Arama

Popüler aramalar

‘’Yenilgi bahane!‘’

Tarih yatan Bramall Lane Stadı’nda oynanan karşılaşma Fenerbahçe’nin eksiklerini görme adına bir kriter değildi. Ancak Ersun Yanal’ın Sheffield United’a karşı farklı bir oyun anlayışıyla çıkması öne çıkan bir durumdu. Bekler Gökhan ve Caner, savunmadan çok hücumdaydı. Bu ikili öne çıktığında savunmanın göbeğindeki Bekir ve Alves kanatlara açılırken, Topal 3. stoperdi. Meireles de hücumlarda savunma tedbirini bırakmadı. Orta alanda Topal savunmadan top çıkaran isim olurken, önündeki Meireles, Emre ve Diego bu bölgede sürekli yer değiştirdi. Webo ve Sow ise beklerin desteğine göre hücumdaki pozisyonlarını belirledi.

Tabii ki en çok merak edilen isim Diego Ribas’tı... Brezilyalı yıldız, klas hareketlerini sergilemekle kalmadı, sürpriz pasları, beklenmedik anlarda hücumculara yarattığı pozisyonlarla İngilizler’i de defalarca kendisine alkışlattırdı.

Yanal’ın ikinci yarıda en dikkat çeken değişikliği savunmanın göbeğinde Alves-Kadlec ikilisini oynatmasıydı... Sheffield United için bu karşılaşma önemliydi. Fenerbahçe ise iki farklı kadroyla sahaya çıkıp, yeni sezon öncesi alternatif tercihler belirleme adına bir 90 dakika oynadı. Emenike ve Kuyt’ın takıma dönmesi ve 2 Ağustos’ta Sevilla ile başlayacak ciddi rakiplere karşı oynanacak maçlar, yeni sezon öncesi sistemde belirleyici olacaktır. İngiliz taraftarları da es geçmemek gerekir. Fenerbahçe’ye saygılarını maç öncesinden sonuna kadar korudular.

01 Ağustos 2014, Cuma 02:30
YAZININ DEVAMI

‘’Futbolu özlememişiz ki!‘’

“Geç olsun temiz olsun” denilen Süper Lig’de yeni sezona ‘merhaba’ dedik. Kimi içeride, kimi dışarıda izledi, kimileri de kaldırımda! “Artık futbol konuşacak” sözü metazoriyle gündeme getirilmeye çalışılsa da, gerçek ortaya çıktı. Kimsenin futbolu o kadar çok özlediği yoktu. Tek tek kimseye sorulmadı ama biri seyircisiz oynanan 8 Süper Lig maçındaki tribün manzaraları somut bir örnekti. 20 bin kişilik statta oynanan Manisa-Trabzon maçını tam 3 bin taraftar izledi. Diğerlerinde de durum farklı değildi. İşte sonuç... Eskişehir-Beşiktaş: 16 bin kapasiteli Atatürk Stadı’nda 9 bin biletli var. Samsun-Gençlerbirliği: 23 bin kapasiteli 19 Mayıs Stadı’nda 11 bin kişi var.

Bursa-Kayseri: 25 bin kapasiteli Atatürk Stadı’nın yarısı boş. Antalya-Gaziantep: 8 bin kapasiteli Mardan Stadı’nın yarısı boş. Ankaragücü-Mersin: 20 bin kapasiteli 19 Mayıs’ın 3’te 2’si boş. Karabük-Sivas: 4 bin kapasiteli Necmettin Şeyhoğlu’nun yarısı boş. İstanbul Belediye-Galatasaray: 76 bin kapasiteli Olimpiyat Stadı’nda 20 bin kişi maçı izledi. Sormazlar mı; “Hani futbolu özlemiştiniz!”

11'i de yerli tek takım...

Mehmet Özdilek’in 4. sezonuna girdiği Antalyaspor... Kadrosunda 4 yabancı bulunduran Güney ekibi, Gaziantepspor’u 1-0 yendiği maçta yerlilerle sahaya çıktı. Özdilek ve öğrencileri, yıllardır gündemde olan ‘yabancı’ tartışmasından uzak, ilk haftada işlerini de başarıyla yaptı.

Maçlar bahane, jestler şahane

Yer: Bursa Atatürk Stadı... Yeşil-Beyazlılar, kısa süre önce hayatını kaybeden Nejat Biyediç’i unutmadı. Kayseri maçı öncesi İmparator’un 10 numaralı formasını gökyüzüne havalandırdı. Yer: Şükrü Saracoğlu... Fenerbahçeli futbolcular, sahaya Metris’te tutuklu olan başkanlarının fotoğrafının yer aldığı tişörtle çıktı, attıkları golün sevincini de Aziz Yıldırım’la kutladı!

SAHNEDEKİLER

Kemal Özdeş

Manisaspor’un yeni hocası ilk sınavında kendi değimiyle, “5-0’lık galibiyetten daha önemli bir beraberlik” aldı. Takımı Trabzon’a karşı bir kişi eksik oynamasına rağmen yaptığı hamlelerle bir puanı kurtardı.

