Oleksandr Zinchenko’nun ön plana çıkan özelliği, çok yönlü bir oyuncu olması. Kariyerine ofansif orta saha olarak başladı. Kanatlarda görev yaptı, orta sahanın merkezinde oynadı. Aynı Fabian Delph gibi Guardiola tarafından sol beke dönüştürüldü. Premier Lig gibi dünyanın en zorlu liginde, fazla zorlanmadan bu görevi üstlenmeyi başardı. Gerçek anlamda joker olması sadece saha içi yeteneklerine dayanmıyor.

Ne istediğini biliyor

21 yaşındaki oyuncu, mental anlamda da çok güçlü. Shakhtar altyapısından yetişti ancak Ukrayna’daki iç savaş nedeniyle ailesiyle birlikte Rusya’ya taşındı. Ukrayna ekibiyle sözleşmesi bulunduğu için yaklaşık 6 ay futbol oynayamadı. Buna rağmen bireysel çalışmalarla kondisyonunu üst seviyede tuttu, “Moskova sokaklarında her gün antrenman yaptım” diyerek o dönemi anlattı. 2015’in şubat ayında Rus ekibi Ufa’ya imza attı. Ama aklı hep İngiltere’deydi. Bunun için, o dönem Ufa’da forma giyen Arsenal’li Emmanuel Frimpong’dan İngilizce dersleri aldı. Her zaman hırslı, ne istediğini bir oyuncu oldu.

Cocu büyük şans

Zinchenko artık 21 yaşında ve kendini kanıtlamak için düzenli olarak forma giymek istiyor. Her kulüp için yeteneklerinin yanı sıra sadece futbol oynamayı düşünen oyunculara sahip olmak bir şans. Cocu’nun sezon başında istediği ‘enerjik orta saha’ transferi yapılamamıştı. Zinchenko bu açığı rahatlıkla kapatabilir. Belli ki Hollandalı teknik adam bu sezon tek bir taktiğe bağlı kalmayacak. Bu açıdan baktığımızda da çok yönlü yapısıyla Ukraynalı futbolcu, Fenerbahçe için ideal bir transfer olur. Cocu’nun Zinchenko’yla PSV’de birlikte çalıştığı da unutulmamalı. Kendisini yakında tanıyor. Bu nedenle en iyi verimi nasıl alacağını biliyor. Kısacası Oleksandr Zinchenko, Fenerbahçe’de birçok eksiği kapatabilecek kapasiteye sahip bir yıldız adayı.

Spartak Trnava, Çekoslavakya Ligi’nde en son 1972-73 sezonunda şampiyon olmuştu. Ülkeler ayrıldıktan ve Slovakya Ligi kurulduktan sonra ilk kez geçtiğimiz sezon mutlu sona ulaştılar. Bu büyük başarı sonrası teknik direktör Nestor ‘El Maestro’ Jevtic takımdan ayrılarak Bulgar devi CSKA Sofya’nın yolunu tuttu. Yerine gelen Radoslav Latal şu ana kadar büyük hayal kırıklığı yarattı. Aslında Trnava’nın durumu, Fenerbahçe’ye çok benziyor. Ligde alt sıralardan kurtulamadılar. Ancak Avrupa Ligi’nde Anderlecht önünde aldıkları galibiyet, onlar için büyük başarı oldu. Fenerbahçe karşısında en büyük kozları, mücadeleci yapıları. Sonuna kadar savaşacaklarına şüphe yok.

Skrtel tam zamanında

Ancak Kadıköy atmosferinde temsilcimizin erken bulacağı bir golle dirençlerinin kırılması ve farklı bir galibiyetin gelmesi muhtemel. Duran toplar ve ortalarla hücumda tehlike yaratıyorlar. Beşiktaş ve Rize karşısında bu topları savunamayan Fenerbahçe için Skrtel’in dönüyor olması büyük avantaj. Trnava’da sakatlığı bulunan sol bek Conka, İstanbul’a getirilmedi. İranlı golcü Ali Ghorbani ise iyileşti ve kadroda yer alıyor. Kanat oyuncuları Jirka ve Chanturishvili sezona kötü başlasa da Trnava’nın dikkat edilmesi gereken isimleri arasında.

