Bu maç Fenerbahçe için sezonun en önemli karşılaşması. Beraberlik de yetmiyor. Sakatları ayrı tutarsak, diğer futbolcuların hepsine derbinin ne kadar önemli olduğunu anlattılar. Teknik direktör İsmail Kartal ve futbolcularının en önemli hedefi, bu maçı kazanarak şampiyonluk umudunu son haftaya taşımak ve derbiyi kazanarak rakibinin kupa sevincini engellemek olacak.

Kartal ve ekibi, görüntülü olarak da tüm çalışmalarını yaptırdı. Hem Kartal hem de Başkan Ali Koç, seçim atmosferinden takımı uzak tutmaya çalışıyorlar. Fenerbahçe zorlu bir atmosfere çıkacak ve sakin kalarak, 11 kişiyle başlayıp 11 kişiyle maçı bitirmek istiyorlar. Sabırlı bir oyun ve panik ortamından uzak duracaklar.

Yıldızlara dikkat etmeli

Batshuayi ile forvette başlayacağını düşünüyorum. Skor ne olursa olsun yine tek santrafor devam eder, Dzeko 60’ta oyuna girer. Galatasaray seyircisi çok ateşli ve oyuncu kalitesi yüksek. Fenerbahçe’nin rakibin Icardi ve Mertens gibi yıldızlarına dikkat etmesi gerek. Fenerbahçe tüm gücünü ortaya koyacak kazanmak için ama yarın (bu akşam) şampiyonun belli olacağını düşünüyorum.

Haftalardır şehir bu maçın heyecanı ile yattı kalktı. Tüm hazırlıklar ülkenin en prestijli kupası için yapıldı. Aileler çocuklarının özlemle beklediği bu görsel şölen için her türlü fedakarlığı yapıp, her iki kulübün de lisanlı ürünlerini aldı. Urfa sokakları gün boyunca bu çocukların güler yüzü ile neşe buldu. Fenerbahçe’nin olumsuz açıklamaları bile hiç kimsenin umudu kırmaya yetmedi. Balıklı gölün çevresinde sabah saatlerinden itibaren büyük hareketlilik yaşandı. Hatta birbirlerine son dönemde tahammül edemeyen iki takım taraftarları, tüm olumsuz havaya rağmen bir araya gelip, dostluk gösterileri sergiledi. Esnaf ise güzel yüzü ile Urfalılar ve Urfa’nın dışından gelen futbolseverlerin gönlünü hoş tutup, şehrin en güzel tatlarını onlara sunmaktan geri durmadı.

Büyük hüsran...

Bu güzellikler, sahaya yansımadı. 11 Nisan Stadı’nın tribünlerini dolduran onbinler, büyük hüsran yaşadı. Futbolun sadece futbol almadığı bir kez daha ortaya çıktı. Fenerbahçe daha önce aldığı karar doğrultusunda sahaya U-19 takımı ile çıktı. Belki Fenerbahçe kendi açısından haklıydı, ancak Urfa Halkı bu davranışı hak etmedi...

Fenerbahçe'de Jorge Jesus'un, bu maç için özel bir çalışması yok. Şu ana kadar maçlara nasıl hazırlandılarsa, aynı şekilde olacak. Hoca gibi birçok oyuncunun ilk derbisi... Teknik direktör Jorge Jesus, öğrencilerini derbi öncesi, "Disiplinli çalışacağız, bu bir derbidir ve her zaman farklı sonuçlar olabilir. Sahaya çıkacağız ve savaşacağız. Sizlere güveniyorum" diyerek motive etti. Milli Takımlar'dan dönen oyuncularıyla konuştu Jesus. Yorgun döndükleri için onlara 1 gün izin verdi.

Bir kişi izin istememiş

Sadece Batshuayi, kendi izin istememiş ve "Ben çalışacağım hocam" demiş. Belçikalı oyuncunun, eski takımına karşı ayrı bir motivasyonla çıkacağı kesin. Fenerbahçe, bu sezon camia olarak daha motive ve Jesus, takımda çok farklı bir atmosfer yarattı. Her oyuncu, mutlaka kendisine sıra geleceğini biliyor. Herkes çok iştahlı. Cumhuriyetimizin 100. yılında Kanarya, şampiyonluk hasretini bitirmek istiyor. Son 3 haftaya bakarsak, Fenerbahçe, Beşiktaş'a göre daha istekli ve bir adım önde gözüküyor. Beşiktaş'ın sahasında taraftarının desteğini de unutmamak lazım. Onlar için de diriliş maçı olacak. Derbinin kaderini Fenerbahçe adına; İrfan Can Kahveci, oynarsa Lincoln ve çok formda olan Enner Valencia belirleyebilir

Fenerbahçe için Graz kampı çok farklı anlamlar taşıyor. Camianın beklentilerine karşılık vermek ve Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yılında kazanılacak şampiyonluk ile özlem gidermek isteyen yönetim, büyük fedakârlıklarla Jorge Jesus ve ekibini göreve getirdi. Tecrübeli çalıştırıcı, İstanbul’da tanımaya başladığı kadrosuna Graz’da ise son noktayı koyup, yarışmacı bir takım yaratmak istiyor. Portekizli teknik adamın Avusturya Kampı’ndaki hedefi, hem sistemini oturtmak hem de takımını Dinamo Kiev ile oynanacak olan Şampiyonlar Ligi 2. ön eleme turu maçlarına hazırlamak. Shkupi, Tiran, Al Shamal ve Partizan ile oynanan maçlarda kafasındaki iskelet kadroyu kurdu.

Son şekli verecek

Altay, Kim Min-jae, Attila Szalai, Osayi Samuel, Ferdi Kadıoğlu, Bruma, Lincoln, Valencia, Rossi, İsmail Yüksek gibi isimler bir anda ön plana çıktı. Ancak takıma son şeklini vermesi adına Jesus’un önünde Mol Fehervar ve Hull City ile oynanacak karşılaşmalar var. Kısaca Graz kampı bir anlamda sezon öncesi gerçekleştirilen kader kampı anlamı taşıyor. Forma savaşı üst düzeyde, 29 kişilik kadro adeta komando eğitimi yapıyor. Sergilenen futbol, herkese umut aşılıyor. Şimdilik her şey beklendiği gibi gidiyor. Jesus ve ekibinin tutkusu, taraftarın ve camianın tutkusu ile tam anlamıyla örtüştü. Jesus maç maç ilerleyecek. Bakalım bu karşılıklı tutku Fenerbahçe’yi nerelere götürecek.

İsmail Kartal’dan iyi bir çıkış yakalan ve kazanma alışkanlığı edinen bir takımı teslim alan Jorge Jesus ve yardımcılarının bu sezon işi çok zor. Başkan Ali Koç’un, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. kuruluş yıldönümünde Fenerbahçe’ye şampiyonluk yakışır’ sözünü çok iyi anlayan Portekizli teknik adam, bu sezon sadece takımı antrene etmeyecek, ayrıca camianın uzun zamandır beklediği şammpiyonluk özlemini de giderecek. Şampiyonlar Ligi için de söz veren tecrübeli çalıştırıcı, ilk idmana değişim rüzgarları ile başladı. Öğrencilerine bir baba sevecenliği ile yaklaşan Jorge Jesus’un bu davranışları futbolcuların da işlerine dört elle sarılmasını sağlayacak. Portekizli’nin ağzından çıkacak komutları harfiyen yerine getirmek için büyük çaba var. Başarıya gidecek yolu şimdiden disiplin ve takıma kazandıracağı çalışma azmi ile döşeyen Portekizli, yardımcılarına ise çok güveniyor.

Aurelio gözü kulağı

Bu konuda Fenerbahçe’yi ve Türkiye Süper Ligi’ni yakından tanıyan, teknik ekibin dilini konuşan Mehmet Aurelio, Jesus’un sezon içinde adeta gözü-kulağı olacak. Kısaca yeni transferlerin katılması, ülke milli takımlarına giden oyuncularına dönmesi ile birlikte Topuk Yaylası’nda çok farklı bir Fenerbahçe olacak.

Fenerbahçe’de yabancı teknik adam arayışlarında girilen çıkmaz sokak, yönetime tanıdık bir ismi işaret etti. Yabancılar, devre arasında kötü durumdaki bir takımı devralmaktan kaçındılar. Zirveden 17 puan uzaklaşılmış, Avrupa’da Konferans Ligi teselli olmuş, elinde Türkiye Kupası kalmış bir takımı ancak kendi öz evladı teslim alır. İşte bu isim de bana göre İsmail Kartal’dı...

Fenerbahçe’nin yıllarca formasını terletti. Ardından ünlü teknik adamlarla çalışıp, şampiyonluk sevinçleri yaşadı. Bu da yetmedi, çalkantılı bir dönemde teknik adamlık gömleğini giyip, tüm zorluklara rağmen takımını ligde ikinci yaptı. Şimdi yine görev onu bekliyor.

Oyuncuları tanıyor, camia ve taraftar onu seviyor. Zorluklardan mucizeler yaratmayı bilen İsmail Kartal’ı her şeye rağmen çok zor günler bekliyor. Yönetim arkasında durur, futbolcular onu benimserse, sezon sonunda bir mucize neden olmasın...

Galatasaray derbisinin kazanılması, Fenerbahçe’de sorunları şimdilik rafa kaldırdı. Dünkü antrenmanda gördük ki derbi zaferi, futbolcuların rahat bir nefes almasını sağlamış. Olympiakos maçının hazırlıklarının başladığı idmanda herkesin yüzü gülüyordu. Kendilerine olan güvenleri yerine geldi. Derbide futbolcuların 90 dakika boyunca bitmeyen kazanma azimlerinin yanı sıra, değişen sisteme de uyum sağlamaları, takımın bir anda havasını değiştirdi.

Özellikle kaptan Mesut Özil, İrfan Can Kahveci, Sosa ve Mert Hakan Yandaş’ın yeni sistemde kendilerine yer bulup, yeteneklerini sergilemeleri ise yönetim ve taraftar için galibiyet kadar mutluluk verici oldu. 1 hafta önce dört bir yanı Sarı-Lacivertli bayraklarla süslenen Samandıra Tesisleri’ndeki atmosferi fazlasıyla hissettik. Galatasaray’ı yenmek önemliydi ancak henüz kazanılan bir şey yok. Ama bu galibiyet, oyuncuların ve teknik ekibin tünelin ucundaki ışığı görmesini sağladı. Yakalanan bu yükselişin devam etmesi sürpriz olmayacak.

Kredi tükendi. Şampiyonluk hedefi artık rakiplerin alacağı sonuçlara bağlı. Ali Koç ve ekibi krize el koydu. Milli arada yaralar sarılmaya çalışıldı. En büyük teselli ise Tisserand dışında Milli oyuncuların sağlıklı ve formda dönmeleri. Kritik derbi öncesi diğer olumlu gelişmeler ise Valencia ve Altay dışındaki sakatların çalışmalara başlaması ile beklentilerin uzağında kalan Mesut Özil’in, başkandan aldığı uyarı sonrası tamamen saha içine odaklanması.

Dünkü antrenman gösterdi ki Sarı Lacivertli ekipte yaralar sarılmış. Teknik heyet ve ağabey konumundaki futbolcular derbide alınacak 3 puanın takımı yeniden şampiyonluk potasına sokacağını iyi anlatmış. Takımda bazı mevkilerdeki sıkıntının, kaliteli kadrodan seçilecek futbolcularla giderileceğine inanıyorum.

Pereira, forvet hattındaki gol sıkıntısını halletmek için Berisha ve Serdar Dursun’u dönüşümlü sahaya sürecek. Kısaca dünkü idmanda yaşanan olumlu havanın derbiye yansıması, işleri bir hayli kolaylaştıracak.