Rossi, ülkesi Uruguay’dan ayrılıp ABD’ye gittiğinde henüz 20 yaşını bitirmemişti. Son dönemde Güney Amerika’da yükselen trend haline gelen ABD’ye transfer olma akımına o da uydu. 23 yaşındaki futbolcu, Los Angeles’ta kendisini ciddi anlamda geliştirdi. En dikkat çeken yönü yüksek tekniği ve çevikliği. Bir anda süratlenip, yön değiştirmesi rakiplerin onu durdurmasını fazlasıyla zorlaştırıyor. Oyun içinde sürekli hareketli bir futbolcu. Pelkas ve Valencia ile aynı anda sahada olduklarında rakip defansın dengesini kolaylıkla bozacaklarını hayal etmek güç değil. Diego Rossi, bu özellikleri sayesinde hücum hattının her bölgesinde oynayabiliyor. Onu ABD Ligi’nin en değerli oyuncusu haline getiren ise yüksek skor katkısı.

Heyecan verici

Gol atma konusunda çok rahat. Bunun yanı sıra bol bol arkadaşlarına servis de yapı yor. Geçen sezon sol kanat olarak çıktığı 20 maçta 15 gol, 4 asist, forvet olarak çıktığı 5 mücadelede ise 3 gol, 1 asistlik katkı sağladı. Bu sezon takımı beklentilerin çok altında kalsa da Uruguaylı yıldız 19 maçta 6 gol ve 1 asistle oynadı. Rossi konusundaki en büyük soru işareti ilk kez Avrupa’ya gelecek olması. Ayrıca Fenerbahçe’de takım savunmasını da çok daha fazla düşünmesi gerekecek. Sar ı-Lacivertliler kesinlikle heyecan verici bir transfere imza attı.

Editörümüz Arda Erol, Fenerbahçe'nin imza attırmaya hazırladığı Sead Kolasinac'ı değerlendirdi:

Ali Koç, yeni teknik direktör seçimini yaparken sürekli disiplinin altını çizdi. Bu konuda elbette gelişim vardır ama Vitor Pereira’nın getirdiği en büyük yenilik 3’lü savunma oldu. Portekizli teknik adam, bu sistemden vazgeçmeyeceğini de dile getirdi. 3’lü savunma, Antonio Conteileson döneminde yükselişe geçti. İtalyan çalıştırıcı Juventus ve Chelsea’de önemli başarılar kazandı. Son olarak İnter’de, Juventus’un yıllarca süren hükümdarlığını da yıktı. Şimdi Thomas Tuchel’in Chelsea’si benzer dizilişle adından söz ettiriyor.

Yeniden çıkışa geçer

Bu sistemin bir çok avantajı var. Başarılı olmak için en kritik parçalar ise kanat bekleri. Fenerbahçe’nin solu şu anda ciddi anlamda zayıf. Bu nedenle Sead Kolasinac transferi, en az forvet takviyesi kadar önemli. Boşnak oyuncu özellikle oyunun savunma yönünde takıma ciddi anlamda sertlik ve mücadele ruhu katacaktır. Formda olduğu dönemde maç başı top çalma ve top kesme ortalaması 3’e yakın olan bir oyuncudan bahsediyoruz. Zaman zamanArsenal’da 3’lü savunmada sol kanat beki olarak görev yaptı. Yani dizilişe alışık. Kolasinac’ın son dönemde düşüşte olduğu bir gerçek ama yaşı henüz 28 ve yeniden çıkışa geçmesi zor olmaz.

Mesut’a da katkısı olur

Yıldız futbolcudan oyunun skor yönünde bir Caner Erkin performansı beklemek yanlış olur. Ancak Pereira’nın önceliği bu olsaydı zaten Caner’i gözden çıkartmazdı. Bunu da unutmamak gerek. Kolasinac, çoğunluğu dörtlü savunmanın sol beki ve zaman zaman da stoper olmak üzere Arsenal’da 113 resmi maçta 5 gol ve 15 asistlik katkı sağlamıştı. Fenerbahçe’deki oyun yapısında skora katkı ortalamasını yükseltmesi olası. Kolasinac’ın transfer olması halinde Fenerbahçe’ye bir diğer etkisi de yakın arkadaşı Mesut Özil’in performansını artırmak da olabilir. Sol kanat beki için mevcut şartlarda alınabilecek en ideal oyuncu gibi görünüyor.

