‘’Fenerbahçe’nin aklı kupada‘’
St. Gilloıse’yi çok iyi tanıdığını iddia eden ve bize bu takımı yorumlayanları dikkate alsaydık, maçı nerdeyse oynamadan kaybettik sanacaktık. Bu yorumu yapanlar Fenerbahçe’nin kadrosundaki yıldızları ve onların Avrupa tecrübelerini dikkate almamıştı. İsmail Kartal’ın sahaya sürdüğü 11 cesaret işiydi. Dzeko ve Ferdi kulübeye, Batshuayi ve Oosterwolde (Süper oynadı, süper bir gol attı) sahaya. Oyunun ilk bölümünde ofansif futbolu çok iyi oynadığı söylenen Belçika takımı, duran toplar (Kornerler) dışında Livakoviç’i fazlaca rahatsız etmedi. Oyun başa baş giderken bir duran top sonrasında Batshuayi’nin (Çok arzulu ve istekli oynadı) attığı gol hem anlamlı hem de rakibin dengelerini bozuyordu. Devre sonlarına doğru Çağlar’ın sakatlanması, elde stoper olmayışı ile Oosterwolde stopere, oyuna giren Ferdi kendi mevkine geçiyordu. İlk 45 dakikada iyi mücadele eden Sarı-Lacivertli takımda Fred’in sahada oluşu bile arkadaşlarına büyük güven veriyordu. İkinci bölümde ev sahibi daha atak gözükse de Fenerbahçe ani ataklar ile net pozisyonlar buldu. Bu yarıda İsma il Yüksek’in performansı müthişti.
Kadıköy’de direnemez
Son 20 dakikada İsmail Kartal, yorulanları (Cengiz, Fred, Szymanski, Batshuayi) dışarı alıp; Kent, Kruniç, Mert Hakan ve Dzeko’yu oyuna aldı. Fenerbahçe skoru korumaya devam ederken sahneye çıkan Osterwolde müthiş bir depar, müthiş bir vuruşla Belçika takımının ipini çekti. Tadiç’in penaltısı ise gecenin keyfi oldu. Rakibi alıcı gözüyle ilk defa seyrettim. Bu takım Kadıköy’de Fenerbahçe’ye ne direnebilir, ne de kafa tutabilir. Maçtan önce “Akıllar nerede” demiştik. Fenerbahçe‘nin aklı demek ki bu kupada...
‘’Akıllar nerede?‘’
Fenerbahçe, Konferans Ligi’ne katıldığında kendine en azından yarı final hedeflemişti. Turlar geçildi, son 16’ya gelindi. Hedef yine aynı mı? Kurada Fenerbahçe’ye adının zor telaffuz edildiği bir Belçika takımı çıktı. Liginin lideri St.Gilloise için şu ana kadar olumsuz konuşan yok gibi. Çok enerjik, hücum gücü yüksek bir takım olarak yorumlanıyor. Fenerbahçe’nin kadrosu yabana atılacak bir kadro değil. Rakip ne kadar güçlü ve formda olursa olsun Sarı-Lacivertli takımda da Avrupa’da isim yapmış bir dolu yıldız var. Bu bakımdan karamsar olmaya gerek yok. İsmail Kartal’ın 11’inde büyük sürprizler olmaz. Defansın sağında Samuel, solunda Ferdi yer alır. Becao götürülmediğine göre stoperler Djiku ve Bonucci olabilir. Rakibin hava toplarındaki üstünlüğü düşünülürse, Oosterwolde de şans bulabilir.
Tek korkum...
Fred, İsmail Yüksek, Szymanski, Cengiz ve Tadic diğer bankolar. Dzeko mu Batshuayi mi sorusunun cevabı bana göre Dzeko olur. Bu kadro, rakip kim olursa olsun, kolay teslim olmayacak bir 11. Fenerbahçe’nin rövanş için avantajlı bir skorla döneceğini tahmin ediyorum. Tek korkum akılların nerede olacağı. Ligde şampiyonluk havasına girmiş oyuncular bakalım Avrupa’ya nasıl konsantre olacaklar. Onları maça motive edecek kişi de İsmail Kartal olacak. Umarım hocanın aklı da ligde takılı değildir.
