‘’Burak havası‘’
Beşiktaş kendine geldi. Avrupa kupasında tam bir hayal kırıklığı yaşayan Siyah-Beyazlılar; şoku çabuk atlattı. Milli ara öncesi üç puan alıp kendine geldi. Görevi bırakan Şenol Güneş’in yokluğunda, Burak Yılmaz’ın dokunuşları ilk maçta olumlu oldu. Aboubakar’ın maçın başında attığı şık gol takımı rahatlattı: 1-0. Topa genelde sahip olan Kartal, final vuruşlarında sıkıntı çekti. Forvet hattının birbirinden kopuk oynaması ilk yarıda skorun artmasını engelledi. İstanbulspor, kontratak denemesi yapsa da Ersin kalesinde tehlikeli top görmedi.
Pozisyon çok gol yok
Bailly ve Salih’in sakatlıkları can sıktı. İkinci yarı baskı devam etti. Konuk ekip daha etkili gelmeye başladı. Burak hocanın hamleleri, orta alana dinamizm kattı. Chamberlain, her geçen maç üstüne koymayı sürdürdü. Gedson’un yokluğunda merkez orta sahayı iyi yönetti. Beşiktaş’ın bir penaltısı ve Onur’un attığı gol ‘VAR’dan döndü.
Taraftar istedi Ghezzal attı
Maçın son bölümleri büyük heyecana sahne oldu. Karşılıklı kaçan pozisyonlar. Yüksek tempoda geçen mücadale. Kenar hamleleri. İki takımın da sadece futbol oynamayı düşünmeleri zevk verdi. Son dakika içinde Muammer’in Cenk’i indirmesi ile penaltı kazanıldı. Atışı kullanmak isteyen Cenk, tribünlerin genel isteği üzerine topu Ghezzal’a bıraktı. Cezayirli ters köşeye gönderdi: 2-0.
‘’Yaralı Kartal lige dönüyor‘’
Başkanı yok. Hocası yok. Muhalefeti yok. Sakatı çok. Yok oğlu yok. Ama Beşiktaş ruhu var. İşte o ‘ruh’ bu gün sahada olacak. Maçın erken saatte olması, taraftar açısından bir karnaval havasında geçecek. Burak Yılmaz için de şans. Güneş’in gölgesinde yapamadıklarını yapabilecek. Kim bilir, belki de Onana maçın önüne geçecek. Ağır aksak oynayan Ghezzal, asistler yapacak. Suskun ve moralsiz Cenk şaha kalkacak. Ya da tam tersi. Burak hocanın futbolculuktan teknik patronluğa geçiş günü. Çok şeye gebe gibi duruyor. Milli ara öncesi İstanbulspor önünde alınacak galibiyet, somut veri olarak ortada duracak.
Belli mi olur...
Hoca ve futbolcular her zaman arkalarında durup kendilerine bu şansı veren Ahmet Nur Çebi’yi galibiyet serisi ile uğurlayacak. Belli mi olur! Bir de bakarız süreç sekteye uğramasın diye, seçim ertelenir. O ihtimal de hep var. Gündem seçim olduğu için Beşiktaş, rahmetli Süleyman Seba ile başlayıp; Serdar Bilgili, Yıldırım Demirören, Fikret Orman ve şimdi de Çebi’yi aynı yöntem ile uğurluyor. Bu durum karşısında kulübü daha ileri taşıyacak isimler göreve talip olmuyorlar.
Gedson derbiye...
Önce omuz sakatlığı. Ardından da ayağı burkulan Gedson, riske edilmiyor. Portekizli yıldız; aranın ardından oynanacak olan Galatasaray derbisine yetiştirilecek. Masuaku yerinde Onur ’un oynaması bekleniyor. Formda Aboubakar, yine kurtarıcı rolünde. Rebic, Rashica, Ghezzal, Chamberlain hatta Muleka’nın katkısı ibreyi Kartal’dan yana çeviriyor. Yaralı Kartal, ligde çıkış arayan rakibi önünde favori. Yine de sürpriz olur mu derseniz. Zor ama imkansız değil!
