Arama

Popüler aramalar

‘’LeBron'un kaybetmeye tahammülü yok‘’

Aslında bu, Heat Patronu Pat Riley'in de belirttiği gibi beklenen bir şeydi. Ancak buna 'beklenen bir şey' yaklaşımı gösterip bütünüyle görmezden gelerek haber değeri taşımıyormuş gibi bakmak da işin perde arkasındaki ince hesapları ıskalamak anlamına geliyor. Peki perde arkasında ne var?

Gerçek olan şu: bugün San Antonio'da bir yerlerde 'Loyalty (Sadakat) > Royalty (Krallık)' temalı bir posterle tiye alınan James'in tek bir şartı var: Kazanmak. NBA tarihinin bir numaralı oyuncusu unvanını Michael Jordan'dan almayı kafasına koyan bu adam, Majesteleri'nin başardığı her şeyi bir bir başarıp parkelere 'en iyi' unvanıyla veda etmenin hayalini kuruyor. Tüm atletik yeteneklerine rağmen bıkmadan, usanmadan çalışıp bu seviyeye gelmesinin de farklı bir açıklaması yok zaten. Sevin ya da sevmeyin; gerçek olan şu ki LeBron, bugünün 'süperstar' kalibresindeki oyuncular arasında 'gelişim' açısından en iyisi.

Enteresandır ki LeBron, ulaşılmaz görünen bu hayale kararlı adımlarla yürüyor. Michael Jordan; insanların aklında tabu haline gelmiş efsanevi bir kahraman. LeBron ya da bir başkası, onun tahtına göz dikip emin adımlarla yürüdüğünde milyonlarca insan, başarabileceğini düşündüğü anlarda bile LeBron gerçeğini inkar ediyor, Jordan'ın makamını kimselere konduramıyor.

Her neyse; sosyolojik araştırma konusu olabilecek bu konuyu sonraya erteleyelim. James ve kazanmak demiştik. LeBron, bu konuda kararlılığı kadar bencil biri. Miami'yi ve Heat'i seviyor ve ilk önceliği yeteneklerini South Beach'te tutmaktan yana; ancak 'kazanan takım' ışığını göremez, hele ki bu ışığı bir başka yerde görürse bavullarını toplaması birkaç saatini alır. Doğup büyüdüğü şehrin takımını ve o takımın kalburüstü taraftar kitlesini 7 yılın ardından yüzüstü bırakıp bunu bir şova dönüştürebilmiş bir kişinin, Miami gibi 'kofti' bir taraftar kitlesine 'güle güle' demesi kimi şaşırtır ki?

Ancak yine de Bron'un önceliği Heat olacaktır. Bakmayın Savannah yengenin instagram'da memleket (Akron) haritası paylaştığına. Sonradan anlaşıldı ki orada verilen mesaj 'tatil başlıyor' mesajıymış. Yalnızca 'zamanlaması manidar'dı, hepsi bu. Yoksa Savannah'ın da Miami'deki keyfi, en az LeBron'unki kadar gıcır. Geçtiğimiz yıl orada bir Juice Bar açtı ve güneşin tadını çıkarmaya devam ediyor.
Özet olarak; LeBron, belki de beklenen bir şeyi yaptı ve hatta iyi yaptı. Ancak inceden inceye de Pat Riley'e ve takım arkadaşlarına 'kaybetmeye tahammülüm yok, kazanan takımı kuralım, yoksa ben yokum' mesajı vermiş oldu. Bu kararın, Carmelo Anthony'i gözüne kestiren Heat'e sağlayacağı ekonomik esneklik de cabası. Yeni kontratı ne düzeyde olacak bilinmez, ancak LeBron'un fesh ettiği rakam iki yıl için toplamda 42.7 milyon dolar tutarındaydı.

Cleveland'ta yıllarca kaybeden bir LeBron'un, 'en az 6 şampiyonluk yüzüğü' (Jordan'ın 6 tane var) parolasıyla yeniden açtığı bir kariyer sayfasında kaybetmeye tahammülünün olmaması çok doğal. Dört yılda dört kez Doğu Konferansı şampiyonu olup iki kez de NBA şampiyonluğu kazanan bir adamın ilk kayıpta 'zarar yazdık' demesinin altında belirlediği hedefe yönelik kararlılığı yatıyor.
Şimdi Heat'in bu kararlılığa cevap verebilmesi ve 'kaybetmeyecek' bir takım kurması gerek.

