‘’Kayıp sezon!‘’
Ön alan baskılarıyla başlayıp golü buluyorsun ama skoru koruyamıyorsun. 10 ya da 15 dakikalık bir takımsın. Enerjin kötü. Oyun planların sadece A düzeyinde. Plan olarak B yok. Oyuncuların inisiyatif kullanmaktan uzak, özgüvensiz. Saha içinde övgü hak edecek bir tane isim bulmak bile imkansız. Saha içinde sonuçlara isyan edecek bir tane lider ara ki bulasın. Enis-Banza’dan UmutBurak çıkarmaya çalışıyorsun ki şeklen bu arayış gayet anlaşılabilir durumken, Banza bir tane topu bırak yana geriye vermeyi tutamıyor bile. Güçsüz, aciz, vücut dili mutsuz. O plan da çöküyor. Güzel penaltı kullanıyor Allah için. Santraforun bir tane top tutamıyor. Arkadaşlarını yanına alıp çoğalamıyor. Haricinde orta alanda üç benzer oyuncu ile sürekli aynı şeylerde ısrar ediyorsun. Bir önceki hocanın gidiş sebeplerinden, en ağır eleştiri nedenlerinden Mendy’yi stoperde devam ettiriyorsun. Maç başı tamam. Oyun planlarında değişiklik yapmak bu kadar zor mu oyun içinde. Fotoğrafı çekmek, ekiple yorumlamak bu kadar mı zor? Peki o zaman neden teknik adam değişikliği yapıldı ki?
Kabul edilemez
Öyle şeyler izliyoruz ki, bizim izlediğimiz maçları izlememiş dedirtiyor teknik ekip. Sahi kaç maç izlediniz sezon başından itibaren? Kayıp sezon bu. Adı tam olarak kayıp. Ancak ayıp sezon olmamalıydı. Trabzonspor gibi bir büyük takımın, yüksek maliyetli bu oyuncularla bu kadar kötü oyun üretmesi kabul edilemez. Oyuncular hocanın sistemine uygun değil bunu kadro kalitesi bağıra bağıra söylüyor. O halde hocam, kadro kalitene göre bir oyun mu arasan devre arasına kadar?
‘’Artık mazeret yok‘’
Geçen haftanın, haftaların izlerini silmek için önemli bir fırsat maçı Rizespor karşılaşması. Fenerbahçe maçında alınan mağlubiyete rağmen oynanan oyun umut vericiydi. Şenol Güneş elindeki mevcutla oynatabileceği en pozitifi oyunu sahaya sürmüş, son anlarda kaybetmişti. Eksikleri daha en baştan, kadro kurulum aşamasından geliyor Trabzonspor’un. Bunu şu an konuşmanın anlamı kalmadı. Devre arasına kadar sakatların iyileşmesine duacı olmaktan başka mevcutlarla doğru oyun, skor üretimi gerekiyor. Hafta itibarıyla mazeretlerin olabileceğini ama kabul görmeyeceğini görmek gerekiyor. Geçmiş Rizespor maçlarındaki yüksek motivasyon da düşünüldüğünde zor karşılaşma olacak yine. Her iki takım da kazanmaya oynayacak. Rizespor da puan durumundaki yerinden memnuniyetsiz. Haliyle güzel bir maç bizi bekliyor. Heyecan bir dakika bile düşmez.
Mutlak galibiyet şart
Şenol Güneş kendi oyunundan ödün vermiyor ama kadro kalitesi buna engel oluyor. Kadroya göre oyun da sahneye alınabilir gibi. Geçen hafta iyi bir maç başlangıcı ama kadro kalitesine kaybetti Trabzonspor. Bu kez her ne olursa olsun daha iyi kadroya sahip taraf Trabzonspor olacak. Dediğim gibi mazeret çok ama kabul eden yok bu haftalardan sonra. Mutlak kazanmak, nefes almak için iyi bir fırsat maçı. Alt yapı oyuncularının kısa da olsa süre almasını bekliyorum...
