‘’Artık korkutmuyor!‘’
Trabzonspor’un kadrosu, rakipleri değişiyor ama özgüveni ve karakteri değişmiyor. Hâl böyle olunca da skor ne olursa olsun Bordo-Mavililer kolay kolay kaybetmiyor, geriye düşse de maçı çeviriyor. Özetle artık Trabzon sevenlerini korkutmuyor.
Elbette bu takım da kaybedecek ama ben öyle zannediyorum ki mücadele etmeyen bir Fırtına’dan hiç bahsetmeyeceğiz.
Malatya ezilmedi
Üstün Trabzon’du ama Sergen Yalçın’ın Yeni Malatyası dakikalar 26’yı gösterirken iki gol birden kaçırdı. Önce Jahovic sonra Fofana karşı karşıya kaçırdı.
Fırtına’nın üstünlük golü izlemeyenler için olmasa da izleyenler adına sürpriz bir isimden geldi. Çünkü o kadar yüksek adamın arasında Sosa’nın ortasına arka direkte o kadar iyi yükseldi ki Abdülkadir Ömür, takımını soyunma odasına önde götürdü.
İkinci yarıda da üstün olan hem oyun hem pozisyon olarak Bordo-Mavililer’di. Oyuna sonradan giren ve giderek formaya ısınan Yusuf Sarı’nın asistinde Pereira’nın vuruşu ağlara buluştuğunda stat derin bir oh çekmişti.
Süreç iyi işliyor
Ancak heyecan uzatmalar daha 7 dakika sürecek diyen Eren oldu. Jahoviç-Sosa mücadelesinde geriye seken topa iyi vuran Yeni Malatyalı oyuncu Trabzonspor’un konsantrasyonunu tekrar en üst seviyeye çıkardı.
Son düdük çaldığında ise Trabzonspor evindeki ikinci galibiyetini almıştı. AEK (2)- Malatya-Fenerbahçe serisinde artık 1 AEK ve Fener kaldı kısa vadede. Biri Avrupa’daki geleceğini, diğeri psikolojisini hayli etkileyecek.
‘’Fark daha büyük‘’
Trabzonspor, Atina’da gruplara katılma adına tur biletini cebine koyarken, her hattıyla aslına bakılırsa aradaki fark 3-1’den çok daha büyüktü. Üstelik başta Sturridge gibi bir dünya yıldızının yokluğunda böyle bir havanın oluşması Bordo-Mavililer adına sezon için büyük bir umut kaynağı. Çünkü eldeki kadro geçtiğimiz sezonun aksine bir hayli alternatifli ve uyumlu. Bunu hem teknik direktör hem de Trabzonspor taraftarı fazlasıyla hak etti. Ünal Karaman hiç isyan etmedi, elindekinden en iyisini çıkarmak için kafa patlattı, taraftar da boğaz. Özetle bugünlere kolay gelinmedi.
Sancılar çabuk geçti
Aslına bakılırsa gece, Karadeniz ekibi için Prag’da olduğu gibi sancılı başladı. Rakibin belki de tek tehlikesi Livaja’nın golünde pek yapacak bir şey yoktu ama sonrası için konsantrasyon korundu ve Trabzonspor şov başladı. Oynadığında orta saha elemanları kadar gole yardımı dokunan Novak’ın pozisyonunda çalınan penaltı düdüğünde topun başına beklenen isim, Sosa geçti ama beklenen vuruşu yapamadı, direğe takıldı.
Sosa kaçırdı ama...
Yine de dedik ya Bordo-Mavililer, baştan sona üstündü, gol yedi, penaltı, kaçırdı ama özgüveni zedelenmedi. Novak bu kez asist yaptı, Ekuban tamamlayıp dengeyi sağladı. Penaltı kaçırmasına rağmen neredeyse her atağın içinde yer alan Sosa’nın ilk yarı bitimine saniyeler kala yaptığı ortaya Ekuban’ın ikinci dokunuşu havayı iyice değiştirdi.
Taraftarın durumu!
İkinci yarıda da konuşulacak şeyleri Trabzonspor yaptı. Sörloth, Nwakaeme ve yine Ekuban’ın girişimleri, farkın habercisiydi. Bu kez tabelaya adını yine Ekuban yazdırdı belki ama Abdülkadir Ömür’ün yaptığı asisti de gol kadar alkışlamak gerek hiç şüphesiz. Şimdi eminim tüm Trabzonlular elde kalem kağıt ilk 11 denemeleri yapıyordur.
‘’Olur böyle vakalar!‘’
Evet olur böyle vakalar ama eğer alternatiflerin sayısını artırmayı başaramazsanız rakipler de yakalar. Trabzonspor’a Kasımpaşa kısıtlı imkanlarına rağmen iyi çalışmış. Novak ve Pereira çıkamayınca önde oynayan Abdülkadir Ömür başta olmak üzere birçok futbolcuya yeterli alan, doğal olarak da hücum şansı doğmadı. Ünal hocanın 57. dakikada yaptığı Ekuban ve Abdülkadir Parmak hamleleri bunun önüne geçmek içindi ama ev sahibinin direnci arttıkça arttı. Trabzonspor adına maçı izlemeseniz kaçan 2 puanı kayıp hanesine yazarsınız ama Uğurcan’ın kurtarışlarını akıllara getirince de 1 puan iyidir demekten kendinizi alamazsınız. Evet, sezon başı, Ünal hocanın da arayışta olması doğal ama krizli maçları çözmük için formülü erken bulması şart.
Gecenin sorusu
Yusuf Yazıcı gittikten sonra takımın nasıl oynayacağı merak konusuydu. Zaman zaman bu soru aklımıza gelmiyor değil. Cevabı ne kadar çabuk netleşirse o kadar net bir Trabzonspor ortaya çıkacak.
Maçın starı
Atanın ve tutanın iyi olacak denir ya hani. Atan dün fena değildi, tutan ise muhteşemdi. Sörloth ve Uğurcan öne çıkan 2 isim oldu.
Maçın olayı
Ünal Karaman bir yana Abdülkadir Ömür saha içinde kendisine yer arıyor. Bazen 6, bazen 8, bazen 10 oluyor. Ancak yeteri kadar rahatlatılmazsa çabuk yoruluyor verimi düşüyor.
Kısa mesaj
Trabzonspor için çok ekstra bir durum söz konusu olmadıkça olumlu mesajlar vermek mümkün. Birbirini daha iyi ezberlemiş bir kadro hâlâ ligin en iyileri arasında olacaktır bence.
‘’Başkan kart forma satar mı?‘’
Eğer şehriniz Trabzon ise koskoca bir şehir ve dünyadaki tüm mensupları o takım ile yatıp kalkıyorsa satar. Eğer ekonomik durumların sıkışıklığına rağmen kenti futbolun içinde tutmak zorundaysanız satar. Eğer Trabzon kentinin gerçeklerinin farkındaysanız yine satar. Burada mesele 100 yerine 150 formanınkombine kartın satılması değildir. Mesele, başkanından tüm yönetim kuruluna kadar Trabzonsporlular’a açılmak, aradaki bağları güçlendirmektir. Zira Trabzonspor tüm kombinelerini satıp kapalı gişe bile oynasa dev bütçelerle ekonomik olarak yarışma imkanı yok. Ancak kentin özelliklerini bilirseniz işiniz çok kolay olur.
Trabzon kimliği pahalıdır
Alanlar, gereğini yapanlar üzerine alınmasın. Benim sözüm her ortamda Trabzon ve Trabzonsporluluğu’nu böbürlenerek söyleyen, bu sayede yolları açılan, çevresi genişleyenlere... Girilen yol Ahmet Ağaoğlu ya da yönetim meselesi değildir. Girilen yol Trabzonspor’a yeni kaynaklar yaratma, sinerji yaratma, illa bir resmin içinde olma kaygısı gütmeden çalışma meselesidir. Ha yönetime görev düşmüyor mu, düşüyor. Çünkü kaynaklar doğru şekilde kullanılırsa o zaman insanlar da gönül rahatlığıyla destek verecektir. Yoksa kimseden durduk yere milyonları boşa saçmasını da beklemek elbette doğru olmaz.
‘’Trabzonspor kötü örnek!‘’
Bugün futbol ailesinin içinde kime sorarsanız sorun, yüzde doksanı, doğru yola giren, kulüp politikası geliştiren, doğru çözümler üreten takımın Trabzonspor olduğu fikrinde birleşir. Ancak bu noktaya çok kolay gelinmediğinin de altını çizmek lazım. Ta en başa dönersek Ahmet Ağaoğlu seçim propagandasında ne çok romantikti ne de çok uçuk. Yapacaklarına inanması biraz zordu, çünkü hep lafta kalmıştı. Fakat yönetimiyle beraber öyle sıkı arkasında durdu ki politikanın, hocasının, oyuncusunun, hatta taraftarının, bugünlerin meşalesini yaktı. Yönetim demişken şunu da söylemek isterim ki yandan böyle bir dönemde başkanlık yapmak ve bir yandan da 2-3 başkan adayı ile aynı yönetimde çalışmak da kolay iş değil.
Şampiyon olamadı ama...
Şimdi duyuyorum, “Ne yani Trabzonspor şampiyon mu oldu, şampiyon mu olacak?” diyenleri. Fakat... Anlaşılmayan nokta da tam burası aslında. Bu camia sadece şampiyonluğa endeksli değil. Kendi çocuklarını görmek, ruhu hisseden yabancıları izlemek, sonuna kadar yarışmak istiyor. Gerisi olursa olur. Geçen sene de Trabzonspor şampiyon olamadı ama en çok Trabzonsporlular mutluydu, gururluydu.
İnat edilmeli
Doğru ülke ve liglere yoğunlaşma, altyapıdan şaşmama, parayı doğru kanalize etme gibi futbolumuzun gerçeklerini yerine getiren Trabzonspor kendini şaşırmazsa arkasından gelinecek yeğane proje kulübü olur. Kötü yöneticiler, menacerlere teslim olmuş futbol cahilleri ve daha bir çok negatifliğe ‘kötü örnek!’ olsa da Trabzonspor doğru bildiğinde inat etmelidir, bu misyonu yüklenmiştir.
‘’Trabzon taraftarı mesajı alıyor‘’
Trabzonspor taraftarının aklı son yıllarda bir hayli karıştı, sürekli değişen politikalar, çalkantılar sebebiyle. Haksız da sayılmazlardı aslına bakılırsa. Yerlinin yerliSİ, yerli, tanıdık yabancı hocalar geldi olmadı, yönetim politikaları sürekli değişti yine olmadı, yıldızlar geldi, tutmadı...
Ancak bu süreçte kulübün ekonomisi de en az psikolojisi kadar yıprandı. Üstelik bir gerçeği kabul etmek gerekir ki, Trabzonspor’un mücadele ettiği İstanbul takımları kadar fazla gelir kaynağı söz konusu değil. Hep bahsedilen öze dönüş projesi de romantizmin eseri oldu, hem çocuklar harcandı hem de umutlar. Ta ki, Ahmet Ağaoğlu ve ekibi gelene kadar. Belki biraz da mecburiyetten oldu diye düşünebilirsiniz ama gelinen nokta ve bu noktada ısrar, skorlardan bağımsız arkada duruş Trabzonspor’un kurtuluş reçetesindeki en önemli madde. Eksikleri yok mu, daha iyisi olmaz mı, elbette olabilir.
Camia sınavdan geçecek
Tüm bunlar olup biterken Trabzonspor taraftarının, camiasının vereceği reaksiyon benim için çok kıymetliydi. Çünkü eğer bir projenin, ürünün arkasında taraftar desteği olmazsa ve anlaşılmazsanız ağzınızla kuş tutsanız boş. Ancak hem sosyal medyada hem ürün satışlarında hem de tribün ilgisinde görünen o ki Trabzonsporlular, Ahmet başkanı ve ekibinin yaptıklarını anlıyor, mesajları doğru algılayıp destek veriyor. Bu belki de eski hatalardan bir ders alma durumu olabilir ama sonuç itibariyle yönetimin elini güçlendiren ve rahatlatan çok kritik bir nokta. Özetle, gelecek sezon Trabzonspor çok uzun yıllardır girmediği bir yola girecek ve sadece futbol takımı değil, camia komple bir sınavdan geçecek.