‘’Zoraki birliktelik‘’
Aslında Ahmet Nur Çebi ile Şenol Güneş arası açıktı. Fikret Orman döneminde Çebi’nin kefil olması ile göreve getirilen Güneş, şampiyonluk sonrası herkesi diline dolamıştı. Tek adını anmadığı Çebi oldu. İşte Çebi bu yüzden Güneş’e fena takıktı haklı olarak. Sergen Yalçın sonrası taraftarın da isteğine kulak verip yeniden göreve getirdi. Gönülsüzce... Güneş, bunu bildiği için taraftarın ilgisini kullandı. Önce Ceyhun Kazancı’yı uzaklaştırdı. Ardından Emre Kocadağ ile ipleri kopardı.
Plan tutmadı
Başkan Çebi’nin teknik direktör planı hazırdı. Galatasaray derbisinde alınacak yenilgi ile görevine son verip Sergen Yalçın, Löw ya da benzer kariyerde kimsenin söz edemeyeceği yabancı hocaya takımı emanet edecekti. Lugano maçında tribünlerin tepkisi sıkıntı yarattı. Çebi buna rağmen son hamlesini yapacaktı. Ancaak... Başkan’ın babası Yaşar Kaptan Çebi, toplantıda kendisini aradı. “Tüm vaktini, paranı verdin. En önemlisi sağlığını. Aileni ve işini ihmal ettin. Karşılığında küfür, hakaret... Yeter buraya kadar..” diye serzenişte bulundu. Başkan, ‘Peki’ demek ile yetindi.
İlk istifa hocadan
Maçın ardından Güneş, başkanın makamına geldi. Takımın geldiği nokta için, “Saha dışında elinizden geleni yaptınız. Ödemeler, transferler ne gerekiyorsa. Saha içinde başta ben ve oyuncular yetersiz kaldık. Tüm sorumluluk benim. Görevi bıraktım” dedi. Çebi, daha ligin başında hayal kırıklığı yaşadıklarını belirtip, “Hayırlısı. Takımı içten sabote edenler mi var. Çözemedim. Bu kadronun rakiplerden geri kalan tarafı yok” dedi. Çebi, seçim kararını yönetici arkadaşları ile paylaştı. İkinci Başkan Engin Baltacı, “Görev süremizi tamamlamak en iyisi olur. Saha sonuçları ile başkan değişmez. Bugüne kadar böyle oldu. Yarınlarda ne değişecek” dedi. Bütün ekip, ‘devam’ dedi. Ancak başkanlık sisteminde son sözü yine başkan söyledi: Olağanüstü genel kurula götüreceğim.
Seçim tarihi net değil
Karar sonrası seçimin ne zaman yapılacağı henüz netlik kazanmadı. Her ne kadar 16-24 Aralık öne çıksa da, yönetim tarih açıklamadı. Çebi kesinlikle aday olmayacak. Aynı şekilde Fikret Orman da öyle. Serdal Adalı apartta bekliyor! Bir numaralı koltuk için üç aday var. Hasan Arat, Tevfik Yamantürk ve Emre Kocadağ. Bunlara yenileri eklenir mi belirsiz. Zira her gelen başkan benzer şekilde gidiyor. Camianın bir çok ağır topu bu yüzden adaylık için geri duruyor. Hatta yönetime dahi girmiyor. Bu süreçte takımın başında Mehmet Ekşi ve Burak Yılmaz olacak.
