‘’Moral kazandı sıra 3 puanda‘’
Fenerbahçe sezona 5 maçta 3 yenilgi, 2 galibiyetle kötü bir giriş yaptı. Ancak baş aşağı gidiş, 7. haftada Rize deplasmanında gelen 3-0’lık mağlubiyetle başladı. Sarı-Lacivertliler, Rize karşısında bu kez çıkışı başlatmak istiyor. Geçtiğimiz hafta Beşiktaş derbisinde skoru 3-0 geriden 3-3’e getirmek gerçek büyük başarı. Takıma müthiş bir özgüven ve moral aşıladığı kesin. Zaten derbinin en büyük kazanımı bu oldu. Beraberliğin puan anlamında Sarı-Lacivertliler’e kattığı çok bir şey yok. Ancak oyuncular ‘Fenerbahçe’de oynadıklarını hatırladı.
Derbi kazanımları silinir
Moral ve özgüven tamam, sıra seri galibiyetlerle düşme hattından uzaklaşmaya geldi. Karşılarında ligin en formda takımı Rizespor var. Okan Buruk’un ekibi son 6 lig maçında 5 galibiyet ve 1 beraberlik alarak bir anda düşme hattından 12. sıraya zıpladı. Onlar da Kadıköy’e kendilerine güvenerek çıkacaklar. Heyecan dolu, izlemesi keyifli bir maç olacağı kesin gibi görünüyor. Fenerbahçe için önümüzdeki hafta lider Başakşehir deplasmanına 3 puan alarak çıkmak son derece önemli. Aksi bir sonuç, derbideki tarihi geri dönüşün kazanımlarını tamamen silebilir.
Ön plana kim çıkar?
Fenerbahçe’nin bu sezonki en büyük sorunlarından biri, yüksek form grafiğini istikrarlı bir şekilde sürdüren yıldızı olmaması. Moses iyi başladı, düşüşe geçti. Tolgay fena gitmiyor ancak henüz Ersun Yanal’ın kendisine biçtiği rolü tam anlamıyla uygulayamıyor. Bu akşam iş yine Valbuena’ya düşecek gibi görünüyor.
Bu istatistiğe dikkat!
Ersun Yanal’ın göreve gelmesinin ardından beklenen patlama yaşanmadı. Ancak Sarı- Lacivertliler, Yanal’ın ilk döneminden devam eden iç saha yenilmezliğini sürdürüyor. Başarılı teknik adam yönetiminde Kadıköy’de oynanan 21 maçta 16 galibiyet ve 5 beraberlik alındı.
Kısa mesaj
Rizespor, sezonun ikinci yarısında topladığı 16 puanla Başakşehir ve Galatasaray ile birlikte bu alanda zirvede. Üstelik sadece 2 gol yediler. Böyle bir rakiple oynamak kötü görünüyor olabilir. Ancak Fenerbahçe’nin ‘zor’ görünen maçlarda çok daha iyi motive olduğu da unutulmamalı.
‘’Son 20 dakikaya dikkat‘’
Fenerbahçe için ilk maçta alınan 1-0’lık galibiyet şüphesiz çok değerli. Ancak ortaya koyulan futbolun hakkı, daha farklı bir skorla kazanmaktı. Zenit cephesi için deplasmanda gelen yenilgi sürpriz değil. Bu sezon Avrupa’da dış sahada hiç kazanamadılar. Ancak Avrupa Ligi 3. Ön Eleme Turu’nda ilk maçında Dinamo Minsk’e 4-0 kaybetseler de rövanşın normal süresini aynı skorla kazanıp, uzatmalar sonunda sahadan 8-1’lik sonuçla ayrılmayı bildiler.
