‘’Ne Rize, ne Yiğido‘’
Çocuk istismarına yönelik ortak tepkilerin toplumsal duyarlılık, iki kulüp taraftarının dostluk gösterilerinin de barış ve kardeşlik adına umutları yeşerttiği bir “maç önü” yaşandı.
Rize Çaykur Didi Stadyumu’nda. Beşiktaş hezimeti sonrası ilk maçta büyük ölçüde boşalan tribünlerse, Çaykur Rizespor-Sivasspor mücadelesinde kötü bir ilk yarıya tanıklık ettiler. İlk dakika dolmadan Vedat Muniç’in VAR’dan dönen gol vuruşu dışında özellikle ilk yarıda izleyenleri heyecanlandıran tek pozisyon üretilemedi. Ev sahibi ekip, oyunu uzun süre kontrol eden, topa çok daha fazla sahip olmakla dikkat çekerken bu özelliğini rakip ceza alanında tehlike yaratacak biçimde kullanamadı. Sivasspor da tıpkı tribünler gibi duruma razı görüntü verince Halis Özkahya’nın ilk yarıdaki son düdüğü adeta herkesi memnun etti!
Tolgahan’dan kritik kurtarış
İkinci yarıya, Melnjak vuruşuna, Tolgahan’ın doksan tabir edilen alanda müdahalesiyle başlanması, futbola yönelik beklentileri artırdı. Nitekim ardından önce Diabete, sonrasında Samudio sert şutları, Gökhan ve Tolgahan da kurtarışlarıyla oyuna görsel zenginlik kattılar. İki tarafın da arzusu arttıkça maç daha bir keyifli izlenir hal aldı. Karşılıklı pozisyonlar, birçoğunda kalecilerin kurtarışları, bazılarında golcü şansızlığı-beceriksizliği gibi faktörler gole engel olunca, taraflar birer puanla yetinmek zorunda kaldılar.
‘’Koşullar farklı ama!‘’
İlk yarıdaki maç öncesi atmosferi anımsayınız; Trabzonspor’da 5-0’lık Malatya bozgunu yaşanmış, Burak-Onur olayı patlak vermiş, iki genç Yusuf Yazıcı ve Abdulkadir Ömür’den sonra Süper Lig deneyimi hiç olmayan isimlerden Uğurcan’a kale teslim edilmiş, Hüseyin’e de, savunmanın merkezinde, Toure’nin yanında görev verilmişti. Dolayısıyla beklentiler düşmüş, ortam klasik Trabzonspor- Fenerbahçe rekabetinin o malum havasından uzaklaşmış, tribünlerin gardı düşmüştü. O Trabzonspor, henüz ligdeki performansı hayal kırıklığına tavan yaptırmamış olan Fenerbahçe’ye karşı sergilediği üstün oyunla galip gelerek, camia üzerindeki kara bulutları dağıtmıştı.
Puan kaybına tahammülü yok
Şu anda koşullar çok farklı. Bordo-Mavililer, 3 sezon uzak kaldığı Avrupa arenasında yeniden boy göstermeyi neredeyse garantiledi. Lig üçüncülüğünü kovalar hale geldi. Sarı-Lacivertliler ise puan cetvelinin çok kritik bölgesinde bulunuyor. Tıpkı ilk yarıdaki maç öncesi Trabzonspor gibi, puan kaybına tahammülü yok. O maçtaki kadrodan Onazi dışında eksiği bulunmayan Bordo- Mavililer, saha ve seyirci dezavantajına karşın sakin kalıp, sadece futbolun gereklerine yoğunlaştığı takdirde, çoğunluğunda futbol olarak beklentileri karşılamadığı halde yakaladığı 5 maçlık galibiyet serisini sürdürme şansı bulabilir.
Sadece futbol konuşulsun
Kazanmaktan başka çaresi olmayan Fenerbahçe’nin bu durumu da konuk ekibin bir avantajı olarak değerlendirilebilir. Sonuç ne olursa olsun spor kamuoyu, tıpkı ilk maç sonrasında olduğu gibi sadece futbolun konuşulmasını istiyor. Kazananı alkışlamak, kaybedenin eksiklerini görerek gidermesini bekliyor. MHK’nın, listesinde bir numara olan Cüneyt Çakır’ı görevlendirdiği bu maçla ilgili beklentisi de belli ki bu yönde. Bunu karşılama konusunda da iş doğal olarak futbolculara kalıyor.
‘’Kazanma alışkanlığı!‘’
Trabzonspor ’da artık bir kazanma alışkanlığı oluştu! Üst üste 5. galibiyetini elde ettiği bu süreçteki son sınavında en kötü oyununu sergilemesine karşın geriye düştüğü maçı çevirmesi bunum kanıtı. İlk 20 dakikada gayri ciddi oyun anlayışına çok şık bir golle fatura kesilmesi, futbolda eksik kadrolu rakibi hafife almanın ne denli yanlış olduğunu gösterdiği Bordo-Mavili futbolcuları kendine getirdi. 15 dakikalık baskı, futbolun gereğini yerine getirme çabaları, çok geçmeden sonuç verdi. Burada Anthony’nin hakkını vermek gerek. İkinci yarı bir türlü tempo yapamadı Trabzonspor. Malatyaspor da beraberliğe razı anlayışla zaman çalma çabasıyla oyunun bu bölümünü geçirince futbol kalitesi ve heyecan taban yaptı. Bu duruma bir müdahale gerekiyordu. Tribünlerin tepki vermeye başladığı anlarda Ünal Karaman, Rodallega hamlesini yaptı. Bu arada stoper kaybederek eksik kalan Malatyaspor bunun bedelini ağır ödedi, Kolombiyalı oyuncu, 5 hafta sonra 15 dakika kaldığı oyunda yeniden golle buluştu. Trabzonspor’un Avrupa şansını pekiştirdi.
Gecenin sorusu?
Trabzonspor Malatya maçının sonrasındaki gelişmelerle ciddi travmalar yaşadığından bu maça iyi konsantre olmuştu. Buna karşın rakibin golüne kadar ki ciddiyetsizliği, tempo yapamaması nasıl açıklanabilir?
Maçın star
Tartışmasız Anthony. Nijeryalı oyuncu attığı ve son haftaların suskun, biraz da küskün ismi Rodallega’ya attırdığı golle, hem yükselen form grafiğine tavan yaptırdı hem de adeta galibiyetin mimarı oldu.
Maçın olayı
4 maç üst üste kazanmanın ve rakibinin yedek ağırlıklı kadrosunun rehavete sürüklediği Trabzonsporlular’ı Ömer Şişmanoğlu, 20. dakikadaki şık kafa golüyle kendine getirdi ve işin ciddiyetini kavramalarını sağladı.
Kısa mesaj
Aklı haklı olarak kupa finalinin rövanşında olan Malatyaspor, ilk yarıda Trabzonspor’ja fark yaptığı karşılaşmadaki kadrosundan sadece 2 futbolcuya ilk 11’de görev verdi.
‘’Yeniden gönüllere!‘’
Hafta sonu oynanacak olan Yeni Malatyaspor maçı öncesi ve sonrasındaki Trabzonspor arasında çok fark var. Zira ilk yarının 12. haftasında iki takımarasında oynanan maçı Bordo-Mavililer 5-0 kaybetmiş, ardından yaşanan süreçte büyük travmalar yaşanmıştı. Gündemhep, olumsuz örneklerle dolu oldu Trabzonspor’da. Takımın iki kaptanı Onur ve Burak’la ilgili malumgelişmeler yaşandı. Kısa süre sonra takımın önemli ismi Onazi sakatlandı. Yetmedi, yeni kaptanlar Sosa ve Pereira’dan ciddi sakatlık haberleri alındı. Gözler ara transfere çevrildi, oradan da ‘yasak’ geldi. Genel Kurul tartışmaları, milyar sınırını aşan borç, mahkemeler vs...
Camia kenetlendi
Böylesine can sıkan gelişmeler sonrasında açıkçası, kimsenin beklemediği yeni ve çok farklı bir süreç yaşandı. Zorunlu ‘gençleştirme operasyonunun’ umulandan daha olumlu sonuç vermesi, alınan başarılı skorlar ve puan cetvelindeki hızlı tırmanışla camia içinde kenetlenmeyi sağladı. Son yıllarda spor kamuoyuyla ve diğer kulüplerle ilişkilerde, eski yönetimlerin inanılmaz kararları ve hamleleriyle büyük darbe alan ‘Gönüllerin Şampiyonu’ unvanını yeniden kazandıracak hamleler yapıldı.
Gençler umut aşıladı
Açılan bu yeni sayfanın mimarları tabi ki başta, Türkiye’ye altyapının varlığını yeniden hatırlatan Yusuf Yazıcı, Abdülkadir’ler Ömür ve Parmak, Uğurcan, Hüseyin, Murat Cem, Arda ve Batuhan gibi gençlerin performansları. Sadece futbollarıyla değil, yaşantılarıyla da verdikleri örnek mesajlar. Pırıl pırıl bir gençlik ve taraflı tarafsız herkese, Türk futboluna, ekonomik darboğazdaki kulüplere umut aşıladılar. Tabi ki onlara güvenen teknik heyet ve maddi sıkıntılarla boğuşurken kavgadan uzak tutumları ile yönetim.
İlk maç milat oldu
Bir yandan Avrupa mücadelesini sürdürürken, yeniden gönüllerde de taht kurmaya çalışıyor Trabzonspor. Bazen takım, bazen yönetim bocalıyor ama bu yolda emin adımlarla yol alıyor Fırtına, yeniden kendi taraftarı dışındaki sporseverlerin ‘ikinci takımı’ olma çabalarının meyvesini topluyor. İlk yarıdaki Malatyaspor maçı Trabzonspor için bir nevi milat oldu. Cumartesi günü artan sorumluluk ve beklentinin içinde yeni bir hikaye yazma peşinde Bordo-Mavililer. Olası galibiyet, önce camiasıyla kenetlenmiş bir takımla Avrupa Kupaları özlemini matematiksel olmasa da, büyük ölçüde sonlandıracak. Ayrıca artık ‘genç ağırlıklı’ diye tanımlanan kadro, ilk maçtaki ezici skorun ‘can sıkıcı anılarını’ unutturmaya da vesile olacak.
‘’Göztepe'yi Aatif yaktı!‘’
Çaykur Rize, 7-2’lik ağır Beşiktaş yenilgisini affettirmek; Göztepe ise Bursa’nın kaybettiği haftada ateş hattından kurtulmak için sahadaydı... Kıran kırana geçen maçta Karadeniz ekibi hedefine ulaştı. Galibiyeti getiren tek golü şık bir vuruşla Aatif attı.
Tam bir bıçak sırtıydı Çaykur Rizespor’un durumu! Geçen hafta yaşadığı bozgunun ardından, ateş hattının göbeğindeki Göztepe karşısında ya düzlüğe çıkacak ya da alt sıralara inip Beşiktaş maçına kadar 2. yarının en iyi ekiplerinden biri sıfatına sahipken gelecek haftalarda korkulu rüyalar görecekti. Okan Buruk hezimette imzası bulunan kadroyu hiç bozmadı ve ‘çıkın kendinizi temizleyin’ dedi adeta. Tamer Tuna, takımını sahaya, evindeki Akhisar şokunu yaşayan kadrodan 4 farklı isimle çıkardı.
Muriç VAR’a takıldı
Gassama’nın dizinden koluna gelen topun VAR kontrolü süresince yarattığı ve olumsuz sonuçlanan penaltı heyecanı dışında ilk 20 dakika zevksiz-kalitesiz bir futbola sahne oldu. İki tarafında kontrollütemkinli futbol anlayışı devam edince bu yarıda sadece kaptan Aatif’ın bireysel beceriyle taşıyıp attığı sert şutu Beto ’nun karşılaması, bu yarı için not defterlerinde yerini alabilen ilk pozisyon oldu. Bir ölü top organizasyonundaysa Vedat Muriç’in topu filelerle buluşturmasına VAR ‘ofsayt’ dedi.
Beto’ya rağmen...
İki hoca da ilk yarıdaki kadrolarını koruyarak çıktıkları ikinci yarının başında izlenen bir Aatif klasiği maçın gidişatını değiştirdi. Faslı oyuncu kendi başlattığı atağı bir duvar pasıyla sonlandırıp şık bir vuruşla golü buldu: 1-0. Sonrasında Tamer Tuna, Serdar Gürler hamlesi yaptı ve artık Göztepe için risk zamanıydı. Böylece her şey ev sahibi takımın istediği gelişti. Önce Boldrin sonra Muriç faturayı kesebilirdi, Beto engelledi. Son 15 dakikada eşitlik çabalarını artıran konuk ekip sonuç alamayınca ligdeki konumu iyice tehlikeye girdi.
‘’Üstünlüğü defansif önlemler belli edecek‘’
Bu karşılaşma, ligin 16-17’inci haftalarında oynansaydı muhtemelen herkes ‘banko Beşiktaş’ derdi. Zira; Çaykur Rizespor kötü oynuyordu ve ligin son sırasında olması şaşırtıcı bile değildi. Sonrasında mükemmel bir ara transfer dönemi geçirdi Yeşil- Mavililer, isabetli transferlerle inanılmaz bir yükseliş hikayesi yazmaya başladı. Yeşil-Mavililer, 9 maçta da 22 puan alıp küme düşme hattından gelip Avrupa bileti kovalamaya başladılar.
Aatif etkisi...
Eğer 23-23’üncü haftalarda oynansaydı bu maç, yorumlar bu kez, ‘favori Karadeniz ekibi’ yönünde olurdu büyük olasılıkla... Zira; o dönemde Beşiktaş puan kayıpları yapıyor, teknik heyete yapılan ‘Milli takım’ saldırıları ile kulüp bocalıyordu. Bugünse üç ihtimalden bahsetmek lazım bizce. Çaykur Rizespor yine organize, özgüvenli, iyi oynuyor. Golcüsü ligin en formda ismi Muriç. Arkasında Aatif ve eski formunu yakalayan Samudio, Aminu... Beşiktaş’ta ise orta sahada Dorukhan ve Atiba uyumu muhteşem. Burak Yılmaz ve arkasındaki Kagawa ve Ljajic rakipler için her an tehlike! Yani iki takımın da hücum hattı tehlikeli, belli ki üstünlüğü defansif önlemler belli edecek.
Kısa mesaj
İkinci yarının en çok puan toplayan 3 takımından biri olan Çaykur Rizespor, bu önemli maçta tümüyle dolu ve coşkulu tribünleri hak ediyor.
Bu istatistiğe dikkat!
Süper Lig’in ikinci yarısında Sofiane Feghouli’nin ardından (6 gol, 4 asist) en fazla gole katkı yapan oyuncu Rizesporlu Vedat Muriqi (6 gol, 3 asist).
Ön plana kim çıkar?
Rizespor cephesinde gözler Vedat Muriç üzerinde olacak. Beşiktaş özel önlem almazsa Yeşil-Mavili golcü, başarılı performanslarına bir yenisini daha ekleyebilir.
‘’Avrupa, ekonomi, alt yapı!‘’
Kupadaki yarı final heyecanı, Trabzonspor camiası için çok farklı anlamlar taşıyor... Yıllar sonra gelecek kupa bir yana Avrupa' biletine çok yaklaşmışken, üstelik bir alt lig takımına elenerek veda edilmesi, kuşkusuz bordo-mavililerde en çok yorumlanan üç önemli konudan biri oldu.
Diğer ikisi malum; ekonomik zorluklar ile Türk futbolu ve diğer kulüplere yeni yol haritası çizerlerken örnek alabilecekleri alt yapı gerçeği..
Süper Ligde heyecanını neredeyse devre arası sayılabilecek kadar öteleyen milli maç ve yerel seçim sürecinde bütün kulüpler gibi Trabzonspor da, sezonun kalan maçları için stratejisini, ekonomik durumunun geleceğe yönelik artı ve eksilerini, önümüzdeki sezona yönelik planlamalarını sakin ortamda değerlendirme şansını buldu.
Yol kısaldı!
Tüm olumsuzluklara karşın, beklentilerin üzerinde alınan skorların bir ara ilk ikiye girme havasına soktuğu camia, gerçeklerle erken yüzleşirken, hedefin çok altında gerçekleşen puan kayıplarıyla Avrupa yolunun tıkandığı dönemde Türkiye Kupası ipine sarıldı. Ama “Ümraniye Vakasını” yaşadı. Şimdi ilk dört şansı yolu yine kısaldı. Bu şansı kaybetmek için ancak olağan dışı acemilik gerekir! Ünal Karaman’ın, gelecek sezona yönelik planlama içindeki rolünün ne olduğunu tam olarak bilmese de, duruma profesyonelce değil, forma aşkıyla yaklaşması, bunun gerçekleşmesi için en büyük güvence.
Ekonomi - UEFA ilişkisi!
Trabzonspor, birçok futbolcusunun UEFA’ya yansıyan alacak davalarıyla ilgili transfer yasağı gerçeğiyle yüzleşti. Bu yasağı alt yapıdan kattığı isimlerle avantaja çevirdi. Ancak önünde daha büyük riskler, -örneğin yukarıda elde edebilmesi için verilen mücadeleyi özetlediğimiz Avrupa Kupalarına katılamama gibi bir ceza olasılığı- olduğundan, işin ciddiyetini önemseyerek gerekli ilk adımları attı. Tehlike geçmiş değil. Geçmişten kalma öyle ilginç dosyaları var ki bordo mavililerin, bunları kapatacak ekonomik güç kolay sağlanmıyor. Yine de son ödeme bir nebze olsun nefes aldırdı.
Örnek kulüp
Mehmet Ekici ve Onur vakaları ile başlayan, sakatlıklar sonrası zirve yapan “alt yapı katılımı” mükemmel işledi. Trabzonspor’da biraz da zorunluluktan ortaya çıkan alt yapı gerçeği bütün kulüplerin radarına girdi. Trabzonspor’un yapması gereken A takım için hazır olan gençlere öncelik verip, transferi sadece çok zorunlu bir iki mevki için düşünmesidir. Bu durum sadece kendisi için değil, diğer tüm kulüplerin ekonomisi ve dolayısıyla da Türk Futbolunun geleceğinin güvencesidir.
‘’Yakaladın mı atacaksın!‘’
İlk yarım saatte topa daha çok Trabzonspor sahip olsa da, bu bölümü efektif kullanan taraf, kazanmak dışındaki seçeneklerin mutlu etmeyeceği Erzurum oldu.
Fırtına’nın çıkarken kaybettikleri hemen her topla rakip kaleye gidişlerinde Mavi-Beyazlılar pozisyon üretti. Biri direk diğerleri de beceriksizlik faktörüne takılan tehlikelere rağmen, konuk ekip bu duruma engel olamadı.
Hamza Hamzaoğlu’nun ikisi zorunluluktan kadroya 5 mevkide dokunuşunun bu tempoda etkisi büyüktü. Bütün bunlara rağmen skor üretememesi futbolun olmazsa olmazı kabul edilen eksiği olarak dikkat çekti.
Devre arasında Avrupa Ligi yolunda bir kazaya uğramama uyarıları yeterince etkili olmuş ki; daha farklı ve arzulu bir Trabzon çıktı 2. yarıya.
İlk 45 dakikadaki Erzurum’un aksine ısrarını sürdürdü ve Anthony ile onun yapamadığını yaptı? Böylece rakibine ‘yakaladın mı atacaksın!’ dersini verdi.
Gecenin sorusu
İlk yarı performansları iki takım için de bir sorgulamayı gerektiriyor. Ligde kalma yolunda bir puanın bile yaşamsal önem taşıdığı Erzurum nasıl bu kadar cömert, Trabzon nasıl bu kadar çaresiz olabilirdi?
Maçın starı
Trabzonspor’da Anthony fırtınası esmeye devam ediyor.
İsrail’den geldiğinde hakkında soru işaretleri fazla olan Nijeryalı forvet, dün de takımına 3 altın puanı kazandıran oyuncu olmayı başardı ve beklendiği gibi maça damgasını vurdu.
Maçın olayı
İki takım taraftarlarının karşılaşma öncesi ve içinde sahadaki rakip futbolculara tavrı, sporda dostluk, kardeşlik ve barışın çok keyifli bir anısı olarak hafızalarda iz bıraktı.
Kısa mesaj
Avrupa’nın kısa yolunu kupada acemice kapatan Trabzonspor, bu hatasını ligde telafi edici skorlar almaya devam ediyor. En yakın rakibiyle artan puan farkı Bordo Mavililer’in ilk dört içerisindeki yerini iyice pekiştirdi.