‘’Kadro kalitesi‘’
Deneyimlisi dert, genci daha da dert bizim hakemlerin. Trabzonspor’un golünü iptal ederken bu kadar acele etmesine gerek var mıydı? Faul yok. Varsa da VAR düzeltirdi. Türk hakemlik müessesesiyle ilgili sözün bittiği dönemlerden her ne kadar geçiyor olsak da bir türlü geçemiyoruz, daha da geri gidiyoruz… Mükemmel bir ilk yarı oynandı Trabzon’da. Kornerlerin yoğunluğu baş döndürdü. Özellikle maç başlangıcında beklentinin çok üzerinde bir Trabzonspor varken, ilerleyen dakikalarda oyunu dengeleyen bir Fenerbahçe takımı izledik.
Seyir zevki...
Mükemmel bir koreografi, dolu tribünler, oyunda coşku, seyir zevkini de yüksek seviyeye çekti. Trabzonspor’da beklentinin çok üstünde gerçekleşen başlangıç enerjisi, ilerleyen dakikalarda düşeceğini hissettirirken kenardan hamlelerin kalite farkı belki de sonucu etkileyen en önemli faktör oldu. Şenol Güneş’in elindeki en iyi isimleri kenara aldığında yaklaşık 13-14 dakika olması, girenlerin fark yaratamamasına yapılacak çok bir şey yoktu. İki penaltı golüyle öne geçmesine rağmen skorun korunamaması ve son anlarda gelen Amrabat golü tarihi geceyi bitirmiş oldu. Her ne kadar yorulsalar da ön tarafta tehdit unsuru oyuncuların kenara alınışı mağlubiyeti getirdi. İnanılmaz mücadelede, gerilimin bu kadar yüksek olduğu atmosferde Trabzonspor oyun anlayışı olarak sınıfı geçerken, kadro kalitesiyle rakibinden geride olmasının dezavantajıyla yüzleşmiş oldu.
‘’Savic’le başka olur‘’
Deneyimi, kalitesi, üstün özellikleri bir tarafa, Savic’in dönüşüyle taşlar yerine oturacak Trabzonspor’da. Mendy esas mevkisi olan orta sahaya geçecek. Nwakaeme ve Visca ikilisinin de Fenerbahçe karşısında fark yaratması muhtemel.
Savic oynarsa ki oynayacak, o zaman yorumlar değişir. Bir oyuncu bazen çok oyuncudur sözünün tam karşılığı olacak Savic. Sebebi oyuncunun deneyimi, kalitesi, üstün özellikleri bir tarafa, oynatacağı taşlar Trabzonspor’da. Onun kendi mevkisinde oynaması Mendy’yi önde izlememiz anlamı taşıyacak. Analiz çalışmalarında bu yeni dizilişe göre dair çok fazla donesi de olmayacak rakip takımın. Bu bile avantajlar hanesine bir çizik daha atmak demek. Trabzonspor nasıl olduysa oldu uzun zamandır böylesi bir stopersizlik yaşamadı. Yerli yerinde oynayan oyuncuların Trabzonspor’un Şenol Güneş’li oyun sistemine vereceği katkı başka olacaktır.
Temaslı oyun şart...
Tüm analizlerde Trabzonsporlu oyuncuların modern dünyanın ‘temassız geçiş sistemi’ uygulamalarını futbola uyarladıklarını görüyoruz. İzahı olmayanın mizahını yapıyoruz ancak tüm analizler aynı şeyleri söylüyor. Trabzonspor top rakipteyken izin veren, top kendisindeyken de izin isteyen, inandırıcılığı düşük baskılarla oynamış bugüne kadar. Şenol Güneş bunlara çalışıyor. Savic yerinde oynadığında Mendy önde. Nwakaeme de eski günlerini görmek isteyecektir tribün gözüyle... Trabzonspor nasıl bu kadar değişti diyeceğimiz bir performans bekliyorum. Nedeni Savic ve nedeni Mendy olan. Maç eksikli Savic olduğunu da hatırlatalım tabii. Visca ise kilit oyuncu olabilir bu kez.
