Galatasaray uzun bir aranın ardından Ali Sami Yen'de taraftarıyla buluştu. Kazanıp lider olması önemliydi ve bunu da başardı.

Maça taraftarının desteğiyle coşkulu bir Galatasaray başlangıcı beklerken, Fatih Tekke'nin İstanbulspor'u bunu izin vermedi. Tekke'nin oyuncu grubu oynatmamak üzerine değil oynayarak oynatmamak üzerine planla sahadaydı. Bunu da oyunun başında gösterdi.

Galatasaray biraz şaşkın başlasa da sonrasında maça ağırlığını koydu. Uzun zamandır süren kornerden gol atamama sorununu dün gece çözmeyi başardı. Gomis yaşına rağmen profesyonelliğiyle elinden geleni yapıyor. Mertens'in takım içindeki rolü alışılmışın dışında. Hem oynuyor, hem oynatıyor. 35 yaşında ve sahanın en çok km yapan oyuncusu olması bunun en önemli göstergesi.

Okan Kocuk, Muslera'nın yokluğunda topu oyuna sokmada sıkıntılar yaşasa da Nelsson-Abdülkerim ikilisi çok iyiydi. Oyun kurulumunda insiyatif alarak takımı rahatlattılar. Fakat Sacha Boey öyle bir performans ortaya koyuyor ki ayrı bir yazı konusu olur. Fransız sağ bek inanılmaz iyi futboluyla takımın adeta can simidi. Belki de en güven veren ilk 3 isminden biri. Torreira maç boyunca görevini yapmaya çalışırken zaman zaman aksadı. Oyundan çıkarken gördüğü sarı kart ise çok acemiceydi. Sergio Oliviera ve Icardi'nin eksikliği hissedildi.

Maçın son bölümlerinde Galatasaray ecel terleri dökse de kazanmayı bildi. Sarı Kırmızılılar için gecenin talihsiz anı Kazımcan'ın sakatlığıydı. Hafta arasında Sivasspor deplasmanına gidilecek ve aylardan Aralık... İyi bir kamp dönemi geçiren ve İstanbulspor'a nazaran daha tecrübeli olan Yiğidolar, bu tür durumlarda cezayı keser.

Aslan zirveye çıktı fakat zirvede kalmak daha zordur. Hep oyunu konuşulan Galatasaray, bakalım stres yönetimini nasıl yapacak. Bekleyip göreceğiz.

Galatasaray için derbi galibiyetini perçinlemek adına kritik bir sınavdı ve rakip ligin kuvvetli oyunu olan ekiplerinden Başakşehir'di... Maç öncesinde birçok taraftar için beraberlik fena sonuç sayılmıyordu. Fakat Okan Buruk ve ekibi için aynı şeyleri söyleyemeyiz.

Galatasaray maça Başakşehir'in taktiğiyle çıktı. Rakibini kendi silahıyla vurdu. Topu rakibe verip, oyunu kendisi aldı. Bunun akabinde de kırılma anlarında gelen gollerle gösterişli bir skora imza attı. Icardi asistleriyle, Kerem hat-trick'iyle, Mertens maestroluğuyla, Abdülkerim Bardakcı şeytanın bacağını kırmasıyla Galatasaray'ın milli araya mental ve zihinsel anlamda üstün girmesini sağladı.

Icardi, Mertens, Torreira'nın beklentinin üzerinde aidiyeti. Rashica-Kerem ikilisinin kanatlardaki üretkenliği. Sergio Oliviera'nın oyun zekası, Sacha Boey'in her geçen hafta 'Cafu-Dani Alves' karışımı oyunu, Abdülkerim-Nelsson'un birbirlerini ezberlemesi, Kazımcan'ın hep hazır oluşu... Galatasaray için dün gece hiç kusur yoktu.

Okan Buruk ve taraftarlar 'Keşke ara olmasaydı' diyordur, nasıl demesin ki? Dünya Kupası'ndan sonra Süper Lig'de ciddi yarış olacak. Görünüş bu dominasyonun devam edeceği yönünde...

Galatasaray ve Okan Buruk açısından sezonun ilk derbisi büyük vaatler oluşturmuştu. Mücadele sırasında bu beklentiler zaman zaman da olsa karşılandı. Sarı-Kırmızılılar hakkıyla bir galibiyet elde etti.

Oyuna istekli başlayan Sarı-Kırmızılılar, ilk 10 dakikada sonra oyun olarak üstünlüğü eline aldı, Icardi attığı muhteşem golle nasıl bir bitiriciliği olduğunu gözler önüne serdi. Arjantinli santrfor, Tayyip Talha ve Saiss'ın dengesini sürekli olarak bozdu.

