Arama

Popüler aramalar

Çıban büyüdü kangren oldu

Abone OlGoogle News
Haberin Devamı

Bakın Pereira-Van Persie çekişmesi olayları ne hale getirdi.
Hâlâ kim haklı kim haksız tartışması yapılıyor. Atı alan Üsküdar’ı geçiyor kimse farkında değil.
Beşiktaş bir maç eksiği ile yine lider.
Derbiyi kazanırsa, erteleme maçını da geçerse ayıkla pirincin taşını.
Bir daha zor yakalanır.
Şimdi gelelim ‘kim haklı-kim haksız’ tartışmasına... Bakınız, Pereira hafta içinde Van Persie için neler dedi:
-İdmanlarda istediğim verimi sağlayamadı.
-Burada 20 kişilik grubu idare ediyorum.. Oynamıyorsa yeterli düzeyde değildir.
-Sezon boyunca çok idmanda yer almadı.
Kısacası; kim olursa olsun hazır değilse oynayamayacağını belirtti.

Oynamalı diyenlere

Her görüşe saygı duyarım, ancak...
-’Efsane’ diye ‘Marka’ diye, Pereira Van Persie ile başlamalı diyenlere...
-İlk 11’de sahaya çıksın, 60. dakikada oyundan alsın diye görüş bildirenlere.
-Van Persie’yi Fenerbahçe’nin en büyük silahı gibi görenlere.
-Fenerbahçe’nin büyük kozu Van Persie’dir iddiasında bulunanlara.
Benim de bir sorum olacak:
-Her gün Van Persie ile birlikte olan Pereira.
-İdmanlarda performansını yakından izleyip gören Pereira.
-Kondisyonerlerden, doktorlardan, masörlerden durumunu kontrol eden Pereira.
-Çift kale maçta hepsinin hareketlerini bir bir not eden Pereira.
Yani; hocası yeterli görmüyor. Eleştirenler ‘illaki oynasın’ diyor..
Van Persie hareketleri ile ‘haklı olan benim’ diyor. Devre arasında soyunma odalarına bile gitmiyor. Yedek kulübesinde oturuyor. Küskünleri oynuyor.
Çok merak ediyorum. Bu durumda kim haklı?
Eğer, formda olsa Pereira niye oynatmasın?

Başkan kampa gidince...

Aziz Yıldırım ve arkadaşları futbolcuları kampta ziyaret etti, moral verdi. Başkan, Van Persie ve Pereira ile konuşmuş. Bu görüşme sonrası sizlere bir sorum olacak:
Lokomotiv Moskova ve Beşiktaş maçında ilk 11’de Van Persie mi sahaya çıkacak, yoksa Fernandao mu ?
Bana göre Van Persie.
İnşallah başarılı olur, Fenerliler’in de yüzü güler.
Bu arada bir noktaya da değinmeden geçemeyeceğim:
Fenerbahçe’nin bir sportif direktörü vardı; Giuliano Terraneo... Bu gibi olaylarda ‘O’nun devrede olması gerekirken hiç ortalarda yok. Gönderildi mi, gönderilmedi mi bilinmiyor?
Eğer görevine son verildiyse , neden getirildi ve birden ortalardan kayboldu? Onu da bilmiyoruz ama bir açıklama bekliyoruz.

İstifa mı, o da ne?


Bizler beğensek-beğenmesek ne yazar.
Deniz Ateş Bitnel’in ortalığı karıştıran yönetiminden sonra ‘Kuddusi Müftüoğlu artık istifa eder’ tahmininde bulunanlar yanıldılar.
Ne yalan söyleyeyim, yanılanlar arasında ben de vardım.
Baksanıza, Müftüoğlu “İstifayı aklımdan bile geçirmedim” dedi.
Yıldırım Demirören ve yönetim kurulu ile istişare ettiğini, onların sonuna kadar yanında olduğunu açıkladı.
Bundan çıkan anlam şu:
Demirören ‘yeter’ demedikçe, yer yerinden oynasa kıpırdanmaya niyeti yok.
Başkan da, yönetimi beğenmese bile böyle bir şey söylemez. Çünkü görevde olduğu süre içinde iki MHK başkanı işi bıraktı.
Eğer üçüncüsü de ‘bana müsaade’ deseydi, birileri de Demirören’e “Başkan bir anlat bakalım. Neler oluyor?” diye sorardı gibime geliyor.
Müftüoğlu’nun genel olarak hakemleri başarılı bulduğunu ifade etmesine şaşırdım.
Yahu, kıyamet kopuyor. Dünya basını, Galatasaray-Trabzon maçındaki olayları, çıkan haksız kartları gündemine taşımış.
Sayın Müftüoğlu, bu işin faturasını sadece Deniz Ateş Bitnel’in yönetimine çıkarıp işin içinden sıyrılmaya kalkmayın.
Kusura bakmayın ama konuşmalarınız bana hiç de inandırıcı gelmedi. Trabzonspor hak etmediği bir yenilgi almıştır. Ayrıca çıkan kartlar Trabzonspor’un bundan sonraki maçlarına büyük etki yapacaktır. Bu unutulmamalı.