‘’Para değil yürek işi‘’
Galatasaray patentli Ömer Erdoğan Bursa’da, Emre Güngör Antep’te, Ali Turan ve Necati Antalya’da, Cihan Haspolatlı Belediye’de, Mehmet Güven Manisa’da, Uğur Uçar Ankaragücü’nde, Orhan Ak Buca’da ve en önemlisi kaleci Fırat Kasımpaşa’da... Hatırlatmak gerekir Galatasaray 2007’den bu yana tam 6 kaleci değiştirdi. Beşiktaş patentli Ali Tandoğan Bursa’da, Erkan Zengin Eskişehir’de, Serdar Özkan Ankaragücü’nde, Mehmet Sedef Konya’da... Bu isimlerin çoğu üç büyüklerde geleceklerini kurtaracak paraları kazandı ama saygı görmedi. Çoğu kovulur gibi gönderildi. Şimdi her biri formalarını giydikleri kulüplerin vazgeçilmezi.
Geçtiğimiz hafta FANATİK, Fenerbahçeli oyuncuların Trabzonsporlular’dan yıllık tam 25 milyon Euro fazla kazandığını yazıp sordu, “Para mı, yürek işi mi?” diye... Cevabı ortada...
Sahnedekiler
Holosko: Beşiktaş’ta yabancı kontenjanına takılınca devre arasında Belediye’ye kiralandı. İstanbul ekibinde sakatlığı nedeniyle uzun süre oynamadı. İyileşip formayı sırtına geçiren Slovak yıldız, üst üste 4. maçında da rakip fileleri havalandırdı. Karabük’te sadece atmadı bir de attırdı. Kürsüde ilk sırayı aldı.
Burak Yılmaz: Antalya, Beşiktaş, Manisa, Fenerbahçe, Eskişehir derken Trabzon’a demir attı. Tek başına adeta 18 puan topladı. Bursa’ya attığı golle Fırtına’yı zirvede bıraktı. Serhat Demirtaş, “Trabzon şampiyon olursa onun serüveni film olmalı” diyor. Burak bu ödülü gerçekten hak ediyor.
Emre Belözoğlu: Hakeme itirazları bir yana sahadaki futbolu bir başka... Fenerbahçe’de formasının hakkını verenlerin en başında. Bu hafta 100 (!) dakika boyunca elinden geleni yaptı. Sahada basmadık yer bırakmadı.
Biri bu adama sevinmeyi öğretsin: Mehmet Topuz... Bu sezonun en istikrarlı isimlerinden biri. Ancak bir de gol sevinci yaşamasını öğrenebilse çok güzel olacak. Trabzonspor maçında neredeyse Lugano’nun gözünü çıkaracaktı. Santos’un Gaziantep’e attığı gol sonrası ise ne yapacağını şaşırdı. Kendisine koşan takım arkadaşını öyle bir itti ki, bilmeyen kavga sanırdı!
Şaka değil gerçek!
Yer Kadir Has Stadı... Skor 0-0... Konyasporlu Mejia’nın kendi ceza sahasında Kayserili Ali Bilgin’e hareketine hakem Süleyman Abay ‘faul’ diyor. Kayseri’nin penaltı kullanmasını beklerken, Abay ne yapıyor? Ceza sahasının dışını gösteriyor. Tuhaf olanı düşürülen Ali hiç sesini çıkarmıyor. Daha doğrusu kimse faulün ceza sahası içinde yapıldığını fark etmiyor.
Canı yanan
Eskişehirspor: Antalyaspor’la 2-2 biten maçın daha 5. dakikasında rakibine kasıtlı tekme atan Necati’ye kırmızı kart göstermeyen Deniz Çoban, Ali Turan’ın da Alper’i ceza sahasında ittiği pozisyona ‘devam’ dedi, penaltıyı vermedi. Tabi ki art niyetli değildi ama Avrupa’yı hedefleyen Eskişehir’i belki de galibiyetten etti.
Kurtarıcı
Stoch: Şükrü Saracoğlu’nda tribünler gol bekliyor, Semih kaçırıyor, Alex yokluyor ama bir türlü beklenen gol gelmiyordu. Dakikalar 77’yi gösterdiğinde Baroni’nin yerine sahaya giren Stoch büyük görevi üstlendi. Şutunda direkten dönen topa Santos’a dokunmak yetti. Fenerbahçe nöbetçi golcüsünden sonra çilingirini de buldu!
Biri bu adamı durdursun...
Kim mi? Tabi ki Emre Belözoğlu... Senin gibi doğuştan Fenerbahçeliler’in sayısı bitmez. Karşılıksız severler. Hiçbiri başka renkte forma da giymemiştir. Takım için gösterdiğin mücadele de es geçilmez. Ancak bir gün sana ‘dur’ diyecek hakem çıkar. O da şampiyonluk yarışının kızıştığı bu son haftalara denk gelirse, bu taraftar 3. bir Denizli ya da Trabzon faciasını kaldıramaz.
Kimdir bu Jebrin Torric?
Kariyerinin başında Arsenal ile Atletico Madrid’in antrenmanlarına çıkmıştı ama iş olmamıştı. Buca’nın Ganalı’sı Ankaragücü maçında da takımının yıldızıydı. Gol attı, çizgiden top çıkardı. Hem savunmada hem hucümdaydı. Ancak anlayamadığımız, madem Buca’da devre arasından bu yana böyle bir yetenek vardı, neden sadece son üç haftada sahadaydı!
Yakışmayanlar
Lugano-Necati: Fenerbahçe’nin savunmacısı Lugano, sanki Wagner’in futbol hayatını bitirmeye programlanmış. Rakibi yerdeyken aşil tendonuna basmasının anlamı ne. Uruguay’da, ‘kazanmak için her yol mübah’tır mı deniyor! Bir de Antalyalı Necati... Topu kaptırmasının acısını Veysel’e tekme atarak çıkarıyor.
Dikkat çeken
Ali Dere: Konyaspor’un altyapısından yetişen 18 yaşındaki
oyuncu, Kayseri deplasmanında Yılmaz Vural’ın verdiği şansı çok iyi değerlendirdi. İyi futbolunu da bir golle süsledi. Soldan getirdiği toplarla takımını birçok pozisyona soktu. Daha önce söylemiştik ama hatırlatmakta fayda var. Bir yıldız
daha geliyor.
