Arama

Popüler aramalar

‘’"Omuz omuza vermeliyiz"‘’

Pandemi sürecinde futbol kulüplerinin, başta ekonomik yapılarını düzeltmeleri gerektiğini söyleyen Kiğılı markasının sahibi, Futbol Federasyonu eski Başkanı ve Fenerbahçe eski yöneticisi Abdullah Kiğılı, “Bugün 15 milyar liraya yakın bir borç yükü söz konusu. Süper Lig kulüplerinin bu rakamı önce aşağıya çekmesi ve geliri artırmaları gerekiyor Tüm kulüplerin omuz omuza vermesi gereken bir dönemdeyiz” vurgusunu yapan Kiğılı, Fanatik’e konuştu:

‘Eve teşvik ediyoruz’

“Çalışan ve müşteri sağlığı bizim için her şeyden önce gelir. Tüm mağazalarımızda ve üretim merkezimizde dezenfeksiyon ve jel uygulamaları başlattık. Tüketicilerimizi evde kalmaya teşvik etmek adına, pandemiyle mücadele süresi boyunca online mağazamızdan alınan tüm ürünlerin iade ve değişim süresini 365 güne çıkardık. Evlerde bir eksik kalmasın diye, tüm üreticilere web sitemizi açtık. Bu sayede evlerin temel ihtiyaçlarının 24 saatte kargoya verilmesini sağladık.

‘Elimizden geleni yapıyoruz’

“Biz Kiğılı olarak yıllardır Türk sporunun ve sporcusunun gelişmesi için elimizden gelenin fazlasını yaparak, sektörde örnek bir duruş sergiliyoruz. Sponsorluğunu üstlendiğimiz takımlar arasında; Göztepe, Karşıyaka, Türk Telekom, Bahçeşehir Basketbol Takımı, Başakşehir, Sivasspor, Kağıthane ve Balıkesir SK yer alıyor. Türkiye Voleybol Federasyonu ile çok anlamlı bir çalışmaya imza attık. Yine yakın zamanda Alman takımı Fortuna Düsseldorf Futbol Kulübü’nün ve Buz Hokeyi takımının resmi kıyafet sponsoru olduk.”

‘İnsana yatırım yapıyoruz’

“Spor bizim için önemli çünkü gençliğin dinamizminden ilham alarak, onların fikirleriyle ilerliyoruz. Gençlik, bir ülkenin geleceğidir. Biz Kiğılı olarak insana yatırım yapıyoruz. Yalnızca spor sponsorluklarımızla değil, sosyal sorumluluk projelerimiz ve eğitimlerimizle de bu farkındalığı sürdürüyoruz.”

‘Gelir artmalı’

“Kulüplerin, başta ekonomik yapılarını düzeltmeleri gerekiyor. Bugün 15 milyar liraya yakın bir borç yükü söz konusu. Süper Lig kulüplerinin bu rakamı önce aşağıya çekmesi ve geliri artırmaları gerekiyor. Daha önce de söylediğim gibi tüm kulüplerin omuz omuza vermesi gereken bir dönemdeyiz.”

‘Başarının sırrı...’

“Başarılı olmanın sırrı, insana dokunmakta gizlidir. Kiğılı, 2 binin üzerinde çalışanı olan bir şirket. Hem imalat hem pazarlama, hem de mağaza çalışanlarımız var. Erkek kategorisindeki markalardan bizi ayıran en büyük özelliğimiz, mağazalarımızın tamamının kendimize ait olması ve yine aynı şekilde bizim tarafımızdan yönetiliyor olması. 67 ilde 226 mağaza açarak, ülkemizin dört bir yanına ulaştık. Yurt dışında ise 22 ülkede 101 satış noktasına ulaştık.”

‘Beklentiler iyi yönde’

“Birçok sektör gibi, hazır giyim sektörü de zor bir dönemden geçiyor ancak beklentilerimiz iyi yönde. Türkiye çok büyük bir ülke; karşılaştığımız sıkıntıların üstesinden gelecek gücümüz var. Biz bir markayız; tecrübemiz, esnek yapımız ve yatırımcı ruhumuz sayesinde yolumuzda emin adımlarla ilerlemeyi başarıyoruz. Avrupalı markalar bize rekabeti öğretti; fakat bugün geldiğimiz noktada bizim çok büyük bir üstünlüğümüz var.”

‘Yoğun talep var’

“Sloganımız “Türkiye’nin evde bir eksiği kalmasın” oldu. Tüketicilerimizi mağdur etmemek, Türkiye’nin dört bir yanındaki üreticilerimize de bir nebze nefes olmak adına başlattığımız bu çalışmayla, evlerde ihtiyaç duyulan tüm temel malzemelerin satışına Kigili.com ile destek veriyoruz. Satışlar da geri görüşler de çok iyi; yoğun bir talep alıyoruz.”

