Şampiyonlar Ligi gruplarına kalarak moral bulan Galatasaray aynı 11’le bu kez üç haftadır kazanamayan Gaziantep deplasmanına çıktı.

Maçın başından sonuna Okan Buruk’un öğrencileri kalite problemi yaşayan rakibine karşı ciddi bir üstünlük kurdu. Özellikle Sacha Boey ve Angelino üzerinden kurulan oyun sonrası gelişen ataklarla tehlikeli olmaya başladılar. Tete'nin aksadığı Kerem Aktürkoğlu'nun yıldızlaştığı maçta 3-0'lık net bir galibiyet geldi.

Icardi'nin üst düzey performansı tüm hızıyla devam ederken Antep maçına Kerem'le birlikte damga vurdular. Icardi şimdiden tabelaya 7 golü yazdırdı bile. Böyle devam ederse 30 barajını rahatlıkla geçecek gibi duruyor...

Algılar tavan...

Sabaha kadar oynansa Galatasaray'ın kazanacağı maçtan sonra algılar tavandı yine. 3 net pozisyonda aleyhine (İptal edilen penaltı, sayılmayan gol, rakibe çıkmayan kırmızı) karar çıkan taraf Galatasaray ancak öyle bir algı yapılıyor ki maçı izlemeyen galibiyetin hakem sayesinde geldiğini düşünür. Bu daha başlangıç Galatasaray kazandıkça algılar da artmaya devam edecek.

Antepli oyunculara saygısızlık!

Geçen sezon deprem felaketi nedeniyle yenilenen Antep kadrosu 4 maçını da kaybetti. Taraftarın maç boyunca kaleci Batuhan'ı ıslıklaması büyük saygısızlıktı. Batuhan'a bir çok teklif olmasına rağmen o Antep'te oynamayı tercih etti. Bu takımın ayağa kalkması için transfer şart ancak taraftarını da arkasına alması lazım...

Antep mutfağı daha da abartılmalı...

İlk kez Galatasaray maçında Antep'e gitme fırsatım oldu. Daha önce abartıldığını düşündüğüm Antep mutfağını bu kez yerinde tatım. Net şu kanıya vardım. "Bölgenin mutfağı daha da abartılmalı". Çünkü lezzet inanılmaz. İçtiğim beyran çorbası, yediğim ciğer harikaydı. Ancak Mehmet ve Yalçın ustanın işlettiği Şehr-i Küşleme'deki etin lezzeti muhteşemdi. İnsanın yedikçe yiyesi geliyor. İkilinin sohbetlerine ise diyecek yok...

Maçın ilk 20 dakikasının mutlak üstünlüğü ev sahibi Molde'deydi. 8. dakikada gelen gol ve sonrasında Galatasaray bugün burada kazanamaz hissi herkesi sarmıştır. Fiziksel olarak güçlü aynı zamanda teknik ve hızlı oyuncularıyla Molde oldukça zorlu anlar yaşattı.

25. dakikada kazanılan serbest vuruşta Oliveira'nın frikiği savunmaya çarpıp ağlarla buluşunca maçın dönebileceğini düşündük. Maçın en iyilerinden Yunus Akgün'ün pasında Icardi'nin Van Basten vari vuruşu yine ayakta alkışlanacak cinstendi. Süper Lig'e muhteşem başlayan Icardi Avrupa sahnesinde de varım mesajı verdi.

Galatasaray yaklaşık yarım saat oyunu dengelese de Molde 56'da bir kez daha hızlı atakta beraberliği yakalamayı başardı. Sonrasında Okan hocanın hamleleri gelmeye başladı.

Değişiklikler işe yaradı, takım direnci daha da arttı. Herkes Norveç'ten 2-2'lik sonuçla dönülecek derken bir kez daha başrolde Mauro Icardi vardı. İnanılmaz soğukkanlı bir biçimde takımdan ayrılacağı konuşulan Fredrik Midtsjo'ye alda at dercesine galibiyet golünü attırdı.

