Arama

Popüler aramalar

‘’Sosyal yaşamın en büyük özlemi‘’

Müthiş kabus sürecinde özlediğimiz elbette özgürce sokakta dolaşmak, sevdiklerimizin yanında olmak. Ve ayrıca sağlıklı bir şekilde yaşantımıza devam etmek. Ancak sosyal hayata dair de özlediklerimiz var elbette. Dünya halkının belki de en çok özlemini duyduğu spor dalı futbol. Kıymetini kaybedince anladığımız birçok şey gibi futbolun da kıymetini şimdi şimdi anlıyoruz. Ve her şey normale döndüğünde daha parlak bir futbol yaşantısına kavuşacağımıza inanıyorum. En azından bu süreç bir nefeslenme oldu. Nasıl ki dünyada şu an abuk sabuk şeyler konuşmak yerine herkes virüse ve çarelerine konsantre olduysa bu dönemde biz de sadece şifaya yöneldik. Umarım her şey yolunda gider ve kısa zamanda uygun şartlar oluşur.

Herkes haklı gibi

Liglerin henüz başlaması için erken olduğunun en büyük savunucusu, şampiyonluk adaylarından Sivasspor'un hocası Rıza Çalımbay. Neden kendilerinin görüşlerine hiç başvurulmadığını soruyor ısrarla ve oyunun aktörlerini işaret ediyor. Bu öyle bir dönem ki, Rıza hoca da, futbolcular da, taraftarlar da, yönetenler de, kulüp idarecileri de haklı. O zaman burada en akılcı olan bilimin, yani bilim kurulunun ışığında hareket etmek gibi duruyor. Bu kadar süreci iyi yönetmişken futbol konusunda da doğru kararı vereceklerinden eminim.

Almanya modeli

Almanya Bundesliga ve 1. Ligi, sezona devam etme kararı aldı. Geçtiğimiz günlerde birkaç maçın özetini izleme imkanı buldum. Gerçekten de hatırı sayılır tedbirler alınmış durumda. Almanya gibi virüs kabusunu derinden yaşayan bir ülkenin futbola dönüşte en az hatayı yapacağı varsayımından hareketle Almanya'yı yakından ve tarafsızca, komplekssizce izlemek gerektiği inancındayım.

Yönetim doğru yapıyor

Trabzonspor'da bir grup liglerin bu şekilde tescil edilmesini bekliyor. Şöyle bakacak olursak, ligin bu zamanına kadar doğruları en fazla yapan takımının Bordo-Mavililer olduğunu elbette söyleyebiliriz. Bu zaten puan cetveliyle de sabit. Ancak dediğim gibi diğer takımları da dinlemek, hatta herkesi ikna edebilmek önemli. Fakat Trabzonspor Yönetimi'nin polemiklere girmeden uzaktan izlemesi doğru bir hamle gibi görünüyor.

Şahinkaya da onayladı

Trabzonspor'da 6 şampiyonluk yaşayan futbolculardan Güngör Şahinkaya, verdiği bir röportajda mevcut kadroyu değerlendirmiş. Camianın birçok önde gelen ismi gibi da şuna vurgu yapıyor: Bizim nesilden ve aradan geçen son 10 yıllık dönemden sonra gelen en iyi takım bu takımdır. Bu takımın şampiyon olması lazım...

Buna benzer sözleri neredeyse hangi efsane ile konuşsak kuruyor. Haksız da değiller. Şampiyon olma zorunluluğu bir kenara tabi ama son dönemlerin en iyi takımının yerlisiyle yabancısıyla sahada olduğu kesin.

18 Mayıs 2020, Pazartesi 10:36
YAZININ DEVAMI

‘’En şanslısı Trabzonspor‘’

Mini bir lig oynanacağı kesin. Bu süreç için herkesin elbette bir favorisi var. Kimi Başakşehir, kimi Sivas, kimi Galatasaray diyor ama bence en şanslı takım futbolu ve liderliği herkes tarafından tescil edilen Trabzonspor.