‘’Adeta boyun eğdi‘’
Trabzonspor adına ilk 45 dakikalık bölüm tam bir hayal kırıklığı olurken, Göztepe için tam da beklendiği gibiydi. Müthiş başladılar.
Tüm istatistikler lehlerineydi. Üstelik de sıfıra karşı. Trabzonspor oyuna renk katacak hiçbir şey yapamazken, rakibinin oyununa adeta boyun eğdi. Oynadıkları her maça, sonuçlardan bağımsız, kalite katan bir takım Göztepe. Dün akşamki maçın da yıldızı onlardı. Dakikalar 28 olduğunda eksik kaldılar ama oyunlarından asla ödün vermediler. Trabzonspor koca bir ilk yarı eski dönemini bile aratacak kadar verimsizdi. Sanki hafta içi Avrupa maçı oynamış da iki maçı kaldıramıyorlar havasındaydılar.
Oyuna tutunamadılar
İkinci yarıda oyuncu değişiklikleri ile adeta resetlenmiş istatistikleri biraz lehine çevirir gibi olsa da kalesinde golü gören taraf Trabzonspor oldu. Penaltı golü ile belki kazanabilirler dedirtseler de savaşan Göztepe takımı karşısında oyuna bir türlü tutunamadılar. Müthiş seyirci desteği 10 kişi kalan Göztepe’yi, rakibi karşısında bir dakika bile eksik hissettirmedi. Atletik, enerjik, kadro mühendisliği mükemmel olan taraf hak edilmiş bir üç puan kazanmış oldu. Trabzonspor ve Şenol Güneş için şapkaların öne konması gereken maç oldu. Ön liberolardan stoper olmuyor hocam. Başakşehir’de tutan oyun burada tutmadı. Göztepe yüzde otuzlarla puan ya da puanlar kazanma alışkanlığını devam ettirmiş oldu.
‘’Derbi öncesi son çıkış‘’
Şenol Güneş’in takımı olma yolunda yavaş yavaş ama emin adımlarla yürüyüş devam ediyor. Yavaş diyorum çünkü buna direnen oyuncu alışkanlıkları söz konusu. Oyuncuları mantalite olarak değiştirmekten başka seçenek de olmadığına göre bol tekrarlarla oyuncuların belleğindeki ezberi silip yeni yazılımlar yüklenmek zorunda. Değişime dair emareler güçlü. Devre arasına kadar toplanabilecek her puan hem motivasyonu artıracak hem de yukarıdaki hedefi de belirleyecek. Hâl böyle olunca mutlak kazanılması gereken bir karşılaşma Göztepe maçı. Göztepe topla çok fazla zaman geçirmek isteyen bir takım istatistiğine sahip değil. Yüzde otuzlarla topla oynayan, sonuç alan bir takım. Kayıplarını genelde topa ortak olmaya çalıştığı maçlarda yapmış. Atletik, dinamik, çok koşan, alan daraltan oyunlarını geçişlerle de puanlandıran bir takım.
Direnci kırmak zorundalar
Trabzonspor Şenol Güneş’le topa daha fazla hakim olan taraf olacak. Bu durumu baskılarla önde, topla hızlı ve sonuca yönelik oyunlarla golle süslerseler işleri baştan kolaylaşacak. Önde yakalanma ihtimalleri yüksek olan bu oyuna dair riskleri; ön liberolarından yaptığı stoperleri ve de bekleriyle tehlike olmadan savuşturulabilir. Her hafta oyun kalitesinde gözle görülür bir estetiklik var. Göztepe direnci zor kırılan bir takım. Trabzonspor ön alan baskılarıyla bu direnci erken kırabilir. Derbi öncesi adeta son prova olacak bu karşılaşmada Draguş için güzel bir başlangıç maçı olabilir. Bardhi bu oyunda Cham’ı kesebilir.
