‘’Klasiğin dışında bir özel maç‘’
Çünkü Trabzonspor’un hocası en azından ilk 60 dakika yeni sezonun ilk haftalarının provasını yaptı. Hem kadro hem de oyun anlayışı olarak. Geçen sezon savunma hattında yaşanan sorunları dikkate almış ki, mümkün olduğunca topu rakip Cagliari tarafında tutmaya çalıştı. Sıcağın etkisiyle temponun düştüğü, oyuncu değişikliklerinin başladığı son yarım saatlik dilime kadar da bunu başardı Bordo-Mavililer.
Kilit 3’lü çok net
Sosa’nın oynarmış gibi yapmaktan öteye bu sezon gerçekten oynaması ve sorumluluk alması şart. Sonra Arjantinli ne zaman bunu yapsa oyunun rengi bir anda değişiyor, Yusuf ve Abdülkadir de rahatlıyor. Dolayısıyla keşif değil elbette ama takımın kilit 3’lüsünün Sosa-Yusuf- Abdülkadir olacağı, Burak’ın performansını da bu ekibin belirleyeceği kesin.
Daha şutör bir takım
Dikkat çeken bir başka Karaman etkisi de takımın ceza sahası dışı etkinliklerinin artması. Onazi, İbanez, Yusuf, Sosa başta olmak üzere neredeyse herkes denedi, denemeye de devam edecek gibi.
Trabzon’da da sürmeli
Trabzonspor taraftarı dün başkanın bile beklemediği kadar ilgi gösterdi maça. Sıcak havaya, bu sezon yıldız transferi yapılmamış olmasına ve daha birçok faktöre rağmen. Stada koşmalarından ziyade başka altyapı yetenekleri olmak üzere takımı sahiplenmeleri gerçekten de önemliydi. Bu ilginin, sahiplenişin başarı için mutlaka Trabzon’da da sürmesi lazım. Sözün özü, Trabzon en zorlu hazırlık maçını oynadı, skoru önemsiz, çok net bir şeyler söylemek için de erken.
‘’Karaman gitmez çünkü...‘’
Kısa bir süre öncesine kadar Trabzonspor’da göklere çıkartılan teknik direktör Ünal Karaman, üst üste birkaç kötü sonuçla birlikte beklenenden kısa sürede hedef tahtasına oturtuldu. Eleştirilmeyi hak ettiği noktalar yok mu, elbette var. En azından şu görüşümün sonuna kadar arkasındayım: Trabzonspor’un eksikler sonrasında sahaya sürebildiği kadro bile üstündeki takımlardan iyi ve vaat edilen (!) ‘sıkıcı futbol’ dahi bir plan-program-oyun stratejisi gerektirir. Bunlar olmayınca da eleştirilmek kaçınılmazdır. Ancak... Elbette hocanın bir anda yaptıklarını sıfırlamak ve kredi notunu eksiye düşürmek de en yumuşak tabirle haksızlık olur. Ki başkan Ahmet Ağaoğlu da böyle düşünüyor diye tahmin ediyorum. Bu kadar da değil elbette. Ünal Karaman’a dokunmak bizzat yönetimin yükünü çeken, en büyük emeği veren isimlere dokunmak olduğunu da bilecek kadar duruma hakim konumda Ağaoğlu. Camiada bizzat dillendirilmese de kulislerde laf atıp kaçanlara şimdi Ünal Karaman’ı ve bu zamana kadarki emekleri kurban vermenin, panik atak hareket etmenin daha önceki yönetimlere hiçbir fayda sağlamadığı gerçeği de ortada. Bu iş nerelere kadar varır diye soracak olursanız...
Senaryolara gelince...
Kötü senaryo... Trabzonspor birkaç tane daha beklenmeyen sonuç alırsa homurdanmalar biraz daha yükselir, başkana yönetim içinden de baskılar körüklenir, başkan yine hocasının arkasında durursa o zaman eski yönetimlerde olduğu gibi ekip içinde ayrılıklar, yani istifalar başlar. Başkan da bunları en az bizim kadar tahmin ediyor. Yakın ve verimli çalışma arkadaşlarından böyle bir istek gelmeyeceğini bildiği için rahat. Diğerlerinin olası gidişine de pek kafayı takmaz. Ta ki Ünal Karaman böyle kötü bir senaryoda başkan ile konuştuğunda kurduğu cümleleri basın önünde kurup istifa açıklaması falan yapmazsa!
Her şey unutulabilir
İyi senaryo... Trabzonspor, Beşiktaş ve Basel maçlarında iyi mücadele ve skor almayı başarırsa her şey düzelme trendine girer, yaşanan tüm olumsuzluklar unutulur, bugün başkan ve hocayı eleştirenler sokaklarda, “En çok biz destekledik” diye övünür durur. Bu noktada başkanın da gerçek dostlarını ve dost gibi görünenleri ayırt etmesini sağlayacak bir süreç oluşur.
Taraftar boyutu
kıymetli Sonuçta her şey taraftarın gönlünü kazanmak için. Hocalar da yönetimler de sorunlar sonrasında daha iyisi için geliyor, gelecek. Sosyal medyada Ünal Karaman’a dair eleştiri de var destek de. Keskin bir ayrışma henüz yok. Burada Karaman’ın vaat ettiği ‘sıkıcı futboldan’ bir şekilde kurtulması, taraftarın gönlünü alacak ilk adım olabilir. Sonrası da skora yansıyacak hamleler elbette. Bunlar sağlanır, devre arasına en az kayıpla ‘iddia sahibi’ olarak girilirse Karaman’ın kredisi dün olduğundan bile yüksek olur.
‘’Bu kadarı da can ‘sıkıcı'!‘’
Ünal hoca ne zaman ki, “Sıkıcı futbol oynayacağız” dedi bu cümle adeta öncelikle kendi futbolcuları için bir mazeret oldu. Coşkularını, heyecanlarını, kaçanı kovalama reaksiyonlarını yitirmiş gibi azla yetinen ‘ekstradan’ uzak duran bir futbolcu topluluğu ortaya çıktı iki maçtır. Öne geçince skoru korumak adına farka gitmeyi es geçen, arkasına yaslanmayı seçen ve bunu da layıkıyla yapamayan Trabzonspor’da oyunun her bölümünde en az 2-3 oyuncu kayıplara karışıyor ‘gizli futbolcu’ olarak oynuyor. Haliyle ne bir sistemden ne bir alışkanlıktan bahsedemiyoruz durum böyle olunca. Zira sıkıcılık ya da sıkıcı oyun bile bir sistemtaktik içerir ki, bundan çok bağımsız oynuyor Trabzonspor. Bu kadar dağınıklığın altında Trabzonspor forması olmasa ve rakipler biraz daha cesur davranmayı seçse hiç kuşku yok ki Bordo-Mavililer’in ‘sıkıcı’ süreçteki işi çok daha zor olur.
Gecenin sorusu
Trabzonspor’un sıkıcı oynamak için geçerli mazeretleri var ama kaçan puanların telafisi o mazeretler ortadan kalktığında nasıl telafi edilecek acaba?
Maçın starı
Bu bölümü değiştirmeye, yeniden yazmaya gerek kalmadı artık. Çünkü Trabzonspor kalecisi Uğurcan her hafta oyuna yaptığı kurtarışlarla damga vuruyor, tıpkı dün olduğu gibi.
Maçın olayı
Rıza Çalımbay, çok kritik bir anda değişiklik yaparak hücumdaki üretkenliği artırmak adına Fernando’yu oyuna soktu ve o da şık gol vuruşuyla pamuk ipliğine bağlı maça takımını ortak etti.
Kısa mesaj
Tekrara girecek cümlelerimizden birini daha kuruyoruz malesef: Tamam takımda eksikler var ama sahaya çıkan Trabzonspor’un mevcut kadrosu üstündeki rakiplerinden çok mu yetersiz?
‘’Gazişehir'den bir darbe de Rize'ye‘’
Gazişehir’in 5 haftalık performansı analiz için karma karışık. Sezona 5 gollü yenilgiyle başlayıp derslerini iyi çalışarak kazandıkları Beşiktaş galibiyetinin moraliyle çıktıkları Rize maçına kadar uyum sorununun sancılarını çektiler. Ezberi güçlendirmek kolay değil elbette, en çok da özgüven gerektiriyor. Beşiktaş galibiyeti üzerine dün de Rize’de aldıkları 3 puanla önemli bir aşama kaydetmiş sayılabilirler.
Baskıyı kıramadılar
Maça yenilgisiz çıkan Rize öncesinde de iyi bir hazırlık yaptıkları görüldü Antep ekibinin. Rakip alanda çok çabuk çoğalıp daha 16. dakikada birbirinden güzel 2 gol bularak nefeslendiler. İsmail Kartal’ın takımının uyanışı ise bu gollerden ve biraz da Antep’in fazlaca geriye yaslanıp skor üzerine oynamasıyla oldu. İlk yarı sonu ve ikinci yarıdaki ev sahibi baskısını savuşturmak kolay değildi ve Rize’nin golü aslına bakılırsa oyunu da skoru da çevirebilecek bir anda geldi.
Ancak o anlarda Antep kulübesinin oyuna birkaç müdahalesi Rize’nin hücum şiddetini düşürdü. Sonuçta bir kez daha gördük ki, ligimizde takımlar için fazla önyargılı olmamak gerekiyor. İlk haftadaki Antep bile bu seviyelere 1 ayda gelebiliyorsa her takım ‘Şampiyon adayıyım’ diyene rahatlıkla kafa tutabilir. Rakip seçenlere duyurulur!
‘’Trabzonspor bunu oynayamaz‘’
Trabzonspor ilk kez yenilmiyor, son kez de olmayacak. Daha önce de puan kayıpları oldu Bordo-Mavililer’in. Ancak o maçların hiçbirinde özellikle dünkü ilk yarıdaki görüntü yoktu. Çünkü Ünal Karaman’ın takımı hep kendi oyununu önceliyor, genelde kendi 1. bölgesinden uzakta kalma hedefiyle sahaya çıkıyor ve başarıyordu. Elbette Avrupa’da, üstelik rakibe karşı farklı oyun planlarının ortaya konulması doğal. Fakat Getafe’yi de öyle dillere destan bir takım gibi görmemizi beklemesin kimse. Oyunu tutmak, rakibe gerektiğinden fazla tedbir almak, bu zamana kadarki tüm ezberleri bozup bambaşka işler yapmaya çalışmak Trabzonspor’a dün bu görüntüleri yaşattı. Top kendi kendi alanına yaklaştıkça Trabzonspor’un avantajları ortadan kalktı, stoperler başta olmak üzere ne kadar kusuru varsa ortaya saçıldı. Evet, Bordo-Mavililer’in eksikleri çok ve kritik eksikler bunlar. Lakin eldekilerin de çıkabileceği zirve bu oyunlar değil, daha iyisi yapılabilir. Herkesin dün geceden gereken dersleri alması, yönetimin de şimdiden bir, hatta 2 stoper bakmaya başlaması şart.
Gecenin sorusu
Trabzon’un teknik heyeti ve dolayısıyla yönetimi stoper arayışlarına başladı mı acaba?
Maçın starı
Özellikle son maçlarda hep sıcak, hep konsantre. En az hatayla oynaması bile yeri geliyor puana yetmiyor. Yine de Uğurcan dün gece de takımı adına fark yaratan isimdi.
Maçın olayı
Nwakaeme, gecenin gidişatını değiştirecek fırsatı yakaladığında daha dakikalar 70’i görmemişti. Nefis sıyrılışın ardından çıkardığı pas Sturridge’yi bulsa bambaşka bir senaryodan konuşabilirdik.
Kısa mesaj
En kötüsü böyle bir ortamda panik yapmak olur. Her açıdan! Sakin kalmak biraz nefeslenip bu kez gerçekten de ‘önümüzdeki maçlara bakmak’ lazım.
‘’Trabzon gibi oynayamayınca‘’
Trabzonspor’u özellikle kendi sahasında farklı kılan bitmek bilmeyen enerjisi, alternatifli hücum planları ve rakibi hataya zorlamasıydı. Dünkü Pereira asist, Novak gol şeklindeki skor üretimini artık sürpriz sınıfında görmezsek orta alan ve hücumda tüm iş Sosa ile Nwakame’ye kalmıştı. Sörloth kötü günündeydi, Avdijaj beklentilerin altındaydı. Abdülkadir Parmak da doğal olarak Ekuban ve Abdülkadir Ömür’ü aradı durdu. Hal böyle olunca Trabzonspor’un öne geçmesine rağmen skoru koruması pek mümkün olmadı. Sturridge gibi Trabzonspor’un da yeni oyuncularıyla sezon başındaki senkronu yakalaması için kesinlikle zamana ihtiyacı var. Bu noktadaki tek sorun ise hem Avrupa hem lig oynayacağı için bu eksiği ve zamanı ancak maç oynayarak test edip ortadan kaldırmak zorunda.
Gecenin sorusu
Trabzonspor’un hocası Ünal Karaman’ın işi elbette zor. Ancak ne zaman ezbere sayılabilecek bir 11’i tekrar yakalayabileceği en büyük soru işareti.
Maçın starı
Uğurcan yediği 2 gole rağmen maçın içerisinde öyle kritik kurtarışlar yaptı ki, onlar olmasa Trabzonspor için her şey daha sıkıntılı bir hal alırdı.
Maçın olayı
Hiç şüphe yok ki, Süper Lig’in en efektif bekleri Pereira ve Novak. Rakibe göre değişebilir oyun planı ama onlara verilecek inisiyatif mutlaka karşılık buluyor.
Kısa mesaj
Sturridge'den şimdilik çok şey beklemek doğru olmaz. Sadece 20 dakika değil 70 dakikaları bulduğunda onun Trabzonspor’a beklenen katkısını görebiliriz.
‘’Trabzon yıkılmaz‘’
Yazarımız Serhat Demirtaş, revire dönen Fırtına’yı yorumladı:
Sezon başı itibariyle bu kadar kilit oyuncu sakatlığı neresinden bakarsanız dezavantaj. Öncelikle ezber bozulacak ve yenisini tesis etmek için çok fazla bir zamanınız olmayacak. Zira Trabzonspor hem Avrupa hem ligde var. Ünal Hoca’nın sezon başı itibariyle elini güçlendiren rotasyon avantajı da ortadan kalkacak. Tüm bunlar elbette yeni arayışları zorunlu kılıyor. Ekici’nin gidişiyle Yusuf’un çıkışı, Abdülkadirler ve Ekuban’ın patlaması gibi yakın geçmişin artıları yeniler için bir umut. Ancak titiz olmak, forma dağıtırken ve rotasyon yaparken fazla uçlarda olmamak gerekecektir sanırım.
Tüm eksiklere rağmen ezberlenecek bir kadroyu Ünal Hoca ne kadar erken bulursa bu kaos ortamından o kadar çabuk çıkılır hem takım içinde hem de tribünlerde. Yine de eldeki kadronun, başta Sturridge etkisiyle yarışta varolabileceğine inananlardanım.
Abdülkadir Ömür / 4-6 ay
Fırtına’nın genç yıldızı Abdülkadir Ömür sol dizindeki menisküs yırtığı nedeniyle dün Almanya’nın başkenti Berline’de ameliyat oldu. 20 yaşındaki futbolcunun 4-6 ay arasında forma giyemeyeceği öğrenildi. Böylece en iyi ihtimalle 14 lig maçını kaçıracak olan yıldız oyuncu, Avrupa’da da grup aşamasında forma giyemeyecek.
