Trabzonspor, ligde tutunma çabasındaki Aytemiz Alanyaspor’a karşı bu üstünlüğünü, pozisyon üretmeye dönüştüremedi. Bunda üçüncü bölgede Burak’ın sık ofsayta düşmesi ve rakip savunmaya müşkülat çıkarabilecek desteği arkadaşlarından görememesinin rolü büyük oldu. Ev sahibi ekip, Bordo- Mavililer’in her hücum girişiminin dönüşünde hızlı çıkışla aradığı golü etkisiz kaldığı için oyundan kopan Burak’ın kritik hatasından ummadığı bir anda buldu.

Çalımbay, N’doye ile başladığı 2. yarıda ‘sinir bozucu istikrarını’ sürdüren rakibi karşısında istediği etkiyi yaratamayınca çok geçmeden Yusuf takviyesini yaptı. Kısa sürede de amacına ulaştı. Zira Yusuf, Burak için öyle şık hareketlerle bir pozisyon hazırladı ki, rakip savunmanın da desteğiyle kendisine sadece golü atmak kaldı. Sonra Onur çıktı sahneye, çok kritik kurtarışlarla arkadaşlarına güven verdi. Abdülkadir de son sözü söyledi.

Gecenin sorusu

Trabzonspor adeta kendine geldi. İlk 4 hedefinden uzaklaşsa da Avrupa için şansını sürdürmeyi başaran bordo mavililere bu çiçek, bakalım baharı getirecek mi?

Maçın starı

Son dönemde yediği gollerle eleştiri oklarının hedefi olan Onur, Alanya’daki kritik kurtarışıyla 2018’in ilk galibiyetinde adeta başrolü oynadı. Onur 4 net pozisyonu inanılmaz reflekslerle önledi.

Maçın olayı

Maçta ofsayt rekoru kıran Burak konsantre değildi. Önce faul yaptığı oyuncuyla tartıştı, sonra Sosa için Hikmet Karaman’la. Golde rakibe o ‘asisti’ normal Burak yapmazdı. 2. yarı toparlanıp hatasını affettirdi.

Kısa mesaj

Göreve geldikten sonra takımının başarılı skorlarını kadro istikrarına borçlu olan Çalımbay, 2018’de henüz maç kazanamayınca çözümü, ikişer üçer oyuncu değişikliğinde aramak zorunda kaldı.

Eğer Trabzonspor ilk 5 dakikada yakaladığı iki pozisyonu gol yapabilse maçın beklenen seyri değişebilirdi. 10 dakikalık Trabzonspor baskısını zaiyatsız kapayan Başakşehir, sonrasında rahatladı. Maça damgasını vuran iki olağanüstü profesyoneli Visca-Adebayor işbirliğiyle öne de geçti. Daha sonra sakatlıktan yeni dönen ve oynayıp oynamayacağına kendi karar verdiği artık net belli olan Burak’ın, sağlam haliyle asla kaçırmayacağı bilinen pozisyonda kaçırdığı fırsat dışında sıkıntı da yaşamadı.

Abdullah Avcı ısrarla Çalımbay’ın hamlelerini bekledi ikinci yarıda. Çalımbay risk aldıkça generallerini alıp asker sürdü sahaya. Trabzonspor fırsatları değerlendirebilse belki Çalımbay’a beraberlikle idare edebileceği bir fırsat daha yaratabilirdi, o da olmadı.

Gecenin sorusu

Son basın toplantısında özetle dedi ki Rıza Çalımbay; ‘Bir kaç maç berabere kaldık da ne oldu? Nereden buraya geldiğimizi unutmayın!’ Bu yenilgiyi yok sayalım, 5 beraberlik 10 kayıp puan ediyor Hocam sorulmasın mı?

Maçın starı

Türkiye’ye geldiğinde ‘uzatmaları oynuyor, gelmesi normal’ yorumu yapıldı. Ama sadece dünkü performansı gösterdi ki; o iyi bir profesyonel ve tam bir görev adamı. Geldi savunmasına yardım etti, gitti gol attı, öyle böyle de değil tam bir usta vuruşla üstelik...

Maçın olayı

İlk yarıyı geçtik, N’doye iki kez çok kritik pas attı Burak’a! Sağlam Burak O iki pozisyonu da gol yapardı. Ama olmadı, yapamadı. Rıza hoca sakat Burak’ı ısrarla oyunda tuttu. Abdullah Avcı, Emre ve Arda’yı oyundan aldı hoca!

KISA MESAJ

Sen sözleşmeli sol savunmacını gitmek istedi diye gönder. Yerine yaklaşık 5 milyon Euro maliyetli bir oyuncu transfer et. Sonra git solda sağ savunmacı oynat! Gel de şaşırma bu tercihlere...

Zirveyi hedefleyen iki ekibin puan mücadelesinden üst düzey futbol beklemek hayalciliktir. Kabul ama Burak’ın golüne kadar böylesine de pes doğrusu! İlk yarı rakip kalelere Fenerbahçe ilk kez 14. dakikada Alper, Trabzonspor 38. dakikada Olcay ile birer cılız şut atabildiler. Hani dersiniz ki ‘kıran kırana bir orta alan mücadelesi’, o da yok! Birbirlerinden çekinen, pas kayıplarında zirve yapan iki takımın futbolcuları tam bir eziyet çektirdi izleyenlere. İsmail Köybaşı’nın kaçırdığı tek pozisyon bitmeye yakın 45 dakikanın hafızalarda kalan tek anıydı.

Çalımbay gidişatı Yusuf-Sosa müdahalesiyle değiştirmek istedi. Ama maça havayı Abdülkadir-Burak işbirliği getirdi. Burak’ın golü, Kocaman’a iki değişiklik birden yaptırdı. Eşitliği yakalamak için canlanan Fenerbahçe, çabuk çıkışlarla kendisini rahatlatacak ikinci golü kovalayan Trabzonspor, ‘bunlar futbol oynuyor’ dedirtti! İki taraf da atabilirdi, Souza son sözü söyledi.

Gecenin sorusu?

Çalımbay, Sosa ile maça başlayabilirdi. Ama onu maç seyrine göre kullanmayı tercih etti. Tribünlerin ilk yarı bitiminde “Sosa” tezahüratları da denk düştü. “Seyirci istedi Sosa girdi” düşüncesi ne kadar doğru?

Maçın starı

İki takım da o kadar kötü futbol oynuyordu ki, maç giderek çekilmez hale geliyordu. O anda çıktı sahneye Burak ve golü atarak oyunun seyrini değiştirdi ama yine 3 puan için yeterli olmadı.

Maçın olayı

Ailelerin o soğukta kısa kol forma ve şortla seremoniye çıkardıkları çocuklara, az bir kısmı hariç iki takımın oyuncuları eşofmanlarını giydirdi. Ama Volkan’ın kucağına aldığı çocuğu ısıtma çabası alkışı haketti.

Ali Turan’ın sorumsuzca atıldığı ana kadar Konyaspor oyuna hakimdi. Üstelik Ömer Ali, Onur’u aşabilse öne geçecek şansı da yakalamıştı. Ama eksik kalınca Trabzonspor, kontrolü ele geçirdi. Burak iki kez karşı karşıya Serkan’ı geçemedi. Novak ve Onazi uzaktan denediler, olmadı.

Vedat’la devre biterken fırsat yakalayan Konyaspor ise eksik olsa da yabana atılmaması gerektiğinin sinyalini verdi vermesine de, Trabzon’daki rehavet 2. devre de sürdü. Çalımbay’ın müdahaleleri, benzer özellikli oyuncuları değiştirmeyle sınırlı kaldı.

Taktiksel anlamda ilk müdahale golü yedikten sonra geldi. Üstelik öne de geçildi. Penaltı hariç kaleci hatalarıyla gelen 4 golün sığdırıldığı son 15 dakika, maçın en keyifli bölümü oldu. İki takım adına da maçın gidip geldiği bu dakikalar sonrası oluşan skor, tarafların işine yaramadı.

Kazanılan birer puan olsa da, puan cetvelindeki konuma yansıması ikişer eksik puan oldu.

Günün sorusu

Onur iki, Serkan üç kez inanlmaz reflekslerle gole izin vermediler. Ama ikisi de uzatmada öyle basit hatalar yaptılar ki, tam ‘maçın starı’ olmaya adaylarken, “Bu goller de yenir mi? sorusunu sordurttular.

Maçın ismi

Burak Yılmaz, kupada önce rotasyon, sonra sakatlık engeline takıldı. Dün sahada olunca topu alan kendisini aradı. “Al da at” dediler olmadı. Penaltıda vuruşu ustacaydı. Serkan’ın ikramını çevirmedi, maçın yıldızı tartışmasız Burak Yılmaz’dı.

Maçın olayı

Maçın başarılı ismi Abdulkadir’in Skubiç topu elle kesince penaltıyı istedi. Israr ederek Mete Kalkavan’ın kafasını karıştırdı. Yardımcısı aracılığıyla kararını değiştirtti. Bir yanlışa engel oldu.

Sadece Avrupa’ya giden en kısa yol açısından değildi önemi. Lige başlarken demoralize olma durumu da vardı sonuçta. O kadar önemliydi son 16’ya kalmak. Atikler Konyaspor işin önemi doğrultusunda gerekeni yaptı. İki maçta da tam kadro. Trabzonspor’da rotasyon işin şovu. İlk maç için bir iki isme eyvallah da denk kuvvetteki rakibe karşı abartmanın anlamı ne? İkinci maçta işi sıkı tut! Tamam da geçti borun pazarı. Yine de bir umut, yenilen gol sonrası iyice azalsa da. Ama yenilen gole bakın: Kamil Ahmet adamından 20 metre uzakta. Orta geliyor, Hubocan ve Uğur izliyor, arka tarafta da Pereira var, Esteban’da boşuna çaba, Ömer Ali dokunuyor, sonrasında adeta yuvarlanan topu çıkartmak için Uğur ağır kalıyor.

Rotasyon işte!

Amatörce olmasını geçtik. Olay şu; Trabzonspor’un sözleşmeli oyuncusu Mas gitmek istiyor, solda sıkıntınız var gönderiyorsunuz. Olacak ya tek solbek Mustafa sakatlanıyor. Yerine giren sağbek Kamil Ahmet, golde ortayı yapan rakipten uzakta kalan... Kritik bir skor, Durica-Hubocan tutmuş, rotasyon var ya Durica kulübede. Daha dün bonservisi alınan 50 milyonluk Sosa ile birlikte. Yanlarında da Castillo, Onazi, ilk devredeki müthiş çıkışın önemli aktörlerinden N’Doye. Rotasyon işte! Neyse devam edelim, ilk yarı bitene kadar ikisi isabetli olsa da Serkan engeline takılan birkaç Yusuf Yazıcı şutu, o kadar. İkinci yarı N’doye sonra Castillo takviyeleri ve can havliyle oyunu rakip alana yıkma, cömertçe harcanan birkaç pozisyon, abartılı risk alma, rakibin çabuk çıkışlarında umutları tamamen tüketme riski yaşanan kritik tehlikeler yaşama falan... 80’li dakikalara girilirken gelen ve bir işe yaramayan Rodallega golü.

Şova kaçtı

Sonuçta iki eski takım arkadaşın mücadelesinde, “İlk oynayacağım maç benim için önemlidir, elimdeki bütün oyuncuları bu maçı kazanmak için kullanırım” felsefesinde olan Mehmet Özdilek, sorsanız rotasyon yapan ancak bilinçli ya da bilinçsiz işin şovuna kaçan Rıza Çalımbay’a ders verdi. Olan Trabzonspor’un en kısa Avrupa yoluna oldu.

Şimdi önünüze bir takım istatistiki bilgiler koyarak sizleri sayılara boğmak istemiyoruz. Genel geçelim. Gelen futbolcular, para kazandırarak gidenler, TFF’lik, FİFA’lık, mahkemelik olunanlar, kadroya giremeden, hazırlık dönemini geçiremeden kiralanıp ya da “Aman sesini çıkarma al şu parayı da git” denilenler. Kulüpte en az 3 yıllık bir program yapmayı planlarken, seçilen yeni başkanın kaprisine kurban edilen... ‘Öz evlat’ sıfatının zararını görenler. Geldiği gün yeni transfer edilen 10 oyuncuyu kabul etmeyip 14 yeni isim aldıranlar. Üçüncü kez çağrılıp, üçüncü kez kulüpten alacağını icra yoluyla tahsil ederek, dünyada bir ilke imza atmak zorunda bırakılan teknik adamlar. Bunların hiçbirinin suçu değil, bugün borç miktarında 1 milyar barajını aşma onurunu (!) Trabzonspor’a yaşatanlar. Ne futbolcular, ne de; ‘öz evlatlar’ dördüncülük için ‘yeni öz evlatlarla’ yetinmeye çalışırken, transfer açlığı yaşayan diğer teknik adamlar değildir.

Mali işlerde kadro değişmedi

Biz menacer - yönetici - teknik adam üçgeni diyelim, isteyen ‘kumpası’ desin, onlarca oyuncuyu medya yoluyla allayıp pullayıp alanlarındır suç. Üstelik kendi işletmelerinde harcanan bir kuruşun hesabını sormak için gereğinde birim amirlerini göndermekten çekinmezken, Dolarlar’ın, Eurolar’ın, Liralar’ın milyondan aşağı telaffuz edilmediği bu piyasada kulübü, muhasebe oyunları için bağlı şirketleri borçlandırmada beceri sahibi sorumsuzluk zırhını giyen kişilerindir hiç tartışmasız. “Son genel kurulda yedi yüz küsur milyon lira açıklandı borç, milyar barajını aştığı nereden çıktı” diyeceklere peşin yanıtımız, Başkan Usta’nın, “Açıklanan borç miktarıyla teslim aldığımızda karşılaştığımız çok farklıydı” sözleriyle olur. Mali işlerde profesyonel kadro değişmedi zira!

Bir uyarı yazısı!

”Şimdi transfer zamanı, bu yazının konusu bu mu olmalıydı?” diye tepki koyma niyetinde olanlara da söyleyeceğimiz şudur: Bu bir transfer yazısıdır. Dün bu sütunlarda Rıza Çalımbay’ın en az iki transfer istediği yazıldı. Hadi Mas gitti. Bakmayın alınan fiyatın iki katına satıldığı iddialarına. Açıklanan miktarlar, son yıllarda UEFA mali kriterlerinin arkasından dolanma konusunda çok mahir olan yönetim ve profesyonel kadroların ilgili mecralara ve kamuoyuna sunduğu rakamlardır. Mas’ın yerine bir oyuncu tamam da, diğeri hangi mevki için? Üstelik “hoca 2 istedi biz üç alalım” modunda - bonkörlüğünde bir anlayış hakimken hatırlatma yazısıdır bu. Bilanço hazırlarken ilgili sezonun sonuna kadar yapılacak ödemeleri görmezden gelip, 10 yıl sonraki alacağın eklenmesiyle milyar barajının altına çekilen borcu, ilk genel kurulda resmen ‘milyar barajını aştığını’ itiraf etmek zorunda kalmasınlar diye bir uyarıdır bu yazının konusu.

Son 16’nın en zor eşleşmesinde karşı karşıya geldi son şampiyon Atiker Konyaspor ile kupayı 8 kez kazanan Trabzonspor. Bordo-Mavililer’in daha birkaç hafta öncesine kadar bulunduğu sıkıntılı bölgeyle çelişen kadrosuyla ev sahibi ekip hiç de küçümsenmeyecek bir güce sahip. Üstelik, “kupa bizim için en az lig kadar önemli” demesine karşın ilk onbirinde 5-6 futbolcusunu rotasyon - tatil gerekçesiyle düşünmeyen Çalımbay’a inat Özdilek, biri hariç Fenerbahçe maçı kadrosuyla takımını sahaya sürdü.

Eridi gitti

İlk yarıda skora etki eden faktör de bu fark oldu. İlk 15 dakikasından sonra oyunun genel olarak hakimi olduğu ilk yarıda Trabzonspor, rotasyon kontenjanlı oyunculardan Kamil Ahmet’in Ferhat’a, sakatlığının ardından uzun süre sonra şans bulan Uğur Demirok’un da Ali Çamdalı’ya pozisyon hatası yaparak müdahalede gecikmeleriyle yenik duruma düştü.

İkinci yarının başlamasıyla birlikte takımı, oyunu rakip yarı alana yıkmasına karşın eşitliği sağlayacak golü bırakın pozisyon dahi üretmekte zorlananınca Çalımbay, Bero-Castillo değişikliğiyle duruma müdahale etti. Hemen ardından 20 dakikada üçüncüsü kazanılan serbest vuruşta Sosa’nın yerine topun başına geçen Rodallega direk engeline takıldı. Sonrasında da devam eden şuursuz baskı, son 10 dakikadaki Abdülkadir ve Yusuf takviyelerine karşın başta Ali Turan ve Filipoviç olmak üzere savunmada iyi kapanan Konyaspor ceza alanında eridi gitti.

Gol, goller gerekecek

1-0 özellikle Trabzonspor için sıkıntılı bir skor. Rövanşta uzatmaya gol, tur atlamaya goller gerekecek. Bu da risk demek. Bakalım Çalımbay, lig kadar önem verdiği kupa için rövanşta rotasyona ne kadar izin verecek?

Konyaspor ev sahibi olmasına rağmen çok baskı yediği maçta rakibi zora sokan skoru korumayı başararak avantaj elde etti.

Rıza Çalımbay’lı Trabzonspor için müthiş bir çıkış yakaladığı dönemin finalindeki en kolay gibi duran sınavdı Karabükspor maçı. Zira rakip; malum nedenler ve sakatlıklar yüzünden, sezonun ilk iki haftasında direkt oynayan 8 futbolcusundan mahrum çıktı karşısına. Belli ki bu durum rehavet oluşturdu Bordo-Mavililer’de. İlk 15 dakikadan sonra oyunu rakip yarı alana yoksa da üçüncü bölgede gereken, daha doğrusu beklenen etkinliği Burak’ın tek pozisyonu dışında yaratamadı. Bunda kanatların etkili kullanılamamasının rolü büyüktü.

Uzakta kaldı

Dağıtılan esame listesindeki oyuncu sayısı da rakibinden 3 eksik olan Karabükspor’da Levent Açıkgöz’ün çaresizliği karşısında Çalımbay, oyunun bir saatlik gidişatını değiştirme amaçlı müdahalesini N’Doye ile yaptı. İterek yere düşürdüğü Osman’a, ‘neden düştün’ tepkisini agresif biçimde verdikten sadece bir dakika sonra kendisine dokunmayan İlhan’a sarı kart göstertip bir de faul alması dışında takımına katkısı olmayan Olcay’ın yerine bu takviye, Trabzonspor’u 5 maçlık serideki diziliş kimliğine büründürdü. Ama performans olarak çok uzakta kaldı.

Seri son buldu

İşte tam bu sıralarda, iki eski Trabzonsporlu İbanez-Yatabare işbirliğiyle ev sahibi ekip öne geçti. Trabzonspor da bu golle kendine geldi. Abdulkadir’in uzun topuyla Burak yeniden sahne aldı ve eşitliği sağladı. Beraberlikle yetinmeyen Çalımbay Rodallega’yla forvet sayısını üçe çıkardı. Ama kendisi ve oyuncularının galibiyet için yoğun çabasına son saniyede direk engel olunca skora yansımadı. Böylece 5 maçlık seri kağıt üzerinde kolay gözüken rakiple son buldu.