Arama

Popüler aramalar

‘’Eski Benfica yok!‘’

Portekiz ekibinin güçlü olduğu yönleri fazla. İleride yaptıkları müthiş baskı, rakipleri hataya zorluyor. Geriye düşseler bile maçtan kopmuyorlar.

Güçlü yönleri

■İleride yaptıkları pres takdire şayan. Özellikle Dortmund karşısında, Juventus maçının bir bölümünde ve son Lyon mücadelesinde bu konuda ne kadar başarılı olduklarını gösterdiler. Muhtemelen, Fenerbahçe ile Lizbon’da yapacakları maçta da böyle oynayacaklar. Cagliari karşısında yenen gol, Sarı-Lacivertliler için ciddi bir uyarı olmalı.

■ Cervi, Fernandes ve Salvio hareketli oynayan, rahat adam eksilten isimler. Benfica’nın ana hücum planı da bu oyuncular üzerinden skora gitmek üzerine kurulu. Çok rahat savunma arkasına sarkabiliyorlar. Yeni transfer Castillo da Benfica’ya çabuk uyum sağladı. Güçlü ve son vuruşlarda başarılı bir forvet. Jonas ve Ferreyra da kaliteli golcüler.

■ Pes etmeyen bir yapıları var. Dortmund karşısında 2-0’dan dönmeyi başardılar. Son oynadıkları Lyon mücadelesinde de 2- 0’dan 2-2’yi yakalasar da 3-2 mağlup oldular. Duran toplarda etkili oldukları söylenebilir. Grimaldo’nun frikikleri çok tehlikeli. Ceza sahası yakınlarından kazanılacak serbest vuruşlarda, İspanyol yıldız canımızı yakabilir.

Zayıf noktaları da az değil. Özellikle kanattan yedikleri ataklarda çok zorlanıyor. Bireysel hataya yatkınlar ve maç içinde konsantrasyon kaybı yaşıyorlar.

Zayıf yönleri

■ En büyük sıkıntılarından biri, maç içerisinde yaşadıkları konsantrasyon kayıpları. Geçtiğimiz sezon Sarı-Lacivertliler bireysel hatalardan çok çekmişti. Portekiz ekibi benzer bir sorun yaşıyor. Gerçek Kadıköy atmosferinde, bu defoları çok daha fazla ortaya çıkabilir. Benfica kaliteli bir takım ancak şu da bir gerçek ki eski güçlerinde değiller.

■ Benfica defansı, hazırlık maçlarında tam anlamıyla alarm verdi. Kanat akınlarını savunma konusunda ciddi sıkıntıları bulunuyor. Yerden ve havadan yapılan ortalar, ciddi sorun yarattı. Juventus’ta Clemenza, Lyon’da ise Traore sağdan içe kat edip sol ayakla çok şık gollere imza attı. Bu noktada Ayew, Fenerbahçe için kilit adam olabilir.

■ Hücum pres, rakibin oyun kurmadaki başarısına göre bir anda Benfica’nın yumuşak karnı olabiliyor. Dortmund maçında bu net bir şekilde ortaya çıktı. Alman ekibi, kurduğu üçgenlerle presten kurtulup hızlı hücumla Benfica’yı gafil avladı. Fenerbahçe eğer bunu başarabilirse, zorlu deplasmandan galibiyetle dönmesi sürpriz olmaz.

06 Ağustos 2018, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Eski Benfica yok‘’

Portekiz ekibinin güçlü olduğu yönleri fazla. İleride yaptıkları müthiş baskı, rakipleri hataya zorluyor. Geriye düşseler bile maçtan kopmuyorlar.

Zayıf noktaları da az değil. Özellikle kanattan yedikleri ataklarda çok zorlanıyor. Bireysel hataya yatkınlar ve maç içinde konsantrasyon kaybı yaşıyorlar.