‘Yükselecek markalar’

Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir süreçten geçiyoruz. Bu sürecin kalıcı değişiklikler yaratması kaçınılmaz. Ancak elbette iyileşeceğiz. Öte yandan bu sürecin yarattığı yeni alışkanlıkları ve dönüşümü göz ardı etmemek gerekiyor. Kar odaklılığın yerini ise sosyal odaklılığın alacağı kanısındayım. İnsana dokunan, toplumu kucaklayan ve çevre dostu markaların yükseleceğini öngörmek hiç de zor değil.

04 Haziran 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"İnsanların hayatını kolaylaştırmaya odaklandık"‘’

Vestel CEO’su Turan Erdoğan, salgın sürecinde insanların hayatını kolaylaştırmaya odaklandıklarını söyleyerek, “Bu anlayışla hayata geçirdiğimiz uygulamalardan en önemlisi websitemiz üzerinden yapılan alışverişleri 24 saatte teslim etmek oldu” dedi.

Koronavirüs salgını kapsamında ilk vakanın görülmesiyle eş zamanlı olarak hem çalışanlarının hem de müşterilerinin sağlığını koruyacak bir dizi önlem aldıklarını söyleyen Vestel CEO’su Turan Erdoğan, “Salgın kapsamında günlük hayatımız ve iş yapış şeklimiz büyük ölçüde şekil değiştirdi. Ancak sosyal izolasyonun hakim olduğu bu dönemde müşterilerimizin mümkün olduğunca hızlı ve kolay bir şekilde ürün ve servislerimize ulaşmalarını aksatmadık” dedi. Hayatın hali hazırda zorlaştığı bu süreçte Vestel olarak insanların hayatını kolaylaştırmaya odaklandıklarını belirten Erdoğan, “Bu anlayış ile hayata geçirdiğimiz uygulamalardan en önemlisi websitemiz üzerinden yapılan alışverişleri 24 saatte teslim etmek oldu. Bu uygulamayla zorunlu hallerde sokağa çıkmanın tehlikeli olduğu bu dönemde müşterilerimizin ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılıyoruz” diye konuştu.

‘Alışveriş yaparak gittik’

Bu dönemde sosyal mesafenin hayat kurtardığını vurgulayan Erdoğan, şöyle devam etti: “Biz bu önlemden yola çıkarak insan temasını minimuma düşürebilmek için ‘Çözümü Var’ adında bir websitesi kurduk. Burada yer alan videolu anlatımlarla teknik desteğe ihtiyaç duyan müşterilerimizin sorunlarını mümkün olduğunca online olarak çözmeye çalışıyoruz. Ayrıca müşterilerimizin mart - mayıs aylarında garantisi biten ürünlerinin garanti sürelerini de 3 ay ücretsiz uzattık. Sağlık çalışanlarımız için de 7 gün 24 saat ücretsiz olarak yararlanabilecekleri müşteri hizmetleri servisi sunmaya başladık. Öte yanan 65 yaş üstü büyüklerimize servise gitmeden önce telefonla ihtiyaçlarını sorduk ve alışveriş yaparak gittik. Servis personelimiz ayrıca 65 yaş üstü kişilerin uzun zamandır görüşemediği çocukları, torunları, yakınlarıyla görüntülü görüşmesini sağladı. Okullarından ayrı kalan ve evde eğitimlerine devam etmek zorunda olan çocuklarımız için de hemen harekete geçtik. Vestel ARGE mühendisleri, EBA’ya erişimi kolaylaştırmak için Smart TV ekranlarını platforma uygun olarak dersler başlamadan önce güncelledi.”

‘Ürünlerimizle hastanelere yardımcı oluyoruz’

Turan Erdoğan, salgın döneminde yaptıkları sosyal sorumluluk çalışmalarını ise şöyle anlattı: “Koronavirüsle mücadelede en önde duran sağlık çalışanlarımızın hayatlarını kolaylaştırabilmek için ürünlerimizle hastanelere yardımcı oluyoruz. Klima, çamaşır, bulaşık ve kurutma makinesi gibi beyaz eşyaların yanı sıra kahve ve çay makinesi, tost makinesi gibi küçük ev aletlerinden oluşan setleri İstanbul, Ankara, İzmir, Manisa, Bursa, Antalya başta olmak üzere Türkiye’nin 200’ü aşkın noktasındaki sağlık kuruluşuna bağışladık. Ayrıca gelen talep doğrultusunda Manisa Şehir Hastanesi’ne 2 adet biyolojik numune alma kabini ve 3 adet entübasyon kabini tasarlayıp, üretip bağışladık. KAÇOD desteği ile tedavi gören, fakat bu ortamda ailesinin ekonomik durumu sebebi ile tedavilerine devam edemeyen çocukların tedavilerini üstlendik. Sokaktaki dostlarımızı düzenli olarak besledik, barınma ihtiyaçlarını giderdik.