Nedenlerine gelince... Son yılların en heyecan verici kadrolarından biri çıkıyor sahaya. Neredeyse ilk kez her mevkinin alternatifi var. Ve taraftar-takım bütünleşmesi tavan yapmış durumda. Saha içindeki en deneyimli yabancı Sosa'dan tutun Abdulkadir'e kadar herkes tek yürek. Bütün bu avantajlar, oynanan haftalarda Trabzonspor'u liderliğe taşıdı zaten. Şampiyonluğa olan özlem ve 'o sene bu sene' sloganının yarattığı etki de kısa süreli lig yarışı için Trabzonspor'u en şanslı takım haline getiriyor.

Bu arada dezavantajları yok mu, elbette var. Herkes iyi bir başlangıç yapmasına rağmen Hüseyin hocayı tartışmaya hazır. Yönetime büyük görev düşecek ve her ne olursa olsun Hüseyin hocaya sahip çıkmaları gerekecek. Tabi ki taraftarın da. Özetle o senenin bu sene olabilmesi için avantajlar kesinlikle daha fazla.

07 Mayıs 2020, Perşembe 15:20
YAZININ DEVAMI

‘’Kalite ve karakter‘’

Kalite ve Karakter. Sadece futbol oyunu için değil her iş kolunda ikisine de ihtiyaç olduğu muhakkak. Ancak bir kolu genelde eksik olabiliyor. Futbolda da öyle. Kaliteli ve de karakterli futbolcuyu bulmak gerçekten de hem başarı hem de şans işi. Bu noktada Trabzonspor'un hem başarılı hem de şanslı olduğunu söyleyebiliriz. Sosa gibi kaliteli bir oyuncunun ve kaptanın aynı zamanda dev bir karakter olarak karşımıza çıkması çok kıymetli. Sadece Sosa değil elbette Sörloth'tan Novak'a kadar yabancılardaki takımdaşlık ruhu, ailesine zaten kalpten bağlı yerlilerle birleşince ortaya çok kıymetli bir tablo çıkıyor.

Yepyeni hayata uyanacağız

Bundan sonra yabancı meselesinde eskisine oranla her kulübün 2 kez karakter ve kalite analizi yapacağı kesin. Zaten bu lanet virüs geçtikten sonra yepyeni bir hayata uyanacağız dünya olarak. Sağlık yoksa milyar doların bile boş olduğunu sözde değil gerçek yaşamda gördük. Hayatın, bilimin, doğaya ve hayvana saygının anlamını şimdiden daha iyi kavradık bile. Eskiden yürümek sıradan bir eylemken şimdi en hareketsizlerimiz bile 20 kilometre durmadan yürür eminim.

Kararı kendimiz verelim

Bu arada bazı Avrupa ligleri bize oranla farklı tarihler belirliyor lig için. Lakin biz kendi gerçeklerimiz ve bilim kurulu tavsiyelerine göre hareket etmeliyiz. Nispeten Avrupa'da virüsle mücadele konusunda iyi işler yapan, hekimleri büyük özveri ile emek harcayan bir memleketiz. Karar vericiler mutlaka en doğrusunu bizim gerçeklerimiz paralelinde verecektir.

08 Nisan 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Şartlar eşitlendi‘’

Koronavirüs belası sebebiyle her alan gibi etkilenen futbol oyunu da evlere hapsoldu. Belki de tarihte ilk kez tüm renkler bu kadar net bir şekilde birleşti. Başkanından, futbolcusuna kadar herkes durumun vahametinin farkında. FANATİK’teki evden eve röportajlarda da bunu net şekilde görüyoruz. Herkesin tek düşüncesi evde kalmak ve ortam hazır hale gelmeden futbol düşünmemek. Bu periyotta, yani lige verilen arada takımların arasındaki şartlar da eşitlendi. Çünkü hiçbiri takım antrenmanı yapamıyor ve oyuncular evlerinde bireysel çalışıyor. Başlar mı ya da ne zaman başlar bilinmez tabi ama başlayacağını varsayarsak yeni ve mini bir sezon oynanacağı kesin.

İmdadıma kitaplar yetişti

Gelelim günlerin nasıl geçtiğine... Tamam, futbolcular ve sanatçılarınki kadar görkemli evlerimiz yok ama eğer bir hobi bulmazsak zaman gerçekten geçmek bilmiyor. Kişisel olarak çözümü kitapta buldum. Aldığım ama okumadığım eserler imdadıma yetişti. Sokağa çıkmadan yeni insanlar tanıyorum kitap sayfalarında. Aynı şey diziler için de geçerli. Sosyal medyada zaman zaman can sıkan kirliliğin rüzgârına kendinizi kaptırmaktansa, başka her şey daha mantıklı duruyor.

