Arama

Popüler aramalar

‘’Düşündüğümden kolay oldu‘’

Bir takımda Osimhen varsa hangi kadroyla çıkarsan çık maça 1-0 önde başlarsın. Okan Buruk lig şampiyonluğunu haklı olarak daha önemsiyor ve bu nedenle Konya’da sahaya farklı 11 sürdü. Deyim yerindeyse hibrit bir Galatasaray diyebiliriz. Aslında Konyaspor ligde 40 puanı yakalamış oldukça rahatlamış ve kupa finaline göz dikmiş durumdaydı. Ancak Galatasaray Konya’da maça etkili ve kendinden emin başladı ve erken bir Osimhen golüyle de işini kolaylaştırdı.

Nijeryalı o kadar yüksek enerji ile oynuyor ki takımdaki arkadaşlarının da motivasyonunu yükseltiyor. Dün gece bunu çok net gördük ve Lemina geldikten sonra performansı yükselen Torriera, skorer bir oyuncu haline geldi. Üst üste gelen gollerle oyun disiplinini kaybeden Konyaspor karşısında Okan Buruk kulübedeki diğer isimleri de sahaya sürdü.

Gözdağı verdiler

Açıkçası deplasmanda oynanan ve statü gereği tek maçlık düelloyu yıpranmadan geçeceğini tahmin etmiyordum. Çünkü Konyaspor ligde iç sahada zorlu maçları kazanmayı başaran bir ekip olarak rakibine kolay teslim olmaz diye düşündüm. Sezonu iki kupayla kapatmayı hedefleyen Galatasaray finale kalarak kupanın kulpundan tuttu. Okan Buruk Fenerbahçe’yi eledikten sonra yakaladığı havayı tempoyu bu maçta da sürdürürken oynattığı futbolla ezeli rakibine de gözdağı verdi…

Galatasaray’ı sezon içinde en çok güçsüz bir kulübesi var diye eleştiriyorduk, ligin bu döneminde artık hamle açısından eli güçlü bir Okan Buruk olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz… Deplasmanda alınan farklı Konyaspor galibiyeti bize bu görüşümüzü rahatlıkla söyletti…

23 Nisan 2025, Çarşamba 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Oyun hayal kırıklığı‘’

Adana’nın sıcağı mı etkiledi bilmem ama Trabzonspor için ‘farklı kazanır’ denilen maçta Karadeniz ekibi bir türlü oyuna giremedi ve tek golle 3 puanı alabildi. Bordo-Mavililer adına bu durumun sebepleri arasında, hafta içinde oynayacağı kupa yarı finalini söyleyebiliriz. Fatih Tekke de böyle düşündüğü için sahaya farklı bir 11 sürmüştü bana göre. Ama dün gördük ki kimse verilen şansı kullanmakta o kadar hevesli değildi. Sanki bir hazırlık maçı oynuyormuşcasına düşük tempolu ve ‘nasıl olsa bir gol atar kazanırız’ hissi verdiler bize. İlk yarı biterken kornerden gelen topta Banza’nın attığı golü yeterli buldu Bordo-Mavili oyuncular. Şuna katılıyorum; küme düşmüş bir rakibe karşı konsantre olmak zaman zaman zor olur ama rakip size karşı motiveyse buna bir reaksiyon göstermek lazım. Ben özellikle bu reaksiyonu zayıf buldum ve daha etkili daha baskılı daha çok gol pozisyonu içinde olan bir Trabzonspor beklerdim. Sanırım ekran başında ve tribündeki Trabzonspor taraftarı maç bitiminde hoşnut değildir.

