Asi çocuk!

Haberin Devamı ›
Evet, ne yazık ki gerçek bu. Lugano ile Edu Luciano’yu, Zico da Daum’u aratıyor. Bu da, Fenerbahçeliler’i kahrediyor. Oysa puan cetvelinde ezeli rakipleri Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor’un üzerinde Kanarya. Öyleyse sorun ne? Sorun, Daum’un o beğenilmeyen, sıkıcı futbolundan da kötü oynaması, geleceğe dönük hiçbir umut vermemesi Fenerbahçe’nin. Ve bu sene 100. yıl.Pekii, neden böyle bir tablo çıkıyor ortaya?Sivas maçını gözünüzün önüne getirin bir. Savunmada (Kerim hariç) ileri çıkmayan bir dörtlü, önlerinde orta sahayı geçmekte bile tereddütlü davranan bir ön libero (Aurelio). Forvette, geri gelme huyu pek olmayan ikili Kezman ve Deivid. Onların arkasında Alex, sağda Appiah, solda Tuncay. Onların da geriye gelmeye hiç niyetleri yok. Yani görüntü şu: 5 savunmacı, 5 hücumcu. Ortadirek? Yani savunma ile forvet arasında bağlantıyı sağlayacak olan bir takımın en önemli bölgesi? Yok. Sanki teknik direktör Zico savunmacılara “Asla ileri çıkmayacaksınız”, forvet ve forvete dönük orta saha oyuncularına da “Geri gelmeyeceksiniz” demiş. Düşünce şu olmalı: “Nasılsa 5 forvet oyuncum var. Onlar golü bulur. Ben savunmamı sağlama alayım.” Yani top gerideyken 5 kişi arasında oynanıyor, ileri atılınca da diğer 5 kişi arasında. Düşünebiliyor musunuz, Aurelio gibi topu çok iyi kullanan bir adam 90 dakika boyunca bir kez bile atağa katılmıyor, ileri-geri çalışmasıyla tanınan Appiah sadece hücumu düşünüyor, o her maçta onlarca orta (büyük bölümü gollük) yapan Ümit Özat, doğru dürüst hücuma çıkmıyor. Ve Kerim. Bazen olmadık pas hataları yapmasına karşın niye başarılı bulunuyor dersiniz? Niye olacak, futbolun iki yönünü de oynamaya çalışan tek oyuncu olduğu için. Maçları tribünden veya televizyondan izleyen gözler, diğerleri yerlerinde durduğu için, doğal olarak ileri geri çalışan tek futbolcu olan Kerim’i hemen ayırdediyor. Ya diğer oyuncular bazı nedenlerden böyle oynuyor, ya da Zico, “İleri çıkmayacaksınız, geri gelmeyeceksiniz” talimatı verdi onu dinliyor. Kerim mi? O da gençliğinin asiliğiyle emirleri dinlemiyor ve çok iyi ediyor.Kısa vadede çözüm mü? ‘Tuncay mı, Tümer mi?’ tartışmasını kesmek, ikisini de kızağa çekmek ve futbolun iki yönünü de oynayan Selçuk’a görev verip, orta alanı Aurelio, Selçuk, Appiah’tan oluşturmak, Ümit’i eski günlerindeki gibi özgür bırakmak. Ve, Deivid’i ilk maçta kenara alıp, “Kenardan takımı analiz etmek daha kolaydır. Maçı, arkadaşlarını iyi izle, kimin ne yaptığını gör. Önümüzdeki maç da çıkıp, en iyisini yap” demek. Bu, onu kaybetmek değil, tersine kazanmak olacaktır inanın.