Fenerbahçe, yeni sisteme geçmenin sancılarını yaşıyor. Özellikle Ferdi ve Osayi Samuel’in kanat beki olarak savunmada çok ciddi sorunlar yaşadığı bir gerçek. Bu da Adana Demir maçında Altay’ın fazla mesai yapmasına neden oldu. Helsinki, kalite olarak tabii ki temsilcimizin çok altında. Ancak Pereira’nın da altını çizdiği gibi, ligde 16, Avrupa’da ise 6 maça çıktı. Sarı-Lacivertliler’e oranla çok daha hazır oldukları bir gerçek. Teknik direktör Toni Koskela, son dönemde takımını 3’lü savunmayla oynatmaya başladı. Defansif anlamda, özellikle takım savunmasında başarılılar. Gol yollarında ise sıkıntı çekiyorlar.

En büyük güç 12. adam

Orta sahada görev yapan yeni transfer Filip Valencic, 6 gol, 3 asistle en fazla skor katkısı veren isim konumunda. Serdar ve Valencia’nın yokluğunda, Samatta’nın da UEFA’ya bildiliren listeye eklenmediğini düşünürsek orta alandaki yetenekli ayaklara çok iş düşecek. Özellikle Mesut Özil’in daha çok ön plana çıkması gerekecek. En önemli avantaj ise uzun süre sonra taraftarın tribünlere dönecek olması. Onların varlığı, kesinlikle oyuncuları ateşleyecektir. Temsilcimiz, yaşanan olumsuzluklara rağmen rövanş için avantajlı bir skor alacaktır. Valencia’nın dönme ihtimalini de düşünürsek, rövanş daha kolay geçebilir.

Vitor Pereira ile birlikte 3’lü savunmaya geçen Fenerbahçe, oynadığı 3 hazırlık karşılaşmasında da savunma anlamında ciddi bir şekilde sınanmadı. 1. Lig’e düşen Gençlerbirliği, güçlü rakibini zorlayacak kadar hücum yapamadı. Bu nedenledünkü karşılaşmayı da Sarı-Lacivertliler’in hücumda yaptıkları açısından yorumlamak gerek. İlk yarıdaki Fenerbahçe durağan, atak yaparken pozisyona giremeyen bir görüntü çizdi. İkinci yarıda sadece Dirar- Szalai değişikliği oldu ama sahadaki değişim çok daha büyüktü. Maça stoperde başlayan Nazım, Dirar’ın çıkması sonrası asıl bölgesi olan sağ beke geçti. 49. dakikada Mert Hakan’ın ortasında içeriye koşu yapan Nazım, kafayla topu ağlara gönderdi: 0-1.

Yoğun presin etkisi

Sarı-Lacivertliler, ilk yarının aksine ikinci devrede ileride yoğun bir pres yaptı ve bu sayede rakibi sık sık top kaybına zorladı. 59. dakikada bu şekilde kazanılan topu Mert Hakan, ceza sahası dışındaki Ozan’a yolladı. Milli yıldız kontrol ettikten sonra güzel bir vuruşla ağları sarstı: 0-2. 63. dakikada 8 oyuncu birden değişince, Sarı- Lacivertliler’in etkinliği kısa süreliğine de olsa azaldı. 70. dakikada soldan gelişen atakta ceza sahasında topla buluşan Muhammed Gümüşkaya, şık bir gole imza attı: 0-3. Oyunu tamamen hakimiyeti altına alan Fenerbahçe, 79’da, hazırlık döneminin yıldızlarından Zajc’ın usta işi golüyle farkı 4’e çıkarttı: 0-4.

Samatta yarıda bıraktı

Fenerbahçe’de kalmak için kendini göstermeye çalışan Mbwana Samatta, Gençlerbirliği maçında şanssızlık yaşadı. Tanzanyalı forvet, bir pozisyonda belini tutarak acı içerisinde yerde kaldı. Samatta, yaklaşık 10 dakika kenarda tedavi oldu. Ancak ağrıları geçmeyen 28 yaşındaki futbolcu, kenara gelerek yerini Serdar Dursun’a bıraktı.

Büyük değişiklik bu kez 63. dakikada

Vitor Pereira, ilk iki hazırlık maçı olan Csikszereda ve Kasımpaşa karşılaşmalarında her iki yarıda farklı kadrolar tercih etmişti. Portekizli teknik adam bu uygulamaya Gençlerbirliği önünde son verdi. İlk yarıda sakatlanan Samatta ile Serdar Dursun değişti. İkinci yarı başlarken ise sadece Dirar çıktı ve yerine Szalai girdi. 63. dakikada ise 8 kişi değişti.