Fink

Beşiktaş onu gözden çıkardı. Bu karar Samsun’un işine yaradı. Alman futbolcu Kırmızı-Beyazlı formayla çıktığı ilk maçta 3 asist birden yaptı, kürsüye adını yazdırdı.

Batuhan

66’da oyuna girdi, 1-1 devam eden maçın kaderini değiştirdi. ‘Geleceğin yıldızı’ sözü onun için artık çok geride kaldı ama eski takımı Beşiktaş’a attığı gol hem şıktı hem de üç puan kazandırdı. Ancak maçtan sonra, “Bugün cumartesi alkolün dozunu kaçırmayın” açıklamasına ne gerek vardı!

KURTARICILAR

Ergün-Merter

Dakika 90... Samsunspor: 3 - Gençlerbirliği: 2... Ev sahibinin kalecisi Ahmet’in hatasını sezen Yasin boş kaleye vurdu ama Ergün Teber topu çizgiden çıkardı, galibiyeti kurtardı. Aynı pozisyon Karabük-Sivas maçında da yaşandı. Yine son dakikadaki pozisyonda Merter araya girdi, skoru 2-1’de tuttu.

HAYAL KIRIKLIĞI

Quaresma

Beşiktaş’ın tartışılmaz yıldızı ama ilk hafta beklentinin çok uzağındaydı. Eskişehir deplasmanında adeta döküldü. 15 kez pasları yerini bulmayan Portekizli’nin, 37 defa da top kaybı yaşadığı maç hayal kırıklığıydı.

MUTLU

Fenerbahçe

Şike soruşturması kapsamında zor günlerden geçen Fenerbahçe, başkanının Metris’te olmasına mı, Şampiyonlar Ligi’ne gönderilmediğine mi üzülsün... Sezon açılışında hem de seyircisiz maçta Orduspor’a karşı aldıkları galibiyet, moral oldu. Asık yüzleri az da olsa güldürdü.

ŞANSSIZ

Cangele

Uzun süren sakatlık döneminin ardından çıktığı ilk maçta yine sağ dizinden sakatlandı. Kayseri’nin Arjantinli’si için artık futbol oynamak imkânsızlaştı. Bu kez de 6 ay topa dokunamayacağı açıklandı. Sarı-
Kırmızılılar’ın da işi zor... Cangele bu, atsan atılmaz, satsan satılmaz!

PROTESTO

Bursaspor taraftarı

Yeşil-Beyazlılar’ın hedefinde geçen sezon Beşiktaş taraftarlarının Bursa’ya gelmesine izin veren Vali Şahabettin Harput vardı. Atatürk Stadı’nda “istifa” sesleri hep onun için yükseldi. Bursaspor’un çok kötü olduğu sezonlarda dahi ilk hafta maçları bu kadar boş tribüne oynanmamıştı. Nedeni çok açıktı.

Olimpiyat'tan çıkış yok!

Süper Lig’e yeni bir renk katan İstanbul Belediye’nin taraftar grubu Bozbaykuşlar ilk haftadan sahne aldı. Galatasaray maçında açtıkları pankart anlamlıydı: Burası Olimpiyat, buradan çıkış yok. Çok trafik oluyor!

Haftanın sözü

“Biz şampiyon takımı tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık.” (Bursaspor taraftarı)

Hakeme gözlük

Yunus Yıldırım, Fenerbahçeli Caner’in ceza sahasında düşürülmesine penaltı vermedi. Serkan Çınar, Karabüklü İlhan’ın kendisini yere bıraktığı pozisyona penaltı çaldı.

14 Eylül 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’En iyi Yanıt!‘’

Mersin’den Güney Kore’ye giden uzun yolun zirve yaptığı dönemler olmasa da başlangıcını iyi bilenlerdenim... Doğduğu topraklarda, zor şartlarda verdiği mücadelede hiç pes etmeyen ve hedefine şartlanan Nevin Yanıt, Dünya Şampiyonası’nda dereceye giremese de, gönlümüzdeki birincilik kürsüsünün hep sahibi olacak. Atletizme ilk başladığı, hatta ENKA’ya transfer olduğu dönem içinde de çamurda antrenman yaptı, düzgün bir tartan pistte çalışabilmek için saatlerce yol gitti. Ancak hak ettiği, beklediği ilgiyi; geçmişteki birçok örnek gibi kazandığı tarihi başarının (Avrupa Şampiyonluğu) ardından gördü. Avrupa Şampiyonluğu’na kadar taş çatlasın aylık bin TL destekle çalışan Nevin, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü eski müdürü Mehmet Atalay’ın deyimiyle, ‘yanlış sistemin defosu...’

Gözleri madalyadan başka bir şey görmeyen, popülizm dostu spor adamlarının, doğru imalat ürünlerini tespit etmelerinin imkânsız olduğunu tekrarlamak ne kadar can sıkıcıysa, omuzlarında büyük sorumluluk taşıyan Nevin’i ‘kötü koştu’ diye eleştirmek de bir o kadar haddini aşmaktır. Sistemin çalışan çarkları olmaya devam eden yöneticiler görev aldıkça, Türkiye 10 yılda - 15 yılda bir Nevin ve Nevin gibi defoları (!) görür. Dünya Şampiyonası’nda hem de kısa mesafede yarı final koşan Türk atleti olduğunu görmek gurur vericiydi. Teşekkürler Nevin...

