‘’'Pembe topa markaların desteği arttı'‘’
Anadolu Efes Spor Kulübü ve Anadolu Sağlık Merkezi’nin her yıl ekim ayı içerisinde gerçekleştirdiği Pembe Top Sahada projesi, 4 Ekim Cuma günü Sinan Erdem Spor Salonu’nda 20.30’da başlayacak FC Barcelona maçında yapılacak. Meme kanserinde erken tanının önemine dikkat çeken ve milyonlarca kişiye ulaşan farkındalık yaratan projenin bu yılki gönüllü destekçisi ise oyuncu Bensu Soral olacak. ‘Pembe Top Sahada Projesi’nin en çok önem verdikleri kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden biri olduğunu söyleyen Anadolu Efes Spor Kulübü Pazarlama ve Kurumsal İlişkiler Müdürü Gökçe Dayı, “Turkish Airlines EuroLeague’de ev sahibi olacağımız ilk karşılaşmada bir kez daha bu önemli projenin bir parçası olacağız” diye konuştu.
‘Önem veriyoruz’
Projenin meme kanseriyle mücadele konusunda herkesi bilinçlendirmek amacıyla başlatıldığını hatırlatan Dayı, şöyle devam etti: “Meme kanserinde erken tanının sembolü haline gelen Pembe Top ise bu yıl Bensu Soral’ın elinden yükselecek. Anadolu Efes FC Barcelona karşılaşması, Bensu Soral’ın Pembe Top ile yapacağı hava atışı ile başlayacak. Pembe Top Sahada, Anadolu Efes Spor Kulübü’nün en çok değer verdiği kurumsal sosyal sorumluluk projelerinden biri. İnsanların hayatının pek çok alanına dokunan bir kulüp olarak toplumsal farkındalık yaratan projelere büyük önem veriyoruz.”
Markalar destekliyor
Pembe Top Sahada projesinin gördüğü desteğin her yıl arttığını belirten Gökçe Dayı, şu bilgileri verdi: “Projemize, halkımızın ve medya kuruluşlarının desteği de her geçen yıl büyüyor. Bu büyümede, daha önceki yıllarda projemize gönüllü destek veren Beren Saat, Bergüzar Korel, Sinem Kobal, Elçin Sangu ve Özge Özpirinççi’nin büyük etkisi oldu. Bu yıl, projeye destek veren partnerlerimizin ve markaların sayısı da arttı. Boyner Büyük Mağazacılık, KIA, Midpoint, Migros gibi markalara, Pembe Top Sahada projemize yönelik ilgiyi daha da yükseltme alanındaki destekleri için teşekkür ediyoruz.”
‘’‘Türk voleybolunun tanınmasına katkı sağlayacağız'‘’
Spor sponsorluklarının markaları açısından çok önemli olduğunu vurgulayan Corendon Airlines Yönetim Kurulu Başkanı Yıldıray Karaer, Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı’nın forma sırt sponsoru olmalarıyla ilgili olarak, “Türk voleybolunun uluslararası çapta daha da fazla tanınmasına katkı sağlayacağız” dedi.
Corendon Airlines’ın, 2019 – 2020 sezonu boyunca Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı ‘Sarı Melekler’in forma sırt sponsoru olacağını belirten Karaer, “Mücadele ettiği tüm organizasyonlarda şampiyonluk hedefleyen Sarı Melekler’e ayrıca Corendon Turizm Grubu bünyesindeki havayolları ve otellerden ulaşım ve konaklama desteği de sağlayacağız” diye konuştu. Karaer, şöyle devam etti: “Corendon Airlines ile Türk voleybolunda pek çok ilki başaran Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımını bir araya getiren ve #birliktehavalarauçuyoruz mottosuyla hayata geçirdiğimiz sponsorluk anlaşmamızın Türk voleyboluna çok önemli katkılar sağlayacağına inanıyoruz. Umarız Sarı Melekler, CEV Şampiyonlar Ligi Finali’ne Corendon Airlines ile uçacak.”
İki yeni sponsorluk sırada
Corendon Airlines’ın bugün voleybol, bisiklet, buz okeyi, buz pateni, bisiklet ve hentbol gibi alanlarda da sponsorluk yaptığını anlatan Karaer, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Gerçekleştirdiğimiz sponsorlukların pek çok marka için örnek olduğunu da düşünüyoruz. Ülkemizde amatör spor branşları, markalar için çok büyük potansiyel ve fırsatlar barındırıyor. Bu branşlara destek olduğunuzda hem takımların uluslararası turnuvalardaki gücünü hem de markanızın bilinirliğini artırıyorsunuz. Ayrıca bu alanlarda faaliyet gösteren kulüplerin sponsorlarına yönelik yaklaşımları ve anlayışları da çok profesyonel. Özellikle gençlere ulaşma noktasında gerçekleştirdiğimiz sponsorluk anlaşmalarından dolayı çok mutluyuz. Corendon Airlines olarak ülkemizde spor sponsorlukları gerçekleştirmeye ve desteklediğimiz branş sayısını artırmaya da devam edeceğiz. Çok kısa süre içinde basketbol ve hentbol alanlarında yeni sponsorluklarımızı kamuoyuyla paylaşacağız.”
