Arama

Popüler aramalar

‘’'Amacımız spor yapmak isteyenlere destek olmak'‘’

Spor ekonomisinin sadece Türkiye’de değil dünyada da en hızlı büyüyen sektörlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Çağdaş Holding İcra Kurulu Üyesi Dağlarca Çağlar, “Yakın geçmişte, tüm spor dallarının Türkiye’de yarattığı toplam ekonomi belki 100 milyon Dolar seviyesini geçmiyordu. Şimdilerde ise yıllık büyüklüğü milyar dolarlarla ölçülen bir sektörden bahsediyoruz” dedi. Bu rakamların yurt dışında çok daha üst seviyelerde olduğunu belirten Çağlar, “Genel olarak baktığımızda; yolun daha çok başında olmakla beraber, farklı spor dallarının da pastadan pay almaya başlamasıyla birlikte sektörün ciddi bir ivmelenme döneminde olduğunu söyleyebilirim” diye konuştu.

‘İş birlikleri geliştirdik’

Çağdaş Holding olarak en büyük amaçlarının Bodrum’da spor yapmak isteyen gençleri ve çocukları desteklemek olduğunu ifade eden Çağlar, şu bilgileri verdi: “30 yıldır faaliyette bulunduğumuz Bodrum’da sporu tabana yaymak ve Bodrum’da yetişmiş takım ve sporcularımızı desteklemek için farklı iş birlikleri geliştirdik, geliştirmeye devam ediyoruz. Amacımıza yönelik olarak Bodrum’da farklı spor branşlarını destekliyoruz. Bunlardan ilki ana sponsoru olduğumuz Bodrumspor. Bir diğeri kadın basketbol takımımız ki, geçtiğimiz yıl birinci ligi şampiyon olarak tamamladılar. Ve bu yıl Süper Lig’de mücadele etmeye hak kazandılar. Üçüncüsü de 2013 yılında kurulan ve vücut geliştirme alanında faaliyet gösteren Bodrum Team. Bunun yanında yine Bodrum Kadın Voleybol Takımı’nın da ana sponsorluğunu yapıyoruz.”

Yarattığı etki...

Çağlar, hedeflerinin Bodrum’u hem ulusal hem de uluslararası platformlarda en iyi şekilde temsil edip, tanıtmak olduğunu vurguladı. Sporun yarattığı etkinin aslında kelime anlamından çok daha fazlası olduğunu dile getiren Çağlar, şöyle devam etti: “Sporla iç içe olan neredeyse bütün toplumların, gelişmişlik düzeyinde de dünya standartlarının çok daha üzerinde olmasını tesadüfle açıklamak pek de mümkün olmaz. Çağdaş Holding olarak; bir ülkenin toplumsal kalkınmasında iki unsurun çok ama çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Bunlardan ilki eğitim, ikincisi ise spor. Bu iki unsur, ülkelerin, toplumların, ekonomilerin yükselişindeki sacayakları...Bu bakış açısıyla; sporun Türkiye’deki gelişiminin ve değişik spor dallarında farkındalık yaratmanın Türkiye’nin toplumsal kalkınmasına da büyük katkı sağlayacağını düşünüyoruz.”

Yerel takımlara destek önemli

Bodrum’un dünyada hak ettiği seviyede algılanmasını sağlayacak organizasyonları da Çağdaş Holding olarak her zaman desteklemeye gayret ettiklerini ifade eden Dağlarca Çağlar, “Geçtiğimiz Nisan ayında Bodrum’da düzenlenen ve 8 ülkeden 70 sporcunun katıldığı, Transanatolia Rally Raid’in ilk ayağı olan Rally Halikarnassos da bu organizasyonlardan bir tanesiydi” dedi. Yerel takımlara destek verilmesinin de son derece önemli olduğuna dikkat çeken Çağlar, “Farklı spor dallarının desteklenmesi kadar sporun tabana yayılması da toplumsal kalkınmanın olmazsa olmazlarından...” diye konuştu.

‘BodrumYarı Maratonu’nun sponsorluğunu üstlendik’

Bodrum’da gerçekleşecek Bodrum Yarı Maratonu’nun da isim sponsorluğunu üstlendiklerini anlatan Dağlarca Çağlar, “Bu sponsorlukla birlikte artık maraton da Çağdaş Bodrum Yarı Maratonu olarak geçiyor” dedi. Türkiye’de ve dünyada maraton ile ilgilenen çok ciddi bir kesim olduğunu belirten Çağlar, “Bu kapsamda, hem onları medeniyetin beşiği olarak tabir edilen Bodrum’da misafir etmekten hem de böylesine prestijli bir organizasyonla Bodrum’u dünyaya tanıtmaktan büyük gurur ve mutluluk duyuyoruz” diye konuştu.

‘Sadece maraton değil, bir nevi festival’

Dağlarca Çağlar, Bodrum’da gerçekleşecek Bodrum Yarı Maratonu ile ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Organizasyon 5-6-7 Ekim’de düzenlenecek. Kayıtlar bodrumyarimaratonu.com adresinden devam ediyor. Kımız & Bodrum Organizasyon A.Ş. tarafından ve Çağdaş Holding isim sponsorluğunda bu yıl birincisini düzenliyoruz. Aslında bundan sadece bir maraton olarak da bahsetmek doğru değil. Bu aslında maraton sporuyla ilgilenenler için hazırlanan bir nevi festival. Organizasyon kapsamında seminerlerden yogalates’e, söyleşilerden zumba gösterisine kadar farklı etkinlikler yer alacak. Festival 5 Ekim Cuma günü sabah saat 10’da yarış kitlerinin dağıtılmasıyla başlıyor. Yarı maratonumuz ise 7 Ekim’de. Halikarnassos 5K, Karia 10K, Myndos 21K koşularının koşulmasının ardından organizasyon Mandalin Sound’da Finisher Party ile son bulacak.”

‘Bodrum sadece bir turizm destinasyonu değil’

Bodrum’un son dönemde yapılan yatırımlarla artık dünyanın marka şehirleri arasına katıldığını söyleyen Dağlarca Çağlar, “Özellikle yabancı yatırım anlamında son yıllarda müthiş bir hareketlilik var. Bodrum’un dünyadaki rakiplerinden en büyük farkı, yatırımcılarına 12 ay yaşanabilecek bir ortam sunabilmesi” dedi. Bu potansiyelin keşfedildiğini belirten Çağlar, şöyle devam etti: “Artık Bodrum yabancıların gözünde de sadece bir turizm destinasyonu değil, bundan çok daha fazlası... Bugün gayrimenkul ve turizm olarak baktığımızda, Bodrum’da devam eden projelerin toplam değeri neredeyse 10 milyar Dolar’a yaklaşmış durumda. Bu da tabii ki gelecek için bizleri heyecanlandırıyor.”

‘Yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz’

Dağlarca Çağlar, grubun yeni yatırım planlarıyla ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Son yıllarda dünyada lüksün sembolü olarak nitelendirebileceğimiz çok sayıda otel, Bodrum’a büyük yatırımlar gerçekleştirdi. Biz de Çağdaş Holding olarak turizm yatırımlarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. 2015 yılında, Turgutreis’te 75 milyon Euro yatırımla devreye aldığımız SwissÙtel Resort Bodrum Beach’in ardından ikinci Swissotel markalı otelimiz için de çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yokuşbaşı bölgesinde, 100 milyon Euro yatırımla hayata geçireceğimiz Swissotel Bodrum Hill’i 2019 yılı içinde hizmete açmayı planlıyoruz.”

