Arama

Popüler aramalar

‘’Auf Wiedersehen (Hoşçakal)‘’

Büyük güne geri sayım, karar 27 Eylül Perşembe günü açıklanacak. 2024 Avrupa Şampiyonası’na kim ev sahipliği yapacak? Almanya mı, Türkiye mi? İki tarafın UEFA heyetine rapor iletildi. Fransa 2016 da dönemin UEFA Başkanı Michel Platini’nin ayak oyunlarına ve ona olana rüşvetçi yaklaşımına kurban edilen ev sahibi olma hakkımız, 2024 için çok daha baskın bir şekilde ortaya kondu. Almanya’nın fersah fersah önündeyiz. Hadi gelin kriterlere bakalım;

Buna şahit oldum

Almanya’da; statlar acil bir durumda boşaltılabilecek alt yapıya sahip değil. 2006 Dünya Kupası yerinde yaşamış biri olarak buna fazlasıyla şahit oldum. Türkiye ise; bu sorunu kendi liginde bile çok rahat bir şekilde çoktan çözdü. Passo Lig olayıyla problemler giderildi. UEFA’ya 40 milyon Euro’luk bir tasarruf paketi sunuyor.

Şeffaf ve açıklayıcı

Alman Hükümeti, Almaya Futbol Federasyonu’nu 2024 için desteklemiyor, raporda bu net olarak gözüküyor. Türkiye ise UEFA’nın talep ettiği tüm devlet garantilerini yüzde 100 sağladığını hükümet raporları ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın desteği ile ortaya koyuyor. Almanya 231 sayfalık internet sitelerindeki adaylık dosyasında bazı bölümleri buzlanmış. Almanya Futbol Federasyonu halkından ve spor kamuoyundan neyi saklıyor? Oysa Türkiye’de adaylık başvurunuz şeffaf açıklayıcı ve detaylı.

Dünyaya haykırıyor

Türkiye bununla da yetinmiyor. Türkiye Futbol Federasyonu 2024 için Türkiye Futbol Federasyonu Başkan Vekili Servet Yardımcı’nın açıklamaları ile birlikte (Bu sözlük İngilizce ve Türkçe) tüm dünyaya adaylık isteklerini detaylarıyla anlatıyor. Daha önce Avrupa Şampiyonası’na ve Dünya Kupası’na ev sahipliği yapan Almanya mı? Yoksa bu sporu aklı, arzusu, aktif dinamizmiile ilk kez evinde isteyen Türkiye mi? UEFA’ya sunulan raporlar tüm dünyaya haykırıyor. Bu şampiyonanın adresi Türkiye. Bu durumda; Auf wiedersehen Almanya (Hoşçakal)... Futbol aşkının ve bu aşka gönül koyanların adresi Euro 2024, Türkiye ile yoluna devam etmeli.

22 Eylül 2018, Cumartesi 07:34
YAZININ DEVAMI

‘’Beğendim‘’

Topu boyu kısalmış

Kaan Ayhan hamlesi ile uzayan oyunda paslar tam isabet

Savunmada kadem hataları minikti ama pahalıya patladı

Çağlar iyi yolda daha da iyi olacak.

Fırsat bulan Hakan biraz da beceri kokan vuruşlar yapsa kazanırdık.

Taraftar muhteşemdi.

Gösterdiler;

Bu milli takım bizim,

Bu Ayyıldız aşkımız,

Bu oyuncular evlatlarımız,

Yarınlar için el ele olmalıyız.

Ben milli takımda değişimi daha sancılı bekliyordum.

Rusya kolay lokma değil.

Sancı olacak,

Ama zaman ile Mart 2019 ilk Euro 2020 elemesine kadar atlatılır.

Milli takımı BEĞENDİM.

Büyük harf ile yazdım ve beğendiğim noktaları bir az daha somutlaştırayım.

1-Şener hızlı ve rahat adam geçer yapısı ile etkili tek sorun geri dönüşü

2-Çağlar mevkiinde yıllarca oynar.

3-Serdar kendine bakmalı ona bu takımın ihtiyacı var ileri çıkışları önemli lakin bastığı yeri iyi bilmeli kayması golü getirdi.

4-Kaan Ayhan bence bu takımda ilk tercihlerden olmalı.

5-Yunus Mallı hızlı ve çabuk onla başlasak mı?