06 Eylül 2011, Salı 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Mutluluğun resmi ve diğerleri...‘’

Olay söz

Aykut Kocaman

Aykut Kocaman, “Trabzonspor’a verilen 3 penaltı incelenmeli” dedi, gündem de zirve de değişti. Bir anlamda psikolojik savaş başladı. Fenerbahçe ile Trabzonspor arasında hatlar iyice gerildi. Kocaman’ın bir sözü ligin kaderini değiştirdi.

Disko kralı

Guti

Disko topunu futbol topundan çok gördü! Kariyeri ortada, yeteneği de söz edenin aklına şaşılır ama İspanyol yıldız İstanbul’un gece hayatını, İnönü Stadı’nın çimlerinden daha çok sevdi.

Damga vuranlar

Alex-Burak

Artık Alex’i tartışmak Maradona’yı tartışmakla eşdeğer... Attığı 28 gol, yaptığı 15 asist onu özetliyor. Süper Lig’e bu sezon damgasını vuran oyuncular arasında ilk sırada yer aldığını da herkes kabul ediyor. Şenol Güneş’le yeniden doğan Burak da bu listede Sambacı’dan sonra gelen ilk oyuncu olmayı fazlasıyla hak ediyor.

İsyan

Yıldırım Demirören

Transfer sihirbazı Beşiktaş’ta, Başkan Yıldırım Demirören’in Federasyon Başkanı Mahmut Özgener’i hedef alan sözleri günlerde gümdemden düşmemişti. “Gerçekten bir demokrasi yoksa siz faşistsiniz ve diktatörsünüz.” İşte bu açıklama geçen sezonunun unutulmayanları arasına girdi.

Şaşırtanlar

Makukula-Yasin

Geçen sezon Kayserispor formasıyla 21 kez rakip fileleri havalandıran Makukula, Süper Lig’in gol kralıydı. Bu yıl ise Manisa’da ona bir haller oldu. 28 maçta yalnızca 5 kez gol sevinci yaşadı. Karabük’le geçen yıl Bank Asya’da gol kralı olan Yasin Avcı da nazara geldi! 20 maç oynadı topu topu bir kez gol attı.

Kader adamı

Oynasa dert, oynamasa bir dertti! Önceki iki sezonda Fenerbahçeliler’in kafasında saç bırakmadı ama bu sezon öyle bir sahneye çıktı ki, ağladı, ağlattı. Bütün sezon boyunca 3 maç oynadı. Fakat 3-3 giden Bucaspor karşılaşmasında eşitliği bozan, taraftarlarını şampiyonluğa daha çok inandıran golü attı.

Yıldızı parlayanlar

Selçuk-Emenike

Trabzon’un sözleşmesi sona eren yıldızı Selçuk İnan yalnızca Türkiye’de değil Avrupa’da da gündemde... Bonservisi elinde olması transferini daha cazip hale getiriyor ama o oynadığı futbolla da bu ilgiyi hak ettiğini kanıtlıyor. Karabük’ün Bank Asya’dan bu yana kadrosunda bulunan Emenike de attığı 14 golle değerine değer kattı.

İlkler

Galatasaray

Tarihinin en kötü dönemini geçiren Galatasaray, böyle bir sezon yaşayacağını aklının ucundan bile geçirmemişti. 2010-2011, 16 mağlubiyetle en fazla puan kaybı yaşadığı sezon olmasının yanı sıra yeni stadı ‘Türk Telekom Arena’da da ilk yenilgisini ezeli rakibi Fenerbahçe’ye karşı alması sinirleri geren diğer bir anektottu...

Dikkat çeken

Alper Potuk

Eskişehirspor’un 19’luk orta sahası için bu sezonun yeri apayrı... Futboluyla önce hocası Bülent Uygun’un gözüne, sonra da büyüklerin transfer listesine girdi. 24 maçta forma giydi ve Es Es’in başarısında kuşkusuz pay sahibiydi. 536 futbolcunun forma giydiği bu sezon öne çıkmayı başarabildi.

Renk katan

Bozbaykuşlar

“Bize her yer deplasman” dediler, bir anda futbolu takip eden-etmeyen herkesin gündemine girdiler. Taraftarı olmayan İstanbul Belediye için bir araya gelen öğrencilerin, ‘Bozbaykuşlar’ ismiyle oluşturduğu grup; özellikleri pankartları ve tribün şovlarıyla Süper Lig’e ayrı bir renk kattılar.

Hayal kırıklıkları

İnsua-Nihat

Bursaspor’un Arjantinli’si, Türkiye’ye uyum sağlayamadı. Ertuğrul Sağlam onda çok ısrarcı davrandı ama maya tutmadı. 17 maç oynayan İnsua’nın Timsah’a katkısı olmadı. Diğer bir hayal kırıklığı ise ‘Beşiktaş’ın çocuğu’ sloganıyla İspanya’dan dönen Nihat’tı... 11 maçta bir kez bile gol sevinci yaşayamadı. Hep aldığı parayla gündemde yer aldı.