‘Küçük ev aletlerinin satışı arttı’

İnsanların evlerinde kaldıkça en çok mutfakta vakit geçirmeye başladıklarını anlatan Turan Erdoğan, “Bu da mutfak eşyalarındaki eksikleri fark etmelerine neden oldu. Dolayısıyla da küçük ev aletleri ve beyaz eşya satışlarında artış oldu” dedi. Tüketicinin ihtiyaçlarını ertelemeyip, satın alma eğilimi gösterdiğini ifade eden Erdoğan, şu bilgileri verdi: “Öte yandan mücadele ettiğimiz salgının getirdiği ekstra hijyen koşulları da tüketiciyi satın alma eylemi sırasında etkiledi. İçerisindeki havayı temizleyen buzdolabımız, yaydığı doğal ışık ile zararlı oluşumları engelleyen bulaşık makinemiz, özel ışıklarla yıkadığı çamaşırlarda ekstra hijyen sağlayan çamaşır makinemiz ve özel teknolojili süpürgelerimiz müşterilerimiz tarafından ilgi gördü.”

‘e-ticaret ciddi bir ivme kazandı’

Dünyanın hali hazırda bir dijital dönüşüm içinde olduğunu söyleyen Turan Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu salgının bu dönüşümü hızlandırdığını düşünüyorum. Pandemi dolayısıyla sürekli evdekalan insanlar işlerini ve ihtiyaçlarını online olarak çözmeye başladı. Bu süreçte birkaç yıldır sürekli bir büyümeivmesi gösteren e-ticaret sektörü deciddi bir ivmekazandı. Vestel olarak biz dee-ticarete olan yatırımlarımızı uzun zamandır artırıyorduk. İçinde bulunduğumuz bu döneme de hızla ayak uydurduk.”

‘Üst düzey hijyen önlemleri alıyoruz’

Üretim alanlarında düzenli aralıklarla sanitasyon uygulaması yapıldığını dile getiren Turan Erdoğan, “Ürünler paketlenmeden önceve paketlendikten sonra dezenfekteediliyor. Lojistik süreçlerde de hem görevli personel hem dearaçlar dezenfekteedilerek üst düzey hijyen önlemleri alınıyor” dedi. Erdoğan, şunları söyledi: “Biz uzun yıllardır dijital dönüşümeyatırım yapan bir şirketiz. Manisa’da yer alan üretim üssümüz Vestel City, Endüstri 4.0 dönüşümünü büyük ölçüdetamamlamış durumda. Bu dönüşüm yüzdeyüz olarak gerçekleştiğindesipariş aşamasından üretimin her aşamasına kadar dijitalleşmiş olacağız. En son şubat ayında dijital teşhir uygulamasını hayata geçirdiğimiz ‘Vestel Ekspres’ mağaza konseptini müşterilerimizin hizmetinesunduk. Vestel Ekspres konsepti, online satın alma deneyimini fiziksel perakendeyle buluşturuyor.”

21 Mayıs 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’"Evde spor yapma alışkanlığı yaygınlaştı"‘’

Son bir buçuk aydır yapılan online alışverişlerde spor giyim ürünlerinin ve spor aksesuarlarının öne çıktığını söyleyen Boyner Büyük mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, “aktif spor kategorisindeki bu hareketlilik, salgın döneminde evde spor yapma alışkanlığının yaygınlaşmasıyla oldu” dedi.

Boyner Büyük Mağazacılık CEO’su Eren Çamurdan, son bir buçuk aydır yapılan online alışverişlerde spor giyim ürünlerinin ve spor aksesuarlarının öne çıktığını söyleyerek, “Aktif spor kategorisindeki bu hareketlilik salgın döneminde evde spor yapma alışkanlığının yaygınlaşmasıyla oldu” dedi. Dünyayı ve Türkiye’yi etkisi altına alan Kovid-19 salgını döneminde, online alışveriş alışkanlığının yükselişe geçtiğini vurgulayan Çamurdan, “Dijital alışveriş yaygınlaşırken, milyonlarca kullanıcı tarafından ziyaret edilen boyner.com.tr’de, son bir aylık dönemde yüzde 30’un üzerinde yeni müşteri kaydı gerçekleşti” diye konuştu. Çamurdan, şöyle devam etti: “Pandemi döneminde halkımızın ihtiyaçlarını karşılamak için tüm hijyen ve güvenlik önemlerini en üst seviyede uygulayarak, internet mağazamız boyner.com.tr ile hizmet vermeye devam ettik. Kullanıcılar en çok farklı markaların spor ayakkabılarını sipariş ederken, yine spor giyim kategorisi içinde yer alan t-shirt, sweatshirt ve eşofman seçenekleri de ilgi görmeye devam ediyor.”