Tahrik eden
Ömer Şişmanoğlu: Bu tarz oyuncuların sonu gelmiyor. Yalnızca Kayseri’de değil hemen hemen tüm takımlarda var ama bu hafta Ömer göze çarptı. Rakibinin müdahalesi olmamasına rağmen kurşunlanmış gibi kendini yere bıraktı. Hakem aldanmadı ama taraftarları ister istemez oyuncuları yerde kalınca
çileden çıktı.
Spor müdürleri diyor ki;
Galatasaray da galip gelebiliyormuş!
(Fuat Akdağ-NTVspor)
Ligin boyu kısaldıkça zirvedeki stres de artıyor. (Emrah Kayalıoğlu-Sabah)
Bir hakemin bittiği hafta. (Can Uyguç-Posta)
G.Saray’ın Arda’nın golleriyle gülmesi, ‘Futbol Tanrısı’nın hâlâ bu genç yeteneğin yanında olduğunu gösterirken, ‘Kötüler’ için de ‘Tekzip’ niteliği taşıyordu. (Uğur Vardan-Radikal)
‘’'TemizLig'çi aranıyor!‘’
“30 yıl önce bu lig tertemizdi” sözünü yaşayanı anlatır, yaşamayanı da yaşamış gibi yaşatır! Zenginler izler, fakirler oynardı. Şimdi fakiri izler, zengini oynar. İki kardeş formalarını giyip evden çıkar, aynı tribünde maç izlerdi. Şimdi aynı evden çıkıp, farklı güzergahlardan stada girer oldu. Kafayı kazıtması, bir paket sigarası ya da yemeği en büyük bahis konusuydu. Şimdi harçlığı, maaşı, arabası, evi bahsin kralı! Kaybedeni hazmeder, kazananı alçak gönüllü davranırdı. Şimdi kaybedeni isyancı, kazananı patronuna göre vicdanlı... Futbolcu yeşil sahada sahne alırdı. Şimdi marifetlisi adını saha dışında duyuranı! Yenilgiyi kendi içinde ararlardı. Şimdi suçlu hep bir başkası. Bu sezon Fenerbahçe ya da Trabzon şampiyon olacak. Ancak kaybeden taraf faturayı kesecek birini bulacak. Zenginler hayatına devam edecek, fakirler kadar üzülmeyecek. Biri kardeşine küsecek, birileri evsiz kalacak! Tarih ise sadece birini yazacak. Bıraktığı tahribatı kimse hatırlamayacak.
Kahraman
Bucalılar için 28. haftanın kahramanı kesinlikle Ganalı oyuncu... Devre arasında geldi ama son iki maçta şans buldu. 19’luk hücumcu, Karabük karşısında Sarı-Lacivertliler’in yüzünü güldüren isim oldu. ‘Torik’ balığı gibi her tarafa koştu. Performansıyla takımının 10 kişi olduğunu unutturdu. Attığı golle de coştu, coşturdu.
Yakışan
Futbol bilgisi, Trabzon’a getirdiği hava bir kenara... Türkiye’nin duayen hocası, Galatasaray galibiyeti sonrası rakibinin tarihinin en kötü dönemini geçirdiğini unutmadı. Şampiyonluğa giden yoldaki sevincini içine atmasını bildi. Oyuncularını da uyardı, Şenol Güneş olmanın kolay olmadığını gösterdi.
Hayırlı evlat
Trabzonspor bu sezon mutlu sona ulaşırsa başarıda hiç kuşkusuz en büyük pay sahiplerinden biri olacak. Galatasaray maçında üç puanı getiren golü attı, sonrasında, “Anneeeee” diye bağırarak bir anlamda golü kendisi için en kutsal varlıklarından birine armağan etti. Hayırlı evlat olduğunu gösterdi.
Söz/Ertuğrul Sağlam
“Kaybetmeyi hazmetmek kazanmaktan zor”
Hayalet
Beşiktaş’ın çocuğu yine hayal kırıklığı yaşattı. Kasımpaşa karşısında 67. dakikada maçın yıldızı Quaresma’nın yerine sahaya çıktı, adeta top almaktan kaçtı. La Liga’da 60’ın üzerinde attığı goller unutulmadı ama 31 yaşındaki Nihat artık o günlerini hatırlamalı...
Yakışmayanlar
Galatasaray’ın milli oyuncusu bu hareketi neden yapar anlamadık. Sahne şu: Trabzonlu kaleci Tolga topu eliyle kavramış. Ancak Servet buna rağmen tekmelerini saydırıyor. Belediyeli Abdülkadir ise topsuz alanda Sivaslı Mehmet Yıldız’ı sakatlamak niyetiyle bileğine basıyor. Her hafta bu görüntüler ortaya çıkıyor ama kimse ‘dur’ demiyor.
Ders
Bursaspor’un ABD’li yıldızı topa kafayla nasıl vurulurun dersini verdi. Antalya maçında kafayla öyle bir gol attı ki, kaleci Ömer’i çaresiz bıraktı. Havada fotoğraf çektiren Altidore, Yeşil-Beyazlı formayla ilk gol sevincini de yaşadı.
Panter
Türkiye’nin gelmiş geçmiş en iyi kalecisi Rüştü Reçber, “Bu çocuğu alın” diyorsa bir nedeni vardır. Beşiktaş’ın genç file bekçisi Cenk, Kasımpaşa maçında abisini haksız çıkarmadı. Özellikle son dakikalarda yaptığı kurtarışlarla üç puanı kurtaran isimdi.
Sahnedekiler
Quaresma
Futbol onunla bir başka güzel... Türkiye’de ondan bir tane daha yok. Portekizli’nin ayağından top almak istiyen mahalle dilinde, “Bakkala gidiyor.” Yine oynadı, oynattı, atamadı ama tek goldeki asisti zafere yetti.
Uğur İnceman
Antalyaspor’un bu sezon kritik maçlarında sahneye çıktı. Bursa’da da o vardı. Orta alanı iki yönüyle kullandı. Rakibin önemli silahlarına kilit vurduğu gibi hücuma da çıktı. Yetmedi iki de
gol attı.
Cenk Tosun
Kuşkusuz ikinci yarının en flaş ismi... 9 maçta tam 8 gol... Ankaragücü maçında da yine uzaktan füzelerini konuşturdu, iki kez Özden’i avladı. Gaziantep’in 3.’lük hedefine yürümüsinde büyük rol oynadı.
