‘’Antalya'ya nefes, Yiğidolar'a kabus‘’
Düşme hattının kaderini tayin edebilecek bir maç. Ateşi daha fazla hisseden Antalyalılar hem tribünde hem sahada bunun farkına varmış. Nuri hoca geldikten sonra fiziksel olarak bariz bir güç kazanan ev sahibi, ligin en sert takımlarından biri olan Sivas’a karşı bu gücünü fazlasıyla kullandı. Temaslı oynayan rakibe aynı sertlikte karşılık verdi. Elbette bunun dozajının aşıldığı anlar da vardı. Hatta bu sertlik Antalya’yı daha 35’te mecburi değişikliğe itti. Mehmedi’nin yerine Fredy girdi. Fiziksel temaşanın, taktiksel kısırlığı getirdiği ilk yarının çilingiri ise Fernando oldu.
Krediler tükendi
Akdeniz ekibinin devre arasındaki nokta transferi, uzatmaya girilirken attığı frikiği öyle bir noktaya gönderdi ki Ali Şaşal’a unutamayacağı bir hatıra bıraktı. 76’da da topun başına geçti Fernando, kendi kazandığı frikiği kullanmak için. Bu kez mesafe daha uzak ama vuruşu da bir o kadar tehditkârdı. Ali Şaşal bu defa izin vermedi. Nuri Şahin düşen enerjiyi artıracak hamlelerle skoru korumayı başarırken Rıza hoca yanında ne kadar hücumcu varsa sürdü sahaya. Ancak Antalya duvarı dün takım halinde hatasıza yakın oynadı. Genç hoca rahat nefes alırken Sivas ise artık kredisini tamamen tükettiği bir döneme girdi. Deyim yerindeyse ‘Çata çat’ geçen maçı Premier Lig seviyesinde yöneten, gereksiz yere oyunu durdurmayıp elini cebine atmayan Cüneyt Çakır’a da tebrikler.
‘’Ankaragücü koptu geliyor!‘’
Türk futbolunda genellikle başarılı iş insanlarının kulüp başkanı olduktan yaşadıkları bocalamalara alışkınız son dönemde. Bandırmaspor’da ise Onur Göçmez göreve geldiğinden bu yana izlediği politika, söylemleri ve uygulamalarının uyumu gerçekten takdiri hak ediyor. Mütevazı bütçe ve riskli hoca tercihine rağmen sezonun en başarılı takımı bana göre Bordo-Beyazlılar. Ankaragücü’nün bu sene seyirci rekoru kırdığı maçta da mükemmel bir mücadele ortaya koydular. Rakip stoper ve beklerin arasındaki koridorları çok iyi kullanıp önemli fırsatlar da yakaladılar, sonuç şansı yoktu yanlarında. Ankaragücü ise her zamanki gibi beklenen oyun dominasyonunu ortaya koyamasa da kendinden emin ve tecrübeli bir futbol sergiledi.
Enfes çalımla gelen gol
Yenilmek istemeyen iki takımın mücadelesi gibi giden maçı çözen isim ise Geraldo oldu. 1. Lig’in en yetenekli yabancılarından. Çok top eziyor belki ama tek bir hareketle de kördüğüme dönen maçı alabiliyor. Nitekim attığı enfes çalım, Zahid’in bitirişiyle birleşince zafere geldi. Erzurum’un yenildiği haftada en yakın takipçisi Bandırma’yı deviren Sarı-Lacivertliler için artık ‘şampi’ demek lazım. Açıkçası ne bu taraftar, ne de bu köklü camia hak ediyor 1. Lig’i. İnşallah geçmişte kitaplara konu olacak hatalarla defalarca uçurumun kenarına gelen Başkent ekibi doğru bir organizasyonla döner ve kalıcı olur. Bandırma’ya gelince... Oynayan oyuncuları da Mustafa hocayı da bir an olsun ezilmeden puan hak eden bir oyun oynadıkları için tebrik etmek lazım.
‘’Son bilet Alanya'nın‘’
Bu mevsimde futbol oynamanın en keyif verdiği yerlerden biridir Alanya... İlçe ılık, yüksek kısımda bulunan stat ise serindir. Zemin ise her zamanki gibi kaymak. Yani futbolcunun oynayası gelir. Ancak hocalardan biri oynamayı istemediği zaman bu iştah, maç öncesindeki bir beklenti olarak kalıyor. Alanyaspor, Gaziantep FK'nın 5'li savunmasına karşı her ne kadar oynamaya çalışsa da 2 isabetli şutla tamamlayabildi ilk yarıyı. Deplasmanlarda yeterince dili yanan Antep ise katı savunmasını nadir kontralarla süslü göstermeye çalıştı. Koca 45'te elde var tek şut. Elbette telafisi olmayan bir maç olması ister istemez temkine itiyor konuk takımları. Bu da oyunu bozuyor. Özellikle 45-60 arasında Alanya'nın agresif baskısını izledik. 65'te ise Antep, Furkan'la öyle bir gol kaçırdı ki ilk yarıdakinden de net. İyi kapanan takımlar için böyle zorlu deplasmanlarda ele geçen az sayıdaki fırsatları neticelendirmek çok önemli. Aksi takdirde faturası ağır oluyor.
