‘’Kayserispor'la Trabzon provası‘’
Süper Lig heyecanı yaklaşık 3 aylık aranın ardından yeniden başlıyor. Haftanın ilk gününde, ligde bir iddiası kalmayan Fenerbahçe, düşmeme mücadelesi veren Kayserispor’u konuk edecek. Puan açısından bakıldığında karşılaşmanın önemi Sarı-Kırmızılılar için çok daha fazla. Kadıköy’den alınacak her puan, ligde kalma umutlarının artması anlamına gelecek. Fenerbahçe için ise bu sezonun en önemli karşılaşması, salı günü yine Kadıköy’de Trabzonspor ile oynanacak Türkiye Kupası yarı final rövanşı. Akılların o mücadelede olacağına şüphe yok. Kayseri sınavı ise kupanın provası niteliğinde. Oyuncuların maç kondisyonu kazanması açısından önemli.
Her türlü önlem alındı
Seyircisiz oynanacak mücadelede tribünlerde taraftarların kartonları yer alacak. Koronavirüs önlemleri çerçevesinde statta az sayıda kişi olacak. Kulübelerde iki koltuk arayla oturulacak, maske takılacak. Her yer dezenfekte edildi. Ayrıca neredeyse her köşeye el dezenfektanları yerleştirildi. Ülker Stadı’nda her türlü önlem alındı.
Ön plana kim çıkar?
Takımın skor yükünü çeken Kruse bu akşam oynayamayacak. Muriç de büyük ihtimalle riske edilmeyecek. Bu ikilinin yokluğunda Rodrigues ve Mevlüt’e büyük iş düşecek. Ancak ön plana çıkmasından ziyade, Ömer Faruk sahadaysa, tüm gözler onun üzerinde olur. Taraftar baskısı olmadan ilk maçına çıkacak olması, genç yıldız için avantaj.
Bu istatistiğe dikkat!
Fenerbahçe ligde tam 7 maçtır galibiyete hasret. Bu süreçte alınan 3 beraberlik ve 4 mağlubiyetle şampiyonluk yarışına havlu atıldı. Sarı-Lacivertliler’in en uzun süre galibiyetsiz geçirdiği seri, 2002-03 sezonunda 9 maçlık periyottu.
Kısa mesaj
Lige verilen koronavirüs arası belki de en çok Fenerbahçe’ye yaradı. Ne aylardır teknik direktör bulunamaması gündem oldu ne de taraftar ligde peş peşe 7 maç kazanılmamasını hatırlıyor. Takımın iddiası olmasa da kalan bölüm, oyuncuların kendini göstermesi açısından önemli.
‘’İdeal isim Marcelino‘’
Marcelino, Avrupa’da değeri bilinmeyen hocaların başında geliyor. Santander ve Villarreal’de büyük işler başardı. Valencia’ya uzun bir aradan sonra ‘büyük takım’ olduğunu hatırlattı.
Fenerbahçe’nin İspanyolca bilen bir antrenör arayışına girmesi, haliyle herkesi meraklandırdı. FANATİK Gazetesi de dünkü sayısında, Sarı-Lacivertliler’in gündemine gelebilecek muhtemel İspanyol teknik adamları yazdı. Quique Sanchez Flores, Marcelino, Pepe Bordalas, Unai Emery... Peki bu isimler içinde Fenerbahçe’ye en çok hangisi uyabilir? Oyuncularıyla mükemmel iletişimi, kısa sürede takımına istediklerini yaptırması ve sistemini oturtması, 54 yaşındaki çalıştırıcının öne çıkan özellikleri. Tek soru işareti İspanya dışında hiç çalışmaması...
2. Lig’den Devler Ligi’ne
Marcelino Garcia Toral, Avrupa’da hak ettiği değeri göremeyen teknik adamların başında geliyor. Santander’i 2010-11 sezonunun ortasında devralıp ligde tuttu. Sonrasında Sevilla macerası iyi gitmedi. Marcelino asıl çıkışını 2012-13 sezonunda Villarreal ile başladı. 2. Lig’deki Sarı-Lacivertliler’i sezon ortasında, zirveden uzakken aldı, kısa sürede takımı toparladı ve La Liga’ya çıkarttı. Villarreal, ilk sezonunda 6. olup Avrupa Ligi potasına girdi. 2014-15’te yine 6. oldu. 2015-16’da ise 4. sıradan Şampiyonlar Ligi bileti aldı.