‘’Zorlanmadan kazandı‘’
Fenerbahçe için telafisi olmayan ve mutlak kazanması gereken bir maçtı. Rakip takımın hocası Volkan Demirel olunca oyuna ilgi ve merak artmıştı. Sarı-Lacivertli taraftarlar Mersin’i Kadıköy’e çevirince maç Hatayspor için deplasmana dönmüştü. İsmail Kartal beklediğimiz 11’i sahaya sürmüş, çok eleştirilen Kruniç’i (Neden alındı?) yanına oturtup Mert Hakan’ı sahaya sürmüştü. Becao da formasına kavuşmuştu. Maç başladı, topu alan Fenerbahçe rakibine kısa sürede üstünlük sağladı. Ev sahibi defansında çok hata yapıyor, oyun kuramıyor, hücumda çoğalamıyordu. İlk 45 dakika içinde Livakoviç’i rahatsız edecek tek pozisyon göremedik. Fenerbahçe ise çok fazla pozisyona girmese bile her ciddi atağında golleri buldu. Önce Dzeko asist yaptı, Osayi kale önünde topu içeri bıraktı, sonra Tadiç soldan ortaladı, Cengiz gelişine vurup ağları sarstı. Dzeko ve Tadiç asistleri ve istekli oyunlarıyla, Osayi ve Cengiz Ünder attıkları gollerle yeniden moral depoladılar. Bilhassa Osayi hem defansif, hem de ofansif oyunda takımı için büyük şans.
Cömertçe harcadılar!
Devre arası İsmail Kartal hamle yapmadı. Bu yarıda Fenerbahçe oyunu rölantiye alınca Hatayspor kıpırdanır gibi oldu. Rakip kaleye gitmeye çalışan ev sahibi, ‘Bal yapmayan arı’ gibiydi. Son bölümde İsmail Kartal golleri atanları (Osayi ve Cengiz) dışarı alıp, tribünlerin beklediği Fred’i ve Oosterwolde’yi oyuna aldı. Kalan dakikalarda Fenerbahçe kale önünde cömert, ev sahibi de beceriksiz olunca 90 dakika ilk yarıdaki gollerle sona erdi. Özetlersek, Fenerbahçe zorlanmadan maçı kazandı ve beklemeye geçti. Bakalım liderliği devam edecek mi?
‘’Telafisi olmayan maç‘’
Fenerbahçe telafisi olmayan, mutlak kazanmak zorunda olduğu bir maça çıkıyor. Rakip takım teknik direktörü, Sarı-Lacivertliler’in unutulmazları arasında yer alan Volkan Demirel. Bu yüzden hem ilginç hem de duygusal bir 90 dakika izleyeceğiz. İsmail Kartal’ın oyun planı rakipleri tarafından ezberlendi. Ayrıca Volkan Demirel eski takımını çok iyi tanıyor. Ama bütün bunlara rağmen Hatayspor’un kısıtlı bir kadrosu var. Ev sahibinin güçlü rakibine kafa tutması için performansını en üst düzeye çıkarması şart. Fenerbahçe maçın mutlak favorisi.
Sürpriz 11’ler yapıyor
Merak ettiğimiz konu, İsmail Kartal’ın sahaya süreceği 11. Çünkü Kartal da son haftalarda, Jorge Jesus gibi sürpriz 11’ler yapıyor. Djiku cezalı olduğuna göre Becao oynayabilir. Formsuz Bonucci kulübeye, Çağlar sahaya döner. Bekler kim olur? Ferdi sağda, Oosterwolde solda mı olur? Yoksa Ferdi sola mı geçer? Orta sahada kendi istediği formsuz Krunic’i keser mi?
Koltuğu sallanabilir
Sakatlıktan dönen Fred’i kurtarıcı diye sahaya sürer mi? İlk 11’de oynayacak bankolar ise belli. Livakoviç, Ferdi, Szymanski, Cengiz Ünder, İsmail Yüksek, Tadic ve Dzeko. Bakalım Kartal’ın bize sürprizleri olacak mı? Kadrolara ve yıldızlarına baktığımız zaman Fenerbahçe’nin maçı kazanması zor gözükmüyor. Kaybedilecek puanlar İsmail Kartal’ın kredisini sıfıra indirir ve koltuğu sallanır. Fenerbahçe önce 3 puan alacak, sonra ümitle Galatasaray’ın puan kaybetmesini bekleyecek.