13 Eylül 2018, Perşembe 06:30
YAZININ DEVAMI

‘’"Spor ürünleri bizim için ayrı bir önem taşıyor"‘’

Tchibo’nun spor ürünlerine özel önem verdiğini söyleyen Tchibo Türkiye Genel Müdürü Tuba Yapıncak, “Artan talebe yönelik olarak zengin bir spor ürünleri koleksiyonu sunuyoruz. Ürünlerimizin yapılan egzersize uyum sağlamasına özen gösteriyoruz” dedi. Yapıncak, “Kısa bir sabah koşusundan yüksek tempolu bir egzersize ya da evde yogaya kadar farklı ihtiyaçlar için kullanılabilecek ürün portföyüne sahibiz. Hava alan tişörtler, rahat pantolonlar, taytlar, spor kemerler, şortlar, atletler ve pek çok pratik aksesuarı sporseverlerle buluşturuyoruz” diye konuştu. Son yıllarda koşu sporunun yükselişe geçtiğini belirten Yapıncak, “Pek çok koşu sever, akşam saatlerinde koşmayı tercih ediyor. Biz de akşam saatlerinde koşanları düşünerek ışıklı ürünler hazırladık” dedi. Bunlar arasında ‘Led Işıklı Ayakkabı Bağı Lambası’ olduğunu ifade eden Yapıncak, “Her ayak hareketinde yanma özelliğine sahip bu ürün tüm gece koşularında gece karanlığında ışık efektleri ile sporcunun güvenliğine destek veriyor” diye anlattı.

Marka öyküsü

Tchibo’nun haftalık değişen temaları ile farklı bir perakendecilik hizmeti sunduğunu dile getiren Yapıncak, “Artan talebe uygun olarak geri dönüşümlü ve organik malzemelerden üretilen, sürdürülebilir, doğa dostu bir spor koleksiyonumuz var” dedi. Tchibo’nun marka öyküsü ve sürdürülebilirlik stratejisi hakkında da bilgiler veren Yapıncak, şirketin, 8 ülkede 1000’den fazla mağaza, 22 bin 300 satış noktası ve internet mağazaları ile müşterilerine hizmet verdiğini söyledi.

Giyilebilir teknolojiler

Tchibo olarak akıllı özelliklere sahip ürünleri müşterilerle buluşturduklarını kaydeden Yapıncak, şöyle devam etti: “Bunlardan birisi olan Nabız Ölçer Kemer... Bu ürün spor sırasında kalp frekansını (nabız) ölçmek ve ölçüm değerlerini Bluetooth üzerinden mobil bir cihaza aktarmak görevini üstleniyor. Bu ürün aktif spor yapanların vazgeçilmezi olan; Runtastic, adidas MiCoach, RunKeeper, Endomondo, Runmeter gibi birçok fitness uygulaması ile uyumlu çalışma özelliğine sahip. Egzersiz gelişimini analiz etmek, nabız ölçerek başarıyı görünür yapmak bu kemerle kolay hale geliyor.”

Balıkağlarından spor kıyafetleri

Doğa dostu ürünleriyle ilgili olarak bilgi veren Tuba Yapıncak, şunları söyledi: “Bir sonraki antrenmanda balık ağları ve diğer atıklardan geri dönüştürülmüş malzemelerden üretilen spor kıyafetleri giymek ister misiniz? İşte biz bu ürünleri kapsayan zengin bir spor ürünleri koleksiyonu sunuyoruz. Tchibo sürdürülebilir spor kıyafetleri koleksiyonuyla hem formu hem çevreyi korumaya yardımcı oluyor. Tüketicilerine kaliteli kahvenin yanı sıra pratik ve fonksiyonel ürünler de sunan Tchibo, tekstil ürünlerinin yaklaşık olarak yüzde 80’inin organik pamuktan yapılmasından dolayı dünyanın 3. büyük organik pamuk kullanan satış kanalı unvanını taşıyor.”

Atık modası

Çevreci bir moda anlayışının yanında olduklarını vurgulayan Yapıncak, şöyle devam etti: “Balık ağları da dahil olmak üzere yüzlerce parça plastik atık, okyanuslarımızın her kilometresinde yüzüyor ve kirliliğe sebebiyet veriyor. ECONYL teknolojisiyle ile bu atıklardan kurtulurken onları modaya dönüştürüyoruz. Spor ürünlerimizde, yüzde 100 balık ağlarından ve geri dönüşüm malzemelerinden üretilen ECONYL ipliği kullanarak sürdürülebilir kıyafetler ve temiz bir doğa için çalışıyoruz.”

Yeni nesil bisiklet aksesuarları

Tchibo olarak bisiklet tutkunlarının hayatını kolaylaştıracak ürünler üzerinde de çalıştıklarını ifade eden Tuba Yapıncak, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Bir bisikletçinin yaşayabileceği en büyük sorunlarından biri olan parmakların su toplamasını azaltması için Jel Dolgulu Eldiveni geliştirdik. Bu ürün iç kısmında ergonomik şekilde düzenlenen dolgusu ile darbe ve titreşimleri yumuşatma özelliklerine sahip. Cilt dostu havlu kısmı sayesinde nemi iyi şekilde alması hedeflenen Tchibo Jel Dolgulu Eldiven, elastik ekleri ve file arka kısımları ile ekstra giyim konforu sağlıyor. Tchibo Led’li Şifreli Kilitli Zincir ise gece bisiklete binmek isteyenlerin imdadına yetişiyor. Ürün, entegre LED ışıklandırması sayesinde karanlıkta bile doğru sayı kombinasyonunu girerek kilidi anında açabilmek için tasarlandı.”

Fitness pazarı kuruluyor

Sağlıklı yaşam trendleri her geçen gün hayatımızın her alanında etkisini gösteriyor. Kanyon da bu ihtiyaca ‘Fit Pazar’ etkinliğiyle cevap veriyor. 7-8 Eylül tarihleri arasında Kanyon içindeki çeşitli mekanlarda gerçekleşecek etkinlikte, fit atölye çalışmaları, yoga seansları ve sağlıklı yaşama dair söyleşiler düzenlenecek. Sağlıklı ve fit yaşama dair her şeyi bir araya getirecek etkinlikte spor kıyafetlerinden,

sağlıklı yiyeceklere kadar pek çok çeşitli marka ürünlerini, Kanyon ziyaretçileriyle buluşturacak. Fit Pazar’da Chikirina, Yorstruly, Sweatersapp Biondina gibi markaların yanı sıra Güzel Gıda, Melez Tea, Fitcuit, Mom’s Granola, Healin Foods, Juico, Habit ve Plus Kitchen gibi sağlıklı beslenme markaları da yer alacak.