İspanya dışına hiç çıkmadı
İspanyol çalıştırıcı, her takımda 4-4-2’yi tercih etti. Sistemini bir şekilde eldeki kadroya uyarlamayı başardı. Fenerbahçe’de Muriç’i son derece etkili kullanacağına şüphem yok. Onun yanında hareketli, süratli, savunmanın boşluklarını değerlendirecek bir oyuncuyla takımın hücum gücüne seviye atlatabilir. Marcelino’nun ekiplerinde dikkat çeken bir diğer detay ise takım oyunundaki başarı ve gol sayısının dengeli bir şekilde dağılması. Marcelino ayrıca genç oyunculara şans verme konusunda da son derece cesur bir çalıştırıcı. Bana göre Fenerbahçe’de başarıya ulaşması, sürpriz olmaz. Kendisiyle ilgili en büyük soru işareti ise daha önce hiç ülkesi dışında çalışmamış olması.
Valencia’ya seviye atlattı
54 yaşındaki çalıştırıcının Villarreal’de başardıkları gerçekten muazzamdı. Aynı çıkışı, 2017-19 yılları arasında çalıştığı Valencia’da da sürdürdü. Bir önceki sezonu 12. sırada bitiren Yarasalar, Marcelino yönetimindeki peş peşe 4. olup Şampiyonlar Ligi’ne gitti. Buraya kadar okuduklarınız, İspanyol teknik adamın kariyerinin kısa bir özetiydi. Gelelim Marcelino’nun özelliklerine...
Oyuncularıyla ilişkileri özel
Öncelikle, futbolcularıyla kısa sürede özel bir ilişki kurması en dikkat çeken yönü. Valencia’ya Kral Kupası’nı kazandırıp, iki sezonda da Şampiyonlar Ligi bileti aldıktan sonra görevine son verildi. Futbolcular, Marcelino’nun gönderilmesi sonrası yönetime isyan bayrağı açtı. Kulübün sahibi Peter Lim’e sert tepki gösterdiler, Şampiyonlar Ligi’nde bile basın toplantılarına katılmayıp uzun süre sessiz kaldılar. Taraftarlar da benzer şekilde Marcelino’ya destek çıktı. Bu yönüyle, oyuncularıyla ilişkisi kötü olduğu söylenen Ersun Yanal’dan sonra Fenerbahçe’ye ilaç gibi gelecektir.
Unai Emery uygun değil
Emery’nin PSG ve Arsenal maceraları büyük hayal kırıklığı oldu. PSG’de 4-0’ın rövanşında Barcelona’ya 6-0 kaybetmesi tarihi bir hezimet oldu. Arsenal’de uyum sorunu yaşadı, oyuncularla iletişim kuramadı. Ayrıca son dönemde hep ekonomik durumu iyi takımlarda çalışan Emery’nin şu anki koşullarda Fenerbahçe’de başarılı olması zor.
Bordalas başarılı ama...
Marcelino’nun Villarreal’de başardığının bir benzerini Bordalas Getafe’de gerçekleştiriyor. 56 yaşındaki teknik adam, Fenerbahçe’yi kupalara taşıyabilir. Ancak sorun, 2 yıl daha sözleşmesi bulunması. Sarı-Lacivertliler’in kısıtlı bütçeyle tazminat ödemesi zor. Ayrıca Bordalas’a İspanya’nın büyük takımları da talip olduğu için ikna etmek de sıkıntı.
Flores riskli olur
Mevcut isimler arasında Emery dışında farklı ülkelerde çalışan tek hoca Sanchez Flores. 55 yaşındaki teknik adamın kariyeri istikrarsız ilerledi. Çin’deki Shanghai Shenhue ve son Watford macerası büyük hayal kırıklığı ile sonuçlandı. Taktiksel anlamdaki esnekliği çok iyi bir özellik ama şu anda onu seçmek büyük bir kumar olur.
‘’Tepki koyma zamanı‘’
Sarı-Lacivertliler, şubat ayına girerken şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösteriliyordu. Mart ayına girilirken ise zirve yarışına havlu atmış, teknik direktörü Ersun Yanal ile yollarını ayırmış bir Fenerbahçe vardı. Üstelik yeni hoca konusunda yaklaşık iki haftadır bir gelişme yok. Belirsizlik içindeki Sarı-Lacivertli ekip ligde 6 maçtır galibiyete hasret. Bu şartlar altında takımı motive etmek hiç kolay değil. Ancak form durumunun bu şekilde sürmesi de kabul edilebilir değil... Başta, hem oyuncu, hem kaptan, hem antrenör olan Emre Belözoğlu olmak üzere Muriç, Mehmet Ekici, Luiz Gustavo, Hasan Ali gibi isimlerin artık sahadaki kötü gidişe tepki koyması şart.
