İlk set 8-10 Fenerbahçe'nin üstünlüğüyle sürerken Galatasaray taraftarlarının küfürlü tezahüratları nedeniyle maçın baş hakemi Erdal Akıncı, sarı kırmızılıların takım kaptanı Lo Bianco'yu 2 kez uyardı ancak tribün sakinleşmeyince hakemler soyunma odasına giderek maçı durdurdu.

Galatasaray Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Cibara, Emniyet Müdürü Erkan Adalar'ın eşliğinde yaklaşık yarım saat boyunca taraftarları sakinleştirmek için çaba harcadı. Kurallara göre "maçın devam kararı alındığında tek küfürlü tezahürat bile devam etse maç tatil edilecekti ve Galatasaray maçı oynamadan hükmen mağlup sayılacaktı"... Galatasaray'ın yıldız oyuncusu Neriman Özsoy da ortamı sakinleştirmek için çaba harcadı. Tribünler yatıştı ve hakem maçı kaldığı yerden devam ettirdi ta ki Fenerbahçe'nin 0-2'lık üstünlüğü devam ederken ve son sette sayılar 13-23 Sarı-Lacivertliler'in lehine giderken... Tekrar küfürler ve karar "MAÇ TATİL EDİLDİ"... Son kararı Türkiye Voleybol Federasyonu Yönetimi verecek. Ancak olaydan dolayı yönetmelikte geçen cezalar Galatasaray'ın canını sıkacak gibi gözüküyor. Maçın önüne geçen böyle olayların yaşanması maalesef utanç verici. Hangi takım taraftarı olursa olsun voleybol sahasının nezih havasını bozan grupların, maç seyretmekten ve takımlarını desteklemekten öteye giden tutumları; sporun, fair-play'in önüne geçiyor. Maç başlamadan önce biber gazlarının dışarıda solunması ayrıntısını da unutmayalım.

Maç ile ilgili ise; Galatasaray manşette yaşadığı sıkıntılar nedeniyle oyun kuramadı, Fenerbahçe'nin özellikle Aneta, Kim ve Garay ile hücumlarına ne file üstünde ne de defansta çare bulamadı. Daha derli toplu oynayan Sarı-Lacivertliler geçen yıl Galatasaray karşısında aldıkları 3 maçtaki mağlubiyetlerin rövanşının ilkinden mutlu ayrıldı.. Henüz maç resmi olarak bitmedi ama çıkacak kararın bundan farklı olmasını da pek beklemiyoruz.

Ve lütfen; salona maç seyretmeye, takımlarınızı desteklemeye gelin... Küfür, kıyamet, olay istemiyoruz artık sahalarda... Bu bilince ulaşabildiğimiz anları görebilecek miyiz acaba, bu da kafamdaki koskoca
soru işareti...!!!

Bu kupada ilk önce Kıbrıs temsilcisi Famagusta’yı her iki maçta da deviren Sarı-Lacivertliler, ikinci turda Polonya’dan Warszawska’yı tıpkı ilk maçta olduğu yine mağlup ederek 16’lı finallere adını yazdırdı.

İlk sette servisler iki takımı ayıran en önemli faktör olarak göze çarptı. Fenerbahçe’nin, Şampiyonlar Ligi final four'unda en iyi servis atan Brezilyalı yıldızı Fonteles başta olmak üzere, diğer yabancı oyuncuları Ivan ve Marshall’ın da sert servisleri Polonya temsilcisinin oyun kurgusunu darmadağın etti. Alınan iyi manşetlerde pasör Aslan’ın topu çok iyi dağıtması ve ortadan çabuk hücumlarda Kemal ve İbrahim ’in aldığı sayılarda takımı büyük ölçüde rahatlattı.
Ancak 2. set Sarı-Lacivertliler'in istediği gibi gitmedi. Fenerbahçe’ye sadece tur için sadece 2 set yeterken, Polonya temsilcisi son şansı olan seti başından sonuna kadar domine etmeyi başardı. 8 servis hatası yapan Sarı Lacivertliler, savunmada da etkili olan rakiplerine karşı son sayıya kadar dirense de 31-33 ile boyun eğdi ve durum 1-1 ’e taşındı. Libero Serkan’ın son sayılarda dublajdaki çabaları göz doldurdu.

3. sette aynı ritmi tutturamayan Polonya ekibi, Ivan Mıljkovic ve Fonteles'in etkili olduğu, bloklarda rakibine geçit vermediği bu seti 25-17 kazanarak Challenge Kupası'nda 16'lı finallere adını yazdırmayı başardı. Maçın geri kalan kısmında sadece prestij mücadelesi veren Sarı-Lacivertliler son sözü sözleyerek hem galibiyet serilerine devam etti hem de 16'lı finallerde Lokomotiv Kharkiv'in rakibi oldu. Ukrayna temsilcisi geçen yıl CEV Cup şampiyonu Halkbank'a yarı finalde elenmişti.

Takımın genel anlamda en büyük sıkıntısı servis karşılama, bu yüzden de topu oyuna sokmakta sıkıntı yaşanıyor. Kübalı smaçör Henry Bell de en çok bu yüzden yedek oyuncular arasındaydı. Hücumda etkili olsa da manşette de yaşadığı sorunlar takımı riske atacağından dolayı antrenör Reşat Arığ, Bell'i kullanmamayı tercih ediyor. Onun yerine Fırat ve takım kaptanı Sinan, libero Mehmet'e yardımcı oluyor. Ancak bu maçta manşette biraz daha istikrarlı bir portre çizdiler. Alınan iyi manşetler oyunun seyir zevkini de keyifli kıldı. Galatasaray'ın pasörü Abdalla oyun kurgusunda oldukça yaratıcı. Alışılagelen varyasyonlardan ise, daha farklı paslarla takımını yönlendirmeyi seven Abdalla, iyi manşet geldiği anlarda takım arkadaşlarını çok iyi yönlendiriyor. Orta oyunculara atılan çabuk paslar rakibi blokta zorlarken, defans kurgusunda da zorluyor. Sarı-Kırmızılar'ın sayı makinesi Salah da her zaman olduğu istikrarlı oyununu sergileyerek büyük katkı sağladı. İlk 2 sette rahat bir oyun ortaya koyan Galatasaray FXTCR, 3.sette ise istediği servisleri atamadı, rakibin 4 net bloğu vardı ve 21-20 öndeyken İzmir ekibi vites yükseltince 23-25 ile teslim oldu. Konak Belediye'de William Price en etkili isim olarak göze çarptı.

Son sete iyi başlayan taraf ise yine ev sahibiydi. 21-15'e kadar avantajlı bir şekilde giren Sarı-Kırmızılılar, set sonlarında yaşadığı sendroma yine geri dönünce, basit hatalar ve servis karşılamada üst üste hatalar yapınca Konak Belediyesi umutlandı. İzmir ekibi bu kez avantajını kullanamadı ve geri dönüşe imza atacakken kaçırdığı servisler pahalıya mal oldu ve son seti de 29-27 alan Galatasaray FXTCR maçı 3-1 kazanıp ligdeki 5. galibiyetini aldı.

Soğukkanlılığını yitirmeyen, servis karşılamada daha istikrarlı oyun sergileyerek pasör Selçuk ile topu dağıtan İBB, ilk maçta sarı kırmızılılara sadece 1 set vererek avantaj yakaladı. Takımına 26 sayı kazandıran Celitans, ev sahibinin skor yükünü üstlenirken; Antonovich, Holmes ve Coskovic büyük tabloyu tamamladı.

Aslan direnemedi

Sadece iyi servis attığı ikinci sette umutlanan Galatasaray ise istediği geri dönüşü gerçekleştiremedi. Açık manşetler hücum yerini belli edince, her iki köşeden tıkanan Sarı-Kırmızılılar, 25 sayıyla oynayan Ahmed Salah ile direnmeye çalıştı. Henry Bell'in beklenen performansı gösterememesi de smaç yollarını tıkadı. Hırslandıkça da daha çok hata yapan Galatasaray, ilk maçta rakibine boyun eğmiş oldu.

Sarı-Kırmızılılar ligde ve Şampiyonlar Ligi'nde karşılarındaki rakip kim olursa olsun genelde inişli çıkışlı bir tablo çizmişti bu zamana kadar. Hatalar zincirini kıramadığı ve zorlandığı çok maç oynadı. Deplasmanda Çanakkale Belediyesi'ne karşı ise; rakibin oyununu bozan iyi servisler, ona göre yerleşen bloklar, defansta hareketlilik ve ortadan oynanan çabuk toplar ligde 7. maçta 6. galibiyeti getirdi. Bunun yanı sıra takıma motivasyon kattı, inancı perçimlendi 8. haftada oynanacak Beşiktaş derbisi öncesinde. Montano ve Stefana 10'ar sayıyla maçın en skorerleri oldu. Bir orta oyuncunun, winner smaçör kadar sayı almasına az rastlanır ancak Stefana bu maçta ezberi bozan isimdi. Neriman ve Ezgi'de sahanın diğer yıldızlarıydı. Çanakkale ise bir kan değişimi yaşıyor. Antrenör değişti. Daha önce Galatasaray bayan ve erkek takımlarının antrenörlüğünü yapmış olan Dragan Nesic, Çanakkale Bld'nin başına geçti ve ilk maçında eski takımına karşı iyi oyun ve galibiyet aradı. Değişimlerin ardından takımların zamana ihtiyacı olur her zaman. Henüz ligde galibiyeti bulunmayan ev sahibi ekip, umut ederim bu yıl yeni tanıştığı 1. Lig'e erken veda etmek durumunda kalmaz. İki takımı da mücadele için kutlarken, asıl alkış tribünleri dolduran voleybolseverlere... Büyük kentlerde sahalarda mumla seyirci araken, takımları nasıl olursa olsun canı gönülden desteklemeye gelen herkes maçın tadı tuzu. Ayaklarına, yüreklerine sağlık.

Oyunun ritmini kendisi belirliyor, zaman zaman “Acaba, bu kez olacak mı?” diye heveslenen rakibini hayal kırıklığına uğratıyor. Doymuyor, sıkılmıyor, yılmıyor. Kazanma alışkanlığından vazgeçmiyor.

Maçın ilk setinde ev sahibine göre daha çok hatayla oynayan Ejderhalar, geriye düşse bile hemen çare üretebiliyor. Eczacıbaşı Vitra ise en önemli silahlarından Neslihan’ın rahatsızlığından dolayı ‘demir bilek’ ten yoksun çıktığı maçta, sıkıntı yaşıyor. Turuncu beyazlıların ligde liderliği kaptırdığı mücadelede takımın en etkili ismi takım kaptanı Esra Gümüş Kırıcı’ydı. Teknik özelliklerini çok iyi kullanabilen tecrübeli smaçör, hücum hattında net smaçlarının yanı sıra yaptırdığı blok outlarla sayılar kazandırdı. Servis karşılamada zorlanan ev sahibi ekip, ortadan Maja ve Büşra ’yı hücumda devreye sokamayınca ve bir diğer köşe oyuncusu Senna Usic’den de istediği verimi alamayınca, Vakıfbank karşısında galibiyet bu kez de hayal oluyor.

İkinci sette daha iyi servis karşılayan Vakıfbank, Fürst ve Bahar’dan etkili şekilde yararlanırken; pasör Naz’ın servis turunda yakaladığı 9 sayılık seri ile de daha rahat nefes alıyor. Oyun kuramayan Eczacıbaşı Vitra, Bahar’ın bloklarına takılıyor. Son sette ise Büşra’nın servis turunda umutlanan turuncu beyazlılar, devamına getiremediği maçı kaybediyor. Neslihan’ın yokluğunda tecrübe kazanan 16 yaşındaki Hande, ev sahibinin tek ve önemli kazancı oluyor.

Dünya Şampiyonu Vakıfbank’ın bu seriyi daha ne kadar sürdürebileceğini herkes merak ediyor ve gururla izliyor. Tarihin sayfalarında asla unutulmayacak bu başarının mimarları, ligde zorlu denebilecek maçları kazasız atlattı. 4 hafta ardımızda kalırken, oturduğu liderlik koltuğunu kimseye kaptıracak gibi durmuyor.

Devler Ligi ilk maçında İtalya’da Conegliano’ya 3-2 yenilen Galatasaray Daikin Bayan Voleybol Takımı, konuğu Azeryol Bakü karşısında dengeli ve mücadeleci takım oyunuyla 3-1 galip gelmeyi başardı. Bu sene oynadığı önemli maçlarda özellikle set sonlarında, kırılma noktalarında istediği direnci gösteremeyen Sarı-Kırmızılılar, bu maçla birlikte şeytanın bacağını kırdılar. Sporcuların özverilerine birkaç örnek de verebiliriz. Libero Nihan öğlen zehirlenmesine rağmen, midesinde sorun yaşamasına rağmen canla başla mücadele etti. 18 sayı üreten Montano’nun ardından 14 sayılık katkı yapan Neriman grip olmasına rağmen yine takımı ayakta tutan isim oldu. Dobriana da ilk sette bacağından sakatlık yaşamasına rağmen son sayıya kadar hem file önünde hem de arkada terletti formasını... Lo Bianco, Ergül, Stefana ve oyuna girdiğinde muhteşem servis katkısı veren Gamze’yi de unutmamak lazım tabi.. Takımın maçı ne kadar istediğini bu örneklerden de çok rahat anlayabiliriz açıkcası. Ligde de en son Vakıfbank’a yenilen sarı kırmızılılar için bu galibiyet pazar günü oynanacak İlbank maçı için de moralleri de yerine getirmiş oldu. Ancak aynı olumlu tabloyu Galatasaray Erkek Voleybol Takımı için çizmek doğru olmayacak. Geçen hafta Polonya deplasmanında Kozle’ye yenilen sarı kırmızılılar, Belçika ekibi Roeselare karşısında da beklenen oyunu ortaya koyamadı. Çabuk top oynayan konuk ekibin sistemini bozmak için yapılacak en kıymetli şey “iyi servis” atmaktı ancak maç boyunca kaçan 19 servis oyunun ivmesini Roeselare’ye daha çabuk çevirdi. İkinci sette 8-9 gerideyken Ferhat Akdeniz’in servis turunda 6 sayılık seri yakalanmış olsa da, bu performans maça yayılmadığından sıkıntılı anlar yaşandı. Sarı kırmızılılar, öne geçseler de set sonlarında daha da kırılgan oynayıp rakibin işini kolaylaştırdı. Blokta da etkin olamayınca; Roeselare yıldız oyuncusu olmasa da takım halinde istikrarlı oyunla sonuca gitmeyi başardı. Sarı-Kırmızılılar bu sonuçlarla voleyboldaki Avrupa gecesini bir artı, bir eksiyle kapatmış oldu.

Yaz boyu yapılan provaların karşılığını almak için sahadaydı takımlar...Günün ilginç maçlarından biri Bakırköy Belediyesi Yeşilyurt ile Galatasaray Daikin arasında oynandı. Milli takımda olan Montano’dan eksik olarak çıktığı maçta karşısında ligin en mütevazi takımı olan Yeşilyurt karşısında zorlanan Galatasaray Daikin mücadeleyi 3-1 kazanmayı başardı.

Aslı Cim Bom’u ayakta tuttu

Sarı-Kırmızılılar’da maç boyunca özellikle orta oyunculardan Stefana ve sonradan oyuna giren Aslı Kalaç ile Neriman Özsoy’un performansları dikkat çekti. Meksika’da oynanan U23 Dünya Şampiyonası’ndan yeni dönen Aslı’nın takıma sağladığı katkı Galatasaray’ın ayakta kalmasına çok yardımcı oldu. Montano’nun yokluğunda sahaya çıkan Ezgi Aslan’ın üst üste yaptığı hatalarla sıkıntılı anlar yaşayan Galatasaray, Massimo Barboli’nin yaptığı oyuncu değişiklikleri ile setlere ve maça tutundu. Hafta içi Şampiyonlar Ligi’nde sezonun ilk maçına Conegliano karşısında çıkacak olan Sarı-Kırmızılılar, bu galibiyet ile demoral bulurken; hedefleri ligde kalmak olan Yeşilyurt takımı kendi evinde süprizler yapabileceğini ilk maçtan göstermiş oldu. Galatasaray Daikin’de Neriman Özsoy 17, Dobriana Rabadzhieva 12 sayıyla en skorer olurken; Yeşilyurt’ta Rıta ve Seray Altay 9 sayıyla oynadı.