‘’Bir zahmet cevapları bekliyoruz‘’
Bu sezonki Beşiktaş, bundan yıllar sonra spor yönetimi derslerinde ibret olsun diye okutulacak bir vaka: 15-20 milyon Euro harcayıp bir önceki sezondan daha kötü bir takım nasıl kurulabilir? Ligde kısa süre içinde havlu attıktan sonra Konferans Ligi’nde Bodo, Club Brugge ve Lugano’nun olduğu grupta 4. maçın sonunda nasıl 1 puan ile sonuncu sırada yer alınabilir? Şenol Güneş gibi kulübün 120 tarihindeki en başarılı hocalarından birisi yerine daha önce hiç teknik direktörlük deneyimi olmayan birisi göreve getirilebilir? Saiss gibi üst düzey bir stoper yerine kariyerinde stoperde 5 maç bile iyi oynamamış Amartey transfer edilerek savunma hattının daha iyi olabileceğini kim, nasıl ve neden düşünür? Beşiktaş nasıl Konferans Ligi’nin en fazla gol pozisyonu veren takım olabilir? Bunda sorumluluğu olan yöneticiler varsa nasıl yeniden Beşiktaş’ın yönetmeye aday olabilirler? Bu kadronun kurulmasında hiçbir etkileri yoksa yazın ne iş yapmışlardır?
Aklıyla alay ediliyor
Bu berbat tablodan sonra mevcut görevlilerden birisi çıkıp özeleştiri yapmayacak mıdır? Beşiktaş kulüp tarihinde hizmet etmiş en zeki iki insandan birisi olan Sergen Yalçın’a yine kurtarıcı misyonu yükleyip mucizevi bir başka şampiyonluktan sonra bir dahaki sezon tarihsel yapısal bozukluklardan sonra bir kez daha bozuk para gibi harcayacak mıdır? Beşiktaş taraftarının aklıyla alay edilmeye devam edilecek midir?
‘’İmaj aldatmacaları‘’
Beşiktaş’ta ilk yarının en iyisi Bailly’di. Maalesef geçici hoca Burak Yılmaz’ın kararıyla ikinci yarıda sahaya çıkamadı! İkinci yarı başında Bailly yerine stopere kimin geçtiğini herhalde biz izleyenler gibi Beşiktaşlı oyuncular da anlamadılar. İkinci yarıda santradan 30 saniye sonra gol yemek ayrı bir saçmalık, ortayı tamamen boş bırakıp gol yemek bambaşka bir saçmalık seviyesi. Tek bildiğim, bunun ideal Beşiktaş seviyesi olmadığı. Burak Yılmaz tabii ki tecrübesiz ama Şenol Güneşten sonra Burak Yılmaz’ı göreve getirmek sözde tecrübeli bir yönetim için akıl almaz bir sorumsuzluk! Zaten son 6 aydır yönetim sırf sosyal medyanın nabzına göre günü kurtarma peşinde. Misal Bakhtiyor’un alınınca yapılan “Her yerde oynar” transfer tanıtımı: Oynadığı maçları izlemeden, sırf internetten yalap şap imaj tasarımında başka şey değil.
Tek dertleri bu...
Başkanlık yarışından kadro kurmaya kadar tek dertleri imaj. Kanaat, fikir üretme, bilimsel çalışma falan umurlarında değil. Evet Bakhtiyor’un Moskova’da stoper de oynadı ama orada iyi oynayamadığı için stoperde değil çok daha iyi oynayabildiği ofansif mevkilerde oynatıldı. Yönetimden kimse o maçları izlememiş, bu Beşiktaş aleyhine çok net! Bailly sakatlanınca yerine stopere Bakhtiyor’u çekip aynı oyunu devam ettirebileceğini düşünmek futbol bilimine, taraftarın sevgisine karşı kayıtsız kalmak, onları gram umursamamaktır.
‘’Üç iyi haber‘’
“Akaretler’den Cumhuriyete” koreografisi muhteşemdi, emeği geçen herkese çok teşekkür ederim. Beşiktaş’ın forması da güzeldi. İlk yarıda Beşiktaş adına olumlu olan Bakhtiyor’un iki güzel şutu da oldu. Devrenin kalanında ise Beşiktaş daha çok topla oyalandı: İlk yarının son düdüğü çaldığında Beşiktaş %71 oranda topa sahip olurken santrforu Cenk sadece 4 kez topla buluşabilmişti. 12 ve 14. dakikalar arasında Gaziantep iki dakikada üç pozisyon bulurken taraftar ve yönetim arasında tezahüratlara yansıyan negatif elektriğe bir de 20. dakikada Ghezzal’ın sakatlığının nüksetmesi eklendi. İkinci yarıda Beşiktaş’ın oyunu biraz daha az kötüydü. Salih’in duran toptan attığı gol rahat bir nefes alma fırsatı verene kadar Beşiktaş yine kalesinde tehlikeler yaşadı. Öne geçtikten sonra üzerlerindeki baskı biraz azalan oyuncular daha iyi performans sergilediler. Rashica’nın iyi ortasında Cenk Tosun güzel bir kafa vuruşuyla farkı ikiye çıkardı.
Gedson ikinci yarıda
Beşiktaş’ta özellikle Gedson ikinci yarıda çok iyi bir performans sergiledi. Kongrenin daha önceye alınması da iyi haber, daha iyi bir haber ise maç günü yaptığım görüşmelerde aday olmayı düşünenlerin bir kısmının benim olabilecek en güçlü yönetimi kurmak adına ortaya attığım “Milli Mutabakat Hükümeti” projeme sıcak bakmaları.
‘’Sunioğlu suni futbol!‘’
Gedson yüzde 100 fitken ilk 11’de değilse Beşiktaş’ın gücü iyice azalıyor. Valerien Ismael, Gedson’u ideal 11 oyuncusu olarak değerlendirmiyordu, oyun iyice sarpa sarmıştı, bir süre sonra sürdürülemez başarısızlıktan görevine son verildi. Şenol Güneş gelir gelmez orta saha kurgusunun merkezine Gedson’u aldı takım toparlandı. Gedson sakatlandı üst üste oynayamadı, Beşiktaş’ın oyunu yine sarpa sardı ve Şenol hoca ile yollar ayrıldı. Dün gece ise nedense Beşiktaş maça orta sahada Gedson’suz başladı. Yine orta saha defansif ikili hat ve salt ofansif Chamberlain olarak tam ortadan ikiye yarılmıştı. İlk yarı boyunca da Beşiktaş bu nedenle yine ofansif ve defansif olarak iki ayrı takımmış gibi oynadı. Önde Chamberlain ile Aboubakar’a top gelince pozisyonlar geliştirdikse de top Bodo’ya geçtiğinde basit paslarla sürekli organize tehlikeler yarattı. Bodo, bireysel yeteneklerin toplamından daha güçlü bir kolektif oyuna sahip.
Bu kadroyu kuranlar...
Beşiktaş ise maalesef birbirini tamamlamayan oyunculardan kurulu. Bir de üstüne devre arasında Chamberlain oyundan alınınca Gedson’un girmesi de bir işe yaramadı. Yine Bodo basit paslarla kolektif hücumlar geliştirirken 55’te Kiev karambolunun Norveç versiyonunu izledik. Hemen ardından sade bir duvar pası organizasyonu sonucu Beşiktaş ikinci golü yedi. Kalan sürede oyuncu değişiklikleri de bir işe yaramadı. Şimdi zemin suniydi vs çeşitli bahaneler üretilir kesin. Ben bu yenilgiye gerçekten çok üzülen birisi olarak acı gerçeği söylemek zorundayım. Zeminden daha suni olan maalesef Beşiktaş’ın futboluydu çünkü Beşiktaş’ın kadrosu suni, bu kadroyu kuran futbol aklı suni.
‘’Z Raporu‘’
Dükkânı kapatırken kasadan Z raporu alınır. Başkan Ahmet Nur Çebi ve yönetiminin bu derbiden sonra yapması gereken de Z raporu alıp dükkânı devretmek olmalıdır. Derbiyle ilgili her türlü hakem tartışması sürecektir lakin mevcut Beşiktaş Yönetimi çok önce 2023 ilkbaharında o döneme kadar Beşiktaş Karşıtları Derneği Fahri Başkanı gibi davranmış olan Büyükekşi’nin tekrar TFF Başkanı olmaması için gerekeni yapmamış ve hakkını çoktan çöpe atmıştır! Saha içindeki Z raporuna gelirsek kulübü ekonomik açıdan toparlama misyonuyla yola çıkan mevcut Beşiktaş Yönetimi, kulüp tarihinin en dengesiz ve kolektif kimyası en bozuk kadrolarından birisini kurarak zaten ekonomik açıdan daha önce kattığı kazanımları da maalesef çöpe atmıştır. Beşiktaş, Galatasaray deplasmanına stoper tandeminde Amartey-Colley ikilisi, sol bekte de daha çok ofansif bir oyuncu olan Bakhtiyor ile çıkamaz! Çıkarsa da ilk yarım saatte gördüğümüz şekilde Icardi gibi kaliteli rakipler, yapılan ikramları geri çevirmez.
Çaresiz geri paslar!
Maçta ilk yarı sadece Icardi 7 kez Beşiktaş ceza alanı içinde topla buluştu çünkü özellikle Amartey rakiplerine adeta da “Al da at kardeşim” tadında “kontra kilit” paslar verdi! Kalan topları zaten doğru dürüst kullanamadıkları için Beşiktaş koca devreyi Galatasaray ceza alanında topla buluşmadan bitirdi! O da yetmezmiş gibi ilk 45’te sürekli çaresiz geri paslar ile kendi kalecileri Mert’in adeta kucağındaki bombaya dönüşen kamikaze toplar “dürttüler”! Sonunda kaleci Mert’i Meler ile beraber el birliğiyle oyundan attırmayı başardılar! Kabahatin büyüğü kariyerinde stoperde 10 maçta bile iyi oynamamış Amartey’in bonservisi elinde diye stopere kurtarıcı etiketiyle alan futbol cehaletinde! Mücadelede ikinci yarıda gerçekten başta Ghezzal, Rosier ve Alex Oxlade Chamberlain gibi takım 10 kişiyken canını dişine takan oyuncuların emeklerine yazık oldu. Takım kurma konusundaki kör futbol cehaleti önce taraftarı çileden çıkardı sonra da Şenol Güneş’i yedi. Burak Yılmaz bu dengesiz ötesi kadroyla Beşiktaş’ı ilk 2’ye sokarsa zaten ileride çok büyük teknik direktör olur. Lakin yarın ilk iş en erken tarihte kongre kararı alıp Z raporunu yeni yönetime sunmak olmalı. Sonrasını tüm sezon konuşacağız.
‘’Taraftara kulak verin!‘’
Maçın ilk 5 dakikasında taraftarın sahaya sırtını dönmesi kısaca yönetime direkt mesaj: Kongrede sakın yeniden aday olmayın! Bu filmi daha önce de gördük sonu çok kötü bitmişti: Fikret Orman kongrede yeniden seçilmesine rağmen daha ilk maçta taraftar o yönetimi istemediğini yüksek sesle haykırmıştı. Gerisi malum! Aboubakar’ın şahane golünden sonra Kamerunlu gol makinesinin hakkını veren taraftar kısa süre sonra Ahmet Nur Çebi’ye kongrede aday olmaması için bir uyarıda daha bulundu: “Bize değil başka takıma başkan ol!”
Ahmet Nur Çebi, Fikret Orman başkanken yönetime çok iyi katkı vermişti. Fikret Orman ile Çebi’nin bozuştuğu gün Beşiktaş’ın sürdürülebilir başarısı sekteye uğradı. Orman’ın kendisini başarıya taşıyan yol arkadaşlarının değiştirme hatasını başkan olunca Ahmet Nur Çebi de tekrarladı ve ortaya şimdiki ucube durum çıktı. Sergen Yalçın şampiyonluğunda yönetimde icabında başkan Ahmet Nur Çebi’ye itiraz edip fikrini değiştirebilen kişiler vardı. Hatta o isimlerden bazıları zamanında başkan Fikret Orman’a da itiraz edip ikna edebilen aynı kişilerdi. Futboldan, kadro kimyasından da anlayan kişilerdi. Açıkçası Ahmet Nur Çebi’nin yeni yönetiminde yer alanlar kötü insan olmasalar da futbol ve kadro kimyası konusunda yetkin değillerdi ki tüm yetkiyi önce Ceyhun Kazancı’ya sonra da Şenol Güneş’e devrettiler.
Sürdürülebilir başarı...
Bu tek adam “Leviathan” modeli önce Ceyhun Kazancı’yı sonra da Şenol hocayı yedi. Futbol kolektif bir oyundur ve kolektif yönetim anlayışıyla başarı gelir. Tıpkı feda sezonundan Şampiyonlar Ligi’nde namağlup liderlik başarısı sürecinde olduğu gibi. Kongrede aday olacaklar bu Beşiktaş gerçeğinden hareket etmezse tekrar sürdürülebilir başarının gelmesi mümkün değil. Futbol ve onu oynayan futbolcuları bilmeyenler iyi bir takım oluşturamazlar, harcadıkları paralar da kulübün borcunu büyütmekten başka işe yaramaz.
‘’Dikiş tutmuyor, gerilim çok fena‘’
Daha maç başlamadan “Yönetim istifa!” tezahüratları başladı. Yönetim aylar önce taraftarla empati kurup iletişime geçmeli, biriken memnuniyetsizliği “Sosyal medya trolleri” diye geçiştirmemeliydi. Tribüne gelen hiç kimse troll mroll değildir, sadece Beşiktaşlıdır. Tepkiler ve tezahüratlar, iki en ezeli rakibe oranla yeteri kadar iyi kurulamayan kadro kaynaklı. Ondan öncesinde zaten mevcut yönetimin, TFF başkanının Anti-Beşiktaş Partisi genel başkanıymış gibi sergilediği tutum ve davranışlara karşı gerekli tavrı almamış olması da haklı bir tepki biriktirmişti. O da bu maçta tribünlerden tezahür etti. Bu maçın ilki ise tribünlerin ilk kez Şenol Güneş’in performansını sorgulayan tezahürat yapması oldu. Yönetim-teknik heyet-taraftar üçgenindeki gerilimi anlık azaltan ise önce Ghezzal’ın şutu sonra da Ghezzal asistinde Aboubakar’ın uçan kafa golü oldu. İkinci yarıda top yine kuantum santrfora geldi, Emek Ege ve Ilgaz Çınar’a “Gol olur” dedim, oldu! Dewe Pankart’ın yaptığı DJ Aboubakar pankartı kadar güzel bir andı.
Rezil bir sonuç
Beşiktaş taraftarının moralinin düzelmesi, yönetimle arasındaki gerginliğin bir nebze olsun azalması için bu tip güzel anların daha çok olması lazımdı. Ancak Rosier bunu farkında değildi, ilk sarısı zaten tamamen sorumsuzluk, ikincisinde karar tartışılır olsa bile sarısı varken o riske girmesi de ekstra sorumsuzluk. Tam statta gerilim azalmış, takım ve taraftar havaya girmişken olacak iş değil! Beşiktaş, Aboubakar şov anları dışında maç 11’e 11 oynanırken de pozisyon veriyordu. Rakibin bitiricilik eksikliği sayesinde maç uzun süre 2-0 devam etti ancak Beşiktaş reaksiyon vermek yerine pozisyon vermeye devam edince bu sezonki Beşiktaş’ın taraftarını, sevenini psikolojik açıdan “bitiriciliği” ağır bastı. Rezil bir sonuç daha, maç içinde söner gibi olup sonunda volkan gibi patlayan ruhsal sağlığa zararlı feci bir gerilim...
‘’4-4-2 pansumanı‘’
Beşiktaş, Konya deplasmanında bu sezonki 14. resmi maçına çıktı. Halen ideal 11’i belli değil. Trabzon ve Adana deplasmanları Beşiktaş taraftarı için çok büyük hayal kırıklığıydı. Taraftarın zaten yönetimle ilgili bir hayali kalmadı, tüm hayalleri Şenol Güneş’in daha önce Beşiktaş’ta sergilediği başarılı teknik direktörlük performansından kaynaklanıyordu. Şenol hoca, Konyaspor karşısında takımını maça Trabzon ve Adana’dakinden farklı olarak idealindeki futbolu oynatmaya çalışarak değil, şu anda takımın kötü gidişatını durdurmak için oynatması gereken futbolla sahaya sürdü.
50 dakikada 19 orta
Konya’da Şenol Güneş’in başlangıçtaki 4-4-2 tercihi geometrisi öncelikle Beşiktaş’ın daha önceki deplasmanlardaki kadar pozisyon vermesini engelledi. Savunma önündeki Amir-Salih duble pivot formülü Gedson yokken driplingle merkezden ilerleyemeyen Beşiktaş için bir tercihten çok zorunluluktu. Bu zorunluluk, hücumda sadece kenar ortalardan medet umulmasına da sebep oldu. İlk yarı uyku hapından halliceyken devre sonundaki gol, maçı derin kış uykusundan kaldırdı. 50. dakikaya gelindiğinde Beşiktaş 19 orta denemiş, sadece 3 tanesi isabetli olmuştu.
Güneş’ten pansuman
Az sonra Konyaspor’da Oğulcan oyundan atılınca Şenol hoca 60’ta Ghezzal ve Demir Ege’yi oyuna alarak eksik rakip karşısında 4-3-3’e döndü. 63’te Aboubakar artık ezbere ortalar yerine yerden seri paslarla ideal Şenol Güneş futbolu oynamaya başlayan Beşiktaş’ı kendisiyle özdeşleşmiş makas feykleri sonrası kuantum şutuyla 2 farklı öne geçirdi. Bu şut aynı zamanda Beşiktaş’ın maçtaki ilk isabetli şutuydu! Şenol hoca şimdilik kan kaybını durdurup pansuman yapmayı başardı. Gerisini zaman gösterecek. Taraftar-yönetim arası gerilim bitmedikçe muamma devam edecek.