Konya dibe gidiyor
Fenerbahçe için sıkıntı, Konyaspor’un kendilerinden çok daha fazla galibiyete ihtiyacı olması. Yeşil-Beyazlılar peş peşe yaşanan kayıplarla bir anda düşme hattının dibine geldi. Konya için bugün alınacak yenilgi, ateş hattına inmek demek. İki formsuz, moralsiz ancak galibiyete inanılmaz ihtiyacı olan takımın mücadelesinde kaybedenin ağır yara alacağı bir maç oynanacak.
Ön plana kim çıkar?
Ersun Yanal gittikten sonra teknik adamlık görevine de soyunan Emre Belözoğlu’nu henüz sahada göremedik. Sakatlığını atlatan kaptanın bugün 11’de olması bekleniyor. Emre’nin saha içinde yapacakları, kenarda vereceği katkıdan çok daha önemli.
Bu istatistiğe dikkat
Fenerbahçe’nin Konyaspor’a karşı ciddi bir üstünlüğü var. Sarı-Lacivertliler, rakibiyle oynadığı 37 maçta yüzde 81.1 gibi müthiş bir galibiyet oranı yakalamış durumda. Kanarya, Konya’yı 30 kez yendi, 3 maç berabere bitti, 4 kez Yeşil- Beyazlı ekip kazandı.
Kısa mesaj
Hakem hataları, yanlış kadro planlaması, teknik adamın kötü tercihleri... Bunların hepsi kötü gidişte ciddi etken oldu. Ancak Fenerbahçeli oyuncuların da artık çıkıp daha fazla sorumluluk alması, isyan eden bir performans sergilemesi gerekiyor.
‘’Her iki maçta da...‘’
İskandinav takımları için fizik gücü yüksek, klişe ama bir o kadar da doğru yorumdur. Kopenhag, bunun dışında yüksek teknik kapasitesiyle de ön plana çıkıyor. Genelde 4-4-2’yi tercih ediyorlar. Başakşehir, ilk Sporting maçında bu dizilişle hüsran yaşamıştı. Kopenhag ise kondisyon kalitesi ve takım savunmasıyla bu zaafı aşıyor. En önemli oyuncuları Victor Fischer bir süredir sakattı ama son Horsens maçıyla sahalara döndü.
Kopenhag oyun tarzı olarak Sporting’den daha ters gelebilecek bir takım. Avrupa’ya daha fazla önem veriyorlar. Sağ bek Varela, stoper Nelsson ve sağ kanat Biel, ön plana çıkan diğer oyuncuları. Hücum hattının en etkili ismi Wind’in sakatlığı nedeniyle bu eşleşmede oynamayacak olması, temsilcimiz için ciddi bir avantaj.
Başakşehir’i çok zorlu iki maç bekliyor. Sporting karşında tek maçlık üst düzey performans yeterli olmuştu. Bu kez tur için her iki karşılaşmada da temsilcimizin en iyi mücadelesini vermesi şart. Kopenhag, Sporting’den çok daha dişli bir rakip.
‘’Yeni sayfa‘’
Ersun Yanal, Antalya maçının ardından istifa etse de kupadaki Trabzonspor karşılaşmasında da takımın başında yer aldı. Yanal sonrası dönem, bu akşamki Denizlispor mücadelesiyle başlayacak. Yönetimin hafta içerisinde yaptığı Emre Belözoğlu hamlesi, bu karşılaşmaya farklı bir anlam daha kazandırdı.
İyi hocalarla çalıştı
Resmi görevi bu olmasa da Emre, kulüp tarihindeki ilk oyuncu-antrenör olarak sahaya çıkacak. Emre’nin teknik direktörlük tecrübesi yok ancak takım içinde zaten en az teknik direktör kadar saygı gören biri isimdi. Yurt içinde çalıştığı saygın teknik adamların yanı sıra; Diego Simeone, Hector Cuper, Alberto Zaccheroni, Roberto Mancini, Sam Allardyce, Graeme Souness gibi Avrupa çapındaki önemli hocalarla birlikte oldu. Onlardan çok şey öğrendi.
En iyilerden biriydi
Denizlispor gibi iddiasız sayılabilecek bir rakip karşısında ilk maça çıkmak avantaj. Emre Belözoğlu’nun görevi geçici mi yoksa kalıcı mı olacak zaman gösterecek. Oyuncu olarak mevkisinde Türk futbol tarihinin en iyilerinden biri olmayı başaran Emre’nin teknik direktör olarak da başarılı olmaması için bir neden yok.
