‘’Rize'ye umut! Konya'ya darbe...‘’
Rizesporlu oyuncuların reaksiyon günüydü. Yani bundan sonraki kariyerlerinde Yeşil-Mavi akıllarına geldiğinde bugünü hezimetle hatırlamaları eminim ki hiçbirinin içine sinmezdi. Konyaspor’un da ikincilik koltuğunu koruma sevdası maçın gerginlik dozunu artıran bir diğer etken. Bu tür maçlar için değişmeyen bir kaide var. Daha çok isteyen ve daha çok istediğini rakibe kabul ettiren takım kazanır. Konyaspor istatistiklerde yenilmese de Rize’nin bu iştahına boyun eğdi. Konuk takım baskıyı kabullense de hızlı hücumlarla rakibini avlamayı istedi, 26’da bunu Bytyqi ile becerdi, öne geçti. Bülent hoca ise Konyaspor’un zayıf karnı olan savunma göbeğini kenar orta bombardımanı ile delmeye çalıştı. Nitekim bu anlayış 43’te Bolasie’nin karambolden attığı golü getirdi.
29 puana ulaştı
Devre 1-1 sona ererken ikinci yarı daha gergin ve sert bir maç vadediyordu net olarak. Öyle de oldu. Tansiyon gitgide yükselirken Amilton 69’da İç Anadolu ekibini 10 kişi bıraktı. İlhan hoca eksikliği hissetmemek adına hamlelerini yaptı ama Rizespor’un kenar ortaları devam etti. Zaferi getiren gol de aynı şekilde bir kenar ortasına Pohjanpalo’nun enfes vuruşuyla geldi. Rahmanovic’in de uzatmada gördüğü kırmızı kartla Rizespor iyice rahatlarken dirilişin de fitilini ateşlemiş oldu.
‘’Konya attı! Göztepe yandı...‘’
Mehmet Sepil, Göztepe’nin başında bulunduğu süre boyunca değer katmaya çalıştı Türk futboluna. Doğru tercihlerini de gördük yanlışlarını da. Ancak şu Nestor El Maestro’ya o kadar nasıl dayandığını ve son yılların en kötü liginde nasıl bu kadar kolay takım düşürdüğünü hiçbir zaman anlayamayacağım. Akıl alır iş değil. Nestor kadar sabredemediği İlhan Palut’un şovunu izlerken o da benimle aynı şeyleri düşünüp kendi kendine anlam verememiştir kesin. Düşen takımlar için Süper Lig’e geri dönmenin ekonomik koşullardan ötürü her sezon zorlaştığı bir ortamda Göztepe’yi de zorlu günler bekleyecek. Göztepe’ye oranla daha mütevazı bir maliyetle takım kuran, transferlerde etkin rol alıp saha içinde müthiş bir organizasyon ortaya çıkaran İlhan hocayı ise ne kadar alkışlasak az. Tomas’ın fişini o kadar çabuk çekti ki Hırvat hoca ne olduğunu anlamadı. Daha 6. dakikada Sokol attı, 28’de ise Oğulcan dubleyi yaptı.
Ndiaye atılınca...
45’te Ndiaye’nin kırmızı kartla oyun dışında kalması ise Sarı-Kırmızılılar’ın havluyu attığı andı. 71’de Bytyqi son sözü söyledi. Fenerbahçe’nin kazandığı haftada hata yapmayan İç Anadolu ekibi yeniden ikincilik koltuğunu devralırken stattaki 100. yıl coşkusu ise görülmeye değerdi.
‘’Sivas başladı, Giresun bitirdi‘’
Çok kullanılan bir tabir vardır; “Maç öncesi iki teknik adama da 1 puan verseler” diye başlayan... Tam bu maç için söylenmiş sanki. Giresunspor ateş hattından uzak ama en yakın takım. Aldıkları her puan altın. Sivasspor karşısında ev sahibi takım olarak baskın oynadılar, çoğu zaman rakip ceza alanına oyunu yığdılar. Ancak kontrollü oyununu hızlı hücumlarla süsleyen Yiğidolar, sonucu bulan taraftı. Kayode’nin 39’da attığı golün ardından şok içinde olan rakibini 44’te bir kez daha Grade’le vuran Sivas için şanslı bir 45 dakikaydı.
Hamle gücü çok değil
Hamle gücü çok yüksek olmayan Giresunspor’da ise Hakan Keleş daha çok saha içinden problemi çözmek zorundaydı. Nitekim ikinci yarıda gol arzusunu rakibe daha fazla hissettiren bir anlayış gördük. 70’e kadar oynanan doğru oyun ve mücadele gücü Sivasspor’u hataya zorladı. 70’le 80 arasında ise günün kader değişti. Umut Nayir birbirine benzer şekilde oluşan pozisyonlar neticesinde attığı iki golle skoru tayin etti.