Ziya görünümlü Mehmet Nas
Haftanın fotoğrafıydı... İstanbul Belediye maçında başı yarılan ve forması kana bulanan Mehmet Nas, ismini değiştirmek zorunda kaldı! Mehmet’in yedek forması olmadığı için hakem izniyle takım arkadaşı Ziya’nın formasıyla maçı tamamlaması ilginç bir kare ortaya çıkardı.
Spor müdürleri diyor ki:
Bıçak sırtında yarış.
(Necil Ülgen-Fanatik)
Bundan sonraki haftaların habercisi.
(Cem Şengül-Milliyet)
İkisinin de ayaklarına sağlık.
(Halil Özer-Habertürk)
Mustafa hocanın manşetini vereyim. Sonu belli başı belli değil.
(Şansal Büyüka-Lig TV)
‘’Darısı Arda'nın başına!‘’
Sinema salonu kapatmış... Kime ne! Kız arkadaşına jest yaptı. Lüks arabalara biniyormuş. Para da zevk de onun. Çok seks yapıyormuş.Bırakın da mutluluğun resmini kendisi çizsin. Kimseyi umursamıyormuş... Bir odasına girilmediği kaldı, Fenerbahçe dahil formasını giymediği (!) takım da kalmadı. Oynadığında neler yaptığını herkes çok iyi biliyor. Ağrılarına rağmen sahaya çıkıp, 23’ünde futbol hayatı mı sonlansın. 2008’deki Avrupa Şampiyonası’nda tüm ülkeye büyük sevinç yaşatan, gözyaşlarına boğan A Milli Takım kadrosunda o vardı. İsviçre’ye attığı golü unutan var mı! Bırakın 2008’i, geçen hafta Avusturya’yı yıkan adamdı, taraflı-tarafsız herkes onu alkışladı. Basın tribününe, “Bunu da yazın” hareketi ne kadar anlamsızsa, Antalya’da da ona yapılan ayıptı. Maç öncesi o küfürleri, statta da yuhalanmayı hiç hak etmedi. Alex de zamanında Saracoğlu’nda ıslıklanmıştı. Şimdi ise heykelinin dikileceği yer aranıyor. Fenerbahçe, yıldızını kazandı. Darısı Galatasaray’ın başına...
Yakışmayan
Deumi
Tam 3 sezon Gaziantepspor’un ekmeğini yedi. Ve eski takımına karşı Karabükspor formasıyla elde ettiği galibiyet sonrası yaptığı hareketler hiç hoş değildi, sahanın karışmasının bir numaralı sebebiydi. Kalesine attığı gollerle ünlenmişti artık mikserliği de üstlendi.
Şanssız
Toraman
Onun tek suçu Sivaslı olmak! Beşiktaş’ın Sivas deplasmanında 90 dakika boyunca yuhalanan tek isimdi. Zaten bu sezon yaşadıkları ona yetiyor bir de hemşehrilerinden darbe yedi.
Küfürbaz
Servet Çetin
Milli takım forması giyen birine o sözler hiç yakışmadı. Sebebi ne olursa olsun Tita’ya sarfettiği küfürlerin açıklaması yok. Taraftarların kötü tezahüratına nasıl saha kapatma cezası geliyorsa bunun da yaptırımı olmalı.
Jest
Burak Yılmaz
Yıldız oyuncunun Konya maçındaki asisti hayat kurtardı! Haftalardır ‘100’ler kulübüne girmeye çalışan Umut boş kale önünde vuruyor ama gol olmuyordu. Burak son noktayı koydu. Kaleciyle karşı karşıya kaldığı pozisyonda şut yerine pası düşündü, takımının da arkadaşının da umudu oldu.
Sorumsuz
Murat Erdoğan
Ligin en tecrübeli ayaklarından biri böyle yaparsa... Sarı kartı gördün, ısrarla itirazını sürdürdün. Hakemin uyarısına rağmen görev alanına geçmek yerine rakibinle atıştın. Sonunda istediğin oldu, kızardın! Takımını da 10 kişi bıraktın. Yenilginin nedenlerinden biri oldun.
Üzgün
Bülent Ünder
Sarı-Kırmızı renklere para değil aşkla sarılan bir isim... Ancak o da Galatasaray’ın kötü gidişine ‘dur’ diyemedi. Tecrübeli hoca, ilk sınavından puan çıkaramadı. Yardımcısı Tugay Kerimoğlu ile birlikte kulübedeki görüntüleri durumu özetliyordu.
Yerli malı yurdun malı
Antalyaspor gibi herkes onları kullanmalı! Galatasaray karşısına ilk 11’inde yabancı futbolculardan yalnızca Tita ile başlayanKırmızı-Beyazlılar, yabancı sevdasının tavan yaptığı ülkemizde çok güzel bir mesaj verdi.
Saç baş yolduran
- Dixon önündeki topa vuramayınca, Kahe de hatalı pas verince Manisaspor durduk yere iki gol birden yedi.
- Serkan Kurtuluş... Necati’ye resmen asist yaptı, Galatasaray’ın ikinci golü yemesinde büyük rol oynadı.
- Umut Bulut... 100. golünden önce bomboş durumda topu kafayla auta yolladı.
Biri Quaresma’yı korusun artık...
Türkiye’de forma giydiği ilk günden bu yana şikayeti hep aynı: Rakiplerinin sert futbolu... Sivas maçında da bilindik kareler ortaya çıktı. Top ayağına her geldiğinde, toptan önce ayağını korumak zorunda kaldı. Bünyamin Gezer kartına başvurmayınca faullerin ardı arkası kesilmedi. Portekizli de hakeme tepkisini rakibine sert girerek yaptı, neredeyse oyundan atılacaktı.
Eski dostlar düşman oldu!
Necati ve Ali... Antalyalı iki oyuncu, eski takımları Galatasaray’a karşı alınan galibiyette büyük pay sahibi oldu. Necati attığı iki golle, Ali de mücadeleci futboluyla göz doldurdu. ‘Eski dost düşman olmaz’ sözünü yalanladı!
Kral uyandı!
