Arama

Popüler aramalar

‘’Eylem Türk ve Spor Ekonomisi‘’

Binlerce kulaca teknoloji desteği

Bu yıl 22 Temmuz’da düzenlenecek olan Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın 14 yıldır sponsorluğunu üstlendiklerini söyleyen Samsung Electronics Genel Müdür Yardımcısı Barış Gökpınar, “Faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde spor aktivitelerini destekliyoruz” dedi.

Olimpiyat oyunlarının resmi sponsoru olan Samsung, Türkiye’de de Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın 14 yıldır sponsorluğunu üstleniyor. Bu yıl 22 Temmuz’da düzenlenecek olan yarışın yine ana sponsoru olduklarını söyleyen Samsung Electronics Türkiye Kurumsal Marka & Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Gökpınar, “Sporla özdeşleşen değerlerin toplumlara katkısının farkındayız. Bu bilinçle faaliyet gösterdiğimiz tüm ülkelerde spor aktivitelerini destekliyoruz” dedi. Gökpınar, “Popüler spor branşlarının yanı sıra Olimpiyat ruhunu bu denli yansıtabilen, alternatif bir spora destek olmanın çok önemli olduğuna inanıyoruz” diye konuştu. Başarının, geliştirdikleri inovatif teknolojilerin yanı sıra topluma değer katan projelere de bağlı olduğunu vurgulayan Gökpınar, “Dünyaya ilham ver, geleceği şekillendir, vizyonumuz doğrultusunda, faaliyet gösterdiğimiz bütün ülkelerde, topluma fayda sağlayacak ve insanların hayatına değer katacak projeleri desteklemeye özen gösteriyoruz” dedi.

Alternatif spor...

Türkiye’nin 3 tarafının denizlerle çevrili olduğu düşünüldüğünde, yüzmenin çok daha fazla gelişme kaydedilmesi gereken bir branş olduğunu kaydeden Gökpınar, şunları söyledi: “Ayrıca yüzme tüm dünyada, herkesin ilgisini çeken bir spor dalı olmakla beraber neredeyse her yaştan insanın yapabileceği bir spor. Ülkemizde bu anlayışımızdan hareketle, olimpik kültürün ve spor eğitiminin yaygınlaşmasında büyük emekleri olan Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi’nin istikrarlı bir destekcisiyiz. Bu yıl 30 yaşına girecek Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi ile birlikte 14 yıldır ana sponsorluğunu üstleniyoruz. Popüler spor branşlarının yanı sıra Olimpiyat ruhunu bu denli yansıtabilen, alternatif bir spora destek olma ve topluma bu şekilde fayda sağlamayı hedeflememizin de çok önemli olduğuna inanıyoruz.”

‘Mavi Kulaçlar’ takımını kurdu

Samsung olarak Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’na olan ilgilerinin sadece sponsorlukla sınırlı olmadığını dile getiren Barış Gökpınar, “Bizim Samsung çalışanları olarak, Fun Club bünyesinde kurduğumuz Mavi Kulaçlar adlı bir takımımız var. Bu takım yıl boyunca yarışlara hazırlanıyor ve bu sene 4. kez bu yarışa katılacaklar. Geçtiğimiz yıllarda da katıldıkları yarışı tüm takım tamamlamayı başardı” dedi. Yüzme yarışının insanlara spor yapmayı sevdirecek ve teşvik edecek, önemli bir etkinlik olduğunu belirten Gökpınar, şu bilgileri verdi: “Örneğin düzenlendiği ilk yıl, yarışa 4’ü kadın olmak üzere toplam 64 kişi katıldı. 2018’e geldiğimizde rekorların kırıldığı bir yıl ile karşılaşıyoruz. Bu sene 4 bin 430 başvuru aldık. Bu bile başlıca rekorken, başvuran kadın, erkek, ülke sayısı ve kayıt yaptıran yabancı sporcu sayılarında da rekor kırdık. Böylesine geniş bir kitleyi yüzme sporuna dahil edebilmekten ve bu kadar güzel bir ortamda bunu gerçekleştirebilmekten dolayı çok mutluyuz.”

6.5 kilometrelik, ödüllü dev parkur

22 Temmuz günü yapılacak yarışta yüzücüleri zorlu ve keyifli bir parkurun beklediğini ifade eden Barış Gökpınar, organizasyonla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Yüzülecek mesafenin uzunluğu yaklaşık 6.5 kilometre. Yarış öncesi sporcularımızı Kuruçeşme Cemiz Topuzlu Parkı’ndan gemiyle Kanlıca Vapur İskelesi’ne götüreceğiz. Üstelik bu yıl gösterilen yoğun ilgi dolayısıyla 2 gemi kullanıyoruz. Yüzücüler, Kanlıca Vapur İskelesi tarafından Kuruçeşme Cemiz Topuzlu Parkı’na geri yüzecekler ve ‘Kıtalararası Yüzücü’ unvanını elde edecekler. Yapılan spor kadar etkinliğin gerçekleştiği bölgenin de çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Binlerce yıllık tarihiyle İstanbul Boğazı, her iki kıtadan da görenleri kendine hayran bırakacak bir güzelliğe sahipken, sporcularımızın buna bambaşka bir açıdan tanıklık edecek olmaları da çok önemli bir fırsat.”

‘88 yaşında yüzücümüz var’

Bu etkinliklerin, ziyaretçilerin Samsung ürünlerini incelemeleri için iyi bir fırsat sunduğunu söyleyen Barış Gökpınar, şöyle devam etti: “Bu doğrultuda deneyim alanlarımızı da her yıl farklılaştırıyor ve geliştiriyoruz. Örneğin bu yıl 22 Temmuz’da yapılacak Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nda ve bir günce önce gerçekleşecek Show Swim etkinliğimizde, 30 yıllık tarihi bulunan yarışa en çok katılan 4 ismi ağırlayacağız. Bu 4 ismin arasında 88 yaşında olan yüzücümüz bile var. Ayrıca dünya rekortmeni yüzücü Kirsty Coventry’de Show Swim’de bizimle olacak. Yüzücüleri karada bekleyenler için Samsung’un özel deneyim alanları da olacak. Katılımcılar, Samsung’un telefonlarını, tabletlerini, sanal gerçeklik deneyimini yaşayabilecekleri Gear VR’ı ve klimalarımızdan beyaz eşyalarımıza kadar birçok ürünümüzü deneme fırsatı bulacak.”

‘Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlıyor’

Samsung Boğaziçi Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın, İstanbul’un ve Türkiye’nin tanıtımına katkısı olan, en önemli etkinliklerden birisi olduğunu anlatan Barış Gökpınar, “Örneğin yarışa her yıl yurt dışından binden fazla sporcu başvuruyor. Bu yıl 1200 kişilik yabancı yüzücü kontenjanımız 27 dakikada doldu. Yabancı misafirlerimiz ülkelerine döndüklerinde ise İstanbul Boğazı’nda ve Türkiye’de yaşadıkları bu keyifli deneyimden bahsediyorlar” dedi. Büyük yarış öncesi Türkiye genelinde elemeler düzenlediklerini de söyleyen Gökpınar, “Elemeleri bu yıl, bunu Türkiye’nin 5 farklı şehrinde gerçekleştirdik. Mayıs ayında İstanbul’da başlayan elemeleri sırasıyla Adana, İzmir, Ankara takip etti ve son olarak haziranda Trabzon’da sona erdi” diye konuştu.

Rakamlarla Samsung

■1938 yılında, Güney Kore’de kurulan Samsung; bilişim teknolojileri, mobil iletişim ve tüketici elektroniği alanında faaliyet gösteriyor.
■ 1983 yılından bu yana, Samsung Electronics olarak Türkiye’de yer alan şirket, ‘Mobil ve IT Cihazlar’, ‘TV, Monitor ve Ses Sistemleri’, ‘Beyaz Eşya’, ‘Hafıza ve Depolama’ ile ‘Kurumsal Müşterilere Çözümler’ gruplarıyla hizmet veriyor.
■ Şirket, 2017 verilerine göre dünyanın en büyük 15. şirketi. Samsung aynı zamanda dünyanın en değerli 6’ncı markası ve finansal açıdan da dünyanın en büyük 2. teknoloji şirketi olarak öne çıkıyor.
■ Olimpiyat oyunlarının resmi sponsoru olan Samsung, Türkiye’de de Samsung Kıtalararası Yüzme Yarışı’nın 14 yıldır sponsorluğunu üstleniyor.