Bu istatistiğe dikkat
Fenerbahçe, Denizlispor’a ligde tam 11 maçtır mağlup olmuyor. Sarı-Lacivertliler bu maçlarda 8 galibiyet, 3 beraberlik elde etti. Yeşil- Siyahlılar güçlü rakibini en son 18 Mart 2005’te Multaharju’nun golleriyle 2-0 yenmişti.
Ön plana kim çıkar?
Bu akşam herkesin gözü Emre Belözoğlu’nda olacak. Sahaya çıkacak ilk 11’den, yapılacak hamlelere kadar her hareketi merakla bekleniyor. Saha içinde ise Kadıköy’de 9 kez fileleri sarsan Muriç’in performansı, her zamanki gibi takımın kaderini belirler.
Kısa mesaj
Bugün sadece Fenerbahçe için değil belki de Emre Belözoğlu için de yeni bir sayfa açılıyor. Bu akşamla birlikte peş peşe iyi sonuçlar alıp görevinde kalıcı olursa, aslında çok da önemli görülmeyen Denizlispor maçı yıllar sonra bir milat olarak anılacak.
‘’Hayata dönüş maçı‘’
Fenerbahçe öyle bir süreçten geçiyor ki Antalyaspor maçı için ne istatistik ne de teknik-taktik konuşmanın anlamı var. Bu kadar dibe vurmuşken, artık futbolcuların sorumluluk alması gerekiyor.
Sarı-Lacivertliler’in son 2 deplasman maçında 16 isabetli şuttan 2 gol, 0 puan çıkarmasını konuşabiliriz. Ya da Antalyaspor’un son haftalarda hücum istatistiklerini yükseltmesini ve 2 maçtan 6 puan almasını... Elbette bu karşılaşmanın da teknik-taktik detayları var. Ancak Fenerbahçe açısından düşünürsek, 3 maçta 1 puan aldıktan sonra bir de Kadıköy’deki 20 senelik Galatasaray yenilmezliğini kaybetmek; bu detayları önemsiz kılıyor. Çok değil, 1 ay önce Sarı-Lacivertliler, Başakşehir’i 2-0 yenerken öyle bir futbol oynamıştı ki liderle fark 4 puan olsa da şampiyonluğun en büyük favorisi olarak gösteriliyorlardı.
Serbest düşüş başlar
Sonraki 4 maçta gelen 1 puanla Fenerbahçe tam anlamıyla dibe vurdu. Ersun Yanal görevinin başında ancak bunun pek de uzun sürmeyeceğini kendisi de biliyor. Her şeye rağmen daha oynanacak 11 maç var. Artık oyuncuların daha fazla sorumluluk üstlenmelerinin zamanı geldi. Buradan alınacak galibiyet, özellikle kupadaki Trabzon maçı öncesi yeni bir direnç noktası olacaktır. Fenerbahçe, Antalya’da kötü sonuç alırsa, serbest düşüşe geçip hiç ummadığı noktalara gelebilir.
Bu istatistiğe dikkat
67... Fenerbahçe’nin sadece 1 puan alabildiği ligdeki son 4 maçlık periyotta rakip kaleye gönderdiği şut sayısı. Ancak bu kadar denemeden sadece 3 4 gol çıktı ki bunlardan 2’si Alanya ve Galatasaray karşısında penaltıdan geldi. Şut verimsizliğini aşmak şart.
Ön plana kim çıkar?
Geride kalan 23 hafta gösterdi ki Fenerbahçe’nin maç kazanması için Vedat Muriç’in gol atması şart. Kosovalı forvet, 1 puan alınan son 4 lig maçında da son derece formsuzdu. Antalya’da Kruise ile birlikte Muriç’e çok iş düşecek.
Kısa mesaj
Bu akşam ne ortaya koyulacak oyunun önemi var ne de istatistiklerin... Artık, “Ligde şu istatistiklerde lideriz. Oyunumuz çok güçlü” mazeretlerine sığınacak dönem geride kaldı. Tek bir gerçek var, bir şekilde maçın kazanılması.
‘’Derbi öncesi son çıkış‘’
Önce Trabzon yenilgisi, ardından Kadıköy’de gelen Alanya beraberliği... Fenerbahçe için son 2 haftanın bilançosu 5 puan kaybı oldu. Sarı-Lacivertliler, bugün Ankaragücü deplasmanına çıkıyor. Bu karşılaşmada alınacak galibiyetin getirisi sadece 3 puan olmayacak. Bu hafta zirvedeki rakiplerden Trabzonspor ile Sivasspor’un karşılaşacak olması önemli bir avantaj. Fenerbahçe sahadan galibiyetle ayrılırsa, üst sıralara yaklaşma şansı yakalayacak. Ayrıca Başakşehir-Beşiktaş mücadelesinden çıkacak her sonuç da Kanarya’ya yarayacak. Ankaragücü’nü devirmenin bir diğer getirisi ise Galatasaray’la Kadıköy’de oynanacak kritik derbiye büyük moralli çıkacak olmak.
