Size bir özür borçluyuz...
Aslında siz-biz ayrımı yapmak da yanlış. Lakin, yaşam standartlarımız bizleri bu ayrıma itiyor! Belki, biz engelsizler Tanrı’nın daha sevgili kullarıyız. En azından şimdilik!
Sizleri anlayabileceğimizi sanmıyorum. İnsan sahip olduğu bir şeyi kaybetmeden, kaybedenleri anlayamaz ki!..
Neler hissettiğinizi, ne acılar çektiğinizi, ne zorluklarla karşı karşıya olduğunuzu kendimizi sizin yerinize koyarak ne kadar anlayabiliriz ki? Sakın sizlere acıdığımı düşünmeyin. Sizleri bir birey yerine koymayarak bir insanlık suçu işlediğimizi anlatmaya çalışıyorum sadece.
Günlük hayatınızı kolaylaştıracak, sizleri yaşamın içine çekecek düzenlemeleri yapmadığımız için görev kusuru işlediğimizi dile getirme çabası içindeyim.
Bu bir günah çıkarma da değil. Sekiz küsur milyon insanını yok sayan, evlerine hapseden bir ülkenin engelsiz bireyi olarak utanç duyuyorum. Her yıl 3 Aralık Özürlüler Günü nedeniyle göstermelik törenler düzenleyip sonra da unutan bir zihniyeti de lanetliyorum.
Ve sizden özür diliyorum.
En azından kendi adıma...
Haberin Devamı ›
(Bu yazı, Dünya Engelliler Günü dolayısıyla 07.12.2005 tarihinde yayınlanmıştır. Aradan geçen dört yıllık zaman zarfında değişen hiç bir şey olmadığı için noktasına virgülüne dokunmadan aynen yayınlıyorum. Sadece kullandığım görsel materyal farklı. Tabii nicelik olarak...)