Avrupa Ligi’ndeki 4-1’lik Dinamo Zagreb hezimeti olmasa, son iki hafta Fenerbahçe için işler yoluna girmeye başladı diyebilirdik. En azından ligde Konya deplasmanında alınan 1-0’lık galibiyet ve ardından Beşiktaş derbisinde iyi oyunla gelen 1-1’lik beraberlik yüzleri biraz olsun güldürdü. Bu hafta rakip, kötü bir sezon geçiren ve bunun sonucunda hoca değişikliğine giderek takımın başına Okan Buruk’u getiren Rizespor... Cocu, Konya ve Beşiktaş karşısında; ilk 4 haftaya oranla topu daha çok rakibe verdi. Her iki karşılaşmada da Fenerbahçe’nin topa sahip olma oranı yüzde 50’nin altında kaldı.

Okan Buruk kabusu!

Sarı-Lacivertliler, daha direkt ve hızlı hücumlarla sonuca gitmeye çalıştı. Cocu’nun kafasındaki oyun planı bu olmayabilir ancak şimdilik işliyor. Bu akşamki karşılaşmada da benzer bir senaryo izleyebiliriz. Gol yollarında ciddi bir sıkıntı yaşayan, şutlarda çerçeveyi bulmakta zorlanan Rize karşısında bu plan işe yarayabilir. Tabii Okan Buruk’la birlikte yaşanacak değişimi, değişimin bu mücadelede ne kadar sahaya yansıyacağını tahmin etmek güç. Ancak Buruk’un geçtiğimiz sezon Akhisar’ın başında Fenerbahçe’yi 3 kez mağlup ettiği de unutulmamalı.

Bu istatistiğe dikkat

Sarı- Lacivertliler, ligde geride kalan 6 haftada 21 isabetli şut çekerken bunların sadece 6’sında gol sevinci yaşayabildi. Fenerbahçe’nin galibiyet serisi yakalayıp üstlere doğru tırmanması için 21’e 6’lık bu oranı yukarılara çekmesi şart.

Kısa mesaj

Fenerbahçe, Beşiktaş karşısında uzun bir aradan sonra oyun olarak sınıfı geçti. Ancak şu an önemli olan güzel futboldan ziyade 3 puanla yola devam edip zirvenin daha fazla gerisine düşmemek. Bu nedenle sonuç odaklı bir Fenerbahçe izlememiz muhtemel.

Phillip Cocu’nun yaptığı kötü başlangıç aslında çok da sürpriz değil. 5 sezonda 3 şampiyonluk yaşadığı PSV’de de ilk sezonunda benzer sıkıntılar yaşamıştı. Üstelik PSV, yabancısı olduğu bir kulüp değildi. ‘Kendi camiası’ denilebilecek, bir süre U19 takımı çalıştırdığı bir takımdı.

Cocu, 2013- 14’te göreve başladığında kafasındaki plan topa sahip olan, oyunun kontrolünü elinde tutan bir takım yaratmaktı. Yıllarca Barcelona’da oynamış, Cruyff ekolünden gelmiş biri için düşünce anlaşılabilirdi.

6-2 milat oldu

47 yaşındaki teknik adamın oynatmak istediği futbol teoride güzeldi ama pratikte işe yaramadı. Sezona 3’te 3 yaparak başlasalar da ardından sert bir düşüş geldi.

6 maçta 4 yenilgi, 2 beraberliğin ardından ligin 16. haftasında kendi sahalarında Vitesse karşısında alınan 6-2’lik yenilgi milat oldu.

Cocu, ‘topa sahip olma, oyunu kontrol etme’ düşüncesinden vazgeçti. Elindeki kadroya uygun bir plan geliştirip, daha direkt oynayan bir anlayışa geçiş yaptı. Bunun meyvesini 13 maçta 11 galibiyetle aldı. O sezonu 4. bitirdi ama daha sonra 3 şampiyonluk geldi.

İlk 11 istikrarı önemli

Bunu Fenerbahçe’de başarabilir mi? Yapamaması için neden yok. Arkasında ona güvenen bir başkan var.

47 yaşındaki çalıştırıcının PSV’dekine benzer bir şekilde oynatmak istediği futboldan vazgeçip, realist bir yaklaşımla Fenerbahçe’nin kadrosundaki oyunculara uygun bir taktik seçmesi ve ilk 11 istikrarı yakalaması gerek.

Hollandalı hoca, oyuna müdahale konusunda da bana göre haklı eleştiriler alıyor. Maalesef PSV’de de kendisi hakkında benzer yorumlar yapılıyordu.

Kulübede pasif kalması, en zayıf yönü gibi görünüyor.

Türk yardımcı gerekiyor

Bu takıma Benzia ve Jailson da katılacak. Milli arada Cocu’nun birçok şeyi düzeltebilme şansı var. Bu süreçte yeni gelen oyuncuları da görerek yeni bir oyun planı yaratabilir. Bunlar, Hollandalı teknik adamın halletmesi gereken şeyler.

Yönetimin yapması gereken ise Cocu’yu rakipler hakkında daha iyi bilgilendirecek, destek verecek, kenardan oyuncuları ateşleyecek Türk bir antrenörü teknik ekibe katmak.

Bunun yanı sıra, eğer gerçekten Phillip Cocu’ya güveniliyorsa, onun arkasında olduklarını daha gür bir sesle tekrar etmeleri, taraftarlara, “Daha fazla sabır” mesajı vermeleri gerek.

Fenerbahçe için peş peşe iki deplasmanda alınan yenilgiler, büyük bir değişim sürecinden geçen takımda moralleri bozdu.

Cocu’nun yaklaşık 36 saat sonra yalanladığı mutsuz olduğu iddiaları, başkan Ali Koç’un Reyes ve Frey’in imza törenindeki düşünceli ve gergin görüntüsü; durumu ortaya koyuyor.

Rakip, bu sezonun flaş takımlarından biri olmaya aday Kayserispor. Deniz Türüç, Bilal Başaçıkoğlu ve Chery’li hücum hattı tehlikeli. Geride kalan 3 haftada henüz gol yemediler.

Fenerbahçe açısından yine zorlu bir maç olacağı kesin ancak az bu kez taraftar arkalarında olacak.

15 günlük fırsat

Yeni Malatya ve Göztepe karşısında gol atamayan, pozisyona girmekte bile zorlanan Fenerbahçe’nin, gol yemeyen Kayseri önüne doğru kadroyla çıkması şart. Geçen hafta Ayew’i merkezde oynatmak hataydı. Kariyerlerinin en verimli döneminde Ayew solda, Barış Alıcı sağda oynadı. Cocu henüz bu ikiliyi böyle kullanmadı.

Fenerbahçe milli araya galibiyetle girerse; 15 günlük süreçte hem yeni transferlerin takıma monte edilmesi hem de Hollandalı teknik adamın kendi sistemini yavaş yavaş hayata geçirmesiyle bambaşka bir görüntüye bürünebilir.

Ön plana kim çıkar?

İslam Slimani, ayağının tozuyla çıktığı Yeni Malatya mücadelesinde etkiliydi. Göztepe maçında da en istekli isimlerden biriydi. Ancak kanatlardan istediği topları alamadı. Alper’e, “Görerek orta yap” serzenişinde son derece haklıydı.

İlk kez taraftarlarının önüne çıkacak Cezayirli forvet, gol siftahını yapabilir.

Bu istatistiğe dikkat!

Fenerbahçe, geride kalan 3 haftada 8 isabetli şuttan 2 gol çıkartabildi. Kayserispor ise kaleyi bulan 10 şutun 2’sini gole çevirebildi. Her iki ekip de bu sayılarını ligin ilk haftasında buldu, son iki mücadeleden skor çıkartamadı.

Kısa mesaj

İlk 3 haftada Sarı-Lacivertliler’in topa sahip olma ortalaması yüzde 59, Kayserispor’un ise yüzde 58. Muhtemelen taraftarı önünde Fenerbahçe bu konuda rakibe üstünlük sağlayacaktır. Ancak rakibin hızlı oyuncularına kontrataklarda dikkat etmek şart.