Pilates, kickbox dersleri…

Boyner olarak bu süreçte önceliklerinin, her zaman müşterilerine moral ve motivasyon sağlamak olduğunu dile getiren Çamurdan, şu bilgileri verdi: “Müşterilerimizin yanında olduğumuzu göstermek istedik. Bu amaçla sosyal medya sayfalarımızda yeni bir strateji ile hareket ettik. Instagram sayfamızı bir medya kanalı gibi kullandık. ‘Boynerle hayat eve sığar’ mottosuyla sosyal medya hesaplarımızda yeni bir dünya yarattık. Haftalık düzenli bir program oluşturduk. Yaptığımız programda spor içerikleri önemli bir yer tutuyor. Uzman isimlerden egzersiz, yoga, pilates, kickbox gibi farklı dersler paylaşıyoruz. Ayrıca dans dersleri ve kişisel bakım önerileri de sunuyoruz.”

3 milyon TL kaynak

Boyner Grubu’nun Kovid-19 salgınıyla mücadeleye destek vermek için 3 milyon TL kaynak ayırdığını kaydeden Çamurdan, “Grubumuz sağlık çalışanlarına 2 milyon TL tutarında destek verdi” diye konuştu. Çamurdan, şöyle devam etti: “Bu destek kapsamında; Lokman Hekim Sağlık Vakfı iş birliğiyle sağlık kurumları ve sağlık çalışanlarının kullanımı için Altınyıldız ve Boyner’in tedarik ettiği 50 bin cerrahi maske ve 5 bin 500 koruyucu tulum bağışlandı. Grubumuz ayrıca, Boyner, Morhipo ve Altınyıldız Classics markalarının mağaza ve depolarında bulunan; t-shirt, iç giyim, pijama, battaniye, nevresim ve terlik gibi ürün stoklarını, yoğun bir şekilde çalışarak oteller ile yurtlarda kalan sağlık çalışanlarının ihtiyaçlarına ve taleplerine açtı. Grubumuz bu zor dönemde dokunabildiğimiz her noktaya yardım ederek toplumsal sorumluluklarını yerine getirmeyi amaçlıyor. Bu kapsamda Boyner Grubu, sağlık çalışanlarına sağladığı katkıya ek olarak, Milli Dayanışma Kampanyası’na da 1 Milyon TL ile destek verdi.”

‘Yeni konseptimiz Temassız Mağazacılık’

Eren Çamurdan, salgın sonrası mağaza açılış planları ve hazırlık senaryolarını ise şöyle anlattı: “Boyner olarak, pandemi sürecinin belli bir aşamaya geldiği ve normalleşmeyi konuştuğumuz bu dönemde yeni bir mağazacılık konsepti tasarladık. ‘Temassız Mağazacılık’ adını verdiğimiz bu yeni konseptimiz için mağazalarımızın altyapısını ve müşteri deneyimini tamamen fiziksel mesafe ve en üst seviyede hijyen sağlamak üzere oluşturduk. Bu kapsamda planlamalarımızı ve gerekli değişiklikleri nisan ayı boyunca yaptık. ‘Temassız Mağazacılık’ konseptinde, çalışan, müşteri ve ürün arası temasların olmadığı, ürün ile müşteri arasındaki kaçınılmaz temasların da hızlıca sterilize edildiği bir deneyim oluşturduk.”

07 Mayıs 2020, Perşembe 06:59
YAZININ DEVAMI

‘’'Dijitalsiz şans yok'‘’

Dijital dünyada olmayan sportif bir yapının gelecekte şansı olmadığını söyleyen Let’s Club Genel Müdürü Hakan Demiray, “Bu çok net. Artık önümüzde dijital bir dünya var ve Let’s Club olarak biz bu dünyanın spor temelli her dijital platformunda olacağız” dedi. Salgın nedeniyle spor salonlarının kapandığını hatırlatan Demiray, “Bu yaşananlar hepimize daha önce tanımadığımız ve bilmediğimiz bir duygu yaşattı. İzole edilme ve karantinada hayat sürmenin ne anlama geldiğini gördük. Bunun temelinde de hijyen var” diye konuştu. Hijyenin bundan sonraki süreçte spor tesislerinin en özen gösterilen ve dolayısıyla da en çok gideri olan kalemlerden olacağını vurgulayan Demiray, şöyle devam etti: “Bugüne kadar gözden kaçan birçok detay artık bu travmayı yaşayan sayısız göz tarafından inceleniyor olacak. Spor tesisinde göze hoş görünmeyen hijyen kurallarının dışında yaşanan herhangi bir durum karşısında, insanların tahammül sınırı olmayacak.”

Hijyen beklentisi

Sektörlerin hepsinde hijyenin zaten azami oranda dikkat edilmesi gereken bir uygulama olduğunu anlatan Demiray, “Ancak bu yaşananlardan sonra artık spor tesislerinde hijyen beklentisi tahminlerin çok ötesinde ve detaylı olacak” dedi. Spor salonlarındaki antrenörler için de durumun aynı hassasiyeti taşıyacağını belirten Demiray, şunları söyledi: “Antrenörlerin, kişisel hijyenine daha önce dikkat etmediği kadar özen göstermesi gerekecek. Bu, kıyafetinin temizliğinden ya da yeni spor ayakkabılarından ziyade üyelerle olacak olan temaslarında dikkat etmeleri gereken süreçleri de içeriyor.”

‘Hijyen temel olacak’

Sportif endüstrinin dijitalleşmesinin önemli olduğunu söyleyen Hakan Demiray, “Çünkü bu günümüzde artık bir mecburiyet. Spor müsabakalarının teknoloji ile geldiği noktaya bakarsak bunu kolaylıkla görürüz” dedi. Demiray, Genel Müdürü olduğu Let’s Clup ile ilgili şu bilgileri verdi: “Let’s Club, Türkiye’nin en büyük spor tesislerinden biri. Ve tesisimizin yakın gelecekte gerçekleşecek sürece entegre bir yapıya bürünmesi için gerekli alt yapı ve donanımsal yatırımları gerçekleştireceğiz. Bu yatırımın, en üst seviyede hijyen, teknolojik ve dijital dünyanın gereksinimlerine de kapılarını açan bir yaklaşımı içinde barındıracağını söyleyebilirim.”

300'den fazla antrenör yetiştirdi

Aynı zamanda Kickbox Dünya ve Avrupa 3’üncüsü olan Milli Sporcu Hakan Demiray, bugüne kadar 300'den fazla antrenör yetiştirdiğini, yaptığı projelerle 60 binden fazla gencin sportif aktiviteye başlamasını sağladığını belirtti. Başında olduğu Let's Club’ın ise, dünya standartlarında bir anlayışla üyelerinin yaşam kalitelerini artırmayı hedeflediğini kaydeden Demiray, 15 bin metrekare alana sahip tesislerinde, birçok spor aktivitesinin yer aldığını ifade etti. Demiray, “Tesisimizde 3 bin metrekare fitness alanı, açık ve kapalı yarı olimpik yüzme havuzları, koşu parkuru, tenis kortu ve çocuk kulübü gibi alanlar bulunuyor” dedi.

02 Mayıs 2020, Cumartesi 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu‘’

Üretime gerekli tüm hijyenik tedbirleri alarak devam ettiklerini söyleyen Eker Satış ve Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Nevra Eker Güryel, “Üretim hattında özellikle bağışıklık güçlendirici ürünlere ağırlık veriyoruz” dedi. Güryel, “Kovid – 19 salgını hayatlarımızda büyük değişimlere yol açtı. Biz de Eker Süt Ürünleri olarak bu değişimlere kendimizi adapte ediyoruz. Kovid – 19’a karşı halkımızın bağışıklığını güçlü tutmayı ve sağlıklı beslenmelerine yardımcı olmayı kendimize görev edinmiş durumdayız. Toplam 40 farklı şehirdeki bölge dağıtım ekiplerimizle Türkiye’nin farklı bölgelerindeki satış noktalarına ürünlerimizi ulaştırıyoruz” diye konuştu.

23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu

Gerçekleştirdiği Eker I Run koşuları, sponsorluk desteği verdiği TAYK – Eker Olympos Regatta Yelken Yarışı gibi organizasyonlar ve çalışanlarının yer aldığı takımlarla Türk sporunun destekçileri arasında yer alan Eker Süt Ürünleri, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılında da farklı bir projeye imza atıyor. Türkiye’de ilk kez gerçekleştirilen organizasyon kapsamında minikler, 23 Nisan’ı spor yaparak ve birlikte vakit geçirerek kutluyor. Türkiye’nin dört bir yanından yüzlerce çocuğun katılacağı 23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu, Youtube üzerinden de canlı yayınlanıyor.

Çocuklar dijital ortamda

Her zaman sporun yanında olan bir marka olarak 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı’nın 100. yılında çocukların sosyal izolasyon dönemindeki hayatlarına dokunmak için 23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu projesini hayata geçirdiklerini belirten Nevra Eker Güryel, proje ile ilgili şu detayları paylaştı: “Öncelikle bu projeyi hayata geçirdiğimiz için çok mutlu ve gururluyuz. Projeye katkıları için Türkiye Atletizm Federasyonu, Adım Adım ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’na çok teşekkür ediyoruz. Onların desteği bizim için çok değerli. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’ün tüm dünya çocuklarına armağan ettiği ve bu anlamda ilk ve tek bayram olan 23 Nisan’da çocuklarımızı dijital ortamda bir araya getiriyoruz.”