Şansı arayanlar bulur!
Aynı 74'te olduğu gibi. Maç içinde benzer karambolleri iki kez yakalayan Alanya, 3.'sünü Tayfur'la gol yaptı ve tur biletini kaptı. Evet bu bir şans golüydü. Ancak unutulmamalı ki futbol korumayı değil, kazanmayı isteyenlerin sevindiği bir oyun ve şans bekleyenlerle değil, onu arayanlarla beraber her zaman. Gaziantep bu yazdıklarımı golden sonra hatırladı ve benzer bir şans ve Djilobodji ile 90+1'de eşitliği sağladı. İlk uzatmada oyuna sonradan giren Oğuz Aydın 101'de turu Alanya'ya getiren golü attı.
‘’Yiğido yarı finalde‘’
Sivasspor bu sezon lig arenasında hedefin hayli uzağında seyrediyor. Ancak Rıza Çalımbay üst üste 3. kez takımı Avrupa’ya taşımaya kararlı. Bunun için de kupa en güzel kulvar. Özellikle de Alanya-Gaziantep eşleşmesinin galibiyle oynayacak olmak büyük şans diğer yola göre. Bu yüzden iki takım da kupayı ciddi şekilde istiyordu. Çok istemek bazen oyunu kısırlaştıran en önemli etken. İki takımın da son derece temkinli olması, tempoyu artırıp işi Rus ruletine döndürmek istememesi pozisyon açısından keyifsiz bir oyun çıkardı ortaya. Özellikle Karagümrük, bunu Konya eşleşmesinde tecrübe ettiği için daha kontrollüydü.
İki aksiyondan biri gol
Maçta iki tane aksiyon var. Biri de gol oldu zaten. Sivasspor’un parlayan yıldızı Kerem 59’da oyuna girdikten sonra hareketlenen Sivas hücumu gole daha yakın gözüken taraftı. Nitekim yine Kerem’in asisti ve Yatabare’nin Viviano’yu felç eden jeneriklik vuruşuyla Yiğidolar zafere uzandı. Her iki kadroda da rotasyonlar vardı. Kazanan Sivasspor oldu. Kırmızı-Beyazlılar bugün rakibini bekleyecek.
‘’Alanya'dan Konyaspor'a tarihi fark‘’
Alanya’nın oyun kurma anlayışına doğru baskı yapılırsa ilk yarıda nasıl 4’lük olabileceğini geçen hafta görmüştük. Dün ise Akdeniz ekibi, baskıdaki dağınıklığa karşı rakibi nasıl 4’lük yapabilir onu gösterdi. Bir anda kontrolden çıkan maçın devresinde tabela Konya’ya karşı 4-1’lük üstünlük yazıyordu. Alanyaspor maçları o kadar rus ruletine dönüyor ki ilk yarının sonucu Konya lehine olsa ona da şaşırmayacağız. 11’de Konya’yı Abdülkerim’le öne geçiren gol hakem açısından skandal. İki takımdan iki oyuncu kafasını tutmuş yerde yatıyor. Hakem görmezlikten geliyor. 26’da Candeias’ın vuruşunu Adil kendi kalesine tamamlayınca maçın da pimi çekilmiş oldu. 33’te Umut’un 90’a yolladığı topa kimsenin yapacağı bir şey yok, şapka çıkarmaktan başka. 38’de Diedhiou’nun penaltısı, 42’de Novais’in aşırtması Konya’yı nakavt eden anlardı.
Temponun ayarı kısıldı
İkinci yarı ise temponun ayarı kısılmış gibi bir oyun izledik. Farkın dezavantajı Konya’yı çaresiz bırakırken Farioli de skoru korumaya yönelik hamlelerle maçı son bölüme kadar getirdi. Konyaspor için savunma performansının hücumu da bozduğu bir gündü ve yenilgi kaçınılmaz oldu. 87’de ise Oğuz Aydın’ın şık golü sonucu belirledi. Alanya, Trabzon hezimetinin yaralarını ancak böyle bir skorla telafi ederdi.
‘’Sivasspor'a 'Gümrük' engeli‘’
Karagümrük’ün geniş kadrosunu Farioli çok dağınık kullanıyordu. Hem taktiksel olarak hem de oyuncuların bireysel olarak mevkilerinde son derece farklı hamleler izliyorduk. Volkan Demirel ise daha çok ‘11’im belli olsun’ düşüncesiyle geldiğinden bu yana bir istikrar oturtmaya çalışıyor. En azından tandemi ve orta sahası belli artık.
Antalya maçında her ne kadar çabuk çözülseler de Sivas karşısında savunmada çok sağlam durdular. Max Gradel ve Henrique’ye uyguladıkları kademeli markaja karşılık hücumda da Emre Mor’un çabukluğu ile sonuca gitmeye çalıştılar. Nitekim Emre’nin ve Henrique’nin direkte patlayan topları dışında ilk yarıda kora kor ama kısır bir maç izledik.