‘’Güneş battı‘’
Şenol Güneş ile oyuncular arasında duvar var. Hoca, takımı maça hiç motive edememiş. Ne fizik bırakmış, ne kimya, ne de biyoloji!.. Takımı iki farklı önde. Karşı kaleye giden tek oyuncu Aboubakar. Tut oyundan al. Rakibe, “Gel bize gol at” ikramı. Elin takımı bunu geri çevirmez. 2-0’dan, böylesine bir takıma maç vermenin tek adresi Şenol hoca ve ekibi oldu. Ve de sırtlarındaki formanın ağırlığını taşıyamayan oyuncular. Bu çöküntüyü ortadan kaldırmanın yolu belli: Ayrılık... Lugano aldığı galibiyete inanamadı. Haftanın sürprizini yapıp, Kartal’ın gruptan çıkmasını iyice zora soktu.
Futbol yok, olay çok
Beşiktaş tribünleri maçın başında, önce yönetime tepki gösterdi. Ardından, ‘Takım niye oynamıyor..’ diye de Şenol hocaya. Bir kısım ise bu tepkileri ıslıkladı. Maça gelen Federasyon Başkanı Mehmet Büyükekii de nasibini alıp, stadı terk etme durumunda kaldı. Sahada ise son derece durgun, heyecansız futbol vardı. Kartal, İsviçre ekibi önünde, topa sahip olsa da ilk şutunu 36’da atabildi. Tam stres yüklü anların hız kazandığı süreçte; Aboubakar imdada yetişti. Ghezzal’ın ortasında kafa ile ağları buldu: 1-0. 38’de bu güzel golle öne geçen Güneş’in ekibi içeri galip girdi. Bailly etkili çıkışlar yaptı. Salih pres gücünü kullandı. Cenk sol kanatta yalnızları oynadı. Konuk ekip sadece gol yememe adına dolaşıp durdu.
Aboubakar ne yapsın
Bu sezon oynanan her Avrupa maçında skora katkı veren Aboubakar, yine takımı sırtlayan isim oldu. 52’de savunmanın hatasını affetmedi: 2-0. Bu skor kırılma anı oldu. Lugano, gol atmayı denedi. Pozisyonlar buldu, kaçırdı. Ersin çıkardı. Üst direğe takıldı. 81’de Aliseda boşta kalan topu ağlara gönderdi: 2-1. Panik yapıp geri çekilen Kartal, 86’da Vladi’nin golüne engel olamadı: 2-2. Beşiktaş son dakika golü ararken, topu ağlarında görüp yıkıldı. 90’da Bailly topu kendi ağlarına gönderdi: 2-3.
‘’Avrupa'da Kartal uçuşu‘’
Beşiktaş, her maçta farklı kadro ve sistemle oynuyor. Rakibe göre oyun anlayışı Lugano karşısında da uygulanacak. Aboubakar’ın yüksek formu ve son maçta attığı şık gol, yüzleri güldürmüştü. Tecrübeli oyuncu yine maçın sonucunu belirleyecek isim olacak.
Ligde Konya deplasmanından kayıpsız dönen Kartal, Avrupa arenasına çıkıyor. Grupta ilk maçta bir puan ile yetinen Siyah-Beyazlı ekip Lugano önünde galibiyet arayacak. İsviçre temsilcisi önüne; kaleci Mert ve Gedson’dan yoksun çıkacak olan Güneş’in ekibinde moraller zirvede. Beşiktaş, her maçta farklı kadro ve sistem ile oynuyor. Rakibe göre oyun anlayışı bu gece de belirleyici olacak. Aboubakar’ın yüksek formu ve son lig maçında attığı şık gol yüzleri güldürmüştü. Tecrübeli oyuncu yine maçın sonucunu belirleyecek isim olacak. Amartey, Colley ikilisi savunmada olacak. Rashica, Rosier, Cenk ve Muleka’nın yanı sıra Chamberlain şans bulursa fark yaratabilecek isimler. Sahi bir transfer daha vardı: Onana... Her maç hatasız! İstikrarsız! Güneş yanında oturtuyor. Oynat be hocam! Ve unutulan Rebic, bir hatırlansa...