‘Canlı yayına 100 çocuğumuz katılıyor’

Bu etkinlikte çocukların madalya ve başarı belgelerini de unutmadıklarını dile getiren Nevra Eker Güryel, şu bilgileri verdi: “İnternet sitemizden beğendikleri madalya tasarımını seçerek yazdırabilen çocuklar, bu tasarımları boş bir kâğıda çizip renklendirerek de boyunlarına asabilecek hale getirebiliyorlar. Aynı şekilde katılımcı minikler başarı belgelerini de internet sitemizden indirebiliyorlar.” 23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu’nun canlı yayın anlamında da bir ilke imza attığını vurgulayan Nevra Eker Güryel, şöyle devam etti: “23 Nisan 100. Yıl Çocuk Koşusu’nu çok daha fazla çocuğa ve spor tutkununa ulaştırmak adına canlı Youtube yayınlarını da devreye aldık. Canlı yayına, koşumuza kayıt olan katılımcılar arasından 100 çocuğumuz katılıyor. Ayrıca tüm katılımcılar da bu yayını takip edebiliyor. Türkiye Atletizm Federasyonu Başkanı Fatih Çintimar ve TEGV Genel Müdürü Sait Tosyalı’nın yanı sıra 100 metrede Dünya Yıldızlar Atletizm Şampiyonu ve 60 metre Balkan Şampiyonu Mizgin Ay da canlı yayına konuk olarak katılarak, etkinlik ile ilgili görüşlerini izleyenlerle paylaşacak.”

‘E-ticaret sitemiz Eker Market’i kurduk’

Herkesin evde kaldığı bu dönemde, insanların süt ürünleri ihtiyaçlarını doğrudan karşılamak için bir yeniliğe imza attıklarını ve kendi e-ticaret sitelerini kurduklarını anlatan Nevra Eker Güryel, “Tüketiciler, sevdikleri Eker ürünlerini, artık direkt e-ticaret sitemiz aracılığıyla alabilecek. Online alışveriş sitemiz Eker Market’in en büyük farkı ve özelliği sadece Eker ürünlerini, Eker’in kendi dağıtım ekibi tarafından, Eker soğutuculu araçlarıyla fabrikadan taze taze tüketiciye ulaştırıyor olması” dedi. Güryel, “Bu dönemde halkımızın daha çok bağışıklık güçlendirici ürünlere yöneldiğini görüyoruz. Özellikle probiyotik ayran ve yoğurtlarımızla birlikte kefirin çok tercih edildiğini söyleyebiliriz” diye konuştu.

23 Nisan 2020, Perşembe 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’'Sanal bilet ve sanal seyirciyle sık karşılaşacağız'‘’

Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, “Korona virüs nedeniyle iptal edilen liglerin yeniden ancak bu kez seyircisiz olarak oynanmasının konuşulduğu bugünlerde sanal bilet ve sanal seyirci kavramlarını daha çok göreceğiz”dedi.

Koronavirüs nedeniyle iptal edilen liglerin yeniden ancak bu kez seyircisiz olarak oynanmasının konuşulduğu bugünlerde sanal bilet ve sanal seyirci kavramlarıyla daha sık karşılaşacağımızı söyleyen Teknolojide Kadın Derneği Başkanı Zehra Öney, “Bu virüsün spor endüstrisinin tüm manzarasını nasıl değiştirdiğine şaşırarak şahit oluyoruz” dedi. Kovid-19 öncesi, spor müsabakalarının taraftarlar olmadan gerçekleşebileceğinin kimsenin aklına gelmeyeceğini belirten Öney, şöyle devam etti: “Özellikle içinde bulunduğumuz salgın günleri nedeniyle gittikçe daha az sayıda taraftar maçlara katılabilecek, hatta belki de hiçbir taraftarın oyunlara ve maçlara katılmasına izin verilmeyeceği günler gelebilir. Bu nedenle, teknolojinin imkanları spor fanatikleri ve taraftarlar için oyun içi atmosferi yaşatmaya bir nebze yardımcı olabilir.”

Dijital sporcular

Sanal seyircilerin artık hayatımızda olduğunu belirten Öney, şu bilgileri verdi: “Peki dijital sporcular? Ya da tamamen avatarlardan oluşan bir takım? Sporun sadece insan bedeninde kalmadığını, Samsung geçtiğimiz ocak ayında yapay zekâ destekli dijital avatarları tanıtarak gösterdi aslında. Yapay zekâ destekli bir yapay insan olarak tanımlanan dijital bir avatar, gerçek insanlar gibi sohbet edip empati kurabiliyor. Güney Koreli teknoloji devine göre, bu teknoloji, ekranlarda veya video oyunlarında görülen TV sunucuları veya film oyuncuları gibi tasarlanabilir. Aynı teknolojinin sporcular için de kullanılabileceğini düşünürsek, o zaman dijital sporcular uzak bir gelecek değil diyebiliyoruz. Halihazırda robotların yer aldığı turnuvalar yapılıyor zaten."

Sanal gerçeklik teknolojisi

Teknolojinin, spor karşılaşmalarını sahanın dışından izlemek zorunda olan izleyicinin sahaya yaklaşmasına izin verdiğini anlatan Zehra Öney, “Bu da izleyicinin her şeyden çok istediği bir şeydi. Sanal gerçeklik teknolojisinin yaygınlaşması ile insanlar evlerinin konforunda, kendi odalarına çekilip, spor müsabakalarını sanki sahada, mücadelelerin içindeymiş gibi izleyebilecekler. Daha güvenli bir ortamda ama sanki oradaymışız gibi hissedeceğimiz günler geldi” dedi. Öney, “Hızlı bir şekilde gelişen teknoloji hayatımızı hem kolaylaştırıyor hem de günlük hayatımızda radikal değişikliklere sebep oluyor” diye konuştu.

