Arama

Popüler aramalar

Binnaz'a kim(ler) kıydı?

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Arkamda bekleyenlerden iki kişi kendi arasında sohbet ediyordu. Başlangıçta iki erkeğin konuşması gibi gelmişti bana. Sonra birinin sesinde bir tuhaflık olduğunu farkettim. Geriye döndüm, baktım. Konuşanlardan biri genç bir kadındı! Ama sesi öylesine kalınlaşmış, öylesine detone olmuştu ki, duyduğunuzda konuşanın erkek olduğunu sanıyordunuz. İşte o genç kadın bugün İngiltere’nin bir kasabasında yoğun bakımda yaşamla ölüm arasında gidip gelen milli atlet Binnaz Uslu’dan başkası değildi. Sohbet ettiği kişi de antrenörü Yahya Sevütekin’di. Bozulma Binnaz’ın sadece sesinde değildi. Yüzü de perişan vaziyetteydi. Suratı kıpkırmızıydı ve akne doluydu, o zaman henüz 20 yaşında olan gencecik Binnaz’ın. Onu o şekilde görünce içim acımıştı. Metabolizmasındaki bozulmanın, aldığı ilaçlardan kaynaklandığı besbelliydi. Onun o görüntüsü ve adeta bir kobay gibi kullanıldığı düşüncesi hiç bir zaman aklımdan çıkmadı.

Antrenörü rüşvetten ceza almıştı

Zaten iki yıl sonra da Binnaz Uslu dopingten iki yıl ceza aldı. Antrenörü Yahya Sevütekin’e de, WADA denetçilerine rüşvet teklif ettiği gerekçesiyle iki yıl ceza verilmişti. Hatta bu konuda Türkiye Atletizm Federasyonu’nun isteksiz davrandığı, ancak IAAF’ın baskı yapması sonucu bu cezayı kestiği de ileri sürülmüştü. İşte sporcusuyla birlikte ikişer yıl ceza alan bu Sevütekin’in gelinen son noktada da büyük ihmali olduğu apaçık ortada. Zira, Binnaz Uslu’nun Mayıs’ın sonlarında Portekiz’de yapılan Kulüpler Avrupa Şampiyonası’nda da midesinden hastalandığı, istifra ettiği bana gelen bilgiler arasında. Yani iddialara göre Binnaz’ın hastalığı yeni değildi ve hasta hasta koşturuluyordu. Yine bu şekilde İzmir’deki Türkiye Şampiyonası’nda da koşmuş ve birinci gelmişti. Hatta İngiltere’de komaya girmese dönüşte 500 altın ödüllü (!) Akdeniz Oyunları’nda da koşturulacaktı.

Bu durumda aklıma bir kaç soru takıldı. Onları da sıralayayım...

1.) Binnaz Uslu, son bir aydır hasta hasta yarıştan yarışa sürükleniyor mu?
2.) İngiltere’de yarıştan bir gün önce, yani cuma akşamı kafile doktorunun bilgisi dışında iğneyle ya da serum yoluyla kendisine enerji ihtiva eden ilaç verildi mi? Bu ilacı aldıktan sonra mı midesi delindi ve fenalaşarak hastaneye kaldırıldı?
3.) Binnaz Uslu cuma gecesi hastaneye kaldırılarak yoğun bakıma alınmasına rağmen, hastalığı neden pazar günü açıklandı? Durumu kamuoyundan neden iki gün saklandı?
4.) Binnaz Uslu gibi üst düzey bir sporcu, midesindeki kronik ülseri bilinmesine rağmen yarışlardan önce sağlık kontrollerinden geçiriliyor mu? Geçiriliyorsa, sonuçları nedir? Geçirilmiyorsa, bugünkü gelinen noktanın cinayete teşebbüsten bir farkı var mı?
5.) Binnaz Uslu’nun mide ülserinin sebebi aldığı ilaçlar olabilir mi?
6.) Kafilede bir doktor olmasına rağmen, Binnaz Uslu’nun sağlığıyla ilgili açıklamaları neden Federasyon Başkanı Mehmet Terzi ile Teknik Kurul Başkanı Muharrem Or yapıyor?
7.) Ölümle pençeleşen bir sporcuyu binlerce kilometre ötede bir federasyon yöneticisi ve antrenörü ile baş başa bırakıp koştur koştur Akdeniz Oyunları’na gelmenin bir mantığı var mı?

Umarım bu sorulara tatmin edici yanıtlar verilir ve umarım Binnaz Uslu, Azrail’le girdiği yarışı da kazanır. Ve yine umarım bu konuyla ilgili bir soruşturma açılır da, Türkiye’deki çarpık sistemin bir defosu daha ortaya çıkar.