Beşiktaş sezon başından bu yana Weghorst'a şişir taktiğiyle sahadaydı ancak Cenk Tosun olmasa Galatasaray'ın kalesine gidemeyecekti. Siyah-Beyazlıların maçta kendi isteğiyle yapabildiği tek şey ilk yarının sonlarında oyunu soğutarak soyunma odasına 1-1'le gitmesiydi.

İkinci yarıda Mertens'in maestro görevini başarıyla icra etmesi, Sergio Oliviera'nın da merkezde ona desteğiyle üstün olan ve üstünlük sayısını bulan Galatasaray oldu. Abdülkerim, Icardi ve Kerem yakaladıkları fırsatlarda telaş yapmasaydı fark daha da açılabilirdi. Sonuç olarak oyun ve skor olarak istediğini alan Galatasaray oldu.

Galatasaray için en önemli parantez ise Sacha Boey ve Milot Rashica ikilisine açılmalı. İki genç yetenek dün yaşlarından ve tecrübelerinden fazlasını oynadı. Boey performansıyla 'Ligin en iyi sağ beki benim' der gibiydi. Yönetimin ise işi zor. Bu Rashica'nın bonservisini almak epey mesai gerektirir.

Teknik patron Okan Buruk için bu ciddi sınav başarıyla geçilmiş oldu. Dünya Kupası arası öncesi ligdeki son engel Başakşehir. Sarı-Kırmızılılar; Alanyaspor maçının ilk 30 dakikası ve dün akşamki oyunun iyi bölümlerinden kesitlerle bu senenin ciddi favorisi durumuna gelir. Belki de Ocak ayında yapılacak 1-2 takviye Galatasaray taraftarına meşaleleri yaktırır, kim bilir...

Galatasaray yaklaşık bir ay aradan sonra Süper Lig'de seyircisiyle buluştu. Atmosfer, koreografi, her şey Sarı-Kırmızılı takımın lehineydi.

Bu doğrultuda rakibini iyi analiz eden Galatasaray, maça da hızlı başladı. Mertens ve Icardi'nin golle tanışması yıldızların üzerindeki yükleri aldı.

Sonrasında devreye Ali Palabıyık girdi! 30. dakikada Sacha Boey'e verdiği fiyasko kırmızı kartla gecenin sonunun yüksek tansiyonla biteceğinin habercisiydi. O dakikada sonra stattaki uğultu hat safhadaydı. Devre bitiminde ise basın tribününde yanımdaki arkadaşımı duyamadım. Atağa kesip ilk yarıyı bitirmesi çok büyük hataydı.

İkinci yarıda eksik olan Galatasaray gücünü ekonomik kullanmak zorundaydı. Alanya baskıları normaldi ancak Ali Palabıyık'ın bu denli yönetimi hesaba katılmamıştı. Abdülkerim Bardakcı'ya çıkan kırmızı kart ise geçmişte çok gördüğümüz ama Galatasaray'a pek uygulanmayan 'Niyet okuma' hadisesinin uzağındaydı. Çünkü hamle topaydı ve sarı kart yeterliydi. Yine Palabıyık, yine hata oldu. Tıpkı ilk yarıda Nelsson'un yaptırdığı penaltıyı vermeyişi gibi...

Galatasaray, Alanyaspor'la evinde 2-2 berabere kaldı ancak hakem Ali Palabıyık'a kaybetti. Ayrıca iki önemli as oyuncusu da Karagümrük maçında cezalı.

Maç öyle bir hâle gelip, bitti ki Galatasaray taraftarının maç önündeki muhteşem şovu unutuldu. Pankartları santim santim boyayan herkesin eline sağlık. Türkiye'de bu konuda 1 numara olduklarını gösterdiler...

Tribünde taraftar şovunu yapıyor, sahada takımı coşkuya başladı. İnşallah sıra maçları yönetecek hakemlere de gelir.

Galatasaray, Türkiye Kupası'nda Kastamonu engelini farklı aşarken, birçok kazanımlar elde etti.

Sarı-Kırmızılılar ligdeki son Kayserispor yenilgisi sonrasından sonra rotasyonlu bir kadroyla sahaya çıktı. Cim Bom maçın başında organize olamayınca Galatasaraylılar 'Acaba' dedi. Ancak maça ısınmaya başlayan Sergio Oliveira, Berkan Kutlu ve Milot Rashica farklarını ortaya koymaya başladı. Soyunma odasına 2-0'la girseler bile oradan çok farklı çıktılar.

Gomis-Seferovic ikilisinin uyumu ve oynama isteği Okan Hoca'ya ilerleyen günlerde 4-4-2 kullanımında bir opsiyon sundu. Patrick van Aanholt kesik yediği bu dönemde, kupa mücadelesi bile olsa eline geçen şansı değerlendiremedi. Hollandalı sol bekin Galatasaray'da ömrünün uzun olacağını pek de sanmıyorum açıkcası...

Berkan Kutlu'ya ise ayrı bir parantez açmak gerek. Yedek beklemesine rağmen sorun çıkarmayan, takım içi birlikteliğin en önemli aktörlerinden olan milli futbolcu dün Galatasaray kariyerindeki en iyi maçlarından birini oynadı. Direkten dönen şutu gol olsaydı, pastanın çileği olacaktı.

Kağıt üstünde kolay görünen karşılaşmada Galatasaray, gençleriyle takviyeli kadrosuyla ve onlardan hem savunma hem hücum anlamında aldıklarıyla katkıyla özgüven kazandı. Mathias Ross, Emin Bayram, Metehan Baltacı, Özgür Baran Aksaka ve Hamza Akman oynadıkları oyunla teknik direktör Okan Buruk'a 'Biz hazırız' mesajı verdiler. Büyük umutlarla alınan Yusuf Demir'in ise oynamaya ihtiyacı var. 3-4 maçta minimum 30'ar dakika sahada kalırsa ilerleyen dönemde farkını ortaya koyacak yeteneğe sahip.

Şimdi sırada Pazar günü ligde oynanacak Alanyaspor maçı var. Bakalım Okan Buruk ve öğrencileri ligdeki Kayserispor yenilgisini hafızalardan silmek adına neler yapacak? Sabredildiği takdirde gelecek günler Galatasaray adına o kadar da karanlık değil.

Bu sezon 4 büyükler arasında sezon başlangıç fikstürü en zor olan takım Galatasaray'dı... Dün akşam fikstürün en sert ekiplerinden biriyle karşılaştılar. Konyaspor, İstanbul'a gol yemeyen ve lider apoletleriyle geldi.

Rakibinin direncini kırması için hızlı bir başlangıç yapması gereken Galatasaray bunu başardı. Hafta içinde bu planın çalışıldığı çok belliydi. Fakat maçın geride kalan bölümlerinde bu organizasyondan esintiler göremedik.

Konyaspor ise değil maçta, ligde yediği ilk gole rağmen dağılmadı. Çabuk toparlanıp oyuna ortak olmasını bildi. Endri'nin imza hareketlerinden biri olan güzel golüyle dengeyi sağladı. Sonrasında aynı oyuncunun sakatlanıp çıkması Anadolu Kartalı'nın hücumda aksiyonlarını zayıflattı. İlhan Palut ve ekibinin bu maça çok iyi hazırlandığını duran toplarda kulübeye her baktığımda gördüm. Özellikle yardımcısı Osman Demir; hem savunma, hem hücumda setleri anlatırken adeta pozisyonları yaşadı.

Büyük beklentilerle Galatasaray'a gelen Okan Buruk, geceyi lider olarak tamamladı. Deneyimli teknik adam güçlü kulübesini çok iyi kullanıyor. Bu sezon boyunca kulübeden katkı almadığı maç neredeyse yok. Ama oyun planları konusunda alternatifler üretmeli. Kuvvetli bir oyun planı olan rakibe karşı büyük takım refleksi göstererek maçı kazansa da şampiyonluk için fazlası gerek.

Patrick van Aanholt, Leo Dubois'ın oyunda kaldığı bölümü milli arada defalarca izlemeli. Fransız bek, yüksek tekniği ve oyun kalitesiyle maçın seyrini değiştirmeyi başardı. 'Playmaker' rolünü bu sezon daha çok kez izleriz.

Bir tebrik de taraftara etmek gerekir. Cuma akşamı, İstanbul trafiği, zor ulaşılan stada rağmen yine tribünde kendilerine ayrılan bölümü tıklım tıklım doldurup takımlarını desteklediler. Yönetimin ivedilikle çözmesi gereken konulardan biri de bu olmalı.

Hafta arasında dünya yıldızı transferleri İstanbul'a indiren Galatasaray'ın Kasımpaşa deplasmanı merak ediliyordu. Yusuf Demir ve Rashica'yı izleme fırsatı bulduk.