‘’Formsuz İsmail Kartal‘’
Sonuç ne olursa olsun İsmail Kartal, aynen Jesus’un yaptığı gibi Fenerbahçe’nin ilk 45 dakikalarını çöpe atıyor. İlk 11’e bakın komedi. Rotasyon yaparsın da bir önceki maçın 8 oyuncusunu dışarda bırakmanın mantığı ne? Kasımpaşa maçında sahaya çıkan 11’den sadece 3’ü (Tadiç, Cengiz Ünder, Kruniç) oynuyor. Hadi oyuncuları dinlendirdin, kulübede 2 sol bek (Ferdi, Oosterwolde) varken sahada niye 2 sağbek (Mert, Osayi) var. Geri dörtlü neden ilk defa bir arada oynayanlardan kurulu? Osayi oyuna sol bek başlıyor, Ankaragücü farkı 2’ye çıkartınca sağ beke geçiyor. Yani İsmail Kartal diyor ki, ‘Ben büyük yanlış yaptım’. Orta saha iki gamsız ve formsuza (Kruniç, Zajc) teslim. Cengiz sağda Tadiç solda yalnızları oynuyor, Batshuayi, ‘Ben banko santrafor’ değilim diyor. Maça çok iyi konsantre olan ev sahibinde Emre Belezoğlu, bu defa Tolga Ciğerci ve Morutan’ı (Galatasaray maçında yedektiler) ilk 11’de sahaya sürmüştü. Morutan ilk yarıda attığı şık golle maça damga vuran isim oluyordu. Devre iki farkla kapanınca İsmail Kartal hamleler ile baştan yaptığı hataları telafiye gitti.
Tarihi farktan kurtuldu
Zajc, Kruniç, Osayi, daha sonra Szymanski dışarı, İsmail Yüksek, Ferdi, Serdar Dursun ve Mert Hakan dışarı. Maçı döndürecek ayaklar Mert Hakan ve Serdar Dursun! İkinci yarıda belli bir oyun planı olmayan Fenerbahçe bırakın maçı döndürmeyi tarihi farktan kurtuldu. Emre Belözoğlu ve Ankaragücü yarı finali sonuna kadar haketti. Yola 3 kulvarda çıkan Sarı-Lacivertliler, artık kupada yoklar. Takımda çok formsuz oyuncu var kabul. Ama esas formsuz olan İsmail Kartal. Fenerbahçe için bu da şimdilik en büyük problem.
‘’Formsuz yıldızlar sahne almalı‘’
Kasımpaşa karşısında son dakika golüyle 3 puan alan Fenerbahçe adeta ipten döndü. Olası puan kaybı takımda büyük kaos yaratacak ve hedef İsmail Kartal olacaktı. 3 kulvarda mücadele eden Fenerbahçe’yi zorlu dönemeçler bekliyor. Kupada Ankaragücü, ligde Hatayspor ve Konferans Ligi’nde Union St.Gilloise deplasmanları peş peşe oynanacak. Takımın dinamosu Fred’in olmayışına İrfan Can Kahveci de eklenince, hesaplar karıştı. Bu iki futbolcu Fenerbahçe’nin bilhassa hücum organizasyonlarını yönlendiriyor. Fred’in artık dönüş hazırlığında olması güzel haber. İsmail Kartal’ın defans konusunda sıkıntısı yok. Ancak orta sahada Kruniç ve İsmail Yüksek’in düşük performansları takımın dengesini bozuyor. Şimdi gözler Szymanski, Cengiz Ünder, Tadiç ve Dzeko’ya çevrilecek. Kaliteleri yüksek bu oyuncular, bu zorlu dönemin kolay geçilmesine ön ayak olabilirler. Kaliteleri ve kapasiteleri buna yeter. Aksi takdirde işler arapsaçına döner. Bu arada elinde geniş bir kadro bulunan İsmail Kartal’ın ilk 11 yaparken papatya falı açmasına gerek yok.