12 Temmuz 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’'Spor yatırımını markaya yatırım olarak görüyoruz'‘’

Spora yapılan yatırımı bir sosyal sorumluluk olarak görmediklerini söyleyen Vestel Ticaret A.Ş. Genel Müdürü Ergün Güler , “Markamıza ve sponsor olduğumuz spor dalının marka değerine yapılan yatırım olarak görüyoruz” dedi. Türkiye’de spor ekonomisinin gün be gün geliştiğini vurgulayan Güler, sponsor oldukları voleybol, bisiklet ve e-Spor dallarındaki hedeflerini Fanatik’e anlattı:

Türkiye’de spor ekonomisi gelişiyor mu?

Türkiye’de spor ekonomisi de aynı ülke ekonomimiz gibi gün be gün gelişiyor. Dünya pazarına baktığımızda spor artık çok daha önemli bir yere sahip. Bunu sadece futbol, basketbol ya da voleybol gibi disiplinler şeklinde düşünmemek lazım. İnsanların sağlıklı yaşam hassasiyetleri de spor ekonomisinin bugün bulunduğu konuma gelmesine yardımcı oldu. 2005 yılında spor ekonomisinin değeri 46.5 milyar Dolar olarak ölçülürken geçen sene bu değer 90.9 milyar Dolara yükseldi. Ki öngörü bu sene bu değerin üç basamaklı rakamlara yükseleceği yönünde... Türkiye hiç şüphe yok ki sporu seven bir ülke. Bunu sponsorluklarda, günlük hayatta insanların spor eğilimleri üzerinde ve spor alanında elde edilen başarılarda görebiliyoruz. Özetle dünyada olduğu gibi Türkiye’de de spor ekonomisi hızla gelişmeye devam ediyor.

Şirket olarak spor yatırımlarına bakış açınız nedir?

Spora yapılan yatırımı bir sosyal sorumluluk olarak değil markamıza ve sponsor olduğumuz spor dalının marka değerine yapılan yatırım olarak görüyoruz. Öte yandan spora yapılan yatırımın en büyük avantajının da sürdürülebilir iletişim olması. Yatırımın sürekli ve sürdürülebilir olanı makbuldür. Normal bir kampanya yaptığınızda istediğiniz kadar GRP basın, görünür olun dört hafta sonunda kimsenin aklında kalamıyorsunuz. Ama şimdi, iki yılın sonunda Türkiye’de voleybol denildiğinde akla Vestel geliyor. Spora yatırım yapmamızın amaçlarından bir diğeri ise ülkemizin geleceği olan gençlerimizi bu sporlarla tanıştırmak ve spor yapmaya yönlendirmek. Gençleri spora teşvik ederken ülkemizde bu sporun gelişmesine destek olmak bizi gururlandırıyor.

Desteklediğiniz spor dalları var mı? Bu kapsamda neler yapıyorsunuz?

Şu anda voleybol, bisiklet ve e-Spor dallarında sponsorluklarımız var ve bunların hepsi de bizimle oldukça uyuşan sponsorluklar. 2016-2017 sezonu itibariyle Türkiye Voleybol Federasyonu’nun (TVF) ana sponsoru olarak, Bayanlar Voleybol Ligi’ne ‘Sultanlar Ligi’ ismini verdik. Bugün Avrupa ve dünyanın en değerli voleybol ligi olan Sultanlar Ligi, ‘Vestel Venus Sultanlar Ligi’ olarak adlandırılıyor. Vestel olarak hedefimiz, Türkiye’de voleybolun yükselişine katkıda bulunmak. Türk voleyboluna yaptığımız yatırımların yanı sıra, bisiklet ve e-Spor alanlarında da sponsorluklarımız mevcut. Son 3 yıldır Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nun sponsoruyuz. Geçen sene 53’üncü Cumhurbaşkanlığı Bisiklet Turu’nda aynı 51’incisinde olduğu gibi, parkur olarak Manisa’daki üretim üssümüz Vestel City’den kullanıldı. Ayrıca Manisa Büyükşehir Belediyesi ile birlikte Manisa’da 41 kilometre uzunluğunda bir bisiklet yolu inşa ediyoruz. Son olarak ülkemizde gittikçe kitlesi artan e-Spora da destek vermeye başladık.

‘Spor ve gençlerle bir arada olmak bizim için önemli’

Neden e-Spor?

e-Spor’un oldukça önemli bir spor dalı olduğunu düşünüyoruz ve bu sektörün gelişmesine teknolojimizle katkıda bulunmak istiyoruz. Bu kapsamda Türkiye’nin teknoloji devi olarak, spor ve teknolojinin bir arada olduğu e-Spor League of Legends Şampiyonluk Ligi’nin partneri olmanın bizim için uygun iş birliklerinden biri olduğunu düşünüyoruz. Türkiye’nin teknoloji devi olarak, spor ve teknolojinin bir arada e-Spora yatırım yapmak bizim için çok uygun bir iş birliği. Genç neslin en sevdiği spor dalları arasına giren e-Spor, 2017’de önemli bir atağa kalktı. Türkiye’nin tüketici elektroniği lider markası Vestel olarak TV, ses sistemleri ve Venus ile cep telefonunda yaptığımız yatırımları destekleyen ve teknoloji ekosisteminin önemli bir parçası olan oyun sektörüne girmemiz bizim ana iş alanlarımızı tamamladı. Spor ve gençlerle bir arada olmak bizim için önemli.

‘e-Spor ekonomisi 906 milyon Dolar’

e-Spor’un Türkiye’de büyümesini nasıl değerlendiriyorsunuz? Günümüz artık teknoloji devri. Bilgisayar ve konsol üzerinden oynanan bu tür strateji oyunları artık gençler arasında çok popüler. e-Spor dünyada milyonlarca kişi tarafından oynanan, bir o kadar kişi tarafından da ilgiyle takip edilen bir spor. Türkiye’de 30 milyonu aşkın oyuncu olduğu tahmin ediliyor. Ve oyun pazarının 500 milyon Dolar sınırına ulaşması bekleniyor. Newzoo tarafından hazırlanan ‘2017 Global Esports Market Report’a göre, 2017 yılında e-Spor ekonomisi 696 milyon Dolara yükseldi ve yıllık artış yüzde 41.3 oldu. 2017 yılında reklamlara 155 milyon Dolar, sponsorluklara 266 milyon Dolar ve medya hakları da 95 milyon Dolar olmak üzere toplamda 516 milyon dolar harcandı. 2017’de izleyicilerin bilet ve ürünler için ödediği bedel ise 64 milyon Doları buldu. 2018 yılında öngörülen e-Spor ekonomisi 906 milyon Dolar ki bu durumda artış oranı yüzde 38,2 olarak gerçekleşecek. Yani büyüme olanca hızıyla devam edecek.

‘Geri dönüşleri son derece olumlu’

Peki Vestel, e-Spor’un neresinde?

e-Spor dünyasına League of Legends 2017 Türkiye Şampiyonluk Ligi’nin partneri olarak adım attık. Burada ciddi bir destek sağladık. Sonrasında Türkiye’nin teknoloji devi olarak teknolojimizle sporcularımızın yanında yer almak için önemli adımlar atmaya başladık. Yakın zamanda buna dair haberleri de alacaksınız zaten. Ayrıca son olarak da Multiplayer FIFA 18 Balkan Kupası’na da teknoloji sponsor olduk. e-Spor sponsorluğu bizim için çok uyumlu bir iş birliği. Dolayısıyla da doğru işbirliklerini gerçekleştirdiğinizde geri dönüşleri de son derece olumlu oluyor. Öte yandan Vestel deyince akla teknoloji geliyor. Bu anlamda voleybol sporu için de teknolojiyi kullanarak istatistiki bilgiler çıkarmak ve voleybolseverlere bu bilgileri sunmak için de çalışmalar planlıyoruz. Bununla birlikte sosyal medya hesaplarımızı ve spor alanlarındaki eğlence odaklı yaklaşımımızı da kullanmaya devam edeceğiz. Bir de FabrikaVoley için de ayrıntılarını yakında görebileceğiniz bir projemiz olacak.

05 Temmuz 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk'le spor ekonomisi‘’

"Türkiye'nin en çok spor yatırımı yapan markasıyız"

Türk sporunun en büyük destekçisi olduklarını söyleyen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün, “Kurulduğumuz günden bu yana 25 spor branşında, toplamda 500milyon TL’nin üzerinde maddi destekle, 34 binden fazla sporcunun yanında olduk” dedi.

Türk sporunun adının olduğu her noktada bir paydaş olarak yer almaya gayret gösterdiklerini söyleyen Turkcell Genel Müdür Yardımcısı İsmail Bütün , “Turkcell olarak kurulduğumuz günden bu yana 25 spor branşında, toplamda 500 milyon TL’nin üzerinde maddi destekle, 34 binden fazla sporcunun yanında olduk ” dedi. Bu işbirlikleriyle ana hedeflerinin Türk sporunun daha da ileri gitmesi olduğunu belirten Bütün, şöyle devam etti: “Bir başka amacımız da Türkiye’nin tanıtımına katkı sağlamaktı. Zaten bu sebeple ‘TURSKSPORU ’ adında bir çatı iletişim konsepti belirledik. Türk sporuna gerek sponsor olarak gerekse de bilinirlik ve farkındalık yaratarak destek olmaya TURKSPORU ile devam ediyoruz. Spor sponsorluklarına bakış açımız destek verdiğimiz sporun olduğu konumdan daha ileriye gitmesine ön ayak olmak. Tabii ki bu sponsorlukların geri dönüşleri de oluyor ama biz uzun süreli işbirlikleri çerçevesinde omuz omuza yürüdüğümüz sporların çok daha başarılı olması için çaba sarf ediyoruz.”

Sporun altyapı haritası...

Kendilerini öncelikli olarak Türk sporunun en büyük destekçisi olarak nitelendirdiklerini ifade eden Bütün, şu bilgileri verdi: “Son olarak Mayıs 2018’de ana sponsoru olduğumuz proje, spor yatırımları konusunda bizim için çok önemli. Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı ile Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokol çerçevesinde, ana sponsorluğunu üstlendiğimiz Türkiye Sportif Yetenek Taraması ve Spora Yönlendirme Projesi, Türk spor tarihinin en büyük altyapı projesi ... Yıl sonuna kadar yaşları 8 olan 2.5 milyon 3. sınıf öğrencisinin kol boyu, kulaç boyu, bacak uzunluğu, adım genişliği gibi fiziksel özellikleri belirlenecek ve çok geniş bir envanter, Türk sporunun hizmetine sunulacak. Böylece Türkiye’nin spor altyapı haritası bilimsel veriler ışığında ilk defa ortaya çıkarılmış olacak. ‘Yeteneğini Keşfet’ sloganıyla yola çıkılan proje sayesinde, artık bu topraklardan neredeyse her branşta dünya şampiyonlarının çıkacağına şahitlik edeceğiz.



‘Spor yatırımları bizim için bir amaç değil araç’

Turkcell ’in, Türkiye’nin en çok spor yatırımı yapan markası olduğunu söyleyen İsmail Bütün, “Spor yatırımları bizim için bir amaç değil araç . Amacımız Türk sporunun olduğu noktadan daha ileriye gitmesi. Bunun için de spor yatırımlarımızı artırarak devam ettiriyoruz” dedi. Futbol kulüpleriyle iş birliklerinin de devam ettiğini anlatan Bütün, şöyle devam etti: “Tarihsel olarak bakarsak spor işbirliklerimize 2002’da A Milli Futbol Takımı ile başladık. Bu birlikteliğimiz halen devam ediyor. Tabii ki futbolla tek ilişkimiz de bu olmadı. 2005- 2010 yılları arasında Turkcell Süper Lig isim sponsorluğumuzla birlikte, Anadolu kulüplerimize verdiğimiz destek bizler için çok önemliydi. Ki Süper Lig’e ismimizi vermemiz, bir marka ile ligi en çok bir birine bağlayan sponsorluk oldu. Bu iş birliğinin amacı Türk futbolunun olduğundan daha ileri gitmesi, markalaşması ve Anadolu kulüplerinin daha büyük başarılara imza atması için adım atabilmekti. Sponsorluk hedeflerimize 5 yıl gibi kısa bir sürede, planlı adımlarla ulaşmış olduk.”

‘Engelli futbol liginin isim sponsoru olduk’

Çatı projeleri olan TURKSPORU’nun sadece isimde kalan bir proje olmadığını anlatan Bütün, “Her gün altını doldurmak için planlar yapıyoruz ” dedi. Turkcell ’in, Türkiye Yelken Federasyonu’nun 1 yıl süresince ana destekçisi olduğunu hatırlatan İsmail Bütün, atletizm ve yüzme gibi Türkiye’nin Olimpiyat hedefinde en önemli yeri tutan iki branşa da uzun yıllardır yatırım yaptıklarını belirtti. İsmail Bütün, “Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın himayesinde 56 milyon TL ile Türkiye’nin ilk ve en büyük kaynağa sahip Olimpik sporları projesini hayata geçirdik. Bu sayede 2012’den bu yana atletizmde lisanslı sporcu sayısı yüzde 52 arttı” dedi. Öte yandan engelli vatandaşların hayata katılmasının da kendileri için her zaman öncelikli konulardan biri si olduğunu vurgulayan Bütün, şu bilgileri verdi: “Görme Engelli Spor Federasyonu’nun ana sponsoru olarak kendilerinin en büyük destekçisi olduk. 2013 yılında Türkiye Futbol Federasyonu ve Türkiye Görme Engelliler Spor Federasyonu ile yaptığımız işbirliği çerçevesinde “Turkcell Sesi Görenler Ligi” kuruldu. Bu anlaşma ile Avrupa da ilk kez bir engelli futbol liginin isim sponsoru oldu. Görme Engelli ve Ampute Milli Futbol Takımlarımızın Avrupa şampiyonlukları, İşitme Engelli Futbol Milli Takımımızın Deaflympics altın madalyası hem bizi hem de engelli vatandaşlarımız için motivasyon oldu.”

Kulüpler dijitalleşiyor

Spor pazarının büyüklüğü nün 2005’te 46 .5 milyar dolarken, 2018’de 100 milyar doları aştığını kaydeden İsmail Bütün, “Bu da doğal olarak kendisine bir ekonomi geliştiriyor. Futbol penceresinden spor pazarına ve sponsorluğuna baktığımızda ise Avrupa’da futbol pazarının 25 milyar euro’ları aştığı bir dönemdeyiz. Türkiye de bundan bağımsız değil. Türkiye’de de spor ekonomisinde ciddi bir gelişme var ” dedi. Günümüzde spor ekonomisini sosyal medyadan ve dijitalleşmeden bağımsız olarak düşünmemek gerek tiğini vurgulayan Bütün, şu bilgileri verdi: “Dünyanın ilk dijital operatörü olarak Turkcell, futbol kulüplerimizin dünya standardını yakalaması için onlarla dijitalleşme yolunda gelir getiren iş modelleri hayata geçirmeye başladı. Türkiye’nin ilk dijitalleşen kulübü olma yolunda büyük bir adım atan Galatasaray’ın Turkcell’le yaptığı gelir getiren iş modelinin ilk adımı, kulüp-taraftar entegrasyonunu dijital platformlarda en üst seviyede tutmak olacak. Turkcell bu dijitalleşmeyi ürünservisleri sayesinde gerçekleştiriyor.”

Futbol heyecanı AVM’ye taşındı

Dünya Kupası heyecanı devam ederken Marmara Park AVM, özgün bir etkinliğe imza attı. Futbol dünyasının efsane isimlerinin giymiş olduğu formalar, nice gole imza atan kramponlar ve önemli maçlarda kullanılan topların yer aldığı sergi Marmara Park AVM’de sergilenmeye başlandı. International Travel Exhibitions’a ait Zico’dan Messi’ye, Maradona’dan Puska’ya futbol dünyasının efsane isimlerinin giymiş oldukları formalar, kramponlar, önemli maçlarda kullanılan toplar ve Dünya Kupası dokümanından oluşan sergi , alışveriş merkezi ziyaretçilerini tarihi bir yolculuğa çıkartıyor.

28 Haziran 2018, Perşembe 08:17
YAZININ DEVAMI

‘’Voleybol ile plaja indiler‘’

Sporu yaygınlaştırmayı önemsediklerini söyleyen Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Yeni nesillerin farklı sporlara ilgisini artırmamız lazım. Bu nedenle marka olarak yaz boyu plaj voleybolunun bir parçası olacağız ” dedi.

Daha önce futbola A Milli Takım düzeyinde, basketbol ve eSpor’a ligler ve özel organizasyonlar çerçevesinde sponsor olan Teknosa, bu kez Türkiye Voleybol Federasyonu Plaj Voleybolu Resmi Sponsoru oldu.

Sporun fiziksel aktivitenin yanı sıra birleştirici gücünün de önemli olduğunu söyleyen Teknosa Genel Müdürü Bülent Gürcan, “Teknoloji spora, spor teknolojiye ivme kazandırıyor. Spora, özellikle de gelişmekte olan dallara destek vermeye devam edeceğiz. Türkiye Voleybol Federasyonu Plaj Voleybolu Resmi Sponsoru olmaktan da çok mutluyuz” dedi.