Emre Belözoğlu maçtan önce, “Ufak da olsa umudumuz var. Kazanıp, rakiplerimizin ne yapacağına ondan sonra bakacağız” demişti. Belözoğlu’nun saha kenarındaki hırsı, heyecanı her halinden belliydi. Ancak sahadaki oyuncularda, hocalarının heyecanının, kazanma isteğinin onda biri bile yoktu. İlk yarı soyunma odasına 1-0 yenik giriyorsunuz, Göztepe-Beşiktaş maçının 1-1 olduğunu, Galatasaray’ın da 1-0 geride olduğunu öğreniyorsunuz. Doğal beklenti, ikinci yarıya çıkarken buna bir reaksiyon vermektir. Ancak Sarı-Lacivertli futbolcularda bunu görmek mümkün olmadı.

Ferdi kendine ihanet ediyor

Emre Belözoğlu, İrfan ve Mesut’un yokluğunda, ‘forvet arkasında üç 10 numaralı’ oyundan vazgeçti.

Osayi-Samuel ve Ferdi’ye şans verdi. Ferdi’nin bu kadar yetenekli olup, bu kadar boş vermiş olması kendisine en büyük ihanet. 21 yaşında, uzun bir aradan sonra 11’de şans bulan bir oyuncunun 8 ikili mücadelenin 7’sini kaybetmesi, şut çekmeden, isabetli tek orta yapmadan oyundan alınması gerçekten yazık.

Hızlı karar alma zamanı

Maçın, bu oyundan sonra bir penaltı ve 90+9’da gelen bir şans golüyle kazanılması kimseyi yanıltmamalı. Fenerbahçe’de ciddi anlamda ‘isteksizlik, hırs yoksunluğu, boş vermişlik’ sorunu var.

Şimdi yapılması gereken, başta Ali Koç’un başkan adaylığı konusundaki kararı olmak üzere hızlı hareket etmek. Hemen ardından teknik direktör konusunu halledim, yeni sezona hazırlanmak.

Kadronun her sene baştan aşağı değişmesi büyük bir sorun ama bu kadar yaşlı, formsuz, umursamaz bir ekiple yola devam etmek de riskli. Bu nedenle çok iyi bir planlama şart.

Emre Belözoğlu’nun ‘Topu isteyen, pas yapan, güçlü oyun oynayan’ Fenerbahçe’si, ilk kez bu kadar ciddi bir rakip önünde test edilecek: Ligin topa sahip olma lideri Alanyaspor...Üstelik planın en önemli parçalarından İrfan Can da bu akşam forma giyemeyecek. Sarı-Lacivertliler bu maçı kazanırsa, hiç olmadığı kadar güçlü bir şampiyonluk mesajı verecek.

Fenerbahçe, Erol Bulut’un ardından Emre Belözoğlu’nun takımın başına geçmesiyle bambaşka bir çehreye büründü. Denizli ve Yeni Malatya maçlarında bu değişim fazla ön plana çıkmadı ancak sonraki Gaziantep, Başakşehir ve Kasımpaşa mücadelelerinde çok farklı bir Fenerbahçe izledik. Emre Belözoğlu, yeni sistemi ‘Topu isteyen, pas yapan, güçlü bir oyun’ olarak anlattı. Ancak bu oyun ilk kez bu kadar ciddi bir rakibe karşı test edilecek.

Belözoğlu yönetimindeki 5 maçta Sarı-Lacivertliler’in topa sahip olma ortalaması yüzde 62.6, ortalama başarılı pas sayısı ise 453.8 oldu. En yüksek rakamlara, 1-1 biten Yeni Malatya maçında ulaşıldı (Yüzde 74 topa sahip olma, 517 isabetli pas). Bu kez karşı tarafta da temelde aynı felsefeyle sahaya çıkan Alanyaspor bulunuyor. Belözoğlu’nun Fenerbahçe’si 5 karşılaşmada bu rakamlara ulaştı. Alanyaspor’un ise 36 maçlık ortalaması yüzde 61 topa sahip olma (Ligin en iyisi) ve maç başına 456 isabetli pas (Ligde ikinci)...

Böylesi bir rakibin karşısına, sistemin en önemli çarklarından biri olan İrfan Can Kahveci’den yoksun çıkmak, verilecek sınavı daha da zorlaştırıyor. Emre Belözoğlu’nun her şeye rağmen kendi oyunundan ödün vermesini beklemiyorum. Ancak skor avantajı elde edilmesi halinde Osayi-Samuel, Thiam gibi hamlelerin daha erken yapılması muhtemel. Alanyaspor’un öne geçeceği bir senaryo ise, Belözoğlu’nun oyuna müdahale etme yeteneğini daha iyi görmemizi sağlayabilir.

Sezonun en keyifli maçlarından biri dün Gaziantep’te oynandı. Kasımpaşa 2-0 öne geçti ama farkı daha fazla açabilirdi. Son yarım saatte ise Gaziantep müthiş bir dönüşle 2-2’ye getirip, galibiyeti kaçırdı.