‘Spor, markamızın en önemli dinamikleri arasında’
Corendon Airlines olarak ülkemizi uluslararası turizm ve havacılık dünyasında uzun yıllardır temsil ettiklerini söyleyen Yıldıray Karaer, “Avrupa içinde gerçekleştirdiğimiz uçuşların yanı sıra Avrupa kentlerinden ülkemize düzenlediğimiz uçuşlarla birlikte her yıl, 45 ülke ve 145 havalimanına 4 milyon yolcu taşıyoruz” dedi. Karaer, şöyle devam etti: “Spor, markamızın en önemli dinamikleri arasında. Spor sponsorluklarımızın yanı sıra tüm çalışanlarımızı spor yapmaları için teşvik ediyoruz. Ayrıca Corendon Turizm Grubu bünyesinde kurduğumuz ve çalışanlarımızın yer aldığı bisiklet, koşu ve yelken takımlarımız, ulusal ve uluslararası pek çok organizasyona katılan çok başarılı ekipler.”
‘Tek bir branşa bağlı kalmıyoruz’
Corendon Airlines’ın, Türk sporuna, özellikle de amatör spor branşlarına destek vermeyi sürdüreceğini ifade eden Yıldıray Karaer, şu bilgileri verdi: “Avrupa’da ve Türkiye’de pek çok amatör spor branşına hem özel hem de milli takımlar seviyesinde organizasyon ve takım sponsorlukları alanlarında destek sağlıyoruz. Corendon Airlines olarak bu tip sponsorluklar ile toplumlara değer kattığımıza inanıyoruz. Bunun için tek bir amatör branşa bağlı kalmıyoruz. Ayrıca sporun yıldız isimlerini de Türkiye’ye getirerek onların sporseverlerle buluşmasını da sağlıyoruz. Örneğin 2019 yılı içerisinde Avrupa bisikletinde en büyük çıkış yakalayan isimlerden olan Mathieu van der Poel, Tour of Antalya Bisiklet Yarışı’nda Corendon-Circus takımıyla birlikte yer aldı.”
Corendon Airlines’ın sponsoru olduğu takımlar şöyle:
■Fenerbahçe Opet Kadın Voleybol Takımı sponsorluğu
■ Tour of Antalya powered by AKRA Bisiklet Yarışı
■ Akdeniz Üniversitesi Kadın Hentbol Takımı
■ ITU Honeybees Quidditch Takımı
■ ITU Ultimate Frizbi Takımı
■ Belçikalı Corendon Circus Bisiklet Takımı
■ Hollanda Kadın Milli Voleybol Takımı
■ Hollanda Milli Buz Hokeyi Takımı
■ Haarlem Corendon Kinheim Beyzbol Takımı
■ Corendon Buz Pateni Takımı
‘’Caner Odabaşoğlu: ‘Sporun tatil tarzı olarak benimsenmesini amaçlıyoruz'‘’
Spor festivali Çeşme Weekend’in organizatörü Macera Akademisi’nin Yönetici Ortağı Caner Odabaşoğlu, “Sporun bir yaşam ve tatil tarzı olarak benimsenmesini amaçlıyoruz” dedi.
21-22 Eylül 2019’da düzenlenecek olan Çeşme Weekend’in tatil, spor ve eğlenceyi bir araya getireceğini belirten Odabaşoğlu, “Etkinliği, önemli bir turizm destinasyonu olan Çeşme’de, turizm sezonunun sonunda gerçekleştireceğiz. Bu sayede yerel ekonomiyi canlandırırken katılımcıya da avantajlı imkanlar sunuyoruz. Amatör yarışmacılar ile eğlenceyi buluşturmayı hedefliyoruz” diye konuştu.
Katılımcılara iki gün boyunca tam bir spor festivali deneyimi yaşatacaklarını ifade eden Odabaşoğlu, “Organizasyonda her seviye koşucu için koşu yarışı, yüzme yarışı ve kürek sörfü gibi aktiviteler yer alacak. Üstelik minik adımlar ve minik kulaçlar yarışlarındaki parkurlarda ailenin küçükleri de geleceğin sporcuları olmaları için cesaretlendirilecek” dedi.
Kürek sörfü…
Odabaşoğlu, şöyle devam etti: “Yarışmaların yanı sıra yoga, zumba, fitness, kürek sörfü ve yol bisikleti sürüşü gibi deneyim aktiviteleri de katılımcılara sunulacak. Çeşme Weekend etkinliğini 2015 yılında başlattığımızda tatil, eğlence ve sporu Türkiye’de benzersiz şekilde birleştirmiş olduk. Sonraki yıl yüzde 60 oranında artan katılım da bunun en büyük kanıtıydı.”
‘Amatör sporlar 10 senede katlanarak büyüdü’
Caner Odabaşoğlu, Türkiye’de amatör sporların 10 senede katlanarak büyüdüğünü söyleyerek, şu bilgileri verdi: “Türk insanı her sene daha fazla spor yapıyor. Özel organizasyonlar ve kurumların, bu artışta payı çok yüksek. 2009 yılında ülkemizde yılda 20 civarında özel koşu organizasyonu varken 2015 yılında bu sayı 53 oldu. 2019 yılında 120’den fazla özel koşu organizasyonunun düzenlenmesi bekleniyor. Sadece Macera Akademisi olarak her yıl 9-12 yarış organize ederek yıl içinde en fazla özel yarış düzenleyen konumundayız. Benzer artış, koşu gruplarının sayısında da var. 2009- 2010’da koşu grubu sayısı 10’dan azdı. Bugün sadece İstanbul’da en az 10 kişiden oluşan 150’den fazla grup, koşular düzenliyor.”
‘Markalar destek sağlıyor’
Kamu kurumları ve kurumsal şirketlerin Çeşme Weekend’e ilk yılından bu yana büyük destek verdiğini belirten Caner Odabaşoğlu, 21-22 Eylül’de gerçekleştirilecek Çeşme Weekend 2019’un sponsorlarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Üçüncü kez gerçekleştirdiğimiz organizasyonumuzun kurumsal sponsoru Çeşme Belediyesi. Ayrıca tüm etkinliklerimiz Türkiye Atletizm Federasyonu ve Herkes İçin Spor Federasyonu çatısı altında yapılacak. Etkinliğimizin mekân sponsoru ise bu yıl 35. kuruluş yılını kutlayan Çeşme Paparazzi olacak. Sosyal sorumluluk partnerimiz ise Ege Orman Vakfı. Toyota Hybrid ve Boyner gibi markalar ise ödül ve etkinlik sponsorlarımız. Eker ve Nesfit gibi markalar da organizasyonumuza sportif beslenme alanında sponsorluk desteği verecekler.”
Rakamlarla Çeşme Weekend
■ Üçüncüsü düzenlenen Çeşme Weekend’de 3 farklı disiplinde 7 farklı yarış düzenlenecek.
■ Çeşme Weekend’e ilk kez düzenlendiği 2015 yılında 711 sporcu, 2016 yılında ise 1137 sporcu katıldı.
■ 2019 yılında ise 1400 yarışmacı, aileleriyle beraber 4 bin kişilik katılımcının Çeşme’ye gelmesi bekleniyor.
■ Çeşme Weekend’i gerçekleştiren Macera Akademisi, 2004 yılından bu yana 130’dan fazla sportif yarış organize etti.
‘’Evren Güzel: 'Spora 40 yıldır yatırım yapıyoruz'‘’
Brisa olarak, sporun ve sporcunun gelişimi için 40 yılı aşkın süredir yatırım yaptıklarını söyleyen Brisa Pazarlama Direktörü Evren Güzel, “Sporun her alanına destek vermeye ve sporcularımızın uluslararası başarılara giden yolculuklarında yanlarında olmaya önem veriyoruz” dedi.
Çocukları ve gençleri bisiklet, masa tenisi gibi sporlarla tanıştırarak bu kültürün gelişmesi için çalıştıklarını ifade eden Güzel, “Ülkemizin lider sanayi ve inovasyon şirketlerinden biri olarak, spora katkıyı sorumluluğumuz olarak alıyoruz. Şirketimizin iş birliği kurduğu takım ve oyuncularla yakaladığı uyumun, her iki tarafın da birbirinden güç almasını sağladığına inanıyoruz” diye konuştu.
Barcelona’nın Lastik Partneri
Lassa Bisiklet Takımlarıyla bisiklet sporunun ve sporcusunun gelişimine katkı sağladıklarını belirten Güzel, şöyle devam etti: “Lassa markamızla, bisikletin yanı sıra basketbol alanında ve motor sporlarında yıllarca sponsorluklarla katkı sağlarken, motor sporlarında kendi takımımızı kurarak da performans gösterdik. 2015-2019 yılları arasında FC Barcelona’nın ‘Global Resmi Lastik Partner’i olduk. Bridgestone markamızla da yıllarca FIA Formula 1 Dünya Şampiyonası’nın önemli destekçileri arasında yer aldık, Türkiye Grand Prix’inde Türk izleyicisiyle buluştuk. Şu anda mevcut sponsorluklarımızı en iyi şekilde hayata geçirmeye odaklanıyoruz. Bununla birlikte, hedeflerimize uygun platformlarda yer almaya her zaman devam edeceğiz.”
‘Türkiye’de spora olan ilgi artıyor’
Türkiye’de spora olan ilginin arttığını ve bunun spor ekonomisine pozitif bir katkı sağladığını belirten Evren Güzel, şöyle devam etti: “Sporda, futbol ve basketbolla birlikte diğer branşların, bireysel sporcuların da desteklenerek çeşitliliğin arttığı bir dönemdeyiz. Sporseverlerin tenis, yelken, koşu gibi farklı branşlara gösterdiği ilgi arttıkça bu alanlardaki spor kulüplerinin ve sporcuların kaynaklara ulaşmaları da kolaylaşıyor. Bu dönüşümde, hem bireyler olarak bizlerin sağlık için spor yapmaya daha fazla vakit ayırıyor olmamız hem de kurumsal imkanların daha fazla sunuluyor olması önemli bir rol oynuyor.”
‘2020 Dünya Dağ Bisikleti Maraton Şampiyonası’nın ana sponsoruyuz’
2020 Dünya Dağ Bisikleti Maraton Şampiyonası’nın ana sponsorları arasında yer aldıklarını anlatan Evren Güzel, konuyla ilgili şu bilgileri verdi: “Bu şampiyonanın ülkemizde yapılıyor olmasının 360 derece değer sağlayacağına inanıyoruz. Ülkemizi bisiklet sporu alanında uluslararası çapta güçlü bir ev sahibi olarak tanıtmak, bu alandaki deneyimi farklı branşlara yayarak Türkiye’yi spor organizasyonları alanında öncü ülkeler arasına taşımak için önemli bir fırsat. Bu şampiyonanın, ülkemizin bilinirliği ve ekonomik gücüne katkı sunacağına inanıyorum. Ülkemizin bisiklet alanındaki lider takımlarından biri olarak da şampiyonanın başarısını önemsiyoruz. Bu doğrultuda uzun yıllardır sporun gelişimine ve ülkemizin itibarına katkı sunma hedefimizi, bu şampiyona ile güçlendirmeye karar verdik.”
‘’‘Taraftarlara özel, ürünler üreteceğiz'‘’
Trabzonspor ile sponsorluk anlaşması imzalayan Vestel’in CEO’su Turan Erdoğan, “Spora katkıda bulunmak şart” dedi. Yaptıkları anlaşmanın her iki taraf için de hayırlısı olmasını dileyen Erdoğan, “Vestel 21 yıldır ihracat lideri bir marka. Türkiye’nin teknolojide dünyaya açılan yüzü. Trabzonspor da yıllarca Avrupa’da bizleri en iyi şekilde temsil etti. Etmeye de devam ediyor” diye konuştu. Erdoğan, şöyle devam etti: “Ülkemizin küresel ölçekte daha yüksek sesle konuşmasını istiyorsak, sadece daha çok üretmek yeterli değil. Sosyal yaşama da dahil olmak, spora katkıda bulunmak şart. 1995- 1999 yılları arasında forma sponsoru olduğumuz ve 23-24 yıl öncesine uzanan bu birlikteliği sürdürmekten büyük mutluluk duyuyoruz.”
Vestel tribünü...
Trabzonspor’un her kulvarda başarılı olacağına yürekten inandığını vurgulayan Erdoğan, “Trabzonspor ile yaptığımız sponsorluk sadece forma göğüs sponsorluğu başlığında değil, stadyumdaki reklam alanlarının kullanımı, loca hizmeti ve Vestel ismini taşıyan bir tribün oluşturulması, Vestel Store açılması ve taraftarlara özel üreteceğimiz bordo-mavi ürünler gibi iş birliklerini de kapsıyor” dedi. Erdoğan, “2022’ye kadar devam edecek olan forma göğüs sponsorluğumuzun Trabzonspor’un başarısına katkı sağlayacağına, birlikte uluslararası arenada ülkemizi en iyi şekilde temsil edeceğimize, iki markanın birbiri için itici güç olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Marka ve spor
Yaptıkları sponsorluklarda her zaman markalarının uygunluğuna ve sürdürülebilir olmasına dikkat ettiklerini belirten Erdoğan, “Her yaptığımız işte en iyisini yapmak istiyoruz. Sponsorluk işleri biliyorsunuz ki marka ve spor arasındaki ilişkinin ve uygunluğun da bir ürünü. O nedenle yeni sponsorluklara kapıyı tam olarak kapatmak söz konusu değil ama öncelikli konularımızdan biri değil” dedi.
‘Sporla iç içe olan bir marka olduk’
Sporun bütün dünyada ciddi bir ekonomik büyüklüğe sahip olduğunu kaydeden Turan Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Ve her geçen gün bu ekonomi daha da büyüyor. Profesyonel spor dallarının yanı sıra insanların sağlıklı yaşama verdiği önemde spor ekonomisinin hızla büyümesinde etkili oluyor. 2005 yılında spor ekonomisinin büyüklüğü 46.5 milyar Dolar olarak ölçülürken geçen yıl bu değer 90.9 milyar Dolar’a hatta üç haneli rakamlara yükseldi. Türkiye’dede spor ekonomisi hızla gelişmeye devam ediyor. Vestel olarak hep sporla iç içe olan bir marka olduk. Spora yapılan yatırımı bir hayır işi değil markamıza ve sponsor olduğumuz spor dalının marka değerine yapılan yatırım olarak görüyoruz. Sürdürülebilir ve markamıza uyguniş birliklerine gitmeyi tercih ediyoruz.”
‘Spor iletişimi çok ciddi bir iş’
Vestel olarak sporun çok özel bir alan olduğunu düşündüklerini söyleyen Turan Erdoğan, şöyle devam etti: “Spor iletişimi ve sponsorluğu çok ciddi bir iş. İyi planlanması lazım. Kısa süreli yatırımların ne spora ne de markaya bir etkisi olur. Vestel gibi bir teknoloji şirketi için sporla iç içe olmak hem sponsorluk mantığımıza hem de ulaşmak istediğimiz tüketici kitlemizle doğru iletişim kurma anlamında çok önemli. O sebeple Vestel ve spor hep yan yana oldu. Olmaya da devam edecek.”
‘Üretim üssümüze, bisikletçilerin evi diyoruz’
Vestel olarak sürdürülebilir ve markalarına uygun iş birliklerine gitmeyi tercih ettiklerini ifade eden Turan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu sebeple de spor desteğimizi ve iletişimimizi voleybol, bisiklet ve espor üzerine kurduk. 2016-2017 sezonundan bu yana Türkiye Voleybol Federasyonu’nun (TVF) ana sponsoru olarak voleybolla birlikte yürüyoruz. Vestel olarak hedefimiz, Türkiye’de voleybolun yükselişine katkıda bulunmak. İş birliğimiz Sultanlar Ligi’nin isim sponsorluğunun yanı sıra tüm voleybol milli takımlarının ana sponsorluğu ve diğer tüm dalların resmi sponsorluğunu kapsıyor. Türkiye Voleybol Federasyonu ile olan sözleşmemizi 2 yıl daha uzattık. Spor ve teknolojinin bir arada olduğu espor da bizim için çok uygun bir iş birliği. Vestel olarak espor sektöründe hem sponsor hem ürün tedarikçisi hem de alt yapı sağlayıcısı olacağız. Bisiklet ise Vestel için her zaman ayrı bir yere sahip. 5 senedir Cumhurbaşkanlığı Türkiye Bisiklet Turu’na sponsorluk yapıyoruz. Dünyada ilk kez bir bisiklet turunun bir fabrikadan geçmesini sağladık. Üç kez sporcular Manisa’daki üssümüz olan Vestel City’den geçtiler. Biz artık üretim üssümüze aynı zamanda ‘bisikletçilerin evi’ diyoruz.”
‘’‘Sponsorlukların spora olan katkısı yadsınamaz'‘’
Türkiye’de spor ekonomisinin her geçen gün geliştiğini söyleyen Türkiye Yüzme Federasyonu Başkanı Erkan Yalçın, “Spor ekonomisinin gelişimini tüm branşlarda sağlamak, sportif başarıyla da doğrudan bağlantılı” dedi. Sportif başarıların ülke ekonomilerini pozitif etkilediğini belirten Yalçın, “Ülkemizde özellikle belli başlı popüler branşların dışında amatör dallarda da Avrupa ve dünya çapında elde edilen başarılar, spor ekonomisine ciddi katkılar sunuyor” diye konuştu. Spor ekonomisini geliştirmek için öncelikle marka değerini artırmak ve bu bağlamda doğru yatırımlar yapmak gerektiğini ifade eden Yalçın, şöyle devam etti: “Milyonlarca insanın özellikle yüzme şampiyonalarını izlemesinin yanında sponsorluk ve medya gelirleri gibi kalemlerin etkilerini de düşündüğümüzde ülkemizde ve dünyada spor ekonomisi her geçen gün yerini sağlamlaştırıyor.” Yalçın, Federasyon olarak geleceğe yönelik hedeflerini ise şöyle anlattı:
‘Hedef olimpiyatlar’
“Federasyonların 4 yıllık planlarında en önemli hedef elbette ki olimpiyatlar. Yüzme branşını diğer branşlarla karşılaştırdığımızda pek çok zorlukla karşılaşıyoruz. Türkiye Yüzme Federasyonu olarak; gelecekte sportif bir başarı yakalamanın yanında eğitim prensibi olarak da bir model olabilmeyi temenni ediyoruz. Ek olarak, altyapıya yaptığımız yatırımların karşılığını görmek de en büyük arzularımızdan biri.”
‘Sportive ile anlaşmamızı 3 yıl daha uzattık’
Sportive’in, distribütör markası Arena ile yüzme alanına ciddi yatırımlar yaptığını söyleyen Erkan Yalçın, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Dünya Yüzme Birliği FINA’nın da sponsoru olan Arena, 3 yıldır Türkiye Yüzme Federasyonu’nun ve Yüzme Milli Takımı’nın ana sponsoru. Dünyaca ünlü yüzme markası Arena ile teknik açıdan yüzücülerimizin hayatını kolaylaştıran ekipmanları ve mayoları sebebiyle bir iş birliğine imza attık. Sponsorluk anlaşmamız başarıyla bugünlere kadar geldi ve karşılıklı memnuniyetimiz sebebiyle anlaşmamızı 3 yıl süreyle daha uzattık. Yüzme branşının Türkiye’de daha iyi seviyelere ulaşması için Sportive ve Arena ile dirsek dirseğe çalışmaya devam edeceğiz.”
Medical Park bu süreçte yanımızda yer aldı’
Hastane sponsorluğunun özellikle sporda çok önemli bir yere sahip olduğunu belirten Erkan Yalçın, şöyle devam etti: “Sporcu sakatlığı, bilimsel çalışma ortamının sağlanması, yarışmalarımızda ambulans desteğinin verilmesi ve Tokyo 2020 Olimpiyatları sürecindeki tüm milli sporcularımıza sağlık ve performans desteği sağlamaları bizleri oldukça motive eden unsurlardan. Tokyo 2020 Olimpiyat Oyunları sürecinde sporcularımıza ve Türk yüzme sporuna destek olacak her projenin içinde yer almaya gayret gösterdik ve gösteriyoruz. Bu süreçte yanımızda yer alan ülkemizin önemli sağlık markalarından biri olan Medical Park’ın yönetimine teşekkür ediyoruz.”
‘SWEAT HUB sporseverlerin buluşma noktası olacak’
Elif Boyner ve Melis Abacıoğlu, eylül ayında İstanbul-Bebek’te SWEAT HUB adını taşıyan yeni bir spor merkezi açmaya hazırlanıyor. SWEAT HUB, kullanıcılar için spor öncesi, sırasında ve sonrasında tüm ihtiyaçlarını karşılayan, aynı zamanda boş vakitlerini geçirebilecekleri bir buluşma noktası olacak. SWEAT HUB için son hazırlık dönemine girdiklerini belirten Elif Boyner, yeni yatırımlarıyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “SWEAT HUB’ın ziyaretçilerin antrenman öncesinde eşya bırakabilecekleri kilitli dolapları, spor sonrasında eve dönmeden günlerine devam etmelerini sağlayacak duş alanları, sporculara ve sağlıklı yaşam meraklılarının tercih ettikleri ürünleri sunan bir kafeteryası ve 150 metrekare büyüklüğünde bir antrenman bahçesi olacak. Ayrıca SWEAT HUB’ta kullanıcıların katılabileceği grup spor derslerimiz de olacak. Dileyen ziyaretçiler ise farklı branşlardaki workshop’lara katılabilecekler. Özetle SWEAT HUB, İstanbul’daki spor topluluğunun yeni buluşma noktası olacak.”
‘Yurtdışına açılmayı planlıyoruz’
SWEAT HUB’ın çok kısa sürede spor yapan kişilerin hayatlarında büyük yer sahibi olacağına inandıklarını belirten Melis Abacıoğlu ise geleceğe yönelik planlarını şöyle anlattı: “Mimari projesi Autoban tarafından yapılan SWEAT HUB için kullanıcıların farklı ihtiyaçlarına cevap verebilecek çeşitli paketlerimiz olacak. Spor yaparken SWEAT HUB’daki kilitli dolaplarımız ve duş alanlarımızdan faydalanabilecek olan üyelerimiz, aynı zamanda grup dersleri ve workshop’lara da katılabilecek. Üyelik paketlerimizi eylül ayı içinde sporseverler ile paylaşacağız. Bebek’teki noktamız açıldıktan sonra İstanbul Caddebostan’da ikinci SWEAT HUB’ı açmayı planlıyoruz. Ardından farklı şehirlerde yatırım yapmayı planlıyoruz. İzmir ve Ankara’da açacağımız SWEAT HUB’lar sonrasında yurt dışına açılacağız. Bu yolculuğumuzda yanımızda olmak isteyen markalara da önemli fırsatlar sunacağız.”
‘’‘Türk sporunun önemli destekçilerinden biriyiz'‘’
İnsanların hayatına değer katacak etkinliklere destek verdiklerini söyleyen Eker Süt Ürünleri Genel Müdürü ve Eker Sailing Team Dümencisi Ahmet Eker, Bursa’da yelkenciliği geliştirmek, İstanbul ve Bursa yelkencilerini buluşturmak amacıyla düzenlenen TAYK-Eker Olympos Regatta yarışına ana sponsor olduklarını belirtti. Eker, “Türk sporunun önemli destekçilerinden biriyiz” diye konuştu. İstanbul Moda’dan, Bursa Tirilye’ye uzanan TAYK-Eker Olympos Regatta’nın yedi yıldır düzenlendiğini ifade eden Eker, “Yedi yıldır Türkiye’nin en önemli yelken yarışlarından biri olan ve bu yıl 35 profesyonel tekne ve 350 yelkenciyi ağırlayacak olan TAYK-Eker Olympos Regatta, markaların spora yatırımları konusunda çok önemli bir örnek teşkil ediyor” dedi.
‘Uludağ’dan ilham alıyor’
Eker, şöyle devam etti: “Destek verdiğimiz TAYK-Eker Olympos Regatta, her yıl daha da nitelikli bir yelken organizasyonu haline geliyor. Sadece katılımcılarla sınırlı kalmayan bu ilgi, hem yelken sporunu takip eden kişilerin hem bölge halkının hem de medya kuruluşlarının desteği ile istikrarlı şekilde büyüyor. Bu yıl da Eker ana sponsorluğunda gerçekleştirilecek TAYKEker Olympos Regatta, Bursa Yelken Kulübü ile Moda Deniz Kulübü iş birliğinde yedinci yılında da nefes kesecek. 23 Ağustos’ta İstanbul’da başlayacak olan yarış; İstanbul-Moda, Tirilye Koy İçi ve Bursa-Tirilye-Moda rotasında düzenlenecek.” Organizasyonun ödül töreninin ise 26 Ağustos’ta Moda Deniz Kulübü’nde yapılacağını anlatan Eker, “Eker olarak Uludağ’dan ilham olan bu organizasyonun bir kez daha parçası olmaktan gurur duyuyoruz. TAYK-Eker Olympos Regatta, Eker olarak spora destek olma vizyonumuz ile bire bir örtüşüyor” diye konuştu.
‘42. yılımızda 42K Maratonu düzenleyeceğiz’
Eker Süt Ürünleri Genel Müdürü Ahmet Eker, 6 Ekim’de altıncı kez gerçekleştirecekleri Eker I Run Koşusu organizasyonu öncesinde de çok heyecanlı olduklarını ve 42. kuruluş yıllarında bu organizasyona çok önemli yenilikler getireceklerini de söyledi. Eker I Run’da ilk kez 42K Maratonu düzenleyeceklerini ifade eden Ahmet Eker, bu yarışın Türkiye’nin ilk dağdan aşağı yol maratonu olacağını ve yarışın önemli bir bölümün 1.000 metre rakımın üzerinde yapılacağını vurguladı. Eker, şöyle devam etti: “Eker I Run 2019’da 42K Maratonu’nun yanı sıra 15K, 5K, yine ilk kez düzenlenecek Paten yarışı, Özel Sporcular Koşusu ve 6-12 yaş aralığındaki çocukların katılacağı ‘Minik Adımlar’ Koşusu düzenleyeceğiz. 5 yıldır toplam katılımcı sayımızı 3 kat artırdığımız etkinliğimizde bu yılki katılımcı sayımızın da çok yüksek olacağını düşünüyoruz. Tüm spor tutkunlarını Eylem Eker I Run 2019’a bekliyoruz.”
Kadın yelken takımı kurdular
İnsanların sağlıklı beslenmesini önemsedikleri kadar onların daha da sağlıklı bir yaşam sürmelerine büyük önem verdiklerini söyleyen Ahmet Eker, şu bilgileri verdi: “Bunun için kendi spor etkinliklerimizi düzenlediğimiz gibi insanların hayatına değer katacak etkinliklere de destek veriyoruz. Önemli spor organizasyonlarının düzenleyicisi veya sponsoru olduğumuz gibi aynı zamanda takım olarak bu tip organizasyonların parçasıyız. Eker Sailing ve sadece kadın çalışanlarımızın yer aldığı ‘Eker Kadın Yelken Takımı’ ile gurur duyuyoruz. İki takımımız, markamızı hem ulusal hem de uluslararası pek çok yarışta başarıyla temsil ediyor. Tüketicilerimizin olduğu gibi çalışanlarımızın da hayat kalitesini yükseltiyoruz.”
‘’Hakan Atalay: ‘Sporu desteklemek hedeflerimizden biri'‘’
Sporu her zaman desteklemeyi hedeflediklerini söyleyen Adidas Türkiye Genel Müdürü Hakan Atalay, “Çünkü spor bizim markamızın DNA’sının önemli bir parçası” dedi.
Bu yılın büyük spor etkinliklerinde ilk adımlarını Adidas Bozcaada Yarı Maratonu sponsorluğu ile attıklarını belirten Atalay, “Adidas olarak sporun yaşamları iyi yönde değiştirme gücünden ilham alarak bu yıl Adidas Bozcaada Yarı Maratonu’nda herkesi daha fazla spor yapmaya, sağlıklı ve aktif yaşama davet ettik” diye konuştu.
Bu sponsorluğun sadece işleri için değil, sağlıklı, zinde bir yaşamı özendirmek açısından da son derece önemli olduğuna inandıklarını vurgulayan Atalay, şöyle devam etti: “Örneğin, geçen sene en büyük koşu etkinliklerinden olan İstanbul Maratonu’nun da sponsorları arasındaydık. Bir iletişim stratejisi olarak, sponsorluklar buradaki uzmanlığımız ile günlük hayata katkıda bulunmamız için büyük bir fırsat sunuyor. Ülkemize farklı spor alanlarında katkı sağlayacağımız, uzmanlığımızla bağlantılı çalışmalarda yer almaya odaklanıyoruz. Adidas Bozcaada Yarı Maratonu da bunlardan biri.”
Sağlıklı yaşam trendi
Atalay, “Sağlıklı yaşam trendinin yükselmesi ve bu konuda bilinç düzeyinin artmasıyla bu etkinliklere de ilgi artıyor. Koşuya farklı etkinliklerin de eklenmesiyle spor yapanlar dışındaki bir kitlenin de ilgisini çekmiş oluyoruz. Bu da hem etkinliklere katılımı hem de bu tarz koşu etkinliklerinin artmasını sağlıyor” dedi.
Adidas olarak yaptıkları her projeyi sporun yaşamları iyi yönde değiştirme gücüne olan inançlarını baz alarak kurguladıklarını anlatan Atalay, “En iyi koşu ayakkabı teknolojisi olan Boost teknolojisini 2013 yılında tüketicimizle buluşturduk. Bu anlayışı ve inovasyonu sahiplenen marka olarak, koşunun hem ürün segmenti olarak hem de etkinlik anlamında hayatımızda geniş bir yer tuttuğunu söyleyebiliriz” diye konuştu.
Koşu etkinlikleri
Sponsorluklarının yanı sıra Adidas Runners ekipleriyle her hafta koşu etkinlikleri düzenlediklerini hatırlatan Atalay, şu bilgileri verdi: “Adidas Runners koşan ve koşmak isteyen herkesin kendilerini antrenman, beslenme, zihinsel hazırlık, dinlenme ve ekipman konularında geliştirebildiği bir koşu topluluğu. Dünyada 55 Şehirde, 35 binden fazla üyesi bulunuyor. Runtastic adlı uygulamamız üzerinden her hafta düzenli olarak antrenmanlar, workshoplar, beslenme ve tecrübe söyleşileri düzenleniyor. Bu etkinliklerimizle, koşu çatısı altında farklı disiplinlerle sporu bir bütün olarak sahipleniyoruz.”
‘Koşu, sürekli gelişen bir kavram’
Hakan Atalay, düzenledikleri Recode Running kampanyasıyla temel marka ideolojilerine vurgu yaptıklarını söyleyerek, şu bilgileri verdi: “Recode Running, koşuda yenilik arayan tüm koşuculara farklı, daha iyi ve daha kişiselleştirilmiş bir deneyimi yaşamak üzere sevdikleri sporu yaratıcılıklarıyla bir araya getirme davetimiz olarak düşünülebilir. Recode Running kampanyamız geçtiğimiz aylarda lansmanını yaptığımız Ultraboost 19 koşu ayakkabısı modelimizle başladı. Adidas Ultraboost 19, yeni bir koşu çağından ilham aldı ve daha yaratıcı, daha sosyal olan bu çağ için üretildi. Bunu sahiplenen Adidas, koşucuların her koştuklarında sporu nasıl dönüştürdüklerini anlatmak istiyor. Koşunun durağan olmayan sürekli gelişen bir kavram olduğunu anlatmak istiyor.”
‘Her adımda daha fazla enerji’
Adidas’ın Boost teknolojisiyle ilgili olarak da bilgiler veren Hakan Atalay, şunları söyledi: “Adidas, Boost ile sektörde en yüksek enerji geri dönüşümünü sağlayan bir yastıklama devrimine imza attı. Boost teknolojisinin temelinde, devrim yaratan bir yastıklama malzemesi yer alıyor. Adidas İnovasyon Ekibi tarafından yapılan testler, Boost teknolojisinde kullanılan üst düzey dayanıklı malzemenin koşu ayakkabıları segmentinde en yüksek enerji geri dönüşümünü sağladığını ortaya koydu. Geçtiğimiz aylarda pazara sunduğumuz Ultraboost 19 ürünümüzde bu teknolojiyi daha da yukarı taşıdık. Yüzde 20 daha fazla Boost teknolojisiyle her adımda daha fazla enerji sağladık. Bu özellik, Ultraboost 19’un daha fazla enerjiyi geri yansıtıp koşucuyla birlikte hareket etmesini sağlıyor.