Geçmişte kendisinin profesyonel olarak voleybol oynadığını belirten Gürcan, şöyle devam etti: “Sporu yaygınlaştırmayı ve spor yapmaya teşvik etmeyi önemsiyoruz. Gençlerle bir araya geldiğimde onlara spor yapmalarını tavsiye ediyorum. Voleybol ve takım sporlarının, iş dünyasında pek çok dinamiğin de karşılığı olduğunu düşünüyorum. Voleybolda nasıl takım olmak, kendi dar sahanda hızla gelen topu karşılamak ve iletişimde iyi olmak çok önemliyse bir kurumda da durum farklı değil. İş hayatında nasıl başarılar kadar başarısızlıklar varsa, voleybolda da kazanmak kadar kaybetmeyi de bilmek gerekiyor. Spor fiziksel gelişim kadar, kişisel gelişimi de destekliyor. Yeni nesillerin farklı sporlara ilgisini daha artırmamız lazım. ”

‘Tanıtımda spor önemli’

Plaj voleybolunun, özellikle olimpiyatların en fazla takip edilen spor dallarından olduğunu kaydeden Gürcan, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “Türkiye’nin dünyadaki tanıtımı için de spor en önemli araçlardan bir tanesi. Her branştan takımlarımızın uluslararası organizasyonda temsilleri, bayrağımızı o platformda dalgalandırmaları hepimiz için gurur verici. Yaz boyu Türkiye ’nin dört bir yanında eğlence ve coşku dolu birçok ulusal ve uluslararası organizasyon gerçekleşecek ve biz de marka olarak bunun bir parçası olacağız.”

Plaj voleybolunun kısa tarihi

Dünya’da plaj voleybolu, 1920’li yıllarda Amerika ’da Santa Monica sahillerinde oynanmaya başlanırken, 1945 ’ten sonra Avrupa’ya yayıldı. 1980’lerden itibaren de ilk resmi organizasyonlar düzenlenmeye başladı.

1990’lı yılların başında Uluslararası Voleybol Federasyonu (FIVB), plaj voleybolunu bünyesi içine aldı ve ilk resmi Dünya Turu ’nu başlattı.

Plaj voleybolunun başarılı grafiği sonucunda 1996 yılında plaj voleybolu ilk kez Atlanta Yaz Olimpiyatları ’na girerken, o günden bu yana olimpiyatların en coşkulu, eğlenceli ve gözde spor dallarından bir tanesi olarak dikkat çekiyor.

Türkiye ’de ise plaj voleybolu 1990’lı yılların ortalarından sonra popüler hale gelmeye başladı. 2009 yılı itibariyle Türkiye Voleybol Federasyonu plaj voleybolu milli takım yapılanmasını ve plaj voleybolu ligi uygulamasını başlattı.

2012 yılında itibaren ise Türkiye Voleybol Federasyonu, Pro Beach Tour Türkiye serisini ve Avrupa Plaj Voleybolu Şampiyonası serisini düzenlemeye başladı.

Artık Türkiye’de Dünya Turu, Avrupa Şampiyonası Masters Turu, Balkan Beach Tour, Pro Beach Tour Türkiye Serisi, Kulüpler Ligi, Gençler Türkiye Şampiyonaları, Şirketler Ligi, Veteranlar Türkiye Şampiyonası gibi birçok organizasyona imza atılıyor.

‘Tüketici teknolojileri pazarı ilk çeyrekte yüzde 16 büyüdü’

Tüketici teknolojileri pazarının ilk çeyrekte yüzde 16 seviyesinde büyüdüğünü kaydeden Bülent Gürcan, sektöre yönelik şu bilgileri paylaştı: “Büyümenin lokomotifi yüzde 30’a yaklaşan oran ile Telekom/cep telefonu kategorisi oldu. Telekom’un toplam büyüklükteki payı yüzde 50 seviyesine dayandı. Küçük Ev Aletleri yüzde 20 ve TV ’lerin içinde bulunduğu Tüketici Elektroniği ise yüzde 16 büyüme gerçekleştirdi. Organize perakendenin bu yıl yine çift haneli büyümesi öngörülüyor. Hedeflenen büyüme oranlarına ulaşmada, perakende ve tüketici elektroniği açısından daha hareketli bir dönem olan ikinci yarının performansının etkili olmasını bekliyoruz. Teknoloji ürünlerinde yeni lansmanlar, sektörde farklılaşan hizmetler de bunu destekleyecek. Biz bu konuda pazara hareket getirecek işlere imza atmaya devam ediyoruz.”

Şu anda 69 ilde 208 mağazaları bulunduğunu belirten Gürcan, “Türkiye’nin açık ara en yaygın teknoloji perakende zinciriyiz. Tüketicilerle buluştuğumuz doğru lokasyonlarda mağaza açıyoruz” dedi.

‘e-Spor Ödülleri projesini hayata geçirdik’

Teknolojinin ve internetin hızlı gelişimiyle, oyunların hem ulaşılabilirliğinin hem de çeşitliliğinin arttığını söyleyen Bülent Gürcan, “Türkiye’de gençlerin ilgisiyle, dijital oyunlar ve e- Spor sektörleri önemli bir potansiyele sahip” dedi.

Teknosa olarak, e-Sporun özellikle gençler için ne ifade ettiğini çok iyi bildiklerini belirten Gürcan, şöyle devam etti: “Türkiye’de, önümüzdeki dönemde daha da gelişecek olan bu dünyanın bir parçası ve öncülerinden biri olmak bizim için çok değerli. Bu kapsamda, bugüne kadar pek çok e-Spor organizasyonda yer aldık. Ayrıca, bu yıl ilk defa, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de heyecanla takip edilen e-Spor’un en iyilerinin ödüllendirildiği ‘Teknosa Oyunun Büyükleri E-Spor Ödülleri’ni hayata geçirdik. Spor Arena jürisi ve oyun severlerin oylarıyla toplam 12 dalda kazananlar belirlendi. Türkiye ’de bu alanda ilk kez gerçekleştirdiğimiz bu ödül organizasyonunu sporcularla ve e-sporu destekleyenlerle paylaşmaktan çok mutlu olduk.”

Gaming alanları

Bu alana yönelik Teknosa’da marka ve ürün çeşitliliğini sürekli artırdıklarını dile getiren Gürcan, “Mağazalarımızda e-Spor ve gaming için özel alanlar oluşturuyoruz. Bunun da ötesinde, Teknosa güvencesi ve tecrübesini yansıtan kendimize ait özel markalı Preo ürünlerimizde oyunculara kaliteli ve uygun fiyatlı çeşitler sunuyoruz. Klavyelerimiz, mouselarımız, kulaklıklarımız ile maksimum oyun deneyimi yaşatıyoruz. Preo cirosunun yaklaşık yüzde 25 ’ini gaming ürünlerimiz oluşturuyor ” diye konuştu.

‘Yatırımlarımızı 2 kat artırdık ’

2018’i Teknosa’nın dijital dönüşüm sürecinde bir seferberlik yılı olarak gördüklerini ifade eden Bülent Gürcan, “Bu çerçevede iki katına çıkardığımız yatırımlarımızı sadece teknolojiyle sınırlandırmayacağız. Yetenek yönetimi de ajandamızın ana maddeleri arasında yer alıyor ” dedi.

Gürcan, “Hedeflediğimiz dönüşümü hayata geçireceğimiz liderler ve ekibimiz için programlar hazırlıyoruz” diye konuştu.

Gürcan, yeni yatırım hedefleriyle ilgili olarak da şu bilgileri paylaştı: “Bu yıl geçen yıla göre yatırımlarımızı 2 kat artırdık. Ve toplamda 60 milyon TL seviyesinde yatırım hedefimizde ilerliyoruz. Yatırımlarımızın odağında, tüketiciye dijital ve fiziki kanalların hepsinde kesintisiz entegre hizmet imkanı sağlayan omnichannel (çoklu kanal) modeli bulunuyor. ”

22 Haziran 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk ve Spor Ekonomisi‘’

EuroLeague'in seyahatleri Tripoki'ye emanet

Online seyahat platformu Tripoki, Turkish Airlines EuroLeague Basketball'un resmi global seyahat acentesi oldu. Şirket, 2yıl boyunca Euroleague’in kendi çalışanları, hakemleri, F4 takımları ve medyası için tüm seyahat ihtiyaçlarını karşılayacak.

Türkiye’nin yeni online seyahat platformu Tripoki, Turkish Airlines EuroLeague Basketball ile bir işbirliğine imza attı. 2 yıl boyunca EuroLeague Basketball’un resmi global seyahat acentesi olan Tripoki, EuroLeague’in kendi çalışanları, hakemleri, F4 takımları ve medyası için tüm seyahat ihtiyaçlarını karşılayacak. Otel, uçak, araç kiralama, tur ve etkinlik kategorilerindeki ürünleriyle dünyanın kapılarını müşterilerine açmayı hedeflediklerini belirten Tripoki Kurucusu Ilgaz Bağlıkaya, “Turkish Airlines EuroLeague Basketball ile uzun dönem hedeflerimizin uyuştuğuna inanıyoruz” dedi. Bağlıkaya, “Hem EuroLeague hem de Tripoki özgür, yeni deneyimlere açık, eğlenceyi ve seyahat etmeyi sevenlere hitap ediyor. Ancak en önemlisi ikisi de kaliteden asla ödün vermiyor. EuroLeague ile olan işbirliğimizin uzun yıllar devam etmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘İlham verici...’

Tripoki’nin, hem seyahat hem deneyim hem de teknolojiyi bir araya getiren bir platform olduğunu belirten Bağlıkaya, şöyle devam etti: “EuroLeague’in 2 yıl daha resmi seyahat sponsoru olacağız. EuroLeague Final Four’un ne kadar heyecanla ve ilgiyle takip edildiğini görüyoruz. Dolayısıyla EuroLeague gibi başarılı partnerlerin yanında olmak bizim için ilham verici ve güzel bir durum.” Tripoki’nin kullanıcılarının tüm seyahat ihtiyaçlarını karşılayan deneyim odaklı yeni nesil bir seyahat platformu olduğunu kaydeden Bağlıkaya, “Ayrıca etkinlik deneyimi de sunuyoruz Müzik festivalleri, Formula 1, futbol ve basketbol maçları, konserler gibi çok çeşitli etkinliğimiz var” dedi.

Taksitli Final Four heyecanı

Hem spor hem de kültür etkinliklerinde iddialı olduklarını söyleyen Ilgaz Bağlıkaya, “Türk seyahat severlere yurtdışı deneyimlerinin kapılarını açan firma olarak öne çıkmayı amaçlıyoruz. Önümüzdeki dönemde yurtiçi etkinliklerde de var olmayı, festival, spor müsabakası, konser gibi yurtiçi etkinliklerini sponsorluklarımızla desteklemeyi hedefliyoruz” dedi. Bağlıkaya, şöyle devam etti: “Asıl farkımızın seyahat planlamasının yanında ‘deneyim’ sunmamız olduğunu söyleyebiliriz. Ziyaretçilerimize otel, uçak, araç, tur ve transfer ürünlerini diledikleri kadar taksitlendirme imkânı da sunuyoruz. Ayrıca sektörde bir ilk olarak sepet mantığıyla çalışıyoruz. Yani kullanıcılarımız ihtiyaçları olan tüm ürünleri tek bir sepette toplayarak Tripoki üzerinden tek seferde kolayca satın alabiliyor.”

‘En küçük müşterimiz 3, en yaşlı müşterimiz ise 82 yaşında’

Ilgaz Bağlıkaya, bu yıl gerçekleşen Euroleague Final Four ile ilgili olarak da şu bilgileri verdi: “Final Four seyahat paketini yüzde 55’le en çok Türk sporseverlerin tercih ettiğini söyleyebiliriz. Türkiye’yi yüzde 25 ile Yunanistan takip ediyor. Türkiye ve Yunanistan’ın dışından öne çıkan ülkeler İspanya ve Litvanya. Seyahat paketi sattığımız için çoğunlukla aileler ve arkadaş grupları tarafından tercih edildik. En küçük müşterimiz 3, en yaşlı müşterimiz ise 82 yaşındaydı. Bu da ne kadar geniş bir kitleye hitap ettiğimizi gösteriyor aslında. Otel konaklaması, biletler, ulaşım gibi avantajları tek bir noktadan sağladığımız için özellikle seyahat severler tarafından tercih ediliyoruz.”

‘Spor organizasyonlarıyla iletişim halindeyiz’

Dünyadaki diğer büyük spor organizasyonlarıyla da iletişim halinde olduklarını açıklayan Ilgaz Bağlıkaya, şu bilgileri verdi: “2020 Şampiyonlar Ligi finalinin İstanbul’da olacağı açıklandı. Onunla ilgili de hem bilet satışları yapabilmek hem de resmi seyahat sponsoru olabilmek için çalışmalarımıza başladık. Sporun yanı sıra kültür, müzik, sanat gibi etkinliklerle de faaliyet gösteriyoruz. Örneğin Sziget Türkiye’nin resmi seyahat sponsoru olduk. Seyahat portalımız üzerinden Sziget Festivali’ne bilet satışlarımıza başladık. Sziget Türkiye işbirliğiyle bu sene ilk defa Türk festivalcilere Sziget Festivaline otobüsle gitme imkânı sunacağız.”

Kupa heyecanı İstanbul’a taşınıyor

adidas, Bomontiada'da oluşturacağı Creator Collective’de FIFA 2018 Dünya Kupası heyecanını İstanbul’a taşıyacak. 18 Haziran’da açılacak olan Creator Collective, turnuvanın son günü olan 15 Temmuz gününe kadar futbolseverleri konuk edecek. Creator Collective’de Playstation turnuvaları, Freestyle şovlar, adidas Futbol Dünya Kupası Sergisi, dünya kupalarında Türkiye’yi temsil etmiş ünlü futbolcular ve spor yazarları ile sohbetler gibi etkinlikler de olacak. Futbolseverler, adidas Creator Collective’in giriş biletlerine Dünya Kupası boyunca adidas ve Boyner mağazalarında gerçekleştirilecek kampanyalara katılarak ulaşabilecek.

‘Farklı bir deneyim’

FIFA 2018 Dünya Kupası için oluşturdukları Creator Collective için büyük heyecan duyduklarını söyleyen adidas Kıdemli Futbol Birim Müdürü Uğur Yıldız, etkinlikle ilgili olarak şunları söyledi: “Dört yılda bir futbolseverlerin tüm ilgisini üzerine çeken FIFA Dünya Kupası boyunca konuklarımıza farklı bir deneyim sunacağız. Creator Collective’de canlı maç yayınları ve eğlenceli etkinliklerin yanı sıra futbolun efsane isimleri de konuklarımızla buluşacak. Türkiye’den anlaşmalı olduğumuz profesyonel futbolcuların yanı sıra Türk futbol tarihine geçmiş efsane isimler de Creator Collective’de olacak.”

12 takım adidas formasıyla mücadele edecek

adidas, Dünya Kupası’na özel ürettiği formalarla da Rusya’daki maçlarda yerini alacak. Almanya, Arjantin, İspanya, Belçika, ev sahibi Rusya, Kolombiya, Meksika, Mısır, İsveç, İran, Fas ve Japonya, adidas formalarıyla FIFA Dünya Kupası şampiyonluğuna ulaşmak için mücadele edecek. Dünya Kupası’ndaki 32 takımdan 12’sinin formaları adidas tarafından sağlanacak. adidas’ın Energy Mode serisinde ürettiği Predator 18, X18+, Copa 18 ve NEMEZIZ 18+ 360 modellerini giyecek bazı ünlü futbolcular ise şöyle: “Lionel Messi, Paul Pogba, Mesut Özil, Luis Suarez, David de Gea, Diego Costa, Marcelo, N’golo Kante, Thomas Müller, Timo Werner, Jesse Lingard, Roberto Firmino ve Julien Draxler...”

14 Haziran 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk ve Spor Ekonomisi‘’

'e-Spor, Türkiye'de futboldan sonra en çok seyirci çeken branş'

Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Bora Koçyiğit e-Spor’un, Türkiye’de futboldan sonra en çok seyirci çeken spor branşları arasında olduğunu söyleyerek, “League of Legends finalleri, 10 binden fazla e-Spor tutkununu bir araya getiriyor” dedi.

e-Spor’un dünyaya paralel olarak Türkiye’de de hem ilgi hem de ekonomik anlamda hızla büyüdüğünü söyleyen Riot Games Türkiye Ülke Müdürü Bora Koçyiğit, “Son 6 yılda gördüğümüz gelişim, bunun net bir göstergesi. Şu an e-Spor, Türkiye’de futboldan sonra en çok seyirci çeken spor branşları arasında” dedi. League of Legends profesyonel liglerinin milyonlarca kişiyi ekran başına topladığını belirten Koçyiğit, “Büyük arenalarda yapılan finaller, 10 binden fazla e-Spor tutkununu bir araya getiriyor” diye konuştu. Geçen yıl gerçekleştirdikleri büyük finale 12 bine yakın e-Spor tutkununun katılım gösterdiğini kaydeden Koçyiğit, şöyle devam etti: “Final maçını 1 milyondan fazla kişi internetten ve canlı yayınla televizyon ekranlarından izledi. Tüm bunlar ülkemizde e-Spora olan büyük ilginin göstergesi. Bizler de Riot Games Türkiye olarak bu segmenti her geçen gün üzerine daha fazla koyarak geliştirmek üzere çalışmaya, hız kesmeden devam ediyoruz. Bu yıl da Türkiye Büyük Finali, ülkemiz e-Spor ekosisteminin en önemli gündemlerinden biri olarak adından söz ettirecek.”