Yasin Avcı şeytanın bacağını kırdı. Hafta içinde kendisiyle konuştuğumuzda, Bank Asya’dan gol kralı olarak gelip, 26 haftadır Süper Lig’de siftah yapamasının zorluklarını anlatmıştı. Gaziantep karşısında muradına erdi, gol sevinci yaşamasını hatırladı. Bilseydik, röportajı haftalar önce yapardık. Hem Karabük’e hem de Türk Futbolu’na katkımız olurdu!
Kafkas’tan bir Japon atasözü
Gaziantepspor Teknik Direktörü Tolunay Kafkas’ın Karabük yenilgisi sonrası açıklaması yazılmayacak
gibi değildi. “Bir Japon atasözü var” dedi ve ekledi: “Aynı anda iki tavşanı yakalaya-mıyorsun.”
‘’'100'leri gülmeyenler‘’
‘100’leri gülmeyenler
‘Dalya’ diyen de, demeye çalışan da yanıyor! Ertuğrul Sağlam, Bursaspor’un başında çıktığı 100. resmi maçından istemediği bir sonuçla ayrıldı. 90 dakika sonundaki açıklamalarında da kulüpten ayrılabileceğinin mesajları vardı. Diğer ünlümüz de Trabzonlu Umut Bulut... 4 haftadır ligde 100. golü için çabalıyor ama olmuyor. Kale boş olsa da tutturamıyor!
Bir zamanlar kraldı
Şaka değil gerçek... Geçtiğimiz sezon Bank Asya gibi zorlu bir ligde gol kralı oldu, takımının Süper Lig’e yükselmesinde büyük rol oynadı. Hatta yılın futbolcusu unvanını aldı. Ancak zirvede fazla kalamadı. 26 haftada sadece 683 dakika sahadaydı. Henüz gol sevinci de yaşayamadı. Tuhaf olanı; son maçta sağbek olarak oynadı. Kim mi? Karabüksporlu Yasin Avcı...
Kimi gol atar... Takımını da, kendisini de zirvede tutar. (Alex)
Kimi gol atar... Sevincini yaşayamaz, yaşatamaz. Yüz kızartır... (Kazım)
Canı yanan: Bucaspor
Ege ekibinin yöneticilerinin ya lobileri olmadığı için sesleri duyulmuyor ya da susmayı tercih ediyor. Sivas maçında hakem Kuddusi Müftüoğlu, aleyhlerine öyle bir karar verdi ki, hem 10 kişi kaldılar, hem de penaltıyla cezalandırıldılar ve Bucalılar kümede kalma savaşında en büyük darbeyi aldılar.
Can yakan: Deumi
Karabük’ün başarısında hiç kuşkusuz onun da payı var. Ancak bir de kendi kalesine attığı goller olmasa... Eskişehir’in golcülerinin yapamadığını o başardı, takım arkadaşı Tomiç’i avladı ve bu sezon kendi ağlarına üç gol atarak, yeni bir unvanın sahibi oldu.
Mutlu: Beşiktaş taraftarı
Sahalarında en son 21 Ocak’ta Buca karşısında alınan üç puanla gülmüşlerdi. Bu sezon takımlarına verdikleri desteğin karşılığını alamayan Siyah-Beyazlılar, İnönü’de 57 günlük aranın ardından galibiyet sevinciyle stattan ayrıldı.
Mutsuz: Yılmaz Vural
Kümede kalma savaşı veren Konyaspor’un başında 4. maçına çıktı, yine kazanamadı. Ancak bu kez bir puan aldı ama o da kurt hocanın yüzünü güldürmedi. Çünkü takımı Süper Lig’de barınma şansını mucizelere bıraktı.
Yakışan: Bursa-Ankaragücü
Kardeş kulüp taraftarları yine bildiğimiz gibiydi... İki ekibin taraftarları; maç öncesi, 90 dakika sırasında ve karşılaşma sonrasında omuz omuzaydı. Bu görüntüler statlarımızda her zaman olmuyor, olduğunda bize de, ‘darısı diğerlerinin başına’ demek düşüyor.
Yakışmayan: Burak Yılmaz
Türk Futbolu’nun duayeni İlhan Cavcav diyor ki: “Burak ve birkaç oyuncu, devre arasında futbolcularımıza ‘satılmış köpekler’ diye bağırdı. Burak da, kulübü Trabzonspor da olayı yalanlıyor. Ancak bir söz akıllara geliyor: Ateş olmayan yerden duman çıkmaz.
İnatçı: Sezer Öztürk
Duran top kullanma sevdalısı yine işbaşındaydı. Daha önce Pele ile frikik kullanma konusunda tartışan Sezer, Karabük maçında da takımı Eskişehir penaltı kazanınca, “Ben kullanacağım” dedi ama Ümit Karan’dan izin çıkmadı. Galiba bu kez ahı tuttu (!) Ümit penaltıyı kaçırdı.
Hayalet: İnsua
Ertuğrul Sağlam ona forma verdikçe, o kendisine duyulan güveni boşa çıkarıyor. Ankaragücü maçında yine hayalet gibiydi. Varlığı da, yokluğu da belli değildi. Artık Ertuğrul Sağlam da kabul etmeli, Bursa, İnsua’ya fazla geldi.
İtiraf: Ertuğrul Sağlam
“Biz geçen sene zor olanı yaptık ve şampiyon olduk. Ancak bundan sonra Anadolu’dan şampiyon çıkması mucizeden de öte”
Sahnedekiler
Quaresma: Hagi’den Alex’ten müthiş goller gördük ama böylesini görmedik. Trivelası rakiplerinin belası... Beşiktaş’ın çete reisi attı, attırdı, üç puanın mimarıydı.
Alanzinho: Manisa maçında olduğu gibi Gençler karşısında da Trabzon’u ipten alan isimdi. Sonradan oyuna girdi. Uzatmada attığı golle takımına üç puanı getirdi, “Fırtınasız zirve olmaz” dedi.
Olcan Adın: Aslında o her hafta futboluyla alkışı hak ediyor. Antep’in yıldızı, Belediye karşısında da görevini en iyi şekilde yaptı. 3 kez rakip fileleri havalandırdı, taraftarları stattan mutlu ayrıldı.
‘FANATiK’ler diyor ki...