Maçtan kopmuyorlar
Zenit’in bu akşamki mücadeleye hızlı başlaması muhtemel. Ancak Ruslar’ın asıl tehlikeli oldukları bölüm, karşılaşmaların son 20 dakikaları. Zenit yüksek bir fizik gücüne ve kondisyona sahip. Bunun avantajlarını da sonuna kadar kullanıyorlar ve maçtan kopmuyorlar. Ligde maçların son 20 dakikalarında 10, Avrupa Ligi’nde ise tam 11 gol attılar. 8-1’lik Dinamo Minsk galibiyetinde 3 gol son 24 dakikada, 4 gol ise 30 dakikalık uzatma bölümünde geldi.
Son bölümde düşüyoruz
Sarı-Lacivertliler için ise son 20 dakikalık bölüm, en zorlanılan zaman dilimi. Özellikle Ersun Yanal göreve geldikten sonra ilk yarıda müthiş bir baskıyla oynayan Fenerbahçe, son bölümlerde oyundan düşüyor. Ligde Erzurum (90+3), Bursa (90+2) ve Kayseri (87) maçlarında goller bu süreçte yendi. Kupadaki Ümraniye maçlarında da 82 ve 89. dakikalarda yenen gollerle mağlup olundu.
Hızlı, dinamik hücum
Durum böyleyken, Fenerbahçe açısından ilk yarıda skor avantajını yakalamaya çalışmak önemli. Moses, Ayew ve Alper gibi hızlı ve dinamik oyuncularla hücum hattını oluşturup, ağır ve önde oynamaya çalışacak Zenit savunmasına sorun yaşatılabilir. İşler istendği gibi giderse, maçın son bölümünde Neustadter’le savunma 5’lenip, önlem alınabilir. İlk 11’de Slimani ya da Frey tercihi ise tur biletini Ruslar’a hediye etmek anlamına gelebilir.
‘’Kadıköy'de taktik savaşı‘’
Bir tarafta Zenit maçında yakalanan havayı lige yansıtıp Kayseri yenilgisini telafi etmek isteyen Ersun Yanal... Diğer tarafta, futbolcu ve teknik adam olarak uzun yıllar hizmet ettiği Fenerbahçe’ye rakip olan Aykut Kocaman... Kadıköy, iki hocanın taktik savaşına sahne olacak.
Fenerbahçe için ligde kalan maçların hepsi çok önemli. Sarı- Lacivertliler, Yeni Malatya ve Göztepe galibiyetleriyle toparlanmıştı ancak Kayseri yenilgisi, serinin çabuk bitmesine neden oldu. Konyaspor ise son iki lig maçından beraberlikle ayrıldı. Yeşil-Beyazlılar, Avrupa Ligi iddialarını sürdürmek için bu akşam 3 puana şartlanmış durumda. Kısacası bu mücadele her iki takım açısından da önemli. Ancak Kadıköy bugün sahadaki futbolcular kadar kenardaki teknik adamların da kapışmasına sahne olacak. Ersun Yanal, sezonun en iyi futboluyla gelen Zenit galibiyetinin olumlu havasını Konya’ya karşı sahaya yansıtmanın hesaplarını yapıyor.
Kocaman için zor
Aykut Kocaman ise simge isimlerinden biri haline geldiği, yıllarca futbolcu ve teknik adam olarak hizmet ettiği, geçtiğimiz sezon şampiyonluk kovaladığı Fenerbahçe’ye bu kez rakip olacak. Aykut Kocaman’ın geçen yıl tribünlerle yaşadığı soğukluk, sezon başında yardımcılarının Ali Koç tarafından ‘dışarıya veri sızdırdıkları’ suçlamasıyla kulüpten uzaklaştırılması, bu karşılaşmayı daha da ilginç hale getiriyor.
Kısa mesaj
Sarı-Lacivertliler için Zenit gibi güçlü bir rakip karşısında sergilenen performans, en az galibiyet kadar önemliydi. Bu kadronun neler yapabileceğinin, ligde bu kadar aşağılarda yer alacak kadar kalitesiz olmadığının örneğiydi. Oyuncuların şimdi yapması gereken, bu performansın tesadüf olmadığı göstermek.