6-Cengiz büyük bir klas ama Roma’da çok şans bulmalı

7-Hakan biz sana güveniyoruz sende kendine güven daha etkili vuruşlarını çok gördük.

8-Emre Mor, neredesinnnnn. Kendine ve becerilerine ihanet etme genç

9-Cenk daha çok savaşmalı

10-Kale değişimleri olabilir ama güven bizim için bu takımda çok önemli buda kaleden başlayacak Serkan’a güvenmeliyiz.

11-Oğuzhan oyuna girdi takımı sürükledi lakin daha az pas hatası yapmalı.

12-Oyun boyu kısaldıkça reaksiyon zamanı ve topu tekrar kapma şansımız artıyor.

13-Uzayan top oyun reaksiyonunu azaltsa da pozisyon zenginliği getiriyor. İki kavram arası denge çok önemli.

14-Hasan Ali yıpratılmamalı. Ama ona alternatiflerde unutulmamalı.

15-Lucescu’yu tartışmak futbol aklına ihanet. Ben dün hamlelerini ve öncesi ve sonrası basın açıklamalarını çok beğendim.

16-Bu milli takıma Trabzon şehrinin örneğinde olduğu gibi her şehirde bu yaklaşım omalı.

Özet ile yenilsek de BEĞENDİM…

08 Eylül 2018, Cumartesi 14:58
YAZININ DEVAMI

‘’Beşiktaş ile yorulmak‘’

Son 14 sezonda en kötü savunma.

Oynanan her maçta yenilen gol.

Topu geri kazanmada 8 saniyeye varan reaksiyon zamanı. (Avrupa’da bu süre 4 saniyelerde)

Orta alan ile kurulamayan köprü.

Hücumda ise “en” dolu bir yaklaşım.

Hücumda en iyi takım.

En çok şut,

En çok pozisyon bulma,

En çok ceza alanın orta,

En çok maç yapan takım…

Savunma ile bu kadar kötü, hücumda bu kadar etkin.

Tezat çizgisinin ana nedeni orta alanda Talısca gittikten sonra gerekli verimi ortaya koyan oyuncu bulamadı.

Pepe ile uzun top ile çıkma gayreti,

Oyunun boyunu uzatırken pas mesafesi hatayı tetikliyor.

Ljajic ile bu sorun çözülür mü?

Partizan-Fiorentına-Inter-Roma bu duraklarda ortaya koydukları, sahaya yansıtacaklarının mirası ise evet.

Torino ile geçen sezon 27 maç bunlardan 23 karşılaşma ilk onbir ve 6 gol.

Bu isim Beşiktaş’a iyi gelecek.

Bunları düşünerek geldik maça,

Bir de yakışıklı kardeşimiz Karius neler yapar sorusu ile,

Gelişi hızlı, sosyal medya paylaşımları hareketli magazin gündemini sarsacak kadar hanımefendilere mesajları gelecekte çok konuşulacak.

Futbolu?

Bence çok iyi kaleci. Ama bazen hata olur…

Beşiktaş’ta çok parlayacaktır.

Biz bunları söylerken Türk hakemliğinin gururu Cüneyt Çakır çaldı düdüğü.

10 maçtır rakibine kaybetmeyen Kartal hızlı başladı.

Genç kaptan Ertuğrul ile son üç maçta ağları sarsan Negredo gerginliği hakemin önünde tatlıya bağlanırken, tribünlerde Nisan 2013 tarihinden beri Beşiktaş önünde kazanamayan Bursaspor taraftarının desteği büyüyordu.

45 bin kişilik tribünler yazın rehavetinden mi 30 bin taraftarı ağırlıyordu yoksa küskünlük mü?

İşte o anda öndeki genç ayaklandı statta her yeşil beyaza gönül veren kimlik de, Lima karşı karşıya kaldı ama kaleci Karius’a takıldı.

Mainz ve Liverpool kalesinden kartala uçan Alman kaleci açıyı iyi kapattı topa koşarken aklıma Toni Schumacher geldi. Bu kaleci çok iyi işler yapacak.

Ya Beşiktaş orta sahası ne olacak?

Bölgeler arası bu kadar kopukluk olur mu?

Medel dışında araya atılacak topa kim hamle yapacak?

Roberto Mancini 2007 yılında Belgrad’da bir futbol dersinde; “Önümüzdeki dönemde taktiksel yapıdan daha çok, oyuncuların fiziksel güçleri maçın kaderini çizecek diyordu.”

Yaşlı ama inceci oyunculardan kurulu 30.6 yaş ortalamalı Beşiktaş karşısında hızlı ve fiziksel gücü daha iyi olmalı diye düşündüğüm 24.3 yaş ortalamalı Bursaspor sonuca gidecek hamleyi bu fizik bütünlüğünü sağlayamayınca kaybetti.

Çünkü bir ara Beşiktaş orta alanı Sirkeci istasyonu gibiydi.

Araya atılan her top, hızlı kramponları hedefe taşır ve Beşiktaş’ın çok canı yanar.

Hele pas trafiğini yönetmesi beklenen Oğuzhan’ın pas bütünlüğüne hançer saplayan berbat pasları artarsa.

İlk 30 dakikaya 5 kötü pas sığdıran Oğuzhan kendini ne zaman geliştirecek hamleyi yapacak, yoksa kulakları gibi gözlerini de mi kapatmayı tercih ediyor, birkaç İtalya, İspanya ve Fransa ligi maçı da mı izlemiyor… Bu soru hükmünü gol pası ile yirdi mi? Hayır Oğuzhan hala gelişime muhtaç.

Beşiktaş karşısında Samet hoca ilk hamleyi bu pas hatalarını hücumda daha etkin nasıl ve hızlı bir isim ile kullanırım hesabını ortaya koyarak yaptı.

Burak’ı oyun sahası kenarına çekerken orta alana hamlesel gücü yapacak ismi Yusuf’u kattı.

Sonradan bunun meyvesi yine savunma zaafı ile Furkan pozisyon buldu.

Hız golü getirebilirdi.

Lakin Furkan’ı, Vida olduğu yere çiviledi.

İlk yarı gol getirmezken sahaya ikinci yarı başlarken yağan maddelere anlam veremedik.

6222 nokta tespiti yapamıyor mu?

Sahaya en küçük yabancı madde atanı spor polisi neden bulmuyor?

Biz bu bilince varamıyoruz o zaman polisiye tedbir ile işi çözmek gerek…

Oyuncu maç konsantrasyonunu bırakıyor ve kale arkasına taraftar yatıştırmaya gidiyor.

Kimse kusura bakmasın bu konsantrasyonu bozan felsefe taraftarlık anlayışı ile örtüşmez… OLMAZ

Bu yaşanan konsantrasyon bozukluğu mu bilinmez orta alanda yaşanan boşluktan akan Oğuzhan mükemmel bir pas ile Babel’i buluşturdu gol klas vuruş ile geldi. Ofsayt ile ilişki var mı soruları hakemleri VAR sistemine götürdü. Cüneyt hoca golü verdi lakin görüntü golü tartışmaya açık bıraktı.

VAR olan maçta bir hataya imza atıldı mı sorusu zihinlere oturdu kaldı.

İkinci yarı Oğuzhan ve Tolgay uyumu Beşiktaş’a hareket getirdi. Galibiyetin morali atakları sıklaştırdı.

Sonra yine duraklama.

Necip hamlesi Şenol hocadan, karşı hamle Samet hocadan.

Tunay’ın oyuna girişi Yusuf’a atılan ters toplar kaleye çekilen şutlar ve Sakho’nun koşuları beraberliği getirdi.

Oyunu Güneş’ten daha iyi okuyan Aybaba son 15 dakikada oyunun atak melodisini yazan tarafın yöneteni oldu.

Orta alanı kaybeden Beşiktaş ve duran Oğuzhan bir de oyundan çıkarılan ki yanlış tercihti Tolgay maçı Beşiktaş kalesine yıktı.

Galatasaray ve Fenerbahçe’nin yenildiği haftada yaşanan bu puan kaybı sonraki haftalarda aranır mı?

Onu bilmem zaman gösterir lakin bu orta saha bütünlüğünü bozan anlayış ve uzun top ile yapılan çıkışlar Beşiktaş adına sıkıntı.

Topu kısaltan ve çok pasa yönelen felsefe için acil Talisca modellemesi gerekiyor.

Bugün izlemediğimiz Ljajic ile çözümlenir mi?

Olmaz ise her maç sorunlu ve sıkıntılı geçer.

Buda Beşiktaş’ın muhteşem taraftarını ekranda, statta ve radyo başında yorar.

02 Eylül 2018, Pazar 23:58
YAZININ DEVAMI

‘’Kötü 'Cocu'yor!‘’

Orta alan ilk 30 dakika o kadar rahat geçildi ki…

Fenerbahçe Kayserispor kontra toplarında ağır kaldı.

Neden çünkü ön libero oynayan Reyes eksik kaldı. Burası Mehmet Topal’ın olur. Nokta.

İsabetli bir ayak skoru dengeleyebilirdi.

Tabi Atilla Turan ağır kalıp Ayew’in arkadan geldiğini fark etseydi beraberlik hala var olabilirdi de.

Modern futbolda 15 metreye atılan her pas risk.

Gole taşıyan nitelikli paslar değilse…

Kaptırılan her top bumerang gibi kaleye geri dönüyor ve belki gol ararken gol yemek anlamını taşıyor.

Kısa ve 5 metre içine gelen toplar hem oyun hâkimiyeti, hem top hâkimiyeti, hem kaptırılan topa hamle kabiliyeti taşıyor.

Hızlı geçilen orta sahaların yarattığı boşluk modern futbol aritmetiğinde skorun değişkenliği anlamında.

Satranç hamlesi gibi hamleler çok kritik.

Buna uyan oyuncularınız var ise.

Mensah ve ilk yarı etkin olmasa da Deniz orta alanı çok rahat geçti.

Maçın uzayan boyu oyunu geniş alana yaydı.

Ve yukarda dediğim hatalar geldi.

Valbuena etkisiz kaldı bu oyunda.

Fenerbahçe ilk yarı çok iyi değildi.

Reyes defans göbeğinde ne yapar?

Liberoda çok önleyici ve hücumcu olamadı.

Harun sanki yıllardır takımda.

Orta alanı duran Fenerbahçe ilk yarıda tek golle güldü ya ikinci yarı?

Bu korku dolu soru oldu zihinlerde.

Mensah korku dağları bekler diyerek Harun’u yeni forması ile ilk mağlup eden isim oldu.

Kanat yapısını iyi besleyen Kayseri daha önce iki sarı-kırmızı renklere sahip takımlar Malatya ve Göztepe’nin yaptıklarını zorlamaya ve galibiyete uzanmaya gayret etti.

Ama sahneye İslam Slimani faktörü çıktı.

Yeni transfer iyi aldı, iyi döndü ve iyi vuruş ile sonuca gitti.

Arzulu yansıma ilk golünü ve Fenerbahçe stadı üzerindeki karabulutları dağıttı.

Bu diriliş için atılan ilk hamle gibiydi.

Silkinen bir deve gerekli olan ilaç gibi.

Ama o ilaç gol için ya savunma…

Oraya ilaç yetmez bu savunmaya transplantasyon gerekli…

Peki ama nasıl?

Reyes ile olmaz.

Mehmet liberoyu almalı.

Reyes stoperde denenmeli.

Çünkü basit hata ve kolay orta ile gelen Kayseri golü yine kocaman bir hüsran esintisi yarattı.

Skrtel kendi ağlarını görse de, bu onun değil orta alanı Fenerbahçe yarı sahasında kaleci hariç 6 ismin hatası…

Cherry o kadar rahat ve kolay sokuluyor, (Bu isme dikkat çok konuşuruz)

Umut pozisyon almakta hiç zorlanmıyor,

Orta alan yavaş kalınca Bilal kanattan akıyor…

Fenerbahçe orta alanı ve savunması yokları oynuyor.

Çabuk geçilen orta saha Fenerbahçe kalesini sallıyor.

Çare?

Değişim için destek,

Değişim için savunma ve orta alan hamleleri,

Deneme yanılma değil,

Dinamizm neyle sağlanıyorsa antrenmanlarda bu tespit edilmeli,

Maç deneme ve yanılma adresi değil.

Bir kayıp olabilir,

İki kayıp anlaşılır,

Üç kayıp Ali Koç hatırına,

Ya sonrası…

Kadıköy’de Kayserspor ceza alanına o kadar çok top gönderdi ki,

Bir ara Fenerbahçe İspanya milli takımı ile mi oynuyor diye sordum?

Bu Kayserspor’un çok iyi oluşu değil, Fenerbahçe’nin çok kötü oluşundandı.

80. dakikaya girilirken Kayseri 20 Fenerbahçe sadece 8 şut atmıştı.

Disiplini kaybeden Fenerbahçe bir ara ringde Kroki olan boksör gibiydi.

Köşeye sıkıştı ve kıpırdayamadı.

Taraftar maç bitsin der gibiydi. Takım umut vermiyordu.

Hakemin kırmızı kartı biraz soluk oldu.

Bence karar doğru değil, Şamil için sarı kart evet ama kırmızı ağır oldu.

Sonrası 10 kişi kalan Kayseri geri çekildi,

Fenerbahçe yüklenecek pozisyon bulacak disiplini aradı,

Buldu mu?

Çok az…

Umut kalmamıştı.

Ve maç hüzünlü bitti.

Son 10 dakika 10 kişilik rakibe gol atamadı.

Bilinç yüklemesi olmayan karambole hücumlar kaybı değiştirmedi.

Cocu’nun bu oyun kokusuna kimse dayanmaz,

Maç ve Fenerbahçe kazanma becerisini üzerinde taşıyan bir kokuya sahip değildi.

Kalede Harun bence geçenin kahramanı, başka bir isim olsa skor daha farklı olurdu.

Kadıköy’de taraftarın acı ile yanan ciğerinin kokusu bu Cocu’nun beceri sorunu ile tüm ülkeye yayılıyor,

Yanan kalpler, hüzün ile kaldığı sürrece bu Cocu-Fenerbahçe aşkı ve değişim çabası da bir yere kadar.

Cocu’yi Ali Koç bile kurtaramaz.

Bu Cocu’nun oyun mantığı da Fenerbahçe’yi…

01 Eylül 2018, Cumartesi 21:13
YAZININ DEVAMI

‘’Kocaman bir Cocu‘’

Ligin en fazla gol atan takımıydı Kocaman’ın ekibi beğenilmedi…

Kadro mühendisliğinde ona göre Valbuena yedek kalmalıydı, kızıldı.

4-3-3 bu takım için zordu 4-2-3-1 oynamak gerekiyordu, hadi canım dendi.

Geçen yıl 78 gol ile ligin en golcü ekibiydi, şans kader dendi.

Souza ve Topal neden libero bu Fenerbahçe anayasası mı diye haykırıldı…

Geçen sezon Göztepe ve Trabzonspor beraberlikleri öfke yaratmıştı,

Ama en azında bu iki maçta 4 gol vardı…

Futbol mühendisi değildi kimilerine göre Kocaman…

Olamazdı…

Cocu farklıydı,

Farklı bir koku getirecek, takım güller gibi açacak ve golleri sıralayacaktı.

Benfica depremi, suskunluk…

İlk hafta Bursa önünde zor galibiyet, tanışma seremonisi oldu.

Evkur Yeni Malatya karşısında bitik atak ve basit gol kaza…

Sonrası?

Dün gece izlediği ve Fanatik Tv’ye anlattığım Fenerbahçe ile ilgili önemli üç saptama;

1- Yıldız oyuncu yok buda sorun yaratıyor (Barış ve Elif haric)

2- Dikine oynamıyor 500 üzeri pas yapıp kaybedenler kulübü olmak

3- Kale sıkıntılı ve takım yanıyor

Takımdan güzel kokular gelmiyor…

Aykut Kocam dönemi ile kıyaslamak çok erken olur ama sistem aynen Kocaman dönemi gibi,

Ayew değişimi tetikler mi? Arzulu ama o kadar.

Slimani hava toplarında etkili ve çırpınıyor ama o kadar.

Özet ile sihirli dokunuşlar gerek,

Olmaz ise sorun büyür,

Topa çok sahip olmak basit hatayı engellemiyor,

Şener nasıl adamın önünde yakalanır?

Bu seviyede bu pozisyon kaybı…

Kalede halı sahada yenmeyecek goller sıkıntı yaratıyor.

Cocu bir yere kadar.

Kocamana geçen yıl vuranlar?

Cocu ile Kocaman düşüncelerinin örtüştüğünü gördüğünde ne diyor merak ediyorum?

Bu takımın Kocaman bir Cocu’su var…

Zaman ilaç olur mu?

Olmalı..

Sonsuz kredi çığlıklar arasında yok olabilir…

İki kayıp daha yaşanırsa taraftarın sesi tüm noktalardan karşılık bulur.

Çünkü oynayan değil oynamaya çalışan bir takım var.

Oyna yenil canımı ye…

Fakat oynamadan…

Olmuyor…

19 Ağustos 2018, Pazar 15:28
YAZININ DEVAMI

‘’Benfica virajı‘’

Dönmek lazım,

Almak lazım,

Kasasız geçmek lazım…

Lakin kolay değil.

Cocu ilk maçta gösterdi ki futbolda teknik adam dokunuşları çok önemli,

Valbuena’da o zaman ona dokuna bu sihirli parmaklar için oyun süresini 90 dakikaya çıkarma çalışmaları yapmalı.

Dirar artık bu futbol düşünürden faydalanmalı.

Alper yerini yadırgamadan hayallerin gerçekleştiricisi olmaya gayret etmel.

Giuilıano daha çok koşarken,

Hasal Ali ve Isla bir motor pistonu edası ile ileri-geri çalışmalı.

Skertel hata yapmamalı.

Neustadter kademe hatasına izin vermemeli.

Barış olacak hem de çok iyi olacak.

Ayew güçlü bir kimlik Cocu ile parlayacak.

İslam Slimani daha erken alınmalı bu maç olmalıydı.

Eljif yeniden doğacak.

Herşey güzel olsun isteniyorsa bu maçta akılcı olunmalı.

500 pas üstüne çıkmak gerek.

Dengeli ve ayağa top üçüncü bölgeye ara paslara dönmeli.

Kanatlar isabetli orta ister.

Fernandes-Pizzi-Fejsa isimler iyi kitlenmeli.

Fırsat kovalayan Cervi için yarım hata bile çok büyük tehlike.

Fenerbahçe kanatları çok kullanırken, çok şut atmalı.

İlk maçın yüzde 66-34 oranı bize dönmeli ve top ayağımızda olmalı.

Dönen toplar iyi karşılanmalı.

Sistem mühendisliğinde 9-2 olan şut oranımız terse dönmeli.

Rakip ilk maç 4 şut atmış engelleme şansımız olmamış.

Olmalı.

İlk maç 559 pas yapıp yüzde 88 isabet bulan rakip uzun toplar ile ara paslar ile sıkıştırılmalı.

Cocu büyücü değil, futbol adamı.

Ve futbol kendine güvenen ve takımın liderine inanlar ile oynanır.

Fenerbahçe değişiyor.

Ve değişim zafer ile daha da güzel olur.

Kalbim tur diyor.

Aklım zor…

Ne olur Fenerbahçe aklımı erit, kalbimi yücelt…

14 Ağustos 2018, Salı 09:41
YAZININ DEVAMI

‘’Gol atmak şart‘’

Turuncu-Lacivertliler evinde gol yememeli. Bu maçı çok dikkate almalı. İngiltere’deki rövanş öncesi kazanmak ve tabii ki gol atmak şart. Avrupa’da Başakşehir gibi bir marka olmalı, hem kendileri hem de ülke puanı için...

Ne de olsa Premier Lig takımı. En iyiler arasında ilk 7 arasına girdi. Beraberlikleri seviyor. Oyunu iyi kitliyor. Yeni Zellanda’lı Chris Wood forvette en değerli ismi. Uzun boyu ile hava toplarında mükemmel ve raket gibi bir sağ ayağı var. İrlandalı forvet arkası ve zaman zaman forvet Hendrick de son vuruşlarda çok becerikli ve çok hırslı. Orta alanda İngiliz Cork, İrlandalı Brady ve balina avcısı Gudmundsson en kritik silahlar... Savunmada 25 yaşında yüksek top karşılama uzmanı Tarkowski. Savunmada milli ve çok iyi adam kilitleyen Gibson’a dikkat! Kalede büyük bir tecrübe var Hart. 31 yaşında havada, karada ve suda bile iyi bir isim. Lakin kalede Lindegaard da çok başarılı.

Aberdeen engelini 1-1 ve 3-1 ile geçtiler.

Yedekler kayıp olur

Gelelim Başakşehir’e... Kritik nokta; evinde gol yememeli Turuncu- Lacivertliler. Bu maçı çok dikkate almalı. Geçen yıl gibi düşünmemeli; yedekler ile kayıp büyük oluyor. Avrupa’da Başakşehir gibi bir marka olmalı hem kendileri, hem ülke puanı için. Gol atarak özellikle yerden ve dikine oyun ile Emre’nin mükemmel ara pasları ile zorlamalılar.

Gözler Bajic’te

Adebayor’un yokluğunda gözler Bajic’te olacak. Visca ile Elia’nın hücumda kullanacağı toplar önemli. Mossoro ve Arda yoklar. Bu durumda Soner ve Jovic yani yeni transferler ne yapar sorusu akıllarda. 16 Ağustos’taki rövanş için beraberlik yetmez, gol atıp hatta goller atıp İngiltere yolcusu olmalıyız.

Bu istatistiğe dikkat!

Başakşehir, Avrupa arenasında çıktığı 16 maçta toplam 19 kez fileleri havalandırdı. Turuncu-Lacivertli takımın en skorer ismi ise 7 golle Visca oldu. Visca’yı 3 golle Elia ve Emre Belözoğlu takip etti.

Başakşehir'de son dakika

Adebayor sakatlığı nedeniyle bugünkü maçta yok. Arda Turan ise UEFA listesinde yer almıyor. Kamp çalışmalarına geç katılan Mossoro’nun mücadeleye yedek başlaması bekleniyor. Abdullah Avcı, forvette Bajic ile karşılaşmaya başlamayı planlıyor.

Kim ön plana çıkar?

Kale en önemli nokta olacak. İyi ve gününde Volkan Babacan yıldızlaşırsa Başakşehir boy verir. Elbette Emre Belözoğlu ile Visca’nın performansları da kritik.

09 Ağustos 2018, Perşembe 07:10
YAZININ DEVAMI

‘’Gol atmak şart‘’

Turuncu-Lacivertliler evinde gol yememeli. Bu maçı çok dikkate almalı. İngiltere’deki rövanş öncesi kazanmak ve tabii ki gol atmak şart. Avrupa’da Başakşehir gibi bir marka olmalı, hem kendileri hem de ülke puanı için...

Ne de olsa Premier Lig takımı. En iyiler arasında ilk 7 arasına girdi. Beraberlikleri seviyor. Oyunu iyi kitliyor. Yeni Zellanda’lı Chris Wood forvette en değerli ismi. Uzun boyu ile hava toplarında mükemmel ve raket gibi bir sağ ayağı var. İrlandalı forvet arkası ve zaman zaman forvet Hendrick de son vuruşlarda çok becerikli ve çok hırslı. Orta alanda İngiliz Cork, İrlandalı Brady ve balina avcısı Gudmundsson en kritik silahlar... Savunmada 25 yaşında yüksek top karşılama uzmanı Tarkowski. Savunmada milli ve çok iyi adam kilitleyen Gibson’a dikkat! Kalede büyük bir tecrübe var Hart. 31 yaşında havada, karada ve suda bile iyi bir isim. Lakin kalede Lindegaard da çok başarılı.

Aberdeen engelini 1-1 ve 3-1 ile geçtiler.

Yedekler kayıp olur

Gelelim Başakşehir’e... Kritik nokta; evinde gol yememeli Turuncu- Lacivertliler. Bu maçı çok dikkate almalı. Geçen yıl gibi düşünmemeli; yedekler ile kayıp büyük oluyor. Avrupa’da Başakşehir gibi bir marka olmalı hem kendileri, hem ülke puanı için. Gol atarak özellikle yerden ve dikine oyun ile Emre’nin mükemmel ara pasları ile zorlamalılar.

Gözler Bajic’te

Adebayor’un yokluğunda gözler Bajic’te olacak. Visca ile Elia’nın hücumda kullanacağı toplar önemli. Mossoro ve Arda yoklar. Bu durumda Soner ve Jovic yani yeni transferler ne yapar sorusu akıllarda. 16 Ağustos’taki rövanş için beraberlik yetmez, gol atıp hatta goller atıp İngiltere yolcusu olmalıyız.

Bu istatistiğe dikkat!

Başakşehir, Avrupa arenasında çıktığı 16 maçta toplam 19 kez fileleri havalandırdı. Turuncu-Lacivertli takımın en skorer ismi ise 7 golle Visca oldu. Visca’yı 3 golle Elia ve Emre Belözoğlu takip etti.

Başakşehir'de son dakika

Adebayor sakatlığı nedeniyle bugünkü maçta yok. Arda Turan ise UEFA listesinde yer almıyor. Kamp çalışmalarına geç katılan Mossoro’nun mücadeleye yedek başlaması bekleniyor. Abdullah Avcı, forvette Bajic ile karşılaşmaya başlamayı planlıyor.

Kim ön plana çıkar?

Kale en önemli nokta olacak. İyi ve gününde Volkan Babacan yıldızlaşırsa Başakşehir boy verir. Elbette Emre Belözoğlu ile Visca’nın performansları da kritik.

09 Ağustos 2018, Perşembe 07:03
YAZININ DEVAMI