Çabasız şıklık

Sorel, sonbahar-kış koleksiyonuyla ile çabasız şıklığa vurgu yapmış. Yeni sezonun favori rengi bordoya bürünen modern sneaker’lar ve botlar markanın yeni koleksiyonunda yerini almış. Yeni sezonda şehrin koşturması içinde şıklığından ödün vermeden konforu arayanlar için ürünler hazırlayan Sorel’in sneaker modelleri kalın taban yapısı ile dikkat çekiyor. Vekeçe, yün gibi doğal içeriklerin kulanıldığı yeni koleksiyon Columbia mağazalarında satışa sunuluyor.

05 Eylül 2018, Çarşamba 20:23
YAZININ DEVAMI

‘’Güzel atlar ülkesinde pedal çevirecekler‘’

Bisiklet kullanım alışkanlığı her geçen gün artarken, amatör ve profesyonel bisiklet organizasyonlarına gösterilen ilgi de giderek büyüyor. Türkiye’nin en uzun soluklu bisiklet festivali olma iddiasıyla düzenlenen Salcano Kapadokya Bisiklet Festivali de bu yıl bisiklet tutkunlarını Kapadokya’da ağırlıyor. 29 Ağustos - 2 Eylül tarihlerinde düzenlenen organizasyon ile ilgili bilgi veren Organizasyon Direktörü olan Argeus Travel & Events Sahibi Aydın Ayhan Güney, festivalin ilk günden bu yana her yıl katılımcı sayısını artırdığını söyledi. Güney, yol ve dağ bisiklet disiplinlerinde gerçekleştirilecek organizasyona bine yakın kişinin katılmasını beklediklerini kaydetti.

‘Bisiklet sevgisi aşılanacak’

​Doğal güzellikleri ve emsalsiz tarihi ile UNESCO Dünya Mirası listesinde yer alan Kapadokya’da gerçekleştirilecek organizasyonun gördüğü ilgiden memnun olduklarını vurgulayan Güney, şöyle devam etti: “Salcano Kapadokya Bisiklet Festivali, 18 yıldır düzenleniyor ve bölgenin tanıtımına çok önemli katkıda bulunuyor. Bu organizasyon sayesinde Kapadokya’ya ilk defa gelen katılımcılar, farklı mevsimlerdeki tatilleri için Kapadokya’yı alternatifleri arasına alıyor. Ayrıca bu tip organizasyonlar bölge halkının bisiklet sevgisini de daha üst seviyeye çıkarıyor. Güzel atlar ve bisikletçiler diyarı olan Kapadokya’da festival boyunca Salcano Gran Fondo Kapadokya Yarışları, Salcano Kapadokya Etap Yarışı, Dağ Bisikleti Eleme Yarışları ve bisiklet tutkunlarının Kapadokya’yı iki teker hızında gezdiği Kapadokya Bisiklet Köyü Buluşması gibi etkinlikler gerçekleştirilecek.”

‘Bölge tanıtımına 1 milyon TL’lik katkı’

Organizasyonun beş gün boyunca bisiklet coşkusunu Kapadokya’nın her yanına taşıyacağını ifade eden Aydın Ayhan Güney, etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi: “Organizasyona katılacak kişilerin yüzde 20’si yurt dışından gelecek. Bu sayede Kapadokya’nın hem doğal hem de kültürel tanıtımını yapacağız. Tabii ki ilginin bu kadar yüksek olmasında bizlere sponsorluk desteği veren markaların da büyük katkısı var. Bu organizasyon, bölgenin tanıtımına yaklaşık 1 milyon TL’lik bir katkıda bulunacak.”

Amatörler için farklı etkinlik seçenekleri

Salcano Kapadokya Bisiklet Festivali’nin amatör bisikletçilere farklı seçenekler sunduğunu belirten Aydın Ayhan Güney, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “İki ayrı güzergâhtan oluşan amatör yol bisikleti yarışı olan Salcano Gran Fondo Kapadokya, Uluslararası Bisiklet Birliği (UCI) ve Türkiye Bisiklet Federasyonu yönetmeliklerine uygun şekilde düzenlenecek. Uzun parkura katılan bisikletçiler 107 kilometre, kısa parkura katılan sporcular ise 41 kilometre kat edecek. Her iki yarış da Uçhisar Meydanı’nda başlayıp yine aynı noktada sona erecek. Salcano Kapadokya Etap Yarışı ise UCI takviminde S2 kategori olarak kayda geçen 3 günlük Cross Country Dağ Bisikleti Yarışı olacak. Üç gün boyunca Bireysel Cross Country Zamana Karşı, Noktadan Noktaya ve Olimpik Cross Country parkurları gerçekleştirilecek. Parkurlar, Kapadokya bölgesinin sıradışı tepe ve vadilerinden geçecek. Bu yarışlar boyunca UCI Komiseri de alanda hazır bulunacak. Eleme Yarışı’nda ise her eleme turunda dört yarışçı birbirlerine karşı yarışacak. En hızlı iki yarışçı bir sonraki tura çıkarken diğer iki yarışçı ise yarıştan elenecek. 700 metrelik parkurda; kaldırım taşı, basamaklar (aşağı doğru), ani iniş ve tahta yapılar gibi suni engeller bulunacak. Bu yarışlar, Elit Erkek ve Elit Kadın kategorilerindeki bisikletçilere açık olacak.”

‘Çadır kurup kamp yapılabilecek’

Organizasyonun en çok merak edilen bölümlerinden birisinin ‘Kapadokya Bisiklet Köyü Buluşması’ olduğunu belirten Aydın Ayhan Güney, “Bisikletçiler etkinlik alanında çadır kurup kamp yapabilecekler. Pek çok bisiklet tutkununu bir araya getirecek buluşmada ilk gün 39 kilometre, ikinci gün 38.3 kilometre, üçüncü gün 42.9 kilometre son gün olan 1 Eylül’de de 36.2 kilometre kat edilecek. Bisiklet Köyü Buluşması’na katılacak konuklarımıza yeme-içme, duş-tuvalet, havuz, mekanik destek, ulaşım ve güvenlik desteği sağlanacak. Katılımcılar dört gün boyunca unutulmaz bir deneyim yaşayacak” dedi.

30 Ağustos 2018, Perşembe 07:06
YAZININ DEVAMI

‘’Alaçatı'nın rüzgarı çocuklar için esecek‘’

Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı (Koruncuk) yararına düzenlenen Koruncuk Sörf Festivali’nin üçüncüsü, 25-26 Ağustos tarihlerinde sörf tutkunlarını Alaçatı’da bir araya getiriyor. Bu yıl Corendon Turizm Grubu ana sponsorluğunda gerçekleşecek festival ile hazırlıklarında son aşamaya gelinen Türkiye’nin ikinci çocuk köyü ‘Koruncukköy Urla’ya katkı sağlanması hedefleniyor. Urla’nın Barbaros Köyü’nde 15 bin metrekare arazi üzerinde konumlanan köy, 1992 yılından bu yana hizmet veren İstanbul Bolluca Çocukköyü’nün ardından, Türkiye’nin ikinci çocuk köyü olacak.

‘Bizi gururlandırıyor’

Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı’nın Türkiye’nin yüz aklarından birisi olduğunu belirten Corendon Turizm Grubu’ndan Hazan Karaer, şunları söyledi: “Bu vakıf sayesinde Koruncuklar sevgiyle büyüyor, tüm gereksinimleri karşılanıyor ve iş sahibi olacak bireyler haline geliyor. Ve bu çocukların yaşadığı İstanbul’daki Bolluca Köyü’nden yüzlerce kilometre uzaklıktaki Alaçatı’da üç yıldır çok değerli bir etkinlik yapılıyor. Biz de her yıl ilgiyle takip ettiğimiz festival için bu yıl ne yapabiliriz diye düşündük ve Corendon Turizm Grubu olarak festivalin ana sponsorluğunu üstlendik. Urla’da açılmak üzere olan Türkiye’nin ikinci çocuk köyü Koruncukköy Urla’ya bir nebze de olsa katkı sunmak bizleri ayrıca gururlandırıyor ve mutlu ediyor.”

'Sponsorlarımız ile çok daha güçlüyüz’

Koruncukköy Urla için vaatlerini yerine getirdiklerini belirten Türkiye Korunmaya Muhtaç Çocuklar Vakfı Başkan Yardımcısı ve İzmir Şube Başkanı Işıl Nişli, şunları söyledi: “Bu yıl Koruncuk Sörf Festivali’nde sponsorlarımız ile çok daha güçlüyüz. Etkinliğimiz kapsamında Çağla Kubat Diaz ve Jimmy Diaz, Alaçatı’nın rüzgârını bir kez daha Koruncuklar için estiriyor. Buradan elde edilecek fon ile Koruncuklara destek sağlayacağız. Köyümüzü tamamladık ve açmaya hazırız.”

‘Festivalimiz uzun yıllar boyunca sürecek’

13 yaş altı, 17 yaş altı, 21 yaş altı kız ve erkekler kategorilerinde müsabakaların düzenleneceği ve 200’ü aşkın katılımcının beklendiği festival, Çağla Kubat Windsurf Akademi Alaçatı’nın kurucuları Çağla Kubat ve Jimmy Diaz ile “Alaçatı Rüzgarı Koruncuklar İçin Esiyor” sloganıyla düzenleniyor. Festivalin, Türkiye’de çocukların ve gençlerin katılımıyla gerçekleşen en büyük etkinlik olduğunu ifade eden Çağla Kubat Diaz, şöyle devam etti: “Akademi olarak böylesine anlamlı bir organizasyona ev sahipliği yaptığımız için çok mutluyuz. Bu sene ana sponsorluğumuzu üstlenen Corendon Turizm Grubu başta olmak üzere tüm sponsorlarımıza çok teşekkür ederim. Sponsorlarımızın yanı sıra, genç sporcuların kendileri kadar şanslı dünyaya gelmemiş çocuklara verdiği büyük destek sayesinde, festivalimizin uzun yıllar boyunca süreceğine yürekten inanıyorum.”

Uluslararası organizasyon

Sörf dünyasının başarılı yarışçısı Jimmy Diaz da, etkinlikle ilgili şu bilgileri verdi: “Üç yıldır Koruncuk gibi çok değerli bir vakıfla uluslararası bir organizasyona imza atıyoruz. Çocukların ve gençlerin Koruncuklar için yarışması, bu bilinçle her yıl Alaçatı’da, bizim ev sahipliğimizde bir araya gelmesi gerçekten çok gurur verici. Umuyorum kısa bir süre sonra kapılarını açacak Koruncukköy Urla’nın çocuklarını da, önümüzdeki festivallerde burada ağırlama şansı bulacağız.”

28 tekne yelken açtı

Bursa Yelken Kulübü ile Moda Deniz Kulübü işbirliğinde bu sene beşincisi düzenlenen Olympos Regatta yelken yarışları, 28 tekne ve yaklaşık 300 yelkencinin katılımıyla gerçekleştirildi. Pfizer Yelken Takımı da, bu yıl beşincisi düzenlenen Olympos Regatta’da yarıştı ve ileri evre meme kanseri farkındalığını artırmak için özel olarak tasarlanan yelkenlerini rüzgârla doldurdu. Takım, yarışı kendi sınıfında beşincilikle tamamladı

‘Önemli bir başarı’

Pfizer Yelken Takımı üyelerinden Aslı Dülgeroğlu, Olympos Regatta etkinliği hakkında şunları söyledi: “Bu ilk uzun mesafeli yarışımızdı. Özellikle ilk gün zorlu hava koşullarında yarışı tamamlamak bizim için önemli bir başarı oldu. Yılın geri kalanında katılacağımız yarışlarda vereceğimiz mesajlar aracılığıyla metastatik yani ileri evre meme kanseriyle mücadele eden hastalara destek olmayı ve bu konudaki toplumsal farkındalığı artırmayı hedefliyoruz. Kulübümüz, yıl boyunca yaptığı etkinlikler ve dahil olduğu yarışlarla, Pfizer çalışanlarının iş yeri dışında da bir araya gelmelerine ve spor yaparak sağlıklı bir yaşam tarzına sahip olmalarına destek oluyor.

Teknolojiyi denize taşıdı

Columbia, deniz yaşamını sevenler ve sportif balıkçılık tutkunlarına özel olarak PFG serisini geliştirdi. Güneşin zararlı ışınlarından koruyan ve serin tutan teknolojilerle üretilen yeni koleksiyon, denizde konforlu maceralar için fonksiyonellik sunuyor. PFG serisinde, giyilebilir teknoloji Omni-Shade, nemi emerek serinlik sağlayan Omni-Wick ve güneş ışınlarını geri yansıtarak serin tutan Omni-Shade Sun Deflector teknolojileri kullanılmış. Terle aktive olan serinletme teknolojisi Omni-Freeze Zero ile sıcak kâbus olmaktan çıkıyor. Bu ürünlerde, gölgelikli yaka ve olta tutucu aparat bulunuyor. Leke tutmayan pantolon ve şortlar da Omni- Shield Blood N’Guts özelliğiyle tasarlanmış.

23 Ağustos 2018, Perşembe 10:52
YAZININ DEVAMI

‘’'Spor perakende pazarı büyüyor!'‘’

Son yıllarda spor giyim ürünlerinin, sokak modasının ve gündelik hayatın bir parçası haline geldiğini söyleyen Boyner Büyük Mağazacılık aktif Spor, Jeans ve Genç Giyim Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora alyanak, “ayrıca artan sağlıklı yaşam bilinci ve pilates, yoga gibi farklı spor dallarına artan ilgi spor ürünleri pazarını hızla çeşitlendiriyor” dedi. Spor perakende pazarının giderek büyüdüğünü vurgulayan alyanak, şöyle devam etti: “Bu trendin sonucu olarak tekstil perakendeciliğinde olan birçok yerli ve yabancı marka da ‘spor koleksiyonlarını’ tüketicilerle buluşturmaya başladı. Bu, toplumda spor farkındalığı yaratmak ve spora teşvik etmek adına oldukça olumlu. ayrıca tüketici de artan bu çeşitlilikte kendi zevkine, bütçesine ve performansına uygun ürünleri rahatlıkla bulabiliyor.”