Gözler artık Alanya’da
Sivasspor için çıktığı her maç; Alanya ile oynanacak kupa için hazırlık. Onun dışında sezonun bitmesini bekleyecekler. Giresunspor ise Hakan Keleş’e gösterilen sabırla gelinen noktadan oldukça memnun. Gelecek sene sıkıntı yaşamadan devam edebilmeleri için gerekli kurumsal organizasyona da en kısa zamanda sahip olmalılar.
‘’Antalya coştu bir kere‘’
Antalyaspor sahasında GZT Giresunspor’u 4-1 mağlup ederek, yenilmezlik serisini 8 maça çıkardı. Akdeniz ekibi, bu galibiyetle puanını ise 41’e yükseltti. Ateş hattında uzaklaşmak isteyen Giresun’un stresi devam ederken Altay’ın yenildiği haftada farkı açma şansını da tepmiş oldu. Nuri Şahin özellikle kendi istediği transferler yapıldıktan sonra sezonun ikinci yarısına başarılı bir giriş yapmıştı. İstediği anlayış da hafta hafta belirginleşmeye ve takdir görmeye başladı. Giresun karşısında da fiziksel olarak rakibinden bariz üstün oynayan Antalya, taktiksel olarak da kendinden emindi. Daha 5. dakikada da Antalyaspor öne geçti. Kazanılan kornerde Fernando ortasını yaptı. Veysel Sarı’nın kafa vuruşunda, Giresunspor savunmasından Aziz Behich meşin yuvarlağı çizgiden çıkardı.
Goller yağmur gibi
VAR’dan gelen uyarı sonrası hakem Mustafa Kürşad Filiz, topun çizgiyi geçtiğinin bildirilmesiyle orta noktayı gösterdi: 1-0. 62’nci dakikada ev sahibi ekip farkı 2’ye çıkardı. Doğukan, rakibinden sıyrıldıktan sonra yaptığı sert vuruşla kaleci Okan Kocuk’un solundan topu ağlarla buluşturdu: 2-0. 67’de penaltıdan Muhammed, topu filelere gönderdi: 2-1. 81’de Fredy’nin sert şutunda top Fernando’ya çarparak, kaleci Okan’ı da yanıltarak ağlara gitti: 3-1. 90+4’te Hakan Özmert’in ön direğe ortasına kafayı vuran Naldo, topu filelere yolladı: 4-1.
‘’Demir'in Avrupa inadı‘’
Montella sezonun en fazla saygıyı hak eden hocalarından. Bunun bana göre en önemli sebeplerinden bir tanesi de oyuncunun kariyerine, pasaportuna, geçen sene yaptıklarına veya potansiyeline değil sisteme sağladığı uyuma ve çalışma performansına bakıyor. Samet-Tayyip tandemi, Yunus’u yıldız haline getirişi, 38’e merdiven dayayan Gökhan’dan aldığı fayda tamamen İtalyan hocanın bu ligdeki farkı. Eksikleri dönen Başakşehir’e karşı da planını çok iyi uygulattı uzun süre. Tayyip’in 38’de attığı gol doğru oyunun armağanı. Tabii ligin en zorlu deplasmanında Başakşehir’in de dolu tribünlere karşı hem mental hem de fiziksel olarak karşılık verdiğini de söyleyelim. 48’de Tolga asisti, Aleksic bitirişiyle tabelaya da yansıdı oyundaki denge.
Heyecan tavan
Bu gol heyecan dozu yüksek bir ikinci yarı vadediyordu kesinlikle. Öyle de oldu. Düşen enerjileri artırmaya çalışan hocalar hamleleriyle maçı diri tutarken tribünlerin de coşkusuyla daha etkili bir Adana Demir izledik. Rakibine galibiyeti daha fazla istediğini hissettiren, her koridoru kullanmaya çalışan Şimşekler, 80’de Bjarnason’la öne geçmeyi başardı. Bu gol aynı zamanda maçın da skoruydu. İkincilik yarışı için çok önemli olan müsabakada Demirspor, “Hedefi sonuna kadar ben de kovalayacağım” dedi.
‘’Antalya huzura geldi‘’
Başakşehir, sahasında Fraport TAV Antalyaspor’a 1-0 mağlup oldu. Deplasman ekibine galibiyeti getiren golü 20’nci dakikada Haji Wright kaydetti. Bu sonucun ardından Antalyaspor puanını 38’e yükseltirken Medipol Başakşehir 47 puanda kaldı. Trezeguet’nin sakatlanması maç öncesi Başakşehir’i etkileyen en önemli faktördü. Emre hocayı kadroda hiç tahmin edilemeyecek değişikliklere itti bu durum. En uçta Chadli’nin başlaması, Ömer Ali’nin kenara geçmesi orta sahada Pizzi ile beraber Aleksic’in oynaması gibi farklı hamleler Antalyaspor’un da planlarını biraz daha doğaçlamaya bıraktı. Yine de Nuri Şahin’in takımı fiziksel olarak ligde bariz olarak en dikkat çeken güce sahip. Başakşehir’de mecburi iki değişiklik de ilk yarıda sıkıntıyı beraberinde getirdi.
