Arama

Popüler aramalar

‘’‘Yelken sporunun gelişmesini hedefliyoruz'‘’

Turkcell Platinum Bosphorus Cup’ta şampiyonluğa ulaşan Pegasus Yelken Takımı ile ilgili olarak Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet Nane, “Öncelikli hedefimiz şirketimiz içerisinden sporcular yetiştirmek, bu sporun ülkemizdeki gelişimine katkıda bulunmak” dedi.

Dikkat, koordinasyon gibi birçok beceriyi bünyesinde barındıran yelken sporu, her yaşta öğrenilebilecek ve hayat boyu yapılabilecek bir spor dalı. Ancak üç tarafı denizlerle çevrili olan ülkemizde maalesef bu spor dalı yeterince bilinmiyor. Her yıl istikrarla sürdürülen başarılı organizasyonlar ve şirketlerin de takımlar oluşturmasıyla birlikte, değeri yavaş yavaş anlaşılmaya başlıyor. Son olarak Turkcell Platinum Bosphorus Cup’ta kendi sınıfında şampiyonluğu elde eden Pegasus Yelken Takımı’nı Pegasus Hava Yolları Genel Müdürü Mehmet Nane’ye sorduk...

3 Pegasus Yelken Kulübü ne zaman kuruldu?

Pegasus Yelken Kulübü, 2015 yılında şirket çalışanlarımız tarafından kuruldu. Kulübün öncelikli hedefi, şirketimiz içerisinde yelken sporunu tanıtarak yeni sporcular yetiştirmek ve dolayısıyla bu sporun ülkemizdeki gelişimine katkıda bulunmak. Takımda daha önce yelkenle ilgilenen arkadaşlarımız olduğu kadar, yelken sporuyla profesyonel anlamda ilk kez Pegasus Yelken Kulübü sayesinde tanışan arkadaşlarımız da var. Şu anda takımda aktif olarak yarışan 17 sporcumuz mevcut. Eğitim süreçleri tamamlanınca katılacak 8 kişiyle birlikte toplamda 25 sporcudan oluşan bir büyüklüğe ulaşacağız. Geçtiğimiz 5 senelik süreçte 150`ye yakın çalışanımız, Pegasus Yelken Kulübü ile yelken sporuna ve denizciliğe adım attı. Çalışanlarımızla beraber aileleri için de eğitim fırsatları sunuyoruz. Böylece çalışanlarımız, eşleri ve çocuklarıyla birlikte yeni bir spor dalını keşfetmiş oluyor.

‘Gurur duyuyoruz’

3 Yelken, erkek ağırlıklı bir spor dalı olarak biliniyor...

Yelken, lisanslı sporcuların üçte birinden azının kadın olduğu ve ne yazık ki erkek ağırlıklı olarak görülen bir spor. Ama cinsiyet dengesi, her alanda olduğu gibi bu alanda da bizim için çok önemli. Biz Pegasus Hava Yolları olarak, 2019 yılının Kasım ayında IATA’nın “25by2025” girişimini dünyada ilk imzalayan hava yolu şirketlerinden biri olduk. Bu girişim, IATA üyesi hava yollarının sektördeki üst düzey veya kadınların temsilinin az olduğu rollerde kadınların temsilini 2025 yılına kadar yüzde 25 veya en az yüzde 25’e kadar artırması için oluşturulan gönüllü bir girişim. Bu imza, Pegasus’a istihdam haricinde başka alanlarda da cesaret verdi. Pegasus Yelken Kulübü’ndeki çalışma arkadaşlarımız, şirketimizde olduğu kadar denizde de kadınların sayısını artırma hedefiyle Pegasus Kadın Yelken Takımı’nı kurdular. Kadın sporcularımızın tamamı amatör olarak yelkene başladı. Şimdi ise günbegün yarış deneyimi kazanarak amatörlükten profesyonelliğe doğru sağlam adımlarla ilerliyorlar. Ülkemizde yelken erkek ağırlıklı bir spor dalı olarak gözükse de biz takımımızdaki sporcuların yüzde 50’sinin kadınlardan oluşmasından büyük bir gurur duyuyoruz.

Kokpitten kabine, teknikten yer işletmeye...

Takımdaki sporcular hangi departmanlarda görev yapıyor?

Yelken takımımız 2015’ten bu yana oldukça büyüdü; erkek ve kadınlardan oluşan karma bir ekibimiz var. Kokpitten kabine, teknikten yer işletmeye, finanstan bilgi teknolojilerine, ticaretten insan kaynaklarına kadar birçok departmandan farklı pozisyonlarda çalışanımız takımda yer alıyor. Takımda kaptan pilotumuz da var, insan kaynakları uzmanımız da, yöneticimiz de...

‘İstanbul BCT Cup 2020 şampiyonu olmayı başardık’

Hangi yarışlara katılıyorsunuz? Şu ana kadar elde ettiğiniz başarılar neler?

Pegasus Yelken Takımımız tüm yarış organizasyonlarını yakından takip ediyor ve sene içerisinde olabildiğince çok yarışa katılmaya çalışıyor. 2016 yılında ilk kez katıldığımız Turkcell Platinum Bosphorus Cup’ta sınıfımızda 2. olduk. Bu sene ise hem kendi sınıfımız olan, “IRC 3 Sınıfı” hem de “İstanbul BCT Cup 2020” şampiyonu olmayı başardık. Kadın takımımız da bu sene ilk defa Deniz Kızı Uluslararası Kadın Yelken Kupası’na katılarak parkurda yerini aldı. Biz, onları her zaman destekliyor, başarılarıyla gurur duyuyoruz.

25 Kasım 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’‘Yeni nesil spor mağazalarımızı yaygınlaştırmayı planlıyoruz'‘’

Yeni mağazaları Boyner Dynamic’in spor perakendeciliğinde bir dönüm noktası olduğunu söyleyen Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, “Deneyim odaklı yeni nesil spor mağazacılığı konseptimizi Boyner Dynamic mağazasıyla beraber yaygınlaştırmayı hedefliyoruz” dedi. Çamurdan Fanatik’e konuştu….

Pandemi sürecinde spor kategorisinde satışlarınızda ne kadarlık büyüme oldu?

