Semih'in jübile vakti gelmiş!

Semih Euroleague’de 2 maç oynamamış, Efes o 2 maçı da kazanmış.
Semih Euroleague’de 6 maç oynamış, Efes o 6 maçı da kaybetmiş.
Ama dün Semih resmen geceye damgasını vurdu, ikinci kez twitter’da ‘trending topic’ olma başarısını gösterdi.
Semih ilk beş başladı. Barcelona pota altında Tomiç ve Lorbek’in sayıları ile 5 dakikada 14-2 öne geçti.
Barcelona iki potada olan bütün ribauntları aldı. Onlar 11, Semih’li Efes 0 ribaunt almıştı.
Semih çıktı, Kerem Gönlüm ve Planiniç girdi, takım maça ortak oldu.
13. dakikada skor 19-25’ken Semih tekrar girdi, Barcelona devreyi 12 farkla önde bitirdi: 26-38.
Semih ikinci yarı hiç oynamadı, Efes müthiş bir mücadele örneği gösterip 15 sayı geriden gelip 7 sayı öne geçti. Bitime 1 saniye vardı. 3 sayı geride olan Barcelona, Oleson’la kullanacağı serbest atışı taktik icabı kaçıracaktı.
Coach Aggelou 19 dakika 59 saniye görev vermediği Semih’i, sadece ribaunt alsın diye oyuna soktu. Ama ribaundu Semih’in arkasındaki Dorsey aldı, uzatmaya giden maçı Barcelona kazandı.
Son 2 dakikada oyuna hiç müdahele etmeyen, 20 dakika yanında oturttuğu adamı 1 saniye kalan oyuna sokan Aggelou da en Semih kadar hatalı bence.
Semih’in boyu 2.10 ama ribaunt ortalaması 2.2...
1.85’lik Doğuş maç başına 3.1, 1.90’lık Gordon 3 ribaunt alıyor. Aggelou da ribaunt alsın diye dünyanın en ‘vurdumduymaz’ insanlarından biri olan Semih’e güveniyor!
10 dakika sahada kalmış Semih, Barcelona bu sürede 19 sayı diferans yakalamış.
Kerem Gönlüm 26 dakika sahada kalmış, Efes bu sürelerde 17 sayı önde.

Gerisini siz düşünün...

Kerem Gönlüm’ün sahaya koyduğu karakteri, Gordon’un inancını, Planiniç’in ilk kez harika oynamasını, genç Cedi Osman’ın en kritik anlarda ‘cesur’ca attığı üçlükleri, kısacası takım halinde canını dişine takım Efes’in Euroleague’in namağlup takımı Barcelona’yı 15 sayı geriden gelip kazanacağı zaferi yazmaya hazırlanırken, Semih’e takılıp kaldık.
Semih, arkadaşlarının yüzüne nasıl bakacak bilemiyorum. Bir değil, iki değil... Bence Semih artık hiç sevmediği, kendisine angarya gelen ama çok para kazandığı basketbolu bıraksın artık, bir ‘cast’ ajansına yazılsın. Uzun boylu, yakışıklı çocuk, saçları da güzel. Bir iki dizide oynar, magazinin gündeminde olur, kendisi de çok mutlu olur. Hem kendisini hem de basketbolseverleri bu kadar yıpratmasına gerek yok!