‘’Kaliteli ayaklar‘’
Galatasaray’ın ilk golü ile başlamamız gerekirse Feghouli kalabalık içinde topu alıyor, anında arkasına dönüp Belhanda‘yı gördüğünde topu onun önüne o kadar zarif bırakıyor ki, Belhanda‘ya bir tek kendine has ustalıktaki vuruşu yapmak kalıyor. Futbol aslında çok basit bir oyundur, yeter ki siz basit oynayabilen, usta ayakları tespit edip oynatın. Bu o kadar zor bir iş değil, dün akşam gördüğümüz gibi. Siz gereksiz nedenlerden ötürü bu takımı kurmakta zorlanmayın. Zira bugüne kadar bu ekibi bir araya getirmekte zorlandı Galatasay takımı. Düşünebiliyor musunuz? Bu akşam ki oyunun kahramanlarından Feghouli kulübe de oturuyor, Belhanda demoralize oynuyor, bunu izlerken farkedebiliyorsunuz. Böylece durup dururken takımın oyun kalitesi düşürülmüş oluyor. Müdafaanın sağ tarafında Omar oynuyor,kesinlikle bu takımın seviyesinde değil. Oynatılmasında devam edilirse dün akşam olduğu gibi oradan gelecek her tehlikeye hazırlıklı olunmalıdır. Nitekim golden sonra ,aynı yerden en az üç pozisyon daha gelişti. kaleci Okan tarafından gol olması engellendi. Omar sağ taraftan atağa çıkıyor, topla buluşsa bir türlü buluşmasa bir türlü. Hiçbir zaman pozitif bir beklenti yaratamadığı gibi müdafaa anlamında da çok hatalı. Gerek hamle yaparken gerek pozisyon alırken yanlışlar içinde bulunuyor.Arda gerçek dönüşünü tamamlamak üzere .Oyunun tamamında hazır ve eksiksiz oynamaya başladığında takımının en büyük kozu olacaktır şüphesiz. Bundan önceki haftalarda ısrarla belirtmiştim eskiden sağ ve sol kanatlarda ikili üçlü hücum organizasyonları yapılırdı şeklinde. Dün akşam ilk defa bu tür organizasyonların yapıldığını gördük.Belhanda,Feghouli ve Arda üçlüsünün bu yapılanmadaki kalitesinin tartışılmaz olduğunu görebiliyorsunuz.
İlk etapta.Sivasspor takımına baktığımızda gördüklerimiz enteresan aslında, çok iyi bir kadroları olmakla beraber nedense hep hakemle oynamayı tercih ettiler.Halbuki hakemle değil de kendi takım oyunlarını en iyi şekilde oynamak adına daha gayretli olabilselerdi doğrusunu yapmış olurlardı.Bilhassa Kayode çok yetenekli bir futbolcu olmakla beraber hep hakemle oynamayı tercih etti.Keşke yanlızca futbolu düşünerek oynasaydı , kendi adına çok daha iyi olurdu.Bana göre çok iyi yeteneklere sahip bir futbolcu .Bu özelliklerini geliştirmeye devam etmeli.Sonuç olarak Galatasaray takımı, doğru kadro ve doğru oyun düzeni ile galibiyeti hak etti .
‘’Kaliteli ayaklar eksik olunca..‘’
İlk yarı başından itibaren Ankaragücü tam saha pres uyguladı ve başarılı oldu. Galatasaray takımı bu yüzden rahat oyun kuramadı ve atağa organize bir şekilde çıkamadı. Sadece sol taraftan Saracchi ,Babel ile çok iyi anlaşarak devamlı rakibine bindirme yaptı. Ankaragücü’nün sağ tarafını bunalttı. Nitekim yine bir sol kanat organizasyonunda Taylan kısa alanda çok çabuk bir şekilde Ömer Bayram’a oynadı ,bu arada rakibin iki oyuncusunu oyundan düşürdü. Ömer de çok zor pozisyonda Saracchi’ye attığı topla sıfıra inmesine yardımcı oldu. O da buradan geride müsait pozisyonda kendisini boşa çıkarıp, beklemekte olan Babel’e topu atarak adeta al da at dedi,zaten Babel de aldı ve attı.İkinci yarı başladığında Ankaragücü oyuna önde basarak başladı ve tehlikeli de oldu. Galatasaray takımında Belhanda ve Feghouli olmayınca takım atağa çıkarken zorlanıyor.Oyun kalitesindeki eksiklik hemen kendisini gösteriyor.Nitekim oyun boyunca Galatasaray organize bir şekilde atağa çıkmakta zorlandı.İlk golde katkısı çok büyük olmakla birlikte sol içeride oynayan futbolcunuz Belhanda değilde Ömer Bayram olunca çok büyük bir beklentiye giremiyorsunuz.Sağ içeride Feghouliyi oynatamıyorsanız aynı şekilde kaliteli ve organize futbol oynamakta zorlanıyorsunuz.Taylan önceden de söylediğim gibi forvete yakın oynarsa rakip müdafaanın arasına ve arkasına top atması çok daha kolay hale gelecektir.Böylece aranan pozisyon zenginliği yaratılmış olacaktır.Sözü tekrar Belhanda ya getirecek olursak Belhanda sol içeride oynadığında arkası rakibe dönük çok rahat top alabilen ve zorlanmadan atağı başlatıp yönlendirebilen bir futbolcu,hal böyle olunca hücum organizasyonları daha rahat ve daha çabuk yapılabilecektir.Donk oyuna girdikten sonra çok faydalı işler yaptı Marcao’nun eksikliğini hissettirmedi. Oyun içinde daha fazla yer aldığında takımına çok katkı sağlayacaktır. Omar oyunun son bölümünde bir pozisyonda kontratağa çıktı rakibi dörde bir yakalamışlardı bir an durakladı halbuki duraklıyacağına topu zamanında ayağının içiyle soluna kesebilseydi orada boşta olan en az üç arkadaşı vardı.Bu atak çok rahat gol olabilirdi.Saracchi’den sonra oyuna giren Emre Taşdemir de aynı şekilde sol tarafta Arda ile birlikte iyi işler yaptı.Ankaragücü takımı çok eksik deniliyordu ama takım olarak iyi organize olmuşlardı. Çok koşup iyi yardımlaşıyorlardı. Fuat Hoca herzamanki gibi bu sene de,yeni takımı Ankaragücü’nde iyi işlere imza atacak gibi gözüküyor. Ankaragücü takımının bulunduğu yer şu anda son sıra olsa da, hızla yukarılara tırmanacak gibi .
‘’İstedi, oynadı ve kazandı‘’
İki takım da oyuna temkinli ve kontrollü oynayarak başladı. Hocası Taylan’dan uzun ve isabetli toplar atmasını istemiş belli ki. Fakat ilk etapta bu topları atabileceği boş alanda ve fazla sayıda arkadaşını bulamadı. Belhanda bu konuda kendisine yardımcı oldu. Çoğu kez boşa çıkarak top istedi ve alarak takımını başarılı bir şekilde atağa kaldırdı.
Erzurumspor’un hocası futbolcularına atağa çıkarken sanki siz topu Gomez’ e atın gerisine karışmayın demişti. O da her aldığı topta Galatasaray müdafaasını zor durumlara düşürdü ve hocasını mahçup etmedi. Topla her buluştuğunda hızlı ve çok çabuk olan iyi dripling yapabilen teke tekte çok rahat adam geçebilen bir futbol sergiledi. Bu güzel oyunun neticesinde takımına bir de penaltı kazandırarak ekibinin devre arasına 1-1 berabere girmesini sağladı. İkinci yarıya Galatasaray teknik ekibi Gomez’i fark ederek başlamıştı. Luyindama veya Marcao’dan birinin ona yakın oynaması tembihlenmişti. Böyle olunca boş alan bulamadı ve Gomez ikinci yarı etkisiz kalmış oldu. İlerleyen dakikalarda Falcao bana göre adına ve kalitesine yakışan bir gol attı. Önce rakip müdafaaya kendini unutturdu sonra da adeta Babel’e eliyle işaret ederek topu nereye atması gerektiğini gösterdi. Babel de topu atabileceği en iyi yere attı.
Falcao topu göğsüyle indirerek sağ ayağıyla o kadar güzel tamamladı ki seyreden herkese işte bu tam da bir Falcao golü dedirtmiş oldu. Taylan artık kendi yerine tamamıyla adapte oldu. Sanki senelerdir orda oynuyormuş gibi kendinden emin ve rahat. Yeri geliyor en yakınına tek top ve basit oynuyor yeri geliyor uzağa tek top atıyor ve bunları hep başarılı bir şekilde yapıyor. Nitekim ilk golde Belhanda’ya attığı topla rakip takımın tamamına yakınını oyundan düşürerek Belhanda’nın gol pası vermesini sağlamış oldu. Orta alanda Taylan ve Belhanda geçişleri çok güzel oldu. Taylan’ın başlatıp Belhanda ile organize devam eden ataklar çok etkili olacağa benziyor.
Falcao’nun kırmızı kart görmesine neden olan ikinci sarı karttaki olayın, Erzurumsporlu futbolcunun Arda‘ya yaptığı müdahalenin birebir aynısıydı. Hakemin Arda’ya yapılanı eliyle çizerek tarif ettiğini Falcao için de aynı şekilde tarif etmesi gerekirdi. Dolayısıyla Falcao haksız yere kırmızı kart görmüş oldu. Geçen hafta sağ kanattaki organizasyon eksikliğinden bahsetmiştim, bu hafta orda iyi işler oldu. Emre Kılınç içeri kaçarak Omar ‘ın önünü açmış oldu. Omar bu boşluktan birçok kez atağa çıktı önüne atılan topları sıfıra inerek orta yapma şansı yakaladı. Sarachhi çok gayretliydi o da defalarca ataklara katkıda bulundu. Önündeki Babel de eski güzel günlerine dönmüş gibiydi. Çok güzel ve faydalı işler yaptı iyi niyetle mücadele etti. Golde Falcao‘ya attığı top enfesti. Netice olarak Galatasaray bu hafta oynamak istedi, oynadı ve kazandı.
‘’Galatasaray daha çok çalışmalı‘’
Galatasaray dün akşam ligin en iyi takımlarından biriyle oynadı. Atağa çıkarken çok çabuk ve organize olabilen bir oyun düzenine sahipler. Zaten Alanya’nın ligin en tepesinde bulunması bunun en önemli göstergesi olsa gerek. Galatasaray, karşısında çok ciddi bir takım olduğunun bilincinde başladı oyuna. 34. dakikada kazanılan penaltıyı Falcao gole çevirdi, buraya kadar oyun disiplinine sadık bir Galatasaray vardı, ne oldu ise rakip takımın kazandığı bir serbest vuruştan sonra oldu.
Topun başına Babacar geçtiğinde belli oldu ki o noktadan sağ ayağı ile topa en iyi hükmedebilen oyuncu kendisiydi, bu yüzden takım arkadaşları topun yanına bile gelmeye teşebbüs etmediler. Bugüne kadar kalesinde çok iyi ve gayretli olan Fatih hiç beklemediğim bir şekilde rakibinin vuruş anında hatalı bir yerde durarak adeta gel de at dedi. Babacar’ın topa gelişi gözönünde bulundurulduğunda hangi ayağıyla ,hangi köşeye vuracağı biraz futbol oynamış bir kişinin bile rahatlıkla bilebileceği bir şeydi. Fakat kaleci Fatih yakın köşeye müdahale edebileceği bir yerde durması gerekirken tam tersini yaparak topa müdahale şansını kaybetmiş oldu. Bu olayın üzerinde özellikle çok duruyorum çünkü Galatasaray takımının kalesini koruyan birisinin bu topun nereye gideceğini tahmin etmesi gerekirdi. Nitekim oyunun kırılma anı bu gol oldu.
Etebo‘nun arka arkaya görmüş olduğu sarı kartların sonucunda oyundan atılması ve takımının on kişi kalmasının nedeni de bu gol. Aslında hocasının dediği gibi bütün hatayı Etebo’nun sorumsuzluğuna bağlamak yanlış olur. Böyle basit bir hatadan gol yiyorsunuz, bir kişi eksik kalıyorsunuz bunun neticesinde ikinci yarı başlarken forvetinizi maçtan almak zorunda kalınca oyun şekliniz 4-4-1‘e dönüyor, bütün bunlar o hatalı golün ardından gelişiyor. Bu arada şuna değinmeden geçemeyeceğim, Belhanda ve Feghouli gibi iki oyuncunuz sebebi ne olursa olsun kulübede değil sahada olmalı ki takımın yeri geldiğinde oyunun kaderini değiştirebileceğine ihtimal verebilsin izleyenler. ilk yarı boyunca Emre Akbaba’nın henüz tam olarak hazır olmadığı gözüktü. Falcao’yu alıp Ömer ve Belhanda’yı oyuna sokarak orta sahada hem güçlü hem de oyunu ileri daha rahat taşıyabilecek kişileri tercih etmiş oldu hoca. Alanyaspor’un hocası oyunun 69.dakikasında oyunun en iyilerinden olan iki oyuncusunu sarı kartları olduğu için takımını eksik bırakmamak adına oyundan aldı.
Galatasaray takımına dönüp baktığınızda kadro yetersiz ve kaliteden yoksun demeniz söz konusu olamaz. Sıkıntı halen geçerli ve kabul edilebilir bir oyun sisteminin oturtulamamış olmasından kaynaklanıyor. Falcao’ya yeteri kadar top gitmiyor, takım hücuma çıkarken zorlanıyor, organize ataklar geliştiremiyor, bu böyle olmakla beraber Falcao da bu durum karşısında yapması gerekenleri yapmıyor. Rakip stoperlerin, kendini markaja almasına izin veriyor. Dışarı çıkayım, top alayım boş alan yaratayım demiyor. Aynı şekilde sağ ve sol kanada hareketlenerek yaratmış olacağı boş alanlara arkadaşlarının girmeleri için yardımcı olamıyor. Hiç birşey yapamıyorsa ikiye bir için pozisyon yaratmaya arkadaşlarını teşvik etmeye çalışmış olması gerekmiyor mu?Feghuoli oynadığı maçlarda neden bu kadar isteksiz ,kafasının rahat olmadığını seyrederken rahatlıkla anlayabiliyorsunuz, moralli bir Feghouli ‘nin takıma sağlayacağı katkıyı düşünebiliyor musunuz?
Daha evvelki senelerde sağ uçta Belhanda ,Feghouli ve üçüncü bir kişinin organizasyonlarını bir hatırlamaya çalışalım. Gollerin çoğu bu bilinçli ve organize olarak yapılan atakların neticesinde oluyordu. Şimdi ne oldu da bunları göremiyoruz? Seyredenlerin rahatlıkla tespit edebildiği bu eksikleri Galatasaray takımı ne zaman yoluna koyacak!
‘’Fenerbahçe iyi yolda‘’
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki, Fenerbahçe takımı kendisi ile hiç de denk olmayan bir takımla oynadı. Göztepe takımı oyunun büyük bölümünde yetersiz kaldı..
Fenerbahçe gayretli ve istekliydi..
Ozan Tufan bu sene hem milli takımda hem de Fenerbahçe’de istekli ve istikrarlı futbolunu sürdürüyor. yine takımın en iyisi ,en fazla koşanı ve gayret sarfedeniydi. Gerektiğinde müdaafasına yardımcı oluyor gerektiğinde hücum pres yapıyor rakip takımın rahat çıkmasını engelliyor. Çoğu zaman hücum anında ters yöne hareketlenerek rakibini peşinden sürüklüyor. Rakip müdaafanın dengesini bozarak kendi forvetlerine boş alan yaratıyor ve bu görevi çok başarılı bir şekilde yerine getiriyor.
Bu seneki gayretinin haricinde, bu yöndeki çok olumlu ve faydalı futbolunu oynayabilmesinin nedenlerinden biri bence Erol hoca. Onun bu faydalı futbola yönlenmesinde katkı ve yardımlarının çok büyük olduğuna inanıyorum. Zaten bu konuda hocanın tüm düşünce ve planlarını takımına uygulatabildiğinde çok başarılı bir Fenerbahçe takımının geleceğini görebiliyorum. Sosa bütün iyi gayretiyle beraber maestro özelliğini takımı adına sahaya yansıtabildiğinde ki bana göre dün akşam da Ozan’dan sonra sahanın en iyisi idi, dolayısıyla Fenerbahçe de çok daha farklı olacaktır.
Gustavo çok istekli ve faydalı olmaya devam ediyor. Caner de aynı şekilde. Caner sanki gereksiz konuşma özelliğinden vazgeçmiş gibi. Böyle olunca da kendine ait tüm iyi özellikler ön plana çıkıyor. Oyun içinde futbola daha fazla zaman ayırdığında ne kadar faydalı olacağını kendisi de görecektir. Nazım Sangere, Gökhan’ı hiç aratmadı. Böyle olunca Gökhan‘a ciddi bir rakip gelmiş oldu. Yunan futbolcu Pelkas çok faydalı işler yaptı. Takımı adına çok katkı sağlayacağını attığı golle olsun, kendine duyduğu güvenle olsun belli etmiş oldu.
Erol hoca oyun planı anlamında takımına tüm isteklerini uygulatabildiğinde Fenerbahçe seyircisi son senelerde özlediği futbolu seyretme arzusuna kavuşacaktır. Bu kadar alternatifli bir takım içerisinden en doğru ve ideal 11’i çıkarmak da çok önemlidir. Dün akşam Göztepe adına son bölümdeki gayretinin haricinde çok olumlu bir şey söyleyemeyeceğim. Lig ilerledikçe daha hazır hale gelmelerini temenni ederim.
‘’Yorgunluk mu organizasyon eksikliği mi?‘’
Galatasaray oyuna yine 4-1-4-1 oyun düzeni ile başladı. Oyunun 12. dakikasında Taylan rakip müdafaanın arasına attığı topla Diagne’yi gole yaklaştırdı ama Diagne bunu değerlendiremedi. Daha sonra bir Kasımpaşa atağında Yusuf Erdoğan golünü attı, fakat Var Diagne’ye pozisyonun başlangıcında yapılan hareketin faul olduğunu işaret edince, Cüneyt Çakır pozisyonu tekrar izledi ve golü iptal etti. Omar bu pozisyonda çıkmakta gecikince ofsaytı bozmuştu ,dolayısıyla müdafaanın arkasına atılan topta arkadaşlarının tamamının oyundan düşmesine neden olmuştu. Bence Galatasaray takımının müdafaasındaki bir oyuncunun böyle bir hatayı yapmaması gerekir.
Etebo orta sahada çok etkili, rakibe baskı yapıyor top kazanıyor takımı atağa kalkarken pas atarak onlara bir hayli yardımcı oluyor. Kasımpaşa takımı 40 ile 45. dakikalar arasında bir hayli tehlikeli oldu .Bunlardan iki tanesinde kaleci Fatih, Aytaç’ın şutlarını olağanüstü müdahalelerle çıkardı. Müthiş bir gol atan Yusuf Erdoğan, Galatasaray müdafaasını ilk yarı boyunca çok zor durumlara düşürdü. Tabii bunda Omar’ın hataları ona yardımcı oldu. Benim bildiğim kadarı ile Yusuf Erdoğan geçen sezon kulübün kapısından geri gönderildi . Galatasaray takımında son senelerde bu konulara çok hakim kişiler mevcut ne de olsa. İkinci yarıda Omar aksamaya devam ediyordu.
Etebo ilk maçta bende bırakmış olduğu iyi futbolcu izlemini üstüne koyarak devam ettiriyor. Zaman geçtikçe yerinin vazgeçilmezi olacak. Öyle gözüküyor ki hoca tahtaya orta sahayı yazarken ilk olarak Taylan ve Etebo’nun isimlerini yazacak. Bu şartlarda müdafaanın sağında kesinlikle Lınnes oynamalı. Bence orta sahada Taylan daha önde oynasa çok farkedecek hem takımı adına hem de kendi adına. Rakip takım müdafaasının arasına ve arkasına atacağı toplarla çok fazla pozisyon zenginliği yaratacaktır. Zaten Galatasaray takımı son maçlarda gol pozisyonuna girmekte bir hayli zorlanıyor, bu değişiklik takımın gol yollarındaki eksikliği telafi edecektir.
Taylan’ın orada oynadığında takıma yapacağı katkıyı düşündüğümde gol pozisyonuna girmekte zorlanan bir Galatasaray takımı kalmayacağını görüyor ve hissediyorum. Arda’nın henüz tam olarak hazır olmadığını görüyorum, zaten hocası da tek devre oynatabiliyor şimdilik. Bu konuda araya milli maç girmesi Arda’ya bir hayli yardımcı olacaktır. Galatasaray içerideki çoğu maçta ve bilhassa maçı çevirmek durumunda kaldığında çift forvet oynamayı tercih edecektir. Bu arada Fatih Hoca maçın son beş dakikasında kendisini oyundan alarak doğru olanı yaptı ve bir ilke daha imzasını atmış oldu.
‘’Galatasaray inanmamıştı!‘’
Galatasaray oyuna 4-1-4-1 oyun düzeniyle başladı. 3. dakikada kaleci Fatih çok önemli bir pozisyonda yerinde bir müdahalede bulunarak topu dışarı attı. İskoç takımı ilk anlardan itibaren yan toplarda çok etkili olduğunu gösterdi.Gerçi ilk yarıda Galatasaray müdafaası pek fırsat vermedi ama ikinci yarıda ikinci gol böyle bir kafa vuruşu neticesinde geldi.
İlk yarıya dönecek olursak Glasgow Rangers oyuna üstünlük kurarak başlamıştı. Galatasaray ilk 15 dakikadan sonra dengeyi kurdu. Nitekim 20. dakikada Emre Kılınç orta sahada kaptığı topu Feghuoli’ye aktarsa da Feghouli topu aynı güzellikte değerlendiremedi. Galatasaray ilk yarım saatte çok önemli bir tehlike yaşamadı. 30. dakikadan sonra da oyunu rakip sahada oynamaya çalıştı. Linnes ilk yarıda önceki haftalar gibi iyi gözüktü, kanat bindirmelerini yaptı, Babel ile yardımlaşarak hücuma katkı yaptı ama Babel ona müdafaada yardımcı olamadı. Zaten hocası da onu ikinci yarı oyundan aldı. İkinci yarının hemen başında Hagi’nin araya bıraktığı mükemmel topta, Lınnes ve Marcao oyundan düştü ve gerekli müdahaleyi yapamadılar. Burada Lınnes hem pozisyon hatası yapmış oldu hem de Marcao ile birlikte ikinci yarının hemen başı olduğu için tam konsantre değillerdi bence.
İkinci yarı sağ tarafta Omar rakibinin orta yapmasına izin verince bu top Rangers’ın ikinci golüne neden oldu. Halbuki çok rahat müdahale edeceği bir toptu ama bence biraz lakayıt davrandı. İşte maalesef futbol bu tür ciddiyetsizlikleri affetmiyor. Sağbekleri Tavernie çok rahat bir kafa golü attı, tabii burada müdafaanın da o kadar uzak mesafeden gelen bir topa müdahale etmesi gerekirdi bu kadar rahat vurdurmamaları gerekiyordu. Luyindama ve Marcao maçın genelinde iyi olmakla beraber her iki golde de ayrı ayrı hataları vardı bence. Taylan bütün maçlarda oynadığı için biraz yorgun gibiydi ama bu da gayet doğaldı. Gene de ben ona çok güveniyorum ve beklentim çok yüksek.
Belhanda her zaman çok beğendiğim bir yetenek yalnız baskı yediği zaman oyundan düşüyor ve verimli olamıyor, bu yönünü bir halletse hiç eksiği kalmayacak. Bunun için çaba sarfetmesi gerekiyor. Nitekim o baskı yediği maçlardan birini oynadığı için faydalı olamadı. Emre Kılınç’ı bu maçta diğer maçlarına oranla takımına daha faydalı gördüm, oynadıkça çok daha iyi olacaktır. Feghoulı son maçlarda bekleneni veremiyor zaten o maçlarda da Hocası onu oyundan almak zorunda kalıyor. Arkada bizim bilemediğimiz bir neden yoksa düzelecektir, zira sezon başında genelde hep böyle oldu geçtiğimiz senelerde. Falcao Fenerbahçe maçında da bu maçta da yalnız kaldığı ve takımı hücumda çoğalamadığı için pek faydalı olamadı. Zaten onun faydalı olması için takımının topu sürekli bir şekilde rakip ceza sahasına taşıması gerekiyor.
Galatasaray 60. dakikadan sonra genelde oyunu rakip sahaya yıkmış gibi görünse de ,bu biraz da rakibin galibiyeti koruma içgüdüsünden kaynaklandı. Nitekim Rangers bir müddet sonra oyunu rolantiye almayı başardı. Müdafaada 6 numaraları bir tane hava topu bırakmadı bilhassa 2-1’den sonraki dakikalarda Galatasaray’ın yapmış olduğu doldur boşaltlarda ve yan ortalarda bütün topları tek başına aldı ve kesinlikle vurdurmadı. Marcao son dakikalarda çok güzel ve sürpriz bir gol atsa da bence maçı kurtarmak için yeterli vakit yoktu.
Bundan sonra Galatasaray kendi ligine dönmüş oldu ve bu da artık gereğinden fazla yorulmadan oynayacak demektir!
‘’Seyircisiz derbi‘’
Oyun başlar başlamaz Fenerbahçe Galatasaray’a ilerde baskı kurarak oynamaya başladı. Burada amaç Galatasaray’ın oyuna rahat başlamasını engellemekti. Nitekim ilk 20 dakikada bunda başarılı oldu ama ilk 20’den sonra Galatasaray hücum etmeye başladı ve bir kaç tehlikeli pozisyon yakaladı.
Erol hoca forvetini bilhassa Taylan Antalyalı’yı rahat oynatmaması için tembihlemiş ve Taylan da rahat top alamadığı için Galatasaray oyun kurmakta ve ileriye çıkmakta aksaklıklar yaşamış oldu. İlk yarı Fenerbahçe oyununu Galatasaray’ın rahat oynamaması üzerine kurduğu için oyun sıkışmış oldu. İkinci yarı Fenerbahçe’nin kendi oyununu oynamaya karar vermiş olduğunu gördük. Bu sefer oyunu kendi sahasında kontrol edip kontra toplarla çıkmaya çalıştılar. Bu oyun tarzında Ozan Tufan çok gayretliydi ve çıkana kadar da bu gayretini sürdürdü hatta Galatasaray müdafasını çok zorladı.
Fenerbahçe’yi ilk iki haftadaki futboluyla kıyaslamamız mümkün değildi. Çok farklı bir Fenerbahçe vardı, takım olmaya başlamış. Altay kalesinde güven verdi. İki bek Gökhan ve Caner mücadeleye bilinen kalitelerinde devam ediyorlar. İki stoper Tisserand ile Lemos gayet uyumluydular. Müdahaleleri çok yerinde yaptılar. Dolayısıyla Fenerbahçe müdafaası kaliteli bir hal almış. Gustavo çok gayretliydi, çok çalıştı. Sosa ideal halini bulduğunda Fenerbahçe’nin yarı gücünü oluşturacaktır. Ozan Tufan bana göre takımın en iyisiydi. Takımının hücum gücünü arttırdı. Ben Erol hocanın sistemini oturttuğu zaman Fenerbahçe’nin hakettiği yere geleceğine inanıyorum. Galatasaray takımına gelince Fenerbahçe’nin oyun tarzı karşısında bilhassa ilk yarı boyunca oyun kurmakta zorlandı.
Galatasaray da kaleci Fatih güven vericiydi. Stoper olarak Marcao sezon başından beri çok iyi Luyindama topla gereksiz oynaması haricinde duran ve yan toplarda son derece etkiliydi. Martin Linnes takımın en iyisiydi zaten sağ ayaklı olmakla beraber Fatih hoca sol tarafta görev verdiğinde hiçbir zaman aksamadı şimdiye kadar. Fenerbahçe, Belhanda ile Taylan Antalyalı’ya baskı kurarak Galatasaray’ın oyun düzenini bozdu. Taylan Antalyalı bölüm bölüm başarılı oldu ama Belhanda zorlandı ve takımına pek fazla katkıda bulunamadı.
Feghouli etkisizdi, Falcao da rakip stoperler tarafından yakın markaja alındığı için hep kendi sahasına doğru çıkarak top istemek zorunda kaldı dolayısıyla etkisi azalmış oldu. Arda çıkana kadar iyiydi zaten yorulunca hocası çıkardı. Babel oyuna girdiği andan itibaren elinden geleni yaptı. O dakikada oyuna giren bir oyuncunun yapabileceği ne varsa tüm iyi niyetiyle yapmaya çalıştı. Netice olarak Fenerbahçe takımının geleceği Erol hocayla umut verici. Galatasaray takımı da zaman geçtikçe daha da oturacaktır.