Rizespor maçının ilk yarısı yenik bittiğinde İsmail Kartal’ın nasıl hamleler yapacağını merak etmeyen yoktu. Oyuncu değişiklikleri, yani hamleler belli olduğunda da bu defa şaşırmayan yoktu. İsmail Kartal oyuna uzun zamandır oynatmadığı Mert Hakan ile ara transferde alınan, yeniden kıymete binen Serdar Dursun’u alıyordu. Maç, bu arkadaşların da katkısıyla (Serdar Dursun gol attı, Mert Hakan asist yaptı) kazanıldı. İsmail Kartal’ın cesareti alkışlandı. Maç kaybedilseydi, neler yazılıp çizilirdi, bilinmez.

Şimdi Kadıköy’de Kasımpaşa maçı var. Fenerbahçe evinde strese giriyor. İsmail Kartal bakalım ilk 11’i yaparken, Rize’de ona maç kazandıranları yazacak mı? Hiç sanmam. Becao hazır ve dönüyorsa Çağlar Söyüncü yine banko oynar mı? Yoksa bu defa Djiku mu kulübeye döner?

Cengiz 11 başlamamalı

Kruniç’i kim transfer etti, Crespo’yu ve Lincoln Henrique’yi kim yolladı merak ediyorum. Kruniç şimdilik hayal kırıklığı. Ne hikmetse büyük paralar verilerek alınan bu oyuncuya sadece Fenerbahçe ciddi teklif yaptı. Neyse geçelim... Kasımpaşa maçında İsmail hoca maça Cengiz Ünder’le başlayamaz. Çünkü bu takımın ofansif gücü, İrfan Can Kahveci ile tartışmasız artıyor. Tabii bir de kulübe mahkumu Bonucci ve Serdar Aziz var.

Görüldüğü gibi ara transferler Fenerbahçe’ye fazlaca ilaç olamadı. Bu takım şampiyon olacaksa kaderini belirleyecek ayaklar Dzeko, Tadiç, Szymanski, Fred, Ferdi, Osayi ve İrfan Can Kahveci olur. Bekleyelim ve görelim.

İsmail Kartal da aynen Jesus gibi ilk 11’ler ile oynamaya başladı. Rizespor karşısında haftalar sonra Ferdi sağ beke, Oosterwolde sol beke geçmişti. Ferdi ağır sahada hem yerini yadırgadı, hem yenilen golde ofsaytı bozdu, hem de Tadic ile sol kanat bindirmelerini yapamadı. Çağlar yine stoperde görev aldı. Herhalde mukavelesinde ‘Hep oynarım’ maddesi var. İrfan Can Kahveci yok, Cengiz Ünder var. Bir sürü nedenlere, ilk yarıda Szymanski, Krunic, İsmail Yüksek ve Tadic’in etkisiz oyunları da eklenince, Fenerbahçe pozisyon bulamadan (Sadece Dzeko’nun şutu var) yarıyı kapattı. Dersini çalışan Rizespor, rakibine baskı yaptı, kanatları kapattı, uzun toplarla çıktı, golü buldu ve ilk 45 dakikanın skor ve futbol galibi oldu. İsmail Kartal’ın ikinci yarıya başlarken hamleleri şaşırtıcıydı. Szymanski, Kruniç ve Cengiz Ünder’i dışarı alıp, İrfan Can Kahveci, Mert Hakan ve Serdar Dursun’u (Büyük cesaret) sahaya sürdü. Bu yarının hemen başında İrfan Can Kahveci’nin sağ kanattan altıpasa gönderdiği topu Serdar Dursun içeri yuvarlayınca sahadakiler ve kulübedekiler rahatladı.

Yiğidi öldür hakkını ver!

Morallenen Fenerbahçe bu yarıda önde baskıyı kurarak oyunu rakip alana yığdı, pozisyon ve goller buldu. Şunu bir defa daha gördük ki, İrfan Can Kahveci oynarsa, takımın ofansif gücü artıyor. Tadic bile ikinci yarı futbola, asistlerine döndü. Genelde tarlayı andıran, top sürmenin zor olduğu bir zeminde yenik duruma düştükten sonra bir 45 dakikada maçı çeviren Fenerbahçe büyük iş yaptı. Geçen haftaki Alanyaspor beraberliği İsmail Kartal’a yazar demiştik. “Yiğidi öldür hakkını ver” derler. Cesaretli değişiklikler ile maçı döndüren de şüphesiz teknik direktör İsmail Kartal idi. Bu galibiyet de ona yazar.