TAKIM FORMALARI

Boyner olarak spor yapanlar ve spor giyinenlerin sıklıkla tercih ettiği ayakkabı, eşofman, tayt ve sportif üstleri, farklı markalardan zengin bir seçki ile sunduklarını ifade eden Alyanak, “Günün her anında her türlü kıyafeti tamamlama özelliğine sahip sneaker’lar farklı renk ve modelleriyle koleksiyonumuzda yer alıyor. Milli Takım ile ulusal ve küresel futbol takımlarının formaları, futbol ayakkabıları, basketbol ayakkabıları uzun yıllardır olmazsa olmazlarımız” diye konuştu.

OUTDOOR ÜRÜNLERİ

Outdoor sporlar ve hafta sonları gerçekleştirilen outdoor etkinliklerin son dönemde oldukça trend olduğunu dile getiren alyanak, şu bilgileri verdi: “Biz de Boyner olarak bu trende güçlü outdoor marka karmamız ile eşlik ediyoruz. Columbia ve The north Face gibi lider markaların yanı sıra çok sayıda outdoor marka aktif spor reyonlarımızda yer alıyor. Sıcak yaz döneminde de aktif spor markalarımızın ve Quiksilver, o ’neill gibi markaların yaz ürünleriyle, müşterilerimizin deniz sporları ve deniz tatili ihtiyaçları için tercih ettikleri bir destinasyonuz...”

"ADIYAMAN'A SPORTS MAĞAZASI AÇIYORUZ"

Boyner olarak 37 ilde 94 mağaza ile hizmet verdiklerini belirten Bora Alyanak, şöyle devam etti: “Bu mağazalardan 9’u sadece aktif spor ürünlerinin satıldığı Boyner Sports mağazaları. Eylül’de Boyner Sports Adıyaman mağazamızı hizmete sokacağız. Zengin mağaza ağımız ve potansiyelimiz ile Nike, adidas, Reebok, Puma, Skechers, Under Armour gibi dünya markalarının Türkiye’deki en önemli stratejik iş ortağıyız.” Alyanak, “Spor kategorisindeki yenilikleri takip ediyor, müşterilerimizin beklentilerini de dinleyerek koleksiyonlarımızı sürekli yeni ürün ve markalarla yeniliyoruz. 2018-2019 Sonbahar-Kış sezonunda da müşterilerimizle buluşturacağımız yeni ve sadece Boyner’de satışa sunulacak dünya markaları olacak” dedi.

"DENİM ŞATIŞLARINDA YÜZDE 30'UN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME BEKLİYORUZ"

Rahatlığı ile dolaplardan eksik edilmeyen denim ürünlerinin de spor kategorisi içinde oldukça önemli bir yer tuttuğunu anlatan Bora Alyanak, şöyle devam etti: “Geçmişte çoğunlukla hafta sonları tercih edilen denim ürünlerini artık hayatın her anında, sıklıkla görmek mümkün. Biz de hem günün denim trendlerini hem de müşterilerimizin beklentilerini göz önünde bulundurarak yeni marka ve koleksiyonları bünyemize katmayı hedefliyoruz. Denim markalarının ve koleksiyonlarının toplam yetişkin giyim ürünleri içerisinden aldığı pay yüzde 30’un üzerine çıkmaya başladı. Yıllık denim pantolon satışımız 1.25 milyon adedin üzerinde. 2018 yılı sonunda denim satışlarımızda yüzde 30’un üzerinde bir büyüme bekliyoruz.”

"CİRO ŞAMPİYONU SPOR AYAKKABI OLDU"

Aktif spor ve denim kategorilerinin genel satışları içinde yüzde 30’un üstünde bir paya sahip olduğunu söyleyen Bora alyanak, şu bilgileri verdi: “Bayramlar ve özel günlerde düzenlediğimiz kampanyalar ile yılda iki kere gerçekleştirdiğimiz çılgın kelebek, hem mağazalarımızda hem de boyner.com.tr’de aktif spor kategorisi satışlarımızın daha da arttığı dönemler... En son mayıs ayında gerçekleştirdiğimiz çılgın kelebek kampanyamızda ciro şampiyonu 57 bine yakın satış adedi ile spor ayakkabı oldu. Bu dönemde spor ayakkabı cirosu geçtiğimiz yıla göre yüzde 48 artış gösterdi.”

SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN HAREKET'E YATIRIM YAPIYOR

'Hareketlilik' kavramını bisiklet aracılığı ile toplumun her kesimine yaymayı amaçlayan Eti, projenin beşinci yılında yeni açılımlarla etki alanını genişletiyor. Bu kapsamda yer alan ‘Eti Sarı Bisiklet Geri Dönüşüm kampanyası’, Eskişehir, İzmir ve Konya’yı kapsayacak şekilde yaygınlaştırılıyor. konuyla ilgili açıklama yapan Eti Gıda icra kurulu Başkanı Hakan polatoğlu, “Gördüğümüz ilgi, ‘Geri Dönüşüm’ kampanyamızı sadece İstanbul’la sınırlı tutmayıp farklı şehirlere de taşıma konusunda bizi teşvik etti ve kampanyayı bu yıl üç farklı şehirde yaygınlaştırma kararı aldık. aktif Yaşam Derneği yönetiminde topladığımız bisikletleri projenin gönüllü elçileri haline gelen Eti çalışanlarıyla birlikte tamir edecek ve ardından yeni sahiplerine hediye edeceğiz” dedi. Öte yandan, gündelik hayatta bisiklet kullanan kişilerin hayatını kolaylaştırmak amacıyla Shell ile işbirliğine giden Eti, Shell akaryakıt istasyonlarındaki ‘Bisiklet Bakım Noktaları'nın sayısını da artıracak.

16 Ağustos 2018, Perşembe 07:55
YAZININ DEVAMI

‘’Deniz kızları 'iyiliğe' yelken açtı‘’

Türkiye’de kadınlara yönelik ilk ulusal yelken yarışı olma özelliğini taşıyan Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası, bu yıl üçüncü kez düzenleniyor. İstanbul Caddebostan – Adalar parkurunda gerçekleştirilecek olan 3. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası, kadınların yelken sporuna olan ilgisini artırmayı hedefliyor. Ve diğer hedefler arasında, kadın yelkenciliğinin desteklenmesi, yeni

sporcuların yetişmesine fırsat sağlanması ve kadın yelkencilerin motive edilmesi var...

Gelecek yıllarda uluslararası nitelik kazanması planlanan organizasyonun bir diğer amacı da iş hayatındaki kadınların takım olma, hedefe ulaşma, zor koşullarla mücadele ve doğa ile bütünleşme yeteneğini geliştirmek…

İnsan kaynakları…

Yarışma sayesinde ayrıca bir platform oluşturularak, kurumların insan kaynakları ve iç iletişim çalışmalarına katkı sağlanması planlanıyor. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası Organizasyon Komitesi Üyeleri Arzu Çekirge Paksoy, Diana Misim, Serap Gökçebay’ın liderliğinde düzenlenen 3. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası, 7-8-9 Eylül tarihlerinde gerçekleşecek.

