Fanatik yazarlarının Trabzonspor - Fenerbahçe maçı yorumları
29 Ocak 2018, Pazartesi 08:30Güncelleme Tarihi:

Sosa ve Valbuena (Mehmet Demirkol)
Aykut Kocaman, Hasan Ali-Souza-Dirar-Aatif 4’lü orta sahasıyla oyuna başladı. Önlerinde ise Alper ve Fernandao... Olağanüstü bir baskıyla Trabzonspor’u hiç oynatmadılar. Pas trafiğini her yerde daha kalabalık olarak kestiler.

Peki ya sonrası? Şimdi yukarıda yazdığım 6 oyuncuya bakın. Savunma kanatlarında da Isla ve İsmail olduğunu hesaba katın. Yetenek olarak bırakın Fenerbahçe standardını, lig ortalamasında olduğu bile tartışmalı bu ekibin vaat ettiği oldu.

Bilinçli, çizilmiş, hazırlanılmış belki de tek bir atak yapamadılar. İsmail’in kaçırdığı pozisyonda sağıyla vuramayışını anlamak mümkün de soluyla nasıl kontrol edemedi? Bilinmez.

Rıza hoca, ikinci yarıda Sosa’yı oyuna alınca baskıyı kırdı. Orta sahada top yaptılar, Burak arkaya kaçmaya başladı. Ofsayttan kurtulduğu ender arkaya kaçışlarından ilkini gol yaptı ikincisi kaçırdı. Sonra sadece korner atarak takımının en iyisi olmayı başaran Valbuena oyuna girip skoru belirledi.

Gecenin sorusu (Mehmet Demirkol)
Aykut Kocaman takımını korkak mı oynatıyor? Bana kalırsa bu eleştiri bombardımanını bile bile böyle bir takımı sahaya sürmek fazlasıyla cesaret istiyor. Hem de büyük cesaret.

Maçın starı (Mehmet Demirkol)
Aslında maçın yıldızı olarak taçlandırılabilecek bir performans izlemedik. Sosa oyuna girince oyun değişti belki, Valbuena kornerden gerçek bir asist yaptı ama yetmez. İlla birini söylemek gerekirse oyuna karakter koyan ve bir de asist yapan Abdülkadir’e mansiyon verebiliriz.

Maçın olayı (Mehmet Demirkol)
Kuşkusuz koskoca Fenerbahçe’nin sol bekinin maç öncesinde nerede oynayacağının en büyük soru ve muamma olabilmesi. Stoper mi? Ön libero mu? Üçlünün solu mu? Orta dörtlünün solu çıktı. Bu kadar yatırıma borca harca hala icat çıkabiliyor işte.

Maçın fotoğrafı (Mehmet Demirkol)
Allah aşkına şu çocuklara eziyet etmeyin. Soğuk yağmur çamur... Oyuncular bile eşorfman üstüyle seremoniye çıkarken şu mevsimde üzerlerine uygun bir kıyafet giydirin. Volkan Demirel’in yaptığına şaşırdım mı? Tabii ki hayır. Hırçınlığı, çılgınlığı bilinir de insanlığından kimsenin şüphesi olmaz.

Fenerbahçe daha defansif gözüken bir 11’le ilk 20 dakikada ofansif açıdan daha etkili olan taraftı. Nasıl çok fazla sayıda savunmacı oynatınca gol yemeyeceğinizin garantisi yok, çok forvet sahaya sürünce gol atacağınızın da garantisi yok.

Lakin modern futbolda, tempolu oyun geçişlerinde savunma ile hücum arasında kurduğunuz denge ne kadar başarılıysa aldığınız sonuçlar da o kadar başarılı olabiliyor.

Valbuena anlamsız! (Ali Ece)
Aykut Kocaman’ın eksikler nedeniyle yaptığı yamaların biri hariç hepsini anlayışla karşılamaya çalışıyorum. Lakin bu kadar eksik varken bile Valbuena’nın ilk 11’de olmamasını anlayamıyorum. Genç Elmas’ı bu kadar zorluk derecesi yüksek lig maçında ilk kez 11’de başlatmamasını da anlamaya çalışıyorum.

Fakat tüm bu Aykut hocayı anlama çalışmalarım Hasan Ali’yi merkez orta sahada görünce yarım kalıyor! Rıza hocanın da ne yapıp yapıp Yusuf ve Sosa’yı aynı anda oynatabileceği bir oyun geliştirmesi gerekiyor.

Günün sorusu (Ali Ece)
Hasan Ali’yi orta saha oynatma fikri nasıl hasıl oldu? Hasan Ali, 64 dakikada 0 şut, 0 orta, 0 anahtar pasla “oynadı. Toplam pas girişimlerinin %46’sı başarısız olan bir Fenerbahçe orta sahası daha var mıdır?