10 milyon TL’lik yatırım

Riot Games Türkiye olarak son 6 yılda gerçekleştirdikleri faaliyetlerle, e-Spor segmentine en fazla yatırım yapan şirket konumunda olduğunu ifade eden Koçyiğit, şu bilgileri verdi: “Bu yatırımları gerçekleştirirken de hedeflerimizi asla kısa vadeli ve tek bir alan özelinde belirlemedik. Bugüne kadar oyun sektörüne yapılanların aksine geniş kapsamlı, sürekliliği olan ve cesur yatırımlarla ilerlemek üzere planlama yapıyoruz. Bu da amatör e-Spordan profesyonel liglere uzanan bir yapıya liderlik etmek anlamına geliyor. Sadece bugünün değil, geleceğin e-Spor dünyasının yıldızlarını da ülkemizde yetiştirmek için çalışıyoruz. 10 milyon TL yatırımla sunucumuzu Türkiye’ye getirmemiz bu yatırımların önemli örnekleri arasında yer alıyor. Gerçekleştirdiğimiz bu sunucu yatırımıyla, gelecekte profesyonel oyuncuların yetişmesi için çok daha iyi bir altyapıyı da sunmuş olduk.”

‘Liglerimizde 14 takım mücadele ediyor’

Riot Games olarak, e-Sporu Türkiye’de kurumsal ve profesyonel bir spor dalı haline getirdiklerini ifade eden Bora Koçyiğit, sektörle ilgili şu bilgileri verdi: “League of Legends ülkemizde tek profesyonel lig yapısına sahip. Bizim iki ligimiz var: Biri, bugünkü adıyla Vodafone Freezone Şampiyonluk Ligi, diğeri ise Yükselme Ligi. Bu ligleri futbolla kıyaslarsak Şampiyonluk Ligi’ne Süper Lig, Yükselme Ligi’ne 1. Lig diyebiliriz. Her takımın belli bir geliri var, sponsorlukları var, elde ettikleri başarılar var. Başarılarından kaynaklanan gelirleri var. Özetle bir ligin profesyonel olması için gereken her şeye sahibiz. Liglerimiz iki mevsimden oluşuyor: Kış ve Yaz mevsimi. Şu an liglerimizde toplam 14 takım mücadele ediyor. Takımlar her hafta düzenli olarak maçlarını ofisimizdeki özel stüdyomuzda gerçekleştiriyor. Her hafta gerçekleşen puan mücadelesi sonrasında çeyrek final, yarı final ve final aşamalarıyla şampiyonu belirliyoruz.”

Sporun dijital hali

Sporu rekabetin, yeteneğin ve eforun bir araya geldiği izlenebilir bir mücadele olarak tanımladıklarını söyleyen Bora Koçyiğit, şöyle devam etti: “e-Sporda da bunlar geçerli. Bu anlamda e-Sporu, sporun dijital hali olarak tanımlasak da aynı zamanda sporun ta kendisidir diyebiliriz. Ortada gerçekten yetenekle bir şeyler yapılıyorsa, bu işlev doğal olarak bir spor haline dönüşüyor. e-Sporda da tüm bu unsurlar fazlasıyla yer alıyor. Temel dinamikleri itibarıyla, oyun oynamanın ötesinde, zekâ ve takım oyununun ön plana çıktığı, derin bir stratejik bakış açısı gerektiriyor. Futbol, basketbol ve diğer tüm spor dallarında olduğu gibi, oyunumuz League of Legends’ta da her oyuncunun Nişancı, Ormancı gibi farklı mevkilerde görevleri var. Bu arkadaşlar, 5 kişilik ekipler halinde karşı karşıya gelerek, her maçta takım taktiklerini ve kişisel yeteneklerini kullanarak maçları kazanmaya çalışıyorlar. Spor tarafı da işte burada ortaya çıkıyor.”

Rakamlarla e-Spor

■ Türkiye 31 milyon oyuncu (mobil dahil) ile dünyada 6. sırada yer alıyor.
■ Türkiye’de yüzde 85 oranındaki oyuncu kitlesi, 15-25 yaş aralığında yer alıyor.
■ Türkiye’de PC oyuncularının yaş ortalaması 20 ve çoğunlukla öğrencilerden oluşuyor. Turnuvaların genel profilini de bu kitle oluştur uyor.
■ Türkiye’de, 2016 ve 2017’de toplamda 35 milyon saat e-Spor yayını izlendi. Sadece 2017’de Türkiye Büyük Finali’ni 1 milyondan fazla tekil izleyici takip etti.
■ Dünya genelinde 100 milyondan fazla League of Legends oyuncusu bulunuyor. League of Legends dünyada en çok oynanan online PC oyunu olma özelliğine sahip.
■ Dünyada 2020 yılı itibarıyla 500 milyon e-Spor izleyicisi olacağı öngörülüyor. Bugünse dünyada 250 milyondan fazla izleyici e-Spor müsabakalarını hem online hem de canlı olarak takip ediyor.
■ Dünyada oyun sektörün gelirleri 696.3 milyon dolara ulaşmış durumda.
■ e-Spor 2018’de 400 milyondan fazla taraftar sayısına ulaşarak basketbol gibi popüler sporların önüne geçti.

‘Markalardan sponsorluk için yoğun talep var’

Özellikle gençlere ulaşmak isteyen markalar için e-Spor’un, ciddi bir potansiyel oluşturduğunu vurgulayan Bora Koçyiğit, “Özellikle; otomotiv, gıda, seyahat, hızlı tüketim gibi gençlere hitap etmek isteyen markalardan da sponsorluğa dair yoğun talep var” dedi. Bahçeşehir Üniversitesi ile gerçekleştirdikleri işbirliğiyle e-Spor alanında bir ilke imza attıklarını ifade eden Koçyiğit, “Bu da süreç içinde iş ve yatırım dünyasının da ilgisini fazlasıyla çekti. Markalar genç kitlenin gerçek çekim alanı olan e-Spor endüstrisine ciddi anlamda yatırım yapmaya başladı. Bu yatırımların ileriki dönemlerde daha fazla artacağını düşünüyoruz” diye konuştu.

‘Antrenman yapıyorlar’

Oyuncuların maçlara hazırlanmak için çok ciddi antrenmanlar yaptığını belirten Bora Koçyiğit, “e-Sporcuların, futbol maçına hazırlanan futbolcular gibi yüksek bir tempoları ve yapmaları gereken belli hazırlıkları var. Bunları yaptıkları noktada yeteneklerini geliştiriyorlar” dedi. e- Sporcuların el ve göz koordinasyonlarını sağlamaları, hızlı düşünüp hızlı aksiyon almaları gerektiğini dile getiren Koçyiğit, “Bunlar da zamanla, emek harcayarak geliştirilebilen birtakım yetenekler olarak öne çıkıyor. Burada oluşan bu güzel rekabet de izleyiciye kaliteli bir içerik sunuyor. Nasıl bugün futbolu yüz milyonlar izliyorsa, e-Spor da aynı şekilde oynayanların profesyonel anlamda kendilerini geliştirdiği ve her geçen gün seyir zevkini artıran, en çok izlenen sporlardan biri olma yolunda ilerliyor” diye konuştu.

07 Haziran 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’e-Sporculara özel menü hazırladı‘’

Gençleri yakalamak adına e-spor'u sahiplendiklerini söyleyen TAB Gıda Dijital Pazarlama Direktörü Burak Akın, “Burger King markamızda oyuncular için Pro Gamer Menü’yü geliştirdik. Bu özel menü ile gaming tutkunlarına zaman kazandırıyoruz” dedi.

Türkiye’de espor’un geleceğinin çok parlak olduğunu söyleyen TAB Gıda Dijital Pazarlama Direktörü Burak Akın, “Her geçen gün daha büyük bir pazar haline geliyor” dedi. Newzoo’nun 2017 Temmuz ayında açıkladığı verilere göre, Türkiye’de 30.8 milyon oyuncu bulunduğunu kaydeden Akın, “Ve yine tahminen Türkiye oyun sektörünün büyüklüğü 1.5 milyar doları geçtiği yönünde. Ciddi yatırımların yeni yeni başladığını düşündüğümüzde Türkiye’de gaming pazarında büyük bir potansiyel bulunduğunu söyleyebiliriz” diye konuştu. Türkiye’nin çok genç bir nüfusa sahip olduğunu hatırlatan Akın, şöyle devam etti: “İnternet kullanımı her geçen gün artıyor. Şu an gaming, Türkiye’de futboldan sonra en çok seyirci çeken ikinci spor konumunda. Profesyonel ligleri milyonlarca kişiyi ekran başına toplarken, büyük spor salonlarında yapılan finaller 10 binden fazla oyun severi bir araya getiriyor.”

