Arama

Popüler aramalar

Amma da yanılmışım!

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Samsun spor’un başında Ertuğrul Sağlam vardı, Ankaragücü’nü ise Reha Kapsal çalıştırıyordu. 2 takım da pozitif futbol oynuyordu. Ama sahadaki 22 futbolcudan da daha iyi biri vardı ve o kişi Süper Lig’deki ilk maçını yöneten gencecik hakem Fırat Aydınus’tu. Dolayısıyla maç yazımda Fırat Hoca’nın performansını es geçmedim, dahası çok iyi bir hakemin geldiğini müjdeledim, okurlarıma.

Allah’ı var bir, iki sezon boyunca beni doğruladı performansıyla. Ama daha sonraki yıllarda (işini ortalama düzeyde yapınca “vay be, ben neymişim” hastalığına yakalanan sıradan insanlar gibi) baş dönmesi yaşamaya başladı. Ne yazık ki, giderek de ona dair umutlarımı ve dolayısıyla Türk hakemliğinin Avrupa’ya bakan penceresindeki camları sorumsuzca kırıp, döktü. Verilecek çok örnek var elbette, bu baş aşağı gidişin. Ama her halde Fırat Aydınus’un hakemliği hakkında kafalarda soru işareti doğuran ilk önemli maç İnönü’deki Beşiktaş-Fenerbahçe maçında Carew’in onun hemen önünde Aziz Pier’e ( yani Hooijdonk’a) yaptığı saygısızlığı görmezden gelmesidir. İkinci büyük skandal yönetimini de geçtiğimiz Mayıs'ta Adanaspor ile Kasımpaşa’nın Süper Lig’e yükselme maçında sergilemişti.

Sonrasında da hakemlik ruhunu kanatan, hakemliğin adalet demek olduğunu inkar eden maçlar yönetti şüphesiz Fırat Hoca. Ama her halde berbat yönettiği maçların en başına konacak maçı geride bıraktığımız cumartesi akşamı oynanan Eskişehir- Fenerbahçe karşılaşmasıdır. Tarafsızlığı, objektifliği, izan, insaf ve adaletsizliği yumak haline getirip çöpe atmasıydı her halde o maç. Amma da yanılmışım diyeceğim ama ben onu övdüğümde bu kadar kötü olmak bir yana klas maçlar yönetiyordu inanın.