Markalar yarışıyor

Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’na geçtiğimiz yıllarda Arçelik A.Ş., Borusan Otomotiv, Eker, Fiba Faktoring, Ford Otosan, Garanti nBankası, Garanti Emeklilik, Innova, Sahibinden.com, Türk Telekom ve AÇEV gibi kurumların kadın yelken takımları katıldı. Bu yıl Kupa’ya katılacak takımlar arasında Türk Telekom, Ford Otosan, Mercedes Benz, Eker, Sahibinden.com, Burgan Bank, Permolit Team Ladies, Deniz Kuvvetleri Kadın Yelken Takımı, Atak Akademi, Dunapack Dentaş Packaging, RC 82 Girls ve AÇEV takımları yer alıyor. Üniversitelerin yelken takımları ve yeni kurumsal ekiplerin de katılması beklenen Kupa’ya başvuralar devam ediyor. Deniz Kızı Kadın Yelken Kupası’nın 2016 şampiyonu Türk Telekom takımı olurken, 2017 yılında birinciliği Eker takımı kazanmıştı.

Kupa geliriyle AÇEV’e destek

3. Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’na bireysel yelkenciler de katılabilecek. Kendi aralarında en az 5 kişilik kadın yelken ekibi oluşturan sporcular Kupa’da yarışabilecek. Bu arada Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’na katılmak için, kurumun hazır kadın yelken takımı olması gerekmiyor. Yarışmak isteyen kurumların ilgili çalışanlarına uzman yelken eğitim okulları tarafından yelken eğitimi verilerek, kurumsal takım oluşturulmasına destek sağlanıyor.

Deniz Kızı Ulusal Kadın Yelken Kupası’nın kadın duyarlılığını yansıtacak bir sosyal sorumluluk boyutu da var. Her yıl Kupa gelirinin bir bölümü ile Anne Çocuk Eğitim Vakfı – AÇEV destekleniyor. Ayrıca Kupa kapsamında HeforShe oluşumuna da destek veriliyor.

İşçiyle genel müdür yan yana koştu

Falım, Milka ve Oreo gibi markalarıyla tanınan Mondelēz International Türkiye’nin, fiziksel aktivitenin artırılmasına verdiği destek sürüyor. Bunun en somut örneklerinden biri de Genel Müdür İhsan Karagöz liderliğinde şirket çalışanlarından kurulan koşu takımı olan Rundelez…

2017 yılında kurulan Rundelez takımı, son olarak Tuz Gölü’nde gerçekleşen yarışta 21K Yarı Maratonu’na katıldı. Türkiye’nin ilk ve tek 100 mil koşusunun da yer aldığı ve Uzunetap şirketi tarafından düzenlenen Garmin Runfire Salt Lake Ultra Trail’de yarışan Rundelez ekibi, yarışı başarıyla tamamladı.

50 kişilik ekip

Fiziksel aktivitenin artırılmasının önemini her fırsatta vurguladıklarını ileten Mondelez International Genel Müdürü İhsan Karagöz, bu anlayışı önce kendi içlerinden başlayarak desteklemelerinin bir örneği olarak Rundelez’i 2017 yılında hayata geçirdiklerini belirtti. Yaklaşık 50 kişilik bir ekipten oluşan Rundelez’in düzenli antrenmanlar yaparak İstanbul içinde ve dışında birçok yarışta koştuğunu ifade eden Karagöz, şöyle devam etti:

“Rundelez koşu takımımız ile ilk olarak Kasım 2017’de ile 39. İstanbul Maratonu 10K koşusuna katıldık. Ardından Nisan 2018’de 10K ile İstanbul yarı maratonunda yarıştık. Daha sonra Şubat 2018’de koşucularımız çift olarak partnerleriyle ‘Couple Run’da yine 3,5K koştular. Ve şimdi de Runfire Salt Lake’te 21K Yarı Maraton koşmanın heyecanını yaşıyoruz. Rundelez’de, fabrikada çalışan işçiden genel müdüre, fabrika direktöründen işe yeni başlamış olan satış elemanına, ast-üst ayrımı olmaksızın birtakım olarak yan yana koşuyor. Bu harika bir duygu… Takım üyelerinin birlikte paylaştıkları bu anları çok değerli ve eşsiz buluyorum.”

Maratona katılacaklar

Garmin Runfire Salt Lake Ultra Trail’in Rundelez için eşsiz bir deneyim olduğunun da altını çizen İhsan Karagöz, “Tuz Gölü gibi mistik bir ortamda, sonsuz bir beyazlıkta koşmanın, her seviyede sporcu için benzersiz bir deneyim olduğunu düşünüyorum” dedi. Karagöz’ün son sözleri şu şekilde:

“Rundelez olarak bundan sonra bu yıl 40’ıncısı düzenlenecek İstanbul Maratonu’na katılmayı planlıyoruz. Sonrasında ‘Uzunetap Gece Koşuları’nda yer alacağız. Bir sonraki aşamamız Türkiye’nin de bağlı bulunduğu Doğu Avrupa Bölgesi’nde Rundelez’in kurulup aktif hale getirilmesi olacak.”

09 Ağustos 2018, Perşembe 07:03
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk ile Spor Ekonomisi‘’

'Her spor dalını desteklemeye çalışıyoruz'

Sportive A.Ş. Genel Müdürü Zeynep Selgur, bütün spor dallarını desteklediklerini söyleyerek, yeni gelişmeye başlayan yüzme, ultra trail, kickbox gibi alanlarda da çalışmalar yaptıklarını belirtti.

Sportive olarak, Türkiye’de sporu daha çok kişinin hayatına sokabilmeyi ve sporun gelişimine öncülük etmeyi amaçladıklarını söyleyen Sportive A.Ş. Genel Müdürü Zeynep Selgur, “Türkiye’de alan yaratılan her spor dalını desteklemeye gayret ediyoruz. Ülke genelinde yaptığımız işbirlikleri ve 300’ü aşkın kulüple çalışmamız da bunun en önemli göstergesi” dedi. Türkiye’nin lider spor perakendecisi olarak her zaman sporun daha iyi bir noktaya ulaşması için çalıştıklarını vurgulayan Selgur, şöyle devam etti: “Birçok farklı branşta hem başarılı olacağına inandığımız bireysel sporcuları destekliyor, hem de takım ve federasyonlarla işbirliği yapıyoruz. Distribütörü olduğumuz markaların kimliğine uygun spor organizasyonlarına da destek veriyoruz. Sporun içinde 360 derece yer alan bir marka olarak spor yatırımlarına ağırlık vermek önemli konu başlıklarımız arasında yer alıyor. Sportive olarak basketbol, futbol ve voleybol gibi kitlesel branşların yanında yeni yeni gelişmeye başlayan yüzme, ultra trail, kickbox gibi alanlarda da çalışmalar yürütüyoruz.”

Forma sponsoru

Selgur, spor yatırımlarıyla ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Türkiye distribütörü olduğumuz dünyaca ünlü outdoor markalarından İsviçreli Mammut ile 2015 yılından beri Mammut Tahtalı Run to Sky isimli ultra trail organizasyonunun isim sponsoruyuz. Aynı şekilde Arena markamız ile de Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası’nın isim sponsoruyuz. Basketbol ve voleybolda önemli takımlarla çalışmalar yürütüyoruz. Hatta yurtdışından ilk işbirliğimizi Makedonya Milli Basketbol Takımı’nın ürün ve forma sponsoru olarak gerçekleştirdik.”

Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası İstanbul’da!

Sportive’in desteğiyle 2015 yılından beri yüzme tutkunlarını bir araya getiren Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası, 4-5 Ağustos’ta İstanbul’da düzenlenecek. Organizasyonla ilgili olarak bilgi veren Sportive A.Ş. Genel Müdürü Zeynep Selgur, şunları söyledi: “Sportive olarak, Çanakkale’den Van’a 14 ilde, 27 mağazayla yılda 13 .5 milyon müşteriyle buluşuyoruz ve Türkiye’nin en yaygın, çok markalı lider spor perakendecisi olarak birçok farklı branşta sporu ve sporcuyu desteklemeye gönül vermiş bir markayız. Bu anlamda 2015 yılından beri Akdeniz’e kıyısı olan ülkeler arasındaki en kapsamlı şampiyonalar bütünü olan ‘Uluslararası Arena Aquamasters Yüzme Şampiyonası’nın Arena markamız ile isim sponsoruyuz .” Distribütörü oldukları markaların misyonuyla örtüşen spor organizasyonlarını desteklemenin, Sportive olarak kendilerini besleyen en önemli kanallardan biri olduğunu belirten Selgur, şöyle devam etti: “Yüksek teknolojili yüzme ekipmanlarıyla dünyada önemli bir pazar payına sahip Arena ile de bu organizasyonun parçası olmaktan çok mutluyuz. Hem yurt içinde, hem de yurt dışında yoğun ilgi gören bu şampiyona, bundan 3 yıl önce ilk kez Marmaris’te düzenlenmeye başladı. Gelişime açık vizyonuyla Marmaris sınırlarını aşan Arena Aquamasters, Bodrum ile de

buluştu ve şimdi de İstanbul’da büyümeye devam ediyor. Katılımcılara doğa ve deniz sevgisinin yanı sıra, dayanıklılık ve dayanışma bilinci de kazandıran şampiyonanın geliş imine şahitlik etmekten gurur duyuyoruz .”

‘250 milli sporcu ve antrenöre destek veriyoruz’

Spor yatırımlarını fazlasıyla önemseyen, sporu sahiplenen bir marka olduklarını dile getiren Zeynep Selgur, “Türkiye’de sporun gelişmesi için her yaştan insana sporu sevdirmek ve başarılı sporcular yetiştirilmesinde rol oynamak edindiğimiz misyonların başında geliyor” dedi.

Yaptıkları yatırımların geri dönüşü nün, marka kimliklerinin oluşmasına büyük ölçüde katkı sağladığını ifade eden Selgur, “Ve bu, sektörde edin diğimiz yeri de sağlamlaştırdı” diye konuştu.

Selgur, destekledikleri sporcularla ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı:

“Mammut ile ultra trail alanında başarılara imza atmış İsmet İnan, Soner Büyükatalay, Kemal Kukul ve Ayşen Aktaş’tan oluşan ‘Mammut Proteam’ isimli bir takımımız var . Bu takım bizi ultra trail organizasyonlarında temsil ediyor. Kickbox alanının en iyi markalarından Everlast ile Avrupa ve dünya şampiyonlukları bulunan Cihad Kepenek, Mücahit Kulak ve Sercan Çelik’in sponsoruyuz. Ayrıca markalarımızdan Arena ile Türkiye Yüzme Federasyonu’nu ve ülkemizi başarıyla temsil eden yüzücü Emre Sakçı ve paralimpik yüzücü Hamit Demir’in de aralarında bulunduğu 250 milli sporcu ve antrenöre destek veriyoruz.”

'Spor giyim sektörü gelişiyor’

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de spora olan ilginin her geçen gün büyüyerek devam ettiğini kaydeden Zeynep Selgur, “Sağlıklı yaşamanın daha popüler hale gelmesiyle birlikte spora olan ilgi elbette spor giyim sektörünün de gelişmesini sağladı. Ayrıca sporun ekonomideki büyümeyi tetiklediği de çok açık” dedi.

Selgur, şöyle devam etti:

“Hazır giyim sektöründeki halka açık dünya devleriyle spor dünyasının en önemli markalarının cirosu ve piyasa değeri arasındaki ciddi fark da bunun bir kanıtı. Spor perakendeciliği sadece tasarım değil teknolojiyle de buluşuyor. Bu da beraberinde ciddi bir Ar-Ge çalışması gerektiriyor. Hem yatırım boyutu hem de Ar-Ge süreci spor perakendesini hazır giyimden ayırıyor ve sektörü sadece belli markaların yer alabileceği bir alan haline getirerek ekonominin gelişmesine de katkı sağlıyor.”

‘Kadın Gücü’nün yeni temsilcisi

'Be More human' mottosuyla insanı fiziksel, zihinsel ve sosyal olarak geliştirmeyi hedefleyen Reebok, Danai Gurira ile gerçekleştirdiği işbirliği kapsamında kadınları, kendi kendilerinin kahramanları olması konusunda teşvik ediyor. Fitness ve iyi yaşam yoluyla elde edilen fiziksel ve zihinsel gücün savunucusu Gurira, bu işbirliğiyle, Reebok’ın ‘Önce Kadın Kampanyası’na öncülük etmek için bir araya gelen dinamik kadın kadrosunda yerini aldı.

Gurira, konuyla ilgili olarak şunları söyledi:

“Hepimiz gücü farklı şekilde algılıyoruz; fiziksel olarak, zihinsel dayanıklılıkla, dürüstlükle ve en önemlisi toplum aracılığıyla... Güç, kişisel inançlarımın ve oyunlarımda tasvir ettiğim karakterlerin merkezinde yer alıyor. Reebok’la çalışmaktaki amacım da kadınların içindeki gücü ortaya çıkarmak ve kültürel kadın devrimine öncülük etmeye devam edebilmek. Her birimiz birbirimize kahraman olmalıyız.”

Rol model...

Reebok Kıdemli Marka Müdürü Sanem Karacan ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Reebok olarak, kadının gelişimine önem veriyoruz . Güçlü, kendine güvenen ve fark yaratan kadınları rol model olarak seçiyoruz. Sporun ve kadının gücünün daha fazla yayılmasına yardımcı olmayı hedefliyoruz. Gurira, çok sayıda kadına ilham veren benzersiz bir güç barındırıyor. Onun da güçlü Reebok kadınlarından biri olmasından heyecan duyuyoruz.” Reebok, Danai Gurira’nın yanı sıra, Gal Gadot, Victoria Beckham, Gigi Hadid ve Ariana Grande gibi isimlerle birlikte çalışıyor.

06 Ağustos 2018, Pazartesi 06:57
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk ve Spor Ekonomisi‘’

‘Hedefimiz İstanbul’u e-Spor şehri yapmak’

Gaming in Turkey Oyun Ajansı’nın Kurucusu Ozan Aydemir, eylülde düzenleyecekleri BLAST Pro Series organizasyonuyla dünyanın en iyi 6 e-Spor takımını ağırlayacaklarını söyleyerek, hedeflerinin İstanbul’u e-Spor şehri yapmak olduğunu söyledi.