Artık Alex’i tartışmak Maradona’yı tartışmak kadar abesle iştigaldir. (Kaan Bora)
Arda, “Allah kazanmamızı istemiyor” demiş. Görüntüye bakılırsa Allah, Trabzon’un kazanmasından yana... (Serhat Demirtaş)
Puan durumuna bakınca hep üst sıralarda görmeye alıştığımız Galatasaray’ın kaçıncı olduğunu bulmakta zorlanıyorum! (Çağrı Davran)
‘’Mahmut Özgener ve ötesi...‘’
Simon Cuper’in, “Futbol asla sadece futbol değildir” sözü muhabbetlerde çok dile getirilir ve doğruluğu inkar edilemez. Futbol tutkusu, parasızlığı da, mutsuzluğu da, acıyı da unutturur...
Futbolun olduğu yerde; birbirini tanımayan insanların omuz omuza görüntüleri, tezahüratları vardır. Birleştirici özelliği çok olan bir organizasyon, hayat görüşleri farklı milyonları bir araya getirip, içeriği değişen mesajları adrese teslim milimetrik pas gibi dağıtırken, biz bunu bile yapamıyoruz! 11 Mart’ta Japonya’da yaşanan afet yüzlerce insanın ölümüne sebep oldu. Dünya liglerinin çoğunda maçlar öncesi, herkes saygı duruşuna geçti. Deprem ülkesi ülkemizde ne oldu? Türkiye Futbol Federasyonu, talimat yayınlamadı, uzakdoğuda yaşamını kaybedenler anılmadı, ülkenin acısı paylaşılmadı. Bunu düşünemeyen bir federasyonumuz var. Başkan Mahmut Özgener’in de o kadar adamı... Mor ve ötesi gibi...
Yakışan
Taraftarlar
25. haftanın en güzel olayıydı; 8 farklı şehirde maçlar oynandı ve neredeyse hiç birinde küfür yoktu. Süper Lig’e de yakışan bu... Bir tek Sivasspor ile Kayserispor arasındaki karşılaşmada konuk takım tribününde olaylar çıktı. Keşke o da olmasaydı. Buna da şükür...
Yakışmayan
Gomez
Futbol sahalarında karate yapanını, güreşenini gördük ama Bucasporlu Gomez’in hareketi hepsinden farklı. Gaziantepli Sosa’nın bileğine arkadan öyle bir bastı ki, izleyen tekrarını görmek istemez. Hakemin düdük çalıp çalmamasını da geçtik, insan insana bunu yapar mı?
Mutlu
Aykut Kocaman
O gülmesin de kim gülsün... 9’da 9 yaptı, hem kariyer hem de Daum’un geçen sezonki 8’de 8 rekorunu kırdı. Fenerbahçe de lider... Sarı-Lacivertli camiada herkes mutlu ama ‘bu işi yapamaz’ denilen hocasının artık saçtığı gülücükler kocaman, kocaman oldu.
Şanssız
Onur Kıvrak
Trabzonspor’un başarısında büyük pay sahibi olan milli kaleci, Kasımpaşa maçında rakibiyle çarpışıp, sakatlandı. Bu kadar formda olduğu bir dönemde, sezonu kapattı. Türk Futbolu’nun ve Karadeniz ekibinin ona ihtiyacı var. Umarız beklenenden önce aramıza döner.
Acemi
Seriç
Herkes, “Miller çok şık bir gol attı” diyor ama attıran unutuluyor! Seriç, Miller’a salto çekmek yerine topun geldiği yöne baksa belki de top ağlarla buluşmazdı. Hatta daha iddialı olalım. O pozisyon yüzde 100 gol olmazdı. Hatasız kul olmaz...
Yorumsuz
Bobo
Bobo... Boş kale önünde topu havaya dikti.
Umut Bulut... Kalenin tam karşısında, kaleci de yok yerinde... O ne yaptı? Topu dışarı yolladı.
Emre Güngör... Bobo gibi altı pasta topu stat dışına yolladı!
Sahnedekiler
Sestak
Ankaragücü’nün Galatasaray’ı 3-2 yendiği maçın kahramanıydı. Takımı yenik durumdaydı ama o yılmadı. Hat-trick yaptı, Sarı-Lacivertliler kazandı, kürsünün ilk sırasına çıktı.
Emre Belözoğlu
Fenerbahçe’nin vazgeçilmezi yine aldı sazı eline... Konya maçında sakatlanıp oyundan çıkana kadar basmadık yer bırakmadı. Pres yaptı, savunmaya destek verdi. Daha ne yapsın!
Cernat
Sakatlığı nedeniyle haftalarca oynamayan o değil sanki... Karabük-Bursa maçı berabere bitti ama Rumen yıldız, klas hareketleri ve futboluyla ön plana çıktı.
İTİRAF
Yılmaz Vural
“Böyle kaybetmeyi kabul eder durumda olacaksak, kalan 9 maçı oynamaya gerek yok.”
Gollere yabancı kaldık!
Gol krallığı listesinin ilk 10’unda tam 8 yabancı futbolcu var. Yerliler ise Trabzon’dan... Taraftarlarının, çoğu maçta ıslıkladığı Burak-Umut ikilisi... İlk 10’daki yabancılar 91, yerliler ise 22 gol attı.
a) Sercan b) Batuhan Cenk
Sercan Yıldırım... 5 Nisan 1990 doğumlu... Bir ay öncesine kadar transfer gündeminden düşmüyordu. Oynamıyordu ama değerine değer katıyordu. Bu sezon 19 maçta 6 gol attı. Batuhan Karadeniz... 24 Nisan 1991 doğumlu... Türk Futbolu’nun şımarık çocuğu. Ona hep düzelir umuduyla bakıldı. Ancak o yaptıklarıyla ‘huylu huyundan vazgeçmez’ sözünü doğruladı. Bu sezon 17 maçta 4 gol attı. Büyük beklentilerin olduğu bu ikili, artık Cenk Tosun’un gölgesinde kaldı. Gaziantep’in genç yıldızı 7 Haziran 1991 doğumlu... 6 maçta 6 gol attı. Her idman sonrası yarım saat fazla mesai harcıyor, vuruş tekniğini geliştiriyor. Fazla söze gerek yok. A Milli Takım formasını giymeyi kim hak ediyor?
Yıldızlar bu hafta ne yaptı?