GÜÇLÜ YÖNLERİ

  • İleride yaptıkları pres takdire şayan. Özellikle Dortmund karşısında, Juventus maçının bir bölümünde ve son Lyon mücadelesinde bu konuda ne kadar başarılı olduklarını gösterdiler. Muhtemelen, Fenerbahçe ile Lizbon’da yapacakları maçta da böyle oynayacaklar. Cagliari karşısında yenen gol, Sarı-Lacivertliler için ciddi bir uyarı olmalı.
  • Cervi, Fernandes ve Salvio hareketli oynayan, rahat adam eksilten isimler. Benfica’nın ana hücum planı da bu oyuncular üzerinden skora gitmek üzerine kurulu. Çok rahat savunma arkasına sarkabiliyorlar. Yeni transfer Castillo da Benfica’ya çabuk uyum sağladı. Güçlü ve son vuruşlarda başarılı bir forvet. Jonas ve Ferreyra da kaliteli golcüler.
  • Pes etmeyen bir yapıları var. Dortmund karşısında 2-0’dan dönmeyi başardılar. Son oynadıkları Lyon mücadelesinde de 2- 0’dan 2-2’yi yakalasar da 3-2 mağlup oldular. Duran toplarda etkili oldukları söylenebilir. Grimaldo’nun frikikleri çok tehlikeli. Ceza sahası yakınlarından kazanılacak serbest vuruşlarda, İspanyol yıldız canımızı yakabilir.

ZAYIF YÖNLERİ

  • Hücum pres, rakibin oyun kurmadaki başarısına göre bir anda Benfica’nın yumuşak karnı olabiliyor. Dortmund maçında bu net bir şekilde ortaya çıktı. Alman ekibi, kurduğu üçgenlerle presten kurtulup hızlı hücumla Benfica’yı gafil avladı. Fenerbahçe eğer bunu başarabilirse, zorlu deplasmandan galibiyetle dönmesi sürpriz olmaz.
  • Benfica defansı, hazırlık maçlarında tam anlamıyla alarm verdi. Kanat akınlarını savunma konusunda ciddi sıkıntıları bulunuyor. Yerden ve havadan yapılan ortalar, ciddi sorun yarattı. Juventus’ta Clemenza, Lyon’da ise Traore sağdan içe kat edip sol ayakla çok şık gollere imza attı. Bu noktada Ayew, Fenerbahçe için kilit adam olabilir.
  • En büyük sıkıntılarından biri, maç içerisinde yaşadıkları konsantrasyon kayıpları. Geçtiğimiz sezon Sarı-Lacivertliler bireysel hatalardan çok çekmişti. Portekiz ekibi benzer bir sorun yaşıyor. Gerçek Kadıköy atmosferinde, bu defoları çok daha fazla ortaya çıkabilir. Benfica kaliteli bir takım ancak şu da bir gerçek ki eski güçlerinde değiller.
03 Ağustos 2018, Cuma 14:12
YAZININ DEVAMI

‘’Sezona damga vurur‘’

Andre Ayew hızı, fizik gücü ve bitiricilikteki başarısıyla komple bir hücum oyuncusu. Maçlardan sonra ısı haritasına bakarsanız, rakip yarı alanda basmadık yer bırakmadığını görürsünüz. Hamstring (kas hastalığı) sakatlığı sık tekrarlamazsa, bu sezon onu çok konuşuruz.

Babası ve amcası futbolcu olan Ayew, neredeyse yürümeye başladığı andan itibaren topla haşır neşir oldu. Aslında bu sadece ona özel bir durum değil. Kardeşleri İbrahim ve Jordan da aynı şekilde büyüdü ve hepsi futbolcu oldu. Andre, kardeşi Jordan’la Marsilya’nın ardından geçtiğimiz sezonun ikinci yarısında Swansea’de birlikte oynadı.

4 istikrarlı sezon

Marsilya altyapısından yetişen Andre Ayew, çeşitli takımlara kiralandıktan sonra 2010-11 sezonuyla birlikte Mavi-Beyazlılar’da şans bulmaya başladı. Büyük bölümü sol kanatta, zaman zaman da orta sahanın ortasında oynadığı ilk sezonunu 51 resmi maçta 13 gol ve 6 asistle tamamlayınca dikkatleri üzerine çekti. Burada geçirdiği 4 istikrarlı sezonun ve 209 maçta kaydettiği 60 golün ardından 2015-16’da Swansea formasıyla Premier Lig’e geçiş yaptı.

Hücumda her yer onun

Premier Lig’deki ilk yılında fizik gücü, hırsı, hızı ve bitiriciliğiyle adından söz ettirdi. 2015-16 sezonunu 34 lig maçında attığı 12 gol ve yaptığı 5 asistle tamamladı.

Swansea’de çok yönlü bir oyuncuya dönüştü. Özellikle güçlü fiziği ve mücadeleci yapısı, hocalarının onu joker olarak kullanmasındaki en önemli etkenlerdi. Zaten maçlardaki ısı haritasına bakıldığında, rakip yarı sahada basmadık yer bırakmadığı görülüyor.