Kadın, erkek ve çocuk koleksiyonlarının yer aldığı aktif spor ve denim kategorimiz genel satışlarımız içerisinde yüzde 35’in üstünde bir paya sahip ve her geçen sene büyümesini artırıyor. Pandeminin ilk aylarında evde kaldığımız dönemlerde evde spor yapmak bir trend haline geldi. İnsanların sağlıklı yaşam talepleri ve bedensel olarak iyi hissetmek istemeleri gibi nedenlerle evde spor yapma alışkanlığı yaygınlaştı. Hayatın akışında olan bu değişim, spor kategorimize de olumlu olarak yansıdı. Boyner.com.tr ve Morhipo.com’da spor giyim ürünleri ve spor aksesuarlarına yoğun bir talep oldu.

Bu dönemde en çok sattığınız spor ürünü ne oldu?

Pandemi nedeniyle çoğu şirket evden çalışma düzenine geçtiğinden ve evde daha fazla vakit geçirdiğimiz için ev giyim ve spor giyim ürünlerine yükselen bir ilgi var. Morhipo.com ve boyner.com.tr’nin mart ve nisan ayındaki verilerine baktığımızda spor ayakkabı, t-shirt, sweatshirt ve eşofman gibi seçenekler en çok satılan ürünler oldu. Yaz döneminde de spor kategorisi mağazalarımızın amiral gemisi olmaya devam etti. Boyner.com.tr’de yılın ilk 6 ayında en çok ilgi gören ürün grupları spor ayakkabı, sneaker ve t-shirt oldu.

Spor kategorisinde yeni yatırımlarınız olacak mı?

Spor giyim uzun yıllardır odak alanlarımızın başında ve en güçlü olduğumuz kategorilerden biri. Tüketiciler artık hem konforlu hem de şık hissedebilecekleri ürünleri tercih ediyor. Dünyaca ünlü spor markalarının Türkiye’deki stratejik ortağıyız. Bu alana yatırımlarımızı sürdürülebilir bir şekilde yapıyoruz. Ürün çeşitliliğimizi zenginleştiriyor, markalarla imza attığımız ortak projelerle müşterilerimize yenilikler, ayrıcalıklar sunuyoruz. Ayrıca yeni mağaza yatırımlarıyla müşterilere dokunduğumuz nokta sayısını artırıyoruz. Yeni yatırımlarımızı planlarken müşterilerimizin spor deneyimini zenginleştirmeyi hedefliyoruz. Bu nedenle yatırımlarımızın odağında deneyim mağazacılığı bulunuyor.

Bu alanda mağazalaşmaya gidecek misiniz?

Spor kategorisine fiziksel ve online tüm mağazalarımızda yer vermekle birlikte sadece aktif spor ürünlerinin bir araya geldiği Boyner Sports mağazalarımız bulunuyor. Tüm bu yatırımlarımızla spor giyim modasının nabzını tutarken, spor ekonomisinin büyümesine katkı sağlıyoruz. Boyner, perakendede yenilikçi yaklaşımlarını spor mağazacılığı alanında da sürdürüyor. Bunun en güzel örneklerinden biri Mall of İstanbul’da açtığımız “Boyner Dynamic” mağazamız oldu. Spor perakendeciliğinde bir dönüm noktası olan “Boyner Dynamic” ile Türkiye’de ilk olan deneyimler yaşatıyoruz. Yeni mağazamızda koşudan futbola, basketboldan tenise kadar farklı spor türlerine yönelik dünyaca ünlü markaların performans ve konfor sunan ürün seçeneklerine yer veriyoruz.

Mağazalarda tüketiciye sunulan bu deneyimler neler?

3D ayak tarayıcı, outdoor kıyafetlerin denenebileceği soğuk oda, basketbol sahası, koşu bandı, sanal gerçeklik ve retro oyunlar gibi yenilikler ve aktiviteler sunuyoruz. Satın almayı düşündüğü ayakkabıları denemek isteyen sporseverler koşu bandında koşarken karşıdaki ekranda ormanda, sahilde veya atletizm pistinde koşma hissini verecek özel videoları izleyebiliyor. Motor sporları ürünlerini alanlar ise bir yarış simülatörü deneyimi yaşayabiliyor. Boyner Dynamic mağazamızın koleksiyonunda 30’dan fazla marka 30 binden fazla ürün yer alıyor. Tüm markalardaki yüksek segment performans ürünlerinin yanı sıra yurt dışından sadece Boyner Dynamic için getirdiğimiz özel markalar da müşterilerle buluşuyor. Deneyim odaklı yeni nesil spor mağazacılığı konseptimizi, Boyner Dynamic mağazası ile beraber geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı hedefliyoruz.

‘Yeni yılda heyecanlı ve yenilikçi olacağız’

2021’e yönelik hedefleriniz neler?

Boyner daha da heyecanlı ve yenilikçi olacak. Bu heyecan ile müşterilerimizi yenilikçi ürün ve hizmetlerle buluşturmaya devam edeceğiz. En trend ve tarz ürünlere yer verirken yerel değerlerimizi de sahipleneceğiz. Unutulmaya yüz tutmuş yerel zanaatkarları gün yüzüne çıkartmak ve bunları müşterilerimizle buluşturmak için hazırlıklarını yaptığımız bir projemiz var. 2021 yılında mağaza yatırımlarımıza da devam edeceğiz. Yeni nesil mağazacılık konseptimizle 5 yeni mağaza açmayı hedefliyoruz. Omnichannel, lojistik, yeni kategoriler, belirli alanlarda uzmanlaşmış mağazalar ve özel markalarımıza yoğunlaşacağız.

‘Cesur kararlar alan bir yönetim tarzını benimsedik’

Pandeminin iş yapış biçimlerinize etkisi ne oldu?

Pandemi hepimiz için daha önce benzerini yaşamadığımız bambaşka bir deneyim oldu. Hem günlük hayatımızı hem de iş hayatımızı derinden etkiledi. Pandemiyle gelen bilinmezliklere önlem olarak, iş yapış süreçlerimizi de değiştirdik. Uzun vadeli planlarımızı bir kenara bıraktık. Kısa vadeli daha sonuç odaklı bir stratejiyle ilerlemeye başladık. Daha dinamik, hızlı, yenilikçi ve cesur kararlar alan bir yönetim tarzını benimsedik. Pandemiyle birlikte değişen tüketici beklenti ve ihtiyaçlarına yönelik proje ve hizmetler geliştirmeye ve var olan hizmetlerimizi çeşitlendirmeye başladık. Müşterilerimize kanal bağımsız en iyi deneyimi yaşatabilmek adına omnichannel ve lojistik hizmetlerimize, yeni ve farklı ürünler sunmaya odaklandık. Pandemi, yaşattığı zorlukların ve değişimlerin yanı sıra milletçe sahip olduğumuz, bizi farklı kılan değerlerin farkına varmamıza neden oldu. ‘Bizim Tarzımız Güzel’ iletişim kampanyasını da bu değerlerden ilham alarak hazırladık. Önümüzdeki dönemde de Bizim Tarzımız Güzel iletişim kampanyamızda vurguladığımız gibi hem dünya modasını hem de Türkiye’nin kendine özgü değerlerini ve özelliklerini sahiplenmeye devam edeceğiz.