Alex | Guti | Kewell | Jaja | ||
Topla buluşma | 48 | 69 | 43 | 66 | |
İsabetli pas | 30 | 48 | 26 | 40 | |
İsabetsiz pas | 7 | 10 | 10 | 11 | |
Top kazanma | 5 | 8 | 2 | 8 | |
Top kaybetme | 17 | 16 | 18 | 29 | |
İsabetli şut | 0 | 0 | 1 | 1 | |
İsabetsiz şut | 6 | 8 | 5 | 7 | |
‘’Hazır mısın Trabzon?‘’
Geçen sezon ligin bitimine 5 hafta kala Ertuğrul Sağlam’la yaptığımız röportajda, “Şehir şampiyon oldu. Şimdi sıra bizde” sözünü sarfetmişti. Defalarca şampiyonluk sevinci yaşayan Trabzon’da ise durum biraz farklı... Futbolcular ve teknik heyet bu büyük başarıya ulaşmak için hazır kıta. Ancak şehir patlamaya hazır bomba... Başkanının, hocasının ya da futbolcusunun, “Üzerimize oyunlar oynanıyor” demesini bekliyor. En ufak serzenişte de ortalık birbirine giriyor. “Bize her yer Trabzon” diyorlar ama rakipleri için ceheneme çevirecekleri Avni Aker’de puan dağıtıyorlar. Bordo-Mavililer’in başarısında önemli rol oynayan Umut-Burak ikilisinin her hatada ıslıklanması bile taraftarların işin bilincine henüz varmadığının göstergesi olsa gerek. Bursaspor bu yükü çok iyi taşımıştı. Eğer oyunlar oynansaydı, hiç şampiyonluğu bulunmayan Bursa’ya o kupa gitmezdi. Trabzon artık uyanmalı!
Kızgın
Adnat Polat
Adnan Polat... Takımı tarihyazıp (!) 11. yenilgisini alınca, masaya vurdu yumruğunu. Topladı tüm futbolcuları Florya’ya... Polat herkesten hesap sordu ama tarihin en kötü Galatasarayı’ndan Türkiye Kupası’nı istemeyi de unutmadı.
Acemi
Hagi
Futbolun fenomenine bunu söylemek ‘ayıptır’ diyeniniz olabilir. Ancak yenik durumda olduğun maçın 90. dakikasında Kazım-Emre değişikliğinin açıklaması ne olur? Biz Hagi’nin futbolculuğuna hayrandık, teknik direktörlük ona fazla geldi.
Yakışan
Trabzon-Kayseri
Herkes sözbirliği etmişcesine, “Son yılların en güzel maçını izledim” diyor. Bize de Süper Lig’e haftanın yakışanı bölümüne 90 dakika müthiş bir performans sergileyen iki takımın oyuncularını koymak kalıyor.
Yakışmayan
Pino
Belediye maçının 80. dakikasında oyuna girdi. 10 dakikalık bölümde yapacağını yaptı. İnsan düşmanına öyle tekme atmaya korkar. Hakem pozisyonu görmedi ama dua etsin Marcin ona karşılık vermedi!
Dikkat çeken
Abdullah Durak
Tolunay Kafkas’ın Kayseri’yi çalıştırdığı dönemde Türk Futbolu’na kattığı 23 yaşındaki futbolcunun, Trabzon maçında atletten farkı yoktu. 12 bin 285 metre kat etti. Sahada basmadık alan bırakmadı. Yetmedi üstüne iki de gol attı. Alkışı aldı...
İlkler
Halil Yazıcıoğlu
- Galatasaray ilk kez bir sezonda 11 yenilgi aldı.
- İstanbul Belediye tam 58 hafta sonra penaltıdan gol attı.
- Teknik direktörün, futbolcunun sahadan atılmasına alışmıştık ama ilk kez bir tercüman soyunma odasına gönderildi.
(Halil Yazıcoğlu Trabzonspor)
Sahnedekiler
Kamil Grosicki
Ara transfer döneminde geldiği Sivas’a kısa sürede uyum sağladı. Manisaspor maçında ise tavan yaptı! Attığı 3 golle galibiyetin mimarıydı.
Orhan Şam
Gençler’in kaptanı dopingten aklandı, ilk maçında sahneye çıktı. Önce kendi kalesine gol attı, sonra rakip kaleye... Başarılı stoper, Ankaragücü zaferinin kahramanıydı.
Cernat
Sakat olduğu için aylardır yoktu. Karabük’ün Hagi’si klasını ortaya koydu. Yenik duruma düştükleri Konya maçından 3 puan çıkarmalarında katkısı çok büyük oldu.
Cenk Tosun gerçeği
Herkes onu Galatasaray’ın gündemine girince tanıdı. “Galatasaray elinden kaçırdı, Gaziantep kaptı” ifadesi kullanıldı. Ancak gerçeği Gaziantepspor Başkanı İbrahim Kızıl açıkladı: “Biz Cenk’i 1.5 yıldır takip ediyorduk. Adnan Sezgin de bizim bu futbolcuyla ilgilendiğimizi duyunca, hazıra konup teklif yaptı. Gerçek budur.”
Futbolcu mu, Sumocu mu?
Konyaspor’un yıldızı Montano görüntüsüyle herkesi şaşkına çeviriyor. Serie A’da bile forma giyen Kolombiyalı, biracı göbeğiyle (!) dikkat çekiyor. Futbol yeteneği üst düzey olan 28 yaşındaki futbolcu, ligin en ağır kalanı... Karabük maçında gördük rakibi kaç adım geriden gelip, topu ondan aldı.
‘Yeter artık’ dedirtenler
Emre Belözoğlu ve Sezer Öztürk... Biri Fenerbahçe’nin diğeri Eskişehirspor’un başarısı için gerçekten savaşıyor! Kasımpaşa maçında Emre, Sancak’a arkadan tekmeyi bastı. Sarı bile görmedi... Şampiyonluğa giden yolda takımını bir gün yalnız bırakırsa, o taraftarlar üçüncü bir şoku kaldıramaz, seni de Kadıköy’e sokmaz! Sezer de mahalle kavgasında gibiydi... Gaziantepli İvan’ın boğazına yapıştı. Tuhaftır, hakem uyarı bile yapmadı.
İn
Futbolcuların devre arasında formalarını değiştirmeleri...
Out
Futbolcuların maç sonunda formalarını tribüne atmaları...
Yorumsuz
Umut Bulut
Altı pasta o gol kaçar mı! Kendisi de inanamadı, tribündekilerde ise saç kalmadı!