Ogenyi Onazi / 5-6 hafta
Geçen sezon ilk yarının son maçında Rize karşısında sakatlanan ve aşil tendonu kopan Nijeryalı oyuncu bir türlü sahalara dönemedi. Yoğun tedavi programı uygulanan 26 yaşındaki orta saha oyuncusunun en az bir ay daha formasına kavuşamayacağı öğrenildi. Başarılı oyuncunun yüzde 100 olarak hazır hale gelmesi ise 5-6 haftayı bulacak.
Caleb Ekuban 6 hafta
Gençlerbirliği provaları devam ederken, antrenmandan kötü haber geldi. İvanildo Fernandes ile girdiği ikili mücadelede yerde kalan Ekuban’ın sol ayak tarak kemiğinde kırık tespit edildi. Önümüzdeki günlerde ameliyat olacak olan Ganalı golcünün de en az 4-6 hafta arası görev yapamayacağı kaydedildi.
Yusuf Sarı / 6 hafta
Trabzonspor’un bir diğer genç ismi Yusuf Sarı da U21 Milli Takımı’nda sakatlanmıştı. 20 yaşındaki oyuncunun da Abdülkadir Ömür gibi menisküsünde yırtık tespit edilmişti. Ancak genç oyuncundaki yırtığın Abdülkadir’e göre daha hafif olduğu belirtilmişti. Ameliyat olan Yusuf 6 hafta sonra sahalara geri dönecek.
Daniel Sturridge / 1 hafta
Fizik eksiğini kapatmak için yoğun mesai harcayan Sturridge de henüz 90 dakikayı çıkaracak seviyeye gelemedi. Yoğun idman programından dolayı kas ağrıları yaşayan 30 yaşındaki futbolcunun da yüzde yüz hazır olması için en az bir hafta daha süreye ihtiyacı var. Ancak İngiliz oyuncu, Gençlerbirliği karşısında son anlarda taraftara ‘merhaba’ diyebilir.
‘’En kötüsü‘’
Her ne kadar deplasmanda çok avantajlı bir skor elde edilmiş olsa da Trabzonspor oyuna öyle bir başladı ki, adeta AEK’yı tura ortak etti. Belki yarım saat oyunu tutabilse, her zaman olduğu gibi dominant taraf olabilseydi yine Atina’daki gibi bir skordan bahsedebilirdik şu maçın ardından da ama Bordo-Mavililer adam ayırmaksızın kötüydü.
Avrupa ve ligde farklı stoperler oynatmayı bir gelenek haline getiren Ünal Karaman belki de ilk kez kararından bu kadar rahatsız olmuştur. Tamam, takımın en sorunlu bölgesi burası ama Campi ile Fernandes hiç olmuyor sanki. Sadece yenilen ilk goldeki hatası için söylemiyorum. O golde takibi, konsantresi sıfırdı ve rakip ummadığı kadar bir gol atıp 24’te 1-0’ı yakaladı.
Bir türlü olmadı
İlk yarım saat geçilirken Obi Mikel’in anlamsızca hareketi de penaltı getirince tabelada 2-0 yazdı, stres katlandı. Yine de atılacak bir gol Trabzonspor adına her şeyi değiştirebilirdi. Fakat dedik ya ne bunu yapacak organizasyonları bulup oyun kurabildiler ne de soğukkanlıydılar.
İkinci yarıya Bordo-Mavililer biraz daha etkili girdi. Kötünün iyisi olarak söyleyebileceğimiz Nwakame’nin akınları birkaç kez Atina ekibinin kalesinde tehlike yarattı ama rahatlatacak gol gelmedi.
Ders alma zamanı
Fenerbahçe maçı öncesinde böyle bir skor ve Abdülkadir Ömür’ün (şimdilik belirsiz) sakatlığı önemli bir handikap. Düzeltmek ve her şeyi tekrar 2-3 gün öncesine getirmek ise yine Ünal Karaman ve öğrencilerinin elinde. Ancak vakit erkenken gelen böyle bir sonuçtan ve ortaya konan oyundan alınacak olan çok dersler de var hiç kuşkusuz.