Üst sıralardan kopmamak isteyen Gaziantep ile tehlike hattından uzaklaşma mücadelesi veren Kasımpaşa’nın maçı son derece tempolu başladı. Paşa’lı Varga’nın etkili oyunu, rakip savunmayı daha ilk dakikalardan itibaren zorladı. 5. dakikada Varga’nın sürüklediği atakta Thelin, yakın mesafeden göğsüyle topu ağlara gönderdi: 0-1.

Kasımpaşa fırtınası

20. dakikada Gaziantep penaltı kazandı ancak öncesinde Dicko’nun Tosiç’e faulü nedeniyle VAR uyarısıyla karar iptal edildi. Ev sahibi ekip eşitliği sağlamak için topu kontrolüne aldı ama tehlikeli hücumları yapan Kasımpaşa’ydı. Maç başına 9.3 şut çeken Lacivert-Beyazlılar, dün ilk yarıda 10 kez kaleyi yokladı! İkinci yarıda Gaziantep kontrolü daha çok eline alsa da pozisyon üretemedi. Kasımpaşa ise tehlikeli gelmeye devam etti. 59. dakikada Hadergjonaj rakibini çalımlayıp şutunu çekti, Günay’dan dönen topu Thelin bir kez daha ağlara gönderdi: 0-2. Bu golden sonra maç ilk yarıdakine benzer bir şekilde tempo kazandı.

Muhammet boş kaldı

63. dakikada Gaziantep aradığı golü buldu. Kullanılan serbest vuruşta Kenan topu içeri çevirdi, Dicko yakın mesafeden farkı 1’e indirdi: 1-2. 75. dakikada Muhammet, 77. dakikada ise Djilobodji, kafa vuruşlarında çerçeveyi bulamadı. Ancak 84. dakikada skora denge eldi. Güray’ın ortasında Miranda’nın kafa vuruşunda top önce direğe sonra kaleci Ertuğrul’a çarptı. Muhammet, altı pasta bomboş bir şekilde golünü attı: 2-2. Kalan bölümde Gaziantep galibiyet için yüklense de başka gol olmadı. Sezonun en zevkli maçlarından birinde puanlar paylaşıldı.

Emre Belözoğlu’ndan beklenti, bir şeyleri değiştirmesi ve yıllarca saha içinde sergilediği meziyetlerini saha kenarında da göstermesi. Artık kaybedecek bir şey yok. Gaziantep maçıyla birlikte değişimi başlatıp farklı bir Fenerbahçe izletmeli.

Erol Bulut’un Fenerbahçesi ile Emre Belözoğlu’nun Fenerbahçesi arasında taraftarın beklediği kadar bir fark göremedik. Belözoğlu, Denizlispor karşısında ilk 11’de Sinan Gümüş sürprizi yaptı, Yeni Malatya maçında ise Pelkas’ı yedek bıraktı. İki hamlenin de olumlu etki ettiğini söylemek güç. Yeni Malatya beraberliği, yeniden yeşeren şampiyonluk inancının 2 gün sürmesine neden oldu. Fenerbahçe’nin artık kaybedeceği bir şey yok. Bundan sonra en azından taraftara vadedilen değişimleri sahada görmek gerek.

Bir ileri bir geri

Emre Belözoğlu’nun elinde, yeni sezonda da takımın başında kalabileceğini göstermek için 8 maçlık fırsat var. İster diziliş olarak, isterse eldeki oyuncuları farklı kullanarak bir şekilde, saha içinde olduğu kadar saha kenarında da meziyetleri olduğunu göstermeli. Önemli bir avantaj, şu an elindeki kadronun neredeyse tamamını kendisinin transfer etmiş olması ve oyuncuların ona gerçekten saygı duyması. Vasat bir oyunla, bir duran top golüyle kazanıp, sonraki hafta yine takılarak bir ileri bir geri gitmenin faydası yok. Fenerbahçeli futbolcular açısından bakacak olursak da en azından önümüzdeki sezon Çubuklu formayı taşımaya devam etmek istediklerini göstermeliler.

Gaziantep ters gelir

Gaziantep, Fenerbahçe’nin hızlı ataklarda zayıf kalan savunmasına sıkıntı çıkarabilecek bir takım. Sahada Maxim gibi üst düzey bir futbol aklına sahipler. Emre Belözoğlu aynı oyun anlayışıyla, ortalardan, duran toplardan medet umarak takımını sahaya sürerse, teknik direktörlük kariyerindeki ilk yenilgisini alması sürpriz olmaz.