Saç yolduranlar

Umut-Galatasaray

Trabzonspor’un bu sezonki Güiza’sıydı, Umut Bulut! Kritik gollere imza attı ama boş kale önünde kaçırdıkları, başta taraftarları olmak üzere birçok futbolseveri çileden çıkardı. Avrupa fatihi Galatasaray da, 12. adamında saç bıraktı. Kaybedilen maçların ardından hep bir umut vardı ama Fenerbahçe yenilgisi sonrası artık isyan bayrağı açılmıştı.

Kırılma anları

Volkan-Ferrari

Skor: Fenerbahçe: 1 - Beşiktaş: 2... Almeida, Volkan’la karşı karşıya kaldığı pozisyonda vuruyor. Gol olsa fark ikiye çıkacak ama Volkan izin vermiyor. Bu pozisyondan sonra bu kez Ferrari sahneye çıkıyor. Kızdığı Lugano’ya ceza sahası içinde dirseği atınca penaltı kazanan Fenerbahçe işi fazla uzatmıyor!

Bu söz unutulmaz

Tolunay Kafkas

Küme düşmenin namussuzluk, şampiyon olmanın da kahramanlık olmadığını herkes bilsin.



26 Mayıs 2011, Perşembe 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Büyüdükçe küçülen adam Alex!‘’

Onunla ilgili söylenecek söz kalmadı. Futbolu, aile yaşamı, Türkiye sevdası, Ankaragücü’ne attığı 5 gol, tek başına kurtardığı puanlar, İstiklal Marşı’nı okuyan kızları, kırdığı rekorlar, beyefendiliği, Atatürk hayranlığı... Yalnızca formasını giydiği Fenerbahçe taraftarları değil Beşiktaşlı’sı, Galatasaraylı’sı da Alex de Souza’nın hayranı... Yine bu haftaya vurdu damgasını, övgülerini de aldı. Artık yabancı sınıfına konmayan, ‘Türk gibi’ denen Alex’in çok önemli bir özelliği daha ortaya çıktı. Teoride yabancı ama pratikte yerliden de yerli! Onun işi yalnızca Samandıra’da idmana, Saracoğlu’nda maça çıkmak değil. O, parasını kazandığı kulüpte yaşanan her şeyden haberdar: Voleybolcuların ne sonuçlar aldığını, kürekçilerin ne yaptığını, yüzmede kimin şampiyon olduğunu, boksörlerin kim olduğunu, masa tenisi takımının kimlerden oluştuğunu, basketboldaki başarıyı tek tek anlatacak kadar... Alex gibi branşında 10 numara bir sporcu, Sambacı’ya tam kendisini tanıtacakken şaşırır ve hayranlığı katlanır. Çünkü Alex, onun kim olduğundan haberdardır. Heykeli dikilecek Fenerbahçeli kendisi dışında Sarı-Lacivertli kulübe hizmet edenleri de biliyor. Birçok yerlinin sayamayacağı bu branşlardaki, sporcularla zorla tanıştırılmıyor, hepsi olmasa da çoğunu ismiyle tanıyor. İşte bu sevgisi de Alex’in başarısında önemli rol oynuyor. Tüm Fenerbahçeliler jübilesinden sonra ona hocalığı yakıştırıyor ama o galiba başkanlık koltuğunu istiyor!

Manisa’nın Alex’i Murat Erdoğan

Profesyonel kariyerinde tam 10 takımın formasını giydi. Geçtiğimiz sezon Kasımpaşa’nın Süper Lig’de kalmasının baş aktörlerindendi. Manisaspor’un 35’lik yıldızı, bu hafta gençlere taş çıkardı. Bucaspor karşısında yenik duruma düşen takımını ateşledi. Bir attı, iki attırdı. Klas hareketleri zaten bileni için çok normaldi.

Şanssız - Zayatte

Dakika 90+4... Küme düşmesi kesinleşen Konyaspor sezonun son iç saha maçında Sivas’a karşı 1-0 önde... Rakibin beraberlik için son şansı... Grosicki ceza sahasına şişiriyor, Sivaslılar’dan önce topa çıkan Zayatte ters bir kafayla kendi ağlarını havalandırıyor. Yılmaz Vural kenarda, futbolcular sahada yıkılıyor.

‘Yok artık’ dedirtenler - Konya ve Sivas

Birinin neden küme düştüğü diğerinin de neden son haftalara kadar lige tutunma savaşı verdiği bu hafta apaçık belliydi. Belki hedeflerinin kalmaması, konsantrasyon eksikliği yaratmıştı ama kale önünde bu kadar pozisyon harcanmazdı. Harcayanlardan biri uğurlandı, diğeri paçayı zor kurtardı!

Acemi - Burak Yılmaz

Sadri Şener’in yazdığı, Şenol Güneş’in yönettiği ‘Trabzonspor’un başarı hikayesi’ filminin sonunu göremeyen başrol oyuncusu ... Şampiyonluğa en çok inanan futbolcuların başında geliyordu. Ancak Belediye maçında yaptığının bir anlamı yoktu. Sınırda olmasına rağmen topa elle dokundu, sarıyı gördü ve cezalı duruma düştü. Haftanın acemisi oldu.