Arabistan furyası transferi sonuna kadar etkiledi. Galatasaray Molde karşısına Angelino dışında yeni transferini sahaya süremedi. Ancak geçen sezon ki kadrosundan da güç kaybetmedi. Sacha Boey ve Nelsson gibi iki önemli yıldız kadroda tutuldu. Şuan elindeki imkanlarla sonuca giden Okan Buruk yeni transferleri sahaya sürmeye başladığında bambaşka bir Galatasaray izleyeceğimizden kimsenin şüphesi yok...

Sezon başları özellikle Okan Buruk'un takımlarında hep sıkıntılı geçmiştir. 0-0'lık Kayserispor maçı sonrası Galatasaray'ın rakibi sezonun kapalı kutu takımlarından Trabzonspor'du.

Bordo-Mavili takım özellikle orta sahayı kalabalık tutarak maçın temposunu düşürmeye çalıştı. Buruk da bunu fırsat bilerek kanatlardan Barış Alper ve Kerem'i kullandı. İki oyuncu ilk yarıda istenileni harfi harfiyen yerine getirdi.

Kısır geçmesi beklenen maçta sahneye yine "Süperstar Icardi" çıktı. Kerem'in tek pasında usta işi vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi. Ofsayttan sayılmayan golle fileleri üç kez havalandırdı. Tribünleri dolduran binlerce taraftar kaliteli bir futbol izlemedi belki ama Icardi'nin solo performansıyla mest oldu.

Kadro istikrarı

Futbolda en önemli şey kadro istikrarı dün sahada Angelino dışında takımın tamamı geçen sezon şampiyon olan kadronun oyuncuları. İlk haftalarda eleştiri konusu olan Angelino'nun performansı ise idare etti. Ancak geçen sezon kaldığı yerden devam eden bir üçlü vardı. Sacha Boy, Nelsson ve Abdülkerim savunmada yaptıkları kritik mücadeleler ve dengeli oyunlarıyla üç puanın gelmesine yardımcı oldu.

Bu sezon Galatasaray'ın rakiplerinin yüzde 80'i Trabzonspor'un yaptığı gibi kapanarak savunma yapacak. İşte o zaman kilidi çözmek için devreye Zaha, Tete ve Ziyech gibi önemli silahlar girecek.

Üç puanın mutluluğuyla tribünleri terk etmeye hazırlanan Galatasaray taraftarına bir sürpriz de Ziyech'le geldi. Galatasaray iletişim ekibi yine görülmemiş bir organizasyonla fark yarattı. Yeni transfer taraftarın içinden sahaya inerek herkese sürpriz yaptı.

Galatasaray'da şampiyon kadronun takamı korunurken üzerine önemli takviyeler yapıldı. Nelsson ve Sacha Boey gibi iki kilit oyuncuyla sezona başlamak büyük avantaj. Üstüne üstlük yedek kulübende Zaha, Icardi, Angelino, Torreira, Halil Dervişoğlu ve Yunus Akgün gibi maçın gidişatını değiştirebilecek yıldız adayları var.

İlk yarı Çağdaş Atan haddini bilerek ve gücü oranında Galatasaray'la başa baş mücadele etti. Doğru yer, doğru zaman ve doğru çıkışlarla zaman zaman tehkileli anlar da yaşattılar.

Sergio Oliveira'daki durağanlık geçen sezonun son haftaları başlamıştı. Bu sezon da devam ediyor. Bu nedenle ısrarla Galatasaray yönetimi bu bölgeye transfer yapmak istiyor.

Barış Alper ve Kerem gibi açık alanda daha etkili olabilen iki önemli isim dün kapalı savunmaya karşı etkisiz kaldı. Galatasaray yedek kulübesindeki oyuncular daha erken hamlelerle oyuna dahil olsa 3 puan kaçınılmaz olurdu. Zaha'nın kalitesini kısacık sürede görmüş oldu. Bir paratnez Berkan Kutlu'ya açmak gerek. Torreira'nın yokluğunda orta sahanın bütün yükünü sırtında taşıyor.