Maçın starı (Ali Ece)
Okay, Çalımbay döneminde aynı Milne öncesi futbolcu Rıza Çalımbay gibi: Türk futbolunun son model atom karıncası. Eljif de Fenerbahçeliler’in özlediği bir yetenek sinyali verdi.

Maçın olayı (Ali Ece)
Nihayet uzun süre sonra bir Trabzon- Fenerbahçe derbisinde gerilim futbolun çok önüne geçmedi. Bunda emeği geçen herkese teşekkürler.

Kısa mesaj (Ali Ece)
Bu sezon şampiyonluk yarışının zorluğu, bu tip “Çok mücadele az estetik tipi maçların sayısını artırabilir.

Klasik golle denge! (Erman Özgür)
ceza sahasına bile giremeyen Trabzonspor’a karşı Fenerbahçe oyuna hakim olmasına rağmen pozisyon üretmekte zorlandı. Özellikle pas trafiği konusunda top ancak Aatif’a geldiğinde set hücumlarında doğru işler yapılırken duran toplar dışında sadece İsmail’in ilk yarının son dakikasında kaçırdığı gol akıllarda kaldı.

Maça adeta ölü gibi başlayan ve ilk 25 dakika içerisinde rakip 2. yarıya Sosa hamlesi ile başlayan Trabzonspor hem oyunun hem de skorun dengesini değiştirdi. Sosa oynadığı kadar Abdülkadir ve Olcay’ı da oynatmaya başladı.

Abdülkadir’in asistinde Burak’la öne geçip oyunu kontrol ederlerken, Fenerbahçe ise Eljif ve Valbuena’yı oyuna alarak aslında başlaması gereken 11’le son yarım saati oynadı..

Ve Fenerbahçe klasik bir korner golünü yine Valbuena asistinde Josef ile bularak skoru dengeledi. Maçın geneline bakınca ilk yarı Fenerbahçe baskın gözükürken, 2. yarı tamamen Trabzonspor’un üstünlüğü ile geçti.

Gecenin sorusu? (Erman Özgür)
Sol bek oynaması bile tartışılırken Hasan Ali’nin orta sahada başlaması ne kattı?
Fenerbahçe sadece kötü yakalanan Trabzonspor’un ilk yarıdaki halini değerlendirememiş oldu.

Maçın starı (Erman Özgür)
Oyuna girdiği andan itibaren hem Trabzonspor’un hem de maçın kalitesini arttıran Sosa, 45 dakikada birçok futbolcunun 90 dakikada yapmadığını yaparak sahada futbol seyretmemizi ve keyif almamızı sağladı.

Maçın olayı (Erman Özgür)
Rıza hocanın, Aykut hocanın Valbuena hamlesini tercih etmeden önce Sosa’yı oyuna alarak takımının oyununa bir kimlik kazandırarak maçı kazanmaya, 2. yarıdaki oyunuyla yaklaşması

Kısa mesaj (Erman Özgür)
Valbuena gibi oyuncular sadece işler kötüyken oyuna alınmazlar. Hasan Ali’nin orta saha oynadığı, Aatif’ın skora katkı yapmadığı takımda Valbuena’nın yedek kalması, bir futbol ayıbıdır.

3 kırmızı çıkmadı! (Deniz Çoban)
Dün akşam oynanan maçta hakem Ali Palabıyık kritik kararlar vermek zorunda kaldı. Verdiği kararlar içerisinde Palabıyık’ın en net hatası, Fenerbahçe’nin golünün geldiği korner vuruşundan önceki kararıydı. Top Alper’den oyun alanının dışına çıkmıştı. Karar aut olmalıydı ancak Palabıyık korner verdi.

O korner de gol oldu. Maç genelinde Palabıyık’ın kırmızı kart çıkartması beklenen 3 ayrı pozisyon oldu. 16’da Pereira’nın Alper’e, 36’da Kucka’nın yine Alper’e, 54’de Fernandao’nun Abdulkadir’e müdahaleleri limitte olan hareketlerdi. 3 pozisyonda da kırmızı kart çıksa kabul görülebilirdi.

Sarı bile yok (Deniz Çoban)
Kırmızı kart için gerekli olan kriterler: Acımasızlık, şiddet,yoğunluktur... Bana göre 16’daki pozisyonda net bir yoğunluk ve yaralayıcılık yok. Sarı kart yeterliydi ama sarı kart da çıkmadı. 54’teki pozisyonda ise Fernandao’nun hedefinde top var. Rakibe acımasız ve şiddetli bir temas yok. Burada da hakeme saygı duymamız gerekir.

Saygı duyuyorum... (Deniz Çoban)
Bu üç pozisyon içinde kırmızıya en yakın olan pozisyon 36’da Kucka’nın, Alper’in baldırına bastığı pozisyondu. Çok sınırda olan bu pozisyon için kırmızı kart diyenlere saygı duyuyorum ve itiraz etmiyorum.