Alanyaspor beraberliği ile puan hesapları şaşan, morali bozulan Fenerbahçe’yi zorlu bir 90 dakika bekliyor. İlhan Palut yönetimindeki Rizespor bu yıl başarılı bir performans sergiliyor. Ligin ilk yarısında Kadıköy’de rakibine farklı bir skor ile yenilen ev sahibi rövanşı almak isteyecek. Fenerbahçe ise sadece ve sadece galibiyeti düşünüyor. Çünkü olası puan kayıpları camiayı yeni bir kaosun içine iter. Son maçtaki oyun planı, takım tertibi ve yaptığı değişiklikler ile eleştiri yağmuruna tutulan İsmail Kartal’ın kafası karışık. Şimdi merakla Rize’de sahaya süreceği 11 bekleniyor.

İrfan Can banko

Stoper olarak Djiku’nun yanında Bonucci’yi görebiliriz. Orta alanda Krunic kulübeye dönerse, hoca kendini inkar etmiş sayılır. Ben ‘O zaman bu oyuncu niye alındı?’ diye sorarım. Formsuz Tadiç ve Szymanski ilk 11 çıkarlar mı? Bana göre hoca bu oyuncularla maça başlar. İrfan Can Kahveci banko oynar. Dzeko yine sahada, Batshuayi kulübede olur. Kazanmaktan başka alternatifi olmayan Fenerbahçe’nin önde yapacağı baskıyı bakalım İlhan Palut hangi planla kıracak.

Fener bir adım önde

Rizespor’un hocası, Kadıköy’deki maçtan sonra, “Fenerbahçe’ye direnmek çok zor” demişti. Bakalım bu düşüncesi ne kadar değişti. Ev sahibi puan kaybederse, yankısı gelip geçici olur. Fenerbahçe için durum çok farklı. Ya 3 puan alacak ya da kaosa hazırlıklı olacak. Noktayı koymadan Fenerbahçe’nin yine de bir adım önde olduğunu söyleyebilirim.

Futbolda mühim olan sonuçtur. Sonuç alamazsan, top iki direğin arasından içeri girmezse, eleştiriler hemen başlar. Düne kadar hakkında övgü ile bahsedilen İsmail Kartal’ın şimdi eleştiri yağmuruna tutulduğu gibi. Fenerbahçe Başkanı Ali Koç, başarısız geçen sezonların ardından, bu yıl kesenin ağzını açıp, nokta atışı transferler ile süper denilecek bir takım kurdu. İsmail Kartal ile sezona iyi başlayan Fenerbahçe’nin en belirgin özelliği takım iskeletinin belli oluşuydu. Geçen sezon elindeki malzeme ile her hafta değişik 11’ler ile Fenerbahçe’yi sahaya süren Jesus çok eleştirilmişti. Yönetime çok transfer yaptıran (Bruma, Luan Peres, Gustavo Henrique, Alioski, Arao, Oosterwolde, Lincoln Henrique, Samet Akaydın, Pedro, Batshuayi) Jesus bu malzeme ile her hafta papatya falı açıp, eline kadar gelen şampiyonluk şansını Galatasaray’a teslim etmişti (Küme düşen Ümraniye ve Giresunspor’a 7 puan verdi).

Ezberlenen değişiklikler

Jesus’tan sonra İsmail Kartal’ın performansı baştan iyi bulunmuştu. Ancak son haftalardaki takım tertipleri, ezberlenen oyun planı, oyuncu tercihleri ve değişiklikleri ile o da adeta ‘İsmail Jesus’ oldu. İşler iyi giderken, ara transferde yanlışlıklar yapıldı. Krunuç’i İsmail Kartal mı aldırdı, yoksa Dzeko mu? Lincoln Henrique ve Crespo varken, Kruniç’e gerek var mıydı? Çağlar Söyüncü, kendini mi kurtaracak, yoksa Fenerbahçe’yi mi? Becao dönünce kimler stoper oynayacak? Cengiz Ünder mi oynasın, İrfan Can mı diye her hafta papatya falı mı açılacak? Tadic, Szymanski kulübeye çekilecek mi? Batshuayi hep hamle oyuncusu mu, olacak?