18 Kasım 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"Hedefimiz, spordan kazandığımızı spora yatırmak"‘’

Hedeflerinin spordan kazandıkları geliri spora yatırmak olduğunu söyleyen Misli.com Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Barış Akkiriş, “Pandemi sonrası normalleşme süreciyle birlikte Misli.com olarak spora verdiğimiz desteği üst düzeye çıkardık” dedi. Akkiriş, Fanatik’in sorularını yanıtladı:

Pandemi sonrası yeni sezonda markalar Süper Lig takımlarıyla sponsorluk anlaşmalarını sonlandırırken siz futbolda alt liglere sponsor oldunuz. Misli.com yaptığı bu yatırımla Türk futboluna ve özellikle alt lig kulüplerine nasıl bir destek verdi?

“Türkiye’de alt liglerin gelişimine büyük katkı sağlayacağımıza inandığımız için, pandemi sonrası normalleşme süreciyle birlikte Misli.com olarak spora verdiğimiz desteği üst düzeye çıkardık. Alt liglere yaptığımız isim sponsorluğu ile TFF 2. ve

3. Ligleri, 2020-21 sezonunda Misli.com 2. Lig ve Misli.com 3. Lig olarak anılıyor. Misli.com olarak Türk Futboluna genç yetenekler kazandırmak isteyen, gözünü yukarılara diken 106 kulübü desteklemekten, Türk futboluna katkıda bulunmaktan gurur duyuyoruz. 58 şehir, 106 kulüp ve yaklaşık 2 bin 600 futbolcu kardeşimize güç katmak için çalışıyoruz. İsim sponsoru olmamızın yanı sıra, liglerin dijital platformlarda yayın haklarını da üstlendik. Her hafta belirlenen maçları Misli.com’dan canlı ve ücretsiz yayınlıyoruz. Futbolseverler alt liglerde mücadele eden 106 kulübün maçlarını sadece Misli.com’dan canlı olarak izlerken, aynı zamanda Misli.com 2. Lig ve Misli.com 3. Lig kapsamında 2020-21 sezonunda mücadele eden toplam 106 takımın maçlarına bahis oynayabiliyorlar”.

‘2. ve 3. Lig kulüplerimize gelir fırsatı sağladık’

TFF ile iş birliğine giderek 2. Lig ve 3. Lig’in isim sponsorluğu ve yayın hakkı anlaşmasını imzaladınız. Bu anlaşmanın ekonomik anlamdaki sıkıntıları daha çok hisseden alt lig takımlarına nasıl bir katkısı oldu?

“2.Lig ve 3. Lige bugüne kadar Spor Toto dışında sponsor olan hiçbir marka olmadı. Yapılan isim ve yayın hakkı anlaşması ile 2. ve 3.Lig kulüplerimize ek bir gelir fırsatı sağlanmış oldu. Bu anlaşma 2. ve 3. liglerin bilinirliğine, izlenirliğine ve marka değerine katkı sağlıyor. Maçların izlenirliği ile birlikte, 2. ve 3.Lig’de oynayan futbolcuların farkındalığına imkân sağlanacak, futbolcuların daha çok motive olmasıyla birlikte oyuncu transferlerinden de daha fazla gelir elde edilmesi imkânı doğacak”.

Futbolun yanında bir de voleybola verdiğiniz destek var. Türkiye Voleybol Federasyonu ile yaptığınız anlaşma ile Sultanlar Ligi’ne sponsor oldunuz. Bu anlaşma neler kapsıyor?

“Sultanlar Ligi şüphesiz uluslararası anlamda Türkiye’yi en başarılı şekilde temsil eden, her yıl ülkemize yeni başarılar getiren tek lig. Misli.com olarak böyle başarılı takımlar içeren bir lige isim sponsoru olmaktan ve ismimizin Sultanlarımızla yan yana anılmasından onur duyuyoruz. Bu anlaşma ile Misli.com, Sultanlar ligi maçlarının dijital platformlarda yayın haklarını da üstlendi. Misli.com Sultanlar Ligi’nde oynanacak tüm maçlar Misli Web ve Mobil’den canlı olarak yayınlanıyor. Misli.com, resmi yayıncının televizyondan yayınladığı maçların yanı sıra, televizyonda yayınlanmayacak maçları da gerekli altyapıyı kurarak canlı olarak yayınlıyor. Bu sayede bahisseverler, Misli.com Sultanlar Ligi maçlarını hem canlı izleyebiliyor hem de maçları izlerken canlı bahis yapabiliyor. Bu da Misli.com üyelerine voleybol sporunda daha önce gerçekleştirilmemiş önemli bir ayrıcalık sağlıyor. Sözleşme imzaladığından ve isim sponsoru olduğumuzdan beri çok güzel geri dönüşler alıyoruz. Sporseverler yorumlarıyla, ne kadar doğru bir işe imza attığımızı bize her gün biraz daha hissettiriyor.

‘İsmimizin Sultanlarımızla anılmasından onur duyuyoruz’

Yaptığınız bu anlaşmanın ülkemizdeki kadın sporlarının gelişimine ne gibi bir katkısı olacak?

Türk kadın voleyboluna katkı sağlamak, uluslararası anlamda başarılarına destek olmak ve Türkiye’de voleybola olan ilgiyi daha da artırmak için Sultanlar Ligi’ne isim sponsoru olmayı tercih ettik. Misli.com olarak, Türkiye’de farklı spor dallarını ve sporcuların gelişimini destekleme vizyonunu devam ettirme çabasındayız. Bunun yanı sıra bahisseverleri de voleybol maçları ile buluşturuyoruz, Misli.com üyeleri Misli.com Sultanlar Ligi maçlarını hem canlı izleyip hem de canlı bahis yapabilme şansı yakalıyor. Bu daha önce voleybol için yapılmamış bir destekti, biz bu anlamda da voleybolu desteklemek istedik”.

‘Kullanıcılarımıza önemli fırsatlar sunduk’

Misli.com’un hedefleri ve yakın dönem çalışmaları neler?

“2020 senesi spor alanında da, pandemiden dolayı her ne kadar zor başlayıp devam etse de yatırım ve iletişimlerimizde hız kesmediğimiz bir yıl oluyor. Misli.com olarak öncelikli hedefimiz; spordan kazandığımız geliri spora yatırmak. Ve kullanıcılarımıza avantaj sağlayacak, rakiplerimizden fark yaratacak, Misli.com’u tercih sebebi olarak görecekleri ayrıcalıklar sağlamak. Son dönemde yaptığımız Misli.com Sultanlar Ligi, Misli.com 2. Lig ve Misli.com 3. Lig sponsorlukları ile bu liglerin canlı yayın haklarını aldık. Daha önce izlenme imkânı çok sınırlı olan bu ligleri, artık sadece Misli.com’da izleyebiliyorsunuz. Bunun için de tek yapılması gereken Misli.com’a üye olmak. Ayrıca sadece Misli.com’da yer alan Sanal Oyunlar ürününü kullanıcılarımızın beğenisine sunduk. Bu çalışmalar neticesinde kullanıcılarımıza önemli fırsatlar sunmuş olduk ve Misli.com’u büyütme yolunda önemli adımlar attık”.

‘Göztepe, Türk futbolunda örnek kulüplerden biri’

Geçtiğimiz günlerde Göztepe SK ile de bir anlaşma imzalayarak kulübün resmi bahis sponsoru oldunuz...

“Göztepe SK 1925 yılından beri var olan, yapılandırması itibarıyla Türk futbolunda örnek kulüplerden biri. Taraftarının Türkiye’nin en aktif taraftarları arasında yer aldığını azımsanamayacak bir gerçek. Bu sezon İzmir şehrinin Süper Lig’deki tek temsilcisi ve her şeyden önce başarılı bir kulüp. Umuyorum ki, bu sezon başarılarını devam ettirerek ligi üst sıralarda tamamlarlar. Bu başarıda Misli.com olarak bizim de bir katkımız olursa ne mutlu bize”.

‘Sporun tüm dallarına katkıda bulunmaya çalışıyoruz’

"Geçmişten bugüne Demirören Holding bünyesinde gerçekleştirilen sponsorluklarla desteklediğimiz Türk Sporunu, bugün Türkiye’nin en hızlı büyüyen resmi bahis sitesi Misli.com olarak destekleme vizyonunu devam ettiriyoruz"

n Son dönemde futboldan voleybola, alt liglerden üst liglere ve kadın sporlarına kadar çok geniş kapsamlı spor yatırımları yaptınız. Bu yatırımların Türk sporunun gelişimine nasıl bir etkisi olacak?

“Geçmişten bugüne Demirören Holding bünyesinde gerçekleştirilen sponsorluklarla desteklediğimiz Türk Sporunu, bugün Türkiye’nin en hızlı büyüyen resmi bahis sitesi Misli.com olarak destekleme vizyonunu devam ettiriyoruz. Sizin de dediğiniz gibi sporun tüm dallarına elimizden geldiğince katkıda bulunmaya çalışıyoruz. Alt liglere yaptığımız isim sponsorluğu ile ekonomik anlamda kulüplere destek vermiş ve aynı zamanda 2. ve 3. Lig takımlarının bilinirliğine, izlenirliğine ve marka değerine katkı sağlamış oluyoruz. 106 takımın maçlarını canlı olarak yayınlayarak, 2. ve 3. Lig’de oynayan futbolcuların farkındalığına, keşfedilmelerine imkân sağlıyoruz bu da futbolcuların daha çok motive olması ile birlikte kulüplerin oyuncu transferlerinden daha fazla gelir elde edilmesine imkân sağlıyor. Sultanlar Ligi’ne sponsor olarak hem Türk kadın voleybolunu destekliyoruz hem de Türkiye’nin tartışmasız en başarılı ligine destek vermiş oluyoruz. Bunun yanı sıra bahisseverleri de voleybol maçları ile buluşturuyoruz, Misli.com üyeleri Misli.com Sultanlar Ligi maçlarını hem canlı izleyip hem de canlı bahis yapabilme şansı sağlamış oluyoruz”.

Spor yatırımlarınız sürecek mi? E-spor’a destek vermeyi düşünüyor musunuz?

“Yaklaşımımız temel olarak, spordan kazandığımızı tekrar spora yatırmak. Tabi ki bundan sonraki süreçte hem ürün hem de farklı branşlarda spora destek anlamında yatırımlarımız devam edecek. E-Spor, Türkiye iddaa pazarında yerini aldığı takdirde bizim de odaklanacağımız bir branş”.

10 Kasım 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’‘Yelkende sponsorluğun yaygınlaşması gerekiyor'‘’

Fenerbahçe Doğuş Yelken Şube Sorumlusu Selma Altay Rodopman, “Yelkende sponsorluk malzeme sporu olması nedeniyle büyük önem taşıyor, sponsorluğun da yaygınlaşması gerekiyor” dedi. Rodopman, Fanatik’in sorularını yanıtladı.

Türk sporunun kadın yöneticilerinden birisiniz. Yelkenle tanışmanız nasıl oldu?

Yelkenle ilk buluşmam, şu anda Milli bir yelkenci olarak olimpiyat kotası mücadelesi veren oğlum Alp Rodopman’ın 2003’te Fenerbahçe’de yelkene başlaması ile gerçekleşti. Partner eksikliği yaşaması nedeniyle ben de onunla yelkene başladım. Bu adımın ardından yelkenle yollarımız bir daha ayrılmadı. Türkiye Yelken Federasyonu’nda 2012 Londra Olimpik yelken takımı kafile liderliği, 470 Sınıf Komite Başkanlığı, Balkan Şampiyonası, Dünya Şampiyonası Yelken Milli Takımı Kafile Liderliği, 420 sınıfı komite başkanlığı gibi çok çeşitli görevlerde bulundum. Türkiye Açık Deniz Kulübü’nde, görevler aldım, yelkende uluslararası arenada, World Sailing’te Açık Deniz Yarış Komitesi ve Kadın Forumu Başkan Yardımcılığı gibi pek çok görev üstlendim.

Fenerbahçe’de yönetici olarak ne zaman görev almaya başladınız? Bu göreve geliş sürecinizi anlatır mısınız?

2015 yılında bu kez Fenerbahçe’de, yelkene başladığım kulübümde, Şube Sorumlusu oldum. Bugün hâlâ Fenerbahçe Doğuş Yelken ve Türk yelkeninin gelişimi için çalışmalarımı sürdürüyorum. Ayrıca bu yıl itibarıyla da Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi üyeliğine seçildim. Ayrıca tüm bu gönüllü hizmetlere ek olarak şirketimiz Rodopman AŞ ile Fenerbahçe Laser olimpik takımına 2013-16 yılları arasında sponsorluk yaparak yelken sporu ve sporcularının yanında olduk.

Sizin göreve başlamanızın ardından Doğuş Grubu ile de bir anlaşma sağlandı…

Evet. Sporda başarıyı elde etmek istiyorsanız olmazsa olmaz bir kural var. Başarı için uzun vadeli, sürdürebilir bir planla ve bunu destekleyecek mali yapıya sahip olmanız gerekiyor. Fenerbahçe Doğuş Yelken’in Şube Sorumlusu görevimle şubeyi dünya standartları seviyesine getirmek adına adımlar atmaya başladık. 2015 yılında Rodopman AŞ sponsorluğunda dünyaca ünlü antrenör Dr. Malte Philipp ile çalışmaya başladık. Şubemizi altyapı ve olimpiyat hazırlık takımı olarak iki ayrı yapı üzerine inşa ettik. Bu sürdürülebilir plan ve vizyonumuz doğrultusunda Doğuş Grubu ile yaptığımız görüşmenin sonucunda Doğuş Grubu da hedeflerimize ve planlamamıza inandı, 2016 yılında şubemize sponsor oldular.

Bu anlaşma neleri kapsıyor?

Türkiye’nin en büyük markalarından Fenerbahçe ve Doğuş’un ortak hedefte bir araya gelmesiyle uzun vadeli ve sürdürülebilir bir model de ortaya çıkmış oldu. Doğuş Grubu’yla yaptığımız anlaşma, Türkiye’nin olimpik bir branşta yaptığı en büyük sponsorluk anlaşması. Doğuş Grubu pandemi sürecinde de olimpiyatların bir yıl ertelenmesinin ardından kulübümüze ve şubemize destek olarak iş birliğimizi daha uzattı. Yelken şubemizin sporcuları, ülkemiz adına uluslararası arenada ilkleri başaran bir role sahipler. Üst üste iki dünya şampiyonluğu, Avrupa 3.lüğü, 4.lüğü, 6.lığı, Dünya Kupalarında altın, gümüş ve bronz madalyalar... gibi başarıları üst üste elde etmiş ve etmekte olan bir şubeyiz. Umuyorum yelkenlerimiz olimpiyatlarda başarılara açılacak. Bir sporcu fabrikası olan Fenerbahçe, yelkende hem altyapısından geleceğin Milli yelkencilerini yetiştirirken hem de olimpiyatlarda ülkemizin madalya umudu olacak. Bu noktada kulübümüzün sporcularımıza sağladığı tüm şartlar için başkanımız Sayın Ali Koç’a ve sponsorumuz Doğuş Grubu’na, Yönetim Kurulu Başkanı Sayın Ferit Şahenk’e teşekkürlerimi sunuyorum.

Önümüzdeki döneme ilişkin hedefleriniz neler?

Fenerbahçe Doğuş Yelken olarak kendimize her yıl için hedefler koyduk. 2016’da başlayan bu iş birliğimizin ilk yılında dünyada ilk 15’te, sonra ilk 10’da olmayı amaçladık. Kurduğumuz yapıyla birlikte çalışmalarımızın meyvesini aldık ve hedeflerimize beklediğimizden daha önce ulaştık. Sporcularımızın emekleri bu noktada bizler için değerli. Çalışmalarıyla ve aldıkları sonuçlarla bizleri yanıltmadılar. Şu an son bir hedefimiz kaldı, o da olimpiyat madalyası kazanmak. An itibarıyla Yelkende ülkemizi temsil etmesi kesinleşen 4 sporcunun 3’ü Fenerbahçe Doğuş Yelken sporcusu. Olimpik sporcularımız aldıkları olimpiyat kotalarıyla 2021’de de Fenerbahçemizin ve ülkemizin bayrağını en iyi şekilde taşıyarak, olimpiyatlarda yine ülkemizin madalya umudu olacak. Olimpiyatlarda madalya alacağımıza ve ülkemize bu mutluluğu yaşatacağımıza inanıyoruz.

03 Kasım 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"Gelecek yıl spora verdiğimiz desteği artıracağız"‘’

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, gelecek yıl spora ve sporcuya verdikleri desteği artıracaklarını söyleyerek, “Damat Tween ve D’S Damat markalarımızla Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdamına olan güçlü katkımızı sürdürmeye devam edeceğiz, bunun için gerekli moral ve enerjiye sahibiz” dedi. Orakçıoğlu, Fanatik’in sorularını yanıtladı:

n Orka Holding olarak şu anda hangi kulüplere, sporculara ve spor dallarına sponsorsunuz?

Futbolda A Milli Futbol Takımları başta olmak üzere Süper Lig’de Fenerbahçe, Galatasaray ve Trabzonspor, yurt dışında Makedonya ve Güney Afrika Kadın ve Erkek Milli Takımları’nın sponsorluyuz. Ayrıca İspanya’da La Liga’nın önemli takımlarından biri olan Deportivo Alaves ile olan sponsorluğumuz da devam ediyor. Geçtiğimiz ay en yeni sponsorluk anlaşmamızı ise NK Istra ile imzaladık. Futbol takımları haricinde farklı spor dallarında da sponsorluğumuz sürüyor. Basketbolda İtalya Seri A’da Fortitudo takımının, Türkiye’de Fenerbahçe Beko, Galatasaray, Tofaş ve Darüşşafaka’nın, voleybolda ise Fenerbahçe ve Galatasaray takımlarının sponsoruyuz. Ayrıca Galatasaray’da tekerlekli basketbol takımının hem giyim hem de forma sırt sponsoruyuz.

n Spor yatırımları sizin için neden önemli? Bu desteklerin marka bilinirliğine ve ruhuna etkileri neler?

Orka Holding olarak bulunduğumuz her ülkenin yerel değerleri, bizim için büyük önem taşıyor. Sporun gerek ülke sınırları içinde gerekse uluslararası alanda bireyleri ve toplumları birleştirici bir özelliğe sahip olması, bu bakış açımızla bütünleşerek güzel bir uyum yakaladı. Bu güçlü birliktelik, yani spora sunduğumuz katkı, elbette marka bilinirliğine yadsınamaz bir ivme getiriyor. Ancak bizim asıl önem verdiğimiz nokta: müşterilerimizle duygusal bağımızın ve uzun soluklu yol arkadaşlığımızın adeta birer elçisi niteliği taşıması…

Pandemi süreci spor sponsorluklarını ne yönde etkiledi? Bu süreç spor ekonomisinin büyümesini nasıl etkiledi?

Pandemi süreci sponsorlukların askıda kalmasına sebep oldu diyebiliriz. 2020 yılına girdiğimiz ilk günlerde dünya futbolunun ünlü İngiliz kulüplerinden biri ile görüşmelere başlamıştık. Kendilerini İstanbul’da ağırlayarak toplantılarımızı yaptık. Tam anlaşmaya varmak üzereyken Covid-19 pandemisi oldu ve o dönem görüşmelerimize kısa bir ara vermek durumunda kaldık. Geçtiğimiz hafta yeniden online toplantılar ile bu iletişimlerimize kaldığımız yerden yeniden başladık. Önümüzdeki sezon markamızın güzel iş birliklerini duyuracağız.

2021 yatırım hedefleriniz nedir?

Gelecek yıl spora ve sporcuya verdiğimiz desteği artırarak sürdüreceğiz. Damat Tween ve D’S Damat markalarımızda sürdürülebilir moda anlayışıyla üretilen doğa dostu, fonksiyonel ve tekno ürünlerden oluşan koleksiyon yatırımlarımız da artarak sürecek. Ve yine Türkiye’nin üretim, ihracat ve istihdamına olan güçlü katkımızı sürdürmeye devam edeceğiz, bunun için gerekli moral ve enerjiye sahibiz.

Sanal defile düzenlediler

Türkiye’de ilk kez gerçekleştirdiğiniz sanal defile ile ilgili bilgi verebilir misiniz? Neden ihtiyaç duydunuz?

Orka Holding olarak Damat Tween ve D’S Damat markalarımızla erkek modasında daima ilklerin öncüsü olduk, gerek tasarım gerekse inovasyon anlamında... Yatırımlarımızı da ağırlıklı olarak Ar-Ge, inovasyon ve dijital üzerine kurguluyoruz. Dolayısıyla küresel çapta emin adımlarla yükselmemize hizmet edecek bu alandaki her yeni girişimi markalarımızın yolculuğunda uygulamayı sürdüreceğiz. Damat Tween markalarımızın 2021 İlkbahar/Yaz Koleksiyonunu da Virtual Runway (Sanal Defile) şovu ile sunmamız, bu bakış açımızın bir yansıması oldu. Türkiye’de bir ilk olarak greenbox teknolojisini 3. boyutla buluşturan dijital platformlar aracılığı ile markaya özel yaratılan İtalya sokaklarında gerçekleştirdik. Defilemize Damat Tween’in dört yıl önce giriş yapmasına rağmen kısa sürede hızla büyüyerek 32 mağazaya ulaştığı dünya moda merkezi İtalya’daki başarısına atfen sanal ortamda oluşturulan İtalya sokakları ev sahipliği yaptı.

‘431 mağazaya ulaştık’

Orka'nın geldiği büyüklük nedir?

Şu anda 210 yurt dışı ve 221 yurt içi olmak üzere toplam 431 mağazamız bulunuyor. Şu anda sadece Giresun’daki üretim tesislerimizde 2 bin 500’e yakın çalışanımız var. Yurt dışı mağazalarımızı da eklersek 5 binin üzerinde çalışana sahibiz.

Bugün geldiğimiz noktada pandeminin etkisiyle hazır giyim sektörü açısından nasıl bir tablo görüyorsunuz?

Hepimiz için artık bitmeyecek yeni bir dönem başladı. Covid-19 salgını, tüm dünyada insan sağlığını yaşamın merkezine koyması ile birlikte ülke ekonomilerindeki hazır giyim sektörü dahil tüm aktörlerin mevcut ve gelecek planlarına “sürdürülebilirlik” kavramını yerleştirdi. Yine bu yeni dönem, özellikle içinde bulunduğumuz sektörde şunu da gösterdi ki; artık ortada paylaşacağımız bir pasta yok, sadece bölüşmemiz gereken bir ekmek var. Sektörümüzün tüm paydaşlarının aynı gemide olduğunun bilincinde olması, ekonomik ve toplumsal refaha olan katkımızın sürmesi adına büyük önem arz ediyor.

27 Ekim 2020, Salı 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"Sponsoruklar, markanın daha iyi anlaşılmasını sağlıyor"‘’

Castrol’ün var olduğu ilk günden beri motorsporlarına destek veren bir marka olduğunu söyleyen Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Pazarlama Müdürü Onur Dede, “Sponsorluklar, markanın tüketiciler tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlıyor” dedi.

Castrol Türkiye, Ukrayna ve Orta Asya Pazarlama Müdürü Onur Dede, Castrol’ün var olduğu ilk günden beri motorsporlarına destek veren bir marka olduğunu söyleyerek, “Sponsorluklar, özellikle markanın amacı ve faaliyet alanı ile örtüştüğünde markanın söylemlerinin ve değerlerinin tüketiciler tarafından daha iyi anlaşılmasını sağlıyor” dedi. Yeni teknolojilere yönelik madeni yağları, araç üreticileriyle beraber geliştirdiklerini belirten Dede, “Bunu hem müşterilerimize hem de tüketicilerimize bire bir toplantılarda veya reklam araçlarıyla da anlatıyoruz” diye konuştu. Dede, şöyle devam etti: “Ancak Castrol’ü bir başka araç üreticisiyle yan yana bir aracın üzerinde ve motorspor etkinliğinde ekiplerin yanında gören tüketicinin aklında o iş birliği daha da net yer ediyor. Bunu, Ford, Renault, Volkswagen, Jaguar gibi araç üreticileriyle yıllardır süren iş birliklerimizi motorsporlarına da taşıdığımızda, gördüğümüz tüketici ve müşteri ilgisinden en açık şekilde anlayabiliyoruz.”