‘’Müthiş serüvende ilk viraj‘’
18 günde 5 kritik maç oynayacak. Bu zorlu yolculukta ilk viraj Kayseri. Yeni Malatya ve Göztepe’yi yenerek moral bulan Sarı- Lacivertliler’de, yeniler de takıma adapte olmaya başladı. Alınacak bir galibiyet, Fenerbahçe’yi iyice havaya sokar. Sarı-Lacivertliler için son 2 haftada alınan galibiyetler, hayata dönüşü sağladı. Önce Yeni Malatya’yı, ardından Göztepe’yi mağlup eden Ersun Yanal’ın ekibi, puan tablosunda alt sıralardan kurtulmayı başardı. Şimdi sıra, bu çıkışı devam ettirip üst sıralara tırmanmaya geldi. Fenerbahçe, önümüzdeki 18 günlük süreçte 5 kritik maça çıkacak. Bu dönemin sonunda Kanarya’nın Avrupa Ligi’ndeki kaderi belli olacak ve ligdeki rotası çizilecek. Bu önemli serüven, bu akşam Kayseri’de oynanacak mücadele ile başlayacak. Fenerbahçe, uzun bir aradan sonra ilk kez bir maça önemli avantajlarla çıkıyor. Rakiplere en net mesaj Bunların başında, uzun bir aranın ardından takımın oldukça moralli ve neşeli bir şekilde karşılşamaya hazırlanması geliyor. Önemli bir eksik yok. Yeni transferler Moses, Tolgay, Zajc ve Serdar da takıma adapte olmaya başladı. Kayseri’de alınacak bir galibiyet, yakalanan bahar havasının kalıcı olmasını sağlayacak. Belki çok daha önemlisi, Sarı- Lacivertliler’e karşı sahaya çok rahat ve özgüvenli bir şekilde çıkan rakiplere net bir mesaj gönderilmiş olacak: Fenerbahçe artık geri döndü...
Ön plana kim çıkar?
Fenerbahçe’nin son dönemde yakaladığı çıkışta birçok futbolcunun payı var. Ancak hakkını teslim etmemiz gereken isimlerinden başında Mehmet Ekici geliyor. Başarılı oyuncu, takımı hücumda çok iyi bir şekilde yönetiyor. Skor yükünü üstleniyor. Formda bir Tolgay ya da Zajc, Ekici’nin işini daha da kolaylaştıracaktır.
Bu istatistiğe dikkat
Sarı- Lacivertliler, bu sezon ligde çıktığı 10 deplasman maçında sadece Konya’yı yenebildi, (4 beraberlik, 5 yenilgi). İlk kez peş peşe kazanmayı başaran Fenerbahçe’nin önünde şimdi aşması gereken yeni bir eşik var. Bu akşam alınacak galibiyet, deplasmanda kabusunun geride kalmasını sağlayabilir.
Kısa mesaj
Futbolcuların elinde, kabus gibi başlayan ve devam eden sezonu tersine çevirmek için çok iyi bir fırsat var. Peş peşe 3. galibiyeti almak, psikoloij bir eşik olan ilk 10 arasına girmelerini sağlayacağı gibi takımın özgüveninin iyice artmasına da yardımcı olur.
‘’Tek galibiyet yetmez‘’
Fenerbahçe için Bursa’da yaşanan travma sonrası Yeni Malatya maçı hayati önem taşıyordu. Sarı-Lacivertliler zor da olsa 3-2’lik çok kritik bir galibiyete imza attı. Bu zafer 3 puanın yanı sıra mental anlamda da birçok şey kazandırdı. Bu kazanımları korumak, daha da artırmak adına Göztepe sınavı da Yeni Malatya maçı kadar önemli. 3 puan, bu sezon ligde ilk kez peş peşe galibiyet almak anlamına gelecek. Yakalanacak bir seri, takım ve caima üzerindeki endişeleri bitirip, olumsuz psikolojiden kurtulmayı sağlayabilir. Mental gelişim, en az puan tablosunda yukarı tırmanmak kadar değerli. Yaşanacak kayıp ise zar zor yakalanan bahar havasının kısa sürede bitmesi anlamına gelebilir. Göztepe son dönemde formsuz ve en az Fenerbahçe kadar galibiyete ihtiyaçları var. Sonuna kadar savaşacaklarına şüphe yok. Ülker Stadı’nda kıran kırana bir mücadele bizi bekliyor.
