Galatasaray çok eksik bir kadro ile oynamak zorunda kaldığı gibi oynayan futbolcularının çoğu da tam hazır değildi. Buna en bariz örnek Luyindama idi. Belki de Galatasaray’daki en kötü performansını gösterdi. Hazır olmayan diğer futbolcu ise Emre Akbaba idi. Takımının yediği ilk golde ofsaytı bozan ve golün başlangıcına neden olan kişiydi.

Yalnız söylemeden geçemeyeceğim en önemli husus on numara pozisyonunda Ömer Bayram’ın oynatılması büyük hataydı, bunu kabul etmek mümkün değil. Sizin on numaranız Ömer Bayram olursa o takımdan olağanüstü bir oyun ve galibiyet beklemeniz de mümkün olmaz. Bu konuyu uzatmakta ısrarcı olacağım. Çünkü mağlubiyetin açıklaması esas olarak burada yatıyor. Yoksa Lyundima çok kötüymüş, Emre Akbaba ondan daha kötüymüş, Emre Taşdemir varken Saracchi oynatılıyormuş,

Emin Bayram neden girmiş böyle bir değişiklikten ne beklenmiş bunların hepsi bir tarafa. Ben ısrarla şunu söylemek istiyorum on numara pozisyonunda oynayan futbolcunuz Ömer Bayram ise bunu teknik ekibiniz Galatasay takımına öngörmüşse sözün bittiği yerdeyiz demektir. Maça dönecek olursak ‘Guilherme keşke Galatasaray’ın solbeki olsaydı’ diyorlardır Galatasaray taraftarları.

Sezon başından beri istikrarlı bir şekilde aynı performansı gösteriyor ve takımının sol kanadında adeta ışıldıyor. Stoper Abdülkerim varını yoğunu ortaya koyarak oynamaya devam ediyor. Zaten maçın dönüm noktasında da rakip ceza sahası içinde takımına kazandırdığı penaltı ile galibiyette büyük rol oynadı.

Galatasaray takımının bu kötü oyunun neticesinde almış olduğu mağlubiyeti eksik futbolcularının çok fazla olmasına bağlayıp iyi niyetle beklemeliyiz diyenlere de tabi ki saygı duymak gerek!

Galatasaray maça mecburen bir takım değişikliklerle başladı. Taylan cezalı olunca sağ stoper Lyundama ,her iki stoperin önünde Donk oynadı. Lyundama’ya kesin olarak oyunu Marcao ile başlatması söylenmiş. Her topu aldığında Marcao’yu aradı .Donk Taylan’ın yerini dolduracak en ideal kişi olmakla beraber onun kadar çabuk ve hareketli değil , daha dar alanda oynuyor. Martin Linnes ilk yarı boyunca rakibin sol tarafını adeta yol geçen hanı yaptı. Devamlı boşta kalarak rakibin arkasına sarktı , yaptığı ortalarla tehlikeli oldu .

Marcao maçın tamamında çok iyi ve hatasız oynadı . Hem rakibin ataklarını keserken hem de oyunu başlatırken kusursuzdu. Oğulcan geçen hafta çok başarılı olmakla beraber buna rakibinin oynamış olduğu oyun planı da izin vermişti. Zira orada oynamak için geniş alan buluyordu ve yüzü kaleye dönük oynuyordu. Fakat bu hafta dar alanda yakın markajda ve kaleye arkası dönük oynamak zorunda kaldığı için etkisiz kaldı. Çünkü bu şekilde oynayabilmek için bir santraforun bütün özelliklerini taşımak gerekir.

Nitekim 47. dakikada Belhanda sıfıra yakın aldığı topu çok zor bir pozisyonda kaleye paralel olarak kestiğinde orada gerçek bir santroforun olabileceği umudu taşıyordu bence. Galatasaray oyuna geçek santraforu Falcao ile başlayıp Oğulcan’ı sağ kanatta Emre Kılınç'ı da Arda’nın yanında oynatsaydı ,daha doğru başlangıç yapmış olurdu. Bu düzende Falcao’nun yine sakatlandığını düşündüğümüzde oyuna ilk başladığı tertip ve düzene dönmesi daha doğru olurdu. ilk yarı boyunca Antalyasporlu futbolcular Arda’ya yakın markaj uyguladılar. Onun hareket alanını daraltmak için özellikle bir kişi görevlendirilmişti.

İkinci yarının hemen başında Emre Kılınç’ın oyundan atılmasıyla Galatasaray oyuna on kişi devam etmek zorunda kaldı. Bu dakikadan sonra Arda oyuna tüm ağırlığını koydu. Buna Belhanda da aynı şekilde ortak olunca,Galatasaray oyundaki üstünüğünü devam ettirmiş oldu. Saracchi takımı kontra yediğinde hem yerini kaybediyor hem de rakibini kaçırmaya devam ediyor. Buna kesinlikle bir çare bulunmalı. Oyunun hücum yönünü oyamayı daha çok sevdiği bir gerçek. Ömer Bayram oyuna 60. dakikadan sonra girdiğinde diri olduğu için zaten kuvvetli bir futbolcu olduğundan çok etkili olabiliyor fakat ilk onbirde başladığında oyunun tamamında aynı randımanı veremiyor.

Galatasaray ikinci yarı on kişi kalmasına rağmen oyunun tamamını üstün götürdü. Böyle bir ortamda ve oyunda 3 puan almayı başaramaması Sarı - Kırmızılı ekip adına üzücüydü.

Galatasaray herzamanki oyun düzeni olan 4-1-4-1 oyun planı ile oynadı. Oyunun ilk dakikalarından itibaren ayağa garanti pas yapmayı tercih ettiler. İlk 20 dakika içinde üstünlüklerini rakibe kabul ettirdiler. 20. dakikadan sonra Trabzonspor nispeten oyunda dengeyi kurar gibi oldu. Diagne’nin talihsiz bir şekilde kadroda olmaması nedeniyle Fatih Hoca ileri uçta Oğulcan’ı tercih etmişti.

Oğulcan bu şansını çok iyi değerlendirdi ve bunu da bir golle süslemeyi başardı.Aslında bu çok yerinde bir uygulama olmuştu,zira Oğulcan çok hareketli ve çabuk bir forvet olduğu için rakibi çok zorladı.Nitekim her iki golde de çok etkili oldu.Birinci golde Emre’ye adeta koşu yoluma at dercesine hareketlendi ve onun attığı topu tekrar topuk pasıyla önüne bırakarak Arda’nın attığı ilk golün yaratıcısı oldu.ikinci golde de önüne atılan topta rakibini çaresiz bırakarak geçti ve çok rahat bir şekilde golünü attı.

Galatasaray sezon başından beri iyi pas yaparak oynuyor,rakibe top kaptırmamaya özen gösteriyor, bunda başarılı olunca da,genelde oyunun hakimi oluyorlar. Belhanda bu akşam ters yöne attığı toplarla oyunun yönünü değiştirdiğinde rakibi oldukça zor durumda bıraktı .Geri geldi top istedi,aldığı toplarla oyuna yön verdi,pozisyonun devamında da oyunun içinde kalarak atak neticelenene kadar katkıda bulunmaya devam etti. Kaleci Okan kalesinde güven vermeye başladı, topu hep doğru yerde bekliyor onun için genelde top eline gelmiş oluyor,bu çok önemli bir özellik bir kaleci için.Donk sağ stoperde çok faydalı işler yapıyor,rakibe müdahale ederken soğuk kanlı ve yerinde hamleler yapıyor,takımı atağa çıkarken topu çok olumlu kullanarak takımına bu yönde avantaj sağlıyor.Marcao da sol tarafta bu işi ilk günden beri aynı şekilde başarıyla uyguluyor zaten.

Saracchi bu hafta etkili bir oyun sergiledi geçen haftalara göre daha istekliydi ve bilhassa atağa çıkarken çok faydalı işler yaptı.Bazen takımı kontra yediğinde yerini kaybedebiliyor o zaman rakibe pozisyon imkanı vermiş oluyor.Bu hafta da böyle bariz bir pozisyon oldu.Geçen hafta zaten benzer pozisyonda takımının gol yemesine neden olmuştu.Omar da geçen haftalardan iyi oynadı müdafaa yaparken hata yapmadı ve çok gayretliydi.Taylan, Belhanda iyi yardımlaşıyorlar ikisi de birbirlerine olumlu yönde katkı sağlıyorlar.

Arda’nın iki haftadır maşallahı var hep böyle devam eder inşallah çok faydalı işler yapıyor,ideal bir takım kaptanının tüm özelliklerini sergiliyor bu sene artısı olarak devamlı golü arar olmuş ve bunda da başarılı oluyor zaten. Emre Kılınç takımına oldukça alıştı artık. Burada geçen seneki takımından farklı bir görev üstlenmiş vaziyette aynı zamanda bu pozisyonda oynamaya da adapte oldu. Ömer Bayram oyuna sonradan giriyor ve çok faydalı işler yapıyor. Golle sonuçlanan topları atan kişi olarak takımına netice anlamında çok büyük katkı sağlıyor iki haftadır.

> Trabzonspor geçen seneki başarılı oyununa geri dönmeye çalışıyor şu anda yeni hocası ile birlikte. İlerleyen haftalarda Abdullah hoca kendi oyun düzenini kurduğunda farklı bir Trabzonspor izletecektir bizlere. Tabii kaliteli iki üç oyuncuyu kadrosuna katması şart. Bilhassa hücum anlamında tek güvencesi Nwakaeme olarak gözüktü. O da Ekuban olmayınca çok yalnız kaldı. Yoksa kendine has yetenekleri olan bir futbolcu fakat yardım gelmeyince bu kadar olabiliyor. Böylece Galatasaray çok önemli bir deplasman maçından galibiyetle ve lig lideri olarak dönmüş oldu.

Galatasaray oyuna çok hızlı başladı ve ilk golüne de maçın ilk dakikalarında kavuştu. Aslında rakibinin amacı alanı daraltarak oynatmamaktı fakat Galatasaray çok iyi pas yaparak bu baskıyı kırmayı başardı. Sağ tarafta Feghouli ve Belhanda ile beraber Omar da bu ikiliye katılarak organize oldular. Sol tarafta Arda nın yanına Taylan geldiğinde de aynı başarıyı gösteriyorlardı.

Kırmızı kart cezalısı Marcao olmadığı için sol stoper de Lyundama yer aldı. Sağ stoper Donk maç içinde fırsat bulduğunda rakip müdafaanın arkasına uzun toplar atıyordu. Nitekim böyle bir organizasyonun sonunda attığı nefis topla Arda’yı buluşturdu ve Arda’ya sadece golü atmak kaldı. Belli ki aynı görevi Taylan da üstlenmişti. O da attığı benzer bir topla Feghouli’yi buluşturdu ve üçüncü gol geldi.

Zaten Taylan gecenin parlayan yıldızıydı. Sezon başından beri iyi olmakla beraber bu gece bir başka güzeldi. Galatasayın oyun düzeni orta sahada iyi pas yaptıktan sonra uzun toplarla rakip müdafaanın arkasına adam kaçırmak üzerine kurgulanmış bunu başarabildiklerinde de neticeye gitmiş oluyorlar. Arda oynadığı süre içinde kusursuzdu.

Yüzde yüz hazır olmasına çok az kalmış gibi kaptanlığının da en olgun ve etkili olduğu bir zaman dilimi içerisine girmiş belli ki. Saracchi geçen hafta olduğu gibi bu hafta da aksadı. Emre Taşdemir iyileşip geldiğinde bu yerin ideal adamı olacaktır. İstekli bir Belhanda Feghouli ile beraber olduğunda takımın oyun kalitesini yükseltiyorlar. Netice olarak Galatasaray takım halinde iyi bir oyun sergiledi. Net bir skorla oyunu kazandı.

Galatasaray oyuna her zaman ki oyun dizilişi ile başladı. Karagümrük takımı oyun planını ,rakip müdafaada baskı yaparak oyunu istedikleri gibi başlatmamaları üzerine kurmuştu. İlk yarı boyunca da bunda başarılı oldular. Orta sahada rakibe yakın oynayarak top yapmalarını engellediler. Bunun neticesinde Galatasaray takımı da ilk yarı boyunca doğru dürüst pozisyon bulamadı.

Diagne, takımı atağa kalkarken sol kanadı kullanıyordu,bunda da oldukça etkiliydi,teke tek pozisyonlarda da başarılıydı.Böylece rakibe yakın oynayan müdafaanın kucağına düşmemiş oldu.İkinci yarının ilk saniyelerinde Martin Linnes yanındaki rakibini adeta unuttu ve onun geçmesine izin verdi. Maç boyunca yaptığı ilk ve tek hata da buydu aynı pozisyonun devamında Saracchi de rakibini kaybedince pozisyonun golle bitmesine yardımcı oldu. Ndao ilk anda kendini rakibinden gizledi sonra arkadaşıyla zamanlamasını çok iyi yaparak golünü attı. Ndao kendine has özellikleri olan çok yetenekli bir futbolcu.

Oyunun başında bu futbolcu ile Saracchi’ yi eşleştirmek başlıbaşına hataydı. Sonradan oyuna giren solbek orijinli Ömer Bayram oyunun başında düşünülmeliydi zira onun en büyük özelliği rakibiyle mücadele edecek kuvvete sahip olmasıydıGalatasaray İkinci yarının hemen başında geriye düşünce oyunun kontrolünü kaybetti. Zaten oyuna başlayan kadroda ideal kadro değildi. Zorunluluktan Belhanda’sız oynayabilirsiniz ama kendisi hazırken kulube de tutarsanız neticesine katlanmak zorunda kalırsınız sonrasında oyunu döndürmek için stoperinizi hücuma göndermek yanlışında bile bulunabilirsiniz.

Bütün bunların neticesinde rakibiniz oyun disiplini ve düzenini bozduğunuzu gördüğünde bunu bu maçta olduğu gibi kendi avantajına çevirebilir .Nitekim rakip takımın hocası Galatasaray müdafaasının oyun disiplininden kopup eksik kaldığını görmüş olacak ki uzun toplarla onların arkasına adam kaçırmayı denedi, böyle tasarlanmış bir hücum sonrasında Ndao kendi yarı sahasından Galatasaray’ın eksik müdafaasının arkasına attığı enfes topla Mevlüt Erdinç’i buluşturarak müthiş bir gol attırdı. Galatasaray oyuna yanlış kadro ile başladı golden sonra oyun disiplininden koptu ve mağlubiyeti haketti.

Galatasaray ilk yarı boyunca oyunun hakimi gözüktü, bir iki kontra yedi ama devrenin genelinde oyunda üstündü. Galatasaray’ın en büyük özelliği ilk yarı boyunca iki kanadı da çok iyi kullandı. Martin Linnes sağ kanattan Feghouli ve Oğulcan ile çok güzel organize oldular. Rakip müdafaanın sol tarafını adeta bunalttılar. Nitekim golün ortası da böyle bir atak organizasyonunun sonucunda Feghouli’nin çok özel ortasından geldi.

Yalnız burada Diagne’nin golü tam anlamıyla jeneriklik bir gol oldu. Göğsüyle topu o kadar güzel aldı ve önüne indirdiki rakibini de oyundan düşürerek etkisiz bıraktığı gibi topu da çok özel bir vuruşla gole çevirdi. Sanki bu golle birlikte ben çok kaliteli ve özel bir golcüyüm dedi. Taylan müdafaanın önünde herzamanki gibi bir emniyet sibobu oluyor, heryere koşuyor rakibi bozuyor akabinde topa hakim olduğunda oyunu başlatıyor,hücumlara katkıda bulunuyordu.

Feghouli de onu hiç yalnız bırakmadı. Martin Linnes ile çok iyi yardımlaştı ve organize ataklar geliştirdi. Feghouli iki haftadır çok farklı oynuyor belli ki küskünlüğünü atmış kafası oldukça rahat tamamen oyunun hakimi bir pozisyondaydı. Oğulcan da iki haftadır üzerine koyarak oynuyor. İçeri katediyor rakip müdafaanın arasına girerek oyun düzenlerini bozuyordu.

Sol kanatta Emre Taşdemir de devamlı bindirme yapıyor Emre Akbaba ve Emre Kılınç ile birlikte çok iyi organize olarak rakip müdafaanın arkasına sarkıyordu.. Hatayspor ikinci yarıya rakibinin iki kanadından da çok rahat geldiğini görmüş olacak ki oyuna o bölgelere önlemini alarak başladı. Bu da Galatasaray ı yavaşlattı.

Feghouli oyuna ilk andan itibaren ağırlığını koydu, golde olduğu gibi çok güzel paslarla oyuna yön verdi. Emre Taşdemir eski başarılı günlerindeki gibiydi adeta. Emre Akbaba da uzun süren sakatlığından sonraki maç eksikliğini tamamlamış gibi. Kerem Aktürkoğlu’na özel bir paragraf açmak istiyorum. Geçen haftalardaki maçlarda da değinmiştim. Kendisinden beklentim çok yüksek Galatasaray ve Türk futbolu çok özel, yetenekli bir genci kazanmak üzere. Attığı golde arkadaşının koşu yoluna topu atıyor kendisi gidebileceği en iyi gol noktasına koşarak arkadaşının attığı topla buluşuyor ve çok güzel bir gol atıyordu.

Jesse Sekidika bu sene çok farklı ve hazır gözüküyor. Yeteneklerini kullanacak duruma gelmiş gibi oldukça faydalı olacağına inanıyorum.

Galatasaray her zamanki gibi oyuna 4-1-4-1 olarak başladı. Oyun içinde Feghouli ve Emre Kılınç geri gelerek Taylan’a yardımcı oldular. Galatasaray çok istekli başladı ve ilk yarı boyunca öyle devam etti. Özellikle Diagne içlerinde en istekli ve en hareketli olmaya çalışanlarından biriydi. Bu maçta çakılı santrafor olmaktan ziyade geriye gelen, boş alan yaratan, arkadaşlarına yardımcı olan bir oyun sergiledi. Bu oyun tarzı hem ekibi hem de kendi adına çok faydalı oldu.

Devre biterken kazanılan penaltıyı gole çevirerek takımı ve kendi adına avantaj yarattı. Oğulcan kendi ve takımı adına geçen haftadan çok farklıydı. Çoğu kez içeri katetti, pozisyonlara yardımcı oldu, kendi adına pozisyonlar kazandı, vurduğu bir kafa topu da üst direkten geri döndü. Bunun gibi birkaç pozizyonda da çok etkiliydi. Taylan her zamanki gibi hatasız oynadı. Devamlı oyunun içinde oldu, rakibi bozdu, oyunu başlattı, devamında katkı sağladı ve sonucun mimarlarından biri oldu.

Feghouli geri geldi ,top aldı oyunu yönlendirdi, çok istekliydi. İkinci yarının başında Rize oyuna baskılı başlayıp ilk dakikalarda gol bulmak istedi. Fakat Marcao onlara izin vermedi. Başarılı futboluyla rakibin direncini kırmış oldu. Gerektiğinde takımı atağa kalkarken oyunu başlatan kişiydi.

Donk da kusursuz oynayarak ona yardım etti. Geçen hafta da yazdığım gibi tekrar söylemek istiyorum Lyundama da döndüğünde Taylan'ın yanına Donk monte edilirse Taylan hem daha rahatlamış olur hem de hücuma katkıda bulunmuş olur. Haftalardır dün akşam attığı golü tarif ediyordum. Nitekim attı. Bu pozisyonları çoğaltması için Donk ile beraber oynamasında fayda var.

Rize takımında bir oyuncuya değinmeden geçemeyeceğim. 10 numaralı Boldrin tartışmasız yetenekli bir oyuncu fakat oyunun başından atıldığı ana kadar yeteneklerini kullanmak yerine hakemle didişti ve onu etkilemeye çalıştı. Dolayısıyla top oynamaya fırsat bulamadığı gibi oyundan atılarak takımını da eksik bırakmış oldu.

Galatasaray takımı hafta içi çok iyi çalışılmış ve planlanmış, uygulamada gayet başarılı olan, bölgeler arası bağlantıyı iyi kuran bir takım hüviyetindeydi.

Oyunun altıncı dakikasında Sarachhi yerini kaybedince kademesindeki Marcao’nun yanlış hamlesi sonucu rakibe gol pozisyonu verilmiş oldu. Zaten Kayseri takımının ilk yarı boyunca yakalamış olduğu tek pozisyon da buydu. Onuncu dakikada Donk müthiş bir pasla Emre Akbaba’yı bariz gol pozisyonuna soktu fakat Emre bu gol pozisyonunu kaçırdı. İlk yarıda Kayseri kalecisi Lung Galatasaray’ın girmiş olduğu yedi bariz gol pozisyonunu olağanüstü kurtardı. Zaten bütün bu uğraşlarının sonunda sakatlanarak oyunu terketmek zorunda kaldı. İkinci yarıda kaleye onun yerine İsmail Çipe geçti. 63. dakikada Galatasaray penaltı kazandı. Diagne güzel bir vuruşla penaltıyı gole çevirdi. Maçın tamamına baktığınızda Taylan’ın tek pas hatası yapmadan kusursuz oynadığını görüyorsunuz. Rakibe basıyor, arkadaşlarının yardımına koşuyor,onlardan top alıp ,aldığı topları kanatlara yönlendiriyor. Böylece takımının oyunu açmasına yardımcı oluyor. Galatasaray takımı ilk yarı boyunca Oğulcan ile adeta eksik kaldı. İkinci yarının başında penaltı golüyle öne geçti ama rakibi daha sonra çok güzel bir vuruşla golü buldu ve beraberliği yakaladı. Rakibinin on kişi kalmasına rağmen Galatasaray takımı oyun boyunca öne geçmeyi başaramadı. sağ bek mevkiinde Martin Linnes oynadı ve oyun boyunca gerek müdafaa anında pozisyon alırken ,gerek hamle yaparken bu yerin adamı benim dedi. İkinci yarının sonuna doğru oyuna giren Kerem Aktürkoğlu dikkatle izlenmeli ,üzerinde durulmalı ve daha fazla şans verilmeli. Bence çok umut vadediyor. bu maç bitti puanlar da kaybedildi,ileriye dönük konuşmak gerek, öyle yapalım.

Fatih Terim bu maça kadar oyuna 4-1-4-1 planıyla başlayıp oynamayı tercih etti. Bence bundan sonra 4-2-3-1 ile oynamayı tercih etmeli. Stoperleriniz her zamanki gibi Lyundama ve Marcao olduğunu kabul ettiğimiz de önlerinde Taylan’ın yanında Donk olmalı, böyle yapıldığında o bölge kusursuz olacaktır, Taylan da rahatlayacaktır.Bu ikilinin önündeki üçlünün iki ismi ise Feghouli ve Belhanda’dan başkası olamaz!