Sakatlık kötü etkiledi

İlk sezonunun ardından 25 milyon Euro’ya West Ham’ın yolunu tuttu. Ancak daha sezon başlamadan yaşadığı sakatlık, kendisini olumsuz etkiledi.

1.5 sezonun ardından, geçen sezonun devre arasında, zor durumdaki Swansea’ye geri döndü. Kardeşi Jordan’la birlikte ileri uçta oynadı ama skor üretemedi ve takımının ligden düşmesine engel olamadı.

Kadıköy’ü çok sevecek

Kariyerinin en iyi dönemini geçirdiği Marsilya’da tribünlerin, performansında etkisi büyüktü. Fenerbahçe’de benzer bir atmosferde oynayacak ve bunun, Ayew’i ateşleyeceğine şüphe yok.

Forvet yokluğunda ilk etapta ileri uçta oynayabilir. Sonrasında Cocu’nun 4-3-3’ünde çok ihtiyaç duyduğu skorer kanat oyuncusu Ayew olacak.

Kendisiyle ilgili şüpheyle yaklaşılacak tek şey, bacağın üst bölümünde bulunan hamstring kaslarından yaşadığı sakatlıklar. Eğer bu sorunu fazla yaşamazsa, Fenerbahçe’de sezona damga vuran isimlerin başında geleceğine şüphem yok.

26 Temmuz 2018, Perşembe 10:26
YAZININ DEVAMI

‘’Fenerbahçe yine zoru çekti‘’

Şampiyonlar Ligi ön elemesinde 2013’te Arsenal, 2015’te Shakhtar ve 2016’da Monaco’yla eşleşip başarısız olan Fenerbahçe’ye; dünkü kura çekiminde de muhtemel rakipleri arasındaki en güçlü takım düştü: Benfica...

Portekiz devi tam anlamıyla Şampiyonlar Ligi’ne abone. Ligde peş peşe 4 sezon şampiyon oldukları için uzun süredir ön eleme oynamıyorlardı. Tecrübeli ve kaliteli bir kadroya sahipler. Ancak geçen sezondan beri düşüşteler.

Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi ön elemesindeki ‘kura şanssızlığı’ tam gaz devam ediyor. Sarı-Lacivertliler, muhtemel rakipler arasından en güçlü takımla eşleşme geleneğine dün de devam etti. 2013’te Arsenal’e, 2015’te Shakhtar’a, 2016’da ise Monaco’ya rakip olup Devler Ligi’ne gruplara kalamadan veda eden Fenerbahçe, bu kez Portekiz devi Benfica ile kozlarını paylaşacak.

Ligi Porto’ya kaptırdılar

Benfica, peş peşe 4 lig şampiyonluğuyla Portekiz’de hegomonyasını kurmuştu. Bu sayede Devler Ligi’ne de direkt katıldılar. Geçen sezon ise ligde ipi Porto göğüsledi, Benfica ikinci sırada yer aldı. Bu nedenle uzun bir aradan sonra ön eleme stresi yaşayacaklar. Portekiz ekibinin en büyük artısı, Şampiyonlar Ligi’ndeki tecrübesi. Fenerbahçe’nin 10 yıldır boy gösteremediği bu arenanın adeta abonesi konumundalar.

Jonas satılabilir

Portekiz ekiplerinin her yaz dönemi en büyük sıkıntısı, yıdızlarını Avrupa’nın büyük takımlarına kaptırmak. Benfica şimdilik önemli futbolcularını kadroda tutmayı başardı. Ancak İspanyol sol bek Alejandro Grimaldo, Sırp orta saha ve kanat oyuncusu Andrija Zivkovic ve Arjantinli hücumcu Franco Cervi’nin birçok talibi bulunuyor. Ayrıca Castillo ve Ferreyra transferleri sonrası, 34 yaşındaki forvet Jonas da satılabilir. Suud ekibi Al Hilal, 14 milyon Euro teklif etti.

4-3-3’ler çarpışacak!

Benfica Teknik Direktörü Rui Vitoria, Phillip Cocu gibi 4-3-3 sistemini tercih ediyor. Orta sahanın ortasında rakibe göre bazen iki 10 numarayla oynuyorlar. Bu durumda Zivkovic, hücum gücünü artırmak adına ortada tercih ediliyor. Ancak alışılmış dizilişte Zivkovic sağda, Cervi sol kanatta oynarken, forvette geçen sezonu 37 golle tamamlayan Jonas görev yapıyor. Ancak yeni sezonda onun yerine Castillo’yu görebiliriz. Orta sahanın ortasında defansif anlamda sıkıntı vardı. Semedo transferiyle bunu çözmeye çalıştılar. Savunmanın ortasında, kulüpteki 16. sezonuna hazırlanan 37 yaşındaki Luisao’nun yine 11’in düzenli oyuncusu olup olmayacağı merak konusu.