Ankaragücü çıkışta
Başkent ekibi, Mustafa Reşit Akçay yönetiminde çıktığı 2 lig maçından 4 puan alarak ligde kalma yolunda iddiasını ortaya koydu. Sarı-Lacivertliler, renktaşı karşısında da sahadan puanla ayrılarak yakaladığı güzel havayı devam ettirmek istiyor. Golcü Orgill’in son dönemde yükselen formu, Ankaragücü’nün bir diğer artısı.
Bu istatistiğe dikkat
Trabzon ve Alanya’yı yenemeyen Kanarya, bu sezon ligde hiç 3 maçlık galibiyet hasreti çekmedi. Ankaragücü ise 14 maç sonra Yeni Malatya’yı yendi. Başkent ekibinin de bu sezon ligde hiç peş peşe 2 galibiyeti bulunmuyor.
Ön plana kim çıkar?
Fener’in hücumda etkili oyuncu sayısı zaten az. Rodrigues’in sakatlığının ardından tüm yük Vedat Muriç ve Max Kruse’nin üzerinde olacak. Alman yıldız son 6 lig maçının 5’inde gol attı. Trabzon ve Alanya karşısında sessiz kalan Muriç de artık patlama yapmanın peşinde.
Kısa mesaj
Fenerbahçe’de son vuruş sıkıntısı yine kendini gösterdi. Ligin en çok net pozisyona giren ancak aynı zamanda bunları gole çevirme oranı en düşük olan takımı konumundalar. Kapanarak oynayacak Ankaragücü karşısında golün gelmediği her dakika, takım üzerinde baskı yaratır.
‘’Son vuruş kalitesi‘’
Başakşehir savunması muhtemelen Muriç’i durdurmaya odaklanacak. Bu durum Rodrigues ve Kruse’nin önemli fırsatlar yakalamasını sağlayabilir. İki oyuncu da son vuruşlarda kaliteyi artırırsa, kahraman olabilirler.
Fenerbahçe için bu maçın önemi çok daha büyük. Sarı-Lacivertli oyuncular bunun bilincinde sahaya çıkacak ve arkalarında 50 bin taraftarı olacak. Saha içine gelirsek...
Hücumda tabii ki ilk plan Muriç’i topla buluşturmak. Başakşehir de Kosovalı’ya özel önlem alacaktır. Bu noktada, savunma Muriç’le uğraşırken Kruse ve Rodrigues, önemli fırsatlar yakalayıp maçın yıldızı olma şansını elde edebilir. İki oyuncunun da son vuruşlarda daha dikkatli olmaları gerek.
Başakşehir’de Visca en önemli tehdit olarak gözüküyor. Ancak özellikle deplasman maçlarında yüzde 40’la soldan hücum ediyorlar. Bu açıdan bakıldığında, İsla’nın önüne Ozan’ı koyarak sağ kanadı desteklemek, mantıklı görünüyor.
Duran toplar her iki takım için de ciddi bir silah. Fenerbahçe bu şekilde 5 gol bulurken, Başakşehir 6 duran top golü kazandı. Altay’ın yan top zaafı, hava toplarında çok etkili olan Başakşehir karşısında ciddi sorun çıkartabilir.
Fenerbahçe için hücum oyuncularının bitiricilik kalitesi ve kanatların savunulma başarısı, kilit nokta olacak.
Ön plana kim çıkar?
Gol attığı her maçın kazanılması, Muriç’in ne kadar değerli olduğunu gösteriyor. Bugün yakın markaj altında oynayacak ancak topa hiç dokunmadan, koşularıyla arkadaşlarına alan açarak bile maçı çözebilir.
Bu istatistiğe dikkat
Fenerbahçe ligde kaydettiği 36 golün 24’ünü evinde kaydetti. Sarı-Lacivertliler, taraftarı önündeki 4 mücadeleyi ise en az 3 kez ağları sarsarak kazandı, toplam 13 gol attı.
KISA MESAJ
Ersun Yanal ve öğrencileri çok kritik bir viraja girdi. Haftaya Trabzon deplasmanı, ardından Alanya maçı var. Bu zorlu yola, kendi sahasında alacağı yenilgiyle başlamak, zirve iddiasına çok ağır bir darbe vurur.