Dünyanın en büyük 6 CS:GO e-Spor takımını İstanbul’da bir araya getirecek olan BLAST Pro Series organizasyonu 29 Eylül’de Ülker Spor ve Etkinlik Salonu’nda gerçekleşecek. Dünya genelinde 11.9 milyon oyuncuya sahip CS:GO, Türkiye’de ise 3 milyon aktif oyuncu tarafından oynanıyor. İlginin büyüklüğü, geçtiğimiz sene Danimarka’da ilki gerçekleşen BLAST Pro Series turnuvasını İstanbul’a getirdi. Gaming in Turkey olarak hedeflerinin en başından beri e-Spor alanındaki büyük bir organizasyonu Türkiye’ye getirmek olduğunu söyleyen Gaming in Turkey Oyun Ajansı’nın Kurucusu Ozan Aydemir, “BLAST Pro Series ile bu ilki gerçekleştirmiş bulunuyoruz. Uzun soluklu bir proje olduğu için bu etkinlik önümüzdeki senelerde de devam edecek” dedi.

Tanıtım fırsatı

Bu organizasyonun Türkiye’yi e-Spor alanında önde gelen ülkelerden birisi haline getireceğini belirten Aydemir, şu bilgileri verdi: “Hedefimiz İstanbul’u e- Spor şehri yapmak. Organizasyonu izlemek isteyenler ve katılacak takım taraftarlarının ülkemize gelmesi, turizm ve kültürel tanıtım için güzel bir fırsat olacak. Bunun yanı sıra BLAST Pro Series’in bir diğer amacı, e-Sporu ve Counter Strike oyununu genele yayarak daha çok kitleye ulaşmak. Organizasyonu düzenleyen firma yetkililerine göre BLAST Pro Series’in rakibi, dünyadaki diğer e-Spor organizasyonları değil, NBA gibi, Formula 1 gibi etkinlikler... Bu nedenle de turnuvanın daha çok genele hitap etmesini amaçlıyorlar. Bize göre BLAST Pro Series ülkemizdeki e-Spor ekosistemi için çok önemli bir adım olacak.”

8 farklı oyun...

Gaming in Turkey ile ilgili de bilgi veren Aydemir, şöyle devam etti: “Şirketimiz, adından da anlaşılacağı gibi tamamen oyun sektörüne odaklanmış oyun ve e-Spor ajansı. 10 senedir profesyonel olarak bu sektörün içindeyiz. Şu anda 8 farklı global oyunun Türkiye ve bölgesel pazarlama kampanyalarını yürütüyoruz. Bunların yanı sıra, BLAST Pro Series’in Türkiye tanıtım, pazarlama ve sponsorluk ajansıyız. Gaming in Turkey, BLAST Pro Series gibi ülkemizde e-Sporun gelişimini artıracak farklı organizasyonları Türkiye’ye getirmeye devam edecek.”

‘e-Spora yatırım yapmamak imkânsız gibi’

Elektronik sporların 90’lı yıllara dayanan bir geçmişi olduğunu hatırlatan Ozan Aydemir, şöyle devam etti: “e-Sporun tüm dünyada trend olması 2000 sonrasına denk geliyor. Bugün gelinen noktada oyun sektörü ve e-Spor yatırımları da gün geçtikçe artıyor. Dünya genelinde 400 milyondan fazla e-Spor sever var. Hal böyle olunca da bu devirde e-Spora yatırım yapmamak imkânsız gibi... Çünkü dijitalleşen dünyada, özellikle millennial dediğimiz genç kuşak zamanının çoğunu dijitalde geçiriyor. Hem onları mutlu etmek adına hem pazarı büyütmek adına yapılan yatırımlar ise katlanarak artıyor. e-Spor, bu gençlere ulaşmak isteyen markalar için de inanılmaz bir pazarlama seçeneği sunuyor.”

‘Oyuncuların yüzde 44’ü kadınlardan oluşuyor’

Küresel e-Spor gelirlerinin 2018 sonunda 900 milyon Doları bulacağını kaydeden Ozan Aydemir, sektörle ilgili rakamları paylaştı: “2018’de dünyadaki toplam e-Spor kitlesinin 400 milyonu geçmesi bekleniyor. 2017’de 696 milyon Dolarlık bir gelire sahip olan e-Sporun 2021’de 1.6 milyar Dolarlık büyüklüğe ulaşması bekleniyor. Bu da, önümüzdeki yıllarda e-Sporun, globalde ve dolayısıyla ülkemizde kat kat büyüyeceğini gösteriyor. Bu gelişime markaların da kayıtsız kalmadığını ve yatırımlarını bu kanala aktarmaya başladığını söylemek gerek.” Aydemir, “Türkiye’deki oyun sektörüne bakacak olursak, gelir bakımından dünyada 18. sırada yer alıyor. 30 milyonu aşan oyuncuların yüzde 44’ünü kadınlar yüzde 56’sını erkekler oluşturuyor. e-Spor tarafında ise neredeyse 4 milyon kişiye yakın bir rakam bu dünyayı takip ediyor” dedi.

‘Futbol ekonomisini yakalaması çok zaman almayacak’

Spor kulüplerinin markalar gibi genç nesle ulaşmak istiyorlarsa, e- Spor branşlarını açmak zorunda olduklarını belirten Ozan Aydemir, şöyle devam etti: “Ülkemizde Fenerbahçe, Beşiktaş ve Galatasaray’ın e-Spor takımları mevcut... Bursaspor da bu gruba eklendi, aldığımız haberlere göre Antalyaspor’un da bu tür bir girişimi var. Spor kulüpleri ne kadar çabuk dijital dünyaya ayak uydurur ve e-Spor branşlarını kurarsa, genç nesli o kadar çabuk yakalayabilir. Genel gelirlere baktığımızda, oyun sektörü artık sinema sektörünü geçmiş durumda. Futbol ekonomisini de yakalaması çok zaman almayacaktır. Bu sebeple elektronik sporları dijital çağın spor branşı olarak nitelendirebiliriz. Belki de çok yakın zamanda olimpiyatlarda da hak ettiği yeri alacaktır...”

‘Markalar için farklı alternatifler mevcut’

e-Spor alanında neredeyse tüm markalarla iletişim halinde olduklarını söyleyen Ozan Aydemir, şu bilgileri verdi: “Nescafe, Migros, Monster Laptop, GameSultan, Türk Telekom, Turkcell çalıştığımız veya çalışmaya devam ettiğimiz markalardan birkaçı. Firmalar gelecekteki potansiyel müşterilerini düşünerek e-Spora yatırım yapmaya çalışıyorlar. Çünkü genç nesli artık normal mecralarda yakalamak oldukça güç... Onların sevdiği yayıncılarla, desteklediği takımlarla ortak projeler, sponsorluklar yaptığınızda göz önünde oluyorsunuz. Aksi halde geride kalıyorsunuz. e-Spora veya oyun dünyasına yatırım yaparak kitle ile olan bağını güçlendirmek isteyen markalar için birçok farklı alternatif mevcut. Mesela, elektronik sporlarla uğraşan takımlara sponsorluk desteği verebilirler. Ya da kendi e-Spor takımlarını kurabilirler. Ayrıca ülkemizde yapılan organizasyonları destekleyerek daha çok organizasyonun yapılmasını sağlayabilirler. Trafiği yüksek ve başarılı oyunların içine ürünler entegre edilerek oyuncu ile marka arasında dijitalde birebir iletişim sağlanabilir.”

26 Temmuz 2018, Perşembe 10:27
YAZININ DEVAMI