‘İsmail Kartal’ olmalı

Neden geri alındığını çözemediğimiz Serdar Dursun, son dakikalarda vakit kazanmak için mi oyuna alınacak? Görüldüğü gibi İsmail Kartal’ın bundan sonra işi daha zor. Unutmamak gerekir ki Alanyaspor beraberliği dünyanın sonu değil. Galatasaray’ın da Ankaragücü ve Beşiktaş deplasmanlarından kayıpsız çıkması çok zor. Fenerbahçe yine bu ligin en büyük şampiyonluk adaylarından biridir. Yalnızca takımın başında kafa olarak ‘İsmail Jesus’ değil, ‘İsmail Kartal’ olmalıdır. Ryan Kent mi? Yorum yok...

Fenerbahçe’nin ilk 11’i de oyun planı da belli. İsmail Kartal evinde oynadığı maçlarda, mecbur kalmadıkça Dzeko, Tadic, Szymanski ve Krunic’ten (Fred olmayınca) vazgeçmiyor. Son kupa maçının golcüsü Batshuayi’yi ve İrfan Can Kahveci’yi hamle oyuncusu olarak görüyor. Fenerbahçe maça önde baskıyla başladı. Golü ararken, rakip ilk atağında Augusto ile golü bulunca saha içi hesapları biraz karıştı. Topa sahip olmasına rağmen Fenerbahçe pozisyon üretmekte zorlandı. Kruniç ve İsmail Yüksek ofansif futbola katkı sağlıyamıyorlar. Szymanski formsuz. Tadic ve Dzeko gollerine rağmen eski günlerini aratıyorlar. Cengiz Ünder stres yüklü, her topa vurup gol atmak istiyor. Defans kurgusu sıkıntılı. Çabuk ve kontrollü atağa kalkan her takım golü kolay buluyor. Alanyaspor’un attığı 2 golde de defans seyir halindeydi.

İsmail Kartal’a yazar

Devreyi geride kapatınca İsmail Kartal hemen İrfan Can Kahveci’ye (Baştan niye yok?) sarılıyor. Onun girmesiyle oyun hareketleniyor ve 10 dakikada gelen gollerle Fenerbahçe öne geçiyor. Müthiş seyirci önünde artık bu maç kopar diye düşünüyorduk. Fenerbahçe farkı artırayım deyip defans tedbirlerini rafa kaldırınca Augusto bileti kesiyordu: 2-2! Sonrası mı? ‘Kurtar bizi Batshuayi’ ve doldur boşalt, sonuç hüsran. İsmail Kartal’a tek sorum olacak: Bugüne kadar yüzüne bakmadığın Kent’i 5 dakika kala neden oyuna aldın? Hem de gole ihtiyacın varken, Dzeko’yu çıkartarak! Bana komik geldi, ya sizlere? Sonuç mu? Bu beraberlik şampiyonluk yolunda hesapta olmayan ağır bir darbe oldu. Kusura bakmasın ama giden çok önemli 2 puan İsmail Kartal’a yazar.

Fenerbahçe evinde kapalı gişe oynayacağı ve bana göre “banko favori” olduğu bir maça çıkıyor. Rakip Alanyaspor bu sezon deplasmanda Beşiktaş’ı devirerek sükseli bir galibiyete imza atmıştı. Ancak genelde istikrarsız bir takım. Kadıköy’de rakipler, Fenerbahçe’nin önde baskılı oyununa tedbir alamıyorlar ve hep kaybediyorlar. Bakalım Fatih Tekke güçlü rakibine karşı neler planlamış, bu akşam göreceğiz. Fenerbahçe’de merak edilen, yeni transferlerden sonra ilk 11 nasıl olacak. İsmail hoca son kupa maçında sahaya sürdüklerini bu defa kulübeye çeker, kulübede tuttuklarını sahaya sürer.

Çok alternatifli kadro...

Hocanın bankoları (Livakovic, Djiku, Ferdi, İsmail, Szymanski, Krunic, Tadic, Dzeko) ilk 11 çıkar. İrfan Can ise bu defa maça kulübede başlar, Cengiz Ünder sahada olur. Djiku’nun yanında ve geri dörtlünün sağında kim olur, onu maç saati görürüz. Çağlar mı, Bonucci mi? Görüldüğü gibi geniş ve çok alternatifli kadro ile hocanın eli rahat. Şampiyonluğa inanmış, müthiş seyircisi ile Sarı-Lacivertli takımın ben zorlanacağına pek ihtimal vermiyorum. Fenerbahçe’nin evinde puan kaybetmesi haftanın en büyük sürprizlerinden biri olur. Onun için ”Banko Fenerbahçe” diyorum..