Alkışlar Adana Demir'e

Açıkçası Fatih Tekke’nin Rizespor karşısındaki 11’i genç hocanın asıl kadrosu diyebiliriz... Önümüzdeki sezon bu kulüpte devam etmek isteyen isimler için böyle maçlar fırsattır ama bu fırsatın farkında olmayan oyuncular vardı. Adana Demirspor’a gelince; geçen hafta Eyüpspor’a farklı kaybederken oyun olarak da lige havlu atmışlardı. Dün Adana’da evlerinde bir anlamda temsil ettikleri formanın hakkını vermek için saygı değer bir performans gösterdiler. En azından mücadeleleriyle oyuna ortak olmayı başardılar ama güçleri bu kadardı söylenecek bir söz yok…

20 Nisan 2025, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Maceraya gerek yok‘’

Ramspark’ta tek kale oynanan bir ilk yarı izledik. Morais geldiği günden beri Bodrumspor’da çok övgü aldı ama dün gece bu oyun anlayışıyla sınıfta kaldı. Bu taktiği Türk bir teknik direktör uygulatsa yerden yere vururuz ama Portekizli teknik adam elinde ofansif oyuncuları kulübede tutup 10 kişi ile yarı sahayı geçmeden savunma oynatması adeta duvar örüp bir mucize yaratmayı denedi.

Oysa ilk yarıdaki mucize Galatasaray’ın 1-0 önde soyunma odasına gitmesiydi. Direkten dönen toplar sayısız fırsat ve Toriera’nın kafa golü ile gelen tek gol. Ne yaparsan yap hiç hücum yapmadan sadece topyekün savunma ile maç bitmez… İkinci yarıda Morais belli bir süre oyunu savunma ile götürüp son hamle ofansif isimleri sahaya sürüp gol aramaktı. Ancak Galatasaray hücum pres ile yine etkili ataklar geliştirirken tek yapamadığı goldü.

Kolay değildi..

Açıkçası kapalı savunmaları açmak için öne geçmek önemlidir ama gol yemesine rağmen aynı oyun anlayışından vazgeçmeyen Bodrumspor karşısında ister istemez gol üretmek kolay değildi… Normal şartlarda bu kadar pozisyona girilen bir maç tarihi farkla bitmesi gerekirdi. Kaleci Souza’nın hem iyi performansı hem de şansı bu olası farkı önledi. O nedenle dün gece Galatasaray futbol adına ne varsa sahaya koydu diğer taraftan Bodrumspor futbol adına hiç bi şey koymadan maçı bitirdi.

Yine söylüyorum Türkiye’de yabancı Hova hayranı olan bir kesim var sanırım dün geceki Bodrumspor’un oyunun gördükten sonra utanırlar. Galatasaray’da şunu gördük ki artık bu oyun şablonu şampiyonluk serisi için yeterli gözüküyor maceraya gerek yok. Gecenin yıldızı Toriera ve diğer bir yıldızda geldiği günden beri sol bekteki performansıyla Eren bana göre…

19 Nisan 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’En zor 90 dakika en kolayı oldu‘’

Samsun deplasmanı Galatasaray’ın şampiyonluk yarışında en zorlu virajlarından birisiydi. Bütün fikstür yorumlarında Sarı-Kırmızılılar’ın puan kaybetmesi, takılması muhtemel bir karşılaşma olarak gösteriliyordu. Aslında bütün bu değerlendirmeler gerçekten içi dolu görüşlerde. Çünkü içerde oynayan Samsunspor’un puan cetvelinde 3. sırada ve Avrupa kupalarını hedeflemesi doğal olarak ev sahibi için motivasyondu.

Ancak ilk yarıya baktığımızda Galatasaray Yunus’un golüyle soyunma odasına giderken rakibine tek şut, tek pozisyon vermedi. Aslında böyle maçlarda sabır ve sakinlik anahtardır, özellikle Samsunspor’un tamamen rakibi karşılamak, alan vermemek ama Galatasaray savunmasına hiç baskı yapamaması konuk ekibi çok rahatlattı. Açıkçası ilk yarı temposu düşük, beklentinin altında bir maç izledik. İkinci yarının hemen başında gelen Osimhen golüyle neredeyse maç bitti. Çünkü Samsunspor reaksiyon gösterir derken ilk yarıdan farksız bir ev sahibi gördük.

Samsunspor tek bir organize atak yapmadan, şut çekmeden evinde bu kadar etkisiz bir maç oynamamıştır bu sezon herhalde. Zor geçmesi bekleniyordu Galatasaray adına haftalardır en zor geçmesi beklenen 90 dakika belki de en kolay 90 dakikalardan biri olarak geçti.

Bir satır da Eren Elmalı’ya ayıralım. Gerçekten devre arası nokta transfer oldu müthiş oynuyor. Dün gece şunu gördük, Galatasaray iyi bir 11’e sahip ama kulübedeki isimlerin hâlâ forma savaşında sahadakileri kesmesi zor gözüküyor. Kupadaki Fenerbahçe morali ve dinlenmiş olarak Samsun’a gelen Galatasaray fazla yıpranmadan rahat bir galibiyetle İstanbul’a dönüyor. Samsunspor puan cetvelindeki yeriyle ters orantılı bir performansla oynadı, sanırım bunun başlıca sebebi kadro darlığı ve sezon yorgunluğu gibi geldi bana.

12 Nisan 2025, Cumartesi 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Acemi bir hatayla...‘’

Geçen sezonun Ziraat Türkiye Kupası şampiyonu Beşiktaş, yarı finale çıkma mücadelesinde Süper Lig’in zorlu ekiplerinden Göztepe ile karşılaştı. Siyah-Beyazlılar, derbi galibiyetinin moraliyle çıktıkları bu maçta, ilk yarıda rakiplerini adeta sahadan sildiler. Beşiktaş, müthiş ofansif organizasyonlarla o kadar etkiliydi ki Göztepe uzun bir süre rakip kalede tehlike yaratamadı bile. Sahanın en etkili ve istekli oyuncularından olan Muçi, ısrarla gol denemelerine devam etti ve sonunda bu çabasının karşılığını alarak Beşiktaş’ı 1-0 öne geçirdi. Ancak her şey ev sahibinin lehine giderken, Tayyip Talha’nın acemice gördüğü kırmızı kart, Beşiktaş adına bir kırılma noktası oldu. Göztepe’nin yıldızı Romulo, barajdaki hatayı affetmedi ve skoru 1-1’e taşıdı. Aslında ilk yarının karşılığı olan bir skor değildi ama futbol böyle bir oyun ve Göztepe, neredeyse hiç bir şey üretmeden soyunma odasına beraberlikle gitti. İkinci yarıda, bir kişi eksik oynayan Beşiktaş’ta taraftar, 12. adam olarak devreye girdi ve takımı olağanüstü bir şekilde destekleyerek bu açığı kapatmaya çalıştı. Ancak Göztepe gibi fiziksel gücü ve atletizmi yüksek bir takıma karşı eksik oynamak hiç de kolay değildi. Nitekim ilk yarıda rakibini ezip geçen Beşiktaş, ikinci yarı daha mahkum bir oyun sergiledi ve kontrataklarla gol aramaya çalıştı.

Zaaflardan yararlandı

Aslında Beşiktaş, ilk yarıda skoru yükseltip yarı finali garantiye alabilirdi ama son vuruşlardaki etkisizliği sadece bir gol getirdi ve sonrası malum oldu. Siyah-Beyazlılar için güzel başlayan gece, kötü bir şekilde sonlandı. Solskjaer’ın yaptığı hamleler doğru olsa da yeterli olmadı ve Beşiktaş, bu sezonki tek hedefi olan Türkiye Kupası’na veda etti. Göztepe ise oyun disiplininden kopmadan, Beşiktaş’ın zaaflarından faydalandı.

04 Nisan 2025, Cuma 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Okan Buruk’un planı kazandı‘’

Kadıköy’de dün gece, ilk yarıda bir Galatasaray fırtınası izledik. Fenerbahçe’yi adeta sürklase eden Sarı-Kırmızılılar, sayısız pozisyon bulmalarına rağmen rakip filelere sadece iki gol sığdırabildiler. Rams Park’ta, evinde korner dahi atamayan Galatasaray, sadece ilk yarıda yedi korner kullandı. Okan Buruk, sanırım devre arası transferlerini takıma monte etmek isterken, takımı gerçek oyunundan uzaklaştırdı. Dün, yeni transferlerden Eren ve Lemina ilk 11’deydi. Şunu gördük: Takım fabrika ayarlarına dönmüştü. İşin ilginç yanı, Fenerbahçe’nin bu kadar silik ve yetersiz görünmesiydi; düşündürücüydü. Son anda, ilginç bir yarı otomatik sistemle gelen gol kararı ve 2-1’lik sonuç, bu oyuna göre Fenerbahçe için muhteşemdi ve de maça tutunmalarını sağladı. İkinci yarıda oyunda dengeyi kuran bir Fenerbahçe ve skoru korumaya çalışan bir Galatasaray izledik. Konuk ekip savunma ağırlıklı gözükse de çok önemli gol pozisyonları buldu ancak direk ve kaleci İrfan Can’ı geçemediler. Teknik adamların hamleleri doğru hamlelerdi. Tabii ki Galatasaray adına, Lemina’nın sakatlanıp çıkması orta alanda bir zafiyet yarattı. Ancak dün gece, Fenerbahçe orta sahası sadece mücadele ederek oyuna ağırlık koymaya çalıştı ama böyle bir maçta bu yetmezdi.

Hocaya sitem...

Mourinho, bana göre Tadic’i oyuna geç soktu, hatta İrfan Can Kahveci de bu maçta olmalıydı. Sanırım Mourinho, derbi kazanamayan bir teknik adam olarak duygularıyla hareket edip oyunu doğru göremedi ve müdahalelerinde geç kaldı. Son dakikalarda kulübelerin saha içine müdahale etmesi ve yaşanan olaylar geceye gölge düşürdü. Sonrasında gelen kırmızı kartlar zaten gerilimin göstergesiydi. Özetle, bu maçın anahtarı sahada sakin kalmak ve oyun planını uygulamaktı. Sonuçtan bağımsız olarak, dün gece Okan Buruk’un planı daha iyi işledi. Hatta Sarı-Kırmızılı taraftarlar Okan hocaya sitem etmiş olabilirler: “Madem bu takım böyle bir futbol oynayabiliyordu, neden oynatmadın? Neden gereksiz kadro ısrarları yaptın?” diye...

03 Nisan 2025, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Buruk göremedi‘’

Zirveyi çok yakından ilgilendiren maç, hafta içi yaşanan hakem atamasıyla maç öncesinde iyice gerilmişti. Böyle bir iklimde başlayan karşılaşmada iki takımın da önceliği, bana göre, kaybetmemekti. Maça baskılı başlayan Beşiktaş, özellikle Galatasaray’ın Frankowski’nin bulunduğu sağ savunmasını adeta koridora çevirdi. Sarı- Kırmızılılar bu bölgeden hem gol yedi hem de kırmızı kart görerek 10 kişi kaldı. İlk yarı futbol adına çok doyurucu bir maç izlemedik. Sadece Beşiktaş’ın daha üstün gözüktüğü bir mücadele ve bireysel çabayla gelen iki gol, ilk yarının özetiydi. İkinci yarıda ise iki teknik adamın yapacağı hamleler çok önemliydi. Özellikle Galatasaray, her ne kadar sahada 10 kişi gibi oynuyor gözükse de, Sara ve Yunus’un etkisizliğini eklerseniz, aslında 8 oyuncu ile mücadele ettiğini söyleyebiliriz. İşte Okan Buruk, 2. golü yiyene kadar bu zaafı göremedi. Oysa sürpriz bir golle beraberliği yakalamışken, daha ısıran, daha koşan ve temaslı oynayan isimleri kulübeden sahaya sürebilirdi. Ancak çok geç kaldı. Tamam, derbilerin havası farklıdır, ancak kötü günler geçiren Beşiktaş karşısında böyle bir oyun planıyla deplasmanda puan almak şansa kalırdı bence…

Kartlar yeniden dağılır

Beşiktaş taraftarına bir anlamda özür maçıydı ve çifte bayram yaşatmak için motivasyonu daha yüksekti. Kazanmayı hak eden taraftı. Norveçli hoca dün geceki yönetimiyle ve hamleleriyle güven oyu alırken, rakibinin de yenilgisizlik ünvanına son verdi. Maçın hakeminin, bana göre en büyük hatası, oyunun son bölümünde Emirhan’ın ceza alanı içinde Sanchez’e yaptığı penaltılık faulü görmezden gelmesiydi. Özetle, zirvede bu maçtan sonra şampiyonluk yolunda kartlar yeniden dağılacak gibi görünüyor.

30 Mart 2025, Pazar 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’Unutulmaz gece‘’

Budapeşte’ye avantajlı bir skorla gelmişti A Milli Takımımız. Açıkçası Macarlar gözümüzde çok büyütülecek bir takım değildi, bunu biliyorduk. Asıl sıkıntı bizdeydi; hani sağımız solumuz belli olmaz ya... Bu yüzden maç öncesinde kafamızda az da olsa bazı soru işaretleri vardı. Nitekim, ilk yarının büyük bölümünü hücum yapmadan, sadece savunma yaparak geçirdik. İlk şutumuz 35. dakikada Arda ile geldi. Rakibin de çok etkili olduğunu söyleyemeyiz ama bize o dakikaya kadar oynanan futbolun yetmeyeceğini, ofansif anlamda bir şeyler yapmamız gerektiğini hissettirdi. Gerçekten hücumda biraz kıpırdadık. Önce penaltıdan Hakan ile, ardından Arda’nın şık plasesiyle gelen iki gol, “işte bu” dedirtti. 2-0’dan sonra Macar takımı, ilk yarı bitene kadar gardı düşmüş bir boksör gibiydi. Savunma anlamında dağıldılar ve biz de soyunma odasına müthiş bir skorla gittik. Gecenin en büyük sıkıntısı ise maçı tek kameradan izlemekti. Yayıncı kuruluşun bu sorunu çözmesini ve bize daha kaliteli bir yayın sunmasını beklerdik. Çünkü birçok pozisyonda yorum yapmak, mevcut görüntülerle neredeyse imkânsızdı. İkinci yarıda skorun rahatlığıyla birlikte gerçek kalitemizi sahaya fazlasıyla yansıttık. Orta sahadaki teknik oyunculara savunmadan gelen ayağa paslarla etkili hücumlar yaptık ve Macarlara istedikleri momentumu hiç vermedik. Özellikle savunmadaki geri dörtlü, rakip forvetlere adeta nefes aldırmadı. Hatta gol sayısını daha da artırabilirdik.

Geldiğinden beri en iyisi

Montella göreve geldiğinden bu yana hem skor hem de oyun olarak en iyi maçlarımızdan birini oynadık. Avrupa Şampiyonası süreciyle birlikte iyice kenetlenen A Milli Takım, artık gerçek anlamda bir “takım” olma yolunda önemli bir mesafe katetti. Özetle; Montella, Karadağ’da kaybettiğimiz A Ligi şansını Budapeşte’de geri alarak yüzümüzü güldürdü. Bu iki maç bize şunu gösterdi: Milli takıma yeni katılan isimlerle birlikte artık güçlü bir oyuncu havuzumuz ve güçlü bir kulübemiz var.

24 Mart 2025, Pazartesi 06:59
YAZININ DEVAMI