Ön plana kim çıkar?
Victor Moses’un bu akşam ilk kez 11’de sahaya çıkması bekleniyor. Nijeryalı, gelir gelmez performansıyla yıldızlaşır mı bilmem ancak tüm gözlerin onun üzerinde olacağı kesin. Her adımı, her hareketi yakından takip edilecek, bundan sonra neler yapabileceğiyle ilgili ipucu aranacak.
Bu istatistiğe dikkat
Fenerbahçe, ligde iç sahada en fazla gol yiyen ikinci takım konumunda (14). Yeni Malatya karşısında da ağları iki kez sarsıldı. Kanarya, bu sezon ilk kez peş peşe iki galibiyet almak istiyorsa, savunmada daha dikkatli olmak üzere.
Kısa mesaj
Sarı-Lacivertliler için avantaj haftasındayız. Puan tablosunda yakınında olan takımlar ya birbirleriyle ya da güçlü rakiplerle oynayacak. Fenerbahçe, Göztepe’yi yenmesi halinde gerçek anlamda yeni bir sayfa açmış olacak.
‘’Sözün bittiği yer‘’
Fenerbahçe taraftarları, “Bu maçı kazanırız, “Bu kez işler değişir”, “Bu hafta yeni sayfa açarız” umutlarıyla 18 haftayı geride bıraktı. Sarı-Lacivertli futbolseverler, takımlarının peş peşe kötü rekorları tarihe gömmesine rağmen tribünleri doldurdu, desteğe devam etti. Ancak futbolcular, 12. adamın gösterdiği özverinin çeyreğini bile sahaya yansıtmadı. Kupada, bir alt ligde mücadele eden Ümraniye’ye iki maçta da gol atamadan yenilip, elenmek skandalın son perdesi oldu.
Fenerbahçe gerçek anlamda sözün bittiği yere geldi. Ligde 13 karşılaşmada tek galibiyet ve maç eksiğiyle 17. sırada yer almayı artık ‘özür dileyerek’, her kayıp sonrası çıkıp, ‘Fenerbahçe büyük takımdır, toparlanacağız’ diyerek anlatamazsınız. Yeni Malatya maçı belki de dönüm noktası. Yaşanacak kayıp, bu zamana kadar tüm olumsuz tabloya rağmen takımın arkasında duran taraftarın da kaybedilmesi anlamına gelebilir. Fenerbahçe, geri dönüşü çok zor bir yola adım atabilir.
Ön plana kim çıkar?
Slimani’den sonra Soldado’nun Bursa karşısındaki performansı ve attığı güzel gol; adeta İbrahimovic etkisi yarattı! İspanyol forvet geçen hafta takımının geri çekilmesi nedeniyle ikinci yarıda oyundan düştü. Bu kez taraftarı önünde daha uzun süre etkili olabilir.
Bu istatistiğe dikkat!
Fenerbahçe, bu sezon öne geçmeyi başardığı maçlarda toplam 7 puan bıraktı. Ersun Yanal yönetiminde Erzurum karşısında 2-0 öne geçip, Bursa maçında ise 1-0’ı yakalayıp beraberliğe razı oldu. Yeni Malatya ise yenik duruma düştüğü maçlarda 4 puanı hanesine yazdırdı.
Kısa mesaj
Ersun Yanal göreve geleli 1.5 ay oldu. Takımıyla devre arası kampı geçirdi. 6 maçta tek galibiyeti kupada Giresun’da alabildi. Yanal, artık maç sonları yorumcu gibi tespitler yapmayı bırakıp, bir şekilde fark yaratmalı.
