Öyle bir maç oynadı ki Trabzonspor... Derbi kadar değerliydi. Ve ilk kez belki de oyun değil skor önemliydi. Gitti o maç da Konyaspor gibi taş gibi bir takıma denk geldi. Üstelik deplasmandı ama sabır ve disiplin dersine çok iyi çalışmış, Ünal hoca tarafından çok iyi çalıştırılmış Bordo- Mavililer, Kuzey’in Oğlu Sörloth ile kazanmayı başardı.

Kimse haftanın numarasını, nasıl oynandığını hatırlamayacak. Akıllarda ve puan cetvelinde 3 puan kalacak. Bu puan durumu, bu motivasyon, bu kötü oynayandan çok iyi oynayanın fazla olduğu Trabzonspor, her açıdan büyük avantaj sağlıyor.

■ Sörloth değer kazanıyor, Sturridge’in ne oynadığı bile unutuluyor. Norveçli için herkes artık sadece ‘İyi ki 2 yıllık kiralanmış’ diyor.

■ Yeni sponsorluklar, görüşmeler aşamasında marka değeri giderek yükseliyor.

■ Takım, lig yarışı başka takımlar üzerinden konuşulsa da şampiyonluk adayı olmaya devam ediyor.

■ Tüm kadro bazlı sıkıntılara rağmen Ünal hocanın eli güçleniyor, ‘Biz bu işi bu kadar sıkıntıya rağmen yaptık, daha fazlasını yaparız’ dedirtiyor.

■ Para kazanılıyor.

■ Yapılacak altyapı hamleleri için kredi tavan yapıyor. Özetle matematiksel olarak 3 puan ama kazanınca çok daha fazlası kazanılıyor.

Trabzonspor için maç önünü oynamanın daha zor olduğu bir karşılaşmaydı. Zira ideal diye sayabileceğimiz 11-14 arası oyuncu topluluğundan 5-6 eksik vardı. Bunun ne kadar önemli birşey olduğunu bizzat Şenol Güneş söylemiş, “Trabzonspor’da işler iyi gidiyor. Artık herkesin ezbere saydığı bir kadro var demişti kısa süre önce. Yani ezber önemliydi ama bu sezon ilk kez bu kadar sarsılıyordu o ezber.

Savunma zaafları

Tüm bu dezavantaja rağmen baskılı oyununu oynayarak başladı Trabzonspor ve 9. dakikada da Canbaz-Sörloth çıkışı ile ilk tehlikesini yarattı. İlk yarım saat yeni dolmuşken gelişen Göztepe atağı evet hızlıydı ama savunma zaafını da bir kez daha ortaya koydu top Trabzonspor ağlarına giderken. Her şeye rağmen üstün olan taraf Sosa ve arkadaşlarıydı ve bu ikinci yarı için bir umuttu. Ancak ezber bozulduğu için sıradan işler bile fazla zaman alınca gecikme kaçınılmaz oldu.

Bunun telafisi var

Dakikalar 69’u gösterirken Sörloth’un yapamadığı dokunuş statta beraberlik golünü bekleyenler için bir kabustu. Son 15 dakika Trabzonspor için gelecek haftaki Alanya maçını daha anlamlı kılacak bir süreydi. Pozisyonlar geldi maç dönebilirdi ama olmadı. Bu yenilgiyi kimseye yüklemek haksızlık olur. Çünkü hem telafisi var hem de kredisi. Göztepe için de sıradan bir gün değildi. Trabzonspor’dan her ne şartta olursa olsun gol yememek meziyet.

Bordo-Mavililer’de eksik çok ama hedef aynı... Fırtına, bugün Göztepe’yi yenmeyi ve lider Alanya’nın puan kaybını beklemeyi hedefliyor. Akdeniz ekibi kazanırsa, Trabzonspor gelecek hafta Alanya’yı yenerek zirvede iddialı olmanın hesaplarını yapıyor.

Trabzonspor için lig başında kadro sıkıntısı anlamında yaşanacak tüm olumsuzluklar peş peşe geliyor. Önce Ekuban ve Abdülkadir gibi 2 formda ismin uzun süreli sakatlığı, ardından Obi Mikel- Abdulkadir Parmak derken şimdi de Sturridge. Üstelik tam da liderlik kovalanıyorken.

Bu isimlerin yokluğunun en çok etkilediği oyuncu ise şüphe yok ki Sosa. Evet, Arjantinli beklentiler üstü işler çıkarıyor ama bu onun yaşının 34 olduğu gerçeğini değiştirmez. Bazen kaldırabileceğinden fazla yükle oynuyor.