‘’Futbol, sonuç oyunu‘’
İrfan Can Kahveci ve Osayi gibi iki banko oyuncunun son dakika sakatlıkları İsmail Kartal’ı sürpriz bir 11 yapmaya zorlamıştı. Her zaman söylüyorum, İrfan Can Kahveci Fenerbahçe’nin itici gücü. O olmayınca takımın ofansif gücü tamamen düşüyor. Cengiz Ünder onun yaptıklarını yapamıyor. Eleştiri aldı diye Szymanski, kulübede (Neden?) Kruniç ve Mert Hakan sahadaydı. Kasımpaşa’nın önde baskısı, Fenerbahçe’nin yaratıcı ayaklara sahip olmayan (Kruniç, İsmail Yüksek, Mert Hakan) orta sahasının oyuna ağırlık ve yön vermesini zorlaştırdı. Tadiç’in ilk yarıda tek asisti var. Dzeko çabalıyor iyi niyetli ama istediği topları alamıyor. Devre golsüz bittiğinde merakla İsmail Kartal’ın hamlelerini bekledik. Yine şaşırdık, çünkü hamle gelmemişti. İkinci bölümde Fenerbahçe bir duran toptan golü yiyince kafalar, ayaklar iyice karıştı. Son 30 dakika hamleler geldi. Cengiz, Kruniç dışarı Szymanski ve kurtarıcı(!) Serdar Dursun içeri. Fenerbahçe’nin golü ancak bir duran toptan kazanacağını düşünüyorduk, yanılmadık. Ceza sahası dışından kazanılan frikiği Mert Hakan harika bir vuruşla gole çevirince Kadıköy’e hayat geldi. Golden sonra tempoyu artıran Fenerbahçe kale önünde gol kaçırma yarışına başladı.
Böyle her zaman kazanamaz
Maç gitti, gidiyor derken son 15 dakikada oyuna giren Batshuayi, tartışılacak bir penaltıyı ilk vuruşta değil, ikinci vuruşta gole çevirip, takımın ipten aldı. Ligin sonlarına yaklaşırken görüyoruz ki, maçlar evinde oynasan bile çok zorlu. Çünkü oynanmadan hiçbir maç kazanılmıyor. Bu zorlu 90 dakikayı kazanmayı beceren Fenerbahçe zirve yarışını sürdürüyor. Futbol elbetteki sonuç oyunu. Ama unutmasınlar ki, bu futbolla her zaman maç kazanılmaz.
‘’Kadıköy'de fire vermez ‘’
Rizespor deplasman galibiyetiyle keyiflenen ve morallenen Fenerbahçe 3 puan parolasıyla Kasımpaşa karşısına çıkıyor. Evinde oynadığı maçlarda, skor ve sonuç avantajını yakalayamadığı zaman Sarı-Lacivertli takımın stres yaşadığı biliniyor. Rakipleri, Fenerbahçe’nin önde baskılı oyun sistemini ezberlediler. Ofansif oyun, Fenerbahçe’nin geride geniş alanlar bırakmasına ve rakiplerinin ani ataklarında büyük tehlikeler yaşamasına yol açıyor. Rakip Kasımpaşa ligin süratli atağa kalkan takımlarından biri. Fenerbahçe’yi zorlayacağı kesin. Ancak ben müthiş seyirci desteğini arkasına alacak, moralli Fenerbahçe’nin Kadıköy’de fire vereceğini düşünmüyorum. Son Rizespor maçı, ilk 11 için İsmail Kartal’ın kafasını mutlaka karıştırmıştır.
Kazan ve bekle
Osayi-Samuel döndüğüne göre artık formayı kapar. Ferdi de sola geçeceğine göre, Mert Müldür ve Oosterwolde kulübeye döner. Kartal bakalım 6 stoper (Oosterwolde’yi de sayabiliriz) arasında bu defa kimlere görev verecek. Becao hazırsa, Çağlar yedek mi soyunacak? Kruniç, Szymanski ve İsmail’in performansları iyi değil. Mert Hakan’a forma şansı doğar mı? Orta saha kurgusunu merak eden çok. İrfan Can Kahveci ilk 11 soyunmazsa, tribünler tepki koyar. Dzeko ve Tadiç sahada olurlar. Görüldüğü gibi geniş ve alternatifli kadro da zaman zaman akıl karıştırıyor. Şüphesiz her Fenerbahçeli ve teknik heyet Fred’in dönmesini bekliyorlar. Sonuçta kapalı gişe oyunda Fenerbahçe’nin önceliği kazanmak ve sonra beklemek.