Olcan&Cenk A.Ş.

Gaziantep’in bu sezonki başarısında kuşkusuz onların rolleri çok büyük. Biri muhakkak atıyor, diğeri attırıyor. Bu hafta da öyle oldu. Cenk boş kaleye kaçırdı ama müthiş asistini Olcan gol yaptı. Antep’in
44 golünün yarısında bu ikilinin imzası vardı.

Fanatik diyor ki:

Alex’i tartışmak Maradona’yı tartışmak kadar abesle iştigaldir-2. (Kaan Bora)

Görünen o ki, seneye olmadık birşey olacak; 4 büyüklerin tamamı kendi öz evlatlarıyla yarışacak. Terimli,

Güneşli, Tayfurlu, Aykutlu sezon tadından yenmez! (Serhat Demirtaş)

Lafa gelince kimse beğenmez, ama bizim ligdeki şampiyonluk yarışı Real Madrid’le Barcelona arasında bile yok!
(Alican Esenci)

Alex, futbolu ‘aklıyla’ oynayan, çok ‘kitap’ okuyan, ‘konuşmasını’ bilen, ‘örnek’ ve ‘komple’ bir oyuncudur. (M.Çağrı Davran)

İşte Kayseri’nin düşüş nedeni...

“Ligin ilk yarısında bir sistemimiz vardı. İkinci devrede ise bazı arkadaşlarımızın bireysel oynamalarının sonucunda bu durumdayız. Devre arasında gelenler takıma uyum sağlayamadı ve hedeften uzaklaştık.”
Bu sözlerin sahibi Kayseri’nin yıldızı Serdar Kesimal’dı. Mesajı gönderdi ama henüz iletildi raporu gelmedi!

Dikkat çeken - Mehmet İncebacak

Bucaspor’da Sait Karafırtınalar’ın takımın başına geçmesiyle yıldız adayları da bir bir sahne almaya başladı. Karafırtınalar önce Jebrin’i, sonra Abdulkadir’i, şimdi de Mehmet’i vitrine çıkardı. 20 yaşındaki orta saha, son yarım saat oynadı ama Manisalılar’a zor anlar yaşattı. Haftanın dikkat çekeni olarak da yerini aldı.

Kızgın - Yılmaz Vural

Konyaspor’un uzatma dakikalarında yediği golle Sivasspor ile 1-1 berabere kalması teknik direktör Yılmaz Vural’ı çileden çıkardı. 90 dakika sonrası deneyimli hocanın sözleri yenilir yutulur cinsten değildi. Hakem kararlarına isyan etti ama o sinirle söylediği, “Kepaze bir lig” sözü de unutulmayacaklar arasına girdi.

18 Mayıs 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Emenike'siz de kazanırlardı!‘’

Sahada dökülen terden çok saha dışındaki şovmenlerin konuşulmaya başlandığı haftalara çoktan girmiştik. Ancak bu hafta tavan yaptık! Pazar günü saat 21.45’ten sonra da kıyamet koptu. Önce Emenike’nin takım arkadaşı Bülent Ataman, “Sakat değildi bilerek oynamadı. Seneye Fenerbahçe’ye gidebilir” dedi. Ardından yorumcular ağır dille Emenike’yi eleştirdi. Nijeryalı tüm sezon olduğu gibi yine Karabük’ün önüne geçti ama bir detay es geçildi. O da Emenike’nin bu sezon forma giymediği 9 maçta Karabükspor’un ne sonuçlar elde ettiğiydi. Bu futbolcunun oynadığı 23 maçta Karabük 8 galibiyet, 10 mağlubiyet aldı. Oynamadıklarında ise 3 galibiyet, 3 yenilgi... “Emenike’siz Karabük kazanamaz” diyenlerin tahmini tutsaydı, Karabük’ün küme düşmesi lazımdı! Çünkü onun forma giymediği maçlarda Karabük tam
12 puan kazandı... Şampiyonluk yarışında tüm rakiplerini geride bırakan iki takımın sahadaki mücadelesini Emenike unutturacaksa,
Alex’e, Gökhan’a; Burak’a, Selçuk’a ve en önemlisi Karabükspor’a ayıp...

Bir tek vali mi suçlu?

“Hiçbir taraftarın, takımının maçını izleme hakkı engellemez” sloganı Bursa Valisi Şahabettin Harput’un, Türk Futbolu’na ne kadar uzak olduğunun kanıtıydı. O hariç herkes olay çıkacağını biliyordu. FANATİK de üstüne düşeni yapıp, maç öncesi uyarmıştı. Maçın iptal kararının ardından günlerce gazetelere ve TV’lere konuşanlar, öncesinde neredeydi?

Biri artık kabul etsin

Bursaspor’un başkanı da hocası da, Beşiktaş maçının iptalinden sonra aynı sözü sarfetti: “Cezayı takım ödememeli.” O zaman sormazlar mı, Diyarbakır ve Gaziantep hükmen galibiyetleri ne olaca! Saha içi, saha dışı ayrımı yapmamalı, çünkü ikisinin sebebinin de taraftarların olduğu unutulmamalı. “Onlar bizden değil” demek yerine, “Evet ortada holiganizm var” gerçeği kabullenmeli...

