Galatasaraylı Sanayici ve İş insanları Derneği'nin gelenekselleşen iftarına bu yıl rekor katılım vardı. Yaklaşık 600 davetlinin katıldığı geceye GSYİAD Başkanı İbrahim Hatipoğlu'nun konuşması damga vurdu. Bunu ben yazmıyorum Galatasaray Başkanı Dursun Özbek bizzat yaptığı konuşmada üstüne basa basa söyledi. Özbek "Bu bir başkanlık konuşması" diyerek övgüler yağdırdı...

İbrahim Başkan'a büyük alkış

İbrahim Başkan artık Galatasaray siyasetinin temel taşlarından olan GSYİAD'ı bambaşka bir yere taşıdı. 1000'e yakın üyesiyle bu sivil toplum kuruluşu Sarı-Kırmızılı takımın her ihtiyacına amasız, fakatsız cevap veriyor. Kemerburgaz'da yapılacak yeni tesisin iki hibrit sahasını üstlendiler. 1.5 milyon Euro'ya mâl olan iki saha haziranda hazır hale gelecek.

İbrahim Başkan'ın konuşmasında 24. şampiyonluğa yaptığı vurgu ve son dönemde şampiyonluk yolunda çıkan engellemelere yönelik yaptığı "Önümüzde 8 tane maç var. Cumhuriyetimizin 2. yüzyılının ilk şampiyonu olmak istiyoruz. Bunu engellemeye çalışanların nafile çabalarına rağmen stadımızda 19 Mayıs'ta geçen sezonki gibi eze eze yenerek kupayı kaldıracağız." açıklaması ayakta alkışlandı.

Okan Buruk ve Erden Timur katılmadı

Gecenin özel konukları Ayhan Akman, Arda Turan ve Galatasaray'ın bu sezon son haftalara damga vuran ismi Kerem Demirbay oldu. Kerem 200'ün üstende üyeyle fotoğraf çektirirken "of" dahi demedi. Okan Buruk, Erden Timur ve ultrAslan lideri Sebahattin Şirin mazeretleri nedeniyle geceye katılamayan isimler oldu. ultrAslan'a her zamanki gibi baş köşede bir masa ayrılmıştı.

GSYİAD Yönetim Kurulu Üyeleri Ömer Sarıgül ve Esat Akbülbül ise özellikle gazetecilerle yakından ilgilenerek bizzat onların masalarına oturması dikkat çekti. Derneğin yeni üyelerine beratlarını da Dursun ve İbrahim Başkan takdim etti. 

Kulislerde gündem seçim!

Yine derneğin yöneticilerinden ve Galatasaray Mağazacılık A.Ş'de görev alan Hakan Sarıöz ayak üstü konuşmamızda rekora giden satışlardan bahsederken Store'ların forma ihtiyacını şuan için fazlasıyla karşıladığını ifade etti.

Kulislerde ise en çok konuşulan konular Süper Lig'de son haftalarda Fenerbahçe'ye yapılan ayrıcalık ve yaklaşan Galatasaray başkanlık seçimi. Sürpriz Başkan adayı kimse beklemiyor. Ayrıca daha önce bahsettiğim yönetim listesine girecek isimlere kimsenin itirazı olmadığını gördüm. ( Erden Timur, İbrahim Hatipoğlu, Metin Öztürk, Ali Yüce, Abdürrahim Albayrak ve Fatih Demircan)

Yeni yönetimde sürpriz isimler

Ancak Dursun Başkan'ın listesinde yer alması beklenen bazı isimlere daha bu gecede öğrendim. Yukarıda bahsettiğim isimler dışında Emir Aral, Eray Yazgan ve Can Natan isimlerinin de yeni yönetim listesinde olmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ayrıca Osman Kocaman, Tarık Taşar, Fatih İşbecer ve Adnan Polat'ın oğlu Kerim Polat da kulislerde ismi geçen adaylar. GSYİAD'dan yine bir iki ismin daha yönetime girmesi bekleniyor. Bu arada listedeki isimler kadar 2. başkanlık koltuğuna kimin oturacağı da büyük merak konusu. Deyim yerindeyse asıl kavga orada yaşanacak. O koltuk verilmezse bu saydığım isimlerden listeye girmeyecekler olacak.

Bu arada adlarını geçirmesem haksızlık edeceğim iki kişiden daha bahsedeceğim. GSYİAD'ın herşeyi İrem hanım yine mükemmele yakın bir iş çıkarttı. Gecenin kusursuz hale gelmesinde diğer çalışma arkadaşlarıyla birlikte büyük emek harcadı. Ayrıca gecenin sunucusu yakın arkadaşım Melisa Çizmeci'nin sunumu da harikaydı...

Galatasaray’ın etkili ama Kerem’in gününde olmadığı bir 90 dakika izledik. Bu kez sahnede Süper Lig’in en iyi stoperi Abdülkerim Bardakçı vardı.