Sağlıklı iletişim

Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de espor’un hızla gelişen ve gelişme potansiyeli yüksek olan bir sektör olduğunu belirten Akın, “Bu alana yatırımların önümüzdeki dönemlerde çok daha fazla artacağını tahmin ediyorum. Markaların sektöre olan ilgisi, dünyaya paralel olarak gaming sektöründe büyümeyi de hızlandıracaktır” dedi. TAB Gıda olarak hızlı servis gibi oldukça rekabetçi ve sürekli devinim halinde olan bir alanda faaliyet gösterdiklerini vurgulayan Akın, “Müşterilerimize dokunduğumuz her kanalda sıcak ve samimi bir dille iletişim kurmaya özel gösteriyoruz. Özellikle gençlerle sağlıklı bir iletişim kurmak bizim için çok önemli” diye konuştu. Bu nedenle dijital dünyanın yeni trendlerini takip etmeye ve uygulamaya özen gösterdiklerini ifade eden Akın, şu bilgileri verdi: “Günümüzde başarılı bir pazarlama için markaların online olarak ulaşılabilir olması şart. Türkiye’de genç nüfus potansiyeli yüksek ve hedef kitlemiz onlar. Dolayısıyla biz de gençleri yakalamak adına son yıllarda tüm dünyada popülaritesi süratle artan espor kategorisini sahiplendik. Ve Burger King markamızda gamer’lar için Pro Gamer Menü’yü geliştirdik. Bu özel menü ile gaming tutkunlarına hem lezzet hem de zaman kazandırıyoruz.”

Mobil uygulamalar

Önümüzdeki dönemde bu alanlara yönelik özel çalışmalar yapacaklarını dile getiren Akın, projelerini şöyle anlattı: “Hedef kitlemiz gençler. Gençlere yönelik önümüzdeki dönemde de sürpriz ve eğlence dolu iletişim çalışmalarımıza devam edeceğiz. Gençlerden aldığımız feedback’ler doğrultusunda yeni ürün ve menüler geliştiriyoruz. Onların ilgi ve beklentilerine yönelik içerikte ürün ve menüler oluşturuyoruz. Bugün Pro Gamer menümüzün gelişmesi, yine gençlerden aldığımız ilhamda oldu. Türkiye’de gençler arasında mobil kullanım oranları yüksek. Gençlerin çok farklı beklentileri var. Bu beklenti ve ihtiyaçları dikkate alarak yeni mobil uygulamalar da geliştiriyoruz.”

‘Ne yediğini bil’

Bundan 1.5 yıl önce tüm üretim süreçlerini şeffaf bir şekilde anlattıkları bir platform olan ‘neyediginibil.com’ platformunu hayata geçirdiklerini kaydeden Burak Akın, şöyle devam etti:

“Kurduğumuz bu platformla müşterilerimiz ürünlerimizle ilgili merak ettikleri her şeyi bütün şeffaflığıyla öğrenebiliyor. Biz Gıda Güvenliği Derneği’nin ilk üyelerindeniz. Kurulduğumuz günden bu yana kusursuz hizmet ve hijyen konularında daima maksimum hassasiyet gösteriyoruz. Bu platformu kurarak, gıda güvenliği standartları ve ürün kalitemizdeki bu hassasiyeti tüm şeffaflığıyla müşterilerimizle paylaşmak istedik. Aradan geçen bu kısa süreye rağmen, platformumuza ilgi yoğun oldu. İnanıyoruz ki bu platform sektör için de çok iyi bir örnek olacak.”

'Bu yıl da büyümeye devam edeceğiz'

TAB Gıda olarak dijital kanalların kullanımını artırmaya ve dijitalleşmeye devam edeceklerini vurgulayan Burak Akın, “Daha çok müşterilerimize ve satış rakamlarını artırabilmeye dönük mobil site ve mobil uygulama kanallarına ağırlık vermeyi sürdüreceğiz” dedi. Akın, şu bilgileri verdi: “Burger King, Popeyes, Sbarro, Arby’s ve Usta Dönerci markalarıyla yurtiçinde binden fazla restoranın operasyonlarını yürütüyoruz. Ata Şirketler Grubu’nun üretim yatırımları, operasyonel gücü ve dikey entegrasyon modeli ile bu yıl da büyümeye devam edeceğiz. Sektörün beklentisi, tıpkı geçtiğimiz yıl olduğu gibi sosyal medya, pazarlama ve satış kanalları arasındaki yükselişinin ve haliyle ayrılan bütçelerin de artan bir ivmeyle o kanala akışının devamlılığı yönünde. Biz de TAB Gıda olarak yenilik, değişim ve inovasyonda öncüyüz. İnternetin hızlı dünyasında özgün olmanın ve dikkat çekebilmenin her geçen gün zorlaştığı bu dönemde gitgide gençleşen hedef kitlemizi yakalayabilmek için nokta atışı yapmaya özen gösteriyoruz.”

‘Sektörün dijitalleşmesine öncülük ediyoruz'

Türkiye’nin teknolojiye ve dijitalleşmeye uyum sağlama konusunda dünyanın önde gelen ülkelerinden birisi olduğunu belirten Burak Akın, “Günümüz dünyasında dijital dönüşümün artık bir tercihe bağlı olmayacağını ve bunun bir zorunluluk olduğunu düşünüyorum” dedi. Akın, şöyle devam etti: “TAB Gıda olarak değişen tüketici davranışları doğrultusunda hayata geçirdiğimiz Ne Yediğini Bil, Tıkla Gelsin gibi online uygulamalar ile hızlı servis restoran sektörünün dijitalleşmesine öncülük ediyoruz. Diğer yandan dijital platformları ağırlıklı olarak e-ticaret (paket servis) ve müşterilerimizi tükettikleri ürünler hakkında bilgilendirme amacıyla kullanıyoruz. Güncel internet sitelerimiz ve güçlü sosyal medya hesaplarımız ile müşterilerimizle 7/24 iletişim halindeyiz.”

116 milyar dolarlık pazar

Dünyada Kore ve Çin gibi ülkelerin başı çektiği gaming sektörünün, Avrupa ve ABD’de de büyük hayran kitlesine sahip olduğunu söyleyen Burak Akın, şu bilgileri verdi: “Newzo’nun 2017’nin son çeyreği için yaptığı analizde dijital oyunların dünyada 116 milyar dolarlık büyük bir pazara ulaştığına işaret ediliyor. Totalde mobil oyun pazarının 2017 yılında yüzde 10.7 büyüdüğüne dikkat çekiliyor.”

31 Mayıs 2018, Perşembe 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Eylem Türk ve Spor Ekonomisi‘’

Şampiyona NEF’es oldu

Spor Toto Süper Lig 2017-2018 İlhan Cavcav Sezonu’nun şampiyonu Galatasaray’ın ana sponsoru Nef’in Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Çelik, “2017-2018 sezonunun Nef için yeri gerçekten ayrı. Galatasaray’a desteğimiz gelecek yıl da devam edecek” dedi

Türk futbol tarihinin en çekişmeli sezonlarından birini daha geride bıraktık. Bu zorlu mücadelenin sonunda Galatasaray, şampiyonluk ipini göğüslerken, kulüp sponsorlarının da yüzünü güldürdü. Bunlardan birisi de Sarı-Kırmızılı takımın en büyük destekçileri arasında yer alan Nef... Galatasaray’ın yanı sıra FC Barcelona bölgesel resmi sponsoru ve Karaçay Gençlik Spor ana sponsoru olan Nef’in Pazarlama Genel Müdür Yardımcısı Selçuk Çelik, yeni yatırım planlarını Fanatik’e anlattı...

Zorlu bir sezon oldu. Ana sponsoru olduğunuz Galatasaray sezonu şampiyon olarak tamamladı. Bu sonucu bekliyor muydunuz?