‘Markaların buna hazırlıklı olması gerek’

Koronavirüs nedeniyle, evlerimizde kalmamız ve tüm işlerimizi teknolojik araçları kullanarak halletmemiz gereken bugünlerde hem beyin hem ruh hem de bedeni çok sağlıklı ve iletişim halinde tutmak gerektiğini vurgulayan Zehra Öney, şunları söyledi: “Çünkü bu salgın gösterdi ki sadece bilgi yetmiyor. Sanal gerçeklik, sporcuların antrenman yapma ve rekabetçi spor etkinliklerine hazırlanma şeklini de değiştirdi. Bu ay duyurulan ‘Worldwide Quarterly Augmented’ ve ‘Virtual Reality Headset Tracker’a göre, artırılmış gerçeklik ve sanal gerçeklik ürünleri pazarının, yılı globalde yüzde 23 büyüme ile bitireceği tahmin ediliyor. Sanal gerçeklik, e-spor konusunda da canlı oyunları takip etme ve seyircinin maçlarla etkileşime girmesini artıracak. Sanal gerçeklik teknolojisi ve canlı yayınlar sayesinde, oyuncular VR gözlüğü takarken, izleyenler ve yorumcular bazen profesyonel oyuncularla sohbet edip iletişim kurarken karşılaşmaları da izleyebilecekler. Peki, günün birinde biz sahalara çıkamazken avatarlarımızın halı sahada maç yaptığı, koştuğu, basketbol oynadığı, tenis maçlarına çıktığı, yüzdüğü günler gelir mi acaba? Aslında gelecek dediğimiz günler geldi. Ve markaların da buna hazırlıklı olması gerekiyor.”

16 Nisan 2020, Perşembe 07:11
YAZININ DEVAMI

‘’‘Fiziksel anlamda kısıtlandığımız için beslenmeye dikkat'‘’

Farklı menüleriyle İstanbul’un her noktasında kapıya yemek servisi hizmeti veren Meal Box Kurucu ortağı ve CEO’su Murat Demirhan, “Koronavirüsü pandemisi nedeniyle evde kaldığımız bu dönemde, fiziksel hareket anlamında kısıtlandığımız için beslenmeye çok dikkat edilmesini öneriyoruz” dedi.

Meal Box Kurucu ortağı ve CEO’su Murat Demirhan, “Koronavirüsü pandemisi nedeniyle evde kaldığımız bu dönemde, fiziksel hareket anlamında kısıtlandığımız için beslenmeye çok dikkat edilmesini öneriyoruz” dedi. Şu anda Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nde görev yapan nöbetçi yoğun bakım ekibinin akşam yemeklerini ve Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servis birimi çalışanlarının yemeklerini temin ettiklerini söyleyen Demirhan, süreci şöyle anlattı: “Sıfır risk taşıyacak şekilde pişirilen yemekleri el değmeden özel kaplara konularak ve yine müşterilerle temas etmeksizin kapılarına teslim ediyoruz. Bu süreçte yemekleri taşıyan araçlarımızı da sürekli olarak ilaçlatıyor ve özel olarak dezenfekte ediyoruz. Yemek desteği verdiğimiz iki hastanemize de bu bilgiyi verdik. Ancak yine de hastaneler kendi güvenlik önlemlerini alıyor. Örneğin Cerrahpaşa Hastanesi’ne gitmeden önce her gün mutlaka yarım saat öncesinde hastane müdürüne bilgi veriyoruz. Özel giyimli bir görevli bizi kapıda karşılıyor, içeri alınmıyoruz. Aldığımız bilgiye göre görevli tek kullanımlık olan bu kıyafeti atıyor.”

Sporculardan ilgi...

Bu dönemde tüketilen gıdaların besin içeriklerinin hiç olmadığı kadar önemli bir hâl aldığını ifade eden Demirhan, şöyle devam etti: “Bu anlamda bağışıklık sistemimize en büyük destek protein bakımından güçlü gıdalar almak olacaktır. Gelen talepler noktasında bu bilince en çok en önem veren tüketiciler ise sporculardan oluşuyor. Hem profesyonel sporcu ve hocalar hem de spor-beslenme ilişkisini çok iyi bilen sporseverler, bize protein bakımından güçlü yemek programlarına abone olmak amacıyla son haftalarda yoğun biçimde ulaşıyorlar.”