Ziyech ve Bakambu Afrika Kupası’nda. Torreira ve Sacha Boey cezalı, Icardi ve Davinson sakat oldukları için Konyaspor maçı kadrosunda yoktular. Takımın yüzde 80’i yoktu desek yanlış olmaz. Konyaspor’da da önemli iki eksik vardı. Tüm bunlara rağmen oyun üstünlüğü ve pozisyon zenginliği olan taraf Galatasaray’dı.

18 yaşındaki kaleci Deniz Ertaş’ın yıldızlaştığı maçta Galatasaray’ın ön alandaki oyuncuları gol kaçırma yarışına girmişlerdi. En başta da Kerem. Çok net en az üç pozisyondan yararlanamadı. Genel sezondaki son vuruş sıkıntısı bu maça da sirayet etmişti. Bütün pozisyonları anlarım ama Halil’le yaptığı ikiye bir de bencillik yapıp sol ayağıyla şut çekti. Halil’e verse boş kaleye atacak. Halil yerinde Icardi olsa bence vurmak yerine pas atardı. Ayrıca Avrupa’da iyi bir takıma gitmek istiyorsa yemeden, içmeden son vuruş çalışmalı…

Belli ki hafta boyu Galatasaray duran top çalışmış. Mertens ve iki Kerem değişik varyasyonlarda oyunun sıkıştığı bölümlerde duran toplarla etkili olmaya çalıştı. Bunun meyvesini de fazlasıyla bu maçta yediler. Abdülkerim’in Icardi’ye dönüştüğü bu karşılaşmada üç gollü net bir galibiyet geldi.

Okan Buruk Türk futbol tarihinin en dikkat çekici performansını sürdürmeye devam ederken Eyüp Aydın’ın 3-4 dakikalık performansı taraftarı heyecanlandırdı. Darısı diğer gençlerin başına…

Ülkenin en önemli derbisi... Günlerdir Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı herkes bu maçı bekliyor. Futbola doyarız diye düşünüyoruz ama düdük çaldıktan sonra tam bir hayal kırıklığı. 43 dakika oyunda kalan top. 45 çalınan faul ve Galatasaray'ın attığı tek isabetli şut.

Fenerbahçe yıldızlar topluluğu kadroyu Galatasaray'ı yenmek ve şampiyon olmak için kurdu. Ancak galibiyeti alacak cesur oyun anlayışıyla sahaya çıkamadı. Galatasaray deplasmanda değil kendi sahasında gibi oynadı. Maçın ilk yarısında yüzde 70'e yüzde 30 oyun üstünlüğü bunun gösgesiydi. Muslera ve Galatasaray savunması elini kolunu sallayarak istediğinde oyun kurdu istediğinde maçı soğuttu.

Tadic ve Cengiz'in fiziksel olarak denk seviyedeki takımlara karşı ne kadar etkisiz olduğunu net bir şekilde gördük. Galatasaray'da da Ziyech ve Zaha beklentilerin uzağında performans ortaya koydu. Özetle; Büyük maçları büyük oyuncular kazandırır sözünün boşa çıktığı tatsız tuzsuz bir oyun izledik.

Gelelim maçın en kritik pozisyonuna... Djiku'nun Icardi'ye yaptığı hareketin karşılığı her yerde kırmızı kart ve penaltı. Hadi pozisyonu Arda Kardeşler görmedi! VAR ne işe yarıyor. Yayıncı kuruluş bu pozisyonu daha yakından gösteremiyor mu?

İNSANLIK DIŞI!

3 yıl sonra Galatasaray taraftarı derbi için Kadıköy'deydi. Saat 16.00'da tribünlere alındılar. Hemen önlerine kurulan müzik sistemi saat 23.00'e kadar hiç durmadan sağır edercesine çaldı. Amaç ne? Rakip taraftarın sesi çıkmasın... İnsanlık dışı bu uygulama daha önce başka statlarda da yapıldı! Ancak artık son bulsun. TFF bundan sonraki maçlarda gerekirse önlem alsın. Hatta bu uygulamayı yapan kulüplere ceza versin...

Fenerbahçe'yle oynanacak derbi öncesi Rams Park'ta Galatasaray'ın konuğu Şota'nın Karagümrük'üydü.

Okan hoca derbiyi düşünerek Davinson ve Zaha ikilisini dinlendirdi. Kerem kendi mevkiisinde. Artık "Kendine takım bul denilen" Angelino yerine ise sol bekte Barış Alper vardı. Muslera'nın cezalı olduğu maçta ise kaleye Günay geçti.

Şampiyonlar Ligi'nden de elenmenin verdiği moralsizlik, Türk futbolunda son dönemde yaşananlar ve maçın Çarşamba günü oynanması tam havaya sokamamıştı kimseyi.