‘’Bu daha başlangıç‘’
Şenol Güneş takımı olma yolunda emin adımlarla ilerliyor Trabzonspor. İzleri var demiştik. Eldeki malzemeye felsefesini anlatması için zaman lazım demiştik. Eski hocanın oyun planları vardı. Yeni hocanın oyun planlarına adaptasyon gerekiyordu. Süre ilerledikçe övgüyü hak edecek gelişmeler olacaktı. Öyle de oldu. Galibiyeti getiren gol belki son dakikalarda geldi ama oyunun hakimi, oyunda sonuca odaklı tüm hamlelerin tarafı Trabzonspor’du. Maç başlangıcında olanları anımsayacaksınız. Stadyumda olanlar için normal bir durumdu ama ekranları başında olanlar için Uğurcan Çakır haricinde tüm Trabzonsporlu oyuncular ekranlarındaydı. Kameraların çektiği, topun olduğu bölgelerde ki; özellikle de rakip alanda oldu bu, Trabzonsporlu oyuncular vardı. Top rakipteyken baskılarda, top Trabzonspor’dayken de herkes bir pas opsiyonu olma çabasındaydı.
Bu hakemlerle zor
Düzelme, değişme ve gelişim anlamında doğru gözlemlerin yapılabileceği nadir takımlardan biriyle test etti kendini Trabzonspor. Bu anlamda da özel bir galibiyet bu. Milli ara sonrası mükemmel bir başlangıç fazı bu. Bundan sonra seri gelişecek galibiyetler tribünleri doldurur, heyecanı yükseltir, Trabzonspor da ait olduğu yere yerleşir. Özelde Mendy’nin olağanüstü oyunu ve Lundsram’la uyumları çok iyiydi. Visca’nın da kötü denemelerle başladığı şutları, mükemmel golünün provasıymış meğer. Bir de küçük bir not. Bu hakemlerle gerçekten bu lig zor bayım!
‘’Seri başlatma maçı‘’
Küçük bir galibiyet serisine ihtiyacı var Trabzonspor’un. Ondan sonrası çorap söküğü gibi gelebilir. Şenol Güneş’li Trabzonspor için artık başlangıç dönemi geldi diye düşünüyorum. Sezon başı olmasa da sezon başı gibi bir zaman aralığı geçirilmiş oldu. Oyuncularla tanışma, teknik adamın mantalitesini anlama konusunda epey bir yol alındı çünkü. Bu ligde belki de kendinizi en iyi test edebileceğiniz rakip Başakşehir takımıdır. Taktik disiplin konusunda hassasiyetli bilinen yeni jenerasyonun en önemli temsilcilerinden olan Çağdaş Atan’ın takımı, rotasyonlarıyla da dikkat çekiyor. Oyun içinde türlü oyunlar denemesiyle de rakibe anlık karşılıklar verebiliyor. Haliyle Şenol Güneş ve takımı için böylesi zor rakip mükemmel de bir ilerleme fırsatı olacak. Mağlubiyeti olmayan, galibiyetlere hasret bir büyük takım için seri başlatma maçı bu.
Kritik eşik...
Milli maç arasında Şenol Güneş boş durmadı. Sürekli çalıştı. Gelen bilgiler “hocanın hırsının ve isteğinin çok az bir bölümü dahi oyuncularına sirayet etse Trabzonspor şampiyon olur” şeklinde. Ozan Tufan eski hocasıyla yenileneceğinin işaretlerini verdiği maçta sakatlanmıştı. Maç onun maçı olabilir. Visça için anlamı büyük maç. Draguş, Cham gibi hücumcularla Banza’ya birden fazla gol attırabilirler. Trabzonspor tribün desteğiyle seri galibiyetlerin başlangıcını yapacaktır. İki milli ara kritik eşiktir. Aralar sonrası sezon yeni başlıyor denilmesi tesadüf değildir. İşaretleri verilen güzel oyunun işaretlerin ötesine geçmesini bekliyorum.