Şampiyonlar Ligi heyecanı bir kez daha başka bahara kaldı. Fenerbahçe, 20 Eylül’e kadar Avrupa’da maça çıkmayacak. Lige güçlü bir başlangıç yapmak adına bu, iyi bir avantaj. Sarı-Lacivertliler’in geçmiş yıllardaki en önemli sorunlarından biri, ilk haftalarda yaşadığı puan ve buna bağlı özgüven kaybıydı. 2016-17’de ilk 4 hafta 4, geçtiğimiz sezon ise aynı süreçte 5 puan toplanmıştı. Bu sezon ligde ilk 4 hafta sonunda milli araya girilecek.

Yeni bir yapılanmaya giden Sarı-Lacivertliler bu bölümü kayıpsız kapatabilirse, önemli bir güven kazanacak. Şampiyonlar Ligi’ndeki hayal kırıklığı sonrası bu akşamki maçta alınacak galibiyet, biraz olsun yaraların da sarılması anlamına gelecek. Malatya kolay bir deplasman değil. Sezona da Göztepe’yi yenerek başladılar. Hücumda geçtiğimiz sezonki Dia-Adem-Boutaib üçlüsünü Aleksic ile takviye ettiler. Taraftarları önünde dirençli bir oyun oynamaları muhtemel.

Ön plana kim çıkar?

Barış Alıcı, Bursa karşısında 11’de bulduğu şansı iyi değerlendirmişti. Benfica maçlarında da kısa süre sahada olsa da kendini gösterdi. Barış bugün yine 11’de izlemeyi bekliyorum. Fenerbahçe’nin hücum hattına hareketlilik katacağı kesin. Kim bilir, belki ilk gol sevincini de bu akşam yaşayabilir...

Bu istatistiğe dikkat!

Fenerbahçe, ligin ilk haftasında Bursa önünde yüzde 52’i topa sahip olma oranıyla oynayıp 2-1 kazandı. Yeni Malatya ise 32’de 10, 48’de 9 kişi kalan Göztepe önünde topu rakibine verdi. İzmir ekibi yüzde 52 ile topa sahip olsa da Yeni Malatya 3-1 galip geldi.

Kısa mesaj

Benfica maçında Mauricio İsla, Giuliano ve Mathieu Valbuena çok kötüydü. Phillip Cocu’nun bu isimleri kenara çekerek erkenden net bir mesaj vermesi gerekiyor. Elinde böyle bir hamle yapmasını sağlayacak alternatifler de var.

Sarı-Lacivertliler bu akşam sezonun 3. resmi maçına çıkıyor ama şimdiden en önemli sınavın bu olacağını söyleyebiliriz. Şampiyonlar Ligi hasretine son vermenin yanı sıra, mevcut ekonomik ortamda Devler Ligi’ne katılmak, temsilcimiz için ‘olmazsa olmaz’ bir durum.

Portekiz’deki maçta özellikle ikinci yarıdaki oyunu düşünürsek, 1-0’lık yenilgi fena değil. Ancak unutulmaması gereken şey, 1 gol yememiz halinde en az 3 kez ağları sarsmamız gerek. Bu nedenle taraftarın coşkusuyla, gazıyla şuursuzca hücum ederek maça başlamak akıllıca olmaz. Özellikle de karşısında Cervi, Gedson, Salvio, Grimaldo gibi hızlı bir şekilde atağa çıkmayı seven oyuncular varsa...

Cocu’nun rakibi analiz ettiğine şüphe yok. Önemli olan, başlama düdüğü çaldığında oyun planına bağlı kalabilmek. Deplasmandaki gibi tek taraflı bir maç olmayacak. Bu kez daha organize kanat akınları ve duran toplarla gol bulma konusunda sıkıntı yaşamayız. Yeter ki gol yemeyelim.

Ön plana kim çıkar?

İlk maçta Valbuena’dan umutluydum ancak çok kötü bir oyun sergiledi. Bunda topu aldığında ileri çıkmayan takım arkadaşlarının da etkisi var. Bu kez taraftarı önünde daha enerjik, daha coşkulu bir Fenerbahçe izleyeceğimiz kesin. Ayew, Bursa maçında hazır olduğunu gösterdi. Öne çıkmayı çok seven Grimaldo karşısında tur biletini Ganalı yıldız getirebilir.

