Bisiklet ve hayat

Haberin Devamı ›
Daha önce de futbol dışı bazı organizasyonlarda olmuştum ama bunun bambaşka bir gazetecilik ve hatta hayat deneyimi olduğunu söyleyebilirim. Bir kere muhteşem bir doğa, futbolcular gibi popüler kültür popülerliğinden uzak sporcuların halkla iç içe durumları, şehirlerden köylere geldikçe halkın spora, organizasyona hazırlığı ve içten uyumu...Öyle anlar yaşadık ki. Önceki gün yaşanan o talihsiz kazanın ardından bitime gelen tüm sporcuların takım ayrımı yapmadan geride bıraktıkları arkadaşlarının durumunu öğrenme çabası, ekranlardan kopamayışı gerçekten anlamlıydı. Futbolda birbirimizi yediğimiz anları düşününce özellikle. Ve dün. Araçlarla çıkmakta zorlandığımız Elmalı etabından önce Konya Torku sporcularıyla konuşma imkanı bulmuştum; “Zor zor abi, baya zorlanırız” dediklerinde yine bu kadarını tahmin etmemiştim. Gerçekten de olağanüstü bir güç ve konsantrasyon gerektiren etabı bitiren her sporcu kazandı bence. Turun en cazip anlarıysa yol boyunca yaşadıklarımız, halkın efendisi köylülerin sıcakkanlılığı, bu tur için hazırlanışıydı...Köy kahvelerinde oturduk, alanda sporcuları bisikletleriyle bekleyen çocuklarla konuştuk, esnafla sohbet ettik. Herkes dünkü kazayı sordu, aileden biri yaralanmış gibi endişeyle. Kentlerine kadar gelen bu organizasyonu yürekten sahiplenmişlerdi, her anı mükemmeldi. Ve bir kez daha gördümki, kıymetini bilmediğimiz, şehirlerde kafayı kaldırıp bakmadığımız çok şey onlar için çok değerliydi. Bizim statlarımız, dünyaca ünlü sporcuların geldiği şehir organizasyonları boş kalıp, yarın olimpiyatı alsak dolar mı statlar, salonlar dediğimiz bir atmosferde onların dağları aşıp gösterdiği gibi iyi ki varsınız dedirtti. Yarın yeni etaplar bizi bekliyor ve eminim ki yeni heyecanlar, anılar, öyküler. Böyle sorunsuz, uyumlu, çalışanın da yarışanın da mutlu olduğu bir organizasyonda olmak gerçekten güzel.