İlk hamle geldi gibi; Ray Allen, kariyerinin 19. ve son yılını oynama kararı aldı.

İkinci hamle de bu gece gelir ve oyun kurucu arayışına giren Heat, Draft'ın 25. sırasında NCAA şampiyonu Connecticut'ın yetenekli oyun kurucusu Shabazz Napier'i seçerse LeBron'un dönüşü adına bir güzel adım daha atılmış olur.

Devamını izleyip göreceğiz.

Ahmet Melik SUBAŞI

26 Haziran 2014, Perşembe 18:00
YAZININ DEVAMI

‘’NBA basketboluna Avrupa damgası‘’

Ancak Cavs, Blatt'i seçerek NBA'de bir ilke imza attı. Şimdi akılları kurcalayan soru şu: Blatt, NBA'e adapte olabilecek mi? Evet, Koç Blatt Boston'da doğup büyümüş ve Princeton'da basketbol oynamış bir Amerikalı. Ancak 1981-93 yılları arasındaki oyunculuk kariyerinin ve 1993-2014 yılları arasındaki koçluk kariyerinin tamamını, büyük bir kısmı İsrail'de olmak üzere Avrupa'da geçirdi. Demem o ki Blatt, 33 yıldır ABD dışında bir yerlerde çalışıyor. Aslına bakarsanız Cleveland'ın istediği de tam olarak bu; bir koçla anlaşıp peşin başarı beklemeyi bir kenara bırakmak ve uzun vadeli bir sistem yaratmak. Avrupai bir sistem... Tıpkı Gregg Popovich'in San Antonio Spurs'le başardığı, NBA'in son 20 yılına damga vuran sistem gibi... Amerikalıların deyimiyle 'basics ve fundamentals' ağırlıklı, işin özüne inen, büyük yıldızların atletik yetilerine değil, sisteme endeksli 'total' basketbol. 15 Doğu Konferansı takımından yalnızca 6 tanesinin antrenörüyle uzun vadeli birliktelik kurabildiği bir ortamda hayli cesur bir hamle.

Spurs örneği demişken... Aslında Blatt'e bu ekolün ilk örneği dersek haksızlık etmiş oluruz. Zira bugünün Spurs'ünü yaratan Popovich'in en büyük yardımcısı konumundaki Mike Budenholzer, (tıpkı Zeljko Obradovic - Dimitris Itoudis örneğinde olduğu gibi...) Atlanta Hawks'ın başına geçeli 1 yıl oluyor. Diğer tarafta Philadelphia 76ers da aynı ekolün bir diğer dehası Brett Brown'a emanet edildi. Blatt'in farkı, 'dışarıdan' gelmiş olması.

Ancak yine de NBA ile Avrupa basketbolu arasında yapı ve amaç olarak büyük farklılıklar olduğunu hatırlamak gerek. Blatt, çok disiplinli biri. 2011-12 sezonunda takımıyla çıktığı 83 maçın 70'ini kazanmıştı. Ancak Amerika'da olay biraz daha eğlence, onların deyimiyle 'entertainment' ağırlıklı. Özellikle normal sezonda en sıkı takımın, nal toplayan bir takıma yenildiğini görmek NBA'de sürpriz değil. Bu ve bunun gibi birçok şaşırtıcı farklılık bekliyor olacak tecrübeli teknik adamı. NBA temposuna çekeceği yabancılığı aşması pek de zor değil; ancak yine de bana sorarsanız Cavaliers'ın onun etrafını NBA tecrübesine sahip asistanlarla donatması şart.

Nasıl bir Cavaliers izleyeceğiz? Bana sorarsanız temposu yüksek, bol pas ve skor üreten, hücum ağırlıklı bir oyun planı yolda. Blatt'in Maccabi'si, tempoyu ifade eden rakamlarda her ne kadar 24 Euroleague takımı arasında 17. sırada olsa skor üretmede 4. sıradaydı.

'Avrupa basketbolu, NBA basketbolunu' geçti türünde iddialar, eskisi kadar yadırganmak şöyle dursun, iyiden iyiye kabul görür oldu. Eğer Blatt'in Cavaliers'ı başarılı olursa, 'baş imza' kısmında 'Popovich' yazan bu devrimin altında imzası yer alan isimlerden biri de o olacak.

21 Haziran 2014, Cumartesi 18:40
YAZININ DEVAMI