Tablo karanlık değil

Tüm bunların içinde işi en zor kişi de elbette Ünal Karaman. Bir yandan girenle çıkan arasındaki makasın en aza inmesiyle uğraşıyor, diğer taraftan skor alma hamleleri yapmak zorunda.

İşte bu şartlar altında çıkılacak Göztepe sınavına. Ancak tablo çok karanlık da değil, maç kazandıracak veriler de var! Bir kere halen sahaya çıkacak 11 kalite olarak birçok rakibinin üzerinde. Ve savaşan ruh! Bu belki de en önemlisi.

Mücadeleyi önceleyen bir oyun felsefesi kuran Karaman’ın takımı sahada terinin son damlasına kadar enerji harcıyorsa eksik değil fazladır.

İşini kendi bitirecek

Bunun yanı sıra dezavantajlara rağmen taraftar artısıyla birlikte Fırtına yine avantajlıdır. Bordo-Mavililer bugün Göztepe’yi yenmeyi ve lider Alanya’nın puan kaybetmesini beklemeyi planlıyor. Eğer Akdeniz ekibi de kazanırsa, Fırtına gelecek hafta kozlarını paylaştığı Alanya’yı kendi sahasında yenerek zirve için daha iddialı konuma gelmeyi hedefliyor.

Ön plana kim çıkar?

Eksiği çok kadroda belirleyici işleri yapacak 3 isim var haliyle. Kalede Uğurcan, orta alanda Sosa, ilerde Sörloth. Bu üçlünün aynı anda vasatın üzerinde işler çıkarması galibiyete yeter.

Bu istatistiğe dikkat!

Trabzonspor her maç gol yiyor neredeyse. Ve kalesinde Uğurcan olmasına rağmen. Rakamlardan bağımsız olarak elbette Hüseyin-Hosseini ikilisi Campi-Fernandes’e tercih edilir ama oynayan ikili de rakamlarını geliştirmeli.

Kısa mesaj

Bir eksik varsa devreye girecek en önemli faktör taraftar olacaktır. İçeride taraftarıyla başka oynayan Trabzonspor için bu periyotta üst üste 2 iç saha maçı bulunmaz nimet.

Başkan Ahmet Ağaoğlu ile sadece başkanlığı dönemini kapsamayan, yıllara dayanan bir tanışıklığımız var. Doğal olarak bazı tepkilerini öngörmek, izleyeceği politikaları hesaba katmak, yeni tanıyanlara (!) oranla daha kolay ve daha az sürpriz içerikli. Bir kere golf sporunu yıllar içinde Türkiye’de taşıdığı nokta, çalışma şekilleri, işbirlikleri, ‘yönetici’ kimliği bile aslına bakılırsa birçok Trabzonspor icraatını açıklıyor. Evet, golfü bir noktaya taşımakla Trabzonspor’a başkanlık yapmanın ne alakası var, diyenleri duyar gibiyim. Ancak öyle değil aslında. Bir kere durumun anjiyosunu çekme, planlama, harekat, kriz yönetimi, organizasyon... Bunların tümü aslında olmazsa olmaz şartlar. Trabzonspor’da işin içine bir kentin ve dünya üzerindeki mensuplarının tamamı da giriyor, Bordo-Mavili renkler siyaset üstü bir konum alıyor ama ‘yönetim’ noktasındaki artılarınızla bu durumları avantaja çevirmeniz elinizde.

Eleştiriler hazır kıta!

Ve dinamiklerini iyi yöneten bir başkan Ünal Karaman’ı Trabzonspor tarihine teknik direktör olarak geçirebilir, Sosa gibi mesafeli bir yabancıdan Trabzonlu genç verimi alabilir, eski-yeni demeden yöneticileri hedeflerinize kanalize edebilir, lafta değil gerçek manada öze dönüşlerle verimli toprakları işleyebilir. Bunlar sadece zirve ortaklığı için edilmiş laflar değil. Başkan da kesinlikle taht ortaklığını daha 9. haftada diline dolayacak değildir. Çünkü başkan ‘liderlik’ ve ‘şampiyonluk’ süslü cümleleri 2-3 sonuçla (Tüm pozitif verilere rağmen) sık kullanmaya başlarsa o zaman 2-3 sonuçla Ünal Karaman’ı kovalım diyenlere de, Sturridge nerden çıktı, Obi Mikel emekli, Yusuf gider miydi (!) şeklinde bayrak açanlara da hak vermek zorunda kalır. Ki bu başkanın son yapacağı şeylerden biridir diye düşünüyorum. Başkanın doğru yolda olduğu, muhalifi bol Trabzonspor camiasında bile herkesin ortak fikriyken şimdi aynı şekilde yürümeye devam etmek en makulu gibi duruyor.

Sosa transferden değerli

Başkan Ağaoğlu’nun en önemli başarılarından biri yönetimini sağlam tutması, iyi görev dağılımı yapması oldu. Daha önceki kadrolar hep dağılırken, ki bu sefer de olabilecekken, buna izin vermedi. Sağ kolu ile sol kolu, yani Ertuğrul Doğan ile Mehmet Yiğit Alp, başkanın gerçek manada yükünü alan isimler. Bu noktada Sosa’nın mukavele yenileme işini Alp’e havale etmek de çok mantıklı. Zira Arjantinli ile makul bir sözleşme yeni transferden daha kıymetli ve Alp bunu çok iyi biliyor.

Trabzonspor’un Antep karşısında favori olmasının çok somut sebepleri var. Sörloth, Sturridge, Abdulkadir ve Sosa’nın çıkışı ve Bordo-Mavili taraftarın form durumu! Buna bir de zirve hesabı eklenince Ünal Karaman ile öğrencileri fark yaratıyor.

Antep lige geç ısınmış, önde iyi basan, hataya zorlayan ve hızlı da çıkabilen bir ekip. Tüm bunlar, Trabzonspor’un savunma zaaflarını düşününce Bordo- Mavililer’i zorlayabilecek faktörler. Ancak oyunu rakibinin değil, kendi artılarına göre şekillendirmeyi özellikle sahasında iyi beceren Bordo- Mavililer’in avantajları da skoru lehine çevirebilecek olan isimlerin form durumu.

Taraftar etkisi önemli

Bu noktada Trabzon’daki çıkışını milli takımda da sürdüren ve golle dönen Sörloth, ilk 11’de başlamasa bile hatırı sayılır bir süre almasına kesin gözüyle baktığımız Sturridge, düzelen Abdulkadir Parmak, Nwakaeme ve tabi ki Sosa’nın varlığı, Bordo-Mavililer’in fark yaratmasını sağlayacaktır.

Topu ne kadar çok rakip sahada tutabilirse Ünal Karaman ve ekibinin işi o kadar kolay çözeceğine inanıyorum. Maçın gidişatında taraftar desteği de çok önemli elbette.

En az skorlar kadar takımının oyunundan da memnun olan Trabzonspor taraftarı, işler vasat gitse bile eski dönemlerdeki gibi stres unsuru olmaktan çıktı, enerji kaynağı durumuna dönüştü. Taraftarın formu da sahadaki oyuncuların formu kadar kıymetli.

Ön plana kim çıkar?

Antep’in oyun tarzı düşünüldüğünde yine Uğurcan’a iş düşebileceğini öngörmek pek zor değil. Fırtına’nın öndeki en büyük silahı ise Rize’de arkasına aldığı rüzgarı, Norveç’te de sürdüren Sötloth’un işi bir an önce bitirecek etkinlikleri.

Bu istatistiğe dikkat

Trabzonspor bu sezon iç sahada yine başarılı bir grafik çiziyor. Daha önce oynadığı 3 maçın 2’sini kazanıp 1’inde berabere kalan Fırtına, 8 gol atarken, kendi kalesinde ise 4 gol gördü. Bordo-Mavililer, son iç saha mücadelesinde ise Beşiktaş’ı 4-1 mağlup etti.

Kısa mesaj

Trabzonspor eğer bir seri yakalayacaksa bunun için üzerine gelecek bir Gaziantepspor mücadelesinden daha iyisi bulunmaz diye düşünüyorum.

Trabzonspor konusunda taraflı-tarafsız herkes hemfikir; saha içinde ve dışında her şey iyi gidiyor. Taraftar aradığı heyecanı buldu, futbolcu topluluğu mutlu, yönetim ile teknik heyet umutlu. Ancak bunlar 1 günde olmadı, 1.5 yıla yayılan bir süreç var ortada. Başkanın da dediği gibi eğer her şey 1.5 yıl öncesinin çok önündeyse tesadüf olmasına imkan yok. Gelin satır başlarıyla o 1.5 yıla bir bakalım.

Karaman tercihi...

Başkan Ahmet Ağaoğlu ve ekibi çok zor bir zamanda ateşten gömlek giydi, net. Kamuoyuna da yansıyan haliyle net şekilde biliyoruz ki, ilk dönem sadece ödemelere konsantre olmakla, fazla sportif adım atmadanatamadan geçti. Ancak bu döneme rastlayan Ünal Karaman hamlesi gerçekten kıymetliydi. Çok tartışıldı, önyargılar ve yakıştırmayanlar vardı. Evet, teknik adam eleştirilir ama daha sahaya bile çıkmadan hissetti Karaman bu yükü omuzlarında. Başkan ve ekibi ise toz kondurmadı, kale gibi arkasında durdu.

Romantizme bir son

Özkaynaklara dönüş söylemleri bu süreçte ilk kez romantik cümlelerin içinden çıktı, sahada can buldu. Yusuf Yazıcı ve Abdülkadir Ömür’ü Uğurcan, Hüseyin, Abdulkadir Parmak izledi, hepsinden de verim alındı. Bu noktada oyuncuların potansiyeli kadar hem yönetimin hem de teknik heyetin ortak dirayetinden söz etmezsek olmaz. Bugün de süren politikanın bir başkan ve yönetim stratejisinden çıkıp artık Trabzonspor için bir kulüp stratejisi olması gerektiği de gün gibi ortada, başarıyla sabit.

Yönetim birlikteliği

Daha önceki oluşumlarda şu ya da bu sebeplerden-beklentilerden ötürü yönetimler hep dağılmış, sonunda da başkanlar yalnız adam durumunda kalma gerçeği ile karşılaşmıştı. Bu elbette ki, başkanların üretim potansiyelini, enerjisini, en önemlisi de şevkini düşüren bir durum. Yeni dönemde ise 1.5 yılda büyük bir kaosa şahit olmadık. Başkanın 2 yakın mesai arkadaşı Ertuğrul Doğan ve Mehmet Yiğit Alp, gelecek için düşünseler bile şu an için birinci adamlık ‘savaşı’ vermiyor, Trabzonspor’u özne olarak görüyorlar, TS Club yöneticisi işini, futbol şubesi görevini yapıyor. Bu da sponsorluk, kısa vadeli krizlere çözüm ve dışarıya verilen görüntü için değerli.

Sosa ile verilen mesaj

Muharrem Usta döneminde transfer edilen Sosa’nın parası hep performansından çok konuşuldu. Parayı alanın da verenin de şikayetçi olduğu bir durumdu. Yeni dönemde bir karar verilmesi lazımdı. Ya zararına satılacaktı ya da kazanmak için formül üretilecekti. Öncelikle Sosa’nın önüne bir yol haritası sunuldu. Yeni dönemin içerdikleriyle alakalı. Ardından kaptanlık, yani sorumluluk verildi. İkisinin de arkasında durulmasıyla birlikte Arjantinli yeniden doğdu. Onun özelindeki bu kazanım tüm takım için de bir örnek oldu, mesaj oldu.

Parayı düşünmüyorlar!

Trabzonspor’da yine en azından şu an itibariyle futbolcular parayı düşünmüyor. Çünkü Eylül maaşları Ekim’de yatıyor. Elbette olsa her kulüp yapmak ister diyeceksiniz ama bazı durumları öncelemek de yönetim stratejisidir. Yönetim oyuncunun kafasını hesabına takmadan oynamasını, hocanın da rahat rahat hesap sorabilmesini sağlıyor. Sürdürülebilirse en önemli kozlardan biri olur bu ekonomik şartlar içinde.

Camia mesajı alıyor

Yine son rakamlar üzerinden söylüyorum ki, tarihin en yüksek loca, kombine, forma satış rakamlarına ulaşılmak üzere. Bu hava en son Sadri Başkan zamanında yakalanmıştı. Takım kötü sonuçlar aldığında bile taraftar kişilerden bağımsız olarak Trabzonspor üzerinde birleşiyor. Yani ortaya konan hedeflere bir inanmışlık, ikna olmuşluk durumu var.

Sürmezse hepsi çöp olur

Yönetim uyumundan altyapı hamlesine kadar... Eğer başarıyı, sinerjiyi ortaya çıkaran bu sebepler teker teker ortadan kalkar ise Başkan Ahmet Ağaoğlu ve ekibinin tüm yaptıkları mazide kocaman bir ‘eski’ olarak yerini alır. O nedenle her geçen gün daha fazla titizlenmek, üretmek ve iyiye gitmek koltuk sahiplerinin olmazsa olmazıdır. Hiç kimse belki oturabileceği en iyi koltukta görmüyordur kendini ama bu yapının eline bir örnek olma, efsaneyi uyandırma şansı geçmiştir biline.

Bordo-Mavililer’in rakibi Rize sezon başının uzağında. Trabzon ise tekrar futbol özgüvenini yakalamış durumda, orta sahası çok formda. Milli ara öncesinde gidilebilecek en iyi deplasmanlardan biri olan Rize’de Fırtına’nın sorun yaşayacağını sanmıyorum.

Çaykur Rizespor, sezona Gençler ve Sivas galibiyetiyle başlayınca, “Muriç’i aramayacaklar galiba” fikri oluşmuştu. Ancak sonrasında itiraflarla açık şekilde ortaya çıkan Muriçsizlik (!), Karadeniz ekibinin belini büktü, gol ve puan yolları tıkandı, alternatifler ortadan kalktı. Hal böyle olunca Trabzonspor için milli ara öncesinde komşu şehre deplasmana gitmek, en makul (!) dış saha kapışmalarından biri haline geldi.

Eksiklere rağmen...

Bunu sadece iki tarafı tartıya koyup direkt ölçüm yaparak söylemiyorum üstelik. Kadrosundaki sıkıntıları sürse de futbol özgüvenini geri kazanan, oyun ve sonuç olarak toparlanma sürecine giren Trabzonspor, bu an itibariyle 90 dakikanın açık favorisi.

Beşiktaş ve Basel maçlarını düşünürsek Rize belki de en son böyle bir Fırtına ile karşılaşmak isterdi. Çünkü savunması bir ölçü de olsa toparlanan Bordo-Mavililer’in orta alanı ise Abdulkadir-Mikel- Sosa ile efsaneleşme yolunda işlere imza atıyor. Üstelik bu ekibe henüz tam anlamıyla Sturridge, Nwakaeme ve Sörloth’un uyum sağladığını da söyleyemeyiz.

Her şeye rağmen milli araya 3 puanla girmek rakibin adı ve konumu ne olursa olsun kıymetli. Ünal Karaman da, öğrencileri de bunu en az bizler kadar iyi biliyordur.

Ön plana kim çıkar?

Evet, son kahraman Sosa... Buna hem genel performansı hem de skorları şahit. Ancak Arjantinli’yi rahat oynatan, verimini artıran isimlerin başında da hiç kuşku yok ki Abdulkadir Parmak geliyor. Onun iyi ya da vasat olması Sosa’nın performansına yüzde 20 etki ediyor. Birlikte yükselişin kıymetli bir parçası olarak bugün yine Abdulkadir’in yapacakları Sosa’ya ve doğal olarak da sonuca direkt etki edecektir.

Bu istatistiğe dikkat!

Rizespor bu sezon Süper Lig’de en az gol atan üç takımdan biri (5; Ankaragücü ve Denizlispor ile birlikte). Trabzonspor ise Alanyaspor’un (13) ardından en fazla gol bulan dört takımdan biri (11).

Kısa mesaj

Yoğun maç fikstürünün son karşılaşmasında Rize ile oynayacak Trabzonspor’un, kazanarak milli araya girmesi çok önemli.

Trabzonspor üst üste potansiyelinin altında sonuçlar aldı. Haliyle Ünal hoca da en çok tartışılan kişi oldu. 3 hafta öncenin kahramanının bir anda bu duruma gelmesi malesef bizim futbol genetiğimizin bir ürünü. Doğru yere konumlandırma sıkıntısı çekiyoruz. o nedenle bu akşam önce Ünal hocanın iyi konsantre olması lazım. Çıkaracağı 11’den, yapacağı değişikliklere kadar her adımı belirleyici olacak. O nedenle panik atak bir kulübe olmamalı Beşiktaş karşısında.

Taraftarda sınav verecek

Takım ise gerisini en azından bu Beşiktaş karşısında çözebilecek güce sahip. Sadece stoper bölgesiyle taraftarını endişeye sevk eden Bordo- Mavililer, erken bir gol bulursa tribünü de geçmiş maçları düşünmekten alır sahaya konsantre eder. Tribün demişken... Trabzonspor taraftarının da bugün bir sınav vereceğini unutmamak lazım. Tıpkı Ünal hoca gibi onlar da geride kalan haftaları değil bu maçı düşünerek stratejik davranırsa takımları için avantaj haline gelirler.

Sturridge’in zamanı var

Herkesin bir anda Premier Lig performansı beklediği Sturridge durumu var birde. İngiliz futbolcu tartışılmaz. Ancak biraz daha zamanı ihtiyacı olduğu kesin. Yine de varlığı bile sonuca etki edecek türden bir isim. Tüm bunları alt alta koyduğumuzda Trabzonspor her şeye rağmen favori duruyor.

Kilit adam Sosa

Maçın kilit ismine gelecek olursak, Uğurcan zaten her maçın doğal adamı! Ancak bu kez sadece onun yapacakları kazanmaya yetmez. Sosa oyunda olduğunda ön tarafın kapasitesi ortaya çıkıyor. O nedenle Arjantinli yıldız kilit oyuncu olur.