Merkezi kalabalık tutan Şota ilk 40 dakika Buruk'un Galatasaray'ını kanatlara itti. Zaman zaman Barış, bazen de Ziyech'in adrese teslim gitmeyen ortaları, cılız ataklarla sonuçlandı.

Kilidi ceza sahası dışından açmak Kerem Demirbay'ın aklına geldi ki 30 metreden kaleyi yokladı. Dönen topu tamamlayan kaptan Kerem Aktürkoğlu maçın ve kendisinin tek golüyle takımına üç puanı getirdi.

Sahneye Günay çıktı

İkinci yarı maçı daha çok isteyen Karagümrük'tü. Nitekim üst üste ataklarla Galatasaray kalesine gelen de onlardı. Bu kez sahneye Günay Güvenç çıktı ve kurtarışlarıyla maçın adamı oldu. Günay'ın ekstra performansı Muslera'sız günlerde de kafaların rahat olması gerektiğini gösterdi. Sonradan oyuna giren Bakambu'nun pres gücü de takımın ayakta kalmasını sağladı.

Klasiktir kötü oynadığınız ama kazandığımız maçlar şampiyonluğun kaderini belirler. Puan kaybetse şaşırmayacağımız, derbinin gölgesinde ve kafaların Kadıköy'de olduğu maçta Galatasaray sahadan 3 puanla ayrılmayı başardı.

Galatasaray, ligde son dönemde düşüş yaşasa da kadro kalitesi iyi takımlarından Adana Demirspor'u ağırladı. Ziyech'in yokluğunda Tete 11'e geri döndü. Zaha ve Kaan Kopenhag maçı düşünülerek dinlendirildi.

Okan hoca klasik ön alan baskısıyla maça başladı. Bir ara şiir gibi topla çıkan Galatasaray Mertens, Torreira ve Kerem'in aynı anda yaptığı presle bize "Okan, Emre ve Suat üçlüsünü" hatırlattı. Hem şok pres hem doğru pas tercihleri rakibin başını döndürdü desek yalan olmaz. Nitekim Sacha ve Kerem'in golleriyle skor 2-0'a geldi.

Pendikspor maçıyla birlikte bu maçta da Abdülkerim'le güven veren Nelsson'un yaptırdığı penaltı takımların soyunma odasına 2-1 gitmesini sağladı.

İkinci yarı itibariyle Kerem Demirbay ve Mertens'in yorgunluğu rakibin orta sahada üstünlük kurmasını sağladı. Okan Hoca hiç beklemeden Kaan ve Zaha'yı oyuna alarak Mertens'in rolünü yeniden Kerem Aktürkoğlu'na verdi.

İkinci yarı sahnede yine Tete vardı. İlk yarı kaçırdıklarının iki mislisini ikinci yarı kaçırmaya yeminli gibiydi. Bu kadar kolay adam geçip bu kadar kolay pozisyonları değerlendiremeyince saç baş yoldurttu. Farka gidilecek maçta takımı beraberlik korkusu sardı.

Galatasaray'ın tecrübeli ayakları maçın son bölümünü soğutarak sonuca gitmeye çalıştı. Son dönemin en yararlı ismi Bakambu yine oyuna girer girmez katkısını yaptı ve takımı rahatlattı. Icardi Kerem'e asist yaptığı maçta bir de gol atarak skora katkı verdi.

Bir parantez de Barış Alper Yılmaz'a açalım. Sol bekte elinden geleni yaptı. Fiziksel gücünü kullanmaya çalıştı. Yusuf Sarı'yı durdurmak için savaştı. Ama uzun vadede sol bek devam edemeyeceği aşikar...

Sezonun en kritik maçlarına çıkan Galatasaray'da Okan Buruk olabildiğince bazı oyuncuları dinlendirip daha iştahlı oyuncularla sahaya çıkıyor. Pendikspor özelinde de durum böyleydi. Tete, Sergio Oliveira ve Nelsson gibi oyuncluar uzun süre sonra 11'e döndü.

Maçın başlangıç düdüğü ile oyunun tek hakimi ve rakip yarı sahada gol arayan taraf Galatasaray'dı. Ancak son vuruşlardaki tercih hataları ve beceriksizlik nedeniyle ilk yarıda gol sesi çıkmadı. Sahanın en kötüsü Tete müsait pozisyonda Kerem'e verse hem takım 1-0 öne geçecek hem de oyuna devam edecekti.

Okan hoca ikinci yarıya Barış ve Mertens'le daha ofansif bir kadroyla başladı. Erencan Yardımcı'ya karşılık sadece 2 stoperle kalan Galatasaray hücumda daha fazla etkinlik göstermeye başladı. Sol beke geçen Barış Alper, Kazımcan'dan da Angelino'dan da iyi performans gösterdi.

