Arama

Popüler aramalar

Yalnız Galatasaray!

Abone OlGoogle News

Özdemir Asaf’ın şu muhteşem dizelerini bir kez daha hatırlamanın, hatırlatmanın tam zamanıdır:

Haberin Devamı

”Bütün renkler hızla kirleniyordu, birinciliği beyaza verdiler!”
O misal, son günlerde Galatasaray’a yönelik öylesine çirkin, öylesine mesnetsiz ithamlarda bulunuluyor ki, neredeyse şike dosyasında adı geçmediği için cezalandırılıyor! Şu kirli, paslı ortamda temiz kalmanın bedelini müfterilerin iftiralarıyla ödüyor.

Uzakdoğu bağlantılı bir çetenin, Bellinzona-Galatasaray maçında bahis şikesi yaptığının ortaya çıkması üzerine pusuda bekleyen zübükzadeler yaygarayı koparıyor. Medyada, ‘Galatasaray’a şike şoku’ başlıkları havada uçuşuyor. Fenerbahçe hakkında hazırlanan iddianame karşısında dilsiz şeytana dönen malum tayfa, köşelerinden zehir saçıyor. Fenerbahçe’nin 2.Başkanı Nihat Özdemir, “Bakın Galatasaray hakkında da suçlamalar var. Gün gelir birbirimize muhtaç oluruz!” şeklindeki aforizmasıyla küme düşmenin kaldırılması için Galatasaray’dan destek bekliyor. Aklı sıra aba altından sopa göstererek bir taşla iki kuş vuruyor: Hem Galatasaray’a kara bulaştırıyor, hem de “Bugün bana, yarın sana!” mesajı vererek Galatasaray’ı aynı kulvara sokmuş oluyor!

Haberin Devamı

Şark cepesinde değişen bir şey yok!
Oysa bu hinler bilmiyor mu, konunun Galatasaray’la uzaktan yakından alakası olmadığını. Bal gibi biliyorlar. Ama utanmadan olayı maniple ederek Galatasaray’ı Türk futbolunun içine düştüğü çukura çekmeye çalışıyorlar. Bülent Tulun’un densiz mektubu sonrasında da aynı şeyi yapmışlar; bir bardak suda fırtınalar koparmışlardı.

Aslında gerçek apaçık ortada. Galatasaray’ın olayların dışında kalması delirtiyor bunları. Sadece bu da değil. Galatasaray yönetiminin olanlar karşısındaki dik duruşu da, çıldırtmaya yetiyor şakşakçıları. Galatasaray’ın, Batı normlarının benimsenmesi için verdiği mücadele, şark cephesinde rahatsızlık yaratıyor. Direniyorlar, ayak diretiyorlar. Galatasaray’ın haklı savaşını kazanamaması için gizli ittifaklar kuruyorlar. El ele verip bataklığı kurutmaktansa, Galatasaray’ı da bataklığın içine çekmek için var güçleriyle çalışıyorlar.

..Ve giderek Galatasaray’ı bu uğurda yalnızlığa mahküm ediyorlar.
Olsun. Galatasaray yalnız kalsın. Bu uğurda yalnız kalmaktan korkmasın. Yalnız ve güzel ülkem kadar yalnız olsun, güzel olsun. Haklı davasından da bir adım geri atmasın. Sonuna kadar dirensin. Böylesi bir yalnızlık onurdur, gururdur. Şu puslu havada Galatasaraylı olmak da öyle...

Özdemir Asaf’la başladık, Murathan Mungan’la bitirelim:
”Alabalık bir metafor/denizler ve balıklar içinde/kutsal kitaplara göre ilk yaratılanlar içinde/akıntıya karşı yüzen tek balık/tekini koruyan tekinsiz/ölüme doğru ve ölüme karşı/çağlayan çıkan, dikine yüzen bir balıkmış yalnızlık!”