Galibiyeti istedi
Nitekim galibiyet için geldiğini fiziksel ve taktiksel olarak rakibine hissettiren Akdeniz ekibi, 20. dakikada öne geçmeyi de başardı. Luiz Adriano’nun pasıyla sol kanattan topla birlikte ceza sahası yayının önüne doğru hareketlenen Doğukan, savunma arkasına sarkan Wright’*a pasını verdi. Bu oyuncunun kaleciyle karşı karşıya kaldıktan sonra sol ayağıyla yaptığı vuruşta meşin yuvarlak filelere gitti: 0-1. Elbette Emre hoca reaksiyon için elindeki tüm kozları oynadı ikinci yarı. Ancak takım savunmasında kusursuza yakın bir performans gösteren Akdeniz ekibi istediği galibiyeti alıp 38 puana ulaştı, rahatladı.
‘’Hatay'dan süper zafer!‘’
Ömer Erdoğan yıllarca Anadolu takımının formasını giymiş bir isim. Burada yaşadığı tecrübeler teknik adamlığına çok büyük katkı sağlıyor. Çünkü bir Anadolu ekibinin nasıl oynaması gerektiğini iyi biliyor. Hatayspor’da da oyuncular değişse de aynı mantaliteyle hem başarılı bir oyun hem de parlayan bireysel performanslar izletiyor. Mesela Karagümrük’le oynuyorsan Biglia’nın oyun kurmasına izin vermeyeceksin.
Ömer hoca da yıldız oyuncunun üzerine müthiş bir baskı kurdu, hataya zorlayıp Saba’nın bitirciliğiyle golü buldu. Geriye düşen Karagümrük’ün panik halini de iyi değerlendirip El Kaabi’nin harika vuruşuyla daha 34. dakikada fişi çekmeyi başardı. İkinci yarı Volkan Demirel’in kafasında skoru dengelemek kadar risk düzeyini de dengeli idare edip farkın açılmasını önleme ikilemiyle hareket ettiği bir maç izledik. Hamleleri de bu yöndeydi. Ancak Hatayspor devreye kadar sergilediği performansla elde ettiği üstünlüğün değerini maç sonuna kadar bildi El Kaabi’nin 15. golüyle de farkı 3’e çıkarıp haklı bir zafer kazandı.
46 puana ulaşan Bordo-Beyazlılar için bu sezon da aynı geçen yıl olduğu gibi büyük bir başarıyla devam ediyor. 40 puanda kalan Karagümrük için ise sezonun geri kalanı prestij ve yeni sezon planlaması şeklinde geçecek gibi duruyor.
‘’Kayseri'ye Alanya şoku‘’
Son haftaların en yıpranan takımı Kayserispor. Alanya gibi dinamizmi yüksek bir ekibe karşı fiziksel açıdan hiç ezilmemeleri önemli. Çünkü Alanya’nın ayağa paslarla başlayan ve temelinde rakibi geniş alana yayarak fırsat yakalamayı amaçlayan oyununa karşı dağılmamak ciddi fiziksel kapasite gerektiriyor. Hikmet Karaman’ı ilk olarak bu nedenle kutlamak gerek. Hocanın eleştirilmesi gereken şey ise sezon başından bu yana aşamadığı oyuna müdahale sendromu. Son derece doğru bir planla rakibin tuzağına düşmeden Bertolacci’nin de net vuruşuyla öne geçiyor Kayseri. Evinde oynuyorsun, taraftarın gelmiş. İyi bir rakibe karşı öne de geçmişsin. Fakat bir şekilde kenar müdahalesi işlemiyor sahaya. Alanya maçın başından bu yana koruduğu sakin ama ne yaptığını bilen oyunu sürdürüyor. Devreye gitmeden Oğuz Aydın’ın golü geliyor. İkinci yarı daha beter.
Gençlerle kazandı
Golün moraliyle Alanya daha baskın, Kayseri ise sebebini bilmediği bir panik içerisinde. 2000’li Oğuz’la öne geçen Farioli, 2002’li Erencan’ı 73’te oyuna alıp 83’te genç oyuncuyla ikinci golü buluyor. Kayserispor ise bu sezon öne geçtiği maçlarda 28. puanın elinden kaçışını çaresizce izliyor. Maçı kulübenin kazandığını söyleyebiliriz rahatlıkla. Hikmet hocanın maç sonuna doğru atılması da bu kadar öne geçip puan kaybı yaşıyor olmanın takıma dair öfke patlaması bence.