‘Güvenleri pekişiyor’

Motorsporları özelinde, tüketicilerin Castrol’e ve ürünlerine dair performansı, tarafsız bir ortamda gözlemleyebildiklerini vurgulayan Dede, “Yani, Castrol’le ilgili olguları ve gerçekleri markanın kendisinden duymak yerine, ilgili bir platformda gördüklerinde; markaya olan güvenleri pekişiyor” diye konuştu. Dede, şunları anlattı: “Bizim açımızdan parkurlar ve pistler, yağın ve araçlarda kullanılan sıvıların öneminin en somut şekilde ortaya çıktığı alanlar oluyor. Madeni yağlarımızın üretiminde kullandığımız teknolojinin, teknolojik üstünlüğün ve gücün; parkurlarda adeta ispatını gördüğümüzü söyleyebiliriz. Motorsporları tutkunları ve takipçileri de fark yaratan teknolojimizi, çalışmalarımızı, katkılarımızı ve motorsporlarına desteklerimizden böylelikle daha iyi haberdar oluyor.”

‘Spor, büyükbir değer yaratabiliyor’

Onur Dede, sponsorluk kapsamında neler yaptıklarını ise şöyle anlattı: “Sponsorluk kavramı, motor sporları özelinde Castrol için yalnızca desteklediğimiz ekiplerin ekipmanı veya kullandığı yağ ile sınırlı değil. Motor sporlarını bir bütün olarak desteklemenin, buradaki bilinirliğin ve sporcuların daha ileriye gitmesi için gereken katkıyı sağlamanın önemli olduğuna inanıyoruz. Castrol olarak sponsoru olduğumuz ekiplerin bütün süreçlerine destek oluyoruz.” Sporun çok farklı yerlerden gelen kişilerin birleştiği önemli alanlardan birisi olduğunu ifade eden Dede, “Bir marka için spor sponsorluğu, markanın gayesine ve amaçlarına yakın konumlandığında büyük bir değer yaratabiliyor. Geniş kitleler tarafından tanınmasına yardımcı oluyor. Bunun en önemli noktası ise sürekli olması” dedi.

‘Araç üreticileriyle ortak projeler geliştiriyoruz'

Castrol Türkiye olarak kuruluşlarından bu yana Castrol Ford Team Türkiye’yi desteklediklerini hatırlatan Onur Dede, konuyla ilgili olarak şu bilgileri verdi: “2006 yılından bu yana da takıma ismini veren ana sponsoruz. Bunun arka planında motor sporları sponsorluğunun, Castrol’ün faaliyet alanı ile ilgili olması yatıyor. Bunun yanı sıra, Castrol, motor sporları alanında teknoloji önderliğini ortaya koyabiliyor ve iş birliği yaptığı araç üreticileriyle ortak projeler geliştirebiliyor. Castrol Ford Team Türkiye hikayemiz bu üç noktayı sağladığı gibi Türkiye’de özellikle Ford Otosan ile iş birliğimizin öne çıktığı bir platform olarak yer alıyor.”

22 Ekim 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’‘Dünyaya spor teknolojisi ihraç ediyoruz'‘’

Rapsodo’nun hikayesinin; bireysel ihtiyaçtan doğan global bir markanın öyküsü olduğunu söyleyen Rapsodo Kurucusu ve CEO’su Batuhan Okur, “Görme konusunda yaşadığım sorun, bana önemli bir girişimcilik fırsatı sundu” dedi. Okur, şirketin kuruluş hikayesini şöyle anlattı: “Golf oynarken attığım topun gittiği yeri görmek için; Türkçesine Atış Monitörü diyebileceğimiz bir Mobil Launch Monitor araştırdım. Bu süreçte pazardaki yüksek fiyatlı ürünleri inceledim. Ve daha yüksek teknolojiye sahip, taşınması kolay ve daha erişilebilir bir fiyat politikası olan bir ürün geliştirmeye karar verdim. O gün aslında Rapsodo’nun da temelleri atıldı. 2010 yılında Singapur’da yatırım alarak Rapsodo’yu kurdum.”

İlk müşterisi Dodgers oldu

Hedeflerinin ilk başka golf pazarı olduğunu belirten Okur, “Golften sonra topun hızlı olduğu bir diğer spor dalı olan beyzbola göz diktik” diye konuştu. Singapur’da beyzbol diye bir kavram olmadığını ifade eden Okur, “Beyzbol pazarına girmeye karar verdiğimizde Singapur’da beyzbol topu bile bulamadık. Hala tebessümle andığım çok kıymetli deneyimler bunlar. Zorluklara rağmen, ürünü geliştirdik” dedi. Okur, şöyle devam etti: “Ürünü akademilere satmaya başladık, birinci lig takımlarından Dodgers bizi aradı, ‘Ürününüzü gördük, deneyebilir miyiz’ dediler. Denediler ve ilk kurumsal müşterimiz Dodgers oldu. Hala anlatırken ilk gün gibi heyecanını yaşıyorum. Ardından diğer takımlar gördü, teknolojiyi beğendiler ve hepsi teker teker müşterimiz oldu. Beyzbol takımlarıyla yıllık kontrat yapıyoruz. Ciromuzda ve marka bilinirliliğimizde beyzbol takımlarının payı çok büyük.”

Japonya’ya odaklanacak

Rapsodo’nun bir spor teknolojisi firması olduğunu kaydeden Okur, şu bilgileri verdi: “Dünyaya teknoloji ihraç ediyoruz. Güçlü marka vaadimiz, yüksek teknolojiye hakim altyapımız, çok uluslu insan kaynağı profili ve yeni nesil yönetim anlayışımız ile global bir şirketiz. Rapsodo şu an itibarıyla 4 ayrı kıtada 4 farklı ülkede yaklaşık 110 kişiye istihdam sağlıyor. Amerika, Singapur, Türkiye ve Japonya’da ofislerimiz var. Amerika’da tüm beyzbol takımları; 30 takımın 30’u da bizim müşterimiz. Amerika’daki ünlü kolej takımlarının da yüzde 70’i müşterimiz. Japonya’da 11 profesyonel beyzbol takımı var, yarısı müşterimiz ancak Japonya pazarı daha fazla odaklanacağımız bir pazar olacak.”