Okan Buruk ve ekibi sezon başı kaybedilen 2 puan için elbette karalar bağlamayacak ancak can sıkıcı...

Okan Buruk beceri ve dokunuşları olan bir derbi daha izledik. Oyuncular idman yapmazken hoca dersine iyi çalışmış. Jesus’un Fenerbahçe’sini iyi analiz etmişti. Bu ligin fiziksel olarak en güçlü iki ismi Barış & Berkan’la sahadaydı Galatasaray. Kırmızı kart sonrası kafa ve fizik olarak hazır gördüğümüz Zaniolo ise gizli silah gibi 11’deydi. Icardi ve Barış Alper’i durdurmaya çalışan Fenerbahçe savunmasına zor anlar yaşattı. Uzun menzilli füze gibi şutlarıyla kaleyi yokladı.

Galatasaray önce şampiyonluğu, sonra derbiyi, derbi maçta gösterdiği performansla Zaniolo’yu kazandı. İtalyan yıldız yıllarca unutulmayacak iki harika gole imza attı.

Derbilerde bu kadar aciz duruma düşen Fenerbahçe’yi ise hiç görmemiştim. Arda kitlendiğinde sıradanlaşan bir takım vardı sahada. Deplasmanda 3 atan Okan Buruk’un öğrencileri yine aynı tarifeyi uyguladı. Kalesinde isabetli şut görmeden ezeli rakibine bir hezimet daha yaşattı. İki derbide 90 dakika sahada kalan Barış Mbappe, Berkan ise Kante gibi performans gösterdi.

Uzun lafın kısası Galatasaray antrenman yapmadan derbiyi kazandı.

Sivasspor karşısında oyunun mutlak hakimi Galatasaray'dı. Rıza hoca Fenerbahçe kupa maçını düşünerek bir çok yıldızını kulübeye oturtmuştu. Aynı zamanda dört kart cezalı oyuncu olması Sivas'ın direnç gösterememesinin en büyük nedeniydi. Maç 24 saat oynansa Galatasaray yine kazanırdı.

Okan Hoca'nın galibiyet üzerine kurulu oyun düzeni tıkır tıkır işledi. Kerem ve Rashica'ya Sacha Boey ve Kazımcan'dan istenilen destek gelince Icardi daha fazla topla buluştu. Hücum oyuncularının büyük bölümü verimsiz gibi gözükse de Icardi'ye kadar uzanan pas zincirinde tüm oyuncuların katkısı vardı.

Mertens ve Sergio Oliveira'nın bu kadar düşüş yaşamasına rağmen Icardi'nin fırtınalar estirmesi gerçekten çok enteresan. Ne kadar büyük golcü olduğunun adeta kanıtlarından. Son maçta Galatasaray'ın tüm golleri Icardi'den geldi. Toplamda 20 gole ulaşan Icardi'nin PSG'ye neden 50 milyon Euro'ya transfer yaptığını bu performansıyla rahatlıkla anlayabiliriz.

Kamuoyunda şöyle bir algı var. "Takım şampiyon olsa kaliteli kadro, şampiyonluk gitse Okan Buruk kaybetti" diyecekler. Gram katılmıyorum. Çok uç bir örnek ancak Manchester City dünyanın en iyi kadrosuna sahip. Kimse çıkıp da kaliteli kadro şampiyon oldu demiyor, Pep Guardiola'nın başarısı diyor. Okan Buruk için de benzer durum geçerli. Artık şampiyonluğa sadece ve sadece 90 dakika kaldı. Bu şampiyonluğun baş mimarı Okan Buruk'tur.