Klasik Kerem golü

Maça çok hızlı başlayan Galatasaray, ilk dakika dolmadan Kerem'le gole çok yaklaştı. Bu pozisyon sonrası Kerem'in oyunu da geride kalan haftalara nazaran yükselişe geçeceğinin sinyallerini verdi. Kanat transferlerinin etkisi olup olmadığını ilerleyen dönemlerde göreceğiz. Attığı ilk gol geçen seneden, ikinci gol ise bireysel çalışmalarının ürünüydü.

Anlık dalgınlık

Oyun olarak bu kez taraftarına daha keyif veren bir Galatasaray vardı. Maç başlangıcında temkinli olsa da sonrasında kontrolü eline aldı. Kasımpaşa'nın attığı gollerde ise anlık dalgınlıklar dikkat çekti.

Emin Bayram hatasıza yakındı

Abdülkerim'in yerine oynayan Emin Bayram fiziksel özelliklerini çok iyi kullandı ve hatasız bir maç çıkardı. Hamleleri çok başarılıydı. Boey takımın yine en dirilerindendi. Mertens hücumda aktif değildi fakat takım savunmasına büyük katkı sağladı. Sergio Oliviera ise kararsız bırakıyor. Bazen durağan, bazen her aksiyonda var... Bir gün direk şanssızlığını yenerse tribünleri aşağıya indirecek.

Yusuf Demir iyi, Rashica'ya zaman gerek

Yenilerden Yusuf Demir'i Shaqiri'ye benzettim. Hareketliliği ve oyun görüşü Galatasaray'a çok katkı yapacaktır. Türk statüsünde olmaması ise tek kelimeyle skandal. Rashica'nın ise kumaşı iyi ama zaman tanımak gerek.

Oyun anlayışı aşılanmış

Okan Buruk oyun anlayışını takıma aşılama evresinde çok yol kat etmiş. Bundan sonra tekrar eden çalışmalar olmalı. Konyaspor karşılaşmasından sonra milli ara devamında Adana Demirspor deplasmanı, akabinde ise BAY haftası gelecek. Bu süreç takımın oturması konusunda yardımcı olacaktır.

Taraftar şimdiden cuma günü oynanacak maçı beklemeye başladı. Bu maçı tribünde izleyen Mata ve Icardi'yle tanışmayı bekliyorlar. Okan hocanın elinde bol alternatifli bir kadro var. Gerekli deneyimi olan Buruk, elindeki oyunculardan randıman almasını da bilecektir.

Karşılaşmanın ilk yarısına dair hatırlanan aksiyonlardan ilki 3. dakikada Seferovic'in Emre Akbaba'ya gereksiz servisti. Bir takımın 9 numarası 2'ye 0 yakalanan o pozisyonda topu kaleye sokmalı. İlk tercihi pres yapana servis olmamalı. Bir de son bölümlere doğru Yunus'la yakalanan hızlı kontratak. Genç yıldız orada pası çıkarabilse hem kendi hem de Seferovic için tabela yapmış olacaktı...

Okan Buruk geçtiğimiz haftaki Giresunspor maçı gibi devre arasında hamle yaptı ve bu sefer karşılığını aldı. Mertens'i oyuna girişi halk arasında çok söylenenen 'Dosta güven, düşmana korku' deyiminin karşılığı gibi oldu. Galatasaraylı futbolcular özgüven olarak yükseldi ve Ümraniyespor ise bir süre panik havasında oynadı.

Mertens, takımın ilk yarıdaki bağlantı problemleri giderdi ve rakibi kendi yarı sahasına hapsetti. Fakat beklerin oyuna katılmamakta ısrar etmesi son dakikalarda strese neden oldu. Beklerden Aanholt bir kez işin hücum kısmında doğru yerde durdu onda da Gomis golcülüğünü müthiş konuşturdu. Keza Buruk'un Emre Kılınç hamlesinin manasını ise çözemedim.

Geriye düştükten sonra en azından beraberliği koparmak isteyen Ümraniyespor uzatma dakikalarında Valentin Gheorge ile bulduğu pozisyonda önce Lucas Torreira, sonrasında da Abdülkerim'in topa atlayışları taraftarın hoşuna giden cinstendi.

Galatasaray'ın biraz daha zamana ihtiyacı olduğu aşikar, yeni gelen ve yıldız olan isimlerin birlikte idman ve kamp yapması lazım. Eylül ayındaki milli ara öncesine kadar kaza yapmazsa sonrasında Dünya Kupası arasına kadar daha iyi bir Galatasaray izleriz.

Teknik direktör Okan Buruk 3 puanı, Galatasaray'a geldikten sonra dün akşam ilk kez kendisini izlemeye gelen oğlu Ali Yiğit Buruk'a armağan etmiştir...