‘Çok sayıda sporcu üyemiz var’

Meal Box’ın protein ağırlıklı beslenme aboneliği bulunduğunu anlatan Demirhan, şu bilgileri verdi: “Bu abonelik sisteminde 10 gün ya da 24 günlük bu beslenme paketlerimiz mevcut. En çok tercih edilen paketlerin içeriğinde ise, günlük 180-250 gr hayvansal protein içeren ve tüm gün yemek ihtiyacını karşılar nitelikte. Özellikle son 2 haftada güçlü protein içeriği yanında karbonhidrat, sebze, lif, vitamin kaynaklarını da içeren bu paketlerimize ilgi arttı. Evlerinde spor yapmaya devam eden, düzenli ve doğru beslenmek isteyen pek çok sporcuya bu dönemde hizmet vermeye başladık. Meal Box’ın çok sayıda sporcu üyesi var ancak izinleri olmadan maalesef isimlerini veremiyoruz.”

10 Nisan 2020, Cuma 06:58
YAZININ DEVAMI

‘’'Evde spora yönelik ürünlere talep arttı'‘’

Evde spora yönelik ürünlere talebin arttığını söyleyen GittiGidiyor Genel Müdürü, eBay MENA Bölge Direktörü ve TOBB E-Ticaret Meclisi Başkanı Öget Kantarcı, “11 Mart’tan bu yana bir önceki ayın aynı dönemine göre spor ürünleri kategorisinde yüzde 74 büyüme gerçekleşti” dedi. GittiGidiyor’da en çok hijyen ürünleri, paketli gıdalar, evde çalışma ve evde spora yönelik ürünlere olan talebin arttığını belirten Kantarcı, şu bilgileri verdi: “Ürün bazında bakacak olursak çalışma masası ile sandalyesi, tıraş ve saç kesme makinesi, laptop sehpası, oyun konsolu gibi ürünlerin bu dönemde sıkça talep edildiğini söyleyebiliriz. Ayrıca anne-bebek ürünleri de bu dönemde en çok sipariş edilen ürünler arasında yer alıyor. Özellikle bebek bezi ve bebek maması en çok talep edilen ürünler arasında. Ek olarak evde kaldığımız sürede çocuklarıyla vakit geçiren ebeveynlerin kutu oyunlarını da satın aldığını gözlemliyoruz.”

Özellikle hijyen ürünleri...

Koronavirüsün yayılımını azaltmaya yönelik alınan tedbirler doğrultusunda mart başı itibarıyla birçok şirketin evden çalışmaya başladığını hatırlatan Kantarcı, “Diğer taraftan okulların eğitime ara vermesi, zorunlu olmadıkça dışarı çıkılmaması, 65 yaş üstüne dışarı çıkma yasağı uygulaması gibi hepimizin bildiği ve çok yakından takip ettiği önlemler doğrultusunda evde kalma oranları ülkemizde de arttı” diye konuştu. Çok sayıda AVM’nin önlem olarak kapanması ve insanların kalabalık alanlara girmekten kaçınması da söz konusuolduğunda e-ticarete yönelimin arttığını vurgulayan Kantarcı, “Herkesin dikkatinin sağlıkla ilgili bir soruna yöneldiği bu dönemde, güncel ihtiyaç listesindeki ürünlerin alımı, özellikle hijyen ürünleri, paketli gıdalar gibi belirli kategorilerin öne çıktığını görüyoruz” dedi.

"Önemli olan sağlık"

Kantarcı, şöyle devam etti: “Burada sektörün hareketlenmesinden ziyade, bunun global bir sağlık sorunu olduğunun bilincinde, tüketicilerin ihtiyaçlarına cevap verecek şekilde ve yetkililerin belirttiği uyarılar çerçevesindeönlemlerimizi alarak işimizi yapmaya odaklanıyoruz. Önemli olan herkesin sağlıklı olması. En kısa zamanda bu sorunu aşmayı, bugünleri geride bırakmayı diliyoruz.”

"Bugünleri elbirliği ile atlatacağız"

Koronavirüsün tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de gündemi olduğunu söyleyen Öget Kantarcı, bu dönemde şirket olarak aldıkları önlemleri şöyle anlattı: “Böyle bir dönemde öncelikli olarak hem çalışanlarımızın hem de toplum sağlığının korunması adına önlemlerimiz hızla aldık. 13 Mart itibarıyla evden çalışma sistemine geçtik ve hiç ara vermeden çalışmalarımıza devam ediyoruz. Toplantılarımızı iptal etmek yerine ‘Zoom’ aracılığıyla gerçekleştiriyoruz. Bu zor günleri atlatmak için herkes var gücüyle çalışıyor. Biz de koronavirüsle mücadeleye verdiğimiz destek kapsamında, Sağlık Bakanlığımıza ihtiyaç duyulacak malzemelerin temini için 1 milyon TL’lik bağış yaptık. Tüm ülke gibi biz de var gücümüzle çalışmaya, ihtiyaç durumunda gerekli her türlü desteği vermeye de devam edeceğiz.

05 Nisan 2020, Pazar 06:58
YAZININ DEVAMI