Hep söylüyorum, iyi hoca olmasının yanı sıra İsmail Kartal’ın şansı da tartışılmaz. Düşünün, bugün Kartal’ın elindeki malzeme kimde var? Dün Gaziantep ile oynanan kupa maçında İsmail Kartal sahadakileri kulübeye, kulübedekileri de sahaya sürmüştü. Malzeme iyi olunca futbolun sırıtmıyor, sonuca gitmekte zorlanmıyorsun. Batshuayi görev verilen her maçta gollerini atıyor ama takımın bankosu olamıyor. İşin bir başka ilginç yanı, rakipleri Fenerbahçe’nin önde baskılı oyununa tedbir alamıyorlar. Arkada bıraktığı geniş alanlardan faydalanamıyorlar. İlk 20 dakika dolarken, Batshuayi’nin penaltıdan attığı gole kadar ev sahibi hücum girişiminde bile bulunamadı. Oosterwolde’nin (kontrolsüz bir oyuncu) sebebiyet verdiği penaltı onlar için büyük bir şans idi. Gol atmayı bırak penaltı atmayı bile beceremiyorsan (Maxim’in vuruşunu İrfan Can kurtardı) kaderine razı olacaksın.

Oyuna girenlere bakın

Kaçan penaltının ardından ilk atağında Fenerbahçe, Batshuayi ile farkı ikiye çıkartınca, rakibin de gardı düşüverdi. İkinci yarıda ‘maç gitti’ diyen ev sahibi biraz daha hareketli gözükse de skoru değiştirecek beceri ve güce sahip değildi. Malzeme demişken devam edelim. Oyunun ikinci bölümünde Fenerbahçe’de sırasıyla oyuna girenlere bakın: Tadic, Çağlar, Krunic, Ferdi ve Szymanski... Fazla söze gerek var mı? Bu takım bu malzemeyle her kupaya adaydır.

Fenerbahçe için bu yarının en zor deplasmanlarından biriydi. Ev sahibi son 6 maçında yenilmemiş, sağı solu belli olmayan bir takımdı. Hocası Sergen Yalçın, zorluk derecesi yüksek maçları yönetmesini iyi bilirdi. Fenerbahçe’nin 11’nde İsmail hoca yeni transfer Çağlar’a (İlk maçta geçer not aldı) formayı vermiş, Bonucci’yi kulübeye çekmişti. Rakip kim olursa olsun Fenerbahçe’nin oyun planı değişmiyor. Önde baskı, rakibin çabuk çıkmasını engelleme ve beceri dolu ayaklar ile bir an önce sonuca gitme. İlk 45 dakikada rakip kale önünde çok pozisyon bulamayan Fenerbahçe, kendi kalesinde de uzaktan atılan şutlar dışında büyük tehlikeler yaşamadı. Devre golsüz biter diyenleri Cengiz Ünder yine yanılttı. Ceza sahasının sağ tarafından, kendine has vuruşuyla topu Antalyaspor ağlarına yollayınca, takımın stresini alıp, moralini yükseltti. İkinci yarı Fenerbahçe daha kontrollü, ev sahibi biraz daha atak gözüktü. Antalyaspor’un ceza sahası içinde iş bitirici ve beceri dolu ayakları olmayınca, sonuç almak zorlaştı. İsmail Kartal’ın bilinen hamleleri son 20 dakikada geldi. İrfan Can, King ve Batshuayi’yi oyuna aldı.

Bundan sonrası daha kolay

Rakip yüklenirken, Fenerbahçe ani atak kovaladı, maç biterken Batshuayi maça noktayı koyan şık golünü attı. Antalyaspor maçı Fenerbahçe için ‘Keskin viraj’ idi. Keskin viraj dönüldüğüne göre, bundan sonrası daha kolay gözüküyor. 90 dakikanın öne çıkan isimlerinin başında ise golleri atanların dışında İsmail Yüksek ve Ferdi geliyordu.