Bu kadroyla zor

Geçtiğimiz sezon en büyük sıkıntı, stoperlerin ağır olması ve duran toplardı. Bunun faturasını ödediler ve Şampiyonlar Ligi’nde grubu sıfır puanla bitirip darmadağın oldular. Geçtiğimiz sezon başlayan düşüşleri, duran toplardaki sıkıntıları ve orta sahadaki savunma zaafları, Fenerbahçe için bir avantaj. Ancak temsilcimizin forvet başta olmak üzere gerekli transferleri yapmaması, bu turda işimizi daha da zorlaştırıyor.

24 Temmuz 2018, Salı 08:01
YAZININ DEVAMI

‘’Cocu'nun yeni Depay'ı!‘’

Phillip Cocu, 2012-13’te PSV’nin başına geçtiğinde Memphis Depay en büyük silahı oldu. Sağ ayaklı genç oyuncuyu sol kanatta kullandı. Depay ilk sezonunda 43 maçta 14 gol 10 asiste imza attı.

Bir sonraki sezonda ise 40 maçta 28 gol 8 asistle patlama yaptı. 47 yaşındaki teknik adamın Barış Alıcı’yı benzer şekilde parlatacağına şüphem yok. Cocu, genç oyuncu için büyük avantaj.

Sürati, çalım yetenekleri, bitiriciliğiyle Barış; modern bir kanat oyuncusunda bulunması gereken tüm özelliklere sahip.

Daha ilk sezonunda milli takıma kadar yükselmesi, onu tanıyan kimseyi şaşırtmaz.

11 Temmuz 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Tek ihtiyacI zaman‘’

Ömer Necati Albayrak ile birlikte yaptığımız röportajda Berke, “Ada’ya hazırım” demişti. Kafasında sadece Avrupa vardı. Damien Comolli, yaptığı görüşmede anlattıklarıyla belli ki 18 yaşındaki kalecinin Avrupa hayalini ertelemeyi başarmış. Berke’nin yetenekleri için diyecek bir şey yok.

Ancak bu yaştaki bir kaleci için Fenerbahçe’de direkt oynamak, diğer mevkilere göre çok daha büyük bir risk. Volkan Demirel’in arkasında bir süre daha pişmesi gerekiyor.

Eldivenleri aldıktan sonra ise Fenerbahçe’nin Berke Özer’i Avrupa’nın devlerinden uzak tutması hiç kolay olmayacak.

11 Temmuz 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Pes etmeyen adam‘’

Phillip Cocu, Messi rekorunu kırana kadar, Barcelona tarihinin en fazla forma giyen yabancı oyuncusuydu. 2008’de jübilesini yaptıktan hemen sonra Hollanda Milli Takımı’nda yardımcı antrenör olarak göreve başladı. Aynı zamanda PSV U19 takımında da aynı görevi üstlendi. 2009’da ise PSV’nin yardımcı antrenörü oldu. 2011’de Barcelona B Takımı’nın başına geçmesi teklif edildi. Bu, bir anlamda gelecekte Barcelona A Takımı’na geçmesinin önünü açacaktı ancak kabul etmedi.

'Adım adım ilerlerim'

Cocu, teknik dierktör olarak ilk deneyimini 2011-12 sezonunun ikinci yarısında yaşadı. Fred Rutten’in kovulmasının ardından bitime 8 hafta kala PSV’nin başına geçti. Ligde 6 galibiyet alarak takımı Avrupa’ya taşırken, Hollanda Kupası’nı kazandı. Göreve devam etmesi istense de, “Ben hızlı gitmekten hoşlanmam. Adım adım ilerlemeyi severim” diyerek buna hazır olmadığını belirterek U19 takımının başına geçti. Bir sonraki sezon Dick Advocaat’ın şampiyonluğu kaçırması sonrası, PSV Yönetimi bir kez daha Cocu’nun kapısını çaldı ve bu kez ‘Tamam’ yanıtını aldı.