Motivasyon kaybı olmamalı
Rakip genç ve çok koşan, mücadele eden yapıda. Beşiktaş’ın hatlar arasındaki bağlantı sıkıntılı. Bu handikap hiç hesapta olmayan sürprize neden olabilir. O yüzden skor ne olursa olsun motivasyon kaybı olmamalı. Taraftarın da desteği ile alınacak galibiyet, gruptan çıkmanın kritik adımı olur.
‘’Mevlana şekeri‘’
Son iki deplasmanda 6 puan bırakan Beşiktaş, zirveye tutunma maçını kazandı. Zorlu geceye çıkan Kartal, ilk yarı döküldü! İkinci devre kendine gelip sonuca gitmesini bildi. Bu anlamlı galibiyet, Mevlana şekeri etkisi yaptı. Kötü gidişe dur diyen Siyah-Beyazlılar; rahat bir nefes aldı. Konyaspor, bireysel hatalardan kendi kalesine bir gol attı. Bir de yok yere kırmızı kart yedi. Zaten kısıtlı kadrosu olan ev sahibi ekip, Beşiktaş’ın tecrübesi karşısında havlu attı!
Şutu yok, golü var
Güneş, Konya deplasmanına farklı kadro çıkardı. Buna rağmen saha içinde değişen olmadı. Koca ilk yarıda net gollük şut atılmadı. Orta alanda, yaratıcı oyuncu eksikliği, maçı kilitledi. Rashica’nın bireysel denemeleri, Masuaku desteği pozisyon zenginliği yaratmadı. Devre bitti bitiyor derken, Konyaspor topu kendi ağlarına gönderdi. Rashica ortasında Uğurcan ters vuruşla golü attı: 0-1. Kartal’ın bu olumsuz futboluna ev sahibi takım da eşlik etti. Islak zeminin de etkisi ile sürekli hatalı paslar oldu. Mücadele ve temposu düşük maçın bu bölümü izleyenlere futbol çilesi yaşattı.
Ghezzal’dan sonra
Süper lig düzeyindeki bir oyuncunun böyle atılması, amatörce. Oğulcan, profesyonel futbolcu eğitimi almalı. Yaşanan bu durum maçın kırılma anı oldu. Güneş, anında Ghezzal’ı hamle ismi olarak sahaya sürdü. Ghezzal, teknik ile yeteneğini birleştirip, oyunun rengini değiştirdi. Ghezzal hem kendi oynadı hem de o ana kadar etkisiz olan Aboubakar’a maçı hatırlattı. Siyahi yıldız da 63’te attığı şık golle klasını konuşturdu: 0-2. Eksik oynayan Konyaspor, her geçen dakika maçtan düştü. Cenk ile Chamberlain’in de süre almaları top ve oyun kontrolünü tamamen Beşiktaş’ın eline geçirdi.
‘’Kartal'ın patlama akşamı! ‘’
Lig ve Avrupa’da futbol ve skor olarak beklentilere karşılık veremeyen Kartal, Konya’da kritik maça çıkıyor. Trabzon ve Adana’dan eli boş dönen Güneş’in ekibinde fırtına öncesi sessizlik yaşanıyor! Bu maçın baş aktörü Şenol Güneş olacak. Nerede ise her maça farklı kadro ve sistem yapısı ile çıkan tecrübeli hoca, iskelet kadro kuramadı. Yanlış 11 ve hamleler yaptı. Büyük umutlarla alınan; Rebic, Onana, Amartey gibi isimlerin yüzüne bakmadı. Necip’ten stoper, Onur’dan sol bek, Ghezzal’dan on numara yaratmaya kalktı. Özellikle savunma ve orta alanın sinir uçları ile oynadı. Bunlara bir de Gedson, ardından Mert sakatlığı eklendi. Bu kez beraberlik bile yetmez. Ne yapıp edip üç puan alınarak takım düzlüğe çıkmalı. Rakip Konyaspor’dan ziyade teknik ekibin tercih ve hamleleri direkt skora yansıyacak.