Düşüncesi bile iğrenç!

Sloganı tekrarlayarak bitirelim... Evde kal Türkiye. Evde kalalım ve bu derdi biraz sıkılarak da olsa atlatalım. Bu arada üretilecek aşının Güney Afrika’daki kardeşlerimiz üzerinde test edilmesi fikrinin düşüncesi bile iğrenç. Bu sömürge ve 2. sınıf insan düşüncesi hastalıklı kafalardan maalesef çıkmıyor.

04 Nisan 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Sabır ve akıl vakti‘’

Sadece Türkiye değil, tüm dünya malum sebepten ötürü belki de son dönemlerin en büyük tehdidi ile karşı karşıya. Din, dil, ırk, meslek ayrımı yapmıyor üstelik. Böyle bir süreçten futbol camiamızın etkilenmemesini beklemek fazla hayalcilik olurdu. Ancak yine böyle bir dönemde futbolcuları, teknik adamları ve yöneticileri de ötekileştirmemek, 'Dünyanın parasını kazanıyorlar, şov devam etsin' dememek en doğrusuydu. Çünkü sağlıklı bir bünye olmadığı sürece tribünleri boşaltarak futbol oynamak da bir keyif vermiyor açıkçası.

Evde kal!

O nedenle önce sağlığımıza kavuşmalıyız sonra da futbola, spora. Bu dönemin en önemli şifresinin ise sabır ve akıl olduğunu düşünenlerdeniz. İnatla ölüme yürümek, sadece kendini değil, birçok sevdiğini tehlikeye atmak hiçbir sağlıklı aklın ürünü olamaz nihayetinde. O nedenle de 'Evde kal' sloganını çok önemsemeliyiz.

Empati yapmak için...

Örneğin FANATİK ailesi olarak biz de ilk günden itibaren ofisi boşalttık ve evden çalışma moduna geçtik. Gün geçtikçe devletin verdiği mesajların daha fazla ciddiye alındığını görmek sevindirici. Evde kalıp da FANATİK ile öykülerini paylaşan futbolcu röportajları, aslında oyuncuların nasıl bir ruh hali içerisinde olduğunun bir numaralı örneği. Onları okumanızı biraz empati yapabilme adına şiddetle tavsiye ediyorum. Onun dışında da ne bulursanız okuyun. Vakit geçer ama dikkat etmezsek bu lanet virüs geçmez.

30 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kriz yönetimi ve gelecek planı‘’

Dünyaca son dönemlerin en sıkıntılı günlerini geçiriyoruz. 'Evden çıkılmasın' denilen günlerde futbol oynatmak ya da izletmek gerçekten çok zor.

Süper Lig'de birçok oyuncu isyan bayrağını açmış durumda ama Türkiye'nin en güvenli ülkelerden biri olduğunu da unutmamak lazım. Maçlar ertelenir ya da ertelenmez illa ki oynanacak. Önemli olan bu sürecin nasıl atlatılacağı.

Psikolog desteği...

Yabancıları ikna etmek çok kıymetli. Bu dönemde psikolog desteği de gündeme gelebilir. Çünkü o insanları da tıpkı bizim kardeşlerimiz gibi anlamak lazım. Bu noktada Trabzonspor'un en büyük avantajı yönetimi. Başta Golf Federasyonu Başkanı unvanını da taşıyan Ahmet Ağaoğlu... Yabancı nasıl düşünür, neden endişe duyar, bilir.

Planlar gözardı edilmemeli

En zor görevlerden biri de yine Hüseyin Çimşir'e düşüyor. Karadeniz'i, Türkiye'yi en iyi bilen hocalardan biri olan genç teknik adamın artık tek görevi antrenörlük değil. Tabi işin bir de sportif boyutu var. Trabzonspor'a daha çok uzun süre lazım. Sözleşmesi bitecekler, gönderilecekler, alınması planlananlar, altyapıdan çıkacaklar. Bunların planları da asla gözardı edilmemeli. Çünkü gün, hem krizi iyi yönetme hem de gelecek planlarını yapmaya devam etme günü. Yoksa bugünkü duruma takılır kalırsak sadece Trabzonspor adına değil spor adına ciddi bir kayıp olur.