Rakiplerle ve tümörle savaştı

Başarılı teknik adam, 2013-14 sezonunda PSV’nin başına geçti. Elinde yaş ortalaması yaklaşık 23 olan bir kadro vardı. İlk basın toplantısında, “Pasa dayalı bir sistem kuracağız” dedi. Ancak işler onun için iyi gitmedi. Bir ara ligde 10. sıraya kadar düştüler. Bu dönemde paslı oyundan vazgeçerek, ‘sağlam savunma, hızlı hücum’ anlayışını benimsedi. Tam işleri toparlayıp, 8 maçlık galibiyet serisi yakalamışken, omurgasında tespit edilen tümör nedeniyle kariyerine ara verip, takımı yardımcısı Faber’e devretti. PSV sezonu 4. bitirdi.

Rekorları alt üst etti

Yönetim, kötü sayılabilecek bir sezon olmasına ve Cocu’nun sağlık sorunlarına rağmen hocasının arkasında durdu. Bunun ne kadar doğru bir karar olduğu, 2014-15 sezonda ortaya çıktı. Altyapıdan takıma kazandırdığı Depay’ın 27 gol, 5 asist, Gladbach’tan transfer edilen Luuk De Jong’un 26 gol 11 asist ve Feyenoord’dan gelen Wijnaldum’un 18 gollük müthiş performansıyla ligi domine etti. Ligi 29 galibiyetle tamamlayarak bu alanda rekor kırdı. +61 averaj ve ikinci sıradaki Ajax’a atılan 17 puanlık fark da cabası...

Kehaneti doğru çıktı

Hollanda Ligi’nde 2015-16, tarihin en çekişmeli sezonlarından biri oldu. Sezona sıkıntılı başlayan PSV, Heracles yenilgisi sonrası 20 lig maçında 17 galibiyet, 3 beraberlik alarak zirveye tırmandı. Ancak ezeli rakibi Ajax’ın performansı da buna benzerdi. 27. haftada sahasında Heerenveen’le berabere kalan PSV, ertesi hafta yine evinde Ajax’a yenilince ipler rakibinin eline geçti. Mağlubiyetin ardından Cocu, “6’da 6 yapacağız ve şampiyon olacaz” dedi. Dediğini de yaptı. Ajax ise önce Utrecht ile berabere kaldı. Son hafta ise sahasında 17. sıradaki De Graafschap’la yenişemeyince PSV bir kez daha mutlu sona ulaştı. Üstelik bunu Depay ve Wijnaldum’u satıp, önemli sakatlıklar yaşanmasına rağmen başardı.

5 sezonda 3 mutlu son

PSV, 2016-17’ye Bruma ve Narsingh’i kaybederek başladı. Sezon beklendiği gibi gitmedi. Ligi 3. bitiren Kırmızı-Beyazlılar, Şampiyonlar Ligi’nde ise 2 puanla grubu son sırada tamamladı. Kötü geçen döneme rağmen, 2 şampiyonluğu bulunan Cocu’nun elbette kredisi vardı. Başta Hirving Lozano transferi olmak üzere 47 yaşındaki teknik adamın yaptığı önemli dokunuşlarla PSV, geride kalan sezonu da şampiyon olarak tamamladı. Cocu böylece 5 sezonun 3’ünde mutlu sona ulaşarak, Fenerbahçe’nin yolunu tutmuş oldu.

MİNİ YORUM

Erman Özgür: İyi takviyeler şart


Fenerbahçe’nin Cocu ile antlaşması saha içindeki oyun anlayışını nasıl şekillendirir? Aslında şampiyon PSV, Hollanda Ligi’nin en çok topla oynayan takımı değil. Ancak hücum ederken set hücumundan ziyade çabuk kaleye gitmeye çalışan, hızlı hücumu seven ve zaman zaman da (özellikle skoru aldığında) topu rakibe bırakarak oynayan bir oyun anlayışları vardı. Şimdi benzer bir anlayışla oynayacaksa, her şeyden önce Fenerbahçe’ye 2 tane farklı özellikte kanat oyuncusu şart. Fakat en önemlisi geçtiğimiz sezona göre farklı olması gereken en önemli konu; geriden oyun kurarken pas trafiğinde yaşanan olumsuzluğu ortadan kaldırabilecek iyi bir 8 numara. Eğer Cocu’nun önüne bu takviyeleri yapmadan bir kadro koyarsanız, Aykut Kocaman’ın oynattığı oyun ile Cocu’nun oyunu arasında bir fark olması çok kolay değil. Yani sadece kazanmak değil oynadığınız oyunla taraftarını mutlu etmeniz gereken bir sezonda Cocu’nun işi hiç kolay değil.