Ders - Trabzonspor

Bucaspor beraberlik golünü atınca, tribündeki Trabzonlular panik yaptı ama sahadakiler soğuk kanlıydı. Şampiyonluğa şartlanan Bordo-Mavili futbolcular, ‘santradan nasıl gol atılır’ın dersini bir kez daha gösterdi. Daha önce Sivas’ta Fenerbahçe’yi umutlandıran Fırtına, ikinci kez şaka yaptı!

Çilingir-Lugano

Stoch’un görevini bu kez Uruguaylı üstlendi. 0-0 devam eden Karabük maçının 66. dakikasında bir golcü gibi hücumda yer alan ve rakibinin hatasını kollayan Lugano’yu, sezgileri yanıltmadı. Muhammet’in hatası yıldız futbolcuyu bir kez daha öne çıkardı.

Yakışmayan - Colman

Arjantinli’nin işi futbol oynamak, rakibin futbol hayatını bitirmek değil... Buca maçında Ali Kuçik’in aşil tendonuna kasıtlı bir şekilde bastı. Geçen haftalarda da örnekleri çok ama federasyonun bu konuda hala bir yaptırımı yok.

Mutlu - Sivasspor

İkinci yarıda kümede kalma savaşı veren Yiğidolar, bitime iki hafta kala rahat bir nefes aldı. Buca’nın kaybettiği haftada Ankaragücü ile berabere kalan Rıza Çalımbay’ın öğrencileri, ligde tutunmayı garantileyerek gelecek sezonun planlarını yapmaya başladı.

Mutsuz - İzmir

İzmir’in Süper Lig’deki tek kalesi de yıkıldı. Trabzon yenilgisiyle küme düşmesi kesinleşen Bucaspor, büyük umutlarla başladığı ligdeki ilk sezonunda hayal kırıklığı yaşadı. Gelecek sezon da Süper Lig’de temsilcisi olmayacak İzmirliler için futbol keyfi Bank Asya ve alt ligleri olacak.

11 Mayıs 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’'Halis' muhlis hakem faciası‘’

Türk Futbolu’na yabancı bir isim, “Son dört haftada 11 gol atan ve son üç maçının ikisinde iki farkla öne geçen bir takım nasıl küme düşer” diye sorsa, cevabı; 30. haftada... İzmir’in Süper Lig’deki tek temsilcisi Bucaspor, Antalya ile 3-3 berabere kaldığı maçta oyundan atılan futbolcusu olmamasına rağmen rakibinden bir kişi eksik oynadı! Sarı-Lacivertliler’in 3-1 öne geçtiği karşılaşmada Antalya bulduğu iki penaltıyla beraberliği yakaladı. Hakem yorumcularını birbirine düşürecek pozisyonlara penaltı çalan hakem Halis Özkahya, gözünün önünde topa elle müdahale eden Antalyalı için ‘çıt’ çıkarmadı. Yine aynı Özkahya, Bucalı futbolcu gol pozisyonundayken bitiş düdüğünü çaldı. Dört büyüklerin, rant ve reklam peşinde koşan gönüllü avukatı çok ama Anadolu ekiplerinin hakkını savunan yok. Özkahya, şampiyonluğa oynayan Fenerbahçe ya da Trabzonspor’un maçında böyle bir skandala imza atsa kıyamet kopar, yalnızca spor sayfalarına değil ana haber bültenlerine malzeme olurdu. Zaten bu iki takımın maçlarına uzun süredir neden verilmediği de anlaşıldı! Ancak olan yine mahallenin fakir çocuğuna oldu.

Derbinin kahramanları

Beşiktaş-Galatasaray derbisini statta izleyenler için öne çıkan bir şey varsa, o da kesinlikle Siyah-Beyazlı taraftarlardır... Bir tribün ancak bu kadar coşar, coşturur. İnönü’de artık sahadaki futbol değil tribündeki şölen keyif veriyor. Futbol yetenekleri benden çok kısıtlı olan bir arkadaşım bile, “Bu taraftarın önünde ne oynarım” diye iddialı konuşabiliyor.

Yakışmayanlar - Pele ve Hürriyet

Biz her hafta bu kareleri görmekten sıkıldık, yetkilileri ise sıkılmadı. Pele arkadan Isaac’in aşil tendonuna bastı, Hürriyet de Selçuk İnan’ın dizine resmen kramponun çivilerini sapladı. İkisi de sarı kartla cezalandırıldı. Rakibinin futbol hayatını bitirmek isteyenin faturası bu kadar ucuz olmamalı...

Asi - Guti

Futboluna, kariyerine saygı duyulmalı ama Beşiktaş’ın patronu değil işçisi olduğu hatırlatılmalı. Galatasaray maçında oyundan alınınca yine kulübeye gitmeden soyunma odasının yolunu tuttu. Herhalde Nişantaşı’na bir an önce gitmesi lazımdı! Sahadaki karizmatik Guti, gece ise burnunun ucunu göremeyecek haldeydi, karizmayı fena çizdirdi!

Panter - Tomiç

Karabükspor’un Hırvat file bekçisi, Ankaragücü’nün forvetlerini çileden çıkardı! Bir Fatih Tekke, bir Bednar attı ama Tomiç geçit vermedi. Tribünlerin, “Goool” diye sevindiği anlarda 28 yaşındaki kaleci hiç olmayacak işler yaptı. 4 kollu canavar gibiydi!

En acı verici tezahürat

Son dönemde takım elbiseli ağır abileriyle gündemde olan Galatasaray, tarihinin en ağır tezahüratlarından birinin hedefindeydi. Avrupa’da destan yazan takım İnönü Stadı’ndan, “Kümede kal Galatasaray” sesleriyle uğurlandı. “Liseli-üniversiteli-alaylı” derken, Türkiye’nin en çok taraftara sahip kulübü, birilerinin elinde oyuncağa döndü.

Şanssız - Umut Bulut

Her maç en az net bir golü harcayan Trabzonsporlu oyuncu, Gaziantepspor ağlarını havalandırdı ama sevinci kursağında kaldı. Çünkü hakem ofsayt gerekçesiyle golü geçerli saymadı. Tam, “Şeytanın bacağını kırdı” diyorduk, yine olmadı.

Haksızlık - Ayhan Akman

O sadece topun peşinde koşturmaya programlanmış biri değil duyguları ve değerleri olan biri... Futbolculuğu eleştiri konusu olabilir ama o ağır küfürlerin hedefi olamaz. Beşiktaş taraftarları, şölen havası yaşattığı İnönü’de en büyük haksızlığı eski futbolcusuna yaptı. O da tepki göstermekte sonuna kadar haklı.

Sorumsuz - Eneramo

Profesyonel bir futbolcunun yapmayacağı hareketleri yaptı, takımını 10 kişi bıraktı. Sivas’ın yıldız golcüsü, önce hakemden izin almadan kenardan sahaya daldı, sarardı! Ardından rakip ceza sahasında kendisini yere atıp, hakemi aldatmak isteyince kızardı. Takımını sabote etse ancak bu kadarını yapardı.

İsyankar - Tolunay Kafkas

Gaziantepspor Teknik Direktörü, Trabzonspor maçı sonrası bir hayli öfkeliydi. Açıklamalarıyla da bunu dile getirdi: “Bize biçilen rolü oynuyoruz. Lig üçüncülüğünü kovalıyoruz ama sanırım kimse için önem taşımıyor mücadelemiz. Canım çok acıyor, birisi gelsin bize akıl versin.”

Gole bak gole - Mehmet Sedef

Konyaspor’un sol ayaklı yıldızı Kasımpaşa’ya öyle bir gol attı ki, 2010-11 sezonunun jenerikleri arasına girmezse ayıp olur! Orta sahadan taşıdığı topla ceza sahasına geldi, sağ ayağıyla göstere göstere uzak köşeye topu yolladı. Alkışı hak etti.

İstikrar abidesi - Hasan Ali Kaldırım

Süper Lig’de Alex’in, Burak’ın müthiş performanslarını konuşuyoruz ama bir ismi gözden kaçırıyoruz. Ligde geride kalan 31 haftada, yani 2 bin 790 dakika boyunca forma giyen yalnızca bir futbolcu var. O da; Kayserispor’un başarılı solbek oyuncusu Hasan Ali Kaldırım... Hasan Gürlevik’in de adaşıyla ilgili bir yorumu var: “Yayalar kaldırımdan, futbolcu olmak isteyen çocuklar da Hasan Ali Kaldırım’ın izinden yürüsün!”

HAKEME GÖZLÜK

Cüneyt Çakır... Burak’ın ceza sahası dışında düşürüldüğü pozisyona penaltı çaldı. Son adam Glowacki’nin Olcan’a yaptığı faule sarı kart çıkardı.

Serkan Çınar... Aydın Tosçalı’nın eliyle topa müdahalesine başta ‘penaltı’ dedi, ardından
kararını değiştirdi.

04 Mayıs 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Şampiyonluk da onlar da unutulmayacak‘’

Fenerbahçe Şampiyon olursa

Öncelik Alex'in

Takımının galip geldiği çoğu maça damgasını vurdu. Tam 4 karşılaşmada ise eşitliği bozdu. 1-0’lık İstanbul Belediye ve Sivas, yenik durumdan 2-1’e getirilen Galatasaray ve hat-trick yaptığı 4-2’lik Beşiktaş zaferi.

Gökhan Gönül

1-0 kazanılan Antalya maçında 3 puanı getiren golü.

Andre Santos

Gaziantep maçının uzatma bölümlerinde attığı golü.

Daniel Güiza

3-3 devam eden Buca maçında oyuna girer girmez, kendisini ve Sarı-Lacivertli renklere gönül verenleri ağlatan golü.

12. adam

Kupadaki Yeni Malatya yenilgisi sonrası lig maçı için gidilen Antalya’da başta Aykut Kocaman olmak üzere tüm takıma gösterdikleri sevgi.

