Arama

Popüler aramalar

‘’20 yılda değişmeyen değişim‘’

1998 Yılı "Ben Aziz Yıldırım Başkanlığa adayım"
2018 Yılı "Onurla ve gururla Fenerbahçe'ye başkan adaylığımı ilan ediyorum"
Aradan geçen yirmi yıl. Mükemmel tesisler. İnişli çıkışlı Lig serüveni,
Avrupa'da tam başarı derken yaşanan hüzünler ama zaferler de,
Amatör sporlarda gelen tarihi başarılar.
Yıllar süren ilmik ilmik örülmüş geçmişin gelecekte dimdik ayakta kalması için gayret.
15 Şubat 1998’den bu güne kadar geçen 20 yıl.
Bu sürede 9 olağan ve 4 olağanüstü kongre zaferi. Ve tarih yazılan Euroleague zaferi.

Ve sözler;
"Dava bitsin gidiyorum"
Dava biter,
"Aklanalım tamam"
Aklanılır,
"Yargıtay onasın tamam"
Yargı kararı açıklanır,

"ARTIK BIRAKMA ZAMANI GELİYOR"

Ve bugün:
"Onurla ve gururla Fenerbahçe'ye başkan adaylığımı ilan ediyorum"
Özet ile gitmiyorum… Gitmeyeceğim,
Ben sizden daha çok destek istiyorum.

Doğru mu? Yanlış mı?
Fenerbahçe için çok büyük değer Aziz Yıldırım,
Kimse en sevdiği için bile hapsi istemez, düşünür, adım atmaz.
Başkan Yıldırım tam 1 yıl Fenerbahçe adına hapis yattı.
Düşünün tam 365 gün.
Kimse yapmaz bunu.

Ama,
Artık "Onursal Başkan" statüsü için geri sayım başlatmalıydı,
Onun kadar efsane olacak değerlere yol açmalıydı,
Kime mi?
Ali Koç bir vizyon.

Bir farklı bakış,
Bir düştüğün yerden kalkmana yardımcı olma felsefesi,
Öfke olmadan, bayrak devri yaşanarak, saygı ile.
Karalamadan.
Alçaltmadan.
Markaya zarar vermeden.

Ellerinde büyüttüğü çocuğu ve onun gönültaşlarını üzmeden.
Ali Koç için başkanlık, Aziz Yıldırım için Onursal bir veda zamanı.
Sağduyu ve sevgi iklimi özlemi ile,
Aziz Yıldırım ismine şükran ve onursal başkanlık apoletini vermeli.
Bir devir kapanırken yeni tarihlerin yaşanacağı zaferlerin tadılacağı devir başlamalıydı.
Ne oldu? Ve yarın ne olacak? Yıl 2038…Ne mi oluyor…
Aziz Yıldırım: "Onurla ve gururla Fenerbahçe'ye başkan adaylığımı ilan ediyorum"

30 Mart 2018, Cuma 12:00
YAZININ DEVAMI

‘’Kim kazanır?‘’

En sonda yazılacak olanı en başta belirtmeyeceğim.
Sonuna kadar okumak gerekecek.
Trabzonspor konuk olacak,
“Amaçları var” Çalımbay’ın dediği gibi,
Hala bir Avrupa düşü,
Hala taraftarları mutlu etme gayreti,
Seçime giderken yönetime bir koz.
Ve son dönemde formda isimler.
Milli takımda ortaya konan performans ile
Yusuf ve Okay. Ama Okay sakatlandı. Durumu belirsiz.
Galatasaray Lider.
Ve şampiyonluk düşü herşeyden öte.
O zaman;
İşte tüm bunlar ışığında…
+ Galatasaray'ın güçlü yönleri;
Gol şanslarındaki bitiricilik,
Ara toplardan pozisyon yaratma,
Kanatlardan saldırma,
Ceza sahası dışından şut şansı yaratma,
Bireysel yeteneklerden pozisyon yaratma,
Yenilir pozisyondan geri dönme,
Gol pozisyonlarına girme,
Kontra ataklar,
Duran toplardan saldırma,
Galip durumdan kaybetmeme,
Hava topu mücadelesi.
+ Trabzonspor'un güçlü yönleri;
Kontra atakla,
Ara toplardan pozisyon yaratma,
Yenilir pozisyondan geri dönebilme,
Hava topu mücadelesi,
Gol şanslarındaki bitiricilik,
- Galatasaray'ın zayıf yönleri;
Ofsayttan kaçınma,
Kontra atakları savunma.
- Trabzonspor'un zayıf yönleri;
Ceza sahası dışından şut çektirmeme.
Yetenekli oyunculara karşı savunma.
Karşı takıma çok pozisyon vermeme.
Ofsayttan kaçınma.
Galip durumdan kaybetmeme.
Tehlikeli noktalarda faul yapmaktan kaçınma.
Bireysel hatalardan kaçınma.
NASIL OLUR PAZAR AKŞAMI OYUN…
Galatasaray rakibin kişisel hatasından gol atacak
Trabzonspor kontra ataktan gol atacak
Trabzonspor çok ofsayda yakalanacak.
Galatasaray mağlup durumdan geri dönüş yapabilecek,
Galatasaray uzak mesafeden gol arayacak.
Galatasaray kişisel yeteneklerden gol atacak. Gomis ve Rodriguez’e dikkat.
Galatasaray gol pozisyonlarına sık girecek.
Fırat Aydınus’a iş düşmeyecek.
Çünkü Galatasaray kolay bir GALİBİYET alacak.
Ama maç çok keyifli geçecek.
4 Gün önceden bir not.

29 Mart 2018, Perşembe 14:29
YAZININ DEVAMI

‘’İnanıyorum size, siz de inanın kendinize‘’

Bir sevgiliyi özler gibi bekledik Milli zaferleri.
“Şerefli yenilgiler” ile uyutulduk yıllarca,
Yenildik ve gidemedik 1996 yılına dek.
Bir de 1954’de kura ile gidilen Dünya kupası.
Sonrası yok.
2000 Avrupa Şampiyonasına,
2002 Dünya kupasına gidince gelenek olacak sandık.
Olmadı.
2008 yılından sonra 2016’da Avrupa kupası kapılarını açtık.
Sonrası
Şimdi sonrası için planlar.
Geçmişe gidilemeyen turnuvalara öykünmeye gerek yok.
Ders çıkararak yola devam etmek gerek.
Milli formanın kutsallığını geri vererek.
Ay Yıldız için mücadelenin Mehmetçiğin verdiği mücadeleden farkı olmadığını anlatarak.
Yeni bir silkiniş,
Yeni bir haykırış,
Birlikte maçlara akarak Ay Yıldız için haykırmak gerek.
Hazırlık maçları bile heyecanlandırmalı.
Oyuncu-Masör-Teknik heyet-Yönetim ve taraftar bütün olma zamanı.
Bunu göstermek için ilk adres İrlanda Cumhuriyet’i maçı.
Kabuk değiştiren milli maçı tartışmalardan uzak tutacak bir anlayış gerek,
Milli formaya inanan bir felsefe gerek,
Genç isimlere o formanın kutsallığında yürümenin asaletini hissettirmek gerek,
Oyunculara ne olursa olsun güvenmek gerek.
Kabuğu kırmak haykırmak gerek.
Türkiye demek, Türk Milli takımı için soluk olmak gerek.
Var mısın diye sormuyorum dost ?
Varsın o zaman Milli takımı yücelteceksin.
Yeni gençler;
Ömer-İrfan Can-Cengiz-Zeki-Okan-Abdülkadir ve diğer Ay Yıldızlar.
Size inanıyorum.
Sizde eşsiz biricik ve tek olduğunuza inanın.
Sizde bu ülkenin zafere aç yüreklerini onurlandırmaya hazırlanın.
Sizinle büyüyeceğiz.
Siz yapacaksınız.
Biliyoruz.
Yolunuz açık olsun.
Haydi Bismillah…

23 Mart 2018, Cuma 11:10
YAZININ DEVAMI

‘’'Milli formam'‘’

Milli takım formalarını gördüm. Dizaynı hoşuma gitmedi. Canım Bayrağım kalp üstünde ortada olsa daha farklı olacak. Gelenekselliği seviyorum. Marka, forma üreten bayrak kadar logo koymuş yok daha neler. İklimlendirmeye uygun üretime sözüm yok. Kumaşına ve diğer unsurlara da. Lakin Fiyatı çok... 299 Türk Lirası. Daha neler. Bakalım asgari ücrete; 1603 TL. Gidelim üç kişi maça. 900 TL Forma parası, 100 TL bilet. Bütün ay Milli Takım’ın gelmeyen zaferinin hüznü ile öfkemizi yeriz artık. Hiç insaf yok mu? Hiç araştırma yapılmaz mı? Ben yaptım. makul gözükebilir ama...

Diğer ülkelerin asgari ücretleri ise şöyle;

İrlanda 1.563 Euro: 7.100 TL, Malta 736 Euro: 3.348 lira, Yunanistan 684 Euro: 3.111 TL, Almanya 1.498 Euro: 6.814 TL, Britanya 1.397 Euro: 6.354 TL, Estonya 470 Euro: 2.138 TL, Slovenya 805 Euro: 3.661 TL. Forma fiyatları ortalama 40 Euro ile 85 Euro arasında biz de 65 Euro. Bu cephede fiyat makul ama alınan asgari ücrete oranda zirvedeyiz. O zaman indirim bekliyoruz. Yoksa forma yerine bayrağıma sarılarak gideceğim maça...

21 Mart 2018, Çarşamba 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Bir başkan, bir onursal başkan...‘’

İnanılmaz bir hizmet.
Yıllar süren ilmik ilmik örülmüş geçmişin gelecekte dimdik ayakta kalması için gayret.
Tesisleşmede muazzam bir yaklaşım.
Samandıra, Topuk yaylası ve stadlar.
Basketbol ve Voleybolda gelen tarihi başarılar.
Amatör sporcuların muhteşem destekler ile tarih yazması.
15 Şubat 1998
Bu güne kadar geçen 20 yıl.
Bu sürede 9 olağan ve 4 olağanüstü kongre zaferi.
Vefa Küçük’ten aldığı bayrağı 1 oy farkla tam 20 yıldır başarı ile taşıma gayreti.
Neler yaşandı neler…
20 yılda Yıldırım, 2000-01, 2003-04, 2004-05, kulübün 100. yılı olan 2006-07, 2010-2011 ve 2013-2014 sezonunda takımının şampiyonluğunu gördü.
Yıldırım ile üç TFF Süper Kupa, iki Türkiye Kupası, birer Başbakanlık ve Atatürk Kupası'nı müzesine götürdü.
Yıldırım döneminde 2007-2008 sezonunda UEFA Şampiyonlar Ligi'nde çeyrek finale çıkan sarı-lacivertli ekip, 2012-2013 sezonunda da UEFA Avrupa Ligi'nde yarı final oynayarak kulüp tarihinde ilklere imza atıldı.
Yıldırım, dünya futbolunda önemli isimler arasında yer alan futbolcular arasında Hırvat Milan Rapaiç, Ukraynalı Sergei Rebrov, İsveçli Kennet Andersson, Arjantinli Ariel Ortega, Hollandalı Pierre van Hooijdonk, Dirk Kuyt ve Robin van Persie, Brezilyalı Alex de Souza, Roberto Carlos, Diego Ribas, İsrailli Haim Michael Revivo, Ganalı Stephen Appiah, Fransız Nicolas Anelka, Sırp Mateja Kezman ve Milos Krasic, Senegalli Moussa Sow ve Mamadou Niang, İspanyol Daniel Guiza, Portekizli Bruno Alves, Raul Meireles ve Luis Nani'yi Fenerbahçe'ye kazandırdı.
Ve tarih yazılan Basketbol Euroleague zaferi.
Daha çok var.
Son olarak Hulusi Belgü karşısında gelen zafer.
Ve sözler;
“Dava bitsin gidiyorum”
Dava biter,
“Aklanalım tamam”
Aklanılır,
“Yargıtay onasın tamam”
Yargı kararı açıklanır,
“ARTIK BIRAKMA ZAMANI GELİYOR”
Hayır hiç gelmiyor…
Bu bakış acısı ile gelmesi zor.
Bu kadar başarı işte bu “Bırakamama” felsefesinde yok oluyor.
Kimse en sevdiği için bile hapsi istemez, düşünür, adım atmaz.
Başkan Yıldırım tam 1 yıl Fenerbahçe adına hapis yattı.
Düşünün tam 365 gün.
Kimse yapmaz bunu.
Ama bence tüm bunlara karşın zaman bitti.
Değişim zamanı.

Çünkü artık misyon bitti.
Artık “Onursal Başkan” statüsü için geri sayım başladı.
Gelmeyen şampiyonluklar,
Kavga ve rakiplere karşı sert yaklaşımlar,
Zaman zaman Fenerbahçe sevdalıları için yapılan anlamını hiç algılamak istemediği hamleler,
Ve şimdi başkanım diyen Ali Koç için söylevler.
Bunu bir spor adamı olarak analiz ettiğimde başkan artık vizyonunu tamamladı diyorum.
Son olarak Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ne diyor;
"Her karşılaşmada aleyhimize hakem kararları veriliyor. Futbolu yöneten kurum iflas etmiş durumda... Ali Koç'un başkan adaylığı Fenerbahçe camiasını bölmüştür. Ali Koç'u tebrik ediyorum"
İşte bu haberler özellikle son paragraf bölüne hadisesi çok mantıklı değil.
Ali Koç bir vizyon.
Bir farklı bakış,
Bir düştüğün yerden kalkmana yardımcı olma felsefesi,
Öfke olmadan, bayrak devri yaşanarak, saygı ile.
Karalamadan.
Alçaltmadan.
Markaya zarar vermeden.
Ellerinde büyüttüğü çocuğu ve onun gönültaşlarını üzmeden.
Ali Koç için başkanlık, Aziz Yıldırım için Onursal bir veda zamanı.
Sağduyu ve sevgi iklimi özlemi ile,
Fenerbahçe sandıkta Ali Koç derken,
Aziz Yıldırım ismine şükran ve onursal başkanlık apoletini vermeli.
Bir devir kapanırken yeni tarihlerin yaşanacağı zaferlerin tadılacağı devir başlamalı.
“Ali Koç” doğru isimdir.
Nokta.

20 Mart 2018, Salı 15:05
YAZININ DEVAMI

‘’Hiç oynanmamış gibi!‘’

Yan toplar Galatasaray’ın kalesine inerken hamle gelmeyince sonuç olmadı. Galatasaray tam kayıp aranıyor ilanı verecekti ki yokları oynayan Feghouli yoktan yere Fenerbahçe’ye pozisyon verdi. Serbest vuruş Messi’likti. Ama sahada Messi yoktu ki! Sonra kendini halı sahada sanan Maicon’un akıl almaz hatası kenarda Terim’e çimleri yoldururken Muslera, ‘buradayım’ diyordu. İkinci yarı mı? Galatasaray hızlı başladı, hangisi zordu kaçırmak mı? Atmak mı? Gomis’e sormak gerek. Fenerbahçe için de Alper’in kafasından çıkan topun Muslera’da eriyişini, Alper’e... Aykut Kocaman’ın gol çığlığı dolu hamlesi Fernandao ile gelirken orta alana hükmetmek isteyen Terim, Tolga ile yanıt verdi. Maicon’un direkten dönen topu ve 0-0 biten buluşma. Sonuç mu!.. Sanki 26. hafta hiç oynanmamış gibi iki takım için, Beşiktaş ve Başakşehir bu skoru kendileri için kullanabilir mi?

Gecenin sorusu

Bu Linnes’den sezon başı satılan Sabri, iki gömlek daha iyidir demeyen var mı? Valbuena ağzı ile top tutsa ilk on birde şans bulur mu Aykut hocam?

Maçın starı

Hareketli topları nefis kesen Şener ve son dakikalar iyi kurtarışlar sığdıran Volkan, Fenerbahçe’de, müthiş toplar çıkaran son dakikaların kahramanı Muslera Galatasaray’da.

Maçın olayı

Basketbol seyircisi CSKA maçında sahaya su şişesi atan renktaşını polise haber verip dışarı aldırırken, tribünlerden yağan yabancı maddeler aynı takımın futbol taraftarından. Basketbolun sihri mi bu... O sihri istiyoruz.

Kısa mesaj

İyi bir başlangıç için arzular ve motivasyon yeterli olabilir, lakin zafer için çalışma, azim ve fedakarlık olmazsa olmazdır.

18 Mart 2018, Pazar 06:00
YAZININ DEVAMI

‘’Derbiye doğru - 6‘’

Bölüm 6

Tam maç gününe kadar 6 bölüm yazacağız demiştik ve işte son bölüm;
Kim kazanır? Bu sorunun yanıtı 6 bu bölümde yanıtını bulacak.
Tüm hatları yazdık.
Tüm kadrodaki isimlere detayları ile baktık.
Zafer yolunda iyi bir başlama her zaman önemlidir.

Lakin zafere kişiyi götüren yoğun çalışma ve ortaya koyduğu çabadır.
Bugüne kadar 20 yıllık sonuçlar önümüzdeki maça ilişkin ayrıntıları verir mi?
Hep kazanan Fenerbahçe yine kazanacak demek midir?
Ya da maça çıkmadan biz burada hep kazandık yine zafer bizim bakış açısı nedir?
Hatadır. Hata.

Evet 2000 maç kazanabilirsin. Lakin 2001. Maç farklı bir maçtır.
Hele bu kadar büyük takımlar için.
Ben yeryüzünün en asaletli iki takımının oyuncularının,
Oyunun boşluklarına sığınmadan,
Hakem ile oynamadan,
Tribünleri tahrik etmeden,

Karşındaki rakibi saygı ile…
Maçı kazanmaya odaklı oynayarak,
Alnının terinin hakkını arayarak sahada olacağını ümit ediyorum.
Ben 100 yılı aşan muhteşem rekabet karşı duruş değil, onun içinde olan felsefeyi arıyorum.
Metin Oktay’ın Can Bartu ile kuşaklasan resmini.
Tribünlerin yarı yarıya olduğu dönemi,

Özhan Başkan gibi rakibi alkışlayan koca yürekleri arıyorum.
Ve bu maçta görmek istiyorum.
Kim kazanırsa kazansın, önce futbol kazansın istiyorum.
Nesillere örnek bir maç istiyorum.
Kurallara saygılı.
Kırmızı kartların hakemin cebinde bayatladığı bir maç.

Sarı kartların yerine uzanan ellerin rakibi kucakladığı bir maç.
Tam zamanı.
Birliğin, beraberliğin ve bu ülkenin her evladının aşk ile tutkun olduğu vatanın emekçileri adıma buna mecburuz.
Kıyımızdaki tüm bedenlere ve onların bizi küçümseyen yaklaşımlarına inat haykırmak gerek.
Biriz renklerimiz farklı ama düşüncelerimiz Saygı ile odaklı.

Hadi be. Hadi, hadi, hadi…
Yapalım.
Yeşim, Süleyman, Hasan, Osman, Ali, Ayşe, Nazan…
Yapalım be dostlar!
Kazananı alkışlayalım.

Bir denesek.
Rakibine kaybeden takımı gayretinden dolayı kutlasak.
İşte o zaman kim kazanır.
BİZ…
Ben “BİZ” kazanalım istiyorum

Futbolu sevenler.
Onun ötesi yalan.
Gelir geçer.
Takımlar değişir, kazananlar değişir.
Biz kazanırsa bu ülke kazanır.

Dostluk kazanır.
Gelecek kazanır.
Seni örnek alanlara yol gösteren sen kazanırsın.
Vallahi kazanırsın.
Yap şunu.
Bu maç mı?

Bence ortada, ama Galatasaray bir tık bir adım önde.
Beraberlik kokuyor diyenlere, Fenerbahçe kazanır diye söyleyenlere saygım sonsuz.
Ben Galatasaray alır diyorum.

Maçın skoru 1-2.

17 Mart 2018, Cumartesi 10:00
YAZININ DEVAMI

‘’Derbiye doğru - 5‘’

Bölüm 5

Tam maç gününe kadar 6 bölüm yazacağız.
Kim kazanır? Bu sorunun yanıtı 6. bölüm tamamlandığında karşılığınız zihinlerde bulacak.
Biz sadece tanımlamalar yapacağız ve beşinci bölümde durağımız gol silahları
Eren Derdiyok sakat, zaten Eren’in Galatasaray’ın zaferleri yada hüzünlerine karşı derdi pek olmadı bu yıl,
Sinan son maçta attığı gol ile moral buldu.
Belhanda golün arkasındaki virtüöz, lakin suskun.
Ayaklarını konuşturmuyor, hünerlerini ortaya koymuyor.
Ya konuş, ya sus maçında.

Gomis. En büyük güç.
Black Panter filminden fırlamış gib.
Muhteşem.
Aranızda onu takımında görmek istemeyen var mı?
Yoooook.

Yok tabi. Pozisyon hazırlıyor, oyundan kopmuyor, hamle yeteneği iyi.
Değişimlerde başarılı, preste etkin, hızlı ve en önemlisi,
Mücadeleci. Tam bir savaşan. Forvet olarak takım arkadaşı olmak isterdim.
Defans olsam onu nasıl duracağım tez konusu olurdu.
Ve Fenerbahçe ileride gol noktaları bu yıl verimlilik sorunu yaşıyor.

Gelenler sakat.
Oynayanlar gole uzak.
Aykut Kocaman alternatif golcüler yaratma gayretinde.
Giuliano 12 gol ile forvet arkası golcü sıfatı ile büyük işler yaptı.

Kumsaldan gelen göçü fizik yapısı ile 5 gole imza atan Fernandao çok hareketli olmasa da çok sert.
Valbuena şans bulamıyor ama yine de 5 golü var.
Alper, Dirar diğer etkin gol silahları.
Tamam işte bu Fenerbahçe’nin golcüsü dediğin birisi var mı?
Yooook.

Burada gizli forvet Giuliano’ya çok iş düşecek.
Forvetlere bakarsa Galatasaray açık ara önde…

17 Mart 2018, Cumartesi 06:00
YAZININ DEVAMI