Erman Kılıç
Kaleciyle karşı karşıya... Solundaki arkadaşına atsa yüzde 100 gol. O ne yaptı? Topu neredeyse stadın dışana yolladı.
Lorik Cana
Ceza sahasında topu, arkası dönük arkadaşına çarptırıp, resmen rakibine asist yaptı.
Özer Hurmacı
Twitter’dan paylaştığı mesajlarla diğer futbolculara örnek oluyor! İşte son bombası: No pain no game...
‘’Hayırlı kavgalar!‘’
Kimi milyonlara hitap eden kulüpleri üzerinden egolarını tatmin etmek için, kimileri de takımının başarısı için savaşıyor. Beşiktaş-Fenerbahçe maçının devre arasında yaşananlar; sözde temsil ettikleri kulüpler için orada bulananların tamamen kininin ve kişisel düşmanlığının sebebiydi. Baş olma hırsı konuşturdu o yumrukları.
O yüzden ne takımlarını, ne de taraftarlarını ilgilendirir. Artık kimse de bu oyunlara (!) alet olmuyor. Diğer kavga ise Eskişehirsporlu Pele ile Sezer arasında yaşandı bu hafta. Ama onlarınki ortak bir amaçtı; takımlarının başarısı... Mahalle maçlarında topun sahibi kullanmak ister ya tüm penaltıları, faulleri, Sezer de takımın zengin çocuğu gibiydi. Pele de yırtık pabuçluların kahramanı! ‘Zafere Kaçış’ın Pele’si değildi ama Es Es’i son dakikada galibiyete taşıyan isimdi. O frikik gol olmasaydı ne olurdu bilinmez. Fakat şu gerçek de es geçilemez: Arkadaşının attığı gole sevinmeyen Sezer’e galibiyet primi de verilmez...
Mutlu
Aykut Kocaman
Fenerbahçe’nin hocası, Beşiktaş karşısında ilk derbi zaferini yaşadı. Bununla da kalmadı, 6’da 6 yaptı, teknik adamlık kariyerinin en iyi sonucu aldı. Herkesin ‘asık suratlı’ diye eleştirdiği genç hoca, ‘Kocaman’ gülücükler saçtı.
Mutsuz
Beşiktaş taraftarı
Farklı Kiev yenilgisi bile engel olamadı, İnönü’yü doldurmalarına... Yenik duruma düşmelerine rağmen inanıyorlardı, sahadakilere... Ancak 90 dakika sonunda ummadıkları bir sonuçla ayrıldılar, Dolmabahçe’den...
Sorumsuz
Matteo Ferrari
Lugano provake etti ya da etmedi. Hiçbir şey onu masum çıkarmaz. Meslektaşına attığı dirsek, hem kendisine hem de Beşiktaş’a zarar verdi. İstanbul podyumlarında (!) başarılı oldu ama yeşil sahalarda sınıfı geçemedi.
Güldüren
Sabri Sarıoğlu
Hemen belirtelim, Sabri’ye ilk gülen Kewell oldu. Buca maçında öyle bir şut attı ki, tribünlere saç-baş yoldurttu, Haldun Üstünel’in locasından karşılaşmayı takip eden takım arkadaşı da ‘bu kadar olmaz’ der gibiydi.
Sahnedekiler
Alex de Souza
Ona ne demeli, hangi ünvanlar verilmeli... Ligin en tecrübelisi ama üşenmeden üstüne katmaya devam ediyor. Beşiktaş zaferinin mimarı, bir Fenerbahçe efsanesi olduğu her hafta gösteriyor.
Emir Kujoviç
90. dakikadan sonra sahne aldı. Uzatma bölümünde iki gol attı. Kayseri’nin Antalya galibiyetinde başrolü oynadı.
Bursa taraftarı
Takımları Gaziantep’e 4-1 yenildi ama onlar centilmenlikten ödün vermedi. 90 dakika sonunda rakip oyuncuları tebrik etti, alkışı hak etti.
Panterler
Volkan ve Onur
Kendilerini, yalnız adam’ ilan eden kaleciler, bu hafta ön plandaydı. Fenerbahçe’nin file bekçisi, Beşiktaş sınavının 60. dakikasında maçı döndüren kurtarışı yaptı. Trabzonlu Onur da, Manisalılar’a kalesini kapadı. Milli takımın vazgeçilmezleri tam puanı kaptı.
Çenesi çalışan
Sercan Yıldırım
“La Liga’dan başka bir yerde oynamam” dedi. ‘Sen ilk önce kendi liginde oyna’ desek... Türkiye’nin son yıllarda yetiştirdiği en yetenekli golcü ama kıvraklığını ve hızını nedense hep yeşil sahaların dışında gördük. Sercan... Türk Futbolu’nun sana ihtiyacı var. Ancak konuşanına değil oynayanına...
FANATİK'ten felen sesler
Beşiktaş’ın yapamadığını (17’de 17) Fenerbahçe yapacak gibi... (Erol Demirkol)
Batuhan’a... Cezalarını Lamborghini’yle taçlandıran bilge... (Serhat Orhan)
Hagi kulübede oturduğu sürece, Galatasaray ‘10 numarasını’ bulamaz, olanı da oynatamaz. (Safa Can Konuksever)
Lugano-Ferrari ikilisi smackdownda daha başarılı olur. (Murat Şafak)
Schuster’e...
a) mı
b) mi
c) mi?
2-2 biten Konya maçından sonra çıktı, “1960’ların futbolunu oynuyorlar” diye eleştirdi. Çağımızın futbolunu oynayanlara ne yapabildi... Manisa, Eskişehir, Belediye, Karabük ve son olarak Fenerbahçe... Bu yenilgilerin bahanesi ne? Alman hoca nasıl bir rakiple oynamak ister? a) 1960’ların takımı, b) çağın takımı, c) hiçbiri...
Atamayana...
Kayseri-Antalya
Konuk takım ‘gol’ dedirten pozisyonlara girdi. Ancak birini bile kale çizgisini geçmedi. Ev sahibi Kujoviç’le iki kez rakip ceza sahasında boy gösterdi, onda da işi bitirdi.
Dikkat çeken
Cenk Tosun
Galatasaray alamadı değil almak istemedi. Futbolcu da haklı, oynamak için fırsat kollayacağı değil direkt formayı giyeceği ve teknik direktörüne inandığı kulübü tercih etti. Basamakları tek tek çıkmayı hedef belirledi. 4 maçta 4 gol... Son kurban Bursaspor...
