‘’Rize, Antalya'yı affetmedi‘’
Kaleci Tarık Çetin kırmızı kart görene kadar, bir ölü top organizasyonundan gelen çok şık son vuruşlu Abarhoun golüne karşın tarafların birbirlerine üstünlük kurmadığı, klasik, temposuz, sıkıcı bir orta alan mücadelesi izledik.
Ezici üstünlük skor getirmedi
Yenik durumdaki Antalyaspor, Çaykur Rizespor’un sayısal eksikliğe düşmesinden itibaren ezici bir üstünlük kurdu. Rakip kaleyi adeta ablukaya aldı. Bu durum ev sahibi ekip kontrataklarla zaman zaman etkili olmaya çalışsa da maç sonuna kadar sürdü. 54. dakikayla uzatmalar dahil, 97. dakika arasını kapsayan oyunun bu bölümüne, zamanlama hatasıyla kırmızı kart gören Tarık’tan sonra kaleyi devralan 19 yaşındaki genç kaleci Zafer Görgen damgasını vurdu.
Zafer tek başına direndi
Dalga dalga gelen Antalyasporlu futbolcuların adeta şut yağmuruna tuttuğu kalesinde devleşti. İnanılmaz reflekslerle bir çok gol vuruşuna, maçın tek golünü atan Abarhoun’un kendi kale çizgisinden çıkardığı top dışında tek başına direndi. Faslı oyuncuyla birlikte takımının, alt sıralardan kurtulmasına büyük katkı sağlayacak galibiyetinde başrolü oynadı. Maç sonunda takım arkadaşları da kendisini omuzlarda tribünleri selamlamaya götürerek ödüllendirdi.
‘’Ya tamam ya devam‘’
Trabzonspor’un Avrupa Ligi C Grubundan çıkma şansı matematiksel olarak sürüyor olsa da iki nedenden ötürü pek de olanaklı gibi durmuyor. İlk neden, sıralamadaki konumu; Krasnodar’a Trabzon’da kaybetmek, puan farkını Getafe ile 5’e, Basel ile 6’ya çıkardı. Kalan maçlarda üçte üç olmazsa olmaz! İkinci neden bu olasılığı güçleştiren sakatlıklar; şöyle bir kadro yapalım: Arda Akbulut- Perreira, Onazi (bu kadroda stoperde kendisine yer bulduk), Stoper, Solbek Sosa, Obi Mikel - Ekuban, Abdulkadir Ömür, Abdulkadir Parmak Sturridge. Bir stoper, bir sol bek eklediğinizde Ünal Karaman’ın, Uğurcan’ın yokluğunda Süper Lig ve Avrupa Ligi maçlarında sahaya sürebileceği ideale yakın kadro. Buradaki 8 oyuncudan 7’si sakat.
Neden sürpriz olsun!
Böyle bir durumda Perreira’yı Krasnodar’a götürmeme lüksünün gereksizliği bir yana sakat sayısıyla Ünal Karaman’ın teknik adam şanssızlığının tavan yaptığının altını çizmek isteriz. Soru: 8 eksikli kadro Krasnodar’da ne yapar? Yanıt: Trabzon’a puansız gelip, “Patlama yapan” Krasnodar’dan rövanşı alabilir! Zira, sakatlar gelince forma şansı azalacak olan bu akşamki isimlerin, en azından rekabete girebilmelerini olanaklı kılacak sonuç alıcı performansları, neden sürpriz sayılsın ki!
‘’Kötünün iyisi kazandı‘’
Esasında iki takım da kötü bir ilk yarı performansı gösterdi. Trabzonspor anlaşılmaz bir tutukluk içindeydi. Organize hiç bir atak geliştiremedi. Bloklar arasındaki kopukluk, ciddi hataları beraberinde getirdi. Bütün bunlar kötü günündeki Göztepe için bir motivasyon unsuru oldu. Golü ev sahibi ekibin pek etkili olamadığı hücum organizasyonunu başarısızlıkla tamamladıktan sonra geri dönüşte eksik adamla yakalanmasıyla, üstelik hiç de beklemediği bir anda Göztepe buldu. Gol, motivasyonuna özgüvenin de eklenmesini sağladı. Bordo-Mavililer ilk yarıda Beto’nun topu çeldiği Doğan’ın vuruşuyla o da 38. dakikada rakip kaleyi sadece bir kez rahatsız edebildi. Karaman iki kritik müdahaleyle takımını ikinci yarıya çıkardı. Avdijaj ve Kamil Ahmet, dökülen orta alanı toparlamaları için sahaya sürüldü. Yarım saatlik bölümde farkeden bir şey olmadı. Avdijaj’ın uygun durumdaki vuruşunda Beto topu çizgiden çıkardı. Son 15 dakikada İzmir ekibinin iyice kapanmasıyla Trabzonspor atak gözüktü o kadar.
Gecenin sorusu
Obi Mikel ve Sturridge, zorunlu ama olumlu sonuç veren gençleştirme operasyonuna sekte vuran iki transfer. Sık sık arkadaşlarını yalnız bırakmaları sakat geldikleri iddialarına prim yaptırıyor mu?
Maçın starı
Beto diyeceğiz. Her iki yarıda kritik dakikalarda toplamda çok önemli 3 kurtarış yaparak takımının diri kalmasını sağladı, deplasman galibiyetine büyük katkı yaptı.
Maçın olayı
Avdijaj ikinci yarıda girdi, 35 dakika oyunda kaldı, kötü oynadı, gol de kaçırdı. Ama çıkana kadar pozisyon bulabilen tek oyuncu da o oldu. Karaman kimi alsa farketmezdi ama “neden?” sorusu sadece onun için sorulabilirdi!
Kısa mesaj
Son iki maçta takımın Avrupa Ligi’nde gruptan çıkma şansı azaldı, Süper Lig’de liderlik fırsatı kaçtı. Buna rağmen tribünleri dolduran Trabzonspor taraftarının aidiyet duygusu alkışı hak etti.
‘’Büyük maç!‘’
Karşılaşmanın Süper Lig’de zirveyi hedefleyen iki ekibin mücadelesi olduğu gerçeğini 20. dakikadan sonra görmeye başladık. Uğurcan’ın İrfan Can’ı karşıladığı, Crivelli ile Hüseyin’in hücum - savunma amaçlı topa karşılıklı dokunuşları üst düzey kalite içeriyordu. Hele Visca’nın tek başına gidişine Sosa müdahalesi, Nwakame’nin iki sert şutunu müthiş reflekslerle çelen Mert’in sonrasındaki karambolde gösterdiği olağanüstü performansı...
Bütün bunlar ilk 20 dakikayı sadece birbirlerine göre pozisyon almakla yetinerek geçirip boşa harcayan Başakşehir ve Trabzonspor’un, “Bu maç keyifle izlenir” dedirten ve mücadeleleri alkışı hak eden anların başlangıcı oldu. Gol eksikti ilk yarıda, o da gerçekleşseydi, Mert ya da Uğurcan’ın ya da birinin emeğine yazık olacaktı!
İkinci yarıda Başakşehir yüklendi, Trabzon direndi, kontrataklarla gol aradı. İlginçtir karşılıklı golleri Trabzonspor ölü topta, Başakşehir çabuk çıkış yaptığı pozisyonda kazandıkları penaltılarla buldu.
Ama galibiyeti daha çok kovalayan taraf Başakşehir’di ve istediğini Skrtel’le alsa da son sözü Sörloth söyledi.
Gecenin sorusu
Son haftalarda form grafiği yükselen Yusuf değil de, sakatlıktan çıkan ve penaltı dışında gözükmeyen Sturridge hamle oyuncusu olarak kullanılamaz mıydı?
Maçın starı
Gözler Sosa kadar Visca’nın da üzerindeydi. Visca eşitlik golünü attı, ikinci golü getiren etkili köşe vuruşunu kullandı, orta alanda dinamo gibi çalıştı, savunmaya gelip top çıkardı. Sosa’yı gölgede bıraktı.
Maçın olayı
İki Sörloth! İlk yarıdaki karambolde altı pas içinde akıl almaz biçimde fırsat kaçıran Norveçli, uzatmalarda öyle kafa vuruşu yaptı ki, takımını yenilgiden kurtaran isim oldu.
Kısa mesaj
Trabzonspor’un liderliğe yükselmesi beklentisindeki taraftarı, maç sonunda uzatmalarda gelen beraberliğe sevinmek zorunda kaldı. Skor, “Neye niyet, neye kısmet!” dedirtti.
‘’Liderlik aşkına!‘’
Avrupa’daki Krasnodar yenilgisi, ligdeki 3 maçlık seriyi olumsuz etkilememeli. Zira bu maçın önemi oldukça büyük. Fırtına kazandığı takdirde geçen hafta yıllar sonra kavuşup, bir günlük keyfini sürdüğü liderlik koltuğuna yeniden oturacak.
Krasnodar maçında yaşanan ‘yol kazası’ Trabzonspor’un Süper Lig’de kendisini zirveye ortak yapan son üç maçlık performansını olumsuz etkileyecek mi? Camiada merak ve biraz da kaygı uyandıran soru bu!
Teknik direktör Ünal Karaman, maç sonrası mesaisini büyük ölçüde bu yenilginin olumsuz izlerini silip, futbolcularını lige yani Başakşehir maçına motive etmek için harcadı. Zira bu maçın önemi oldukça büyük.
Performansını taçlandıracak
Kazandığı takdirde geçen hafta yıllar sonra kavuşup, ancak bir günlük keyfini sürebildiği liderlik koltuğuna yeniden oturacak. Böylece 3 maçlık olağanüstü performansını taçlandırmış olacak. Aksi takdirde Avrupa Ligi’nde olduğu gibi Süper Lig’de de uzun soluklu bir maraton olduğu için zamanla telafisi mümkün olsa da bir travma yaşamak durumunda kalacak.
Sakatlar büyük handikap
Sakatlıkları nedeniyle birçok oyuncusunu uzun süredir kullanamayan Bordo-Mavililer’in, bu zorlu maç öncesi en büyük handikapı, bu kervana yeni isimlerin katılmış olması. Krasnodar’a karşı kullanılamayan Sturridge, bu maçın kadrosuna alındı ama açıklanan kafile listesinde aynı nedenle Abdulkadir Parmak yer almadı.
Savunmada lig kadrosuna dönüş yapması beklenen Karaman’a, bu durumda ilk aşamada Sosa’nın önünde Kamil Ahmet ve Doğan’ı, kanatlarda Yusuf ve Nwakaeme’yi, önde de Sörloth’u kullanma seçeneği kaldı.
Ön plana kim çıkar?
Tabii ki Sosa... Son maçlardaki olağanüstü performansı, kendisine yönelik beklentilere tavan yaptırdı. Bu maça da damgasını vurabilir.
Kısa mesaj
Matematiksel olarak sürüyor olsa da Avrupa Ligi C Gubu’ndan çıkma şansının azalmış olması, Trabzonspor’un asıl hedefi olan lige daha çok yoğunlaşmasını sağlayacaktır.
‘’..Ve Rize kazandı!‘’
Son 6 mücadelede yüzü gülmeyen Çaykur Rizespor, Süper Lig’in açılış maçında konuk ettiği Ankaragücü’nü 2-0’la geçti, kendine geldi. Karadeniz temsilcisinin gollerini; 28’de penaltıdan Samudio ve 60’ta Boldrin attı.
Karşılaşmanın başlarında oyunu kontrol eden taraf genelde Ankaragücü takımı oldu. Konuk ekip her iki kanadı da iyi kullanıp Çaykur Rizespor’a baskı kurduğu gibi, topla her buluştuklarında rakip oyuncuları hataya zorladı. Nitekim İlhan Parlak, Vetrih’in hatalı pasında karşı karşıya kaldığı Gökhan’ı aşamadı.
Ankaragücü bununla birlikte birkaç kez bulduğu öne geçme fırsatını kullanamayınca Rizespor önce toparlanma şansı, ardından ilk ciddi atağında da daha doğrusu kaleye ilk şutunda penaltı kazanıp golü buldu. Yeşil-Mavililer bu golle özgüven kazanıp oyunda dengeyi kurdu. İlk yarının kalan bölümü yüksek tempolu geçse de önemli pozisyon üretilemeden tamamlandı.
Attamah-Boldrin işbirliği
2. yarıda Rizespor, Boldrin’in oyuna ağırlığını koymasıyla rakibine ezici üstünlük kurdu. Farkı artırma çabalarına Korcan bir süre tek başına direndi ama Attamah-Boldrin işbirliğine karşı çaresiz kaldı.
Fark ikiye çıktıktan sonra kontrollü oyunu tercih eden Yeşil-Mavililer, Ankaragücü’nün tempoyu yükseltme çabalarına engel oldu ve 6 hafta sonra üç puan elde ederek tehlike hattının üzerine çıktı.
‘’Hayal kırıklığı!‘’
Trabzonspor, 20. dakikadan sonra mutlak kazanması gereken bir maça çıktığını hatırlamış gibiydi sanki! O ana kadar Krasnodar'ın oyunda daha etkili olduğu gözlendi. Üstelik Süleymanov ile bir direk şansızlığı da yaşadı konuk ekip.
Bordo-Mavililer, Sosa’nın kendini bulmasıyla toparlandı. Onun orta alanda pas trafiğindeki ustalığı, kanatları da harekete geçirdi. Sağdan soldan üçüncü bölgeye taşınan topların her biri tehlike oldu. Bir ara adeta ablukaya alınan rakip kalede net pozisyonlar üretildi. Bunlarda hakkını verelim kaleci Safonoz iyi iş çıkardı. İlk yarının golsüz bitmesinin nedeni Trabzon kalesinde direk, Krasnodar kalesinde de Safonov oldu.
Krasnodar'a can suyu
İkinci yarının hemen başında yediği şok gole karşın baskısını sürdüren ancak özellikle Sörloth ve Nwakaeme’nin kötü gününde oluşları nedeniyle skor üretemedi. Karaman’ın müdahaleleri son 25 dakikaya girilirken başladı. Trabzonspor, Doğan ve Avdijaj takviyelerinden sonra süre daraldıkça oyun disiplinini kaybedip üzerine kontrolsüz gittiği rakibine yakaladıklarından çok daha tehlikeli pozisyonlar verdi. Nitekim uzatmalarda böyle bir durumda ikinci golü yedi ve puansız rakibine Avrupa Ligi için adeta can suyu olarak hayal kırıklığı yaşadı.
Gecenin sorusu
4 yıl sonra Avrupa’da oynama vizesi almak Trabzonspor camiası için büyük sevinç ve övünç kaynağı olmuş, hele gruplara kalmak büyük heyecan yaratmıştı. O heyecan ve arzu kayboldu mu ne? İlginç!
Maçın starı
Kaptan yine büyük oynadı ama bu kez gemisini kurtaramadı. Sosa, taşıdığı toplar kritik yerlere verdiği paslarla arkadaşlarına iyi servis yaptı. Sadece Yusuf Sarı kendisine biraz ayak uydurdu, yetmedi.
Maçın olayı
Pereira’nın çizgide kalecilik deneyimi yaşaması! Portekizli oyuncu, Marcus Berg’in ilk vuruşunu ancak çelebildi, savunmadaki arkadaşlarının sadece izlediği ikinci vuruşunda çaresiz kaldı!
Kısa mesaj
Kombine bilet satışları bitti. Ancak Trabzonspor’un özellikle bilet bulamayan taraftarı, kombine alıp maça gitmeyenlere tepkili. Haklılar; zira tribündeki boşluklar, “Bilet kalmadı” açıklamalarıyla tezat oluşturuyor.
‘’Trabzon'da fırsat zamanı‘’
Son yıllarda Türkiye’de, zirve mücadelesinin içinde devamlılığı olan kulüplerin temsilcilerinden, başkan ya da teknik adam, kim diyorsa ki “ilk hedefimiz Avrupa” diye, emin olunuz ki gerçek fikrini söylemiyor. Hatta “lig kupa fark etmez” diyenleri de tartışabiliriz. Çünkü bu pastanın çileği; “Şampiyonlar ilgi...” Ve herkes önce şampiyon olmak istiyor... Yani bu harcanan paralar, bu Falcao’lar, Kruse’ler, Sturidge’ler, hepsi önce Lig Şampiyonluğu ve dolayısıyla Şampiyonlar Ligi vizesi.
Bu hedefe de Trabzonspor yakın gözüken takımların en başlarında yer alıyor bu sezon. Takım iyi camia birlik beraberlik içinde... Ama bunlar tabi ki Trabzon’da oluyorsa iş hep kazanana kadardır... İşte bunu da en iyi bilenlerden biri de Ünal Karaman... İşi kolay değil bu akşam, çok da zor bizce. Çünkü önünde iki tane gerçek var; İlki Avrupa’da devam için kazanmak... İkincisi Pazartesi günü belki de ligin kendisi için şu ana kadar ki en önemli kırılma maçlarından birine çıkacak... Pazartesi gününü kaybetmeme adına yapılacak bir rotasyon veya yaşanacak tüm riskleri göze almak... Yoksa Trabzonspor’un oyun planı yoruma açık değil...
Birçok parça birleşmiş ve herkes birbirini ezbere biliyor... Bazı oyuncular var ve dümen onların elinde! Kalede büyük işler yapan Uğurcan, Sosa, Nwakaeme ve Sörloth... Ünal Karaman yakalanan bu havayı da koruması gerekir ki oda en azından kaybetmemekten geçiyor. Bu noktada öncelik faktörü önemli! Krasnodar için, “Avrupa’daki hayal kırıklığına son vermek” olabilir öncelik. Sizinkisi?
Ön plana kim çıkar?
Gözler Sosa’da olacak. Son maçlardaki performansıyla adeta takımını sırtlayan Arjantinli, Avrupa Ligi’nde ilk iki şansının devamı için büyük sorumluluk yüklenmek zorunda. Herkesin beklentisi bunun da üstesinden geleceği yolunda.
Bu istatistiklere dikkat
Liglerinde “üst düzey” iki takımın Avrupa Ligi’ndeki performansları düşük! 2 maçta 7 gol yemiş ama Rusya Liginde attığı gol ortalaması 2, yediği 1 olan Krasnodar için, Trabzonspor’da olası rehavet, bu sınavı “patlama maçına” çevirebilir, dikkat.
Kısa mesaj
İlk iki sıradaki takımların birbirleriyle maçının olması, son sıradaki Krasnodar ile mücadelesi öncesinde onlardan ikisine ya da en azından birine çok daha yakın olma adına Trabzonspor için motive edici bir faktör gibi duruyor.