‘’Yönetim değil kulüp politikası‘’
Son zamanlarda Trabzonspor’daki en temel sorunlardan biri her yönetim döneminde birbirinden çok farklı politikalar izlenmesi ve doğal olarak hiçbirinin bir sonuca varmamasıydı. Kimi altyapıyı bir yük olarak gören hocalarla çalıştı, yetenekler Türkiye’nin çeşitli yerlerine savruldu, kimi altyapı işine uyandığında artık görev süresinin sonuna çoktan gelmişti. Bazı politikalar geçiş süreci bırakmaksızın sertti, bazıları da aşırı romantik. Hal böyle olunca bugünlere kadar gelindi.
Geri adım atmamak değerli
Şimdi Başkan Ahmet Ağaoğlu ve firesiz tüm ekibi aynı noktada birleşmiş, tek ses tek yumruk olmayı başarmış durumda. Bu zaten başlı başına bir gelişme. Neden derseniz, yakın geçmişteki tüm yönetimlerde krizler yaşanmış, doldurulması zor çatlaklar ortaya çıkmıştı. Şimdi bir öze dönüş projesi kapsamında yola devam ediliyor. Bunu söylemek, Trabzonspor’un ve Trabzon’un bir madem olduğunu belirtmek öyle çok üstün zeka olmayı gerektirmiyor aslında. Ancak verilen vaatlerin arkasında durmak, harfiyen uyup geri adım atmamak bir o kadar değerli. Şu ana kadar yönetim bu sınavı da iyi vermiş durumda ama yine de beklemek ve devamlılığını izlemek gerekiyor şüphesiz.
Geleceğin kurtuluşu...
Ve en değerlisi... Bu altyapı meselesinin, ekonomik dönüşümün, yetiştirip satmanın ve hemen yerine koyabilmenin, böylece yarışırken aynı zamanda bir yetiştirici de olmanın yönetim değil, kulüp politikası olması şart. Ahmet Ağaoğlu görev yaptığı sürece görünen o ki ısrar edecek, fırsat verecek, fırsat verecek hocalarla çalışacak. Yetmez, Trabzonspor’un bunu bir misyon olarak görmesi ve geleceğini bu temeller üzerine inşa etmesi geleceğinin kurtuluşu demektir.
‘’Alternatif olmayınca...‘’
Trabzonspor kadrosunun en büyük kabusu uzun süredir alternatifsizlik. Dünkü oyunda da aynı durumdan benzer sorunlar yaşandı. İdeal bir 11’i var Bordo-Mavililer’in ama kötü gidişleri durduracak hamle oyuncuları kulübede malesef yok. Giren ile çıkan arasındaki makasın ucu çok açık. Örneğin dün oyun 2-1 giderken bir değişiklik yapabildi Ünal Karaman, oyunun seyrinde etkili oldu.
Ancak elinde 2-3 tane daha sahadakiler ayarında oyuncu bulunsaydı, sanki maç çevrilebilirdi gibi geliyor bana. Buna rağmen oyuna atak ve erken gol için başlayan Trabzonspor istediğini alırken, vasat bir oyun ortaya koyan Konya’nın 2 basit hata neticesinde bulduğu goller Fırtına’nın ayarını bozdu. İkinci yarıda yine üstün taraf olan Karadeniz ekibi, skorda da dengeyi sağlarken, dünün en önemli belirleyicilerinden biri de beklerinin oyuna istenen ölçüde katılamaması ve Yusuf’un durgunluğu oldu. Yine de kaybetmemek ve 3.’lük umutlarını Beşiktaş ile evinde oynayacağı maça bırakmak Trabzonspor adına kötü bir son değil.
Gecenin sorusu
İnsan düşünmeden edemiyor; mevcut kadrosunu koruyacak ve üzerine 4-5 takviye yapacak bir Trabzonspor, gelecek sezon neler yapar?
Maçın starı
Maçta tek başına çok öne çıkan bir isim olmadı. Ancak 2’şer gol yemelerine rağmen 2 takımın kalecileri hiç fena sayılmazdı.
Maçın olayı
VAR sistemi doğru ellerde olduğunda işe yarıyor. Bunu dünkü penaltıda gördük. Demek ki sorun sistemden ziyade
Kısa mesaj
Bugünkü Beşiktaş maçının sonucu ne olursa olsun gelecek haftaki Trabzonspor-Beşiktaş karşılaşmasının çok eğlenceli geçeceği kesin.