Bu istatistiğe dikkat

Benfica’nın zayıf karnı, kanat atakları. Ancak ilk maçta temsilcimizin yaptığı 9 ortanın hiçbiri hedefi bulamadı. Kanatlarda bu kez Barış Alıcı ve Andre Ayew’in oynaması muhtemel. İçeride ortaları bekleyecek isim de Alper değil Soldado olacak. İlk karşılaşmanın aksine Fenerbahçe’nin ortaları bu kez çok daha fazla can yakabilir.

Kısa mesaj

Ferreyra ve Castillo’nun son vuruşlarını görünce, iyi ki Jonas’ı getirmediler diyebiliriz. Şampiyonlar Ligi tecrübesi farklı bir şeydir. Temsilcimiz maalesef bu konuda Benfica’nın çok gerisinde. Ancak dolu tribünler önünde sahaya çıkacak olan Fenerbahçeli oyuncuların çok daha istekli ve hırslı olacağı da bir gerçek.

Fenerbahçe, Devler Ligi yolunda yine çekebileceği en zor kurayı çekti. Üstelik yeni bir teknik adamla, yeni bir yapılanmaya gidilen bir dönemde, sezonun ilk maçını Benfica’yla oynayacak olmak şanssızlık. Evet, Portekiz ekibi muhtemel rakipler arasında en güçlü olanıydı ama eski seviyesinde olmadığı da bir gerçek. Fenerbahçe’yi bu akşam en çok zorlayacak şey, Estadio Da Luz’un atmosferi olacak.

Pes etmiyorlar

Geçmiş eşleşmelere baktığımızda, Sarı-Lacivertliler’in deplasmanda yaşadığı sıkıntılar net bir şekilde belli oluyor. Kanarya, 2013-14 sezonunda Arsenal, 2015-16’da ise Shakhtar eşleşmesinde ilk 25 dakikada golü yemişti. 2016-17’deki Monaco eşleşmesinde ise ilk 18 dakikada skor 2-0 olmuştu. Benfica de baskılı bir oyunla başlayacak. Özellikle ilk yarım saat buna karşı koyabilmek önemli. Sahada asla pes etmemeleri, topu ataktayken hızlı dolaştırmaları güçlü yönleri. Fenerbahçe’ye geirsek...

Kanatlara inmek gerek

Hücumda topu mümkün olduğunca kanatlara gönderip, Benfica’yı yumuşak karnından vurmak gerek. Burada Giuliano ve Alper’in, atağın geliştiği kanada yanaşıp pas üçgenleri oluşturmaları, Fenerbahçe’nin rahatlıkla pozisyona girmesini sağlayabilir. Temsilcimizin işi zor. Ancak gol atarak alınacak iki farklı yenilgi bile, Sarı- Lacivertliler’in Kadıköy atmosferine umutla çıkarabilir. Beraberlik ise Play-Off yolunda büyük bir adım olur.

Ön plana kim çıkar?

Ayew’in 11’de başlaması zor. mOnun yokluğunda Valbuena’ya büyük iş düşecek. Karşısındaki Almeida, Fransız yıldızın rahatlıkla sürklase edebileceği bir isim. Valbuena ayrıca duran toplarıyla da Benfica’yı zorlayabilir. Şampiyonlar Ligi tecrübesi olmasa da Barış Alıcı da gecenin sürprizlerinden olabilir.

Bu istatistiğe dikkat!

Benfica, geçtiğimiz sezon Şampiyonlar Ligi’nda sahasında oynadığı 3 grup maçında da galip gelemedi, grubu ‘0’ puanla tamamladı. Kırmızı-Beyazlılar ligde ise Estadio Da Luz’da çıktığı 17 karşılaşmada 14 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 yenilgi aldı.

Kısa mesaj

Fenerbahçe 10 senedir Şampiyonlar Ligi’nde gruplara kalamıyor. Daha önce Arsenal, Shakhtar ve Monaco kuraları düşünülürse; şu anki Benfica karşısında bu hasrete son vermek daha olası görünüyor. Üstelik geçmiş sezonların aksine Play-Off turunda, kağıt üzerinde daha güçsüz sayılacak PAOK ya da Spartak Moskova’nın gelecek olması da önemli bir şans.