Hakeme gözlük
Bünyamin Gezer, Tita’ya yapılan penaltıyı,
Hüseyin Göçek, Batalla’ya yapılan penaltıyı,
Cüneyt Çakır, Lugano’ya yapılan penaltıyı çalmadı.
Yunus Yıldırım, Mununga’nın elle attığı golü göremedi.
‘’Sana 'futbolcu olamazsın' demedik...‘’
Sana ‘futbolcu olamazsın’ demedik...
Batuhan Karadeniz... “Geleceğin yıldızı” diye diye bugünlere getirildi. Eskişehirspor 2 milyon Euro ödeyip, onu transfer etti. Paranın hakkını da verdi! Barlarda çıkardığı olaylarla Eskişehirli Batuhan olarak hep adından söz ettirdi. Baktı saha dışındaki kavgalar keyif vermiyor, gözünü meslektaşlarına dikti! Önce 17. haftada Kasımpaşalı Merthan’ın ayağını kırdı, utanmadan “Birşey yapmadım” dedi. Bursaspor maçında Steponav’a attığı dirsek sonrası kızardı, takımını yalnız bıraktı. Ona her zaman sahip çıkan taraftarlarının da sabrını taşırdı. Artık istenmeyen tüy gibi! Ne bitkisel çözüm ne de profesyonel destek işe yarar... Bu arada unutmadan, kimse sana ‘futbolcu olamazsın’ demedi...
Sorumsuz
Erdinç
Ziya Doğan’a bu yapılır mıydı! Arkadaşın ağları havalandırmış, sen rakibini düşürüyorsun, golün iptaline neden oluyorsun. Yavaş hareket ediyorsun, üstüne de bir penaltı yaptırıp kızarıyosun. Konya’nın yenilmesinde de, hocanın istifasında da başrolü oynuyorsun.
Hayal kırıklığı
İnsua
Geldiği ilk günden bu yana dikiş tutmadı. Ertuğrul Sağlam yine onda ısrarcı davrandı. 61 dakika sahada hayalet gibi dolaştı. Bırakın ortayı olumlu pas bile yapamadı. Yerine Batalla sahaya çıktı, vatandaşının yapamadıklarını yarım saate sığdırdı.
Sahnedekiler
Fenerbahçe taraftarı
Kayseri maçında, “boş” denen tribünler bir anda doldu. 12. adam öyle bir coştu ki, Volkan Babacan ilk golü yediği pozisyonda o hatayı yapmak zorunda kaldı!
Ömer Aysan
Manisasporlu oyuncu, takımının Antalya galibiyetinin mimarıydı. Attıkları 4 golün üçünde onun asisti vardı.
İvan Ergiç
Eskişehir’e öyle bir gol attı ki, dünyanın en uzun kalecisi İvesa sadece topun ağlara gidişini izledi.
Çile
Ankaragücü-Beşiktaş
Ankaragücü-Beşiktaş maçı... Artık marka değerinden bahsedilmesin... Taraftarsız maç mı olur? Bu ceza tüm Türkiye’ye kesiliyor. İnsan seyircisiz maçı televizyon karşısında bile izlemek istemiyor.
Çenesi çalışan
Mehmet Yıldız
Bir dönem devlerin transfer listesindeydi... Herkes ondan iyi işler beklerken, o hep geriye gitti. Haftalardır gol de atamayınca, çenesi ve elleri çalışmaya başladı. Trabzon maçında bıraksalar Serkan’ı parçalayacaktı.
Acemi
Sivasspor
Santradan gol bir mahalle maçlarında, bir de atari salonlarında olurdu! Trabzon santrayı yaptı, ‘üç pas’ta golü yaptı. Play stationda bile böyle gol yenmezken, Yiğidolar haftanın en büyük hatasına imza attı, resmen kendi ipini çekti.
Kaderin oyunu
Aybaba-Doğan
Bucasporlu Leko’nun kırmızı kart görmesi gerekirdi, hakem es geçti. Sonra aynı futbolcu Konya ağlarına attığı iki gole sevindi. Hırvat, hocası Samet Aybaba’yı kurtarırken, rakibin hocasını yolladı! Peki ya Leko oyundan atılsaydı? İşte bu da futbolun cilvesi...
Tesadüfün böylesi
Serdar Özkan
Profesyonel kariyerinde ilk golünü şu anda formasını giydiği Ankaragücü’ne atmıştı. Tesadüfe bakın, 876 gün sonra da “Beni ben yapan” dediği Beşiktaş’ı yıkan gol de ondan geldi.
Dikkat çeken
Alper Potuk
İki hafta önce de o vardı bu köşede. Bu hafta da onun hakkıydı yine. Bursaspor’un yıldızlarına orta sahada tek başına karşılık verdi. 19 yaşındaki oyuncu hücumda da boy gösterdi. Eskişehir’de ‘Yıldız doğuyor’ demiştik, ne doğması, parıldamaya başladı bile...
Şenol Güneş dadı mı yoksa teknik adam mı?
Şampiyonluğun en güçlü adaylarından biri, rakipleri de belli. Ancak sürekli kendi içinde çatışan birileri ve onları kaybetmemeye çalışan biri... Şenol Güneş, şampiyonluk planları mı yapmalı yoksa Engin’i, Burak’ı, “Nasıl kazanırım” diye mi düşünmeli. Her şeyi o düşünürse, diğerlerinin işi ne!
Geçmiş olsun Cesario
Sakatlıktan yeni çıkmıştı ama Gençlerbirliği maçında ayağını ters basınca, ayağa kalkamadı. Acılar içinde kıvranırken, gözyaşlarına da engel olamadı. İzleyenlerin de içi acıdı. İnşallah bu ayrılık kısa sürer.
Bu kadarı da fazla değil mi?
Ertuğrul Sağlam... Ne adamlığı ne de hocalığı tartışılır. Ancak bir de hakemler üzerinde baskı kurmaya çalışmasa... Siz de insansınız, duygularınız var ama her düdükten sonra terör estirmeye ne gerek var.
Yöneticiler... Çöpe atılan paraları, takımlarının başarısız sonuçlarını kenara attılar, suçluyu kendi yöntemleriyle buldular. Hakemleri suçlamaktan sıkılmıyorlar. ‘Yeter artık’ dedirtiyorlar...