Arama

Popüler aramalar

Kontrolsüz bilgi bilgi midir?

Abone OlGoogle News

2000’li yıllara geldiğimizde Amerika Birleşik Devletlerinde 260,000 reklam panosu, 11,520 gazete, 11,516 süreli yayın, 27,000 video filmi kiralama yeri, 500 milyondan fazla radyo ve 100 milyondan fazla bilgisayar var. Her 100 evden 98’inde televizyon seti; evlerin yarısından çoğunda is birden fazla televizyon var. Her yıl 40 bin kitap basılmaktadır(dünya genelinde 300 bin) ve ABD’de her gün 41 milyon fotoğraf çekilmektedir. Yılda 60 milyar reklam maili mail kutularındaki yerini almaktadır.

Haberin Devamı

Elbette ki Amerikan yerlilerinin dumanla bilgi alışverişi yapmalarına değin gitmeye gerek yok çünkü bilgi, akıl ve yararlılık arasındaki sıkı ilişki telgrafın icadıyla kökünden sarsıldı. Telgrafın bilinen ilk kullanımı Samuel Morse’un telgrafın çalışabilirliğine ilişkin yaptığı tarihsel gösteriden bir gün sonra, bir gazete tarafından gerçekleştirilebilmiştir.

Mesafelerin yok edilmesi

Baltimore Patriot Gazetesi, Morse tarafından inşa edilen Washington-Baltimore telgraf hattını kullanarak, okurlarına Temsilciler Meclisi’ndeki Oregon olayı hakkında bilgi aktarmıştır. Gazete haberini şu notla tamamlamıştır “…okuyucularımıza saat ikiye kadar Washington’dan haber verebilirdik. Bu gerçekten mesafelerin yok edilmesidir.”

Haberin Devamı

Bu ilandan sonraki iki yıl içinde gazetelerin yazgıları, haberlerin kalitesi ve kullanışlılığından daha çok ne kadar haberi, ne kadar uzaktan ve ne hızda sağladıklarına bağlı olmaya başladı. Neredeyse telgrafla aynı dönemde icat edilen fotoğraf da görsel devrimin merkezine oturdu. Fotoğraf ve diğer görsel malzemeler görüntünün, semboller dünyasına büyük oranda dahil olmasına neden oldu.

Haberde derinlik ve uygunluk yerine merak

19. yüzyılın sona ermesiyle birlikte, reklamcılar ve gazeteciler bir fotoğrafın bin kelime değerinde olmakla kalmayıp aynı zamanda binlerce dolar ettiğinin farkına vardılar. Enformasyon artık, birbiriyle alakalı olma zorunluluğunu reddetmekteydi, bir bağlamdan yoksun olarak ilerliyordu, tarihsel süreklilik karşısında eşsiz olan lehine tavır alıyordu. Böylece, derinlik ve uygunluk yerine merak uyandıran haberler tercih edildi.

Bilgi devriminin amacı, cehaletin, hurafelerin, acıların giderilmesiyken kendimizi yeni teknolojilerin gereklerine uydurmak için yarışır halde bulduk. Sözde yeni teknolojilerin daha iyi bir hayata vesile olacağını söylesek de özde olması gerekene sırtımızı döndük. 18. yüzyılın ortalarında bilgi ve haber tren hızıyla(saatte 50 km) yayılırken telgraf bu yüzyılın sonuna doğru mesafeleri yok etti. Hal böyleyken deprem bölgesine hangi hızla ulaşabildik?

Düşünmek kolay, yapmak zordur

Dünyanın birçok ülkesi kendini bilgiyle tüketiyor ama bilgi ve teknolojiyi nasıl kontrol altına alıp bilgiden doğru sonuçlar edinmenin bilindiği de söylenemez. Bilmek yetmiyor, bildiğini doğru uygulamak gerekiyor.

Düşünmek kolay, yapmak zordur. Deprem bölgesine gönderilen yardımların yol kenarında yığınlar oluşturmasını televizyonlardan izledik. Futbolumuzu yönetenlerin, büyük felaketin ortasında yaşama futbol ile devam edilmesi kararı sadece Şenol Güneş tarafından üstü örtük bir biçimde eleştirildi.

Haberin Devamı

Hayatı futbol ile devam ettirmek

Okulları kapatıp futbolu devam ettirdik. Gerekçe ise şu: “Hayat devam ediyor, insanların psikolojisi bozulmasın.” Heysel faciasından sonra İngiliz hükümeti takımlarını beş yıl boyunca Avrupa kupalarından men etti. Biz yeni sezona kadar futbolu durduramadık. En azından amatör karşılaşmaları… 

Futbol ile yatıp futbol ile kalkmanın bize neler kaybettirdiğini nasıl göreceğiz? Anlamdan, bilgiden ve kontrol mekanizmasından yoksun futbolun uzun erimde depremden daha fazla zarar vereceğini anlayabilsek… Bilgi çağında, yaşam için futboldan başka değer üretemedik mi?