‘’Sistem değişikliğinin habercisi‘’
Victor Moses, 2016’ya kadar hücumcu bir kanat oyuncusuydu. Fizik gücü ve hızıyla dikkat çekse de skorerlik anlamında çok fazla ön plana çıkamadı.
2016’da ise Conte ile birlikte 3-4-3 sisteminde ortanın sağında bir anlamda bek olarak oynamaya başladı ve çok da başarılı oldu. Sağ önde Dirar ve Ayew gibi isimler varken, Ersun Yanal’ın Moses’ı bu bölge için transfer etmesi çok mantıklı görünmüyor. Sol açıkta, ters ayaklı kanat olarak düşünebilir. Ancak Yanal’ın, Skrtel ve Sadık’a rağmen Serdar Aziz’i de istemesi, 3’lü savunmaya geçişin habercisi olabilir. Bu durumda Moses’tan üst düzey verim alınması muhtemel.
Unutulmaması gereken şey, Chelsea’de kanat tamamen ona bırakılmıyordu. Önünde Pedro ya da Willian oynuyordu. Yani 3-4-3’te başarılı oldu. Tabii bu diziliş için orta sahada Kante-Matic örneğindeki gibi fizik gücü çok çok iyi iki isme ihtiyaç olduğu da bir gerçek.
‘’Artık her maç kritik‘’
Ersun Yanal’ın göreve gelmesi, takımın puan tablosunda bulunduğu sıralamaya rağmen taraftarlara büyük umut verdi. Evet, Yanal’ın elinde sihirli değnek yok ancak yine de kısa sürede takımın önemli gelişim göstermesi bekleniyordu. Kupadaki Ümraniye maçında henüz bunun gerçekleşmediği görüldü. Bursa kolay bir deplasman değil. Transfer yasağı nedeniyle gençlere yönelen ve kadro kalitesi çok da iyi olmayan Timsah, müthiş taraftar desteğiyle bu açığını kapatmaya çalışıyor. Ancak Fenerbahçe için kalan her maç artık kritik önemde. Yaşanacak puan kaybı, alt sıralardaki rakiplerin kazanması halinde Sarı-Lacivertliler’de hem takım hem de taraftar için panik havası yaratabilir. Ersun Yanal ve öğrencileri artık bir şeylerin değiştiğini göstermek zorunda. Erzurum ve Akhisar’ın kaybettiği haftada kazanmak, rahat bir nefes aldıracaktır.
Bu istatistiğe dikkat
Bursaspor ile Fenerbahçe, Süper Lig tarihinde 100. kez karşı karşıya gelecek. 3 büyüklerin kendi aralarındaki maçlar dışında ligde ilk kez bir eşleşmede dalya denecek. İki ekibin oynadığı 99 mücadelede 51’ini Fenerbahçe, 14’ünü Bursa kazandı. 34 mücadelede ise puanlar paylaşıldı. Kanarya 153, Timsah ise 78 gol attı.
Ön plana kim çıkar?
Sarı- Lacivertliler öyle bir konumdaki ‘formda’ denilebilecek bir oyuncusu yok. Fenerbahçe’de genelde ön plana çıkan isimler Valbuena ve Ayew oldu. Cezasını tamamlayan Roberto Soldado, bugün muhtemelen ilk 11’de olacak. Arkadaşları Slimani’ye hazırladıkları pozisyonların yarısını İspanyol forvete sunabilirse, Soldado yıldızlaşabilir.
Kısa mesaj
Daha önce de yazmıştım ama tekrarlamakta fayda var: Gerçekten bu işin şakası yok... Sarı-Lacivertliler bir an önce ‘düşme’ hattından uzaklaşmazsa, futbolcuların üzerindeki baskı çok daha fazla olacak. Bu da zaten istikrarsız performans sergileyen takımı iyice zor duruma sokabilir.