Şampiyon olamazsa

Aykut Kocaman

2-0 kaybedilen Kayseri maçının golsüz tamamlanan ilk yarısının ardından, 1-1’lik Beşiktaş mücadelesinin 77. dakikasında, 0-0 biten Galatasaray karşılaşmasının 70. dakikasında, 2-1 yenildikleri Ankaragücü maçının 74. dakikasında Alex’i oyundan alması...

Guti

Fenerbahçe maçında Beşiktaş’a 86’da beraberliği getiren penaltı golü.

Gaziantepspor

Serdar ve Olcan’ın yenikken 6 dakika içinde attığı goller.

İvankov

Golsüz maçta Alex’in son dakikalarda köşeye giden kafa vuruşunu müthiş bir refleksle çıkarması.

Bursaspor taraftarı

Saracoğlu’ndaki, “Timsah yapsana” tezahüratı.

Trabzonspor şampiyon olursa Fenerbahçe

1. Souleymanou’nun hatasında Trabzon’un Kayseri’ye attığı gol.

2. Belediye maçında Engin’in kendisini yere bıraktığı pozisyonda hakemin çaldığı penaltı.

Trabzonspor şampiyon olursa


Tabii ki Burak

Yaptıklarını yazmak onu anlatmaya yetiyor. Tek başına 18 puan kazandırdı. 3-1 kazanılan Gaziantep ve İstanbul Belediye maçlarındaki 2’şer, 3-2’lik Sivas ve 2-1’lik Beşiktaş zaferlerinde eşitliği bozduğu, 1-0 biten Galatasaray ve Bursa maçlarında attığı goller.

Mustafa Yumlu

İlk kez 11’de başladığı ve Beşiktaş’ı 1-0 yendikleri maçta attığı golü.

Egemen Korkmaz

1-1 devam eden Konya maçında üç puanı getiren golü.

Umut Bulut

Galatasaray’ı 2-0 yendikleri maçta attığı goller.

Jaja

2-0’lık Bursa ve 1-0 kazandıkları Kasımpaşa karşısında attığı goller.

Teofilo

Sezonun ilk maçında Ankaragücü’nü yıkan 2 golü.

Alanzinho

Manisa ve Gençlerbirliği maçlarının son dakikalarında eşitliği bozan golleri.

Şampiyon olamazsa

Umut Bulut

Hemen hemen her maçta kaçırdığı en az bir net gol.

Colman

Eğer iş ikili averaja kalırsa; Fenerbahçe’yi 3-2 yendikleri maçta kaçırdığı penaltı.

Teofilo

0-0 biten Kayserispor maçında boş kaleye gönderemediği vuruşu.

Antalya, Kayseri ve Eskişehir

Oynadığı iki maçta da bu takımlara karşı aldığı beraberlikler.

23. hafta

İki kez öne geçmelerine rağmen 3-3 biten Kayseri maçı.

Fenerbahçe şampiyon olursa Trabzonspor

1. Volkan Babacan’ın hatasında Fener’in Kayseri’ye attığı gol.

2. Buca maçında Ediz’in yüzünü korumak için kaldırdığı eliyle topa müdahalesinin ardından çalınan penaltı.

***

Kahraman

Tolga Zengin

Onur’un sakatlanmasının ardından şans bulan tecrübeli kaleci, burnunun kırıldığı Eskişehir maçında doktorların uyarısına rağmen oyuna devam etti. Belki daha ciddi bir sorunla karşılaşabilirdi ama aşık olduğu renkler için büyük fedakarlık gösterdi.

Çıldırtan

Umut Bulut

Jaja 30 metreden gol atıyor, Umut kale önünden kaçırıyor. Eskişehir maçında da atamadıklarıyla öne çıktı. Bursa karşısında takım galip olunca, kaçırdıkları göze batmamıştı ama son 4 haftaya adım atıldı. Artık daha dikkatli olmasının zamanı...

Klas

Ömer Erdoğan


Bursa’nın kaptanı Manisa maçında öyle bir gol attı ki, “Ben golcüyüm” diyene taş çıkardı. Kale önünde topuğuyla yaptığı şık vuruşla takımının galibiyetini perçinledi. Başarılı savunma oyuncusu bu hafta da çok amaçlı futbolcu olduğunu gösterdi!

Yakışmayan

Ediz Bahtiyaroğlu

Fenerbahçe’nin 3. golünde hedefteki ismi göremedik ama, ‘O.... çocuğu’ deyince ne kazandı bilemiyoruz. Güiza’nın da geleceğiyle oynuyordu! Yerde kaldıkları bir pozisyonda eliyle Güiza’nın cinsel organına yüklenmesinin amacı anlaşılmadı.

İtiraf

Tolunay Kafkas

Kazandıkları Antalya maçı sonrası Gaziantepspor Teknik Direktörü’nün söylediği sözler ilginçti: “Allah şahidimdir. Maç öncesi bir puana razıydım.”

Dikkat çeken

Abdulkadir Özgen

Almanya doğumlu 25 yaşındaki futbolcu, üst üste attığı iki golle Bucaspor’u Fenerbahçe karşısında 3-1 öne geçirdi. Golleri takımına yetmedi ama vitrine çıkmasını bildi.

27 Nisan 2011, Çarşamba 12:00
YAZININ DEVAMI