Ali Ece: İşe beklerden başlamalı

Şener sağ bekte, Hasan Ali sol bekte, Dirar sağ önde oynayacaksa Phillip Cocu’nun PSV’deki başarıları Fenerbahçe’de yakalaması çok zor olur. PSV’de 4 sezonda 3 şampiyonluğu var ki, sağ bekte Kolombiyalı Santiago Arias... Son model ofansif bir bek. Gerideki yerini de kaybetmeyen bir oyuncu. Sol bekte Jetro Willems vardı. Hollanda Milli Takımı’nın en genç forma giyen oyuncularından biriydi ve üst düzey bir sol beke dönüştü Cocu’nun elinde. Bu yaştan sonra Hasan Ali’nin Willems gibi oynamasını bekleyen kimse var mı? Şener iyi niyetli ama yedek sağ bek olur. Fenerbahçe’nin öncelikle Gökhan-Caner’den sonra kanatlarda tekrar o katkıyı hangi oyuncularla sağlayabilir onu çözmesi gerekiyor. Aynı zamanda Cocu’nun Türkiye’yi tanımama sıkıntısı da kesinlikle Kuyt hamlesiyle çözülmeli. Galatasaray’ın daha önce Rijkaard ile yaşadıklarını Fenerbahçe yaşamak istemiyorsa, hem kadro kalitesi artırılmalı hem de ligi bilen bir yardımcı, Cocu’nun ekibine dahil edilmeli.

Serkan Akcan: Yeni bir tarz mümkün

Cocu, Hollanda futbolunda Cruyff’un değil, Van Gaal ekolünün izinden giden bir teknik adamdır. Oyun felsefesi topa sahip olmak değil doğrudan kaleye gitmek üzerine kuruludur. PSV, Hollanda Ligi’nde topa en çok sahip olan takım sıralamasında 8. olmasına rağmen Ajax’tan sonra en çok gol atan takımdı. Aykut Kocaman ile benzer yönleri yok değil ama ayrıştığı önemli bir kaç nokta var; ‘doğru oyun’ bağımlısı değildir. Rakibe göre 3’lü veya 5’li savunmalar görebiliriz. Statik orta sahaları sevmez, öne oynamalarını ister. Çift ön liberolu oyun, tarzı değildir. Forvetin iyi savunma yapanını değil inisiyatif kullananını ister. Bu yüzden Valbuena kalırsa Cocu’dan alacağı dakikalar artar.

Avrupa kupalarında başarılı olamadı

Phillip Cocu, PSV macerasında Avrupa kupalarında beklentileri karşılayamadı. İlk sezonunda Milan’a ön elemede kaybettiği için Şampiyonlar Ligi’nde Avrupa Ligi’ne geçiş yaptı. Burada grupta 3. oldu. 2014- 15’te Avrupa Ligi’nde gruptan çıktı, son 32’de Zenit’i geçemedi. 2015-16’da Manchester Utd. ve CSKA’yı geçip, Wolfsburg ile gruptan çıktı. 2. turda Atletico ile iki maçta da golsüz berabere kaldı, penaltılarda kaybetti. 2016- 17’de ise Atletico, Bayern Münih ve Rostov’lu grupta son sırada yer aldı. PSV, geçtiğimiz sezon ise Avrupa Ligi’ne 3. ön elemede Osijek karşısında havlu attı.

23 Haziran 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Süratli, yetenekli, savaşçı...‘’

Diego Laxalt, 2013’te ülkemizde düzenlenen U20 Dünya Kupası’nda final oynayan Uruguay’ın en önemli isimlerinden biriydi. Turnuva sonrası İnter’e transfer olarak Avrupa futboluna adım attı. Ancak İtalyan ekibi tarafından sürekli kiralandı. 2015-16’da Genoa’daki performansının ardından bonservisiyle bu takımın yolunu tuttu.

Laxalt, çok yetenekli ancak potansiyeline tam anlamıyla ulaşamamış bir oyuncu. Fatih Terim’le birlikte, Garry Rodrigues benzeri bir patlama yapması muhtemel. Çok süratli, bire birde etkili ve savaşmayı seven bir isim. Ayrıca ‘10 numara’dan beklenecek kadar iyi pasları var. Tek soru işareti, Rodrigues gibi solda oynaması. Rodrigues’in satılması halinde, yerini doldurabilir.

İkisi birlikte sahada olacaksa, Terim’in birini sağ kanada monte etmesi gerekecek.

15 Haziran 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI