Tam bir taktik savaşı vardı ilk yarıda. Fenerbahçe önde baskı yapıp, Braga’yı hataya zorladı. Portekiz ekibi ise ayağa çabuk paslarla Fenerbahçe’nin presini dağıtmaya çalıştı. İkinci bölgede takımların top kayıpları vardı. Ozan-Mehmet Topal ve Souza bir türlü uyum çizgisine oturamadı. Karşılıklı taktik fauller de maçı yavaşlatınca, ilk 45’te pozisyon kısıtlılığı yaşandı. 17. dakikada ilk tehlikeli atak Braga’dan geldi. Ahmet Hassan sağdan defansın arkasına indi cezalanına girdikten sonra çapraz pozisyonda şutunu attı, Volkan topu önlemekte zorlanmadı. 38. dakikada bu kez gol şansını Fenerbahçe yakaladı. Volkan sağdan indi, rakibini oyundan düşürdükten sonra, ön direğe kesti, Van Persie istediği gibi vuramayınca, kaleci Matheus topu kontrol etti ve ilk yarı 0-0 sona erdi.

Persie uzak kalınca...

Fenerbahçe, son 45’e daha ofansif başladı. Özellik sol kanattan Volkan etkili bindirmelerle iyi ortalar çıkardı. Ancak Van Persie topun düştüğü noktalardan uzak kalınca, ataklar gole dönüşmedi. 51. dakikada Van Persie’nin uzaktan şutunu kaleci Matheus iki hamlede kontrol etti. 53’te Volkan Şen sol taraftan sıfıra kadar indi, Persie’ye çıkardı ancak Hollandalı topun gerisinde kalınca pozisyon gol getirmedi. 62. dakikada Braga cezalanına yapılan ortaya Van Persie kafayı vurdu, top üstten auta gitti.

Volkan müthiş kurtardı

Braga’nın Fenerbahçe cezalanını düşünmediği, daha çok kendi yarı alanında kaldığı bir ikinci yarı izledik. Bunu iyi değerlendiren Fenerbahçe kanat bindirmeleriyle gol için çok çaba sarf etti. Ancak 76. dakikada Josue ile kalesinde ciddi bir tehlike atlattı. Ani gelişen kontratakta Josue’nin sert şutunu Volkan adeta sağ köşesine uzayarak topu kornere çeldi. İkinci yarıda toparlanan Fenerbahçe’de Mehmet Topal, 82. dakikada takımını rahatlattı. Orta alandan çaldığı topla direkt kaleye yönelen Topal, cezalanına girmeden çok şık bir sol ayak iç plaseyle Matheus’u avladı: 1-0. Fenerbahçe, ikinci yarıda etkili oynadı. Braga’ya neredeyse pozisyon bile vermedi. Sarı-Lacivertliler, 1-0’lık skorla Portekiz’e avantajlı gidiyor.

Akhisar Belediyespor, Fenerbahçe’nin etkili olduğu kanat organizasyonlarına iyi önlem aldı. Hasan Ali-Volkan Şen, Şener- Alper hattı rakibin önlemlerini kıramadı. Ev sahibinin kademeli savunma düşüncesi nedeniyle Fenerbahçe, organize pozisyon üretemedi. Akhisar, çizgileri başarıyla savunurken, orta alanı unuttu. Bu açığı sezen Fenerbahçe’de Diego göbekten yaklaşık 25 metreden sert vurdu. Top çatalı sıyırıp dışarı çıktı. Çizgide istediğini yapamayan Şener, 35. dakikada içe deplase oldu. 30 metreden çok sert vurdu, top yan direğin içine çarpıp ağlara gitti: 0-1. 44. dakikada ayağa paslarla organize çıkan Akhisarspor’da Rodallega, solda Muğdat’ı gördü. Bu oyuncunun şutu yan ağlarda kaldı. 45’te Vaz Te’nin şut denemesi de sonuçsuz kalınca, ilk 45 dakika Fenerbahçe’nin 1-0’lık galibiyetiyle tamamlandı.

Fernandao gücünü kullandı

Fenerbahçe ikinci yarıda defans ve orta alandaki saha içi kopukluklarını büyük ölçüde giderdi. Ancak Persie oyunda kaldığı süre boyunca bir türlü arkadaşlarına katılamadı. Sarı- Lacivertliler’in savunma 4’lüsü rakibin atak girişimlerinin tehlikeye dönüşmesine fırsat tanımadı. 51’de Şener, sağdan bindirdi. Rakibinin sağından atıp, solundan geçtikten sonra Volkan Şen’i gördü. Bu oyuncunun vuruşunda top, defansa çarpıp kaleciyi yanılttı ve meşin yuvarlak gol çizgisini geçti: 0-2. Şener, 1 gol, 1 de asistle öne çıkan isimdi. Maça son dakikalarda oyuna dahil olan Fernandao, 90+4’te fizik gücünü iyi kullanarak, soldan ceza alanına girdi. Yerden topu uzak köşeye gönderdi ve maçın sonucunu belirledi: 0-3.

İlk çeyrek saatte Fenerbahçe, basan ve çok adamla yüklenen taraftı. Amedspor’un ise ürkekliği dikkat çekti. Fenerbahçe, etkili olduğu bölümde Nani, Meireles ve Fernandao ile ciddi pozisyonlara girdi. Amedspor kalecisi Levent ve gol çizgisi önünden 3 top çıkaran Kamil, Sarı-Lacivertli oyunculara gol vizesi vermedi. Amedspor’un iyi kapandığı, dengeyi kurduğu ve pozisyon kovaladığı dakikalarda Mehmet Topuz, Kayserispor’daki günlerini anımsatan şık bir gol attı. Topuz’un golü, Amedspor’un iştahlı oyununun hızını kesti. Öne çıkışlarda çokça top kaybı yaşayan konuk takım, ikinci gole engel olamadı. Meireles’in çaldığı top sonrası iki pasla Fernandao golü buldu.

İki takım da hücumu düşündü

Amedspor rövanşı; lig ve Avrupa sınavlarında fazla şans bulamayan Fenerbahçeli oyuncular için fırsattı. Maçın genelinde bu şansı iyi kullandıklarını söyleyemeyiz. Özellikle ikinci yarıda yapılan top kayıpları Amedspor’a fırsat oldu. Ancak ceza alanı önünde final pasları etkili olmayınca fırsatlar pozisyona dönüşemedi. Fenerbahçe’nin ofansif ağırlıklı düşüncesine Amedspor da aynı şekilde karşılık vermeye çalıştı. Savunma duvarı örüp sahayı ve tribünleri sıkmadı. İlk maçta olduğu gibi iyi oyun düşüncesinden kopmadı.

Amed’in en iyisi Kamil’di

Rövanşı kaybedip Ziraat Türkiye Kupası’ndan elendiler ama Fenerbahçe karşısındaki mücadeleleriyle dikkat çektiler. Fenerbahçe, Ülker Stadı’nda güzel gollerle taraftarlarını mest ederken Amedsporlu Kamil’i de konuşmak lazım. Kamil, 3 mutlak gol vuruşunu engellerken bir de gol atarak Amedspor’un en renkli oyuncusu oldu.

Nani’nin yerine Alper’le başladığı için Pereira’yı kutlamak gerekir. Topla çok oynadığından Nani, hızlı çıkışların el freni gibiydi. Formayı alan Alper, dikine oynadı. Volkan Şen’le birlikte iki kenarı çok iyi kullandılar. Özellik Beck üzerinden yapılan bindirmelerin çoğu tehlike yarattı. Volkan Şen, ikinci gole oynamasa, Diego ile Van Persie biraz tempo yapsa Fenerbahçe devreyi 2-3 farkla bitirebilirdi. Fenerbahçe’nin çalışılmış erken gelen mükemmel golü sonrası, Beşiktaş uzun süre şoktan kurtulamadı. Önde basan ve orta alanı kalabalık tutan Fenerbahçe, rakibin yollarını kapattı. Gomez’in karşı karşıya kaldığı pozisyonu saymazsak, Beşiktaş ilk yarıda pozisyona giremedi.

Bana göre yanlıştı...

Fenerbahçe de kontrollü, rakibi sürekli rahatsız eden taktik anlayışında ısrar etti. Beşiktaş’ta ise Gökhan Töre’nin oyuna girmesiyle çok adamla öne doğru oynama düşüncesi fazlalaştı. Rakipteki bu hareketlilik Sarı-Lacivertli savunmada hataları getirince, Volkan Demirel, iki net pozisyonda gole izin vermedi. Pereira, takımdaki yorgunluğu toparlamak için orta alanda aksayan Diego’nun yerine Ozan’ı sahaya sürdü. Bu değişiklikte doğru tercih yapan Pereira’nın Alper’i dışarı alması bana göre yanlıştı. Fenerbahçe, Beşiktaş’ın dirençli oyununu, Mehmet Topal ve Souza’nın ikinci bölgeyi iyi toparlamasıyla kırmayı başardı. Sarı-Lacivertliler, defansif oyunda ve hücum hattındaki aksiyonlarıyla kazanmayı hak eden bir performans sergiledi.

Beşiktaş’ta ise Atiba’nın çabaları sonucu yapılan gol girişimi, özellikle Kjaer’in etkili oyunuyla sonuçsuz kaldı. Fenerbahçe bu galibiyetle bir maç fazlasıyla liderlik koltuğuna oturdu.

İlk maçı 2-0 kazanmak elbette ki önemli bir avantajdı. Ancak buna güvenip takım halinde kendi sahanda oyunu kabullenmek, doğru tercih değildi. Fenerbahçe, İstanbul’daki performansının yarısını gösterse, Lokomotiv Moskova bu kadar rahat öne çıkamazdı. Sarı-Lacivertliler, kontrollü oynadı, disiplinli takım savunması yaptı. Tehlikeye dönüşebilecek atakları taktik faullerle kesti.

Moskova’ya ilk yarıda pozisyon vermedi. Hatta duran top ve uzaktan şutlarla rakibinin yüreğini ağzına getirdi. 5. dakikada Nani’nin kornerine Souza kafayla dokundu, top dışarıya gitti. 25. dakikada Volkan’ın, yaklaşık 30 metreden sert şutu üstten dışarıya gitti. İlk yarının golsüz bitmesi beklenirken 45. dakikada Fabiano uzaktan gelen şutu sektirdi, Samedov golü atmakta zorlanmadı ve ilk devre 1-0 Lokomotiv Moskova lehine sonuçlandı.

Takım savunması bozulmadı

Devre bitiminde gelen gol, Fenerbahçe’yi takım savunması anlamında bozmadı. Sarı-Lacivertliler, zaman zaman telaşlı gözükse de, rakibe bu yarıda da bir ciddi pozisyon verdi. Bu arada Nani’nin fazla top ezmesi de Lokomotiv Moskova lehine atak başlangıcı oldu. 60. dakikada Volkan’ın uzak direğe yaptığı ortaya Van Persie iyi yükselip kafayı vurdu. Ancak top yandan dışarıya gitti.

Topal attı, Ruslar baktı

71. dakikada Şener’in kanadından arka direğe yapılan ortaya Samedov kafayı vurdu. Fabiano topu çeldi, dönen topu Samedov kullanamadı. 83. dakikada Hasan Ali’nin kullandığı korneri Mehmet Topal kafayla arkaya doğru aşırttı. Yüksekten gelen top kalecinin bakışları arasında ağlarla buluştu: 1-1. Beraberlik sonrası rahatlayan Fenerbahçe, Moskova’ya atak şansı vermezken, deplasmandan aldığı bu beraberlikle Avrupa Ligi’nde son 16 takım arasına girdi.

Fenerbahçe - Bursaspor mücadelesinin ilk yarısı, neredeyse tek kale maç gibi geçti. Baskı kuran, pozisyon için her fırsatta kanatları ve göbeği zorlayan Fenerbahçe, gol olabilecek çok sayıda fırsat yakaladı. Volkan ile Fernandao’nun son vuruşlardaki beceriksiz hamleleri, topun ağlara gitmesinin engeliydi. Çerçeveyi bulan toplarda ise kaleci Harun, başarılı kurtarışlarıyla kalesini gole kapadı. Tecrübeli savunmacı Sivok’un yaptığı kritik müdehalelerin de altını çizmek lazım. Sivok, birçok gol pozisyonunda kademeye girerek, araya atılan paslara duvar oldu, Sarı Lacivertli oyuncuların gol girişimlerini etkisiz kıldı. Bursaspor’un ilk yarıdaki en etkili isimleri Sivok, kaleci Harun ve Hosogai olduğunu belirtirsek, maçın da tamamen Yeşil-Beyazlı sahada oynandığı ortaya çıkıyor.

Bu goller kaçmaz

Mutlaka 3 puan için oynayan Fenerbahçe, ikinci bölümde de yüklenen taraftı. Ancak Bursaspor defansı iyi kapandı. Yeşil-Beyazlılar’ın maç boyunca golü pek düşünmediklerini söylersek abartmış olmayız. Pozisyon yüzdesi ilk yarıya oranla azalma gösterince Pereira, Alper, Van Persie ve Ozan’ı sahaya sürdü. Kilidi açmak için yapılan bu hamle beraberliğe şartlanan Bursaspor savunmasını delemedi. Fenerbahçe, özellikle Fernandao’yla 3 puanı getirecek fırsatlar yakaladı. Ancak Brezilyalı oyuncunun gol vuruşları, yine Harun’un koruduğu kalede sonuçsuz kaldı. Zirveye oynayan Fenerbahçe, çok net fırsatlar yakalamasına rağmen Bursa’dan 1 puanla dönüyor. Lig maratonunda umarım Fenerbahçe, Bursaspor maçında kaçırılan golleri aramaz.

Gökhan’daki ciğer değil körük mübarek. Lokomotiv’in sol tarafını felç etti. Attığı her orta rakip defansın kâbusu oldu. İlk golün asistini de yapan Gökhan iki yönlü oyunun dersini verdi. Fenerbahçe, maça 10 numarasız çıktı. Ama bu açığı Mehmet Topal, Ozan ve Souza çok koşarak kapatmayı bildi. Bu kadronun bir de oyun kurucusu olsa, ofansif yüzdesi daha da artardı. Sarı-Lacivertliler, pasa fazla takılmadı. 2-3 hamlede ve daha çok kenarlardan yüklenerek hücum bölgelerine indi. Aslında Nani, oyuna karkıda devamlılığı tercih etse, oyunun tadı daha lezzetli olurdu. Lokomotiv Moskova şaşkın çocuklar gibiydi. Baskıdan nefes alamadılar. Pas yapmaya fırsat bulamadan ilk yarıyı pozisyonsuz bitirdiler.

Avantaj Fener’de

Volkan Şen, Caner ve Gökhan isabetli ortalarla Robin van Persie’yi çok besledi. Ayrıca, tehlikeli yerlerden şut imkanları da yaratıldı. Ancak top, ya defansa ya da kaleci Guilherme’ye takıldı. De Souza, 73’te Pereira’yı arkadaşlarını ve tribünleri rahatlattı. Fenerbahçe, orta yüzdesi hayli yüksek olan bir 90 dakika çıkardı. Bu havadaki maçlar belki forvette Fernandao olsa gol sıkıntısı daha erken çözülebilirdi. Moskova elkibi ikinci bölümde de Fenerbahçe’yi zorlayamadı. İlk devrede atakları iki kez Fenerbahçe ceza alanında gözükmeleriydi. Sarı-Laciveertliler Avrupa Ligi maçlarının genelinde rakiplerine üstünlük sağladı. Lokomotiv Moskova’ya da şans tanımadı. Fenerbahçe, rövanş için ciddi avantaj yakalarken, daha farklı kazanabilecek bir oyun sergiledi.

Antalyaspor yenilgisinden ders çıkarmış Fenerbahçe, Kasımpaşa önünde ikinci ve üçüncü bölgelerde bol deplaseli taktik anlayışıyla rakibi bozmayı düşündü. Sarı-Lacivertliler’in bu sistemi karşısında Kasımpaşa bir türlü toparlanıp, oyunu kuramadı. Ozan-Kadlec ikilisi defansın önünde rakibin hücum bölgesine inmesine fırsat vermedi. Kenar bindirmeleri daha çok Hasan Ali üzerinden yoğunlaştı. Serbest oynayan Diego, sık sık sağ ve sol çizgilere destek olarak Kasımpaşa’nın çok adamlı defansını delmeye çalıştı. Diego’nun kilidi açan golü, kurduğu pas trafiği ve süratlı yer değiştirmeler sonrasında Kadıköy’e 1 puan için çıktığı her halinden belli olan Kasımpaşa, Fenerbahçe’nin orta saha ile hücum bölgesindeki baskılı oyununu bozacak girişimlerde çaresiz kaldı. Dolayısıyla rakibi kovalamaktan gol pozisyonunu düşünemediler.

Daha farklı olabilirdi

Penaltıya sebep olan Titi’nin oyundan atılması ikinci yarıya iki farklı galibiyetle giren Fenerbahçe’nin taktik anlayışını bozmadı. Defansif disiplininden taviz vermeyen Sarı-Laciverliler, hızlı çıkışlarla farkı açacak pozisyonlar buldu. Nani ve Volkan son vuruşlarda dikkatli olsalar, skor daha farklı olurdu. Antalya’daki kötü oyun ve mağlubiyet sonrası Kasımpaşa önünde maç boyunca mücadele eden bir Fenerbahçe’nin ortaya çıkması ve iyi motivasyonu ümit verdi. Fenerbahçe, tempolu, istekli ve hırslı görüntüsüyle kritik maçlar öncesi ciddi moral depoladı.