İkinci yarı da benzerdi. Sivas’ın temaslı oyununa fiziksel olarak ezilmeden karşılık veren Karagümrük, Uğur’un yaptırdığı penaltı ve Borini’nin ters köşesiyle öne geçmeyi başardı. Yiğidolar ara transferi en sessiz geçiren takımlardan.
Yiğido sıkıntılı!
Son anda takıma kazandırdıkları Konate henüz nerede olduğunun farkında bile değil gibi. Kenarda hamle gücü de çok geniş değil Rıza hocanın. Sezon sonuna kadar ekstra performanslara ihtiyacı olacak. Cezalar ve sakatlıklar yakasını bırakırsa tabii. Mesela haftaya rakip Beşiktaş ama Gradel kart cezalısı. Karagümrük’e gelince... Tam bir kırılma maçıydı Kırmızı- Siyahlılar için. Şu anda düşünecekleri yer daha yukarısı.
‘’4 - 4'lük gece!‘’
Konyaspor savunmasının en kötü başlangıcıydı. Adil ve Abdülkerim'in arasındaki anlaşmazlık ve Ben Ouannes'in temiz bitirişi Kasımpaşa'yı zorlu deplasmanda erken öne geçirdi. Defans hattı yenilen golle iyice dağıldı, Umut ve Ben Ouannes Sehic'e takılmasa 15 dakikada tabela 0-3’ü de yazabilirdi. İç Anadolu ekibinin oyuna ortak olması 25'i buldu. Abdülkerim'in röveşatasını arka direkte bomboş pozisyonda gol yapamayan Adil önemli bir fırsatı harcadı. Bu pozisyon ev sahibini tamamen kendine getirdi.
Taçlar penaltı gibi!
Savunma arkasına atılan bir top tehlike, ikinci ise golle sonuçlandı. Ahmed Hassan'ın enfes asisti, Ertuğrul'un gereksiz ve kötü çıkışı, Amilton'un soğukkanlı son vuruşu durumu 1-1 yaptı. Kasımpaşa'nın yüksek temposuna, golle beraber Konyaspor da ortak olunca seyir zevki de yükseldi iyice. 40'ta ise bir Konyaspor klasiği izledik. Elbette abartı, ancak taç atışları Anadolu Kartalı için sanki penaltı! Yine bir taç organizasyonu, arkaya aşırılan top ve Rahmanovic'in kafasıyla gelen gol.
Hakkı beraberlik
İkinci yarı da agresif başladı. Bu kez asistin mükemmeli Ben Ouannes'ten, gol oyuna 30 saniye önce giren Hajradinovic'ten: 2-2. Artık, 'takımlar biraz frene basar, maç yavaşlar' dedik. Tam tersi; daha da çıldırdı oyun. Soner 52'de 3-2 yaparken 60'ta Umut Bozok tekrarlanan penaltıdan '3-3' dedi. Kalan bölüm de nefesleri kesti, ama uzatmalar inanılmazdı. 90 artı 1'de Paşa, Mabil'le öne geçti. 90 artı 10'da ise Konya penaltıdan Cikalleshi ile maçı bitirdi: 4-4.
‘’Yıldızşehir!‘’
Emre Belözoğlu, Türk futbolunun en yetenekli oyuncularından biriydi. Kaliteli futbol ve sonuç için vasatın üzerinde yeteneğe ihtiyaç olduğunu biliyor. Fenerbahçe’de elde ettiği sonuçlarda sahada yetenekli oyuncu sayısının fazlalığı göze çarpıyordu. Başakşehir’de de özellikle kendi yürüttüğü transfer sürecinin ardından yine aynı profili çiziyor. 11’ler açıklandığında bekleri de dahil edersek 8 hücum yeteneği iyi olan oyuncunun adı yazıyordu esamede.
Üstelik ikisi ilk, biri 3. kez takımla maça çıktı. Sorun çözme kabiliyeti yüksek oyuncularla oynamak büyük cesaret olduğu kadar riskli de. Bu tarz oyunlarda sonucu erken bulmak çok önemli. Çünkü arkadaki büyük boşlukları kapamak için yüksek şiddetli koşuların geriye doğru atılması şart. Bu da fiziksel olarak çok daha fazla yorgunluk demek. Antep karşısında Emre hoca da bunu istedi. Tamamen rakip yarı sahaya yığılan oyunda Pizzi ile iki kez gole yaklaştı. Önde baskı hatayı ve golü üçüncüsünde getirdi.
Ertuğrul kayınca...
Ertuğrul kayınca Okaka dokundu, Trezeguet asist yaptı, Pizzi ilk maçında golle tanıştı. Yani Belözoğlu riskle beraber 3 puanı da aldı. Kendisiyle 2017’de yaptığımız röportajda, “Hayatta bazen risk almamak, risk almaktır” demişti. Dünkü galibiyetin de özeti buydu. Birkaç kelam da Erol Bulut’un takımı için etmek gerekirse... Kağıt üzerindeki plan zaten doğru alan savunması ve hızlı hücumlara dayalıydı. Zorladılar, fırsat aradılar, ancak ava giderken avlandılar. Serdar’ın golü son dakikalarda zaferi perçinledi.