20 Mart 2020, Cuma 07:33
YAZININ DEVAMI

‘’Pozisyonu az, keyfi yok‘’

Seyircisiz maç tuzsuz deniz gibi. Daha önce farklı nedenlerle sadece kulübelerin sesini duymuştuk ama bu kez dünyasal bir sorunumuz var. Bu nedenle önce sağlık diyor ve maça geçiyoruz. Öyle bir 45 dakika yaşadık ki, Trabzonspor’un oyun olarak Başakşehir’e üstünlük kurmasına rağmen neredeyse pozisyon göremedik. Sörloth’un yalnızlığı, Sosa’nın oyun kurmaktaki güçlüğü ortaya tatsız tuzsuz bir ilk yarı çıkardı. Şunu söylesek yeter sanırım özet olarak; Demba Ba’nın ayağına ilk top 30’da geldi, kaleciler bir kere bile yere yatmadı.

Pes etmeye niyeti yok

İkinci yarıdaysa Başakşehir dengeyi kurdu, skoru da bozdu. Ligin en kaliteli isimlerinden biri olan Visca’nın asistinde ilk yarıda ayağına top değmeyen Demba Ba, çok net bir vuruşla Uğurcan’a yapacak bir şey bırakmadı. Ancak Trabzonspor’un pes etmeye hiç niyeti yoktu. Golden sonraki uyanış Bordo-Mavililer’e golü de getirdi. Kornerde Skrtel’in yaptığı ters kafa vuruşu oyunda da skorda da dengeyi yerine getirdi.

Ekuban atsa...

O dengeyi ilk golde olduğu gibi yine konuk takım bozdu. Dakikalar 77’yi gösterirken bu kez Uğurcan, Demba Ba’ya meydan okudu. Başakşehirli oyuncunun nefis şutunda öyle bir kurtarış yaptı ki, yine maçın yıldızları arasına girdi. Eğer 85’te Ekuban’ın bitirici eksikliği olmasa şu an lig için bambaşka bir tablo konuşacaktık ama olmadı. Pozisyonu az, keyfi pek olmayan bir 90 dakikadan çıkan beraberlik 2 takım için de eminim ki pek sevindirici olmadı.

16 Mart 2020, Pazartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’Çalışılmış 3 puan‘’

Trabzonspor için zirve maçıydı ama kağıt üzerinde kolay olmayacağı kesindi. Ancak Bordo-Mavililer kağıt üzerinde değil yeşil zemin üzerinde işi çözdü. Karadeniz ekibi öyle seri başladı ki, Sosa’nın da oyuna girmesiyle beraber her şey değişti. Sosa olmadan oynanan oyunun yüzde 20 eksik olduğu dün bir Yeni Malatya maçında bir kez daha ortaya çıktı. Çalışılmış bir Trabzonspor golünde 10. dakikada Novak ustalığı ile Karadeniz ekibi öne geçerken psikolojik üstünlüğü de ele geçirdi.

Erken golle önde daha rahat oynamaya başlayan Hüseyin Çimşir’in takımına bir rahatlama golü şarttı. O dokunuşu da yine kaptan yaptı. Muhteşem bir frikik golüyle farkı açtı ama Umut o kadar kolay değil dedi. Soldan gelen ortada deneyimli golcünün vuruşu Novak’a çarpıp ağlara giderken heyecan ikinci yarıya taşındı. İkinci yarıda Trabzonspor yine oyunun dominant tarafıydı. Farkı açmanın gerektiğinin farkındaydı. Her ne kadar savunma kurgusunda yanlışlar yaşansa da önde oynayanlar başkaydı. Belki çok net pozisyonlar olmadı ama Malatya’yı çıkarmaya yetmeyecek kadar baskı vardı.

Asıl sınav...

Sosa’dan sonra ikinci finali yapan isim bu kez Nwakaeme oldu. Ceza yayı üzerinden kalecinin sağını öyle bir top attı ki tecrübe budur dedirtti. Bu 90 dakika Trabzonspor için çok değerliydi. Özellikle de Başakşehir maçı öncesinde. Çalışılmış bir galibiyet geldi, her şey denendi ama asıl sınav gelecek hafta.

12 Mart 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI