Yerliye dönmek şart

Öteden beri (serbest piyasa ekonomisinin gereği) yerli, yabancı ayrımına karşıdır bu satırların yazarı. Futbolcunun yada genelde sporcunun yetenekli, yararalı olabileni önemlidir, milliyeti değil.
Haberin Devamı ›
Ancak çok zor günlerden geçiyoruz. Dilerim olmaz. Ama Pollyannacılık oynamanın zamanı değil. Maalesef önümüzdeki süreçte daha zor günler bekliyor hepimizi.
Söylemeye gerek yok ki, zaten zorda olan kulüplerimiz de payına düşeni yaşayacak ve hepten sarsılacaklar ne yazık ki.
Doğaya gereken saygıyı esirgeyen insanoğluna (maddi manevi) ürkütücü bir fatura çıktı, daha da çıkacak maalesef. Kulüplerimiz (istisnalar dışında) kötü yönetildi. Futbolcu fabrikası Sakaryaspor, Samsunspor, Bursaspor, Eskişehirspor, Gaziantepspor ve daha başkaları... Kimi amatörde, kimi 3.ligde. Transfer tahtası kapalı kiminin, kiminin başı belada parasını alamayan eski futbolcularıyla. Buda basiretsiz yada maddi ve manevi mefaatleri peşinde koşan yöneticilerin kulüplerimize çıkardığı ağır faturadır.
Açıkçası yerliye dönmek şart artık. İsrafın, lüksün ve tribüne oynamanın devri kapandı. Şimdi kılı kırk yarmanın, olanaklarımızı kullanırken cimrilik düzeyinde düşünmenin ve öyle adım atmanın zamanıdır artık.
Haberin Devamı ›
Fenerbahçe'nin yabancı teknik direktörleri de gündemde tutması üzerine aklıma geldi bütün bunlar. Koca kulüp sezonbaşından beri sakat Hasan Ali'ye alternatif yaratamadı, devre arasında (bonservis parası bulamadığı için) transfer yapamadı, şimdi yabancı teknik direktör düşünüyor.
Hoca mı arıyorsunuz? Yılmaz Vural gibi birikimli, iki dil bilen bir hoca var, Aykut Kocaman gibi şampiyonluk yaşatmış bir hoca var. Erol Bulut var, Rıdvan Dilmen var.
Yani bizim insanımıza gereken güveni duymak ve onlara yeterince şans tanımak zorundayız artık, bu zor günleri en az hasarla atlatmanın başka yolu yok çünkü.