Terim öfkesi!

Ay-Yıldızlılar’da, Çek Cumhuriyeti maçı öncesi basının karşısına çıkan teknik direktör Fatih Terim, Gökhan Töre’nin, Hakan Çalhanoğlu ve Ömer Toprak’la yaşadığı silah olayı, sakatlıkları sebebiyle bu iki ismin aday kadrodan çıkarılması ve hakkındaki eleştiriler hakkında konuştu. Terim şunları söyledi: “Açıkçası maçtan 24 saat önce değişik şeyler konuşmayı tercih ediyordum. Öncelikle hatalı oyuncuları atmaya kalksak, takım kuramayız. 21 yaşındaki Gökhan Töre’ye sahip çıktım, hata yaptık. Biz Hollanda’ya kaybettiğimiz maçın ardından Dünya Kupası hakkını kaybetmiştik. Ardından kampı dağıttık. Gökhan’ın, Ömer ve Hakan’la yaşadığı olay, bu maçtan sonra gerçekleşti. Önce gece kulübünde başlamış, sonra odada devam etmiş. Biz maçın tekrarını ve nerede hata yaptığımızı ekibimle izlerken, hadise gelişmiş. O dönem olayı bilmiyordum. Ne zaman Almanya’ya gittim, Ömer Toprak’tan olayı öğrendim. Hiç kabul etmediğim bir davranış şekli.”

‘1 sene takıma almamıştım’

“Ben de evlat sahibiyim, bunu kimse kabul edemez. Adana ve Mersin’deki maçlar için kadroyu açıkladığımda da haberim yoktu. İki arkadaşımız, gelmemişti. 19 Kasım’dan beri yani aşağı yukarı
1 senedir Gökhan’ı kadroya almamıştım. Size hiç nedenini söylemedim. Kusura bakmayın, 2008’deki Çek Cumhuriyeti maçı öncesi anneleri konuşturmuştunuz. ‘Oğlumu oynatmıyorsunuz’ diye. Bu kez babaları (Hakan Çalhanoğlu’nun babası Hüseyin Çalhanoğlu) çıkarıyorsunuz. Bu kadar eksiğimiz varken, bir eksik daha koydunuz. Sadece bacak değil, ruh yaralanmaları da yaratıyorsunuz. Hadise doğrudur. Konuyu burada kapatıyorum. Lütfen çocuğa yazık etmeyin. Eğer içeride yaşananlarla oyuncu göndermeye kalkarsak, elimizde takım kurmak için futbolcu kalmaz. Ben, kazanalım tarafına bakıyorum. Umarım Çek maçından istediğimiz sonucu alırız. İzlanda maçını telafi ederiz.”

Hüngür hüngür ağladı

“Gökhan’ın şu anki ruh hali iyi değil, buraya gülerek geldi ama şimdi morali bozuk. Odasında hüngür hüngür ağladı. 11’e koyar mıyım? Henüz karar vermedim. Siz devam edin, anneleri, babaları konuşturmaya. Medyada yazılanları okuduktan sonra, Tanrı beni dostlarımdan korusun. 45 yıldır beni tanıyorsunuz, bir dinleyelim bu adamı demediniz. Sizin oğlunuz Gökhan Töre olsaydı, bir şans daha vermemeliydim! Gökhan, arkadaşlarından minimum 3 defa özür diledi. Ancak onlar affetmedi. Bundan sonra bu formayı hak etmeyenlere vermeyeceğim.”

Düşmanlıkları biliyorum

“Kamuoyunda verilmek istenen mesaj, bizim bir şey yapmadığımız yönünde. Maçtan önce Leverkusen Sportif Direktörü Rudi Völler’le konuştum. Biz dünyayla konuşuyoruz, siz sormuyorsunuz. Bir insana ricayla formayı vereceksem, beni çarmıha gerin. Ben, oyuncumda yarattığı tahribata üzülüyorum. Kimin ne olduğunu bildiğim için bu, bende tahribat yapmadı. Sizin bazılarının bana düşmanlıklarını biliyorum zaten. Onlar benle dost da olsalar, ben düşmanlarımla olmam.”

MR’da mesaj atılıyor!

“Bakın arkadaşlar, Burak Yılmaz ve Mehmet Topal’ın MR’ları çekilirken gönderilen mesajların kimlerden geldiğini açıklayacağım. O mesajda, ‘Galatasaray-Fenerbahçe maçına yetişir mi?’ diye yazıyor. 40 senedir bununla savaşıyoruz. Volkan Demirel’le konuştum. ‘Ayağım kopsa da oynarım’ dedi. Ancak maçta sakatlanınca, narkozlu halde telefon açıp, gelemeyeceğini belirtti. Toplamda 12 adamımız sakat ama ağzımızı bile açmıyoruz.”

Motive etsenize...

“Mesut Özil’in, Türk Milli Takımı’nı tercih etmediğini bir türlü insanlara anlatamadık. Beni fiziken ve surat olarak sevmeyebilirsiniz. Ancak doğruları yazın. Benim grubumdaki takımların teknik direktörleri bununla mı uğraşıyor? Manipülasyonla bir şey mi yapmaya çalışıyorsunuz! Burası Milli Takım. Eleştirirken sahibi gibi eleştiriyorsunuz! Maça çıkarken de motive etsenize...”