Icardi'nin en etkisiz maçlarından birini izlerken oyuna Bakambu dahil oldu. Geçen yıl Yunanistan Ligi gol kralı olan golcü kısa süre içinde etkisini göstererek fırsatçılığını konuşturdu ve takımı 1-0 öne geçirdi. Sonrasında Ziyech'in muhteşem füzesi maçın skorunu belirledi.

Okan hoca tüm oyunculara zaman zaman şans verirken Icardi'nin bu kadar formsuzluğunda Bakambu ve Halil Dervişoğlu daha fazla süre almalı. Bakambu dün golden fazlasını yaptı. Mobil forvet rolünde hem savunmaya yardım etti. Hem de zaman zaman ofansa top taşıdı. Kapalı savunmalara karşı Halil'den yararlanmakta Okan hocanın elini güçlendirecektir...

Özetle çok ama çok zor fikstürde önemli olan galibiyetti. 14 maçta 12. galibiyetini alan Okan Buruk'un öğrencileri şampiyonluk yolunda bir engeli daha aşmayı başardı.

Milli takım arasında dinlenmiş, Icardi'nin ve Muslera'nın sakatlığı geçmiş, fiziksel kalitesi yüksek olan Galatasaray'ın ne kadar tehlikeli olabileceğini Alanyaspor karşısında gördük.

Süper Lig'de bu sezon Galatasaray'ın en iyi oyununu izledik. Burada Alanyaspor kötüydü diyenler olacak ancak katılmıyorum. Tekke'nin ve Alanyaspor'lu oyuncuların çabası Galatasaray'a karşı koymaya yetmedi.

Ön alan baskısıyla neredeyse 2-3 saniyede kazanılan toplar Alanyaspor kalesinde heran tehlike yarattı. Alanyalı oyuncular öyle bir baskıya maruz kaldı ki adeta nefes alamadılar.

Yoğun prese dayalı oyun anlayışında 11 oyuncudan da maksimum katkı alan Galatasaray sonrasında ardı ardına golleri buldu. 4-0'lık net galibiyet hem Hatayspor mağlubiyetini unutturdu hem de zorlu Manchester sınavı öncesi büyük moral oldu.

Mertens 25 yaşında gibiydi

Dries Mertens 25 yaşındaki fizik kalitesine yakın bir performansla sahadaydı. 10 numaranın yapması gereken herşeyi fazlasıyla yerine getirdi. 2 gol attı, 1 asist yaptı. İmza golü izlemeye değerdi...

Okan Buruk sadece Alanyaspor maçını kazanmadı. Ndombele'yi 11 oynarak oyuncuyu kazanma adına da önemli bir adım attı. Ligin ilk yarısının bitmesine daha uzun süre var. Hem Şampiyonlar Ligi hem de ligde zorlu derbiler oynanacak. Her oyuncudan alınacak verim önemli...

21 Ekim Beşiktaş galibiyeti
24 Ekim Bayern Munih maçı
28 Ekim Çaykur Rizespor deplasmanı

1 hafta içinde 3 kritik maça çıkan Galatasaray ikisi kazanarak Bayern maçının ilk 70 dakikası muhteşem performans ortaya koymuştu.

Hem de Davinson Sanches dışında yeni transferlerden neredeyse hiç verim alamazken...

Çaykur Rizespor Kadıköy'de Fenerbahçe'ye karşı cesur oynamaya kalkmış 5'lik olmuştu. İlhan Palut bu kez daha haddini bilerek ve rakibi kendi sahasında bekleyerek sahaya çıktı.

Okan Buruk ise son haftalarda 11'e giremeyen Mertens, Kerem Demirbay ve Angelino'yla maça başladı. İlk yarı bu oyuncuların fiziksel üstünlüğünden yararlanmak istedi.

Rizespor'un temaslı ve rakibi oynatmama üzerine kurulu oyunu tıkır tıkır işlerken Galatasaray 3. bölgede tercih hataları yapmaya devam etti. Icardi Bayern maçına oranla daha az topla buluştu. İlk yarıda bu oyun sonunda gol sesi çıkmadı...

İkinci yarı Mertens, Kerem Demirbay ve Angelino çıkarken Oliveira, Kaan Ayhan ve Hakim Ziyech oyuna dahil oldu. 45-70 arası maç gitgelli bir maça dönüştü. Tete'nin de oyuna girmesiyle topun kontrolü daha fazla Galatasaray'a geçti.

Sergio Oliveira şapkadan tavşan çıkardı ve ceza sahası dışından attığı golle takımına galibiyeti getirdi. Rizespor sahasında ilk yenilgisini alırken Galatasaray üst üste 9. galibiyetini aldı. Bu kadar yoğun ve zorlu fikstürde Icardi'nin sakat sakat oynadığı, yeni transferlerin daha işin içine giremediği haftalarda alınan her puan çok çok değerli...