Rakipler, onu çözdü...
Kartal’ın en önemli gol silahı olan Vincent Aboubakar, artık rahat değil. İkili markaj ile oyundan düşüyor. Topsuz alanda yok. Top ile etkili, bitirici. Pas trafiği kesilince de sinirleniyor. Rakipler bunu çözdüler. Aboubakar’ın yakınında oynayan; Cenk, Muleka, Ghezzal ve merkez orta sahadan gelen isimlerin, ceza alanı içi ve çevresinde çoğalması ile bu handikap ortadan kalkabilir. Elbette duran topların kulesi: Colley...
Futbolun dünü yok
Chamberlain’in geçmiş kariyeri ortada. Ancak Dele Alli ve Alex’te yaşandığı gibi futbolun dünü yok. Oyuncu iyi niyetle katkı vermeye çalışıyor. Ancak aldığı süre içinde henüz farklılık yaratmadı. Gedson’un yokluğunda o yükü kaldırmaktan çok uzaktı. Sakatlar, formsuzluk gibi faktörler ya da başka bahanelere bu akşam yer yok. Kartal, pimi çekilmiş patlamaya hazır bomba gibi. Eğer kendi kendini imha etmez ise ki son iki deplasmanda bunu yaptı. Kendi kendini yaktı. İstediğini alıp döner.
‘’Deplasman fakiri‘’
Şampiyonluk hedefleyen Beşiktaş, Trabzon’dan sonra çıktığı Adana deplasmanından da puan alamadı. Yıldız isimlerin etkisiz kaldığı gecede, takım oyunu da aksadı. Özellikle ikinci yarıda mücadele ve heyecan tavan yaptı. Adana Demirspor, fırsatları gole çevirdi. Kartal, çok kaçırdı. Güneş, orta alanda yaşanan sıkıntıya rağmen, Onana’yı inatla yanında oturttu. Eli boş dönen Beşiktaş, zirve yarışında yara aldı. Güney temsilcisi, taraftarı önünde ikramı geri çevirmeyip, moral buldu.
İki şut yetti
Kritik maç öncesi, ev sahibi takımın kalesinde sıkıntı vardı. Ancak kendisine iki şut gelen Mert, iki topu da ağlarında gördü. Önce Belhanda, ardından da Niang’ın uzaktan attığı şutlar Milli kalecinin sağından geçip, filelere gitti. 17’de 2-0 geri düşen Kartal, şok yaşadı. Bir türlü gelmeyen gol, stres oldu. Orta alanda Gedson’un boşluğunu dolduramayan Güneş’in ekibi, bu yarıda etkisiz kaldı. Cenk ve Aboubakar ile kaleye inse de final vuruşlarında başarısızdı. Dağınık futbol oynayan Beşiktaş, bir türlü organize olamadı. Adana temsilcisi, eksik kadrosuna rağmen iyi mücadele etti. Skor üstünlüğünü korumasını bildi.
Tel tel döküldü
İkinci yarı öncesi beklentiler farklı idi. Ev sahibi takım skoru korumaya gider, Beşiktaş baskı kurup, gol üretir. Ancak bu gerçekleşmedi. Yapılan kenar hamleleri hücuma biraz daha renk kattı. Golleri yine Adana ekibi attı. Kornerden gelen topu savunma sadece seyretti. Emre, kafa ile boş kaleye bıraktı: 3-0. Farkın artması zaten dağınık olan Kartal’ın dengesini, ritmini ve oyun disiplinini tamamen bozdu. Nani-Yusuf Erdoğan atağında Yusuf, kariyerinin en şık ve kolay golünü kaydetti. 4 fark ile geri düşen Siyah-Beyazlılar; şuursuz baskı kurdu. Bireysel isimleri ile gol aradı. 79’da Aboubakar, kendi yarattığı pozisyon sonucu ağları havalandırıp farkı 3’e indirdi. Kritik maçın sonucunu Rashica belirledi: 4-2