Ancak UEFA’nın 2018 yılı başında gönderdiği eğitim paketi ve oradaki yorumlara bakınca sarı kartın yanlış olmadığını değerlendiriyorum. Hafta arası bu eğitim paketinin içeriğine yazılarımda değinmek niyetindeyim.

Gol öncesi ve sonrası (Ergun Ata)
Zirveyi hedefleyen iki ekibin puan mücadelesinden üst düzey futbol beklemek hayalciliktir. Kabul ama Burak’ın golüne kadar böylesine de pes doğrusu! İlk yarı rakip kalelere Fenerbahçe ilk kez 14. dakikada Alper, Trabzonspor 38. dakikada Olcay ile birer cılız şut atabildiler.

Hani dersiniz ki ‘kıran kırana bir orta alan mücadelesi’, o da yok! Birbirlerinden çekinen, pas kayıplarında zirve yapan iki takımın futbolcuları tam bir eziyet çektirdi izleyenlere. İsmail Köybaşı’nın kaçırdığı tek pozisyon bitmeye yakın 45 dakikanın hafızalarda kalan tek anıydı.

Ama maça havayı Abdülkadir-Burak işbirliği getirdi. Burak’ın golü, Kocaman’a iki değişiklik birden yaptırdı.

Çalımbay gidişatı Yusuf-Sosa müdahalesiyle değiştirmek istedi. Eşitliği yakalamak için canlanan Fenerbahçe, çabuk çıkışlarla kendisini rahatlatacak ikinci golü kovalayan Trabzonspor, ‘bunlar futbol oynuyor’ dedirtti! İki taraf da atabilirdi, Souza son sözü söyledi.

Gecenin sorusu? (Ergun Ata)
Çalımbay, Sosa ile maça başlayabilirdi. Ama onu maç seyrine göre kullanmayı tercih etti. Tribünlerin ilk yarı bitiminde “Sosa tezahüratları da denk düştü. “Seyirci istedi Sosa girdi düşüncesi ne kadar doğru?

Maçın starı (Ergun Ata)
İki takım da o kadar kötü futbol oynuyordu ki, maç giderek çekilmez hale geliyordu. O anda çıktı sahneye Burak ve golü atarak oyunun seyrini değiştirdi ama yine 3 puan için yeterli olmadı.

Maçın olayı (Ergun Ata)
Ailelerin o soğukta kısa kol forma ve şortla seremoniye çıkardıkları çocuklara, az bir kısmı hariç iki takımın oyuncuları eşofmanlarını giydirdi. Ama Volkan’ın kucağına aldığı çocuğu ısıtma çabası alkışı haketti.

Kaçınılmaz skor (Serhat Demirtaş)
Eksiklerine rağmen dominant başlayan taraf Fenerbahçe oldu ve ilk 20 dakikada 2 kaleyi bulan şutla gol ararken, Trabzon ancak 25’ten sonra dengeyi kurabildi. Medikal Park’taki taraftarın sıkıntı anlarının zirve yaptığı ilk dakika ise 43’tü.

Penaltı noktası yakınında topla buluşan İsmail biraz daha atik davransa devre öncesi tabela değişebilirdi. Ardından Trabzon, rakibi kontrol etmek yerine kendi oyununu oynamaya başlayınca ve bozuk Yusuf’un Sosa sahaya ayak basınca dengeler değişti.

Ancak burada ilk yarı sonu olduğu gibi ikinci yarı başında da Fenerbahçe’nin inanılmaz bir fırsat yakaladığını hatırlatmakta fayda var. İsmail’in herkese nasip olmayan ve sadece dokunmayı gerektiren ortalarından birinde Mehmet Topal’ın kafasını Onur inanılmaz çıkardı.

Karşılıklı hamleler (Serhat Demirtaş)
Sonrasında Sosa önderliğinde, Abdülkadir ve Burak destekli Trabzon hücumları rakibine zor anlar yaşattı. Skoru ilk bozan ise Abdülkadir’in akıl dolu asistinde Burak’ın kafa şutu oldu. 58’deki bu golden 10 dakika sonra Burak’a bu kez Kucka mükemmel bir pas attı, Burak aynı şekilde önüne aldı ama bu kez finali yapamadı.

Son 20 mini bir maç havasına büründü. Oyun içinde sürekli değişen dengeler, kaçan fırsatlar, kulübelerin hamle üzerine hamleleleri...

Trabzonlular tam 8 yıllık hasretin biteceği inancıyla zafer şarkıları söylerken Kocaman’ın hamlesi Valbuena’nın ortasında Souza’nın kafası gecenin finali oldu. İki takımın da kırılma anlarını kullanamadığı maçta skorun eşitliğin dışına çıkması zaten zor bir ihtimaldi.