2017-2018 sezonunun Nef için yeri gerçekten ayrı. Bahsettiğiniz gibi belki de en çekişmeli sezonlardan biriydi. Şampiyonluk kupasını Galatasaray aldı. Bunun dışında sponsoru olduğumuz diğer bir kulüp olan FC Barcelona da İspanya’da, son 10 yıl da 7’nci, tarihindeki 25’inci La Liga şampiyonluğunu elde etti. Yani bir anlamda 2’de 2 yaptık. Her iki kulübümüzle de sponsorluğumuz gelecek yıl da devam edecek. Umarım bu yılkine benzer bir sezon yaşarız. Tabii bir diğer önemli konu da Galatasaray’ın gelecek yıl ülkemizi Şampiyonlar Ligi’nde temsil edecek olması. Biz bu sponsorluğumuzu açıkladığımız ilk gün ‘Amacımız sadece yurtiçinde değil yurtdışında da Galatasaray’ı ve Türk sporunu tanıtıcı çalışmalara imza atmak’ demiştik. Biz Nef olarak özellikle Avrupa’daki tanıtım faaliyetlerine ayrı bir önem veriyoruz. Bu anlamda Galatasaray’ın Avrupa’nın en önemli organizasyonunda ülkemizi temsil etmesi çok anlamlı... Bakarsınız Şampiyonlar Ligi’nde Galatasaray ve Barcelona aynı grupta yer alır; biz de ayrı bir gurur ve heyecanla bu maçları takip ederiz...

‘Biz bir sosyal şirketiz’

Gayrimenkul sektöründe faaliyet gösteren bir şirket olarak spora bakış açınız nedir?

Nef’in ismi aslında ‘nefes’ten geliyor. Hayat bir nefesle başlıyor ve yine nefesle bitiyor. Nef, ilk andan itibaren topluma katkı sağlamak, aldığını geri vermek üzerine kurulu bir şirket. Biz yeni bir tanım ürettik aslında ve ‘biz bir sosyal şirketiz’ diyoruz. Dağıtılabilir kârımızın yüzde 51’den fazlasını sosyal sorumluluk projelerine harcıyoruz. Sadece geçen sene 25 milyon TL tutarında sosyal sorumluluk projesi gerçekleştirdik. Bu anlamda topluma katma değer sağlayan işlere de sponsor olmak istiyoruz. Spora, sanata ve diğer konulara destek veriyoruz. Sporun doğru kullanıldığında çok güçlü bir birleştirici yönü olduğuna inanıyoruz. Sponsorluğumuzu da toplumsal olarak bu kadar büyük öneme sahip bir alanda yapmak istedik. Tabii bu işin sosyal tarafı... Bir diğeri de marka tarafı...

Peki, neden futbol?

Spor denilince ilk akla gelen branş futbol. Tüm dünyada en çok etkileşime sahip, en fazla sosyal ve parasal büyüklüğe sahip spor alanı... Tabii futbolun Türkiye’de ayrı bir önemi var. Bu anlamda hem sesimizi duyurmak hem de mesajlarımızı iletmek anlamında futbolun bizim için doğru bir platform olduğuna karar verdik. Biz bu alanda var olmayı düşünürken Galatasaray da göğüs sponsoru arayışındaydı. Bizim de zaten bir gönül bağımız vardı. Marka değeri olarak da Nef’in yanına yakışacağını düşündük. Galatasaray bildiğiniz gibi Türkiye’yi yurt dışında başarıyla temsil eden bir kulüp. Bizim de Nef olarak kurulduğumuz günden bu yana yurt dışına açılma ve dünya markası olma hayalimiz vardı. Galatasaray’ın etik değerleri bizim sosyal sorumluluk bakış açımızla da örtüşünce hem futbol hem Galatasaray hem de Nef, üçü bir arada çok güzel oturdu...

‘Barcelona öne çıktı’

Ama sponsorluk konusunda sadece Galatasaray ile sınırlı kalmadınız...

Galatasaray ile 3 senelik bir sponsorluk anlaşmamız var. Şu anda ikinci senemizin içindeyiz. Gelecek sene de ana sponsor olarak devam edeceğiz. Galatasaray’a ve futbola yaptığımız yatırımın geri dönüşünü görünce bunu bir üst arenaya nasıl taşırız, onu araştırmaya başladık. Nef’in global bir şirket olma vizyonu çerçevesinde; hem futbolun birleştirici gücünü en iyi şekilde kullanan hem de marka değeri olarak bize katkı sağlayacak kim olabilir dediğimizde ise FC Barcelona öne çıktı. Barcelona bir spor kulübü olarak gözükse de aslında bir şirket gibi işliyor. Profesyonelliği her aşamada size hissettiren bir kurum. Sponsorluk çalışmalarına da oldukça farklı bakış açıları var. Zaten kendi sloganlarında da ‘bir kulüpten fazlası’ deniliyor. Pazarlama departmanından teknik ekibe kadar farklı bir bakış açısına sahipler.

Karaçay’dan Barcelona’ya...


Yeni sponsorluk planlarınız var mı?

Bunun dışında bu sene başladığımız bizi çok heyecanlandıran bir sponsorluğumuz daha var: Karaçay Gençlik Spor Kulübü. 23 Nisan’da duyurduk. Sponsorluğu açıklamadan önce küçük bir teaser yayınlandık sosyal medyada. Sosyal medyada sadece 2 günde 11,2 milyon erişim rakamı sağladık. Karaçay sponsorluğumuz çok güzel bir sosyal sorumluluk projesi. Osmaniye’de 8 genç madde bağımlılığı olan çocuklara farklı bir uğraş vermek için bir spor kulübü kuruyorlar. Karaçay’ın ana sponsoru olduk ve bundan gurur duyduk. Sponsorluğumuzun ardından çocukları İstanbul’a getirdik burada Galatasaray’la antrenmana çıkardık. Fatih Terim ile ve Galatasaray oyuncuları ile tanıştırdık. Altyapı ekipleri birbirleriyle maçlar yaptı. Şimdi onların ihtiyaçlarını karşılamaya çalışıyoruz ve aslında bunun bir model olması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye’de buna ihtiyacı olan binlerce köy ve kasaba var. Galatasaray ve FC Barcelona gibi takımlara sponsor olan biri, Karaçay gibi Osmaniye’den çıkan bir takıma sponsor olursa bu bir başarı hikayesi olarak ortaya çıkabilir. Çocuklar umut dolu, bu da bizi çok heyecanlandırıyor. Planlarımız daha büyük FC Barcelona, Galatasaray ve Karaçay alt yapıları ile bir turnuva düşünüyoruz. Barcelona’dan hocaları getirip Karaçay’da onlara eğitim vermeyi, çocuklardan yetenekli olanları Barcelona alt yapısına götürmeye kadar güzel düşüncelerimiz var. Keşke bizim gibi yüzlerce firma çıksa ve böyle takımlara sponsor olsa.

‘30 futbolcuya ev sattık’

Sponsorluk sürecinde futbolcularla iletişiminizi nasıl planlıyorsunuz?

Her sponsorluk paketinin içinde futbolcularla ilgili bir aktivite planımız oluyor. Aslında sponsorluk paketinin en büyük değerlerinden biri futbolcularla yapılan aktiviteler. Mesela bu aktiviteler Barcelona’da, Galatasaray’a göre daha limitli. Mesela hiçbir sponsor, tek bir futbolcu üzerinde film çekemiyor Barcelona’da. Minimum 5 futbolcu olması lazım. Genel de takım olarak film çekilebiliyor. Bu her sponsor için geçerli.

‘Pique almayı düşünüyor’

Barcelonalı futbolcular arasında Türkiye’den ev almayı düşünenler var mı?

İlk gittiğimizde Bodrum projelerimizle çok ilgilenmişlerdi. Özellikle Pique... Şimdi önümüzde Nef Gölköy lansmanı var. Kendisine bu projeyi hatırlatacağız.

Peki, Türkiye’deki futbolcular? Onlara ev sattınız mı?

Futbolcular genellikle gayrimenkul yatırımına yakınlar. Bugüne kadar tüm takımlardan toplamda 30 futbolcuya ev sattık diyebilirim.

Hangi bölgeleri tercih ediyorlar?

İstanbul’dan yatırım için bakıyorlar, Bodrum’dan yaşamak için bakan var. Şimdi yurt dışı projelerimiz satışa çıkacak. Bu sene içinde New York’ta, gelecek sene Londra ve Berlin’de düşünüyoruz. Onlarla ilgilenen yerli ve yabancı futbolcular da var.

‘Sponsorluk bütçemiz yıllık 15-20 milyon TL civarında’

Sponsorluklara ne kadar bütçe ayırıyorsunuz?

Firma olarak ciddi bir pazarlama bütçemiz var. Bu pazarlama bütçesinin de yaklaşık üçte birini sponsorluklara harcıyoruz. Toplam tutar olarak yıllık 15 - 20 milyon TL civarında diyebiliriz. Türkiye’de hem kulüplerin hem de sponsorların bu işe biraz daha profesyonel bakması lazım. Biraz daha ölçülebilir sponsorluk göstergeleri ortaya konursa hem taraftar hem de markalar daha rahat yatırım yapmaya başlarlar. Kulüpler de bu işi daha iyi fiyatlara satabilirler diye düşünüyorum.

25 Mayıs 2018, Cuma 06:00
YAZININ DEVAMI