Okan Buruk son haftalarda kazansa da kaybetse de 11’i bozmadı. Nitekim İstanbulspor karşısında da durum aynıydı. Sürpriz yoktu. Cezalı Sacha Boey yerine Dubois sahadaydı. Maçın başından sonuna oyunun hakimi net Galatasaray’dı. Özellikle Oliveira ve Torreira’nın orta sahadaki önderliğinde dar alanlarda oyunlar kurarak rakip sahaya gitmeye çalıştılar.

Direnen İstanbulspor savuması rakibine çok fazla geçit vermedi. Bu yüzdendir belkide Galatasaray en çok ceza sahası dışı ve çevresinden şut çektiği maçı oynadı.

Mütevazi kadrosuyla lige renk katan, Fatih Tekke’nin pozitif oyunuyla büyüklere kafa tutan ve kritik puanlar alan İstanbulspor ise Eze ile etkili olmaya çalıştı. Burada da devreye Nelsson & Abdülkerim ikilisi girdi. İlk yarının sonlarında neredeyse tek kale oynayan, rakibi boğan Galatasaray penaltı kazandı. Icardı kaçırdığı penaltılara nazire yaparcasına topu kaleye füze gibi gönderdi.

İkinci yarıda da bariz Galatasaray üstünlüğü vardı. Çıktığı dakikaya kadar sahanın en iyilerinden olan Rashica’nın yerine oyuna dahil olan Barış Alper fiziksel avantajını kullanarak sağ tarafta etkili oldu. Maçı sonuna kadar hakeden Galatasaray kusursuz bir golle farkı ikiye çıkarttı ve üç puanı hanesine yazdırdı.

Sezon sonu oskarlar dağıtılsa Nelsson’un ikinci goldeki müdahalesi “Yılın hareketi” olarak ödül alır. Bıçak sırtı pozisyonda Kazımcan’ın hatası kendi kalesinde gole dönüşebilecekken Nelsson “Bülent Korkmaz vari” bir vuruşla topu uzaklaştırdı. Maçın kötülerinden Kerem asisti yaparken Icardı son sözü söyledi.

Hakem hataları olmasa haftalar öncesinde şampiyonluğunu ilan edecek Galatasaray sancılı da olsa son 4 haftaya büyük avantajla girdi. Taraftarın deyimine göre sırada “118 yıllık tarihin en önemli maçı (Sivasspor) var”

Kritik beş puan kaybı sonrası gözler Okan hoca ve öğrencilerinin üzerindeydi. Fenerbahçe’nin Giresunspor’a puan kaybı ev sahibinin maça daha moralli çıkmasını sağladı. Maçın başından sonuna kadar Türk futbolunun geleceğine damga vuracak iki teknik adamın taktiksel düellosunu izledik.

Emre Belözoğlu ligin ilk yarısında 7-0 biten maçtaki cesur futbol yerine daha kontrollü bir oyunla başladı. Okan hoca ise üçüncü bölgede yaptığı presle rakibini hataya zorladı. Ancak Başakşehir savunmadan rahat toplarla çıktı.

Galatasaray’da Kerem ve Sergio Oliveira’nın düşüşü sürerken, yeniden 11’e dönen Kazımcan’la Torreira bireysel performanlarıyla ön plana çıktı. İlk yarının sonlarında kazanılan penaltıyı gole çeviren Icardi bu kez klasına yakışır bir vuruş yaptı. Son iki maçta altı gol yiyen savunmada Abdülkerim & Nellson ikilisi bu kez daha güven veren görüntü çizerken rakibe neredeyse pozisyon vermedi.

Okan Buruk'un Galatasaray'ı sezona sallantılı başlasa da kritik maçları kazanmayı bildi. 14 maçlık seride bu ligin üzerinde kalite ortaya koyarak şampiyonluğun en güçlü adayı oldu. Takım temeli ve omurgası sağlam atılmıştı. Son haftalarda sallantıya girdi ancak yıkılmadı ve panik yapmadı. 3 hafta önce ki gibi Galatasaray Şampi...