‘Sporcuları ve antrenörleri analiz ediyoruz'

Rapsodo’nun şu an hizmet verdiği spor dallarına ek olarak farklı spor dallarına da yatırım yapmayı hedeflediğini söyleyen Batuhan Okur, “Geliştirdiğimiz yazılım ve spor teknolojileriyle profesyonel ve amatör olmak üzere tüm sporcuların tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı olma vizyonu çerçevesinde faaliyet gösteriyoruz. Aynı zamanda, sporcuları ve antrenörleri, oyunlarını analiz etme ve iyileştirme konusunda güçlendirmeyi de hedefliyoruz” dedi. 2018 yılının ortalarında Türkiye’de de faaliyete başladıklarını ifade eden Okur, “İzmir Urla’daki Teknopark içerisinde bulunan Ar-Ge ofisimizde şu an 45 arkadaşımızla çalışıyoruz. 2021 yılında da bu sayıyı 100’e çıkarmayı planlıyoruz. Türk yazılımcılarımızla dünya çapında spor sektörüne yön veriyoruz” diye konuştu.

‘Golfte en çok satan markayız, beyzbolda pazar lideriyiz’

Rapsodo’nun marka hikayesinin golf ile başladığını dile getiren Batuhan Okur, “Rapsodo, şu anda dünyanın en çok golf atış monitörü satan firması. Yani tüm rakiplerimizin ürünlerinin toplamından daha fazla ürün satıyoruz. Golften sonra girdiğimiz beyzbolda ise pazar lideriyiz. Her iki alanda bireysel kullanıcıya yönelik ürün ve hizmet sunarken beyzbolda daha çok B2B satış yapıyoruz. Amerika'da sporcular Draft denen bir süreçten geçiyorlar. 2020 yılında Beyzbol Draft sıralamasındaki tam 20 oyuncunun 17’si Rapsodo kullanıcısı. Yani en iyi 20 oyuncunun 17'si bizim ürünü kullanarak pratik yapıyor.”

15 Ekim 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’'Açık hava sporlarına ilgi arttı'‘’

SPX markasıyla faaliyet gösteren Olgar Grup Genel Müdürü Barış Andırınlı, “Açık havada yapılan egzersizlere ve ekstrem sporlara yönelik ilgi giderek artıyor” açıklamasını yaptı

Olgar Grup Genel Müdürü Barış Andırınlı, “Açık havada yapılan egzersizlere ve ekstrem sporlara yönelik ilgi giderek artıyor” dedi. İnsanların yoğun ve yorucu şehir hayatından bir nebze olsun uzaklaşmak için ferah ortamlarda spor yapmak istediğini belirten Andırınlı, “Bu, ülkemizde ve dünya genelinde her geçen gün daha da güçlenen bir trend haline geliyor. Özellikle orman, dağ ve patika koşularının yanı sıra trekking, oryantring, bisiklet, triatlon, kayak, snowboard, tenis ve yüzme gibi branşlara yönelik ilgi daha da güçleniyor” diye konuştu. Sport Point Extreme’in (SPX) bu branşlara yönelik ürün satışı gerçekleştirdiğini dile getiren Olgar Grup Genel Müdürü Barış Andırınlı, pazar paylarını her geçen yıl büyüttüklerini kaydetti. Andırınlı, şu bilgileri verdi: “Olgar Grup bünyesinde faaliyet gösteren SPX, yeni açtığı mağazalarla sporseverlerin yepyeni spor branşlarıyla tanışmasını da sağlıyor. 2015 – 2019 yılları arasındaki gelişimiyle outdoor ve ekstrem spor ürünleri sektörünün en çok büyüyen markası haline gelen SPX, Kovid-19 salgını döneminde online alışveriş hacmini de katlayarak büyüttü.”

‘Ortak nokta ayakkabılar’

Olgar Grup Genel Müdürü Barış Andırınlı, tüketicilerin alışveriş alışkanlıklarıyla ilgili olarak da şu açıklamaları yaptı: “Farklı spor branşlarına yönelik spor ürünlerinde mevsimsel artışlar yaşansa da en çok tercih edilen ürünlerin ayakkabılar olduğunu görüyoruz. SPX'in mevsimlere göre en çok tercih edilen ürünlerine bakıldığında, yaz döneminde en çok outdoor ayakkabı, koşu ayakkabısı ve tişörtlerin; kış döneminde de mevsime uygun ayakkabılar ile kayak ve snowboard tekstil ve ekipmanı satın alındığını görüyoruz.”

‘Yurt dışı yatırımları devam edecek’

SPX’in yurt dışı yatırımlarına hızla devam ettiğini belirten Barış Andırınlı, “Halihazırda ikisi Tiflis, ikisi de Gudauri’de olmak üzere Gürcistan’da toplam dört SPX mağazası bulunuyor” dedi. Andırınlı, “Olgar Grup, 2020 kış sezonunun başında Gürcistan’ın Bakuriani dağında, ülkedeki beşinci SPX mağazasını açmaya hazırlanıyor. Yurt dışında diğer ülkelerde mağaza açmak adına da araştırmalarımızı sürdürüyoruz. Olgar Grup olarak bugün toplam 45 mağazamız ve 200 bayiimiz bulunuyor” diye konuştu.

‘Salgında büyümeyi sürdürdük’

Barış Andırınlı, pandemi sürecinde online alışveriş konusunda yaşanan gelişmelerle ilgili olarak da şunları söyledi: “Kovid-19 salgının ülkemizde yayılmaya başladığı, halkımızın sosyal izolasyon kurallarına uyarak daha çok evde vakit geçirdiği dönemde de büyümemizi sürdürdük. Kullanıcılarımıza sunduğumuz detaylı, bilgilendirici, fonksiyonel ve basit alışveriş deneyimiyle birlikte online alışverişlerde ciddi bir büyüme oranı yakaladık. Tüm dünya genelinde kısıtlamaların en yüksek seviyede uygulandığı Mart - Nisan - Mayıs aylarında, SPX'in online satışları bir önceki yıla göre 4,5 kat artış gösterdi. Yeni normal dönemine girişimizle birlikte hem online alışverişteki yatırımlarımızı artırmaya devam ettik hem de misafirlerimizin ve çalışanlarımızın sağlığını korumak adına fiziksel mağazalarımızda tüm gerekli önlemleri aldık. Bu sebeple spor tutkunlarını fiziksel mağazalarımıza ve mağazalarımızın içinde yer alan deneyim alanlarına bekliyoruz. Çünkü yeni normal döneminde de spor, hayatımızın merkezinde yer alacak.”

07 Ekim 2020, Çarşamba 06:58
YAZININ DEVAMI